24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 KiŞLAM \ I \ KONLĞI Is.MET SE7Xİİ\ Batı, PKK'yımaşayapmıştır İçişleri Bakanı îsmet Sezgjn, hükümetin Başbakan Demirel'den sonraki en deneyimli üyesi. 12 Eylül öncesi AP hükümetlerinde, önce Gençlik ve Spor Bakanı, son olarak da Maliye Bakanı olarak görev yapmıştı. îsmet Sezgin, Güneydoğu ve terör konusundaki görüşlerini, yazanmız Prof. Ahmet Taner Kışlalı'ya anlattı. "Olayın kökeninde tarihsel nedenler vardır. O yörenin yapısal özelliklerinden kaynaklanan nedenler vardır. Ve bu, küçük bir hareket değildir; dışandan beslenmektedir. Batı, Sevr'de yapamadığını, şimdi değişik maşalarla gerçekleştirmek istemektedir." KIŞLALI: Körfez Savaşı'tun sonuçlanmn, Güneydoğu Anadohı'da terörün ttrmanmasına yaptığı katkıyı biliyoruz. Ama ondan önce de terör tırmanarak ciddi boyutlara varnuş- tı. SEZGtN: Olaylann başlangjcı 1968'lere kadar uzanır. 12 Eylül döneminde olaylar askeri otoriteyle söndürülmeye çalışılmış ve bir ara azaldığı izlenimi doğmuştur. Böylece üstesinden gelindiği sanılmıştır. Oysa buzdağı gibi görün- meyen kısmı çok daha büyüktü. Nitekim 1984'ten sonra sıkıyönetime rağmen tırmanmaya engel olunamadı. Olay- larda bir ara yaşanan azalmaya yanlış teşhis konulduğu kanısındayım. KIŞLALI: Yanhş olduğunu söylediğiniz teşhis netür? SEZGtN: Olay bir eşkıya hareketi gibi görülmüş, kökü- nün kolayhkla kazmabileceği zannedilmiştir. Tabii teşhis yanlış olunca tedavi de ona göre yapılıyor ve olaylar çığ gibi büyüyor. Biz hükûmete geldiğimizde, Güneydoğu'daki manzara şöyleydi: Devlet gündüzleri var, geceleri yok. PKK yöre nalkmdan itibar görüyor. Bir cena2e istismar edilerek 3-5 bin kişilik topluluklar meydana getirilebiliyor, kepenkler tümüyle kapatılabiliyor. Oyunun kurallanna göre oynanmadığı, bir devlet boşlu- ğu meydana geldiği ve bu boşluğun PKK tarafından doldu- rulmaya çalışıldığı bir ortam. Eski ıküdara mensup bırçok kişi de "Arük Güneydoğu bitmiştir, bunun çaresi bulunamaz" gibi bir kanaat içerisin- de. 20 Ekim seçimlerinden önceki günlerde ıse adeta orada seçim yok da HEP'ın sayımı yapılıyordu. Vatandaş, kimin güçlü olduğunu kestiremediği bir ortam içindeydi. KIŞLALI: Siz, hugörünümü değiştirmek için kûkümet ol- duğunuzdan bu yana neleryaptuuz? SEZGİN: önce teşhis yanlışına parmak bastık. Bu, öyle 3-5 katilin yaptığı basit bir zabıta olayı değildir. Olayın kökenin- de tarihsel bazı nedenler vardır. O yörenin yapısal özelliklerinden kaynaklanan ne- denler vardır. Ve bu küçük bir ha- reket değildir; dı- şandan beslen- mektedir. Batı, Sevr'de yapa- madığını, şimdi değişik maşalarla gerçekleştirmek istemektedir. Amaç, burada Marksist-Leni- nist birözerk Kürdistan devleti kurdurmakür. KIŞLALI: Batı'mn, böyle Marksist-Lenuüst devlet kur- durtmakta ne gibi çıkan olabibr? SEZGİN: Gayet açık. Amaç, istedikleri şekilde kullana- bilecekleri bir kukla devlettir. Biz teşhisi koyduk ve amacı belirledik. Oyun kendi kural- lan içinde oynanmadığı için başanlı olunamamıştır. O bölgenin şartJanna göre yetişmiş, gerilla