15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 NISAN 1992 PAZAR 12 DIZI-YAZI HAFIMABAK1Ş AHMET TANER KIŞLALI Umut Cumhuriyet Halk Partisi'nde mi? Mart 1978 Istanbul Beyazıt Meydanı nda bırkaç kışının yaşamına malolan bır patlamaolmuştu 3azı ışçı kuruluşları bırkaç saatlık bır protesto eylemı yapıyorlardı Yollarda barıkatlar vardı Genç bır bakan makam ara- basından ınmış bakanlığına yuruyerek gıdıyordu Kendısını tanımakta geoıkmeyen ışçıler bağırmaktaydı- lar - Hukumet ıstıfa 1 Hukumet ıstıfa 1 Soz konusu hukumet, sonCHPhukumetıydı Sozkonusu bakan busatırlarınyazarıydı Soz konusu ışçı kuruluşu da DISK ıdı Ve kurulalı daha ıkı ay olmamış bır hukumetı yuhalatan aynı DİSK bırkaç ay oncekı seçımlerde CHP ye destek vermıştı Turk-lştekı sendıkaların çoğunluğunun yonetıcılerı sağcı partılerın yandaşlarıydı DISK demokratık solcu CHP yı -yeterınce solcu bulmadığı ıçın- bır taktık olarak kerhen desteklıyordu CHP onun ıçın bır tur atlamata- şı ıdı Işçılerın oylarını alan ama ışçı sendıkalarının gerçek desteğınden yoksun CHP ıse yonetımının ve programının sosyal demokratlığına dayanarak sosyal demokrat olabıl- me uğraşı verıyordu Değışen kafaya uygun bır beden yaratma savaşıydı bu Yumurtasız omlet gıbı sendıkalarsı? ve kıtle orgutsuz bır sosyal demokrat partı 1 ••• Daha once de yazmıştım Bır partının nasıl sosyal de- mokrat olabıleceğı bellı. Işçıler başta olmak uzere toplumsal tabanınızı -ağırlıklı olarak- çalışan toplum kesımlerı oluşturuyor mu 7 örgut yapınız bu toplum kesımlerını yansıtacak ozellıklere sa- hıp mı 9 Bu tabanın gereksınımlerını karşılayacak tutarlı ve ınandırıcı bır programınız var mı 9 O tabana ve o orgute uygun bır tavanımz var mı soru- suna yer yok çunku zaten tabanınız ve orgutunuz tutarlı bır yapıda ıse partının merkez yonetımı farklı bır bıçımde oluşamaz CHP kafası ıle bedenı bırbırı ıle uyuşmayan bır partıydı 12 Eylul kapıyı çaldığı zaman Ama Ecevıt ın tartışdmaz ağırlığı o tutarsızlığı bır olçude gozlerden saklıyordu SHP o tutarsızlığı dev/ralıp uzenne ağırlıksız bır lıderlık modelı ekledı Inandırıcı lık daha da azaldı Kım olursan ol gel modelı bır açık kapı sıyasetı ıle sos- yal demokrat partı kurulamayacağı gerçeğı kafalara dank ettığı zaman ış ışten geçmıstı DSP ıse ığne ıle kazarak tabandan tavana sosyal de- mokrat yapıkurmak gıbı bırıddıaylayolaçıktı Soylenenler doğru model tutarlıydı Ama uygulama tutarlı değıldı Kapı-penceresımsıkı kapatılarak herkesten kuşkulana- rak topiuma guven verecek bır kadro oluşturmaktan kaçı- narak kıtlesel desteğın bır sınırın otesıne taşınması elbette kı olanaksızdı Toplum ıçın ıstenen demokrasının, partı or- gutune layık gorulmemesınm ınandırıcılığı golgelemesı kaçınılmazdı CHP nın mırasına goz koyan ıkı partıden bırı genış ta- banlı ama tutarsız otekısı ıse belkı daha tutarlı ama dar tabanlı Meydan once Özal a, sonraDemırel'ekaldı Onlarınbır . şey^yapabıleceklerı yok, sosyal demokratlığı da gerekırse bızyaparız dıyerekten ••• Boyle bır ortamda CHP nın yenıden canlandırılması -Sayın SHP genel sekreterının ıddıasının tersıne- hayal değıl "umuf'tur' Koşulların zorladığı ama koşulları olan bır umut Umutsuzluğun yarattığı bır umut ' CHP malvarlığını