Katalog

20 NİSAN1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 KIŞLALI'NIN KONUĞU ERCAN KARAKAŞ Yerel yönetimler güçlendirilmeli SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Karakaş, makine yüksek mühendislik öğrenimini Almanya'da yaptı. On yıl süreyle Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin çeşitli kademelerinde çalıştı. Avrupa Halkçı Devrimci Federasyonu'nun başkanlığını dört dönem üstlendi. Kuruluşunda SHP'ye katıldı. İstan- bul'da il sekreterliğinden sonra geldiği il başkanhğıj*örevinden -genel merkez tarafmdan- iki kez alındığı haldeyeniden seçildi. 1991 genel seçimlerinde Istanbul Milletvekili olan Karakaş. olay yaratan "Güneydoğu raporu" ve partisiyle ilgili görüşlerini, yazanmız Ahmet Taner Kışlalı'ya anlattı. "Genel demokratikleşmenin \ anı sıra etnik kültürel iyileştirmeler de getirilirse, terörde bir gerileme olur. En azından terörün kitle desteği azalır." KIŞLALI - Sizin başkanlığınızdaki bir kurul, î^evruz olayla- nnı SHP adına yerinde araştırdı. Henüz tam metni basına açık- lanmamış olan bu rapor niçin partinizin içinde ve dışında bu ölçüde tepki topladı? KARAKAŞ - Biz Güneydoğu raporunda. bazı devlet görevli- lennin sonımsuz tutumlannı dile getiriyoruz. Olaylar sonrasın- da kötü muamele var, işkence var, dayak var: Şırnak'ta DYP binasının sorumsuzca taranması var. Biz bunlan saptadık ve raporumuza aldık. Şımdi kamuoyunda. "İktidar partisinin or- ganları böyle davranamaz" deniliyor. Biz olaylan derinlemesine araştırmak ve hükümetin izlediği politikanın dışında davranan- lan, hukuk devleti anlayışının dışına çıkanlan bulup çıkarmak istedik. İktidarda olduğumuz için gereğini >apmalı ve bu gibi insanlan Güneydoğu bölgesinden uzaklaştırmahyız. Hukuk devletiyle bağdaşmayan bir olay olduğunda bu örtbas edilme- melidir. Tersine şiddeüe. açık olarak üzerine gidilmelidir. O zaman Türkiye ve dünya kamuoyu, bizim bu konuda gerçekten kararh olduğumuzu görür. KIŞLÂLI - Devlet güclerinin duruma egemen olmasıyla Nevruz'dan sonra -bölgede gerilimin azaldığı söyle- nebilir mi? KARAKAŞ - Bence bu olay- lardan sonra Güneydoğu'da yaşayan yurt- taşlann bir bö- lümü daha umudunu yitir- di. Devleteolan güvenini biraz daha kaybetti. Çaüşmalarda ölen insanlara baktığımız za- man, bunlann hepsinin Şır- nak'ta. Cizre'- de, Nusaybin'- de yaşayan, işi ya da okulu olan insanlar olduğunu görü- yoruz. Yansı da kadın ve çocuk. Tabii ki bun- lann aileleri ve olaylardan za- rar gören her- kes, devlete olan güvenini biraz daha yitirdi. Hatta belli ölçüde hükümete olan iyimser bakışını yitirdi. Evleri, işyerleri tahrip olmuş kişilere her lürlü yardımı yapmak gerekir. 1984"ten bu yana sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalan ne PKK'nın şiddetini azalttı ne de sempatizanlannı. Tam tersine çoğalttı. Bu olaylar ise olumsuz gidişi pekiştirdi. KIŞLALI - Sözlerinizden bu son olaylann -dolaylı da olsa- PKK'ya yaradığı anlamı çıkıyor. KARAKAŞ - Bugünlerde yapılan kamuoyu araştırmalan da gösteriyor ki oradaki Kürt kökenli yurttaşlar. hak ve özgürlük- lerinin kısıtlandığını. devletin sürekli baskı yapüğını söylüyor- lar. Baskının Nevruz'da arttığı da gene onlann ifadesi. O neden- le PKK'nın bu işten kârlı çıktığını söyleyebiliriz. KIŞLALI - PKK'ya verilen kitle desteğinin bir kısmı sempa- tiden, bir kısmı ise korkudan. Yeni bölge valisi ile birlikte sanı- yorum ki yöre halkına "Devlet