Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MAYIS 1992 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kocaeli'de
deprem
• KOCAELİ (AA) -
Kocaeli ve çevresinde dün
öğle saatlerinde hafıf
şiddette bir deprem
meydana geldi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi yetkilileri, saat
11.51'de meydana gelen
depremin, Richter ölçeğine
göre 3.9 şiddetinde
olduğunu bildirdiler.
Depremin herhangi bir
hasara yol açmadığı
belirtildi.
İETT'de
devir-teslim...
• İSTANBL L (AA) - Sağlık
sorunlan nedeniyle
görevinden a>nlan İETT
Genel Müdürü Vural
Akarçayjın yerine atanan
Samim Oztek göreve başladı.
İETT Genel Müdürlüğü'nde
düzenlenen devir-teştim
töreninde konuşan İstanbul
Büyükşehir Beledıye Başkanı
Nurettin Sözen, Vural
Akarçay'ın bundan sonra,
Büyükşehir Beledi>esi
Spordan Sorumlu Başkan
Yardımcılığı görevini
yürûteceğini söyledi.
Budapeşte'ye yaptığı ziyarete
de değinen Sözen, orada 500
otobüsalımıiçin
görüşmelerde bulunduğunu,
sonucun bu hafta ıçinde belli
olacağını kaydetti.
Yangın
raporu
• İstanbul Haber Servisi
-Galata Köprüsü yangınıyla
ilgili bilirkişi raporu
tamamlandı. Raporu
hazırlayan yangın uzmanı
MümtazÇoruh, lömayıs
sabahı çıkan yangının
bacalarda biriken yağlann
luiuşması sonucuçıktığının
belirlendiğini söyledi.
İstanbul İtfaive Müdürü
Abdurrahman Kılıçise
yangının kcsin nedeninin
saptanabilmesi için uzun ve
tiıiz birçalışma yapılması
gcrektiğini belırterek,
" Yangından sonra deliller
kayboldu. Bu aşamada
herkes yangının nedeni ile
ilgili bir şeylersöyledi. Ama
gerçek nedenin
belirlenebilmesi için uzun ve
titiz birçalışma gerekiyor"
dedi. MümtazÇoruh
tarafından hazırlanan,
ekleriyle birlikte lösayfadan
oluşan rapor, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı
Orhan Zeybek'everilecek.
Raporda asfaltın çökmesine
çelik kolon ve kirişlerin
yangından sonra
dayanıksızlaşmasının neden
olduğu da ifade ediliyor.
Tekin'in
cenazesi
• İSTANBUL(AA)-.
Emekli İstanbul valisi İhsan
Tekin'in cenazesi, bugün
valilik önünde düzenlenecek
törenden sonra toprağa
verilecek. İhsan Tekin için,
1978-1979 yıllan arasında
görev yaptığı İstanbul
Valiliği önündebusabah
İçişleri Bakanı İsmet
Sezgin'in de katılacağı bir
tören düzenlenecek. Tekin'in
cenazesi daha sonra. Şişli
Camii'nde öğleyin kıhnacak
namazdan sonra Edimekapı
Şehitliği'nde toprağa
verilecek.
Denizeuçan
otomobil
• İSTANBUL(AA)-
Kanlıca'da dün sabah denize
uçan otomobilde Akdemir
ailesinin bulunduğu
kesinleşti. Otomobilin
sürüçüsü Nuri Akdemir'in,
ailesiyle gittiği arkadaşının
evinde alkol aldığı, uyanlara
rağmen otomobille evden
aynldığıöğrenildi.
Dalgıçlann yaptığı
incelemeler ve denizden
çıkanlan bazı parçalar,
kazada ölenlerin 3 kişilik
Akdemir ailesi olduğunu
belirledi. Akdemir'in
yakınlannın ifadeleri
doğrultusunda da kazanın
oluş biçimi saptandı.
Akdemir ailesinden 14
yaşındaki Aras Akdemir'in
de geceyi babaannesinin
evinde geçirmesi nedeniyle,
muhtemelen ölümden
kurtulduğu bildirildi.