bıze devredıp yenıden tarıhe karış- sın dıyebılmek ıçın hıç değılse kapatılmasının uzerınden 11 yıl geçtıkten sonra olsun kıtlelerde ondan daha çok he- yecan yaratabılecek bır ısme sahıp olmak gerekır Elbette kı kurulacak olan CHP 1980 ın CHP sı olmaya- caktır Tıpkı 1980 ın CHP sının de 1950'lerın CHP sı olmadı- ğı gıbı Tıpkı 1950'lerın CHP sının de 1930'ların CHP sı olmadığı gıbı Bılınen bır şey "Aynı ırmakta ıkı kez yıkanılamaz ' 60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET Küba'daki deniz iissii 0 W < 9 oV. HAZVİTE 19 NİSAN 1932 Havana Radyosu bugünkü yayımnda, Fıdel Castro Hukumetını devırmek ıçuı Kübahların sarf ettıklerı gayretlenn Guantanamo Körfezındekı Amenkan denız üssunde geiıştırıldığmı ve us arazısını gerı almak ıçın Kübu Hukümetmın bununla ılgılı plânlannı tekrar açıkladığmı bıldırmıştır Havana Radyosu yayınında Castro aleyhtan unsurlann Amenkan üssune sığındıklan ve Amenkalılardan süâh ıstedıklen ılen sürulmuştur Avrupa Birliği konusu 19 NİSAN 1962 Ortak Pazar ülkelen Dışışlerı Bakanlanmn bugun Fransız Dışışlerı Bakanlığında yaptıklan toplantıda, bu- "Avrupa Sıyası Bırlığı"nın kurulmasıyle ılgılı antlaşma tasansı üzerınde hıçbır ılerleme elde edılemerruştır. Beş saatten fazla suren bu toplantı sonunda hıçbır bıldın de yayımlanmamıştır Bundan başka Devlet veya Hükümet Baskanlanrun toplantısı ıçm herhangı bu- tanh de tesbıt edılmemıştır Bılındığı gıbı bu toplantı, prensıp olarak, Roma'da yapüacaktır öte yandan, altı Dışışlerı Bakanının önumüzdeki toplantısı ıçm de yıne bır tarıh tesbıt edılmemıştır Gerçı, Dışışlerı Bakanlarmın buluşmalan ıçm fırsat eksık değıldır Dışışlerı Bakanlan 3 mayısta NATO Bakanlar Konseyı'nın toplantısı ıçın Atma'da buluşacaklar, sonra da Ortak Pazar ıle tngıltere arasındakı temaslan devam ettırmek üzere 8 mayısta BnUelles'de toplanacaklardır Bıhndığı gıbı altı Dışışlerı Bakanı (Couve de Murvılle, Gerhard Schroeder, Antonıo Segnı, Paul-Henrı Spaak, Joseph Luns ve Eugene Schauss) son "sıyası" toplantılannı 20 martta Lüksemburg'ta yapmışlardı O vakıt, Fouchet Komısyonunun raporundan (bu komısyon şundı yenı başkan Attülo Cattanı'nm adını taşımaktadır) hareket eden Bakanlar, üç noktada anlaşamadıklannı görmüşlerdı: 1- Antlaşmada, Atlantık çerçevesıne yapüacak atıf Bu atıf, gelecekte savunma meselelenyle ılgılı bütün taahhütleri içme alacaktır. 2- Mevcut (iktısadı) camıalan, hükümet başkanlarının tasarlanan sıyası çerçeve ıçınde alacaklan kararlar karşısında korumak ıçın başvurulacak yol. 3- Tasarlanan antlaşmanın yenıden gözden geçırilmesı Gerçekte bu son formül şu meseleyı ıçıne almaktadır Hükümetlerarası özellık taşunası gereken sıyası antlaşmada, bunun bırleşmış bır Avrupa'ya doğru bır merhale olduğu belırtılecek mı, belırtılmıyecek mı? Luksemburg'takı bu çıkmazdan kurtulmak ıçm, General de Gaulle ttalyan Basbakanı Anuntore Fanfanı ıle göruşmek üzere 4 nısanda Tonno'ya gıtmıstı Işten çıkarma ve taşeronla çalışma gibi yöntemlere sıkça başvuruluyor UcuztşgücüneyöneEş Turkıye kapıtalızmını 1980'lerden 1990'lara, 'ıçe donuk" bır bınkım tarzın- dan' dışa donuk" bır bınkım tarzına taşı- yan surecın ana yuklenıcılen, hıç kuşku- suz çalışan kesım, yanı ucretlıler