Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıiılc ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkai adına
Berta Nadi # Murahhas Üye: Emiae Upkbfil 0 Yazı Ijjeri Müâürü: Ok*y
GÖMnsin # Yazı Işleri Müdür Yanümcılan: Salim Alpidaa, Kenm Çak}-
Itmm, Necdet Dotan, Litfi Hmç # Sayfa DOzeni Yönetmeni: All Acar
0 Ankam Temsılasi: Aknut Tın
tç Politika: Meiuaet Tezkaa Ekonomi: Meral Taraet, KOltür: Mürçit Bıiıbtnhlır, Istanbul Haberleri:
Mnhirtin Sirer, Spor: AbdölUdJr Ybcelratn, Makaleler: ŞahJa Alp*j, Düzeitme: Abdullah Yancı
# Koordinatör: >hmet Kornlsan 9 MaJi !şler: Erol Erknt # Muhasebe: Bnlent Yener % Bütçe-
PlanJama: Sevgi OsmanbeşeogİD • Reklam: Ay?« Tornn 0 Idare: Huseyin Gürer 0 Işletme: önder
Çeök 0 Bilgi-Işlem: Nail tnal 0 Personel: Srrgi Bostanaogln
w Hy«ı Cumhuıiya MMbualı* vt Guaedfik T.A.Ş. T0rkoca|ı C»d. 39/41 Cıfttoth
J4334 l«ı. PK: 2* lnubul. Ttt 512 05 05 (20 hM). TUoı; 22246, Ffcc (1) 524 60 72 # Btholar,
* * « Zıy» OöUlp BJv. lnfclap & No: 19/4, TW;433 II 4M7, TUeı; 42344, Ftau (4) 133 03 63
0 l m r H. Zfli Mv. 1352 S. 2/3, 1W: 13 12 30, TUoc 52359, FKL (51) 19 53 «0 0 **•*
lnonü C«d. 119 S. No: 1 Kjıt I. TU: 19 37 52 (4 hat), Töot 62155, FM: C71) 19 25 71
TAKVİM:20MART1992 İmsak: 4 36 Güneş:6.01 Öğle:I2.J6 Ikindi. 15.40 Akşam: 18.22 Yatsı: 19.42
Bakanlıktan 10maddedesağlık reformu
Sarati 'resnen5
boşanıyor
Dış Habtricr Servisi-Buckingham
SarayTncandür. yapılan bır
açıklaraaJa. Vork Oıikü ile Düşesi'nin
boşanaca<lan resmerrı belirtildı. Bir
süredirK-aLçe 2. ElLzabeth'in ikıncı
oğlu And-ewıleeşiSarah Ferguson'un
aynlacakan yolundaki dedikodular
oldukçayoğunlaşmıştı. Reuter'ın
haberine jöre kraliçe, seçim döneminde
ülkenin bı tür spektüasyonlarla
çalkalannasını isterr»ediğinden, önceki
giin bu Kcnuda resmi bır açıklama
yapma <aran aldı. Y ork Dükü ile Düşesi
alü yıl önoe \Vesıminster Abbey"de
evlenmışlcrdi.
Ormancılık Günü
• LBA (Ankara» - E>ünya Ormanalar
Günü bugün kutlan»cak. Kutlama
törenlerin; Başbakan Süleyman
Demirel d; kaulacak. Dünya
Ormancılık Günü ne*leniyle Orman
Bakanı VefaTanırilk olarak AnıtkabıVi
ziyaret ederek, saygı duruşunda
bufundukıan sonra Anıtkabir bahçesine
fıdan dıkimi yapacak. Daha sonra milli
kütüphane toplanu salonunda saat
10'da yapılacak kutlama törenine.
Diyanet Işleri Başkanı M. Nuri Yılmaz.
Orman Bakanı Dr. Vefat Tanır ve
Başbakan Süleyman Demirel de
katılacaklar.
Dünya gûzeli geliyop
• AA (Ankara)-199 1 Dünya Güzeli
Venezuelaiı Nınibetr» Leal, Star-1 'ın
düzenlediği "!992TiirkiyeGüzellik
Yanşması" jüri üyeliği ıçın 6 nısanda
İstanbul'a gelecek. Star-1 den yapılan
açıklamayagöre.yanşma. 8 nisanda
İstanbul'da Svvissöterde
gerçekleştirilecek. Yanşmanınjüri
üyesi, organizasyon komitesi başkanı
Julia Morley de, İstanburda olacak.
Türkiye'de bulundugusüre içinde hasta
çocuklan da ziyaret edecek olan
Ninibeth Leal, Star-1 "in sabah kuşağı
içinde canlı olarak yayımladığı "lyi
Günler Türkiye" programına katılacak.
Küntay genel sekreter
• İstanbni Haber Servisi - Türkiye
Gazete Sahipleri Sendikası (TCSS) Genel
Sekreterlıği'neeski Turizm Bakanı
Barlas Küntay seçildi. Gazeteci ve
hukukçu Barlas Küntay, üç dönem
Bursa milletvekilliği ve senatörlüğü
yapmıştı. Küntay. bir dönem de Turizm
veTanıtma Bakanhğı yapU.
Monaüsavekeman• Haber Merkezi - Bazen modaalann ne
demek istediklerini, neyi nasıl givdirmek
istedıklerini anlamak zorlaşır. Işte
Jean-Charles de Castelbajac'ın
sonbahar-kış koleksiyonunu sunduğu
hazır giyim defilesinde Mona Lisa
desenli bir gece elbisesi giyen manken ve
kemanı.
İstanbul Ekspresi
• AA (Ankara) - Y'ugoslavya'daki
olaylar nedeniyle seferlerine bir süre ara
verilen İstanbul-Münih ha,ttına bağlı
'İstanbul Ekspresi' 24 mart tarihinden
itibaren seferlerine yeniden başlayacak.
TCDD'den dün yapılan açıklamaya
göre İstanbul Ekspresi İstanbul'dan salı.
perşembe, cumartesi ve pazar günleri.
Münih'ten ise pazartesi. salı. perşembe
ye cumartesi günlen hareket edecek.
İstanbul Ekspresi
İstanbul-Sofya-Belgrad-Budapeşte-
Viyana ve Münih güzergâhında haftada
karşıbklı dört sefer yapacak. İstanbul
Ekspresi'nin seferleri Yugoslavya'da
meydana gelen iç sava^şın en yoğun
olduğu günlerde 'yolcûlann can
güvenliğini tehlikeye atmamak' içın
durdurulmuştu.
GtTVDÜZ İMŞİR (İstanbul) - Sağhk Bakanhğı taratindan ülkemızde
karşılaşılan sağlık sorunlan ile çözüm yollan hakkında "Sağlık refor-
munun esaslan" adı altında bir rapor hazırlandı.
Türkiye'de bugüne kadar sağlık hizmet-
lerine yönelik olarak yapılan çabşmalann
genellikle yüzeysel ve palyatif kaldığının
belirtildiği raporda, sorunlara köklü çö-
zümler getiren çabşmalar yapılmasına
karşın bunlann bir türlü uygulamaya ko-
nulamadığı vurgulandı. Raporda, sağbk
reformunun esaslan şu maddeler halinde
sıralanıyor:
Sorunlara yaklaşım metodolojisi: Sağ-
lık hizmeti vermek bir amaç değil, araçtır.
Planb kalkınma döneminde, 5 yıllık plan-
larda daima hizmetle ilgili amaçlar belir^
leruniş, sağbk hedeflerine yönelinememiş-
tir. Bir ülkedeki hekim veya hastane
yatağı sayısı ülkenin sağbk düzeyini gös-
termez.Bu nedenle, planlanmakta olan
sağlık reformunda sorunlara yaklaşım
metodolojisinde halkın sağlık düzeyini
yükseltmek amaç olarak belirlenmiştır.
Hukukı düzenlemelenTürkiye'nin sağ-
lık mevzuaünda dagınıklık ve kanşıklık
vardır. Zamanımn modern ve dinamik
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu hâlâ önemli
bir düzenleme olarak varlığını sürdür-
mekle ancak, 1930'lann dünyasını yansıt-
mamaktadır. Sağbk hizmetleri ve Sağlık
Bakanbğı ile ilgili mevzuat aşağıdaki baş-
lıklar altında yeniden düzenlenecekür.
a) Kamu Sağlığı Kanunu, b) Sağlık Hiz-
metleri Kanunu, c) Sağhk Hizmetlerinin
Finansman Kanunu (Genel Sağlık Sigor-
tası, d) Sağlık Bakanhğı'run teşkilat ve
görevleri hakkında kanun, e) Sağlık per-
sonelinin görev ve yetki ve sorumluluklan
hakkında kanun.
İdari yapıdaki düzenlemeler: Sağlık re-
formu ile gerçekleştirilecek ilk husus. taşra
teşkilatının genel yapıya uyarlanması ve il-
çe sağlık müdürlüklerirun kurulmasıdır.
Halihazırda mevcut olan il sağhk müdür-
lükleri de rebrganize edilecektir. İdari re-
formun en önemli değişikliği ise bölge
sagbk müdürlüklerinin kurulmasıdır.
Türkiye'nin demografik, epidemiyolojik.
coğrafı, sosyal ve ekonomik özelbkleri göz
önüne alınarak belirlenecek bölgelerde
hizmet bütünlüğü sağlanacaktır. Her böl-
ge kendi içinde, üniyersite hastaneleri de
dahil, referans sisteminin bütün basamak-
lanna sahip olacaktır.
Hizmetin fınansmanı ile ilgili reform ça-
bşmalan: Sağlık reformu ile ortaya çıka-
cak hizmet sunumu tablosunun finans-
man tekniği genel sağlık sigortası olacak-
tır.Genel sağlık sigortası zaman zaman
yanlış olarak algılandığı şekilde bir hizmet
sistemi değil, bir finansman modelidir.
Sistemin ana felsefesi, hizmet sunumunu
ve fınansmanı birbirinden ayırmaknr.
Hizmet sunumunda reform: Türkiye'de
gerçek anlamı ile birinci basamak hizmet
örgütlenmesi sağlanacak ve aile hekimliği
sistemine geçilecektir. Hastanelerin orta
vadede özerkleştınlmesi. uzun vadede
özerkleştirilmesi hedeflenmiştir. Amaç,
verimlibği arttırmak ve hizmet sunumun-
da rekabeti sağlamaktır.
Sağlık personeline yönelik düzenleme-
ler: Bugün Türkiye'de sağbk çabşanlan-
nın emeklerinin karşılıgını tam anlamıyla
aldıklannı söylemek zordur. Hizmet su-
numunun fınansmandan aynlması ile sağ-
lık hizmetleri gerçek maliyetleri üzerinden
işlem görecek ve bu hizmetlerin en önemli
girdisı niteliğinde olan insan gücü de ser-
best pazar fiyatını bulacaktır. İnsangücvi
ile ilgili bir diğer önemli sorun dağıbmdır.
Ülke genelindeki dengesiz dağıhmı zorla-
yıcı tedbirlerle düzeltmenin mümkün ol-
madığı geçmişteki uygulamalarla tespit
edilmiştir. Bu sorunun rasyonel çözümü
ekonomi kaidelerinde yatmaktadır. Tıp
eğitimi, üzerinde hassasiyetle durulması
gereken bir konu olarak reform paketinde
yer alacaktır. Tıp eğitiminde "Edinboro
ugh Deklarasyonu" çerçevesinde yapıla-
cak değişiklikler içın ünıversiteler ve Türk
Tabipleri Birliği yakm işbirliği içerisine gi-
recektir.
Ulusal Sağlık Akademisi'nin kurulma-
sı: Modern Türkiye'nin, dünyanın değişen
ve gelişen şartlanna parelel olarak önce-
b'kle kurması gereken bir müessese "Ulu-
sal Sağlık Akademisi" olarak ortaya
çıkmaktadır. Akademi catısı altında şu
ana fonksiyonlar toplanacakür: Eğitim,
araştırma, referans kuruluşu olma ve poli-
tika geliştirme.
Sağbk enformasyon sisteminin kurul-
ması: Sağhk yönetiminde isabet'i kararlar
verebilmek için doğru bilgiye ihtiyaç var-
dır. Bîlgiler toplumdaki hastalıklar ve sa-
katlıklann dağıhmı hakkında olduğu gjbi
(Epidemiyolojik bilgj), nüfus yapısı ve ha-
reketleri (demografik bilgi) veya günlük
kaynak kullarumına dair olabilir (Operas-
yonel bilgi). Bu verileri toplamak, işlemek
ve değerlendirmekte bilgisayar teknoloji-
sinden faydalanılmaktadır. Uygulanacak
sağlık reformu çerçevesinde bir sağlık en-
formasyon sistemi kurulacakur.
Pratisyen
veasistan
doktorlar
zor durumda
HÜRRİYET m'MAZ (İstanbul) - Bir
doktor, kan.serum. ilaç bulunmadığı için
hastası öldüğünde ne hisseder? 8 saatlik
mesaisini tamamladıktan sonra nereye gi-
der? Yalnızca 14-15 bin lira alacağını bile
bile neden ayda en az 5-10 kez gece nöbet-
lenne kabr? Aldığı maaşla nasıl geçinir?
Uzman olmak için ne yapması gerekir?
Uzmanlaşmaya çabşırken nelerle karşıla-
şıı?
Bu sorulara doktorlann verdikleri ya-
nıtlar, pek çok kişiyı şaşırtacak ölçüde ina-
nılmaz. 6 yıllık zorlu bir tıp eğitiminden
sonra mecburi hizmetini Çemişkezek'te,
askerliğini ise Şırnak'ta yapan genç bir
doktorla özel bir pobkliniğin hasta kabul
salonunda konuşuyonız. Bu genç doktor,
gündüzleri resmi bir kunıluşta çalışıyor,
ancak aldığı ücret ile geçinemediği için ak-
şam ve hafta sonu tatillerinde bu özel po-
liklinikte çalışıyor. Yeni hükümetin ken-
dilerini çok yıpratan mecburi hizmeti
kaldırma ve gece nöbeti ücretlerini 700 kat
arttırma yönündeki girişimlerini olumlu
karşılayan genç doktor, "Ama bu kez de
farklı sorunlar ortaya çıkabilir. Mecburi
hizmet kaldınbrsa. pratisyen hekimler,
öğretmenJer gibi sınavla işe alınmaya baş-
larsa. pek çok pratisyen için işsizlik sözko-
nusu olabilir" diyor.
Bir başka özel poliklinikte karşımıza çı-
kan bu kez genç bir asistan doktor oluyor.
Üniversitedeki gece nöbetleri ve çok yo-
ğun çabşma temposunun ardmdan yüzde
42'lik bir primle bu asistan doktor da özel
klinikte gece çalışıyor. Dinlenme ya da
ders çalışması gereken saatlerde pobkb-
nikte bulunmasının nedenini sorduğu-
muzda ise, "Koşullar zorluyor. Asistanlar
da pratisyen arkadaşlar gibi böyle birkaç
işyerinde çabşmak zorunda kahyorlar"
yanıtını veriyor.
İstanbul Tabip Odası raporlanna göre,
özellikle pratisyen ve asistan doktorîann
yaşam koşullan her geçen gün biraz daha
geriliyor. Doktorlann son 10 yıl içerisinde
reel gelirlerinde yüzde 60 oranında bir ge-
rileme olduğunu belirten oda, 1979 yılında
eline 900 dolar geçen doktorun ebne bu-
gün yalnızca 400 dolar geçtiğine işaret edi-
yor. Yine oda. bir hekimin yazdığı reçete
bazen milyonlan bulurken ve yüzde 85'i
dışa bağımlı ilaç sektörüne milyarlar akar-
ken. hekimierin ücretleri ve sağlık tüketi-
mindeki paylannın giderek küçüldüğünü
vTirguluyor.
'Ahştık biz buna*
SSK Kartal Hastanesi'nde çabşan bir
pratisyen hekim gece nöbetleri ve yoğun
çalışma temposunu sorduğumuzda gülü-
yor ve "Alıştık biz buna" diyor. Ancak
kendisinin, polikbniklerde hasta sayısı
çok fazla olduğu için, hastalanna istediği
gibi bakamamaktan rahatsız olduğunu
belirtiyor. Bir dönem hastalan için kart
tutmaya çalıştıgmı, ama kurumlannda
böyle bir sistem olmadığı için bu girişimi-
nin başansızlıkla şonuçlandığını kayde-
den genç hekim. "Öyle çok yığılma var ki,
hastabk seyrini izlemekte zorlanıyoruz.
Çoğu kez muayene için bile zaman bula-
mıyoruz. Zaman bulduğumuzda ise has-
talar haarlıksız yakalamyor ve 'Muayene
edeceğinizi bilseydim. böyle gjyinmezdim'
diyor ve şaşınp kabyorlar. Onlar da alış-
mış bu duruma" diye konuşuyor.
tspanyol tenor Jos£ Carreras geçen cumartesi günü Budapeşte'de konser verdi.
JoseCarreras ekimdeTürkiye'deENGtN AKIN (Budapeşte) - Ünlü İs-
panyol tenor Jose1
Carreras geçen cumar-
tesi Budapeşte'de muhteşem bır konser
verdi. Birçok operada kendisiyle birlikte
söyleyen, Macarlann dünyaca ünlü sop-
ranolan Ilona Tokody'nin de birkaç arya
ile katıldığı konseri. çoğunluğu Avustur-
yalı olan» aralannda 60 kişilik bir Türk
grubunun da bulunduğu 10 bın Avrupab
ve Macar seyirci izledi. Geçen yıl mayıs
ayında Luciano Pavarotti'nin de konser
verdiği salonda bu kez Carreras, çiçekler
içindeki görkemli sahnedeki soylu duru-
şu, zanf hareketleri. pürüzsüz gür sesiyle
coşku içinde söy lediğı arya ve şarkılanyia
kendisini izleyen binlerce kişiye unutul-
maz dakikalar yaşattı.
İlk yanda söylediği İtalyanca aryalara
karşılık ıkinci bölümde İspanyolcayı ter-
cih eden İspanyol tenor. konserini Lucia-
no Pavarotti ve Placido Domingo birlikte
katıldığı Caracalla konserinde söylediği
Granada parçası ile bitirdi. Ancak kendi-
sini bir türlü bırakmak istemeyen seyirci
için tekrar bir saate yakın sahnede kalan
ünlü tenor son olarak La Traviata opera-
sondan "Bnndısi" parçasını. kendisine
Elio Boncampagnı yönetiminde eşlik
eden Macar Devlet Orkestrası'nın nota-
lannı bekleyen müzisyenlerine. Almanca
"önemli değü" diyerek notasız çaldırtü ve
Ilona Tokody ve seyircileriyie hep birlikte
söyledi. Bu içten ve mütevaa davranışa
karşılık binlerce kişinin coşkulu tezahü-
ratıyla ünlü tenorun ender verdiği kon-
Jose Carreras Bndapeste'de, Engin Akın'la birtikte.
serlerden biri olan Budapeşte konseri,
unutulmayacak bir şölen havasına dö-
nüştü.
Konser sonrası Budapeşte Duna Inter-
continental otelinde Lösemi Derneği ya-
ranna verilen yemekte görüştüğümüz
onur konugu ünlü teflor. evli ve iki çocuk
babası. Doğum yeri Barcelona'da oturan
Carreras aynı zamanda iyi bir futbol
oyuncusu. Sesiyle olduğu kadar mütevazı
ve sempatik kişib'ği ile de müzikseverlerin
gönlünde taht kuran 1946 doğumlu Jose
Carreras, diğer üniü tenoriar arasında en
genç olanı. 1970 yılında Barcelona'da
Lucrezia Borgia operasıyla müzik dünya-
sına katılan Jose Carreras, aynca bu yıl
nisan ayında Bastille operasında sahneİc-
necek olan Verdi'nin "Maskeli Balosu"n-
da Pavarotti'nin oynayacağı Ricardo ro-
lünü. kendisi 1975 yıbnda Milano'nun La
Scala operasında oynamış.
Türkiye hakkında herhangj bir bilgisi
olup olmadığı sorusuna ise ünlü tenorun
cevabı "Türkiye hakkında şimdilik bildi-
ğim en doğru şey ekim ayında Zubin
Mehta ile birlikte orada bir konser veri-
yor olmamdır" oJdu. Plak yapımcısının
da tarihini 4 Ekim 1992 olarak doğruladı-
ğı bu konseri. tüm Türk müzikseverleri-
nin sabırsızbkla bekleyeceği bir olay ol-
duğunu belirttiğimiz Jos6 Carreras da
böylelikle Türkiye"yi tanıma fırsatını elde
edeceâinden ötürii sevinçli olduğunu söy-
ledi. "
'Insanlan
sevmeden
doktor
olmak >anlış'
FİGEN ATALAY (İstanbul) - "Tıp fa-
kültelerine girişte, anne-babanın doktor
olması, saygın ve para getiren bir meslek
olması gibi insanî değerlerin dışındaki et-
kenler etkili oluyor. Bu nedenle de Tür-
kiye'de iyi doktor yetiştiremiyoruz'.'
Bu itiraf, İstanbul Universitesi İstanbul
Tıp Fakültesi öğretım üyesi Prof. Dr. Tür-
kan Saylan'a ait. Prof. Dr. Saylan, "Öğ-
rencilerin beklentileri ile bulduklan ve
yaşamda karşılaştıklan çelişkili oluyor.
Hekim olmak gerçekten özel nitelikler ge-
rektiriyor. Çünkü bu bir insan mesleği.
İnsanı sevmeden, hoşgörülü olmadan. yo-
rulmayı göze almadan hekim olmak çok
yanlış. Başansız hekimleri incelediğimiz
zaman, bunlann kendileriyle bile banşık
olmadıklannı görürüz. Gönül ister ki tıp
fakültelerine girişte, gençlerin hekim ol-
maya uygun olup olmadıklan incelensin"
diyor.
"Türkıye'de uygulamaya, koruyucu
sağlık hizmetlerine ve hasta-hekim ilişkile-
rine yönelik bir eğitim yok" diyen Prof.
Dr. Türkan Saylan, "Tıp fakültelerindeki
eğitimin niteliği" ve "Tıp fakültelerinin en
önemli sorunlan" ile ilgili bir soruyu şöyle
yanıtbyor:
"Pratisyen hekimlik özendirilmiyor.
öğrenciler, yeterb bilgi ve beceriden yok-
sun olarak mezun oluyorlar. Örneğin,
Sağbk Bakanhğı, mecburi hizmete gıden
hekimler için çocuk sağbğı, aile planlama-
sı, bulaşıa hastalıklar gibi konularda
kurslar açıyor. Böylece mezunlann yeter-
sizliğini baştan kabul ediyor ve yeniden
eğitiyor.
Tıp fakültelerinin en önemli sorunlan,
alt ve üst yapısı sağiamlaşmadan siyasal
amaçlı üp fakültelerinin kurulması, öğre-
tim elemanlannın kendilerini geliştirme ve
öğrenciye en iyisini yerme sorumluluğunu
duymamalan ve YÖK ile gelen kopukluk
ve bezginliğin gelişmeleri büyük ölçüde
engellemesi."
Tıp fakültelerindeki sorunlar nasıl çö-
zümlenebilir? Prof. Dr. Türkan Saylan'ın
çözüm önerileri şunlar:
"öğretim üyelerinin, tüm görevblerin
ve öğrencilerin katıbmı ile özerk, dernok-
ratik ve çağdaş bir üniversite modeli içinde
yetki ve sorumluluklan beh'rlenmiş insan-
İann görev aldığı, severek, isteyerek çabş-
tığı bir tıp fakültesi geleneği oluşturmab-
yız. Ve en önemlisi, ülkemiz için gerekli
standartta hekim yetiştirmeliyiz. Tüm tıp
fakültelerinde birbirine eşit, standart ve
yeterli eğitim vermebyiz. Bu sağlandıktan
sonra birbirinden farklı gelişmiş tıp fakül-
telerinde daha çok eğitimi. her fakülte
kendi ögrencisine verebilir;'
Tıp fakültelerinden mezun olan pratis-
yen doktorlann önündeki ilk ve en büyük
sınav, Tıpta Uzmanbk Sınavı (TLJS). Tıp
fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler,
okuldaki son yıllannda, zamanlannın bü-
yük bölümünü bu sınava hazırlanarak
geçiriyorlar. Prof. Dr. Türkan Saylan,
TUS'u şöyle değerlendiriyor:
"Kendini yeterb hisseden yeni mezunun
aklında tek şey var: Hekim olmak için uz-
man olmak gerektiği. Öğrenci, dördüncü
smıftan başlayarak kendini yetiştirmeyi
bir kenara bırakıyor ve adeta kampa girer
gibi TUS'a çalışıyor."
DUYGU ASENAABD ve Romanya'dan alınan kömürlerle ilgili tahül yapıldı
İthalkömür, kanserojenmadde içeriyormu? 9 0 0 9 0 0 7 7 7
CEMİL CİGERİM (Samsun) - Çimento sanayii ve kömüf
toptancılan için ABD ve Romanya'dan ithal edilen kö-
mürlerin petrol türevi olması nedeniyle kanserojen madde
içerdiği iîeri sürüldü.
Bundan bir yıl önce ithal edilmeye
başlanan ve halen ithali devam eden
kömürierin petrol türevi olması ne-
deniyle Likat-İş Sendikası Samsun
Şubesi tarafından 19 Mayıs Üniver-
sitesi'ne gönderilen numunelerin
kanserojen madde içerdiği yapılan
tahlil sonucu ortaya çıktı.
Kömürleri ithal eden şirketin
Samsun'daki müdürü Haluk Ersoy,
"kanserojen ithal edildiği" yolunda-
ki iddialan yalanlayarak "Talep ço-
ğalınca İstanbul'daki, Anadolu'daki
maden işletmeleri zarar etmeye baş-
ladı. Eskisi gibi kendi kömürlerine
talep olmayınca mallannı satamadı-
lar, ne yapılabibr diye düşündüler ve
çamur atmaya başladılar" dedi.
Şehirle iç içe olan liman içerisine
boşaltılan kömürierin tozlan denizin
renginin bile siyahlaşmasına yol
açarken Samsun da adeta kömür
şehrine dönüştü.
19 Mayıs Universitesi Halk Sağbğı
Anabibm Dab Başkanı Doç. Dr. Yıl-
dız Pekşen, petrol türevi kömürierin
kanserojen madde içerdiğinin kesin
olduğunu söyledi. Doç. Dr. Pekşen.
kömürierin boşaltılması ve yüklen-
mesi sırasında çabşan işçilerin eldi-
ven kullanmalan. özel elbise giyme-
leri ve maske takmalan gerektiğini
bildirdi. ABD ve Romanya'dan ithal
edilen kömürierin petrol türevi oidu-
ğu ve kanserojen madde içerdiği yo-
lunda ortaya atılan savlar üzerine
Likat-İş Sendikası Samsun Şubesi
Sekreteri Ercan Karabıçak "Kömür
ilk geldiği zaman sendika olarak bu
ije eğildik. Girişimlerde bulunduk.
Universiteye numune götürüldü.
Kanserojen madde içerdiği yolunda-
ki raporun sonucu bize telefonla bil-
dirildi" dedi.
Ercan Karabıçak, kömür ithalinin
devam ettiğini, ancak sendika sekre-
terliğine yeni seçilmesi nedeniyle ge-
lişmelerden haberinin tam olmadığı-
nı söyledi. Likat-İş Sendikası Başka-
nı Muhittin Bektaş da "Yazıb bir
rapor vermediler. Tahlilin bozuk
çıktığını telefonla bildirdiler. Ben
ikinci tahlili yaptıracağım. Zaten so-
nucu telefonla bildirmelerinin üze-
rinden de bir ay gecti. İkinci raporda
bozuk çıkarsa gereklı ycrlere başvu-
racağız. Çünkü bu bizim açımızdan
çok önemli. Bizim için işçi sağbğı.
halk sağbğı önem taşıyor. Gecikme
sendika seçimlerinden kaynaklan-
mıştır" biçiminde konuştu.
Petrol türevi kömürler konusunda
bilgisine başvurduğumuz 19 Mayıs
Universitesi Halk Sağlığı Anabüim
Dab Başkanı Doç. Dr. Yıldız Pekşen
de özetle şunlan söyledi:
"Kanserojen etkısi var. Kansero-
jen madde içerdiği kesin, ama orada
durup suya kanşan veya ağız yoluyla
abnmış şeyde kanser etkisi yok. An-
cak temas edecek, solunum yoluyla
alacak yani onu işleyecek. Elinin üze-
rinde açık bir yara olacak. Deri bü-
tünlüğünü bozan bir kesik olacak.
Oradan içeri vücuda alınan kansero-
jen madde bırikecek. birikecek,
10-15 yıl sonra değişiklik yapacak."
Tüm kadınlann
Duygu Asena ile
paylaşacağı bir
şeyler vardır...
Erkeklerin söz
sahibi olduğu bir
dünyada biz
kadınların
korkusuzca nasıl
yükseldiği
gibi!