Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 NİSAN1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
1. Perpn'da
Selim İleri
• Kültür
Servisi-1.
Peron
Sanatevi'n-
de bugün
saat
15.30'da
yazar
Selim İleri
birsöyleşi
gerçekleş-
tirccek. Saat 17.00'de ise
Erkan ve Sedat ikilisinin
gitar dinletisi yeralacak. I.
Peron etkinliklen yann
tiyatrosanatçısı Meral
Oğuz'un tiyatro konulu
söyleşısı ile sürecek. Oğuzun
söyleşısı saat 15.30'da
başlayacak. Sanatevinde
açılan resim sergilennden
N uran Keskin'in çalışmalan
alt salonda, Jale Konduk'un
yapıtlan üst salonda
sürüyor.( Moda Cad.
Gündoğdu Sok.)
Cahit Külebiye
Yayımlar Dairesi Başkanı Ayla Kuîlu, Kültür Bakanlığı nın yeniyayınpolitikasını anlattı:
Kas
™ Koçak'ın resim sergisi Sevimce'de
saygı• ANKARA(AA)-"Tut
Ellerimi Bebek". "Sıvas
Yollannda". "Zerdali
Ağaa". "Hasret" gibi
unutulmazşıirlerinyazan.
Türk şiirinin yaşayan büyük
ustalanndan Cahit Külebı
ıçin 75. yaşgününde özel bır
tören düzenlenecek. Kültür
Bakanlığı tarafından27
nisan pazartesı günü
Ankara'da Yenisahne"de
düzenlenecek yaşgünü
töreninde Sami Karaören
şairin öğretmen. yönetici ve
sanatçı yönlennı anlatacak.
Ressam Turan Erol ve
Mustafa Şerif Onaran ise
Külebi'nin şıırini
anlatacaklar. Devlet
Tiyatrosu sanatçılan Gülgün
Kİıtlu veÖzlem Ersönmezde
Cahit Külebı'nınşıırlennden
ömeklersunacaklar. Daha
sonra Kültür Bakanı Fikri
Sağlar. Külebi'yebiranı
plaketi\erecek.
Erdal Atabek
Balıkesir'de
• Kültür Servisi - Dr. Erdal
Atabek bugün Balıkesır
Folklor Araştırma Eğitim ve
Turizm Demeği'nde saat
18.00-19.00 arası, 'Gençlik ve
Kültürel Değişim" konulu bir
söyleşi yapacak. J 5 30-17.30
saatleri arasında ise Arkadaş
Kıtap Ktrtasıye'de(CKK
Temsilcilıği) Dr. Erdal
Atabek \e Enver Ercan
kitaplannı imzalayacak.
Soner Olgun
konseri
• Kültür Senisi - Nisan ayı
başında piyasaya çıkan ilk
albümü 'Letajet'ten sonra
Soner Olgun ilk konserini 25
nisan cumartesi günü saat
20.30'da Kenterler
Tıyatrosu'ndaverecek. İlk
konserinde Soner Olgun'a,
NükhetDuruÖzel
Orkestrası eşlik edecek. Işık
vesesditzeni Melodi PA
tarafından hazırlanacak
konseri HedefOrganızasyon
düzenledi. Aziz PIak"ın
katkılarıy la gerçekleştinlecek
konserde Soner Olgun. ilk
albümü Letafet'te yer alan
şarkılarının yanı sıra bazı
klasik eserlerin rock
versiyonlan ile bazı halk
türkülerinin özgün
vorumlannı seslendirecek.
Kahveler
Edebiyatı
I Kültür Senisi - İstanbul
Avusturya Kültür Ofısi ve
Cafe Wien işbirliğiyle 27.28
ve 29 nisan tarihleri arasında
Kahveler Edebiyatı başlığı
altında bir dizi edebiyat
toplantısı düzenlendi.
Teşvikiye'deki 'Cafe Wien"in
ikinci katında düzenlenecek
bu toplantılara Türkiye'den
Hilmi Yavuz. Selim İleri ve
Ahmet Oktay;
Avusturya'dan da Friedrich
Zauner (Yukan Avusturya
PENKulübü Başkanı).
Rosvvitha Zauner \e
Elisabeth Hauer katılacaklar.
Alay Köşkü'nde
sergi
• Kültür Senisi-Kültür ve
Sanat VarlıklarTnı Koruma
veTanıtma Vakfı ve İspanya
Bajkonsolosluğu'nun
binkte gerçekleştirdıği
Teodoro Nieto Anton resim
serasi 27 nisan pazartesi
gÜBÜ Topkapı Sarayı Alay
K-öşkü'ndeaçılacak.
Yayınlar 'iticilik'ten kurtulacak
AYŞE SAYEM
ANKARA(Cumhuriyet Büro-
su)- Kültür Bakanlığı yayım
politikasını yeniden belirliyor.
Kültür Bakanlığı Yayımlar Da-
iresi Başkanı Ayla Kutlu, ba-
kanlığın. roman. öykü gıbi
yapıtlann basımından elini
çekeceğini, daha çok kültürel
değerlere ilişkin yapıtlara
ağırlık verileceğini söyledi.
Kutlu. edebiyat yapıtlannın
özel yayınevleri tarafından
basıldığınadikkatçekerek,"'Ba-
kanlık. özel y ayınevleri ile reka-
bete girmeyecektır. Özel yayı-
nevlerinın alanına girmek iste-
miyoruz.Biz daha çok. kültürü-
müz içın önemlı olan. ancak
okuyucu talebi az olan, bu ne-
denle yayınevlerinin basa-
madığı yapıtlar ile kültürel
varlıklanmızı tanıücı kitaplan
basmayı düşünüyoruz" dedi.
Bakanlığın yeni yayın politi-
kasını Cumhuriyet'e açıklayan
Kutlu, basılacak kitaplann se-
çimi için, 3 ayn kurul oluşturul-
duğunu söyledi.
Yayımlar Dairesi Başkan-
lığı'nın yapacağı yeni düzenle-
melerden ilkini kamuoyunda
tartışılan. "çizgi romanlar"-
oluşturuyor. Çizgi romanlar-
dan örnekler de gösıeren Kutlu,
şu görüşlere yer verdi:
"Örneğin Manas Destanı,
Göç Destanı adh çocuklara yö-
nelik çizgi romanlar var.Bunun
hangi sayfasma bakarsanız. sa-
vaşın her zaman ön planda ye-
raldığını görüyoruz. Evet Ma-
nas Destanı anlatılmalı ama
bunlar çocuğa savaş ögeleriyle
donatılarak verilmemeü. Bu ki-
taplar sipariş edilirken. arka
planda hep savaş olsun denmiş.
Bu yaklaşım çocuklan terörize
ediyor. Yani çocuklara Türk-
ler'in yalnızca savaşçı yönü gös-
teriliyor. Çocuk hep 400-500 yıl
öncesine yöneltiliyor. Gü-
• Kültür Bakanlığı
Yayımlar Dairesi Baş-
kanı Ayla Kutlu, 'Ço-
cuklan terörize eden
çizgi roman yayımına
şpn vereceğiz" diyor.
Özel yayınevleriyle re-
kabete girilmeyecek.
Yayınevlerinin basa-
madığı kitaplar ile kül-
türel varlıklarımızı
tanıtıcı kitaplar basıla-
cak. Kitaplann seçimi
için üç ayn danışma ku-
rulu oluşturuldu .Çocuk
kitaplanna özellikle
eğildiklerini belirten
Kutlu, öncelikle doğu
ve güneydoğu bölgele-
rine kitap gönderilece-
ğini söyledi. Kutlu, kül-
tür bakanlığı yayınla-
nnı iticilikten İcurtara-
caklannıbelirtti.
Ayla Kutlu: Çocuğa sevgiyi aşılayanresimliromanlar yayımlayacağız.
nümüz olaylannı içeren bir tek
eser yok. Türklerin Orta Asya
bozkırlanndaki kahramanlık
öyküleri var ve hep savaşçı er-
kekler ön planda.Oysa, bu dö-
nemde kadınla erİcek eşittir,
kadın söz sahibidir. Ama bu
eserlere baktığımızda kadını hiç
göremiyoruz. Biz de resimli ki-
taplar çıkaracağız, ama çocuğa
sevgiyi, dostluğu aşılayan re-
simli romanlar yapacağız."
Kültür Bakanlığı'nın 3 yayın
kurulu olan Kültür ve Eserleri
Yayın Danışma Kurulu, Ço-
cuk Kitaplan Yayın Danışma
Kurulu. Klasik Eserler ve Bilım
Tarihi Eserleri Yayın Danışma
kurulu üyeleri, Meslek Birliği
temsilcileri ile • gazetecilerden
oluşuyor. Kültür Eserleri
Yayın Danışma Kurulu üyeleri
arasında, Erhan Bener, Sevda
Şener. Günsel Renda, Ali Bu-
laç, Doğan Hızlan, Gülten
Akın bulunuyor. Bakanlığın
Çocuk Kitaplan Yayın Danı-
şma Kurulu'unda, Ayla Kutlu,
Atalay Yörükoğlu, Nerirnan
Samurçay, Türkel Minibaş.
Klasik Eserler ve Bilim Tarihi
Eserleri Yayın Kurulu'nda da
Şerafettin Turan, Gürsel Aytaç.
M.Kemal Öke, Ionna Kucura-
di, Namık Kemal Pak, llhan
Tekeli, Tank Buğra gibi isimler
yer alıyor. Kutlu, Yayın Danı-
şma Kurulu üyelerinin her kesi-
min görüşlerini yansıtacak şe-
kilde oluşturulduğunu belirtti.
Çocuk kitaplanna özellikle
eğildiklerini anlatan Kutlu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde hiç kitap ulaşma-
yan okullar bulunduğunu. ön-
celikle buralara kitap gönderi-
leceğini bildirdi.Kutlu, "Bu ko-
nuda özel yayınevlen ile işbirli-
ğini de düşünebiliriz.Çünkü on-
lar çocuk kitaplan konusunda.
bakanlıktan daha sorumlu da v-
ranıyorlar.çok güzel kitaplar
çıkanyorlar. Ancak bu kitaplar
çocuklara ulaşamıyor, çünkü
çoğu yerde kitabevleri bile yok"
diye konuştu. Bir çok ülke ço-
cuklannın büyük ılgisinı çeken
ve okul öncesi çocuklara yöne-
lik. "lapsize-kucakboyu" kitap-
lannı da ilk kez çıkaracaklannı
söyledi. Kültür bakanlığı yayı-
nlanrun "iticilik"ten kurtanla-
cağınadadeğinenKutlu,"önce-
likle kitaplann kapak düzenini
çekici hale getireceğiz, çünkü
bıçım de okuyucu için çok
önemli, bu konuda ' haarlı-
klanmız var"dedi.
'20. Yüzyılm İlk Yarısmda Türk Kadın Resscunlarından'sergisi
• İlk kadın ressam-
lar ku^ağı olarak
tanımlayacağımız
sanatçılardan Mihri
Hanım, Müfıde
Kadri, Melek Celal'
Sofu ve Hale Asaf
dönemlerinin sanat
akımlannı özüm-
semiş, sağlam
akademik kurallar
içinde yapıtlar üret-
mişlerdir. Kültür et-
kinliklerinin zayıf
olduğu ortamda
görgü, bilgi ve be-
cerileri ile genç yaş-
larda gelen ölümleri
büyük bir talihsiz-
liktir.
fcm
Yıldız Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi'ndeki "20. Yüz> ılm İlk Yansında Türk Kadın Ressamlarından" sergisinde Dikmen ve Karsan'ın taUolan da yer alıyor.
'Çektiğim meşakkati ben biliriıır
FERİHA BÜYÜKÜNAL
Türk resim sanatında ilk ka-
dın ressamlann yaşamlanna
baktığımızda. İstanbul'un ay-
dın çevreleri içinde doğup bü-
yüdüklerini görmekteyiz. O yıl-
lar içın geleneksel Türk aile
vapısında kadın, toplum bilin-
cine varamadan özverileri ile
çevresine yararlı olmak zorun-
dadır. Yetenekleri ile ürettikleri
arasında kısır bir döngü yaşar.
Tarihimizde Batılılaşma bilin-
cinin baş göstermesi ile Tanzi-
mat hareketleri, ardından meş-
rutiyetler ilan edilir. Türk
kadırunın toplum içinde eğiıim
alabilmesi, evin ve ailenin dışı-
na çıkabilmesi şüphesiz bu ha-
reketlerle gerçekleşebilmıştir.
Kız öğrenciler. kendileri için
açılan ortaokul, lise düzeyinde
okullara gidebilmiş, hatta üni-
versitenin bazı bölümlerine bir-
kaç kız öğrenci alınmıştır.
3 Mart 1883'te erkek sanatçı-
lar yetiştirmek üzere Osman
Hamdi Bey tarafından kuruJan
Sanayi-i Nefıse Mektebi'ne, be-
liren ihtiyaç gerekçesi ile 1914
yılında İnas Sanayi-i Nefıse ek-
lenir. Sanata eğilimli. yetenekli
Türk kızlan akademik sanat
eğitimlerini artık bu kurum
içinde sürdürmeye başlarlar.
Günümüz Türkiyesi"nde sanat
ve kadın ilişkisinin gelişimini,
78 yıl önce açılan bu önemli
okula bağlamamak mümkün
değildir.
Laiklığın söz konusu olmadı-
ğı, tutucu çevrelerin sanatı be-
nimsemediğı dönemde. İnas
Sanavı-ı Nefisc'de çeküen fo-
toğratlardan başlan kapalı
Türk kızlannın uygar bir atölye
ortamında resim yaptıklannı
görmekteyiz.
Ömer Adil Bey'in başkanlı-
ğında. sanat eğitimini Roma \e
Panste tamamiamış Mihri Ha-
ıum okul müdürü olur. Eğiti-
min ilk yılında. 33 genç kız aile
çevrelerinde sanat ve kültür iliş-
kileri içinde yetişmiş. Batı'yı bi-
len sanatçı adaylandır. O gün-
den bugüne bılinen bir gerçek
de erkek sanatçılanmıza göre
hanım sanatçılanmızın sayılan-
nın az olduğudur. Pek çoğu me-
zuniyet sonrası başanlannı ev
ve aile yaşamlan içinde eritmiş-
ler, sanattan uzaklaşmışlardır.
Yıldız Üniversitesi Yüksel
Sabancı Sanat Merkezi'nde 21
Nisan 1992 günü, Dünya Ka-
dın Yıh nedeni ile açılan sergide
20 kadın sanatçımızın yapıtlan
sergilenıyor. Bu sergide başlan-
gıcından 1940'lara kadar İnas
Sanayi-i Nefıse ve sonraki adı
Devlet Güzel Sanatlar Akade-
misi'nden mezun olan az sayıda
sanatçının yapıtlan da yer alı-
yor.
İlk kadın ressamlar kuşağı
olarak tanımlayacağımız bu sa-
natçılardan Mihri Hanım. Mü-
fide Kadri, Melek Celal Sofu ve
Hale Asaf, dönemlerinin sanat
akımlannı özümsemiş, sağlam
akademik kurallar içinde yapıt-
lar üretmişlerdir. Kültür etkin-
liklerinin zayıf olduğu ortam-
da. görgü. bilgi ve becerileri ile
genç yaşlarda gelen ölümlen
büyük bir talihsizliktir. Kısa
yaşamında ülkesinden daha
çok Batı'da yaşayan Mihri Ha-
nım'ın sanata tutkusunu yazdı-
ğı bır mektubundaki şu sözler-
den anlayabiliyoruz:
"Bugün bana gençliğimi hedi-
ye etseler, bu meslek uğruna
çektiklcrimi. çekmek korkusun-
dan reddedebilirim. Çektiğün
meşakkati bir ben bilirim bir de
Allah biür."
İlk kadın sanatçılanmızın ya-
pıtlanna baküğımızda, eğilim-
îerinin genellikle portre türün-
de olduğunu görürüz. Temelde
desen güçleri belirlenen bu
portrelerde Mihri Hanım, Mü-
fide Kadri, Belkıs Mustafa ve
Hale Asaf aynı duyarlılık için-
dedirler. Müfıde Kadri'nin
klasik doğa resimlerinin yanı sı-
ra pastel renklı portreleri de ilgi
çeker. Mihri Hanım'ın pastel
tekniğinde portreleri ise döne-
minin ustalan ile ay nı düzeyde-
dir. Nazlı Ecevit, Sabiha Bozcalı
ve Harika Lifiğ'in peyzajlann-
da izlenimci resmin duyarlı
renkleri, yer yer kendi teknıkle-
ri ile bütünleşmektedir. Nazlı
Ecevit'in duyarlı fırçası ile çok
sayıda çiçek ve natürmort re-
simleri bugüri pek çok koleksi-
Yagmur çamur demeden Bîret'e koştular
NURAN BAYER
ANKARA- Ankarahlar bahan
beklerken 21 nisan akşamı
sürpriz bir kar yağışıyla karşı-
laştılar. O akşam piyanist İdil
Biret'in de resitali vardı. Bu
karda ve yağmurda resitalin
fazla dinleyicisinin olmayacağı
varsayımıyla başlama saatine
az İcala konser salonuna
ulaştığımızda, ayakta duracak
yer bile kalmamıştı. Konser sa-
lonu kapasitesinin çok üstünde
çoğu genç olan dinleyicilerin bır
kısmı, sonunda, orkestra pod-
yumundaki sandahelere otur-
tuldu.
Orkestra üyelerinin sandal-
yelerine dinleyicilerin oturması
hoş bır görüntü oldu o akşam
için ancak bunun sempatiklik
ya da değişiklik olsun diye de-
ğil, yer yokluğundan, konser
salonunun yetmezüğinden ol-
duğu gerçeği konser boyunca
yüzümüze çarpt
Geçen yıldan beri süregelen
"Ankara'ya yeni bir konser salo-
nunu kim yapacak?" tartışması
artık kısır çekişmelerin ötesinde
değerlendirilerek bir an önce
karar \erilmeli. Bu karar da
nasıl olursa olsun kimseyi ra-
hatsız etmemeli, ister'Türkler
yapsın, ister yabancılar. ama
kim iyi yaparsa... Ankara"nın
kaldınm taşlan gıbı her yıl
yapılıp bozulacak şey değil çün-
kü...
Evet. İdil Biret resitali, güzel-
liğinin, hoşluğunun yanı sıra
bunlan da düşündürdü
. Onca insanı bir resital için
konser salonuna çekmeye
yalnızca İdil Biret'in adı yetmiş-
ti. Çünkü dinleyici de parasız
olduğu için değil. İdil Biret ol-
duğu için gelen bir dinleyici ke-
simiydi. Konser boyunca o
hınca hınç dolu salondan çıt
çıkmadı. İnsanlar öksürmeye
bileçekindi.
Milli Piyango'nun sahneye
cenaze çelengi gibi bir çiçek
koymaması da ayn bir incelikti.
Eser bitimlerinde daha son no-
tanın tınısı dağılmadan alkışla-
ınak ıçin dcclc cden CILT \e /a-
mansız alkışlar dışında dinleyici
harikaydı. idil Biret için ise tek
kelime yeterli, her zamanki gibi
"olağanûstü"ydü.
yonda yer almaktadır
Batı'da değışen sanat akımla-
nnın bize yansıması, uygulan-
ması ise cumhuriyet sonrası hız
kazanır. Portre, peyzaj. natür-
mort çalışmalar. tarihsel süreç
içinde kadın sanatcılanmızı da
soyut arayışlariçineçeker. Fahr
EINissa Zeid, Maide Arel, Eren
Eyüboğlu, Leyla Gamsız vc
Şükriye Dikmen, değışik üslup-
larda özümsediklerini yeni re-
simlerinde uygulamaya başlar-
lar.
Zeid'in büyük portreleri.
Türk resminin yanı sıra dünya
resmınde de yer alır. Şükriye
Dikmen'de biçim bozmalar,
kesin renk aynmlı portreler, na-
türmortlar ön plandadır.
Maide Arel kübizmi benim-
ser, geometrik düzenlemeler
içinde çalışır. Eren Eyüboğlu ve
Leyla Gamsız ise çeşitli konular
içinde üslup bütünlüğü elde
edebılmiş sanatçılanrruzdırlar.
Sergide yer alan Aliye Ber-
ger'in gra\ ür türündekı yapıtla-
n çevresinde önemsediği nice
ince güzelliklerin çinko üzerine
yansımasıdır. Berger, gravür
resminde Türk sanatcılar ara-
sında önemli bir yer tutmakta-
dır.
Toplumumuzda dün de var
olan. bugün sesini daha iyi du-
yurabılen kadın potansiyelinin
sanatta aldığı yol yadsınamaz.
Geniş kapsamlı olmasa da
genç kuşağa örnekler sunan
"20. Yüzyılm İlk Yansında
Türk Kadın Ressamlardan" ser-
gisi. 2 Mayıs 1992 günü sona
eriyor.
* :n ya-u/m ilk y.tm.'uki
Türk KaJın Ressamlardan , Yıl-
dız L'nı tvrsitesi Yüksel Sabancı
Kültür Merkezi 21 Nisan - 2
Mayıs Tel: 259 70 7U len 317
Hayatm her alanında
'Maymun Padişahlar'
AHUANTMEN
Kadıköy yakasındaki Malte-
pe'de gerçekleştirdiği resim et-
kinlikleriyle bu semti bir "res-
samlar yuvasTna dönüştüren
ressamlardan Kasım Koçak,
son dönem resimlerini Sevim-
ce Sanat Galerisi'nde sergili-
yor. Feneryolu'nun yeşil ara
sokaklanndan birinde, bu
küçük ve sevimli galerideki
sergi 14 mayısa kadar izlene-
bilecek.
Kasım Koçak'ın son dö-
nem resimleri, sanatçının bu-
güne kadarkı değışımınin
ipuçlannı taşıyor. 1987
yılında başlayan bu "değişinı"-
in öncesi, Kasım Koçak'ın
"Muzır Ke-
çüer", Kuş-
suz Yem
Satıcısı",
"Köstekli
At" gibi
isimler ver-
diği resimle-
ri getiriyor
akla:
Eleşti-
rel bir göz
ile sayısız
insan ve
hayvan tip-
lemesi, doğ-
duğu yer
Tokat'ın kır
yaşamından
izlenimler...
Ama
artık konu-
lan da farklı Koçak'ın, konu-
lannı tuvale yansıtma biçim
de. Klasik ustalann resim an-
layışma hâlâ eskisi kadar say-
gılı, dünden 'bugüne' geldiği-
ne ve resim yolculuğunun do-
ğal olarak çeşitli değişimlere
uğravarak süreceğine inanıyor
çünkü. Konusunun sürekli
değışime uğraması ise daha
doğal. yaşamını resimle iç içe
yaşayan bır ressam Kasım
Koçak, "Ben güncemi tuhıyo-
rum, her şe> resınimin konusu"
dıyor.
Gizli bir "günce" görebili-
yor izleyici Koçak'ın resimle-
nnde gerçekten de. Hepimizin
yaşadığı. izlediğı. medya
boVnbardımanı içinde istc&c
dc kendıni dışında tutamadığı
bir günce bu, sergi salonunda
yeniden canlanan, belli belir-
siz ortaya çıkan... Sonra bir de
Koçak'ın kişisel güncesi var.
Ressamın tuvali karşısında
"resim yapamamasının" resmi
örneğin!
Çeşitli dönemlerde resımle-
rinde cadılar, deliler ve kecile-
ri konu alan ve bu tiplemeler
araahğıyla "içini döken"
Kasım Koçak, son dönemde
"Mayntun Padişahlar"ı anla-
tıyor.
Kim bu maymun padişahlar,
maymun resim eksperleri, may-
mun ressamlar, maymun san-
sür ediciler? Kasım Koçak, "işi-
nin ehli" olmayan insanlan bi-
rer maymun maskesi ardında
gösteriyor, bu, onlan eleştirir-
ken izleyiciyi de düşünmeye
çağınyor.
Ressamın bu alaycı tavn, bir
anlamda onun umutsuzluğunu
da yansıtıyor, Koçak bugün
Türİciye'de resim alanında de-
mokrasi olmadığı görüşünde.
Bunun içın Koçak'ın bır res-
minde may-
mun padişah
ve maymun
eksperler bir
resmi büyü-
teçlerle ince-
liyorlar ("Bu
bir sanat
yaprtı
bir başkası-
nda may-
munlardan
oluşan bir
jüri başka bir
maymuna
bir maymun
başı şeklinde
bir madalya
takıyor.
maymunlar-
dan oluşan
bir "nıuzır"
kurulu bir sa-
nat yapıtının üstünü örtüyor,
bir komedi yaşanıyor...