ve kuçük uretıcıler oldu Bu kesımın 1980'ler bo- yunca katlanmak zorunda bırakıldıklan özvenler sayesınde 1970 lenn sonlannda ükanan Turkıye kapıtahzmı 1980'lerde yenı soluk borulan buldu ve akacağı yenı bır yatağa kavuştu Çalışanlann katlanmak zorunda bıra kıldıklan özvenler ekonomık ve sıyası>dı Başta sendıkal haklar olmak uzere bırçok demokratık hak ve ozgurluğunden mah- rum bırakılan çalışan kesım, 1970'lenn sonlannda başlayan reel gelır kayıplannı 1980'lerde de telafı edemedı ve 1980'Ienn sonlanna değın buyuk yoksullaşmalar ya- şadı 1980'lenn başlannda yenı stratejı ola- rak saptanan ıhracata donuk modelde, ucretler ve taban fivatlan bır talep oğesı olmaktan çok, bır malıyet öğesı olarak onem kazanırlar Dış pazarlarda yer bul- ma savaşı verecek unınlenn gırdılen olan ışgucunün ve hammaddelenn fivatlan farklı bır anlam kazanır ve mumkunse en aza ındınlmesı amaçlanır Bunedenle dı- şa açılma", ucretlen baskı aluna almadan gerçekleştınlemezdı Aynı zamanda, ta- ban fiyatlan da bellı bır dısıplm altına so- kulmak durumundaydı Oysa. 12 Evlul oncesınde, eksıklen olsa da, belırlı bır sen- dıkal mucadclenın varlığı, tepkılenn dıle getınldığı ve seçmenın oy mekanızmasıyla haklannın gen ahnmasına reaksıyon gos- terebıldığı bır parlamenter duzenın henuz ayakta olması, yenı modelın olmazsa- olmaz koşulu "antı-sendıkal' duzene ge- çışı engelledı 12 Eylul darbesı, yenı modelın ınşasının vazgeçılmez sıyası operasjonuydu Bu darbe ıle parlamento kapatılıp sendıkal haklar ve her turlu demokratık muhalefet sindınlırken, "sermave-emek" ılışkılen once askıya alınarak daha sonra da 1982 Anayasası ıle dışa açık ekonomık modelın ıhtıyaçlanna gore, >enıden duzenlendı Bu venı antı-sendıkal duzen, ozgur sen- dıka. ozgur toplu pazarlık ve grev hdkkına çeşıtlı sınırlamalarla, >asaklarla, ışçı hare- ketının polıükleşmesıne engeller getırdı Yıne bu modele hazırhk, modele a>akbağı olacak en onemlı kuruluşlardan DISK ın yonetıcılennı tutuklajarak faalıyetlenm askıya alarak, mal varlığmı kayyımlara aktararak, devre dışı bırakmakla vapıldı Yenı modelın sermaye-emek ılışkılen yenıden yapılandınlırken dev letın ekono- mık mudahalelen de emek aleyhtan bır tutumla. sermayeyı guçlendırmeye donuk gehşü Iç talebı kısmaya ve fırmalan dışa açılmaya zorlayıcı yanlan olan, aynca bü- yuk fırmalara doğrudan sermaye transfen ışlevı goren bu mudahaleler ıkı turlu yapıl- dı Bır yandan vergı yuku çalışan sınıflann sırtına daha fazla yıkılırken, denge, serma- ye lehıne gelıştınldı Ote >andan da devlet harcamalanndan, çalışan smıfın daha çok yararlandığı eğıüm, sağlık, konut gıbı har- camalara butceden aynlan pav azaltılarak yoksullaşma surecı perçınlendı 12 Eylül asken dıktatorluğunun gozetı- mı alünda hazırlanan 1982 Anayasası ıle ınşa edılen antı-sendıkal duzen yenı ana- yasanın ışığında 1983'te çıkanlan 2821 sayılı Sendıkalar Kanunu ıle 2822 sayılı Toplu Iş Sozleşmesı, Grev ve Lokavt Ka- nunu nda gorulen hukumlerle sağlandı Doğrudan ılgısı bulunmasa da Dernekler Kanunu Sıkıyonetım Kanunu Olağa nustu Hal Kanunu, Devlet Güvenlık Ka- nunu, Serbest Bolge Kanunu, >enı antı- sendıkal duzenı tahkım eden duzenle- >apılan zamlarla eskı kayıplannın bır