Genclik forumu
• İstanbul Haber Servisi -
Galatasaray Lisesi
' öğrencileri tarafından
düzenlenen "9. Kültür
Şenliği"ndedün,"21.
Yuzyıla Doğru Türkiye'de
Gençlik ve Eğitim" konulu
forum yapıldı. Prof. Dr.
Tolga Yarman"ın yönettiği
foruma, Prof. Dr. Emre
lCongar'ın yanı sıra 34
liseden öğrenci ve
öğretmenler katıldı.
Toplantıda eğitim
sistemindeki çarpıkhklar,
anüdemokratik
cczalandırma
mekanizmalan ve dayak
gibı konularirdelendı.
Çevre Bakanı Akyürek,'Atığın ithaline izin vermiyorum, bu kadar' dedi
Zehirli gemi, ülkesine
geri dönmeyemahkûm
HÜRRtYETUYMAZ
Alman Hamburger Sıahl-
\verke şirketinin Eurocat ve
Türk SBS firmalan kanalıyla
Türkiye'ye pazarlamaya çalıştı-
ğı 4 bin ton zehirli atıkla yüklü
Heltermaa gemisi, ülkesine geri
dönmeye mahkum.
Çevre Bakanı Doğancan Ak-
yürek. Çinkur'un bundan son-
ra Almanlann baca küllerini
değil, Türkiye"deki demir çelik
tesislerinden çıkan ve bugüne
kadar toprağa gömülen fıltre
atıklannı işlemeye başlayacağı-
nı açıkladı.
Heltermaa adlı gemideki ze-
hirli atıklann sahibi Hambur-
ger Stahlwerke şirketi yetkilile-
rinin bugünlerde ihracatlanrun
önündeki engeli kaldırmak üze-
re Türkiye'ye gelecekleri yolun-
daki haberi ise Bakan Akyürek
şöyle janıtladı: "Buyursunlar
gclsinler. Türkiye'ye bir turist
olarak gelir ve giderler. Benim
muhatabım. ithalatçı firma
Çinkur'dur. Yılan hikayesi de-
ğil, bitti bu iş, O dosya kapan-
mıştır."
Alman demir-çelik tesislerine
ait atıklann Türkiye'ye ihraç
edilmesinin, kendisi izin verme-
dikçe olanaksız olduğunu belir-
ten Bakan Akyürek, " Çevre
Kanunu'nun bâna verdiği yet-
kiyi kullanarak, bu ithalatın
uygun olmadığı karannı ver-
dim. Değişen bir sey yok. Yetki
sadece bende. Kanunun geçici
2. maddesi, "Çevre Kanunu'-
sonra bu tür ithal çareleri ara-
mak yerine, Türkiye'deki de-
mir-çelik tesislerine ait külleri
işleyeceğini de açıkladı. Aldığı
karan hiçbir şekilde değişt.r-
meyeceğini vurgulayan Akyü-
rek, daha sonra şunlan söyledi:
" Ülkemizdeki demir-çelik
İthalatçı firma Çinkur,
bundan böyle Almanların
baca küllerini değil, Tür-
kiye'deki demir-çelik te-
sislerinden çıkan filtre
atıklannı işleyecek. An-
cak firma, çevreyi koru-
yucu bir dizi önlem aldık-
tan sonra bu atıkları
işlemeye başlayacak.
nun 12. ve 13. maddelerine iliş-
kin yönetmelik çıkanlıncaya
kadar, her türiü yakıt, atık, ar-
ük ve kimyasal maddenin ithali
Çevre Bakanının onayına tabi-
dir' diyor. Ben. o atığın ithaline
izin vermiyorum, bu kadar" de-
di.
Akyürek, Çinkur'un bundan
tesislerine sordum, atıklannı
cürufla birlikte toprağa gömü-
yorlarmış. Bundan sonra top-
rağa gömmeyecekler. Yılda 80
bin tonu bulan ve Almanların
atıklanna göre daha vasıflı olan
bu külleri Çinkur alıp işleyecek.
Daha vasıflı, çünkü Helter-
maa'daki atıklar, bizımkilere
oranla düşük vasıflı. O atıklar-
daki çinko oranı yüzde 15-30
oranında, bizinıkilerde ise yüz-
de 20-40'a yakın. Daha çok,
yüzde 40 civannda. Üstelik, bu
işlemeden sonra Çinkur'da elde
edilen çinko ülkemize kala-
cak."