PKK'dan çok daha girçlüdür, he- sabınızı ona göre yapuı'''mesajı verilmeye çalışılıyor. Nevruz'da bu mesajın yerine ulaştığı söylenebilir mi? KARAKÂŞ - Devlet böyle bir mesaj vermek istedi mi bilmi- yorum. Ama devletin güç gösterisi yapması değil. banşçı çözü- mü demokrasi içinde gerçekleştirmeye çalışması gerekir. Bu da yapılırken sivil halka zarar verilmemesine özen gösterilmelidir. Son olaylarda bu özen gösterilmemiştir. KIŞLALI - Yöre halkının bazı sözcüleri, basının olaylan ye- terince yansız yansıtmadığını öne süriiyorlar. Bunda gerçek payı var mı? KARAKAŞ - Bende o izlenim biraz var. Orada görev yapan çeşitli gazetelerin muhabirleri ile de konuştum. Onlarda da bu izlenim var. Kendi yolladıklan haberlerin çoğu kez aynı şekilde yayımlanmadığını söylüyorlar. KIŞLALI - SHP içindeki bir grubun ve genel olarak SHP'nin Gü- neydoğu'ya bakış açısı ile DYP'ninkı arasında bazı önemli farklıhk- lardikkati çekiyor. Bu du- rum giderek ko- alisyonda ciddi bir sorun yaratabilir mi? KARAKAŞ - Bence yaratmaması gerekir. İki parti arasında uzlaşılan noktalar, koalisyon protokolünde yer aldı. Nasıl ki farklı görüşleri olan iki parti başlangıçta bunu yaptıysa. yeni sorunlar çıktığinda da aynı şey yapılabilir. Yeni bir konu gün- deme geldiğinde önce parti bunu kendi organlannda görüşmeli, bir politika gelişürmeli. sonra da bunu DYP ile paylaşmah. Aynı şeyi DYP de yapmalı. Eğer bu yöntem somut olarak uy- gulanırsa. zorluklar aşılacaktır. KIŞLALI - Güneydoğu ile ilgili olarak önümüzdeki aylarda jıe gibi gelişmeler beklenebilir? KARAKAŞ - Kürt realitesini kabul etmenin somut gerekleri yerine getirilmelidir. Kürt diline konulan yasak kaldınlmıştır. Gazete çıkarma gerçekleşmiştir. Ama bu yetmemektedir. Ken- di dillerini öğrenmek. kendi dillerinde radyo-TV yayını iste- mektedirler. Bunlann da kısa bir gelecekte gerçekleşeceği dü- şiincesindeyim. Demokrasilerde tek bir şart vardır, o da şiddete başvurmamak. Özerklikten aynlmaya kadar, herkes istediği çözûmü savunabilmelidir. Ben bunlann olmasını bekliyorum. KIŞLALI - Önümüzdeki aylarda siyasal şiddet daha da arta- bilir mi? KARAKAŞ - Bence, genel demokratikleşmenin yanı sıra et- nik kültürel iyileştirmeler de getirilirse terörde bir gerileme olur. En azından terörün kitle desteği azalır. KIŞLALI - Güneydoğu sorununun uzun vadeli çözümü için " Merkezi yönetimlerin bir çok yetkileri yerel yönetimlere devredilmelidir. Türkiye'yi Ankara'dan yönetmek zorlaşmıştır. Çok küçük sorunların çözümü için bile insanlar Ankara'ya, parlamentoya gelmektedir." yeni bir yönetim modeliniz var mı? KARAKAŞ - Yerel yönetimler güçlendirilmeli. daha özerk hale getirilmelidir. Kent parlamentolan oluşturulmahdır. Vali- lerin seçimle gelmesi düşünülmelidir. Secimle gelen bölge valile- ri, bölge yönetimleri düşünülmelidir. Merkezi yönetimlerin bir- çok yetkileri yerel yönetimlere devredilmelidir. Artık Türkiye'- yi Ankara'dan yönetmek zorlaşmıştır. Çok küçük sorunlann çözümü için bile insanlar Ankara'ya, parlamentoya gelmekte- dir. Sağlık, eğitim, kentleşme gibi konularda yetkiler bölge yö- netimlerine devredilmelidir. KIŞLALI - Bir Kürt partisi kurulmalı mı. kurulmamalı mı tartışması güncelleşti. Siz ne düşünüyorsunuz? KARAKAŞ - Genel demokraükleşme sağlandığında, böyle bir partinin kurulması yasal olarak olanaklı hale gelecektir. Ama solda bir insan olarak partilerin etnik kökene, dini inanca göre değil. insanlann ait olduğu toplumsal duruma göre kurul- masını tercih ederim. O tür partileri doğru bulmam. KIŞLALI -SHP'den aynlanlann bir bölümünün HEPegeri dönmeyi düşünmediği, başka katılımlarla yeni bir parti kur- mayı hedeflediği anlaşılıyor. Böyle bir girişi- min şansı olabi- lir mi? KARAKAŞ - Demokraükleş- me hedefıne ulaşırsa Güney- doğu'daki Kürt kökenli yurttaş- lar da birçok parti kurabilir- ler. Örneğin Ku- zcy Irak'ta mayısta yapıla- cak olan seçim- lere altı parti katılacak. Örne- ğin İspanya'da Basklar beş par- ti kurmuşlardır. İçlcrinde şiddet örgütünün siya- sal kolu sayıla- bilecek olan partiler de vardır. Ama Bask bölgesinde bu dcmokratık ortam yokken, ETA'ya bölge halkının çoğun- luğu sempati duyarken şimdı onu temsil eden parti ancak yüzde 14 oranında oy toplayabiliyor. KIŞLALI - Bütün bu oluşumlar içinde SHP'nin bölgede be- lirli bir toplumsal tabanı koruyabilme olanağı var mı? KARAKAŞ - Partimizin Güneydoğu'daki örgütlenmesi ma- alesef 7 milletvekilinin ihracından sonra çok zayıf kaldı. Bazı il- çelerimizde. o günden bu yana ilçe yönetimi kurulamadı. Şimdi hükümet ortağıyız. Güncvdoğu ile ilgili önerilerimizi yaşama geçirdikçe o bölge halkı ile veniden bütünleşmemiz kola>laşa- cakur. KIŞLALI - Genel sekreter yardımcısı olduğunuz halde ola- ğanüstü hal dahil. birçok konuda genel başkan ve genel sekrete- re ters düştünüz.Bu doğal mı? KARAKAŞ - Önemli olan. yetkili organların aldıklan karar- lardır. Bızim seçim bildirgemizde. ıklidara geldiğimizde koru- culuğun ve olağanüstü halin kaldınlacağı yazılıdır. Geçmişte olağanüstü hale niçin karşı olduğumuzu. Meclis kürsüsünden şimdiki Adalet Bakanımız anlatmıştı. Ben Parti Meclisi'nin ve grubun kararlan doğrultusunda hareket ettim. Tabii bunlann yanın'da bir de hükümet sorunu var. Ama hükümet programın- da. olağanüstü halin, bölge valiliğinin ve köy koruculuğunun dcvam edeceğı hususu yer almamıştır. Olağanüstü hal konusu- nun Bakanlar Kurulu'nda cle alınmadan parti mcclisinde ve parti grubunda görüşülmesi gerekırdi. Bu yapılmamıştır. KIŞLALI - Genel olarak hükümet, özel olarak da SHP ka- nadı sizce başanlı mı? KARAKAŞ - Hükümet bence genel olarak başanlıdır. Bazı çalışmalann yavaş yürümesi sadece hükümetten kaynaklanan birdurum değil. Parlamentoda yavaş çalışıyor. Sayın Cumhur- başkanı isemuhalefet partisinin lideri gibi d'avranıyor. Demok- ratikleşme ve çalışma yaşamı ile ilgili paketler Meclis'ten geç- tikten sonra toplumun belirli kcsimleri daha rahatlayacak ve hükümete olan güveni arta- caktır. Ama Gü- neydoğu ile ilgili atılacak adım- • lar. bir paket halinde ve bir takvime bağlı olarak parlamento- ya sunulmalıdır. KIŞLALI - Haziran seçimleri. parti içi iktidarda ve hükümet- te bazı değişiklikleri gündeme getirir mi? KARAKAŞ - Bu seçimlerde iki partinin toplam oyunun art- ması ve aynca her iki partinin de bu artıştan eşit pay alması ge- rekir. Eğer toplam oylar artarken SHP'nin oyları artmaz ya da azalırsa bizim partimize bakmamız gerekir. O zaman koalisyon içindeki rolümüzü. özeliıkle demokratikleşme içindeki rolümü- zü iyi değerlendiremediğımiz. ıvi anlatamadığımız ortaya çıkar. KIŞLALI - Baykal'ın "dar kadroculuk"un çıkmazını gördü- ğü, ama şimdi asıl Erdal İnönü'nün dar kadroculuk yaptıği öne sürülüyor. KARAKAŞ - Bizim partimizdeki taraflar, fıkir ve düşünce kanatlan olmadığı için iktidan ele geçiren. bunu diğerleri ile paylaşmak eğilimi göstermıyor. Bu. henüz sosyal demokrat partileşme sürecini tamamlamamış olmamızdan kaynaklanı- yor. KIŞLALI - CHP'nin yeniden kurulması gündemde. Sayın Ecevit de CHP kapatılırken gereken tepkiyi göstermemiş olan- lann şimdi bu konuda söz sahibi olmamalan gerektiğini savu- nuyor. Ne dersiniz? KARAKAŞ - Ben bu eleştirilere katılıyorum. Partinin belli düzeylerindeki yöneticileri. bu kapatmaya karşı iç ve dünya ka- muoyuna belli açıklamalar yapabılirlerdi. Bu yapılmamıştır. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK PİKNİK PİYALEMADRA ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JlM DA VIS BLACKIE \VHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS BULUT BEBEK NURA Y ÇİFTÇİ Y&p ınerak edcrdim -.E-akalım annesinin de elini ısınyo TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Msan Jâck Mrs/j 7/7 Arap kıfığrrtcfa çekiftnıf fo- UCAK YOLCUSU O/ŞARI FfRlADI! CAMt '£ rö- * YOLClJ UÇAĞ/, 7İ/Otyy£ Sf- £ CAMf 4A//PEN P/friAM/Şrr. BU CH/GUM, £3V AÇMtşrr. söz Kouasu youu/, 32 AM£Bİ$û4Lt JJ4CK AMSU'Oİ. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAlRESt'NDEN edilen kıvmetin %75'ini ve nichanlı alacaklılar varsa alacakian mec- nisDetinde Dev akcesi veva bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nca tpmcn YOL iAMASt, ÇOK A/APfG GÖeÜ Dosya No: 1990/308 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi kıymeti, adedi, ev- safı Ankara Mamak ilçesi Imrehor köyü arazisi içinde kain kadast- ronun 331 parselini teşkil eden 16680 m; miktarındaki tuğla ve kire- mit fabrikası (Sungur Tuğla Fabrikası) bir borçtan dolayı Ankara Belediyesi mezat salonunda açık arttırma suretiyle satüacaktır. Ge- niş evsafı dosyada mevcut şartnameyi ilişik bilirkişi raporunda açık- lanmıştır. Takdir edilen değeri 550.000.000.— TL KDV gayrimen- kulun alıcısına aittir. Sadş şartlan: 1-Satış: 26.5.1992 günUsaat 13.30'dan 13.45'e kadar yukarıdaya- alı yerde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada talnıin edilen kıymetin %75'ini ve niçhanlı alacaklılar varsa alacakian mec- muunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiy- le 5.6.1992 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırnıaya çıkanlacak- tır. Bu artırmada Bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıramn taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında gösterilen muddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki art- tırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin Vo40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplanundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi dü- şecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı ıste- diğinde 20 günü gecmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış be- delinden ödenir. 3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım- dır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma- dan hariç bırakılacaklardır. 4- lhaleye katıhp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri be- dei ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay- nca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da- irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka- bul etmiş sayılacaklan, başkaca bügi almak isteyenlerin 1990/308 sayılı dosya numarasiyle mudürlüğümuze başvurmalan ilan olunur. 8.4.1992 (İc. If. K. 126) ( + ) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basm: 25776