eğitimi gör- müş kişilere karşı, yeni askere gitmiş gençlerle miicadele edilmek istenmiştir. Askerin eğitimi ön plana alındı ve eksik olan araçlar, gereçler, silahlar, gece dürbünleri ile donatıldı. Kobra helikopterlerinden arhlı özel vasıtaJara kadar her şey getirtildi. Ve en önemlisi, bölge valilığine verilen yetkile- rin büyük bir bölümü kullanılmarruştı. Devlet ile halk kop- muş durumdaydı. Halka sevgiyle, insancıl bir görüşle yak- laşılmamıştır. Örneğin PKK'cılar geceyansı bir köye gelip orada bir evde yatmışlar. Ertesi gün, bütün köye dayak ve eziyet. Oysa geceyansı kapıya gelmış iki silahlı adam karşı- sında ölüm korkusu duymamak kolay mı? KIŞLALI: Oyörede halk ile devlet arasındakikopukhtğun giderilmesi için ne yapıyorsunuz? SEZGİN: Valilerden başlayarak yeniden yapılanmaya ginştik. Bölgede valiler değişti, emniyet müdürleri değişi- yor. Devlet-halk ilişkileri daha yapıcı olmaya yöneldi. Bu- rada amaç, bütü- nüyle sivilleşmek- tir. Demokratık kurallarla yönel- tildıği 1950-70 yıllan arasmda bö gede olay yok. ~ ~ " ~ " ~ " ~ " ~ ~ ~ " " ~ " " " ^ — — — Demokratik dü- zenden çıkıldığı zaman, patlamalar oluyor. KIŞLALI: Asker ve sîvilyöneticiler arasındakiyetki kar- mejosaun da terörle savaşt zorlaştırdığı idSalan var. SEZGİN: Biz yeni hükümet olarak yetkiyi tamamen sivil otonteye verdik. Jandarma artık valilerin ve kaymakamJa- nnsorumluluğu altında görev yapıyor. Eskiden olduğu gibi birıstek halinde önce valiye, vali bölge valisine, o asayiş ko- mıtanına, o da genel komutana soracak diye bir durum yoı artık. Eskiden bu süreç içinde zaman yitiriliyor, iş işten geoyordu. Şimdiki düzen içinde, karar alma, emir verme ve uyjulama süreci çabuklaşmaktadır. Böylece olaya anında midahale olanağı doğmaktadır ki en önemli değişiklik bu- du- İIŞLALI: Bir de gençlerin teroriznûn kucağına düşmesini kocylaştvan işsizük sorunu söz konusu. SEZGİN: Yanm kalmış yatınmlar süratle hayata geciri- leck. Kapanmış fabrikalar yeniden işler hale getirilecek. tşsılik sigortası uygulanmasına ve asgari ücretten vergi ahn- manasına o yöreden başlanacak. Yeşil kart uygulaması cJaöyle. HŞLALI: Bölgenin ekonomik açıdan gerüemesinin ne- tdeıierinden biriside hayvanahğıngiderekyok olması. Teröre Jt<r,« miicadele amaayla otlaklann yasaklanmasuun bunda ryjfi olduğu öne sürüalyor? SEZGİN: Beş yıl öncesine kadar Türkiye'den kacak etin gjDği İran'dan, Irak'tan şimdi biz kaçak et getirttiriyoruz. Hayvancılığın gelişmesi için milyarlarca liralık teşvik kre- tâis verilenler, bunu başka bölgelerde ve başka amaçlarla lculınmışlar. Ama birtakım yaylalann, kışlaklann terör raeieniyle kapatılmış olmasının, hayvanahğın bugünkü du- m r a gelmesinde fazla bir etkisi yoktur. Bunun sorumlusu, geanış iktidann hayvanalıkla ilgıli olarak aldığı yanlış eko- ik önlemlerdir. OŞLALI: Sayın Demirel ve tnönû ile bhrükte siz de bölge- i En yetkili ağızlardan, "Kûrt gerçeğV'nin kabul açıklandı. Bu konuda hükümet olarak neler yaptı- "Yörenin sosyo-ekonomik sonınlarını çözme aşamasına geldiğimizde, Apo, varsaydığı