Heltermaa adlı gemideki
yaklaşık 4 bin ton zehirli Al-
man külü. Çevre Bakanı Akyü-
rek'in yasağına takılmamış
olsaydı, Çinkur, Hamburger
Stahlvverke şirketine ait bu atık-
lardan yılda 100-150 ton işleye-
cekti. Bu işleme sırasında, ye-
terli tesisi bulunmadığı için
kanserojen dioksin ve furon
atıklan atmosfere, içme suyu
kaynaklanna ve bitki örtüsüne
yayılarak, çevre ve insan sağlı-
ğını tehdit edecekti.
İşlemeden elde edilen yüzde
15-30 oranındaki çinko da tek-
rar Almanya'ya gönderilecek,
geri kalan cüruf ise Türkiye'de
kalacak ve çevreyi tehdit etmeyi
sürdürecekti. Bakan Akyürek,
bu alengirli tehlikeli atık ticareti
konusunda şöyle bir noktaya
dikkat çekiyordu: "Çinkoyu
geri alacaklar. peki ya geri ka-
lan cürufu da alacaklar mı?"
Egzoz için katalitik konvertör
Temczlefimış
Egzoz Gazı
Çrtoşı
NO«
KatoHzörü
HavlGirtşi
TAYFUN GÖNÜLLÜ
Avrupa Topluluğu ülkele-
rinde araç egzozlanna katali-
tik konvertör takılması zo-
runluluğu 1993 sonunda baş-
layacak. Böylece konvertör-
süz araçlar AT ülkelerine
giremeyecek.
Araç egzozundan çıkan
karbonmonoksit. korbondi-
oksit ve azot gazlannı süzerek
zararsız hale getiren katalitik
konvertör sadece ABD, Al-
manya ve Japonya'da üretili-
yor. Hava kirliliğini önlemek
ıçın araçlara takılması öngö-
rülcn konvertörler, Türkiye'-
de I milyar dolarlık bir pazar
yarattı. Konvertörleri üreten
ülkelerin firmalan. Türkiye
pazannı ele geçirebilmek için
çabalıyor. Ama. şimdiye ka-
dar hiçbir fırmaya temsilcilik
verilmiş değil.
Türkiye'de 2 milyon araca
lakılacak konvertörlerin ya-
pım malzemelerinin yurtdı-
şından getirilmesi durumun-
da 1 miljar dolar ödenecek.
Bununla birlikte, TÜBİTAK
ve İTÜ görevlileri. bu konver-
törlerin yaklaşık yüzde 80'ini
Türkiye'de yapabileceklerini
açıkladılar. Yapılacak çalış-
Egzoz^
çevreci
oluyor
mayla Türkiye'nin 800 mıl-
şon dolannın y urtiçinde kala-
cağı kaydedildi.
TÜBİTAK Malzeme Araş-
tırma Bölümü Başkanı ve
İTÜ Meialurji Mühendısliği
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr.Adnan Tekin, katalitik
konvertörlerin altyapı çalış-
masını sürdürdüklerini ve
bunun için 300 ile 400 bin do-
lar harcadıklannı söyledi.
Dünya Bankası'nın katkıla-
nyla kurulan Türkiye Tekno-
loji Vakfı'na önümüzdeki
günlerde TÜBİTAK-İTÜ ve
özel sektör işbirliğiyle hazırla-
nan bu projeyi sunacaklannı
söyleyen Prof.Tekin, bu çahş-
malar için 1,5 milyon dolara
gereksinimleri olduğunu be-
lirtti.
Vakfm bu . projeye Tür-
kiye'nin geleceği açısından
oldukça sıcak baktığını belir-
ten Tekin, "Zaten çalışmalan-
mızla 2-3 firma çok ciddi şe-
kilde ilgileniyor" dedi.
Prof.Adnan Tekin, 6 ay
sonra ilk katalizörü yapabile-
cek konuma geleceklerini. 2
yıl içinde de mükemmelini
ürelebileceklerini söyledi.
