Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26NİSAN1992PAZAR
PAZAR KONUGU
PsikiyatristDr. SafFet MuratTura'yla, gündelik hayatirmzıişgal eden görünenve görünmeyen sınavlarüzerine
Sınav: Insanlık okıılımıuı kiistah öğrencisi• Smav sadece öğrencilerin mi korkulu rüyası? Sınava hazırlanmanın toplumsal
ve psikolojik maliyeti nedir? Sınav, insan psikolojisini nasıl etkiliyor? Hangi hasar-
lara yol açıyor? Bu sorular aysbergin görünen yüzünde. Peki görünmeyen sınavla-
ra ne demeli? Bir yanşta koşar gibi yaşamanın anlamı ne? însanlık nereye koşuyor?
nı ölüm korkusundan daha yoğun bir yalnızlık
korkusuyla karşı karşıya bırakmıştır.
İnsan ölümü bitmez, ölûm yalnızca derin bir
yalnızlığı düşündürdüğü için korkunçtur. Oysa
yalruzük yaşanan bir süreçtir. Günümüzde gü-
cün ve medyalann egemenliği, insaru kendisine
öylesine yabancı blmıştır ki insanlık neredeyse
'ölüm bile böylesine yalnız obnaktan daha iyidir'
duygusuna sürüklenmiştir. Nitekim Batı top-
lumlannda intihar oranının giderek yiikseldiğini
görüyoruz. Jntihann yükseldiği toplumJara son
uygarlık Japonya da dahil.
• • • • Konuşmamızın başında söz ettiğiniz ra-
dikal sürecin sonunda, 'ahlak duygusunun giderek
azaldığı 'ndan söz etmiştiniz. Dilerseniz bunu da bi-
raz açıp Türkiye ye doğru gelelim.
TURA - Bilindiği gibi her türlü ahlak örtük ya
da açık bir varhk bilgisi içerir. öncelikle ahlak,
insanı özgür varsaymak ve bu özgürlüğü tanım-
lamak zorundadır. Ikinci olarak ahlak, ancak iki
insan varsa vardır. Ahlak ötekini varsayar ve
PAZARKONUĞÜ
SÖYLEŞİIŞIL ÖZGENTÜRK
••••I Saffet Bey, bu ay smav ayı. Kolejsınav-
ları, Anadolu lisesi sınavlan, üniversitegiriş sınav-
ları, meslek bılgisini ölçme sınavları ve sonunda
yasam sınan. Tûrk insanı sürekli bir sınavdan di-
ğerine koşup duruyor, bir yarış atı gibi... Bu.
kunonları henüz yerleşmemiş, geleceği giivensiz
toplumda 25 yıl çalısmıs bir emeklinin de sınava
girmeşansı var. Süreklitetikte, süreklisınavlardan
geçen bir toplumda bu olgudan, bireyler, duygusal
yasamlarınaa nasıl etkileniyor dersiniz?
TURA - Sürekli stres. derine işleyen bir düş kı-
nklığı ve insanın kendine olan savgısırun, aynı
zamanda özgüveninin azalması, genellikle sözü
edilen ve gerçeğı yansıtan kavramlar. Ancak ben
burada daha radıkal bir süreçten söz etmek isti-
yorum. Bu, tüm hayaümızı kapsayan bir süreç.
Bu süreci şu başlıklar altında toplayabiliriz:
"Öteünin kişiliksizieşmesi -anonimleşnıesi",
"Boşiuktaki beniik" ve "Ahlak duygusunun ya-
şamdaki değerinin giderek azalması."
Hemen bir örnekle, "ötekinin kişiliksizieşmesi
ve anonimkşmesi" sürearu açabihnz. Bir delikan-
lı düşünün, üniversite birinci sınıf öğrencisi,
televizyonda izlediği pop yıldızlanna büyük bir
hayranbk duyuyor ve onlar gibi olamadıkça ya-
şamanın bir anlamı olacağını düşünmüyor. Bu
delikanlırun tutkusunu inceledığimizde, aslında
hayran olduğu şeyin "hayran olunmak" olduğu-
nu görüyoruz. Yani o, pop yıldızlanna değil,
onlara duyulan hayranlığa tutkun. Onun özdeş-
leştiği şey, hayran olunmanın ta kendisi. Fransız
psikanaÜst Jacques Lacan, "insani arzunun zaten
ötekinin arzusu olduğunu" söyler. Ancak günü-
müz toplumunda ve örneğımızde genç, tamamen
gercekliğini yilirmiş, yabancılaşmış bir ötekinin
arzusuyla özdeşleşiyor. Bu öteki, artık etiyle ke-
miğiyle. acilanyla sevinçleriyle, zaaflanyla ger-
cek bir insan degıl, anonim davranış ve istekleri
olan bir ortalama ötekidir. Yani gerek sistemin,
gerek medyalann bıçımlendirdiği genış yığınlar-
dır. Onlar sınavlardaki başannın tek ölçü oldu-
ğuna, pop yıldızlannın tek gercek olduğuna
insanlan inanmaya zorlarlar. Ve çoğu zaman da
başanrlar.
•^•HCJen^ kitlelerin arzuladığı bir nesneye
arzu duymak insana kolay gelmiyor mu? Böylece
büyük çoğunluğun içinde yer ahyorsunuz, bir çesit
güven duyuyorsunuz, rahatsınız, hatta insan mutlu
bile olabilir.
TURA - Bir gruba ait olma, gecici bir süre için
insana güvenlikteymiş duygusu verebilir. Hatta
insan bu güvenlik duygusunu hiç sorgulamadan
yıllarca yaşayabilir. Mutlu bir aile babası, mutlu
bir ev kadını, mutlu bir işadamı olmayı hiç sorgu-
lamajfabilic Ancak klinik deneylerimiz gösteri-
yo« lu bu sahte denge oldukça kınlgan. hemen
yerini "yaşamm ardamsalığT duygusuna bırak-
maya yatkın bir insanı durumdur. Yaşamı
anlamb kılan şey. psikanalizin görebildiği kada-
nyla 'gerçek öteki'yle kurulan insani ilişkidir.
Biraz önce "boşluktaki benlik" derken kastetti-
ğim şey, işte bu gerçek ötekıyle kurulan ilişkinin
yokluğunda, insanın kendisini içinde bulduğu
anlamsızlık ve yalnızlık duygusudur. Bir insanın
diğer bir insanla kurmak istediği ilişki gerçek ol-
maktan cıktığında, yani ortalama değerler, orta-
lama öğretiler aracılığıyla insanlar arası ilişki
kurulduğunda geriye derin bir yalnızlık duygusu •
kalır. Çünkü bu durumda karşı karşıya gelen iki
kişinin her ikisi de kendine yabancılaşmış iki ın-
sandır... Gerçek yitmiştir ve yalruzlık kaçımlmaz-
dır.
Güçlü, başanlı bireylerin de, çok rahat yaşa-
yan toplumlann da, gelişmekte olanlann da ana
problemı budur. 'Kalabalık içinde valnızlık', 'ya-
şamın anlamstzlığı
1
, çağdaş toplumlann en yay-
gın hastalıklanndan biri kabul edilir.
İnsanın kendı kendine yabancılaşması, gerçek
duygu ve düşüncelerini açığa vuramaması, kısa-
ca kendini gerçekleştirememesi, bugünün insanı-
SAFFET MURAT TURA
1955 'te Akyazı 'da doğdu. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nibitirdi. İstanbul Tıp Fakültesi'nde
psikiyatriihtisasıyaptı. "Freud danLacan'a
Psikanalt "adlı kitabı.yurtiçınde vedışmda
yayımlanan çok sayıda makalesi var.
Yazılarınaapsikiyatrisorunlarmafebefiaçıdan
yaklaşmaya çatışıyor.
tür fukarabğı kervanına katıldı. Daha doğrusu
bu sürece girdi. Belki engellenemez bir süreç bu,
ama en azından duyarb olmakta yarar var.
^ ^ • • i Gençlerin markalara olan tutkunluğun-
dan söz ettiniz, gençlerin meslek seçiminde de
anonim değerler fazlasıyla egemen... Geçenlerde
bir Alman avukat dava açtı ve beynin sol tarafı için
de eğitim eşitliği istedi. Sol tarafgüzel sanatlara
olan düşkünlüğü, auygusalhğı, zevkleri içeriyor-
mus ve eğitim sistemi sol tarafa zenci muamelesi
yapıyormuş. Bizde durum dahadakötü. Bazı bilim
dalları, disiplinler yok sayüıyor. Sonuç?..
TURA - tnsani arzunun anonimleşmesi süre-
ciyle karşı karşıya bulunduğumuza göre başka'
ne bekteyebiliriz. Toplumun arzusu, ailenin arzu-
su, bireyin arzusu sorgulanmaksmn örtüşüyor.
Bu durumda gerçek bir bireyden nasıl söz edebi-
liriz. Günümüz toplumlanrun bireyd olduğu
ısrarla söyleniyor. Bu, duygu ve düşünceleri gide-
rek anonimleşen bireyin neresi bireysel? Yıllar
önce Herbeıt Marcuse ve Frankfurt Okulu, yak-
laşan tehlikeyi haber vermeye çalışmıştı. Sonuç:
Tek boyutlu insan.
Şimdi gencin durumuna bakahm. Güç ve para,
kısaca iktidar her türlü değerin üstünde. tdeabst
olmaya toplumca enayi gözüyle bakıbyor. Bir
genç, felsefe tahsili yapmak istediği zaman her
şeyden önce arkadaşlan tarafından "Diyojeo gibi
Psikij atr Doktor Saffet Murat Tura, Işıl özgentürk'ün sınavla ilgili sondannı yamüadı. Ancak söyleşi bir sınav havasında geçmedi. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
onu tanımlamak zorundadır. Oysa günümüz
toplumlannda ötekinin anonimleşmesi süreci,
insanlar arasmdaki ihşkileri belki de tarihin hiç-
bir döneminde görülmedik ölçüde yozlaştırmış-
tır. Artık insan bir başka insanla gerçek bir ilişki
içinde değil, âdeta bilgisayar oyunlanndaki gö-
rüntülerle ibşki içindedir.
Batı toplumlanndaki klinik deneyim, narsisis-
tik kişilik bozukluğunun giderek artmakta
olduğunu gösteriyor. Narsisistik insan için 'öte-
ki' sadece kendisini onaylayan, ona hayran olan
bir nesneden ibarettir. Bu insan için öteki her an
harcanacak biridir; hele bir onu onaylamasın...
Evet, öteki gerçek değilse, sadece bir görüntü-
den ibaretse ona her şeyi yapabilirsiniz. Kolay-
bkla karşınızdakilen harcayıp köşeyi dönebib'rsi-
niz, bir dostunuzun mesleki hayatına son
verebilirsiniz, küçük bir çocuğun aç kabnasına
kayıtsız kalabibrsiniz. Gerçek bir savaşı âdeta bir
teleyizyon dizisi seyreder gibi seyredebilir, biranı-
zı içip "Bu atışları da iyi beceremiyorlar" diyebi-
b'rsiniz.
tşte modern toplumlann içinde bulunduğu va-
him durum kısaca boyle özetlenebüir.
^ H İ ^ H Bizde de durum bu denli vahim mi?
TURA - Türkiye'ye gelince, günümüzde dün-
yaya tek bir kültürün egemen olmaya başladığını
kolayca söyleyebiliriz. Şimdi şöyle bir sokağa çı-
kalım, hemen herkes aynı biçimde giyiniyor, aynı
biçimde âşık oluyor, aynı sözcüklerle konuşuyor
ve herkesin rüyası bir ev, bir araba.. Bu yanşma
kazanıbrsa çok daha iyi olur. Aykın düşünce he-
men kötü ve zararb damgasıru yiyor.
Dikkat ettiniz mi, Türkçe de iyice değişti, şimdi
dizilerin Türkçesi konuşuluyor. İngiUzcedeki,
Fransızcadaki deyimlerin kötü çevirilenyle ko-
nuşuyoruz. Artık belb bir marka ayakkabı, bir
tişört giymek, gençliğjn tek düşü halıne geldi.
Sekreterim beni beğenmiyor, çünkü anonim öte-
kinin beklediği markalar yok giyimimde.
Sözün kısası, Türkiye de Yeni Dünya'run kül-
fıçıda mı uyuyacaksuı" diye alaya abnıyor. Diyo
jen'in elinde fenerle insan aradığını hiç kimse
haürlamak istemiyor. Bu değerler çerçevesinde
eğitim sistemimiz, zaten birtakım meslekleri öne
çıkanyor. Edebiyat, sosyoloji, felsefe, psikoloji
gibi insanın kendisini tanımasını sağlayacak di-
sipbnler, bselerde üvey evlat muamelesi görüyor.
Binlerce yılbk insanbk tarihinin bir bölümü yok
sayıbyor.
Aynca eğitim sisteminde bir bellek zaati var.
Bu nedenle genç insan kendini insanbk kültürü-
nün bir parçası olarak görüp tanımlayamıyör;
ona sunulanlar sanlci öğrenibnesi, ezberlenmesi
gereken bilgiler yığmı. Oysa eğitimden amaç, ye-
ni insanı, insanbk tarihinin kazanımlanyla besle-
mek ve geleceğe üretici bir birey olarak yetiştir-
mek otoıab. Bizim eğitim sistemimizde insan
sadece gününe değil tarihine de yabancılaşıyor.
Fen bibmlerinin veribnesine gelince, bihmsel
teoriler sanki tartışmasız öğrenilıp ezberlenmesi
gereken veriler halinde sunuluyor. Bibmin esasını
oluşturan şüpheci düşünce ve tarüşmaya eğitim
sistemimiz hiç yer vermiyor. Sonuç, birtakım ma-
lumatlara sahıp, vaşat zevkleri ve anonim arzula-
n olan tek boyutlu insan.
• • • • Yeryüzünü fuzla kuşalan bu tek boyutlu
insan, kadm-erkek iliskisinde, işyaşammda, sosyal
hayatta ne tür davranıslar sergiliyor?
TURA - Günümüzün narsisistik insanı için
tek bir değer var: İktidar. İşte bütün tutkusu bu.
Kendisinden daha güçlü olan karşısındaysa he-
men boyun eğer. Onun için öteki insan, onunla
birlikte bir şey yapılacak insan değil, ondan bir
şey yapılacak bir nesnedir. Hazcıbk, günümüz in-
sanının temel yaşam felsefesi haline geldi. Freud,
insan psikolojisinin temelini bazı içgüdülerin,
özeUikle cinsel içgüdünün tatminine dayandır-
mıştır. Oysa Freud sonrası modern psikiyatri,
içgiidü tatminlerinin temelde ötekiyle sağlam ve
gerçek bir ilişki kurmaya yönebk olduğunu söy-
ler. Sağlam bir dostluğun temel faklörlerinden
biri olarak cinselbk ele abnır. İşte burada narsi-
sizmin insan cinselbğine indirdiği büyük darbe-
den de söz etmek gerek. İki insan doyumlu bir
beraberbği paylaşacak yerde, kendi narsisistik
gereksinimlerini karşılayan birer nesne haline
geldiğinde insanlar arası iletişimin en yoğun ola-
bileceği yer, bir mutsuzluk ve yalnızbk sebebi
haüne gebnektedir.
tş ve sosyal hayata gelince, tek boyutlu, narsi-
sistik insan için tek tutkunun iktidar olduğunu
söykmiştik... Her ne pahasma olursa olsun ikti-
dar... İşte, sosyal hayatta, hatta aşkta...
• İ H I B Bu durumda yüzydlardan beri insanlığm
geliştirdiği en önemli insani erdemlerden olan onur
ve vicdan duygusunun neredeyse kaybıyla karşı
karsıyayız...
TURA - Evet, tamamen öyle... Her şeyi yeni
bir barbarbk döneminin başlangıcı olarak göre-
bibriz. Bu derin mutsuzluk ve yalnızlık dönemin-
den hiç kimse memnun değil. Ancak toplumun
örgütlenmesi, alternaüf yaşam tarana pek ola-
nak vermiyor. Refahın, binlerce kanal renkb
televizyonun, bilgisayarlann, bilgisayarb savaş-
lann insanlan mutlu etmedığinı artık herkes
biliyor. Bunlann hiçbiri insanbğın yabuzbğına
çare değil.
l ^ ^ ^ B Bu mutsuz süreçte medyalann önemli
bir rolü olsa gerek. İletişim için gerekli medyalar, -
nasıl oluyor da yoğun bir Uetisimsizliği birlikte ge-
tiriyor?
TURA - Bu süreçte medyanın insanın zihinsel
faahyetini genişletici değil, tam tersıne genletici
ve daraltıcı bir etkiye sahip olduğunu görürüz.
Çocuk psikanalisti Melania Klein'e göre altı
aylık bebeğin zihinsel aktıvıtesi ıkı temel katego-
riyle çabşır: İyi ve kötü. Dünya onun için âdeta
ikıye aynbnıştır: İyiler ve kötüler. Annesi de iki
annedir; iyi anne, kötü anne. Bir yaşına doğru bu
iki ayn insanın asbnda bir tek insan olduğunu"
fark eden çocuk daha yüksek bir zihinsel aktivite
içine girer. Artık akla karanın yanında grilerin de
olduğu bir dünyanın var olduğunu kavrar.
İşte bu noktadan hareket edersek medyalann.
insanın zihinsel aktivitesini en arkaik düşünce
tiplerine geri götürdüğünü söyleyebiliriz. Mesela
güncel bir sorun olan terorizmi ele alabm. Devlet
elbette tanımı gereği her türlü terorizme karşıdır, -
fakat acaba birer vatandaş olarak bizler nasıl dü-
şünmeb'yiz? Devlet öylesine örgütlü bir güç ki
bugün için bireyin aleyhine çabşmadığını varsay-"
sak bile bir gün bircyin ya da belb bir toplumsal
grubun en temel hakîanna tecavüz ettiği takdırde.
birey olarak bizim herhangi bir yaptınm gücü-'
müz obnamab mı? Medyalar sürekli iyi ya da'
kötü olgusunu işlemektedir. Oysa benim birey,-
olarak grileri düşünme hakkım vardır. Medya bu
konuda ya da başka pek çok konuda bireyleri altı
ayhk bir çocuğun zihinsel düzeyine itmektedir. •*
I
• • • • • Yani George Orwell'in 1984 adlı romanv\
gerçek oldu. Artık Big Brother (Büyük BiraderJ '_
bizleri yönetiyor: L
TURA - Pek öyle sayılmaz... "Kentin batı ma-
halkterinde hâlâ direnen küçük bir gnıp var."
^ • • H BU umutlu cümle için teşekkür ederim. '
• 1 Mayıs'ta Alanlar Zorlanacak!
• Şırnak Valisi Açıkladi:
'Taratna Emrini Emniyei Müdürü Verdi!
• Basını Belediye Başkanları Yönlendiriyorl
• Özelleştirmeye İşçi Çelmesi
Q lersanede Hileli Seçim
Q Saglık Işkolunda Statü Krizi
• Fransız Sermayesinin Türkiye Yatırımları...
• Boş Zaman'dan Ne Anlıyorsunüz?
G Dünya Ekonomisinde Kara Bulutlar
• Vunanistan Grevlerle Sarsılıyor
Ü Meydanların.Şiire Durdugu Gün
BU KiTAP
OKUNUR VE
"KONUSULUR
• Bir "yaramaz-haşan"
çocuğun ofaroznamesi bu..
• Sosyal demokrasi-yerel
yönetim-porti üçgentndeki
aykırı anılar, yorumlar,
öneriler, görüsler.
• İnönü, 12 Eylül ürünü
mü? Kim demis!
"Yıllor boyu sosyal demokrosiye
gönul verenlere, el yordamıyh
çağdaş, demokraû sosyahm
mum tşığında bulmaya
çalışanlara..."
Bir Belediye Başkonındon
Genç sosyal demokrat
belediyeler üzerindeki
boskılorın trajikomik öyküsü
Baykol, Karayalan,
Gürseler»
Odemeli İsterne/Yazısma
P.K. 347 Yenisehir-Ankora'Tel: (9-4) 435 79 11 Fox: (9-4) 435 28 45
AÇIKLAMA ve PROTESTO
18 Nisan Cumartesi günü yapacagımızı
duyurdugumuz "MAYISA DOĞRU ŞENÜĞİ11
V'alilik ve Kmniyetçe, defalarca bu lür
senlikİLTin yapıldıgı Acık IIa\a Tiyatro.sunun
"kapalı salt>n niteligı u^ımadıgı" gibi kcyfı bir
gerckçeylc cngcllenmi.>tir.
Bu engellcmc, Hükumelin "İslcycnc salon.
i.sleyene alan" açıklamasının karnuoyunu
yanıllmak amacıyla yapıldıgını açıkça ortaya
koymuştur.
Yasal ve meşru başvurumuzun engellenmesini
protesto ediyor,
H
l MAYIS KUTIAMALARI
ÜZERİNDEKt YASAKLAR KALDIRILMAUDIR"
lalebimizi kamuoyuna açıklıyoruz.
Not: Satılan biletlerin paralan iade edilecektir.
MAYISA DOĞRU ŞENLİĞİ
TERTİP KOMİTESİ
ÇIKTI.. KiTAPEVLERiNDE ARAYINIZ
Gaziosmapaşa'da satılık 545 43 44 nolu telefon
Tel: 564 18 88
MENKA MENKUL DEĞERLER TİC. A.Ş.
31.12.1991 TARİHLİ ÖZET BİLANÇOSU (İOOO)
(Bagunsız denetimden geçmemiştir.)
AKTtF (VARLIKLAR)
I- DÖNEN VARLIKLAR 1.082.497.-
A-Haor Değerler 266.979.-
B-Menkul Kıymetler 7.175.-
C-Kjsa Vadeli Tic. Alacaklar 777.772.-
D-Takas ve Saklama Merkezı —
E-Diger Kısa Vadeli Alacaklar 30.571.-
II- DURAN VARLIKLAR 256.205.-
A-Uzun Vadeli Alacaklar —
B-Finansal Duran Varlıklar —
C-Maddi Duran Varlıklar 256.205.-
1-Arazi Arsalar —
2-Binalar —
3-Taşıt Araç ve Gereç 83.832.-
4-Döşeme ve Demırb. 240.724.-
5-Dig. Mad. Duran 388.330.-
6-Birikmiş AmoniM-) 456.681.-
AKTİF TOPLAM 1.338.702.-
BİLANÇO DlP NOTLARI
1-Stoklar, agırlıklı ortalama yöntcmine göre degerlendirilmiştır.
2-Fiıli envanter uygulanmıştır.
3-Hızlandınlmı; amonisman uygulanmıştır.
4-Aktif degerler sigortalı olup, aynca Şemsiye Sigortası mevcuttur.
5- Aktıf degerlere yenıden degerlendjrme deger artı; fonu uygulanmıştır.
6- Kurumumuz B.B.B.'sini 11.02.1991 tarihinde almıştır.
MENKA MENKUL DEĞERLER TÎC. A.Ş.