tabanın altından kayacağını göriiyor." nız, neleryapmayı planhyorsunuz? SEZGİN: O gezıde vatandaşlanmızın bize olan ilgilerini, sevgilerini görmenizi isterdim. "Kurtann bızd bu Apo bela- sından" diyen çok insanlar gördüm. Şimdi kendi dillerini serbestçe konuşabiliyorlar. Kendi dillerindegazete, dergi çı- karabiliyorlar. Kürtçe şarkı kasetleri yapabiliyorlar. KIŞLALI: Kürtçe dilkursu açümak istendiği ve izin verü- mediği doğru mu? SEZGİN: Hayır, dıl kursu açmak için yapılan ve reddedi- len müracaat anımsamıyorum. Çeşitli kültürel etkinlikler de yapabılirler. Nitekim yapı- yorlar da. Ama bu hareketler, devletin ülkesi ve ulusu ile bölünmez bütünlüğüne saldın niteliğıni kazandığı zaman, iş kültürle olmaktan çıkıyor. Bu siyasal eylem, kültürel et- kınliklerle ifade edilmeye çalışılıyor. Söyledikleri tek şey, ül- keyi bölüp bir Kürdistan devleti kurmak isteği. Kültürel taleplerin, böyle bir siyasal amaca yönelik göste- ri şekline dönüşmesini onaylamaya elbette ki olanak yok- tur. KIŞLALI: Bölgede incelemegezisiyapan SHP ve DYP'b miBetvekiUeri, devlet teröründen de söz ediyorlar. örneğin Şırnak 'taki olay. SEZGİN: Giden arkadaşlanmızı dinJedik. İki tanesi, "Maalesef kılavuzluğumuzu PKK yaptı ve bu nedenle de onlann istediklerini gördük" dediler. Kesin olarak ifade ediyorum ki orada devlet terörü de, kontrgerilla da yoktur. Şımak'ta bir polıs öldüriilüyor, cenazeye halk da katılı- yor. Ama mezarlık dönüşünde, önlerinde kadın ve çocukla- nn, arkalannda maskeli teröristlerin olduğu bir grup "yuh" çekiyor ve "TC'nin piçleri" diye bağınyor. Arkadakiler si- lah atıyor. Bunun doğurduğu tepki ile patlak veren bazı küçük olaylar ise büyütülüyor. KIŞLALI: Ya kimin isledtği belb' olmayan cinayet- ler? SEZGfN: 45 faili meçhul cina- yetin 35 tanesi PKK tarafından işlenmiş, belli. Bir bölümü kendi iç kavgalanndan kaynaklanıyor. Şimdi bir de Hizbullah ile PKK arasında egemenlik mü- cadelesi var. ÖI- dürüldü denilen- lerin bir kısmının ise ne polisin ne jandarmanın kayıtlannda isim- leri yar. Faili meçhul cinayet- lerde kontrgerillanın ya da başka bir devlet gücünün par- mağını kanıtlayacak kimse varsa lütfen ortaya çıksın. Ken- disine teşekkür edeceğim. KIŞLA LI: Hizbullah 'ın da tran 'la ugisinin obnadığı, devlet çabası ile ohısturulduğu söyleniyor. SEZGİN: Kesınlikle ifade ediyorum, Hizbullah devlet ta- rafından organize edılen bir örgüt değildir. Bizim değerlen- dirmelenmize göre İran yanlısı bir kuruluştur. Devletin bıraktığı boşluğu PKK, onun da dinsel alanda bıraküğı boşluğu Hizbullah doldurmaya çalışıyor. KIŞLALI: HEP kökenU mületvekillerinin tutumlannı na- sıl değerkndiriyorsunuz? SEZGİN: Onlann davranışlan bile militanlan tatmin et- miyor. "Siz devletin işbirlikçilerisiniz" diyorlar onlara. 1968'de ilk öğrenci hareketleri olduğunda İsmet Paşa "Bunlar m'asum öğrenci hareketleridir, boykot da işgal de birdir" demişti. Ben Gençlik Bakanı iken uyarmıştım: "Bu- gün bunlan kullanabilirsiniz, ama amaçlan devleti yıkmak- tır, siz onlan tatmin edemezsiniz" diye. Dediğim doğru çıktı. Aynı şey şimdi HEP kökenliler için gecerli. Ne yapsa- lar, PKK militanlannı tatmin edemezler. KIŞLALI: Apo'nun bir "maşa" olduğunu söylenûştimz. Ama kiminya da kimlerin maşası olduğunu açıklamaduuz? SEZGİN: Değerlendırmelerimize göre PKK'nın strateji- ^ _ ^ ^ _ ^ _ ^ _ _ ^ ^ _ _ . ^ ^ ^ lerinin, uygula- ' malannm, basıt bir şey olmadığı ortaya çıkıyor. Muüaka profes- yon^ke yardım gördüğü, yönlen- dinldiği yor. anlaşıh- Bekaa'da eğitim görüyorlar. Şam ve civannda, Apo ve yandaşlan banndınhyor. Almanya PKK'yı terörist ilan ediyor, fakat yasadışı ilan edemiyor. Yasadışı ilan etmeyin- ce de Türkiye'den siyasi mülteci gjbi gidenlere birçok eyalet- te yardım yapılıyor. Almanya'da PKK için para toplanıyor ve merkezinin orada olduğu söyleniyor. PKK'nın birtakım saldınlanna karşı Almanya'da yeterli önlemler alınamıyor. Bunlar her- kes tarafından bilinen şeyler. KIŞLALI: Apo'nun son demeçkrinde sezüen yumuşamanın nedeni taktik mi, yoksa korku mu? SEZGİN: Geniş tabanlı bir hükümetiz. İnsan haklanna saygılı, hukuk üstünlüğüne dayalı bir demokratık düzeni kurup yörenin sosyo-ekonomik sorunlannı çözme aşama- sına geldiğimizde, varsaydığı tabanın altından kayacağını görüyor. Eliru çabuk tutmak istiyor; ama bu kez karşısmda hazırhklı, eğitimli, deneyimli, her türlü araçlarla donatılmış bir güç var. Bu onu, stratejı değişürmeye zorluyor. Bir de şu önemli: Ben belirli çevrelerden eskiden bulduğu kadar des- tek bulduğunu da sanmıyorum!.. KIŞLA Ll:İsrail, terörist eylemleri, gerektiğinde Bekaa 'ya kadargiderek cezalandunyor. Aynışeyi Türkiye'ninyapama- ması, coğrafi konumfarkından mı, yoksa ona göre örgütlen- memiş olmaktan mı kaynaklanıyor? SEZGİN: Biz, terörle mücadeleyi hukuk devleti kurallan içinde çözmeyi benimseyen ve onun birtakım uzantılan olursa onu da diplomatik yollardan çözmeyi yeğleyen bır devletiz. Ama gerekirse, devletin bölünmez bütünlüğüne saldın son radde>e gelır ve bir zorunluk doğarsa ne gerekı- yorsa yapılır KIŞLALI: Terörle mücadelede haberatma çok önemli. Bu amaçla CIA ve MOSSAD gibi örgütlerle de işbirliği yapıb- yor tnu? SIIZGİN: Dünyadaki istıhbarat örgütleri, aralannda de- vamlı ırtibat kurarlar. Süreklı fikir alışverişinde bulunur- lar . KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Harjfmciaki 6uan«. 6ei/erttn.- fi/r "tjtmmt*r. HIZLIGAZETECİ NECDETŞEN föTeRSÖJ SOOgA ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DA Vis YA.\JHY2£A I ) BİU- PE ŞAKA I ( "aBLi FJLEWI BLACKIE YVHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS BULUT BEBEK NURA Y ÇİFTÇİ T.C. PENDİK ASLİYE ÜÇÜNCÜ HUKUK MAHKEMESİ 1991/108 Esas Davacı Arsa Ofisi Genel Müdürluğu tarafından mahkememizde açılan 2942 sayılı yasanın 16-17. maddeleri gereğince tescil davası- nın yapılan açık yargılaması sırasında: Aşağıda isign ve en son bildirilen adresi yazılı bulunan davalıya mah- kememız tarafından tebhgat yapılması mumkün olmadığı gibi yapı- lan tüm yazışmalara ve tahkikatlara rağmen davaJınm tebligata sarih açık adresimn tespıtı mumkun olmadığından