Bütün bu gazlan zararsız
hale getirebilecek çözüm ise
katalizörde görülüyor. Kar-
bonmonoksit ve metanın ha-
va ile yanması sonucu kar-
bondioksit ve su buhan olu-
şuyor. Azotoksit bileşikleri ise
karbonmonoksit ile reaksi-
yon sonucu zararsız hale dö-
nüşüyor. Egzozdaki koşullar
göz önüne alındığında, bu
kimyasal reaksiyonlar saruldı-
gı kadar hızlı olmaz ve zararlı
maddeler yeterince uzaklaştı-
nlamaz.
Bugün 100 milyondan fazla
otomobilde katalitik konver-
tör takılı. Avrupa'da gelecek
yılın sonunda tüm arabalara
katalitik konvertör takıhna
zorunluluğu geürildi.
Defîlede, Başak Gûrso> Manken Ajansı'na bağlı >e magazin basımnın vazgeçifanez mankenlerinden Deniz Pulaş, Mer>e tldeniz, Begüm Özbek, Meral Topçak
üe Sibel özûnlü hiç de alışık olmadıklan tesettür giysileriyle yürûrken, çoğunhığunu başörtûlü ve nlrbanlı hanımlann oluşturduğu davetliler. merak ve şaşkınhk
dolu bakışlarla daha önce yalnızca açık saçık fotoğraflardan gördükleri ûnlü mankenleri süzüyor; arada bir de fısddaşarak yonımlar yapı\orlardı.
Tesettür: Vücudu örtme estetiği1V1UHARREMAYEHN
Salonun tam ortasma T biçiminde,
yeşil örtülü bir podyum kurulmuş.
Fondan yûkselen müzik seşinde Veysel
Karani'den söz eden ilahiler duyulu-
yor. Sıra sıra dizilmiş sandalyelerde
başörtûlü ya da türbanh şık kadınlar
oturuyor. Aralanna sayılan az da olsa
başı açık ve makyajlı haumlar da sıkış-
mış. En geride ise genç kızlar yer ahyor.
Hanımlann arasında oturan erîcek-
ler "Muhterem müslüman kardeşle-
rim, erkekler kendilerine aynlan bö-
lümlere otursunlar" anonsuyla "'selam-
hk"taki yerlerini ahyor. Aynı ses,
davetlilere mikrofondan şöyle sesleni-
yor
"Bizler Doğu uygarlığırun bir parça-
sıyız. Burada kadın bazen bir şiir, ba-
zen bir şarkı, bazen de bir üham perisi-
dir. Tesettür, şahsi bir tercih değil, bir
inançtır. Dini akidelerrn gerektirdiği
bir giyim tarzıdır. İslarmyette tesettür,
kadını kısıtlayan ve köle gibi gören bir
prensipler manzumesi değüdir. Aksine,
kadını koruyan ve güzeDeştirendir.
Kuran-ı Kerim'deki a«tlerde ve İs-
lamda kadını yûceltmek lafta değil,
özdedir."
Tüm salonun pür dikkat, büyûk bir
sessizlik içinde dinlediği, konuya uzak
olan bilgjsizleri aydınla-'.ıcı nitelikteki
konuşma, Kuran-ı Kerim'den kadın
giyimiyle ilgili kimi ayetler, İslamiyetin
önde gelen kadınlanndan ömekler ve
Necip Fazıl Kısakürek ile Nazım Hik-
met'ten seçilen kadına yönelik şiirler-
den sonra şöyle noktalanıyor:
genç müslüman kardeşlerimizin hakla-
nnı koruyacak bir kamuoyu neden
yok? Muhterem müslüman kardeşle-
rim. inanç birliğinden yavaş yavaş vaz-
geçmeyi ve ekonomik çıkarlar peşinde
koşmayı bırakalım ve bu kamuoyunu
oluşturalım..."
Onceki akşam Beyazıt'taki The Pre-
sident Otel'in Marmara Salonu'nda.