kıs- mını telafı edebıldıler 1989'da memurlar- da reel maaş artışı yuzde 38'ı, 1990'da ıse >uzde 36'yı buldu SSK venlenne gore de ışçılenn abm gucu 1980-1988 arasmda >uzde 28'bk duşuş gostermıştı 1989 ve 1990, kavıplann gorece telafı edıldığı yıllar Türkiye kapitalizmi nereye Mustata Sönmez meler oldu U>gulamalar sonutu, ulkede zaten adıl olmayan gelır dağılımı tablosu dar gelırlı sınıflar aleyhıne daha fazla bozuldu Uc- retlıler ve kuçuk uretıaler genelde serma- ye karşısında daha fazla yoksullaşünldı Sermayenın kendı ıçınde de gelınn buyuk kısmına devleşen holdınglenn, rantıyele- nn daha fazla elkoyduğu goruldu Yoksullaşan ucrethler ve kuçuk uretıcı koyluler, 1980 oncesı durumlannın gensı- ne duşmelen karşısında, tarklı savunma ve uyum mekanızmalan gelıştırmeye ça- lıştılar Sermave-emek ılışkısındekı >enı- den yapılanma, toplumda yenı kurumla- nn \enı polıtık oluşumlann da maddı te- melını varattı "Balar'la gelen Ozellıkle 1980-1983 donemınde, yanı asken dıklatorluk donemınde scnnayenın saldınlan karşısında "defansıf bırçızgıde kalan ışçı harekeü, 12 Eylul rejımının bır tur devamı sayılan ANAP ıktıdan done- mındede yenı antı-sendıkal duzenı sarsa- oak bır eylembbk gosteremedı Bunda, Turk-Iş'ın teslımıyetçı çızgısının buyuk onemı vardı Yoksullaşma ve antı-demok- raükieşmeye çalışanlann tepkısı • dıpten" geldı 1988"den başlayarak ışyerlennde, gorulmedık olçude, katıbmcı, şıddetı dış- layan ve sergıledığı yaratıcıbk orneklen ıle îevresınden bü>uk sempatı toplayan kıtle- 5el ışçı eylemlen, hem ışçı hareketını 'ofan- >ıf bır çızgıye yonelttı hem de sendıka yo- netımlenne çoken ışlemezlığı ve teslımı- yetçıbğı sarstı '"Bahar eylemlen dıye de adlandınlan bu kıtlesel protestolar sadece ışçı kesımını değıl memurlan da kucak- layarak toplumsal eylemlere donuştu Bu mucadelea anlayışın da etkısıyle 1989'dan başlayarak ucret ve maaşlarda görelı artışlar oldu Orneğın 1980-1988 arasında memurun aylık kazancının satın abna gucundekı kayıp yuzde 41 5'ı bul- muştu Memurlar ancak 1989 ve 1990'da Gelir kavıpları nasıl telafı edilivor? 198O'lı yıllarda yüksek enflasyon karşısın- da yetersız kalan ücret ve maaş artışlan, çabşan kesımde bır yoksullaşmava yol açarken abştıklan 1980 oncesı >aşam tarzıru koruma> a çabşan ucretbler, bır dızı 'telafı edıcı yollar' ıle standartlarının aşm- masını önlemeye çahştılar Aıleler bır yandan geleceğe donuk projelennı ertele- mekle, bır >andan da yenı gebr sağlayıcı kaynaklar bulmakla yenı koşullara uyum vollan denedıler denıyorlar Konut sahıbı olma projesını ertelemekten ya da daha ıyı bır kırabk konuta taşınmaktan vazgeçme, yıllık tatıl masraflannı, çocuklann eğıtım harcamalannı kısma. kıtap gazete sıne- ma, konser gıbı kulturel ıhtı>açlan TV ıle ıkamc etme. yuva çağındakı çocuklann yuva masraflannı kısmak ıçın yuvadan alıp aıle buyuklennın bakımına terk etme, harcamalan kısma >a da erteleme ıle ılgılı başbca aıle onlemlen oldu Kayıp gebrlen telafı etmede başvurulan yollar da çeşıtb "İkıncı ış tutmak" sıkça başvunılan bır telafı yolu Ozellıkle satı- nalma guçlen yuzde 42 azalan memur ke- sımınde bu yol çok denenıyor Olabıldığı olçude fazla mesaı yaparak haneye gıren gebn arttırma da bu