Aslında Kasım Koçak her
alandaki "maymun padişah-
lan"ı eleştiriyor, alaya alıyor
ama tabii kendi içinde bulun-
duğu ortamda, yani resim or-
tamına duyduğu güvensizliği de
ortaya koyuyor böylece. Bu ke-
sinliklt bir başkaldın. Koçak,
"Yapttğım resmin tarzı vüzün-
den beni aforoz edenler, beni
yazmadan edemeyecekler. Hep
soyledim; 20 yıl önce yaptığım
resim. bu^ün yaptığım \e ilerde
yapacağmı resmin bir taslağıdır
diye, ama ne yazık ki içinde bu-
lunduğuntuz sanat ortamınuı
cokseslili^c tahamnıülü yok. Be-
lirli bir anlayışuı baskısı bisse-
diliyor hep, bunun dışına çdu-
lamıyor" diyor.
Evet, biraz karamsar, «ma
güncesini tutuyor Kasım Ko-
çak. Pek konuşmuyor. Resim-
lerine bakıyor. Onlar anlatıyor.
Kasım Koçak resim sergisi/
Sevimce Sanat Galerisi
12 nisan-14 mayıs/Tel: 338 53
28 336 79 30
En çok kitap
okuyanlar Isveçlîler
LONDRA- (AA)- Kitap
için kışi başına yaptıklan har-
cama ile Almanlar ilk sırayı
alırken, İsveçlılerin en çok
okuyan millet olduklan belir-
lendi.
Yunanlılar ise en az kitap
okuyanlar olarak sırlamada
en son sırada yer aldılar.
Merkezi Londra'da bulu-
nan Euromonitor firması ta-
rafından yapılan araştırmada.
1990 yılı rakamlanna göre,
Batı Almanlar kitap için kişi
başına yılda 120 dolar (792
bin TL) harcıyorlar. Alman-
lan. sırasıyla Norveçliler 115
dolar (759 bin TL), Finlandi-
ya ve Isveçliler 95 dolar (594
bin TL) harcıyorlar. Bu dört
ülkeyi kitap için kişi başına
yılda 90 dolar harcama yapan
ABD'liler izliyor.
20 ülkenin yer aldığı sıra-
lamada İngiltere kişi başına
yıllık6ldolarhk(402binTL)
ile II. sırada, Japonya ise 58
dolar (382 bin TL) ile 15. sıra-
da yer alıyor.
Portekiz ise 21 dolar (138
bin TL) ile 20 ülke arasında
kişi başına kitaba en az para
harcayan ülke oldu.
Öte yandan, ülkelerin kitap
için kişi başına yaptıklan
harcamalar o milletin en çok
okuduğunu göstermiyor.
Araştırmaya göre Almanlar
kitap için en çok para harcayan
ulus olmalanna karşılık,
Isveçliler en çok okuyan millet.
İsveç'te araştırmaya katılan-
lann yüzde 80'i son bir yıl içer-
sinde en az 1 kitap okuduğunu
belirtiyor.
Araştırmaya göre Batı Av-
rupa'da her 3 yetişkinden 1 'i bir
yıl içersinde bir kitap ancak
okuyor.
Batı Avrupalı yetişkinlerin
hemen yansı da bir yıldır hiç ki-
tap satın almamış.
Bu arada kisi başına yaptık-
lan harcama ve okuma oran-
lan ile ilk 20 sırada yer alan ül-
kelerin toplam kitap pazannın
yıllık 51 milyar dolar (336 tril-
yon 600 milyar TL) olduğu da
belirlendi. ABD. 21 milyar do-
larlık (138 tnlyon 600 milyar)
pazan ile ilk sırada yer alıyor.
ABD'yi 7 5 milyar dolar ile
Batı Almanya, 5.6 milyar dolar
ile Japonya ve 3.5 milyar dolar
ile İngıltere ve Fransa izlıyor.
SEN HEP CÜLECEKSİN
Seni anlatamamak var ya şu dizelerde
Sevmekten de beter seni.
rsiihat çokoğuiiu
j'İkı insan, bin 561ı (Ben), bırı
66lı, Türkiye'yi anlatacak. Böy-
!e bır romana başlayanlar de-
jvam etsin. Ben yeniden
başlayacâğım" dedığı ve '0
IŞehir' adını vermeyi düşündüğü
Iromanını yazmaya zamanı yet-
'• - "
:
" - - 12 bin lıra
Tek ısteklerde ederi kadar postapulu gönderin.
KAVRAM, Başkurc Sk 41/2 Ohangır, istanbul