31.12.1.991 TARtHLt ÖZET GELİR TABLOSU
A-YURTİÇİ BRÜT SATIŞLAR 1.552.825.-
B—SATIŞLARDAN İNDİRİMLER(-) —
C—NET SATIŞLAR . 1.552.825.-
D—SATIŞLARIN MALtYETl(-) 1.567.625-
Brüt Salış Kârı veya Zaran (14.800-)
E—ALINAN KOMİSYONLAR
Brut Gelir Toplamı 1.001.376.-
F—FAALlYET GİDERLERİ(-) 996.947.-
Esas Faalıyeı Kârı ve Zaran (10.371.-)
G—DIĞER FAALfYETLERDEN GELİR—KÂRLAR 162.935.-
H—DİĞER FAALIYETLERDEN GİDER VE ZARAR(-) —
I— FtNANSMAN GlDERLERl(-) 8.376.-
Faaliyet Kârı ve Zararı 144.188-
J—OLAĞANUSTU GELİRLER KÂRLAR -
K—OLAGANÜSTÜ GİDERLER ZARARLAR(-) —
Dönem Kân ve Zaran 144.188 -
Geçmiş Yıl Zaran(-) 145.265.-
L—ÖD.VERGt VE YASAL YUKUMLÜLÜKLER(-) (6.954.)
Net Dönem Kârı ve Zararı(-) (8.031.)
DİPNOT-
— 1991 dönemi faahyelinden 144.188 516- TL kâr saglamıştır
— 1990 donemınden 145.265 '23 - TL zarar etmıştır
PAStF (KAYNAKLAR)
I- KISA VADELl BORÇLAR 261.511.-
A-Finansal Borçlar —
B-Ticari Borçlar ' 232.848.-
C-Dıger Kısa Vadeli Borçlar 28.663-
II- UZLN VADELl BORÇLAR 7.412.-
A-Finansal Borçlar —
B-Tican Borçlar —
C-Diger Uzun Vadeli Alacaklar —
E-Borç ve Gıder Karjılıklan 7.412.-
IH-ÖZSERMAYE 1.069.779.-
A-Serma>e 1.000.000.-
B-Sermaye Taahhütleri(-) —
C-Emisyon Primi —
D-Yeniden Deg. Deger An. 70.855.-
E-Yedekler —
F-Net Dönem Kân 144.188.-
G-Dönem Zaran(-) —
H-Geçmiş Yıl Zaran(-) 145.265.-
PASİF TOPLAM . 1.338.702
1.03.1992
DENETÇt RAPORU
Menka Menkul Degerler Ticareti A.Ş. Cenel Kuruln'na
Sayın Genel Kunılumuz, geçen yıl bizlere tevdi buyurdugu görevi yapmak
üzere, Menka Menkul Degerler Tic. A.Ş.'nin, 31.12.1991 yılı bilanço ve def-
ter kayıtlan ile kâr ve zarar hesapları tetkik edılmiştir.
Geçen yılın bılançosunda yazüı kıymetlenn 1991 yıbnın ilgili hesaplanna doğ-
ru olarak geçirildigi ve yıl içindeki işlcrin mevzuat bir sözleşme hukümlerine
uygun yurüıuldüğü görülmUştür. Aynca muhasebede tutulması gereken def-
terlerio ve muavinlerin muhasebat kanununa göre süresi içerisınde onaylatıl-
dığı ve kayıtların gunu gUnüne açık ve net bir jekildc ıtina ve titizlik içerisınde
tutuldugu görülmüştür.
MUşahede edilen gelışme aynca kayıt ve mcmnunıyele deger bulunmuştur.
Bu ıtibarla yönetim kunjlu tarafından yüksek kurulunuzun tetkikine sunu-
lan 1991 yılı bilançosu ıle kâr ve zarar hesaplarının, tastik ve yönetim kurulu-
nun ıbrasının kabulunü arz ederiz.
Saygılarımızla.
Denetçiler
Av. Arslan ATAMAR Av. Yasemin UYGUR