Tesettürde Yılın Moda Defilesi, "Bizler, Doğu
uygarlığının bir parçasıyız. Burada kadın
bazen bir şiir, bazen bir şarkı, bazen de bir
ilham perisidir. Tesettür, şahsi bir tercih değil,
bir inançtır" sözleriyle başladı.
"İslamda 'ben' değil, 'biz' kavramı
meşrudur. Ama son zamanlarda hepi-
miz vahşi kapitalizmin etkisi altında-
yız. Bir süre önce Türkiye'de üstsüzle-
re yer yok' diyen bir bakan, aşın tepki-
ler üzerine sözûnden dönmüştü.
Türkiye'de bir bakanı sözûnden dön-
dürecek ölçüde kamuoyu oluşturan
odaklar var da, üniversite kapılanndan
türbanh-başörtülü diye geri çevrilen
Tekbir Giyim tarafından Türkiye'de
ilk kez bacma açık olara*' «jerçekleştiri-
len ve ' tarihi"' bir anlanı aşıyan "Te-
sestürde Yılın Moda Defilesi" bu çağ-
nyla başladı.
Başak Gürsoy Manken Ajansı'na
bağlı ve magazin basımnın vazgeçilmez
mankenlerinden Deniz Pulaş. Merve
lldeniz, Begüm Özbek, Meral Topçak
ile Sibel Özûnlü hiç de alışık olmadıkla-
n tesettür giysileriyle yürûrken, çoğun-
luğunu başörtûlü ve türbanlı hammla-
nn oluşturduğu davetliler. merak ve
şaşkınhk dolu bakışlarla daha önce
yalnızca açık saçık fotoğraflardan gör-
dükleri ünlü mankenleri süzüyor; ara-
da bir de fisıldaşarak yonımlar yapı-
yorlardı. Aynı şaşkınhk ve merak,
mânkenlerde de yok değildi; onlar da,
bugüne dek çıküklan defılelerde kendi-
lerini göz hapsine alan çapkın erkekle-
rinkinden farklı bakışlarla karşı karşı-
yaydılar...
Defıle sonrasında dyzenleyici firma-
nın sahibi Mustafa Karapınar, "'Insan-
lann ruhuna uyan bir kıyafet tarzuu
benimsedik ve tesettürde bir çığır aç-
mayı amaçladık. İnşallah bu tür defıle-
lerin sayısı da artar" dedi.
Defilenin sonunda mankenler kuli-
sin kapısında kendileriyle haüra fotoğ-
rafı çektiren ve basında çıkan sözlerin-
den ve açık fotoğraflanndan ötürii
soru yağmuruna tutan genç kız ve ço-
çuklara, "ashnda dışardan göründüğü
gibi olmadıklannı ve inançlannın bu-
lunduğunu" anlatmaya çahşırken, de-
fıleyle ilgili olarak "Biz profesyoneliz.
İşimiz bu. Her tür gjysiyi giyeriz" dedi-
ler.
Park Otel'e keşif ve
bilirkişi incelemesi
Danıştay'a sunulacak bilirkişi raporuna göre, inşaatın
durdurulması veya yıkılması da söz konusu olabilecek
REVIZİGÖKDAĞ
Danıştay 6. Dairesi. Park
Otel davasına ilişkin karannı
açıkladı: Park Otel'in bulundu-
ğu yerde keşıf ve bilirkişi incele-
mesi yapılacak.
Bilirkişi incelemesi sonucun-
da Danıştay 6. Dairesi'ne bir
rapor sunulacak. Raporda,
Park Otel'e ilişkin uygulama
imir planlannın şehircilik ve
planlama ilkeleri ile imar mev-
zuatına aykırılığının saptanma-
sı halinde inşaatın durdurulma-
sı ve yıkılması sözkonusu ola-
cak.
Park Otel'in yerinde keşfı ve
bilirkişi incelemesinin yapıla-
bilmesi için Danıştay 6. Daire
üycsi AcarOltulu'ya yetki veril-
di. Tetkik hâkim Alattin Öğüş
dc. Oltulu'nun yardıması ola-
rak belirlendi.
Ayaspaşa Çevre Güzelleştir-
me Dernegi'nin Park Otel'in
durdurulması istemiyle 10 ay
önce İstanbul 5. Idare Mahke-
mesi'nde açtığı davada mahke-
me görevsizh'k karan vererek
topu Danıştay'a atmıştı. Mah-
keme. demek tarafından açılan
davanın 2577 sayıh İdari Yargı-
lama Usulü Kanunu'nun ilgili
maddesine göre, dosyanın gö-
revli yargı yeri olan Danıştay'a
gönderilmesine karar vermişti.
Park Otel davasında yürüt-
menin durdurulması istemiyle
Turizm Bakanhğı'na, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkan-
Iığı'na ve Beyoğlu Belediyesi'ne
dava açan Ayaspaşa Çevre Gü-
zelleştirme Demeği avukaü
Derviş Parlak, karan Ayas-
paşa'da yaşayanlann Park Otel
inşaatından dolayı kaybettiği
değerlerin yeniden kazamlması
yolunda atılmış önemli bir hu-
kuk adımı olarak nitelendirdi.
14. Uluslararası Kazı
Sempozyumu başladı
ASLIKAYABAL
ANKARA - Yurtiçi ve yurt-
dışından arkeologlan bir araya
gelıren 14. Uluslararası Kazı,
Araştırma ve Arkeometri Sem-
pozyumu dün Ankara'da Milli
Kütüphane'de başladı.
Kültür Bakanlığı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürü Prof.
Dr. Engın Özgen, kazılara ayn-
lacak ödeneklerin geçen yıla
oranla üç kat fazla olacağını
açıkladı.
Sempozyumun açılış törenin-
de konuşan Arkeoloji ve Ar-
keologlar Derneği başkanı
arkeolog Emine Aynur, arkeo-
lojinın ve arkeologlann ülke
düze>indeki sorunlannı sapta-
mak, öneriler sunmak ve çö-
züm yollan aramak amacı ile
kurulan derneğin, herkesle eş-
güdüm içinde çalışmayı hedef-
lediğini söyledi.
Açılışta Bilim Kurullan adı-
na söz alan Prof. Dr. Tahsin
Özgüç, Türkiye'deki arkeoloji
biliminin temel sorunlannı an-
latırken, şunlan söyledi:
"Türkiye'de öncelikle tüm
ören yerlerinin envanteri yapıl-
mahdır. Bu konu, kazılardan
daha önemli. Nelere sahip ol-
duğumuzu yeterince bilmiyo-
ruz. Gordion. Zincirli, Boğaz-
köy ve Alacahöyük hedef
bölgeler olarak seçilebilir. Ayn-
ca. Kültür Bakanlığı büyük bir
yayın gücüne sahip. Bakanhk
adına yürütülen kazılann so-
nuçlan. müzelerdeki arkeolojik
eserler ve sayılan 90.000*e va-
ran çivi yazılı tabletlerin bir
yayına konulması zorunludur.
Define aramak ise eski eser ara-
yralığına dönüştü. Define ara-
yıahğına son vermek yönünde
eski eser kanununun çıkanlma-
sını sağlamak gerekiyor. Ar-
keoloji bilim ve sanat olduğuna
göre, erbabı tarafından gelişti-
rilmeüdir."
Kültür Bakanlığı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürü Prof.
Dr. Engin Özgen. bu yıl gerçek-
leştırilecek her bir kazıya, ba-
kanlığın ayıracağı ödeneğin
geçen yıla oranla ü£ kat fazla
olacağını aktardı. Özgen, Al-
man ve Avusturyalı arkeolog-
lann kazı izinlerinin geciktiril-
mesi konusunda basmda çıkan
haberlerle ilgili şu bilgiyi verdi:
"Genel müdür olduğum za-
man çeşitli konularda gerekli
değişiklikjere yönelik gecikme-
ler oldu. Örneğin, tüm kazı izin-
lerinin verilmesinde gecikildi.
Alman kazılanndan restoras-
von konusunda şikâyetçiyiz.
Bu şikayet ilgisizlikte bağlantı-
lı."
Özgen, aynca, eski eser en-
vanteri konusunda, 170 müze-
de toplam 2.5 milyon eseri
kapsayacak bir bilgisayar pro-
jesi hazırlamak amaanda ol-
duklannı vurguladı.
Yasataslağuıa göre, DevletTiyatrolarıözeıkleşiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Tiyatrolan için yeni yasa tas-
lağı hazırlandı.
Devlet Tiyatrolan Yeniden Yapı-
lanma Hazırhk Kurulu tarafından
hazırlanan taslakta, Devkt Tiyatro-
lan'nın Kültür Bakanhğı'na bağlı,
ama özerk bir yapıda ofcnası hükme
bağlanıyor.
Taslağa göre, Devlet Tiyatrolan
Genel Müdürü, fakülte ya da yükse-
kokul mezunu ve tiyairo alanında
yaptığı çahşmalarla ken-dini kanıtla-
mış, sanat yönetmenlerince behrle-
necek üç aday arasından Kültür
Bakanı tarafından belirlenecek. Ge-
nel müdürün görev süresinin 3 yıl
olacak ve yeniden seçilebilmesi de
hükme bağlanacak.
Devlet Tiyatrolan'nm amaa,
"Kültür Bakanhğı'na bağlı özerk bir
konuma sahip, Devlet Tiyatrolan
Genel Müdürlüğü kurulmasına, ör-
güt ve görevlerine dair temel hüküm-
leri belirlemektir". Taslakta, Devlet
Tiyatrolan (DT) Genel Müdûrlüp'-
nün görevi şöyle anlatıldı:
Taslakta, devletin 50 yıla yaklaşan
geçmişe sahip DTnin artık rüştünü
kanıtladığını kabul etmesi gerektiği
kaydedilerek. "Devlet elbette bu ku-
rumun içinde yer almalı, ama yöne-
ten, yönîendiren değil, destek veren
konumunda kalmalıdır" denildi.
Özerhk konusunda, taslağın öneriler
bölümünde şu görüşlere yer verildi:
"Devlet, tiyatroyu en doğru ola-
rak, yine tiyatroculann yöneteceğine
inanmalıdır ve bu inananı da çıkartı-
lacak olan yeni yasada, bu kuruma
kendi kendini yönetme yetkisi diye-
bileceğimiz, özerklik hakkını tanıya-
rak kanıtlamahdır. Devlet, elbette bu
kurumun içinde yer almah, bu kuru-
mun ürettiği hizmetin bir kamu göre-
vi olduğunu, bu yer ahşta tartışmaya
meydan vermeyecek biçimde göster-
melidir. Devlet bu kurumun içinde
yer almalı ve kurum da zaten bu ne-
denle özerk olmahdır.
Taslakta, genışletilmiş bir yönetim
kurulu oluşturulması da benimsenir-
ken, bu kunılun Birim Tiyatro sanat
yönetmenleri, her Birim Tiyatronun
sanatçı temsilcisi, DT merkez yöne-
tim kurulu üyelerinden oluşması
öngörüldü.Bu kurula hukuk müşa-
viri de daruşman olarak kaülacak.
Taslakta, Devlet Tiyatrolan yû-
rütme kurulunun, genel müdür baş-
kanlığmda, genel müdür idari işler
yardımcısı, merkez başdramaturgu,
merkez sanat teknik müdürü, genel
sekreter ve iki sanatçıdan oluşması
da öngörüldü. İki sanatçının ise DT
sanatçılan arasından, en az biri ka-
dın olmak kaydıyla tiyatro çalışanla-
nnca seçihnesi de kararlaştınldı.
Taslakta, yeni kurulacak Birim Tı-
yatro şöyle açıklandı:
"Devlet Tiyatrolan merkez yöne-
tim kurulunca açıhr. Yeterli sayıda
sanatçı, teknik ve idari personelden
oluşur. Kent bazında sanatçılar ge-
nel kurulunca seçilyecek sanat yö-
netmenlerinin oluşturacaklan Birim
Tiyatro sanatçı kadrolan üç yılda bir
yeniden varedilir.
Genel Kurul, Birim Tiyatro sanat-
çılar kurulu, teknik elemanlar kurulu
ve idari elemanlar kurulunun topla-
mından oluşur. Göreve Birim Tiyat-
ronun üç yılhk çahşmalannı değer-
lendirir."