bağlamda kaybedılen gelın telafı yollanndan bın YAntemlep... Hane halkından daha çok kısının ışeucu pıyasasına gırmesı, ka>ıp gefın telannın bır başka yolu Ev hanımırun ışe gırerek ya da eve ış alarak ev ışlenne ek ış yuklen üst- lenmesı, emekbye a>nlmış aıle buyuğu- nun yenıden çabşma>a başlaması. eğıtım- dekı çocuğun okulu bırakarak ya da okul saatlen dışında garsonluk, ışportacıhk. çıraklık benzen ışler tutması, ucrettekı kaybı telafı etmenın başbca bıçımlen Borçlann, taksıtlenn odenmesı ıçın oto- mobıl, ev gıbı gayn menkullenn. zıynet eş- yalannın satılması ya da aıle buyuklenn- den yardım talep etmek de bu donemın sıkça başvurulan onlemlen arasında Ücretblenn hane harcamalannı kısma, kayıp gebrlen telafı ıçın yenı gelırler bul- ma çabalan, Turkıye halkının çok önem verdığı aıle duzenı ve refahında onemb gedıklenn açılmasına da neden oluyor Sarsılan aıle duzenı ıçınde yuk ve fedakârlığı ağırlıkla ustlenenler, kadınlar Çocuklar, eğıtımden koparak ya da ye- tersız eğıtıme mahkûm kalarak bu done- mın bır dığer kurbaru olurlarken yaşblar da son gûnlennı huzur ıçınde geçırmenın fırsatını bulmakta zorlandılar Kayıp gebn sendıkal mucadeleyle telafı etmek yenne başka yollardan bulmayı teşvık edıa yontemler ANAP rejımmce de sunuldu ANAP'ın buyuk kentlerde gecekondulara tapu tahsıs belgesı verme- sı, ımar yasaklannı gevşetmesı, dargebrb kesımı kentsel rantlara ortak ettı Bu tur bır populızm ıle partısıne bu>uk kentler- de taban bulan Ozal, başta Ankara, Istanbul ve Izmır olmak uzere 3 mılyon dolayındakı gecekonduya tapu tahsıs bel- gesı dağutı Bu pobtıka, ucret-maaş yo- nunden gelır kayıplanna uğrayan ucretb- lenn bır kısmına, kentsel rantlarla kaybını telafi etme olanağı sundu Bazı gecekondu sahıplen, gecekondusuna kat çıkarak ya da müteahhıtle kat karşıbğı anlaşarak bır anda ücret kavbını unuttu- racak bır gebre kavuştu Kentsel rantlara gecekondu sahıplennın kuçuk paylarla ortak edıbnesı, ANAP ıçın mabyetsız bır gelır arttırma yoluydu, doğrudan doğru- ya kımseye zaran yoktu Buna karşıbk bu tur bır populızm, gecekondu kesımının bır kısmının kayıp gelınnı tclafî etmeve ve onu ANAP saflanna çekmeye yaradı Büyuk kentlerden ANAP'ın son seçım- lerde guçlu çıkmasında ımar aflannın. ta- pulandınna çalışmalannın. ımar ızınlen- run onemb etkılennın olduğu one surule- bıbr oldu."Bahar evlemlen" ıle bırlıkte ucret- lerde gorulen gorece ıyıleşme, ışverenlen farklı bır "u>um mekanızması" gelıştır- meve yonelttı Bu tepkı, yo_ğun tensıkat- lar, yanı ışçı çıkarmalardı Ucret artışlan- na toplu halde ışçı çıkarma şekbnde tavır gebştıren ışverenler, bır anda yoğun bır ış- sız kıtlesının sokaklara boşalmasına da yol açülar 1988 ve 1989 un ekonomıde durgunluk >ıllan olmasının da etkısıyle, tasarruf on- lemı altında tensıkatlar hızla arttı Bu ara- da hukumetın ucretlerden aldığı '"Konut Edındırme Yardımı Fonu", "Çalışanlann Tasarruflannı Teşvık Fonu gıbı ıstıhdam fonlan da ışçı çalıştırmayı ıtıcı kılmaya başladı Fonlar vergıler, sıgorta pnmlen ıle bırlıkte lcgal yollarla ışçı ıstıhdam et- menın malıyetının artması, toplumda, be- yan dışı ışçı çabştırma dolayısıyla, vergı Yasalarda 'normalleşme'ye gidildikçe işverenler yükümlülüklerden 