davalıya duruşma gu- nu ve saatınin ılanen tebhğıne karar verilmıştir. Aşağıda hüviyeti ve en son bildirilen adresi yazılı bulunan davalı- nın duruşma günü olan 20.5.1992 tarihinde saat 10.00'da mahkeme- mız duruşma salonunda hazır bulunması, dava ile ilgili her türlü yazılı belge ve delillerinı dosyamıza duruşma gunune kadar ıbraz etmesi, delillerinı ibraz etmez ve mazeret göstermeksizin duruşma gunü ve saatinde mahkememizde hazır bulunmazsa yargılamamn gıyabında yapılarak karar verileceğı davalıya davetıye yerine kaim olmak uze- re Ilanen teblığ olunur. DavalJar: 1- Hüseyin Guler. Hâkim Sok. No: 14 Kasımpaşa / Istanbul. 2- Nizamettın Işbilen. Şeyhli Köyu Barbaros Cad. Mantarlı Mev- kii (Hasan Değirmencı yanında) Pendik. Tescili istenen dava konusu tasınmaz: Pendik - Şeyhli Köyü 2 paf- ta 1079-1081 P. 3- Ayhan Polat. Zumriitevler Mah. Çamlıbel Mah. No: 45 Kartal / tstanbul. 4- Hasan Sarpkaya. Şeyhli Köyü Karslüar Mah. Barbaros Cad. Pen- dik / lstanbul. 5- Cemal Akpınar. Transtek Cad. Mantarlı Mevkii Şeyhli Köyü / Pendik 6- Hasan Şekergümuş. Transtek Cad Pendik / Kartal. 7- Kâzım Durmuş. Transtek Cad. No: 80 Şeyhli / Pendik. Pendik ılçesı, Şeyhli Köyu, 2 pafta, 1079 parselde kayıtlı taşınmaz. 8- Tahsın Tayfur Ömer. Topselvi Mah. Hacıkaptan Sok. No: II Kartal / lstanbul. İLAN TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM KURUML ADAPAZARI MÜESSESE MLDÜRLLĞÜ'NDEN Steyr traktorlere aıt Akümülatör 12 V 60 AH 2300 AD. Akümülator 12 V 90 AH 775 AD. Yukanda adı yazılı parçalar teknık resım ile teknik ve tıcan şartnamemiz esaslan dahılınde kapalı zarf teklıf mektubu dlınmak suretıyle ımal ettın- lecektır 1 Ihale tanhı 07 04 1992 günü saat 16 00 ya kadardır 2 Ihale dosyası her gün mesaı saatlen dahılınde Adapazan Muessesemız Satınalma Mudürlüğü'nden bedelsız olarak temın edılır 3. Muessesemız 2886 sa>ılı kanuna tabı olmavip ıhalevı >apıp yapma- makta. ışı dıledıane \ermekte veva kısımlara bölmekte serbesttır TÜRKh E ZtR\İ DON VTIV1 KURUML ZİRAAT ALETLERİ VE MAKİNELERİ FABRtKALARI MÜESSESESİ ADAPAZARI İLAN BAKIRKÖY İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1990 281 Davaa Avnur Koklu tarafından davalılar Ömriiye San. Nann Mensucat Kab A.Ş \e SSK Genel Mud alevhlenne açılan tespıtddvasınınjapıldndçık duruşması şırdsında Davalı Ömrüye San'nın Seyıt Nızam Mah G I Sok No 51 Ze>tınburnu İst adresıne çıkanlan dava dılekçesı ile duruşma gününün teblıg edılemedığı \e leblığata >drdr adresınde zabıta manfetnle lespıı edılemedıgınden ılanen teblığat vapıldığı. ancak da^acı vekılının takıpetmeverek djıanın muracaaij kalmış olduğunddn yukanda vazıh adrete ıckrar ılanen tebhgat >apılmasına karar venlmıştır Da\alı Ömruye San'nın I 4 1992. saal 11 00'de mahkememizde bizz.it ha- zır bulunması ve\a kendısını bır vekılle lemsıl eltırmesı. .ıksı takdırde >oklu- ğundaduruşm^adevamolunacağı ve karar venlebılecgı da\a dılekçesı >ennc kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur 21 2 1992 Basın VW
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle