Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET
SAYFA
HABERLER
Gerze'de kalacak
Balina
terörist
çıktı
CENGtZ DEMtREL (Si-
nop) - Deniz memelileri
rehabilitasyon uzmanı
Gordon Panitzke. iki
aydan bu yana Gerze'-
de bulunan beyaz bali-
nanın manyetik mayın
taşımak amacıyla yetiş-
tinldiğini açıkladı.
Panitzke. bu şekilde eğitilen
balinalann sabotaj yapmak
için gcmilcnn altına mayın
yerleştirmekte kullanıldığını
söyledi.
önceki akşam geç saatlerde
Gerze limanına geri dönen be-
yaz balina Dünya Hayyanlan
Koruma örgütü ve İngiliz Ba-
lık Adamlan Birliği yetkilisi
Ray Granvener başkanüğın-
daki ekip tarafından incelen-
di. Aynca aynı ekiple Gerze'-
ye gelen ingiliz televizyon
ekibi de bır balina belgeseli
hazırladı. Çalışmalar sırasın-
da Gerzeliler pankartlar aça-
rak bir gösteri yaptılar. Ger-
zeliler beyaz balinanın Gerze'-
de kalmasını istediler. En çok
ilgiyi beyaz balinaya atfen ya-
almış olan 'I Love Gerze' ya-
zılıpankartçektı.
Avrupa'run çeşitli kentle-
rinde beyaz balina için başla-
tılan kampanyalarda topla-
nan 200 bin sterlin. gelen ekip
tarafından Gerze Belediyesi
ile Sinop Su Ürûnleri Yüksek
Okulu'na verildi.
Gerze'ye gelen yabancı eki-
bin Çevre BakanlığYna bir
rapor sunacagı öğrenildi.
Ekip basına bilgi vermekten
kaçımrken adının saklı tutul-
masını isteyen bir yetkili, ekip
başkanı Ray Gravener ve di-
ğerlerinin beyaz balinanın
Gerze'de kalinası gerektiğj
yolunda görüş bildirdiğini
söyledi. Bu yetkiliye göre as-
keri amaçlı olarak kullanılan
beyaz balina Karadeniz'e het
yönü ile uyum sağlamış bulu-
nuyor. Yaz aylannda deniz
suyunun ısınması durumunda
ise beyaz balina vücudundaki
yağlann bir kısmını atarak za-
yıflama yolu ile kendini den-
geleyebiliyor. Bu yetkili
Cumhuriyet'e şunlan söyledi:
"önümüzdeki cuma günü
Rusya'dan bir gemi gelmesi
beMcniyor. Ancak gelen ya-
bana uzmanlar beyaz balina-
nın Gerze'yi sevdiğini gördü-
ler. Gerzelilerin de balinaya
iyi baküklanna inandılar. O
nedenle balinanın Gerze'de
özgür bir ortamda kalmasını
istiyorlar. Bu amaçla Tür-
kiye'den döndükten sonra bu
doğrultuda Avrupa'da bir
kampanya başlatacaklar ve
beyaz balinanın Gerze'de kal-
masını sağlamaya çalışacak-
lar. Yine bu doğrultuda Tür-
kiye'de de kampanya başlata-
caklar. önümüzdeki cuma
günü ayru ekibin kampanya
için yeniden Gerze'ye gelmesi-
ni bekliyoruz. Bu gelişlerinde
yanlanjıda ünlü aktörler ve
sanatçılar da olabilir".
Yeni gelişmeler üzerine gö-
rüşlerini almaya çalıştığırruz
Sinop Valisi Adil Yazar "Ge-
len ekibin Çevre Bakanlığı'na
verecekleri rapordan sonra
bakanhğımızın bize mutlaka
bir talimatı olacakur. Bu tali- ,
matı bekliyoruz. Bakanlık ta-
limatı ne olursa biz onu uygu-
lanz" demekle yetindi.
Depremden 9 gün sonra enkaz altmdan kurtanlan Nurcan hemşirenin ilk sözü, "Kurtuldum mu" oldu
IkiiKİ kez dünyaya gekliğiııdede ağladı
Depremden sonra ikinci hayat
SÜLEYMAN TOSUNOG-
LL' (Erzunım) - Erzincan
depreminden dokuz gün sonra
sağ olarak kurtanlan SSK Has-
tanesi hemşıresi Nurcan Eras-
lan, dünya ve Türkiye TV'leri
ile basının flaş haberi oldu.
Önceki 2.5 saat süren bir
ameliyattan sonra dün kendisi-
ne gelen Nurcan hemşirenin
babasına ilk sorusu, "Baba ben
neredeyim? Burası neresi? An-
nem nerede? " oldu. Olayın
şokunu üzerinden atamayan
Nurcan Eraslan. "Kurtuldum
mu" diyerek ağlamaya başladı.
Deprem anı ve yaşadıklanmız-
la ilgili olarak sorduğumuz
sorulara Nurcan Eraslan ko-
nuşmakta çok zorluk çekmesi-
ne ragmen şunlan söyledi:
"Ben Tokathyım memleketi-
meizinegidecektim. Eşyalanmı
toplayıp, valizimi alıp termina-
le koyduktan sonra akşam
yemeği için hastaneye döndüm.
Yemeğimi yedikten sonra çay
koydum. Çayı içerken de dep-
rem oldu. Daha önceleri hiç
deprem olayı yaşamadığım için
çok korktum. Sonra elektrikler
kesildi. Hastaneden çığlık sesle-
ri geliyordu. Ben binanın ikinci
katındaydım. Dolaplar üzeri-
me yıkıldı. Duvar da üzerime
yıkıldı ama valnızca ayaklan-
mın üzerine çöktü. Dar bir yere
sıkışmışüm. Zannedersem iki
gün 'beni kurtann" diye bağır-
dım. Daha sonra herhalde
bayılmışım. ama bazı ınsanla-
nn sesini duyuyordum. Araba
sesleri gelivordu. Sanki binaya
vuruyorlardı. "Beni kurtann'
diye bağınyordum ama herhal-
de sesim çıkmıyordu. Şimdi ise
çok sevinçliyim."
Nurcan hemşirenin babası
Enver Eraslan, çok mutlu oldu-
ğunu söyleyerek, "Ben ağabe-
yim ile beraber Erzincan'da
kızımın cesedini bulmaya çalı-
şırken,. kızıma canh olarak
kavuştum. Bu Allah'ın mucize-
si. Daha sonra annesine telefon
edip müjde verdim. 'Kızııruz
yaşıyor' dedım, ama annesi ba-
na inanmadı. Akşam belki
televizyonda gördüğü için şim-
di inanmıştır."
Amca Emrullah Eraslan ise
deprem haberini Almanya'da
duyduğunu. yeğeni Nurcan
hemşıre de Erzincan'da olduğu
için uçağa atlayıp geldiğini ve
yeğeninin cesedini aramaya
başladıklann söylüyor. Şimdi o
da çok mutlu.
Nurcan Eraslan'ın meslekta-
şı Dilek dün bütün gece onun
yanında kaldı. Dilek, Nurcan
hemşirenin bazen. 'deprem var"
diye sayıkladığını, 'deprem var
bina yıkılıyor, kaçın, beni kur-
tann, ben sıkıştım. bana yar-
dım edin" dediğini aktardı.
Erzurum Araştırma Hasta-
nesi Başhekimi Prof. Dr. Bü-
lent Alpaslan Nurcan hemşire-
nin ayaklannda kangren
başladığını ve tedavisinin şim-
dilik ılaçla sürdürdüklenni
bildirdi. Alpaslan kangreni mi-
nimum sınırda tutmak için
çaba sarf ettiklerini söyledi.
Ansrtku TVterindt
Nurcan hemşirenin sekiz gün
deprem enkazı altında kaldık-
tan sonra dokuzuncu gün
kurtanlması, ABD televizyon-
lannda flaş haber oldu. Bazı
yerel TV kuruluşlan Nurcan'a
ilişkin haberleri bültenlerinin
ilk sırasına koydular. CNN'nin
öğlenden sonraki yayınında da
kurtarma haberi ilk sırada yer
aldı. Habere CBS, NBC ve
ABC TV'lerinın ana ve yerel
kanallannda da ver verildi.
Erotik iç çamaşın satan dükkâna girmekten çekinen utangaç müşteriler siparişi postayla veriyor
Postaakapıyı iççamaşıniçinçalıyor
İstanbul Haber Servisi - Dilli,
zilli.emzdkli erotik iç ça-
maşırları artık meraklı
alıcilann eline postayla
ulaşıyor. Çünkü, iç ça-
maşın almak isteyen ba-
zı müşteriler utandıkları
için dükkâna girmekten
çekiniyorlar. Ve sipariş-
lerini postayla veriyor-
lar. Erotik iç çamaşırı
satan şirket yetkilileri,
kendilerine Türkiye'nin
dört bir yanından sipariş
geldiğini, satış rakamla-
rının binlerleifadeedildi-
ğini söylediler.
Öncülüğünü Yalçın Özkara'-
nın 1984 yılında yapüğı, erotik
iç çamaşın sektöründe geçen se-
kiz yıl süresince ciddi bir geliş-
me gözleniyor. Ebrusan Şır-
keti'nin Tünel'deki perakende
satış mağazasında tezgâhtar
Ahmet Lafçı, piyasaya girdikle-
ri o ilk günler ile bugün yaşanan
durumun anaüzıni şöyle yaptı:
"İlk başladığımızda müşteri-
ler çok çekingendi. Ama gide-
rek çekingenliğin yerini rahat-
lık ve doğallık aldı. Şimdi böyle
bir sorunumuz yok. Başlangıç-
ta bazılan erotik iç çamaşırlan-
nı çok sacma bulmuştu. Şimdi
her yaş ve her gelir grubundan
insanlar gelip bu çamaşırlan ra-
hatlıkla alabiliyor."
tç çamaşırlanna daha çok er-
keklerin ilgi gösterdiğini söyle-
yen Lafçı'nın sosyolojik gerçe-
ğe ne kadar tekabül ettiği pek
belli olmayan bir de saptaması
var: "Erkekler bu çamaşırlan
hanımlanru eve bağlamak için
ahyorlar. İç çamaşırlan esprili
olduğu için kadınlar eşleriyle
daha iyi bir diyalog kuruyor."
Dili, zilli, emzikli külotlann
beher fiau 27 bin 500 liradan 35
bine kadar uzanıyor. lstanbul'-
un gece âlemini saran revü kız-
lannın üzerlerindeki erotik deri
giysiler ise mağazada 135 bin li-
Erotik iççamaşın almaktan utanan möşteriler, vitrinde beğendikleri gjysileri postayla ediniyor. (Fotoğraf: METİN HA KYERİ)
radan başlıyor. Elbiseler ise 185
bin.
Erotik iç çamaşırlanmn ba-
bası Yalçın özkara'run vefaü-
nın ardından bayrağı şimdi
Yavuz Aytülin taşıyor. Aytülin
biraz mutaassıp, ama erotizmi
bu ürünlerle yaşamak isteyen
müşteriler için posta servisini
başlatmakla kalmamış, işin
hacmini Ortadoğu'ya kadar ge-
nişletmiş. Külotlann, deri giysi-
lerin ve şuh elbiselerin tutkulu
müşterileri Araplar. Suudi Ara-
bistan ve Kuveyt ise bu dışsaü-
mın gözde ülkeleri. Yavuz
Aytülin tıpkı tezgâhtar Ahmet
Lafçı gibi meseleye biraz sos> o-
lojik yaklaştı:
"Araplar bu işe meraklı olu-
yor. Özellikle Kuveyt ve Suudi
Arabistan. Bu ilgi kapalı bir
toplum olmasından kaynakla-
nıyor."
Posta servisiyle satış fıkri.
mağazaya kadar gelıp istediği
malı satın almaktan utanan alı-
cılann bu taleplerini karşıla-
mak amacını taşıyor.
İşe başladıklan dönemlerde
aldıkarı kimi tepkilerden söz-
eden Aytülin, şunlan söyledi:
"Bunlar çok fazla olumsuz
tepkiler değildi. Yani öyle teh-
dit edilmek falan fılan gibi tep-
kiler değildi bunlar. Yani "Ya-
hu bunu nıye yapıyorsunuz.
Burası Muslüman bir ülke' gibi
tepkilere muhatap olmadık.
Ama daha çok olumlu tepkiler
aldık. Daha değişik ve yeni mo-
deller isteyenler oldu. Hemen
hemen her yaş ve gelir grubun-
dan müşterilerimiz oldu. De-
mek kı biz piyasanın bu alanda-
ki boşluğunu doldurmuşuz."
Piyasada öncü bir rolü başar-
dıklannı söyleyen şirket yetkili-
leri, onlardan sonra bu alanda
ekmek yiyen birkaç fırmanın
daha piyasaya girdiğini açıkla-
dılar.
Aytülin, bugüne kadar erotik
erkek iç çamaşın alamnda faali-
yete girmeyi hiç düşünmedikle-
ri söyledi. Gerekçe olarak da
erkelere yapılacak böyle bir hiz-
metin çok alternatifı bulunma-
masını gösterdi. Zaten erkek
müşteriler de bu ürünlen kadın-
lar için alıyorlarmış. Aytülin
şöyle dedi:
"Kadın nasıl dış giyimine
karşı titizse iç çamaşın konu-
sunda böyle değişik şeylere
meraklı. Dolayısıyla kadına hi-
tap etmek daha avantajlı. Er-
keklerde yapacağınız şeyler sı-
nırlı ve belli. Biz de üstüne
düşmedik. Yaptığımız iş kadın
işi olması ıubariyle daha tat-
minkâr."
Deprem korkusu geçmedi, göç sürüyor
Hayat Erzincan'ı
hızla terkediyor
Haber Merkezi - Deprem kor-
kusunu atlatamayan Erzin-
canlılar kenti terk ediyorlar.
Erzincan Valisi Recep Yazıcı-
oğlu, hemen her gün bir yer
sarsıntısının yaşanması nede-
ni\le korku ve panik yaşandı-
ğını, başka ıllerde akrabası
olan Erzincanlılann kenti terk
ettiklerini söyledi. Seyahat şir-
ketı yetkilileri de kente ek sefer
düzenlediklerini. buna ragmen
yolcu talebini karşılayamadık-
İannı bildirdiler. Acente yetki-
lileri her gün yüzlerce insanın
kenti terk ettiğini. kaçışın bu
hızda devam etmesi halinde
Erzincan'ın ölü bir kent görü-
nümü alacağını söylediler.
Deprem bölgesine yurtiçi ve
vurtdışından ulaşan yardımla-
rın bundan böyle Kızılay'm
koordinatörlüğünde dağıtıl-
masına karar verildi. İki ana
depoda toplanacak olan yar-
dım malzemeleri. Kıalay ara-
cılığıyla halka dağıtılacak.
Depremden dokuz gün sonra
hemşire Nurcan Eraslan'ın en-
kaz altından sağ çıkanlması-
nm verdiği moral sonucunda,
kurtarma ekipleri bütün gece
boyunca aralıklı olarak devam
eden yağışa ragmen çalışmala-
nnı sürdürdüler. Ancak bu ça-
lışmalardan bir sonuç alına-
madı.
Üç gündür Erzincan ve köy-
lerinde incelemelerde bulunan
Devlet Bakanı Erman Şahin.
Ankara'ya dönüşünde yaptığı
basın toplantısında ilk aşama-
da çadırlarda yaşayan aileleri
prefabrik konutlara çıkarmayı
amaçladıklanru belinti. Şahin
şöyle dedi: "Yanndan itibaren
bin prefabrik konutun malze-
mesi Erzincan'a akmaya baş-
layacak. Bu konutlann biri, bir
saatte kurulabiliyor. Bin ko-
nutu, bir ya da en geç iki ay
içinde kuracağız ve iki bin aile-
yi bu evlere yerleşüreceğiz."
ANAP Erzincan Milletveki-
lı Yıldınm Akbulut, ANAP
TBMM Grup Başkanvekilleri
Mustala Kalemli ve Ülkü Gü-
ney ile birlikte dün Meclis'te
düzenlediği basın toplantısın-
da çadır dağıtımı konusunda
partizanlık yapıldığı iddialan-
nı yineledi. Akbulut, hükümet
binasının önüne bir TIR çadır
geldiğini, Erzincan milleivekil-
lerinin bu aracın üzerine çıka-
rak yandaşlanna çadır dağıt-
tıklannı, bu olaya şahit oldu-
ğunu söyledi. Akbulut, enka-
an dozer ve kepçelerle kaldınl-
masını da eleştirerek enkaz
altında sağ insanlann buluna-
bileceğini ve bu çalışmalann
bunlann ölümlerine yol acaca-
ğını söyledi.
Kurtanna çalışmalanna yö-
nelik bir başka eleştiri de
İtalya'nın önemli gazetelerin-
den II Messaggero'de yer aldı.
UBA'nın haberine göre gaze-
tede şöyle denildi: "Trajedi
ciddiyetini kaybediyor, 90 bin-
nüfuslu uzak Türk kenünde,
binalan yerle bir eden deprem
bölgesinde. yörenin valisinin
çok büyük rolü oldu. Ekse-
lanslan yardımlan doğru dü-
rüst organize edemedi. Buna
karşılık, bütün dünyadan yar-
Ama geten temsitcitere, müdür
muavini araalığıyla, işe yara-
madıklannı söyletti. Bu'tntU-'
ma şaşıran hekimler, hastane-
lere girmeleri yasaklanınca,
değerli aletleri ve bağış olarak
sunduklan ilaçlar reddedilin-
ce, sahayı terk ettiler. Sadece
Kızılhaç'tan gelen iki hastaba-
kıcı ve iki hekim kaldı. Sonra
sıra diğerlerine geldi. Tüm Av-
rupa'dan yardıma koşan gö-
nüllüleri ve teknisyenleri kimse
kullanmıyordu. Gönderilen
birçok özel alet kenara atıldı.
Sonunda bazılan, Fransızlan
kendilerine örnek alarak kendi
başlanna, izne gerek kalma-
dan, yardım çabalannı sürdür-
meye karar verdiler. Herkesi
kızdıran, zamamnda müdaha-
le edilmiş olsaydı, daha birçok
hayaun kurtanlabileceği kanı-
sıvdı."
j Sobah Gozetesinde
36yüdırgümrüğe taküdı
Fotokoçi
teknoloiisinin
tümustün
özellikleri
bir araya gelirse
ne olur ?
FOTOKOPİ DÜNYASININ
CARL LEVVIS'i
En yeni Toshiba Fotokopileri tüm dünya ile
aynı anda TOSHBA
SHOVVROOM'da
sergileniyor.
• Dakikada 50 kopyaya
kadar çekim
• %50 - %200 arası zoom
• 1 - 999 seri çekim
• Aynı anda arkalı önlü çekim
• Sorter, Feeder takılabilme
Önden beslemeli kaset sistemi
• Photo - Mode ve
maskeleme özellığı
• 1972'den bçri Toshiba ve
Bektromak servis güvencesiyle
In Toııch \vith TOIIIOITO\V
TOSHIBA V
Tüfkıye Dıstnbutöru
EUKTROMAKA.;.
SHOWROOM. Büyukdere Cad Basman Han Ho A Kâtİ VîHst 233 01 00M Hat F« 240 73 09
Adanj Bolçesi. 1461 17-1461 18 Ankara Bölgesi 439 19 10/4 Hat Antalya Bolgnsi 1B34S0
Buısa Bolgesı. '5 1460/3 Hat Çanakkale Bolgesi 14807 Erzurum Bölgesi: 23446
Izmir Bolgesı. 21 62 19-21 24 07 Kon jrJ Bolgesi: 17 05 93 17 01 96 Trabzon 8olgesı: 23 500
Samıun Bölgesi: 107080/81
REFİK DL RBAŞ (İstanbul) -
"Yıl 1956. Hudut kapısı olan
Cilvegözü gümrüğü başme-
murluğu emrinde . gümrük
mııayene memuruyum.
213.1956 gece saat 10.00 sı-
ralarında başmemur evimden
çağırtü. Gittim. "Murat Bey,
Azız Bey yok (nöbetçi memur)
triptik karneli bir yolcu geldi,
giriş muayenesini beraber ya-
palım" dedi. Böylece yolcunun
yurda girişine izin ven'ldi.
İstanbul'da oto sahibini
"otomobilinin motorunu Su-
riye'de değiştirdi" diye ihbar
ediyorlar. Kambiyo müdürlü-
ğü işe el koyuyor. oto sahibini
mahkemeye veriyor.
Otoda bir değişıklik olmadı-
ğından sahibı mahkemede ak-
lanıyor ve otomobilini gümrük-
ten geri alıyor.
Fakat bakanlık olayı soruş-
turuyor. Bunun sonucu olarak
Müfettiş Ekrem Cimilli'nin ra-
poruyla "görülen lüzum üzeri-
ne" işten el çektiriliyorum. Ta-
rih 30.9.1956".
Ve Murat Tuncay'ın 36 yıl
sürecek, halen de sonuçlanma-
yan yolculuğu böyle başlıyor.
O yıllarda Murat Tuncay 35
yaşında. Ankara'nın Polatlı ka-
zasından. Liseyi yanm bırak-
mış. o zamanki adıyla Gümrük
ve Tekel Bakanlığı'nın açtığı sı-
navı kazanarak gümrük me-
muru olmuş. Bir süre tstanbul'-
da çahştıktan sonra Cilvegözü
kapısına atanmış. 1956 yılında
da yükanda anlamğı olay geç-
miş başından.
Tuncay, kavgasını 36 yıldır
sürdürüyor. Bu 36 yıl içinde
gümrük bakanlanna ve bakan-
lığa tam 25 dilekçe yazmış. Bu
dılekçelerin on üçü 1980 yılın-
dan önce.
Murat Tuncay, 36 yıldır, gümrük memunıyken kemtine yapdan
haksızlığın kaldırılması için dilekçe üstüne dilekçe yazıyor.
Peki, bu 36 yıl içinde geçimini
nasıl sağlamış Murat Tuncay?
"Hep gizli olarak, kaçak ça-
hşüm gümrüklerde" diye yanıt-
lıyor.
Çünkü 7 kanunisani 1932 ta-
rihli, 1920 sayılı "Gümrük
memurlanrun vazife-i memure-
sini suiistimal edenlerle vazife
veya mesleklerinde kendilerin-
den istifade edilmeyenler hak-
kında yapılacak muameleye
dair kanun" Tuncay'ın bir da-
ha gümrüklerde çalışmasını
engelliyor.
Bu arada Tuncay bakanhğın
açtığı gümrük komisyonculuğu
sınavına giriyor ve kazanıyor.
Fakat gümrük komisyonculu-
ğu karnesi de verilmiyor kendi-
sine.
36 yıldır sürekli bir uğraşın
içinde Murat Tuncay. Kimi ba-
kan "dava"nın zaman aşımına
uğradığını söylüyor, kimisi
1980'den önceki belgelerin kay-
bolduğunu ifade ediyor.
Murat Tuncay şimdi yetmiş
yaşında. Ama hâlâ Cilvegözü'n-
deki gençliği gibi aynı heyecan
içinde. "Dava"sırun peşini de
bırakacak gibi değil.
"Ne istiyorsun, bu olayın ucu
nereye varacak" diye sormadan
anlaüyor:
"Anayasarun 9. maddesi ge-
reği hiçbir suçum olmadığı hal-
de konunun yeniden ele alın-
masını ve bana da söz hakkı
verilmesini...
Anayasa'nın 74, 10,9 ve 42.
maddelerini çiğneyip görevleri-
ni kötüye kullanan, bakrnlara
kullandıran bürokratlar hak-
kında soruşturma açılmasını...
Anayasarun 42. maddesi ve
2. paragrafı gereğ^nce 35 senelik
tazminatımın verilmesini...
36 yıldır verdiğim savaşımla,
yaşım 70'e gelip memuriyet
hakkım da kaybolduğuna göre
2. sınıf gümrük muayene me-
muru iken aynlmış olmam ne-
deniyle Gümrük Kanunu'nun
167/6. maddesinin altındaki
fıkra gereğince gümrük komis-
yonculuğu kamemin verilmesi-
ni..."