'kaçınma' yoluna gidiyorlar. İşten çıkarma, sendikasızlaştırma, emek- yoğunprojelerden kaçınma, taşeronla çalışma, eve iş dağıtma başvurulan başlıca yontemler. sıgorta pnmı ve fonlan odeme yüküm- lulüğünden kaçınma eğıbmlenm de arttır- dı Yoğun ışsızbk şartlan bırçok ışçının kendısıne dayatılan "kaçak çalışma" şart- lannı kabullenmesıne de yol açtı Sendıkalaşmanın zorlaşünldığı bu çabşma bıçımlennın ozellıkle hızmet sek- torlennde yaygınlaşüğı dıkkat çekıyor Bazı ışkollannda (basın gıbı) ıse sendika- sızlaştırma başvurulmaktan çekınılmeyen bır sılah 1980'lenn sonlannda canlanan ışçı ha- reketının antı-sendıkal duzenı "normalleş- tıımeye' donuk taleplen, dıpten gelen dal- ganın Turk-Iş ust yoneümını de doğru bır eylem çızgısıne çekmesı, DISK'ın kararb bır hukuk sa\aşımı sonucunda beraat edıp sendıkal platformda yennı abnası, ış- çı-ışveren mucadelesının daha adıl şartlar- da yaşanmasınm da koşullannı hazırla- maya başladı "Pans Şartı' benzen meun- lere TC hukumetının ımzalar koymuş, ol- ması da, çabşma vaşaırunın demokratık- leşmesını zorlajıcı etkenlerdı Şımdı so- run, yapısını antı-sendıkabzm uzenne kurmuş Turkıye kapıtabzmının, normal- leşen bır sendıkal düzenle bır arada yaşa- mayı nasıl becereceğı sorunuvdu Bazı go- ruşlere gore. Turkıye burjuvaası de artık değışmış. kısa vadelı, çağdışı, şıddet yanlısı "cozum arayışlannı terk etmış, demokrauk sendıkaalıkla bır arada yaşa- manın yollannı oğrenme>e karar vermıştı Bunu oğrenmeye kararlıvdı ve uyum me- kanızmalannı buna gore gelışürecekü Bır dığer vaklaşıma gore ıse, Turkıye kapıtabzmının objektıf şartlan, ucuzışgu- cu ve ıtaatkâr ış duzenı ıhtı>acındaydı Kuçuk demokratıkleşme hareketlenne bı- le tahammulu voktu Nıtekım Çabşma Bakanı Moğultay ın toplu ışçı çıkarmayı önlemeye donuk >asa tasansı hazırhklan- na gostenlen toplu tepkıler de bunun ışa- retı sayıbrdı Yakın gelecek, sıcak ışçı-ışve- ren çatışmalanna gebe gonınuyordu Bu ıkı vaklaşımdan hangısı hakb çıka- cak 9 Işçı hareketırun ızleyeceğı mucadele çızgısının nıtebğı kadar Turkıye kapıtabz- mınde ışlenn >olunda gıdıp gıtmemesı de seçılecek yaklaşımda etkılı olacağa ben- zer BÎTTİ İLAN KADtRLİ 1. KADASTRO HAKIMLIĞt'NDEN ESAS 1974/251 KARAR 1990/547 Mahkememızden verılen 25 12 1990 gün ve 1974/251 esas 1990/547 sayılı kararında taraf olan davacılar Nun Şımjek, Mustafa Gurlek, Cımşıt Tepeh, Ahmet Kafalı, Hacı Durdu Şışmen, Halıl Kafalı, Hu rü Yurtsever, Halıl Ganp, Ehf Poyraz, Alı Uludoğan ve Haane'nın davasının reddıne, Kadırh Akmaşat köyüne aıt 59, 60, 63, 64 numa ralı parsellerın bıhrkışı Mustafa Kocaoğlu'nun 2 4 1990 tanhlı rapo runa göre tamamı 361 267, 200 000 hısse kabul edılerek Abdurrahman Hacıhalıloğlu ve arkadaşlan adına tesçılıne karar venlmış olup ışbu karar taraflardan Sultan Er, Kenm Torun, Izzet Akkuş, Sevun Vaha- poğlu, Kenan Ergun, Emıne Kafalı, Ahmet Nurcu, Ümmuhaıu Ak- kuş, Fatma Ceylan, Ahmet Küçukduran, Nun Şımsek, Muslafa Mehırlı, Volkan Ispır, Razıye Tunçbdek, Melek Morttas, Ayşe Düzenlı, Alı Talay, Hasan Yurtsever, Alkan Ispır, Arzu Ispır'e tüm aramalara rağmen teblığ edılemedığınden mahkememızın 8 41992 gün 1974/251 1990/547 mütefemk karan ıle teblığıne karar venlmış ol duğundan ış bu ılanın yayınından 15 gıin sonra teblığ edılmı; sayla- cağı, adı geçenlere ılanen teblığ olunur 8 4 1992 Basın 47072 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Tavukla Pilavın Başında... ömer Polat anlattı koy oğretmenının oykusunu ömer Polat oykucu romancı tıyatro oyunu yazarı, eğıtımcı On parmağındaon becerı' 1942 y111ndaTutak ın Sıncan koyun- de doğdu Koy Enstıtulerınde okumadı yaşı gereğı, ama Koy Enstıtulu bır oğretmenm buyuk etkısınde kaldı Gul- mece oykusu bıçemınde anlattığı olay, Turkıye'nın gerçek- lerını yansıtır Önce ömer Polat soyluyor, şoyle - Bızım orada, Ağrı nın Tutak ılçesınde bır faytoncu var- dı, faytoncu yuzbaşının karısını goturuyor başçavuşlara, kaymakamı gezdırıyor, kuçuk yer Bunun ıçın de çocukları- nın adını koyarken yuzbaşının kaymakamın adları neyse onları koyuyor Oradakı memurlarmadlarınıntumu örne- ğın bırı Mehmet Çetın Şerıf Şahın oburu Ahmet Metın Şe- rıf Şahın Dort-beş adlı çocuklar Adam oldu olmuş daha doğrusu Ölunce demışler kı ılçenın onde gelen memurlan kaymakama - Yahu bu faytoncunun çok emeğı geçtı, bunun çocukla- rını gonderelım Koy Enstıtusu ne okusunlari Erzurum da "Pulur Koy Enstıtusu var, oraya gonderı- yorlar Bundan sonrasını bana faytoncu nun oğlu Meh- met Çetın Şerıf Şahın anlatıyor -Abı dıyor,' bız gıttık Adın ne dıye soruyorlar Bızım adımızodenlı uzun kı, Şerı dıyorlar Tutak'ta Adımızı bıl- meyınce Tamamdır dedıler Bunlar Kurt', 'Gel Kurt' Gıt Kurtı Öyle okulu bıtırdıM Ikı kardeş 'Kurt Şerıf, 'Kurt Metıni Benı Patnos un bır dağ koyune verdıler Yenı okul açılmış oraya atadılar Idealıstım gıdeceğım koyu.koylu- yu kurtaracağımi Çocukları eğıteceğım ağaç dıkeceğıml Aldım tahta bavulu duştum yola geldım koye Okul kar- şıda 1 Baktım obur evler yerın altında' 'Selâmun aleykum- Aleykum selam' Okula gıttım Aaa ınek boğurmelerı koyun melemelerı gelıyor 1 Sınıfı açtım kı dolu koyun öğretmen odası, ınek- ler' öbur odayı açtım at bağlamışlar Bekçı geldı - Vallahı, bunlar ağanın mallarıdır boş duruyordu, getır- dık koyduk' Gıttık ağanın evıne, ağa karşıladı - Hoş gelmışsen safalar getırmışsen' Ben Kurtçe de konuşunca, bır daha sevındı - Ineklerı de çıkarırım, koyunları da çıkarırım, hele gel otur gel oturi Akşam ağaya dedım kı - Sabahleyın 7 yaşındakı çocukları okula alacağız' Nufus kutuğu de elımde Yedı yaş çocuklarını çağırtın' -Yavhoca boşver dedıağa ne ışın var''Gel otur bura- da ışte ye ıç yat' Bunlar ne okuyacak'' Okuyup da ne ola- cak falan dedı Sonunda çağırdılar yedı yaşındakı çocuk- ları geldım okula Dızılmışler, kımının kucağında bır çocuk kımının başı dolma kalem başı on sekız yaşında, paşında papak' Saçları dalgalı nışanlı' Çağırıyorum - Cımşıt Ozturki - Benım 1 Gelıyor 10 yaşında -Ulansen nasıl yedı yaşında olursun 18 yaşında varsın' - Kardeşımın yerıne yazmışlari - Ayşen özturki Bakıyorum kucağında ıkı yaşında bır çocuk Dıyorlar, Vallahrbudur' Neyapacaksın.yazacaksın'Bır sınıfım oldu, Cımşıt'ten Ayşen e dek 18 yaşından dort ya- şına HkışımTurkçeoğreteceğım, A yazıyorum,'Araba 1 ' (jıyorlar Y yazıyorum Dırgen 1 'F' 'Tırmık ' Başa çıkama- dım Ağa da ıkıde bır dıyor - Uğraşma gel 1 - Olur mu ? Yarın mufettış gelır başıma' - Yav mufettış gelsın pırınç pılavıyla tavuğun başında- dır' Bu arada kendı kendıme dedım kı 'Hıç değılse Istıklâl Marşı nı fılan oğreteyımi Mandolını aldım elıme gıttım sı- nıfa Başladım sınıfta çalışmaya Hoşlarına gıttı llk kez koye yenı bır turku gelmış 1 Nasıl ozenıyorlar Ikı aya kal- madı istıklâl Marşı na benzer bır şey çıkmaya başladı Zordur aslında Istıklâl Marşı 1 Nışanı duğunu de hep bızım okulda yapıyorlar Ben ağanın evındekalıyorum geç geldım okula Baktım duğun var Ulanne duğunu bu 9 Bana dahabervermemışler Içerı gırdım kı ohooo Cımşıt baştan tutmuş, Ayşen'ıne varınca- ya dek butun sınıf halay çekıyor' Fakat, bu turku bır acayıp turku Kurtçede bır turku vardır şoyle Laççı bene Laaççı bene/Laçıka serı tentenemei ' (Ba- şımdakı benım leçeğım/Kırmızı ışlemelı leçeğım ) Boyle bır turku istıklâl Marşı nı buna uydurmuşlar Korkma sonmez vay bu şa-fak/Larda yu-zen vay al san- cak' Bunu duyunca -Oturunlan dedım bundan sonra Istıklâl Marşı yasak' Oturdular Hafta geçmedı baktık bır çantalı, dağın tepe- sınden gorundu, dedıler - Aha mufettış gelıy 1 Ağa dıyor -Yav dert etme 1 Pırınç pılavıyla tavuğun başındadır' Ama benım ılk teftışım Elım ayağım tutuştu Mufettış geldı sınıfa Çocuklar TurkçebılmedıklerııçınonlaraTurk- çe oğretırken yıneleterek oğretıyordum Adın ne 9 ', Adın ne? gıbı Mufettış sınıfa gırdı kalktılar çocuklar ayağa Oturun dedı Oturdular Ben bır kenardayım Çocuklar baktılar, renk menk kalmamış bende Başladı mufettış, - Yavrum senın adın ne ? Cocuk karşılık verıyor - Yavrum senın adın ne 9 Mufettış boyle bakıyor - Sen kalk bakayım' - Sen kalk bakayımi Mufettış donup bakıyor bana Geçıptahtayayazıyor, 'A' - Bu nedır 9 - Araba 1 Tahtaya F yazıyor - Bu nedır 9 - Tırmıki Mufettış dedı kı -Hocam burayagelırkenkotunıyetlıgelmedım Mısak-ı Mıllı sınırları ıçınde sen bırTurkoğretmenısın' Çocuklara Turkçe bıle oğretememışsın 1 - Nasıl oğreteyım mufettış bey 9 18 yaşından dort yaşına kadar çocuk var Mufettış durdu dedı kı - Hıç değılse Istıklâl Marşı nı oğretseydın' Der demez Cımşıt - O yasak, dedı Mufettış kıpkırmızı oldu, bana dondu - Hocam Mısak-ı Mıllı sınırları ıçınde Istıklâl Marşımız yasak ha 1 - Mufettış Bey, bır dakıka 1 Çocuklara 'Serbest rabe'' de- dım, Serbest, kalkın> der demez turkudur deyıp tutturdu- lar halayı - Korkma sonmez vay bu şa-fak/Larda yu-zen vay al sancak' Mufettış gerı gerı gıttı - Tamam, tamami Oturun Yasak yasaki Cıktık geldık ağanın evıne Ağa, bır kuzuyu kesmış pı- rınç pılavı geldı tepsıde Boyle butlar kızarmış, yanında ayrani Mufettış aldı budun bırını hem pılava vuruyor hem ayrana 1 Ağa dedı kı - - Hocamız nasıldır mufettış bey 9 -Cok ıyı,çokıyıi Ağa, dıyor, alttan benı durterek - Demedım mıııı 9 Tavukla pilavın başındadır'" • • • Ne demış Nâzım Hıkmet Turk Koylusu ' şıırınde 9 'O topraktan oğrenıp kıtapsız bılendır/Hoca Nasreddın gıbı ağlayan Bayburtlu Zıhnı gıbı gulendır ' Koy Enstıtulerı 52 yıl once kurulmuştu çok kısa surede kapatıldılar NadırNadı nın17nısancumagunuçıkanyazı- sını kaçırdıysanızokuyun Hazın Bır Yıldonumu' başlığı- nı koymuş Sonu şoyle bıtıyor insan duşunuyor da '17 nısan bır ruya mı ıdı 9 dıyesı gelıyor "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle