29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gerze'de kalacak Balina terörist çıktı CENGtZ DEMtREL (Si- nop) - Deniz memelileri rehabilitasyon uzmanı Gordon Panitzke. iki aydan bu yana Gerze'- de bulunan beyaz bali- nanın manyetik mayın taşımak amacıyla yetiş- tinldiğini açıkladı. Panitzke. bu şekilde eğitilen balinalann sabotaj yapmak için gcmilcnn altına mayın yerleştirmekte kullanıldığını söyledi. önceki akşam geç saatlerde Gerze limanına geri dönen be- yaz balina Dünya Hayyanlan Koruma örgütü ve İngiliz Ba- lık Adamlan Birliği yetkilisi Ray Granvener başkanüğın- daki ekip tarafından incelen- di. Aynca aynı ekiple Gerze'- ye gelen ingiliz televizyon ekibi de bır balina belgeseli hazırladı. Çalışmalar sırasın- da Gerzeliler pankartlar aça- rak bir gösteri yaptılar. Ger- zeliler beyaz balinanın Gerze'- de kalmasını istediler. En çok ilgiyi beyaz balinaya atfen ya- almış olan 'I Love Gerze' ya- zılıpankartçektı. Avrupa'run çeşitli kentle- rinde beyaz balina için başla- tılan kampanyalarda topla- nan 200 bin sterlin. gelen ekip tarafından Gerze Belediyesi ile Sinop Su Ürûnleri Yüksek Okulu'na verildi. Gerze'ye gelen yabancı eki- bin Çevre BakanlığYna bir rapor sunacagı öğrenildi. Ekip basına bilgi vermekten kaçımrken adının saklı tutul- masını isteyen bir yetkili, ekip başkanı Ray Gravener ve di- ğerlerinin beyaz balinanın Gerze'de kalinası gerektiğj yolunda görüş bildirdiğini söyledi. Bu yetkiliye göre as- keri amaçlı olarak kullanılan beyaz balina Karadeniz'e het yönü ile uyum sağlamış bulu- nuyor. Yaz aylannda deniz suyunun ısınması durumunda ise beyaz balina vücudundaki yağlann bir kısmını atarak za- yıflama yolu ile kendini den- geleyebiliyor. Bu yetkili Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "önümüzdeki cuma günü Rusya'dan bir gemi gelmesi beMcniyor. Ancak gelen ya- bana uzmanlar beyaz balina- nın Gerze'yi sevdiğini gördü- ler. Gerzelilerin de balinaya iyi baküklanna inandılar. O nedenle balinanın Gerze'de özgür bir ortamda kalmasını istiyorlar. Bu amaçla Tür- kiye'den döndükten sonra bu doğrultuda Avrupa'da bir kampanya başlatacaklar ve beyaz balinanın Gerze'de kal- masını sağlamaya çalışacak- lar. Yine bu doğrultuda Tür- kiye'de de kampanya başlata- caklar. önümüzdeki cuma günü ayru ekibin kampanya için yeniden Gerze'ye gelmesi- ni bekliyoruz. Bu gelişlerinde yanlanjıda ünlü aktörler ve sanatçılar da olabilir". Yeni gelişmeler üzerine gö- rüşlerini almaya çalıştığırruz Sinop Valisi Adil Yazar "Ge- len ekibin Çevre Bakanlığı'na verecekleri rapordan sonra bakanhğımızın bize mutlaka bir talimatı olacakur. Bu tali- , matı bekliyoruz. Bakanlık ta- limatı ne olursa biz onu uygu- lanz" demekle yetindi. Depremden 9 gün sonra enkaz altmdan kurtanlan Nurcan hemşirenin ilk sözü, "Kurtuldum mu" oldu IkiiKİ kez dünyaya gekliğiııdede ağladı Depremden sonra ikinci hayat SÜLEYMAN TOSUNOG- LL' (Erzunım) - Erzincan depreminden dokuz gün sonra sağ olarak kurtanlan SSK Has- tanesi hemşıresi Nurcan Eras- lan, dünya ve Türkiye TV'leri ile basının flaş haberi oldu. Önceki 2.5 saat süren bir ameliyattan sonra dün kendisi- ne gelen Nurcan hemşirenin babasına ilk sorusu, "Baba ben neredeyim? Burası neresi? An- nem nerede? " oldu. Olayın şokunu üzerinden atamayan Nurcan Eraslan. "Kurtuldum mu" diyerek ağlamaya başladı. Deprem anı ve yaşadıklanmız- la ilgili olarak sorduğumuz sorulara Nurcan Eraslan ko- nuşmakta çok zorluk çekmesi- ne ragmen şunlan söyledi: "Ben Tokathyım memleketi- meizinegidecektim. Eşyalanmı toplayıp, valizimi alıp termina- le koyduktan sonra akşam yemeği için hastaneye döndüm. Yemeğimi yedikten sonra çay koydum. Çayı içerken de dep- rem oldu. Daha önceleri hiç deprem olayı yaşamadığım için çok korktum. Sonra elektrikler kesildi. Hastaneden çığlık sesle- ri geliyordu. Ben binanın ikinci katındaydım. Dolaplar üzeri- me yıkıldı. Duvar da üzerime yıkıldı ama valnızca ayaklan- mın üzerine çöktü. Dar bir yere sıkışmışüm. Zannedersem iki gün 'beni kurtann" diye bağır- dım. Daha sonra herhalde bayılmışım. ama bazı ınsanla- nn sesini duyuyordum. Araba sesleri gelivordu. Sanki binaya vuruyorlardı. "Beni kurtann' diye bağınyordum ama herhal- de sesim çıkmıyordu. Şimdi ise çok sevinçliyim." Nurcan hemşirenin babası Enver Eraslan, çok mutlu oldu- ğunu söyleyerek, "Ben ağabe- yim ile beraber Erzincan'da kızımın cesedini bulmaya çalı- şırken,. kızıma canh olarak kavuştum. Bu Allah'ın mucize- si. Daha sonra annesine telefon edip müjde verdim. 'Kızııruz yaşıyor' dedım, ama annesi ba- na inanmadı. Akşam belki televizyonda gördüğü için şim- di inanmıştır." Amca Emrullah Eraslan ise deprem haberini Almanya'da duyduğunu. yeğeni Nurcan hemşıre de Erzincan'da olduğu için uçağa atlayıp geldiğini ve yeğeninin cesedini aramaya başladıklann söylüyor. Şimdi o da çok mutlu. Nurcan Eraslan'ın meslekta- şı Dilek dün bütün gece onun yanında kaldı. Dilek, Nurcan hemşirenin bazen. 'deprem var" diye sayıkladığını, 'deprem var bina yıkılıyor, kaçın, beni kur- tann, ben sıkıştım. bana yar- dım edin" dediğini aktardı. Erzurum Araştırma Hasta- nesi Başhekimi Prof. Dr. Bü- lent Alpaslan Nurcan hemşire- nin ayaklannda kangren başladığını ve tedavisinin şim- dilik ılaçla sürdürdüklenni bildirdi. Alpaslan kangreni mi- nimum sınırda tutmak için çaba sarf ettiklerini söyledi. Ansrtku TVterindt Nurcan hemşirenin sekiz gün deprem enkazı altında kaldık- tan sonra dokuzuncu gün kurtanlması, ABD televizyon- lannda flaş haber oldu. Bazı yerel TV kuruluşlan Nurcan'a ilişkin haberleri bültenlerinin ilk sırasına koydular. CNN'nin öğlenden sonraki yayınında da kurtarma haberi ilk sırada yer aldı. Habere CBS, NBC ve ABC TV'lerinın ana ve yerel kanallannda da ver verildi. Erotik iç çamaşın satan dükkâna girmekten çekinen utangaç müşteriler siparişi postayla veriyor Postaakapıyı iççamaşıniçinçalıyor İstanbul Haber Servisi - Dilli, zilli.emzdkli erotik iç ça- maşırları artık meraklı alıcilann eline postayla ulaşıyor. Çünkü, iç ça- maşın almak isteyen ba- zı müşteriler utandıkları için dükkâna girmekten çekiniyorlar. Ve sipariş- lerini postayla veriyor- lar. Erotik iç çamaşırı satan şirket yetkilileri, kendilerine Türkiye'nin dört bir yanından sipariş geldiğini, satış rakamla- rının binlerleifadeedildi- ğini söylediler. Öncülüğünü Yalçın Özkara'- nın 1984 yılında yapüğı, erotik iç çamaşın sektöründe geçen se- kiz yıl süresince ciddi bir geliş- me gözleniyor. Ebrusan Şır- keti'nin Tünel'deki perakende satış mağazasında tezgâhtar Ahmet Lafçı, piyasaya girdikle- ri o ilk günler ile bugün yaşanan durumun anaüzıni şöyle yaptı: "İlk başladığımızda müşteri- ler çok çekingendi. Ama gide- rek çekingenliğin yerini rahat- lık ve doğallık aldı. Şimdi böyle bir sorunumuz yok. Başlangıç- ta bazılan erotik iç çamaşırlan- nı çok sacma bulmuştu. Şimdi her yaş ve her gelir grubundan insanlar gelip bu çamaşırlan ra- hatlıkla alabiliyor." tç çamaşırlanna daha çok er- keklerin ilgi gösterdiğini söyle- yen Lafçı'nın sosyolojik gerçe- ğe ne kadar tekabül ettiği pek belli olmayan bir de saptaması var: "Erkekler bu çamaşırlan hanımlanru eve bağlamak için ahyorlar. İç çamaşırlan esprili olduğu için kadınlar eşleriyle daha iyi bir diyalog kuruyor." Dili, zilli, emzikli külotlann beher fiau 27 bin 500 liradan 35 bine kadar uzanıyor. lstanbul'- un gece âlemini saran revü kız- lannın üzerlerindeki erotik deri giysiler ise mağazada 135 bin li- Erotik iççamaşın almaktan utanan möşteriler, vitrinde beğendikleri gjysileri postayla ediniyor. (Fotoğraf: METİN HA KYERİ) radan başlıyor. Elbiseler ise 185 bin. Erotik iç çamaşırlanmn ba- bası Yalçın özkara'run vefaü- nın ardından bayrağı şimdi Yavuz Aytülin taşıyor. Aytülin biraz mutaassıp, ama erotizmi bu ürünlerle yaşamak isteyen müşteriler için posta servisini başlatmakla kalmamış, işin hacmini Ortadoğu'ya kadar ge- nişletmiş. Külotlann, deri giysi- lerin ve şuh elbiselerin tutkulu müşterileri Araplar. Suudi Ara- bistan ve Kuveyt ise bu dışsaü- mın gözde ülkeleri. Yavuz Aytülin tıpkı tezgâhtar Ahmet Lafçı gibi meseleye biraz sos> o- lojik yaklaştı: "Araplar bu işe meraklı olu- yor. Özellikle Kuveyt ve Suudi Arabistan. Bu ilgi kapalı bir toplum olmasından kaynakla- nıyor." Posta servisiyle satış fıkri. mağazaya kadar gelıp istediği malı satın almaktan utanan alı- cılann bu taleplerini karşıla- mak amacını taşıyor. İşe başladıklan dönemlerde aldıkarı kimi tepkilerden söz- eden Aytülin, şunlan söyledi: "Bunlar çok fazla olumsuz tepkiler değildi. Yani öyle teh- dit edilmek falan fılan gibi tep- kiler değildi bunlar. Yani "Ya- hu bunu nıye yapıyorsunuz. Burası Muslüman bir ülke' gibi tepkilere muhatap olmadık. Ama daha çok olumlu tepkiler aldık. Daha değişik ve yeni mo- deller isteyenler oldu. Hemen hemen her yaş ve gelir grubun- dan müşterilerimiz oldu. De- mek kı biz piyasanın bu alanda- ki boşluğunu doldurmuşuz." Piyasada öncü bir rolü başar- dıklannı söyleyen şirket yetkili- leri, onlardan sonra bu alanda ekmek yiyen birkaç fırmanın daha piyasaya girdiğini açıkla- dılar. Aytülin, bugüne kadar erotik erkek iç çamaşın alamnda faali- yete girmeyi hiç düşünmedikle- ri söyledi. Gerekçe olarak da erkelere yapılacak böyle bir hiz- metin çok alternatifı bulunma- masını gösterdi. Zaten erkek müşteriler de bu ürünlen kadın- lar için alıyorlarmış. Aytülin şöyle dedi: "Kadın nasıl dış giyimine karşı titizse iç çamaşın konu- sunda böyle değişik şeylere meraklı. Dolayısıyla kadına hi- tap etmek daha avantajlı. Er- keklerde yapacağınız şeyler sı- nırlı ve belli. Biz de üstüne düşmedik. Yaptığımız iş kadın işi olması ıubariyle daha tat- minkâr." Deprem korkusu geçmedi, göç sürüyor Hayat Erzincan'ı hızla terkediyor Haber Merkezi - Deprem kor- kusunu atlatamayan Erzin- canlılar kenti terk ediyorlar. Erzincan Valisi Recep Yazıcı- oğlu, hemen her gün bir yer sarsıntısının yaşanması nede- ni\le korku ve panik yaşandı- ğını, başka ıllerde akrabası olan Erzincanlılann kenti terk ettiklerini söyledi. Seyahat şir- ketı yetkilileri de kente ek sefer düzenlediklerini. buna ragmen yolcu talebini karşılayamadık- İannı bildirdiler. Acente yetki- lileri her gün yüzlerce insanın kenti terk ettiğini. kaçışın bu hızda devam etmesi halinde Erzincan'ın ölü bir kent görü- nümü alacağını söylediler. Deprem bölgesine yurtiçi ve vurtdışından ulaşan yardımla- rın bundan böyle Kızılay'm koordinatörlüğünde dağıtıl- masına karar verildi. İki ana depoda toplanacak olan yar- dım malzemeleri. Kıalay ara- cılığıyla halka dağıtılacak. Depremden dokuz gün sonra hemşire Nurcan Eraslan'ın en- kaz altından sağ çıkanlması- nm verdiği moral sonucunda, kurtarma ekipleri bütün gece boyunca aralıklı olarak devam eden yağışa ragmen çalışmala- nnı sürdürdüler. Ancak bu ça- lışmalardan bir sonuç alına- madı. Üç gündür Erzincan ve köy- lerinde incelemelerde bulunan Devlet Bakanı Erman Şahin. Ankara'ya dönüşünde yaptığı basın toplantısında ilk aşama- da çadırlarda yaşayan aileleri prefabrik konutlara çıkarmayı amaçladıklanru belinti. Şahin şöyle dedi: "Yanndan itibaren bin prefabrik konutun malze- mesi Erzincan'a akmaya baş- layacak. Bu konutlann biri, bir saatte kurulabiliyor. Bin ko- nutu, bir ya da en geç iki ay içinde kuracağız ve iki bin aile- yi bu evlere yerleşüreceğiz." ANAP Erzincan Milletveki- lı Yıldınm Akbulut, ANAP TBMM Grup Başkanvekilleri Mustala Kalemli ve Ülkü Gü- ney ile birlikte dün Meclis'te düzenlediği basın toplantısın- da çadır dağıtımı konusunda partizanlık yapıldığı iddialan- nı yineledi. Akbulut, hükümet binasının önüne bir TIR çadır geldiğini, Erzincan milleivekil- lerinin bu aracın üzerine çıka- rak yandaşlanna çadır dağıt- tıklannı, bu olaya şahit oldu- ğunu söyledi. Akbulut, enka- an dozer ve kepçelerle kaldınl- masını da eleştirerek enkaz altında sağ insanlann buluna- bileceğini ve bu çalışmalann bunlann ölümlerine yol acaca- ğını söyledi. Kurtanna çalışmalanna yö- nelik bir başka eleştiri de İtalya'nın önemli gazetelerin- den II Messaggero'de yer aldı. UBA'nın haberine göre gaze- tede şöyle denildi: "Trajedi ciddiyetini kaybediyor, 90 bin- nüfuslu uzak Türk kenünde, binalan yerle bir eden deprem bölgesinde. yörenin valisinin çok büyük rolü oldu. Ekse- lanslan yardımlan doğru dü- rüst organize edemedi. Buna karşılık, bütün dünyadan yar- Ama geten temsitcitere, müdür muavini araalığıyla, işe yara- madıklannı söyletti. Bu'tntU-' ma şaşıran hekimler, hastane- lere girmeleri yasaklanınca, değerli aletleri ve bağış olarak sunduklan ilaçlar reddedilin- ce, sahayı terk ettiler. Sadece Kızılhaç'tan gelen iki hastaba- kıcı ve iki hekim kaldı. Sonra sıra diğerlerine geldi. Tüm Av- rupa'dan yardıma koşan gö- nüllüleri ve teknisyenleri kimse kullanmıyordu. Gönderilen birçok özel alet kenara atıldı. Sonunda bazılan, Fransızlan kendilerine örnek alarak kendi başlanna, izne gerek kalma- dan, yardım çabalannı sürdür- meye karar verdiler. Herkesi kızdıran, zamamnda müdaha- le edilmiş olsaydı, daha birçok hayaun kurtanlabileceği kanı- sıvdı." j Sobah Gozetesinde 36yüdırgümrüğe taküdı Fotokoçi teknoloiisinin tümustün özellikleri bir araya gelirse ne olur ? FOTOKOPİ DÜNYASININ CARL LEVVIS'i En yeni Toshiba Fotokopileri tüm dünya ile aynı anda TOSHBA SHOVVROOM'da sergileniyor. • Dakikada 50 kopyaya kadar çekim • %50 - %200 arası zoom • 1 - 999 seri çekim • Aynı anda arkalı önlü çekim • Sorter, Feeder takılabilme Önden beslemeli kaset sistemi • Photo - Mode ve maskeleme özellığı • 1972'den bçri Toshiba ve Bektromak servis güvencesiyle In Toııch \vith TOIIIOITO\V TOSHIBA V Tüfkıye Dıstnbutöru EUKTROMAKA.;. SHOWROOM. Büyukdere Cad Basman Han Ho A Kâtİ VîHst 233 01 00M Hat F« 240 73 09 Adanj Bolçesi. 1461 17-1461 18 Ankara Bölgesi 439 19 10/4 Hat Antalya Bolgnsi 1B34S0 Buısa Bolgesı. '5 1460/3 Hat Çanakkale Bolgesi 14807 Erzurum Bölgesi: 23446 Izmir Bolgesı. 21 62 19-21 24 07 Kon jrJ Bolgesi: 17 05 93 17 01 96 Trabzon 8olgesı: 23 500 Samıun Bölgesi: 107080/81 REFİK DL RBAŞ (İstanbul) - "Yıl 1956. Hudut kapısı olan Cilvegözü gümrüğü başme- murluğu emrinde . gümrük mııayene memuruyum. 213.1956 gece saat 10.00 sı- ralarında başmemur evimden çağırtü. Gittim. "Murat Bey, Azız Bey yok (nöbetçi memur) triptik karneli bir yolcu geldi, giriş muayenesini beraber ya- palım" dedi. Böylece yolcunun yurda girişine izin ven'ldi. İstanbul'da oto sahibini "otomobilinin motorunu Su- riye'de değiştirdi" diye ihbar ediyorlar. Kambiyo müdürlü- ğü işe el koyuyor. oto sahibini mahkemeye veriyor. Otoda bir değişıklik olmadı- ğından sahibı mahkemede ak- lanıyor ve otomobilini gümrük- ten geri alıyor. Fakat bakanlık olayı soruş- turuyor. Bunun sonucu olarak Müfettiş Ekrem Cimilli'nin ra- poruyla "görülen lüzum üzeri- ne" işten el çektiriliyorum. Ta- rih 30.9.1956". Ve Murat Tuncay'ın 36 yıl sürecek, halen de sonuçlanma- yan yolculuğu böyle başlıyor. O yıllarda Murat Tuncay 35 yaşında. Ankara'nın Polatlı ka- zasından. Liseyi yanm bırak- mış. o zamanki adıyla Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nın açtığı sı- navı kazanarak gümrük me- muru olmuş. Bir süre tstanbul'- da çahştıktan sonra Cilvegözü kapısına atanmış. 1956 yılında da yükanda anlamğı olay geç- miş başından. Tuncay, kavgasını 36 yıldır sürdürüyor. Bu 36 yıl içinde gümrük bakanlanna ve bakan- lığa tam 25 dilekçe yazmış. Bu dılekçelerin on üçü 1980 yılın- dan önce. Murat Tuncay, 36 yıldır, gümrük memunıyken kemtine yapdan haksızlığın kaldırılması için dilekçe üstüne dilekçe yazıyor. Peki, bu 36 yıl içinde geçimini nasıl sağlamış Murat Tuncay? "Hep gizli olarak, kaçak ça- hşüm gümrüklerde" diye yanıt- lıyor. Çünkü 7 kanunisani 1932 ta- rihli, 1920 sayılı "Gümrük memurlanrun vazife-i memure- sini suiistimal edenlerle vazife veya mesleklerinde kendilerin- den istifade edilmeyenler hak- kında yapılacak muameleye dair kanun" Tuncay'ın bir da- ha gümrüklerde çalışmasını engelliyor. Bu arada Tuncay bakanhğın açtığı gümrük komisyonculuğu sınavına giriyor ve kazanıyor. Fakat gümrük komisyonculu- ğu karnesi de verilmiyor kendi- sine. 36 yıldır sürekli bir uğraşın içinde Murat Tuncay. Kimi ba- kan "dava"nın zaman aşımına uğradığını söylüyor, kimisi 1980'den önceki belgelerin kay- bolduğunu ifade ediyor. Murat Tuncay şimdi yetmiş yaşında. Ama hâlâ Cilvegözü'n- deki gençliği gibi aynı heyecan içinde. "Dava"sırun peşini de bırakacak gibi değil. "Ne istiyorsun, bu olayın ucu nereye varacak" diye sormadan anlaüyor: "Anayasarun 9. maddesi ge- reği hiçbir suçum olmadığı hal- de konunun yeniden ele alın- masını ve bana da söz hakkı verilmesini... Anayasa'nın 74, 10,9 ve 42. maddelerini çiğneyip görevleri- ni kötüye kullanan, bakrnlara kullandıran bürokratlar hak- kında soruşturma açılmasını... Anayasarun 42. maddesi ve 2. paragrafı gereğ^nce 35 senelik tazminatımın verilmesini... 36 yıldır verdiğim savaşımla, yaşım 70'e gelip memuriyet hakkım da kaybolduğuna göre 2. sınıf gümrük muayene me- muru iken aynlmış olmam ne- deniyle Gümrük Kanunu'nun 167/6. maddesinin altındaki fıkra gereğince gümrük komis- yonculuğu kamemin verilmesi- ni..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle