02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıiılc ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkai adına Berta Nadi # Murahhas Üye: Emiae Upkbfil 0 Yazı Ijjeri Müâürü: Ok*y GÖMnsin # Yazı Işleri Müdür Yanümcılan: Salim Alpidaa, Kenm Çak}- Itmm, Necdet Dotan, Litfi Hmç # Sayfa DOzeni Yönetmeni: All Acar 0 Ankam Temsılasi: Aknut Tın tç Politika: Meiuaet Tezkaa Ekonomi: Meral Taraet, KOltür: Mürçit Bıiıbtnhlır, Istanbul Haberleri: Mnhirtin Sirer, Spor: AbdölUdJr Ybcelratn, Makaleler: ŞahJa Alp*j, Düzeitme: Abdullah Yancı # Koordinatör: >hmet Kornlsan 9 MaJi !şler: Erol Erknt # Muhasebe: Bnlent Yener % Bütçe- PlanJama: Sevgi OsmanbeşeogİD • Reklam: Ay?« Tornn 0 Idare: Huseyin Gürer 0 Işletme: önder Çeök 0 Bilgi-Işlem: Nail tnal 0 Personel: Srrgi Bostanaogln w Hy«ı Cumhuıiya MMbualı* vt Guaedfik T.A.Ş. T0rkoca|ı C»d. 39/41 Cıfttoth J4334 l«ı. PK: 2* lnubul. Ttt 512 05 05 (20 hM). TUoı; 22246, Ffcc (1) 524 60 72 # Btholar, * * « Zıy» OöUlp BJv. lnfclap & No: 19/4, TW;433 II 4M7, TUeı; 42344, Ftau (4) 133 03 63 0 l m r H. Zfli Mv. 1352 S. 2/3, 1W: 13 12 30, TUoc 52359, FKL (51) 19 53 «0 0 **•* lnonü C«d. 119 S. No: 1 Kjıt I. TU: 19 37 52 (4 hat), Töot 62155, FM: C71) 19 25 71 TAKVİM:20MART1992 İmsak: 4 36 Güneş:6.01 Öğle:I2.J6 Ikindi. 15.40 Akşam: 18.22 Yatsı: 19.42 Bakanlıktan 10maddedesağlık reformu Sarati 'resnen5 boşanıyor Dış Habtricr Servisi-Buckingham SarayTncandür. yapılan bır açıklaraaJa. Vork Oıikü ile Düşesi'nin boşanaca<lan resmerrı belirtildı. Bir süredirK-aLçe 2. ElLzabeth'in ikıncı oğlu And-ewıleeşiSarah Ferguson'un aynlacakan yolundaki dedikodular oldukçayoğunlaşmıştı. Reuter'ın haberine jöre kraliçe, seçim döneminde ülkenin bı tür spektüasyonlarla çalkalannasını isterr»ediğinden, önceki giin bu Kcnuda resmi bır açıklama yapma <aran aldı. Y ork Dükü ile Düşesi alü yıl önoe \Vesıminster Abbey"de evlenmışlcrdi. Ormancılık Günü • LBA (Ankara» - E>ünya Ormanalar Günü bugün kutlan»cak. Kutlama törenlerin; Başbakan Süleyman Demirel d; kaulacak. Dünya Ormancılık Günü ne*leniyle Orman Bakanı VefaTanırilk olarak AnıtkabıVi ziyaret ederek, saygı duruşunda bufundukıan sonra Anıtkabir bahçesine fıdan dıkimi yapacak. Daha sonra milli kütüphane toplanu salonunda saat 10'da yapılacak kutlama törenine. Diyanet Işleri Başkanı M. Nuri Yılmaz. Orman Bakanı Dr. Vefat Tanır ve Başbakan Süleyman Demirel de katılacaklar. Dünya gûzeli geliyop • AA (Ankara)-199 1 Dünya Güzeli Venezuelaiı Nınibetr» Leal, Star-1 'ın düzenlediği "!992TiirkiyeGüzellik Yanşması" jüri üyeliği ıçın 6 nısanda İstanbul'a gelecek. Star-1 den yapılan açıklamayagöre.yanşma. 8 nisanda İstanbul'da Svvissöterde gerçekleştirilecek. Yanşmanınjüri üyesi, organizasyon komitesi başkanı Julia Morley de, İstanburda olacak. Türkiye'de bulundugusüre içinde hasta çocuklan da ziyaret edecek olan Ninibeth Leal, Star-1 "in sabah kuşağı içinde canlı olarak yayımladığı "lyi Günler Türkiye" programına katılacak. Küntay genel sekreter • İstanbni Haber Servisi - Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası (TCSS) Genel Sekreterlıği'neeski Turizm Bakanı Barlas Küntay seçildi. Gazeteci ve hukukçu Barlas Küntay, üç dönem Bursa milletvekilliği ve senatörlüğü yapmıştı. Küntay. bir dönem de Turizm veTanıtma Bakanhğı yapU. Monaüsavekeman• Haber Merkezi - Bazen modaalann ne demek istediklerini, neyi nasıl givdirmek istedıklerini anlamak zorlaşır. Işte Jean-Charles de Castelbajac'ın sonbahar-kış koleksiyonunu sunduğu hazır giyim defilesinde Mona Lisa desenli bir gece elbisesi giyen manken ve kemanı. İstanbul Ekspresi • AA (Ankara) - Y'ugoslavya'daki olaylar nedeniyle seferlerine bir süre ara verilen İstanbul-Münih ha,ttına bağlı 'İstanbul Ekspresi' 24 mart tarihinden itibaren seferlerine yeniden başlayacak. TCDD'den dün yapılan açıklamaya göre İstanbul Ekspresi İstanbul'dan salı. perşembe, cumartesi ve pazar günleri. Münih'ten ise pazartesi. salı. perşembe ye cumartesi günlen hareket edecek. İstanbul Ekspresi İstanbul-Sofya-Belgrad-Budapeşte- Viyana ve Münih güzergâhında haftada karşıbklı dört sefer yapacak. İstanbul Ekspresi'nin seferleri Yugoslavya'da meydana gelen iç sava^şın en yoğun olduğu günlerde 'yolcûlann can güvenliğini tehlikeye atmamak' içın durdurulmuştu. GtTVDÜZ İMŞİR (İstanbul) - Sağhk Bakanhğı taratindan ülkemızde karşılaşılan sağlık sorunlan ile çözüm yollan hakkında "Sağlık refor- munun esaslan" adı altında bir rapor hazırlandı. Türkiye'de bugüne kadar sağlık hizmet- lerine yönelik olarak yapılan çabşmalann genellikle yüzeysel ve palyatif kaldığının belirtildiği raporda, sorunlara köklü çö- zümler getiren çabşmalar yapılmasına karşın bunlann bir türlü uygulamaya ko- nulamadığı vurgulandı. Raporda, sağbk reformunun esaslan şu maddeler halinde sıralanıyor: Sorunlara yaklaşım metodolojisi: Sağ- lık hizmeti vermek bir amaç değil, araçtır. Planb kalkınma döneminde, 5 yıllık plan- larda daima hizmetle ilgili amaçlar belir^ leruniş, sağbk hedeflerine yönelinememiş- tir. Bir ülkedeki hekim veya hastane yatağı sayısı ülkenin sağbk düzeyini gös- termez.Bu nedenle, planlanmakta olan sağlık reformunda sorunlara yaklaşım metodolojisinde halkın sağlık düzeyini yükseltmek amaç olarak belirlenmiştır. Hukukı düzenlemelenTürkiye'nin sağ- lık mevzuaünda dagınıklık ve kanşıklık vardır. Zamanımn modern ve dinamik Umumi Hıfzıssıhha Kanunu hâlâ önemli bir düzenleme olarak varlığını sürdür- mekle ancak, 1930'lann dünyasını yansıt- mamaktadır. Sağbk hizmetleri ve Sağlık Bakanbğı ile ilgili mevzuat aşağıdaki baş- lıklar altında yeniden düzenlenecekür. a) Kamu Sağlığı Kanunu, b) Sağlık Hiz- metleri Kanunu, c) Sağhk Hizmetlerinin Finansman Kanunu (Genel Sağlık Sigor- tası, d) Sağlık Bakanhğı'run teşkilat ve görevleri hakkında kanun, e) Sağlık per- sonelinin görev ve yetki ve sorumluluklan hakkında kanun. İdari yapıdaki düzenlemeler: Sağlık re- formu ile gerçekleştirilecek ilk husus. taşra teşkilatının genel yapıya uyarlanması ve il- çe sağlık müdürlüklerirun kurulmasıdır. Halihazırda mevcut olan il sağhk müdür- lükleri de rebrganize edilecektir. İdari re- formun en önemli değişikliği ise bölge sagbk müdürlüklerinin kurulmasıdır. Türkiye'nin demografik, epidemiyolojik. coğrafı, sosyal ve ekonomik özelbkleri göz önüne alınarak belirlenecek bölgelerde hizmet bütünlüğü sağlanacaktır. Her böl- ge kendi içinde, üniyersite hastaneleri de dahil, referans sisteminin bütün basamak- lanna sahip olacaktır. Hizmetin fınansmanı ile ilgili reform ça- bşmalan: Sağlık reformu ile ortaya çıka- cak hizmet sunumu tablosunun finans- man tekniği genel sağlık sigortası olacak- tır.Genel sağlık sigortası zaman zaman yanlış olarak algılandığı şekilde bir hizmet sistemi değil, bir finansman modelidir. Sistemin ana felsefesi, hizmet sunumunu ve fınansmanı birbirinden ayırmaknr. Hizmet sunumunda reform: Türkiye'de gerçek anlamı ile birinci basamak hizmet örgütlenmesi sağlanacak ve aile hekimliği sistemine geçilecektir. Hastanelerin orta vadede özerkleştınlmesi. uzun vadede özerkleştirilmesi hedeflenmiştir. Amaç, verimlibği arttırmak ve hizmet sunumun- da rekabeti sağlamaktır. Sağlık personeline yönelik düzenleme- ler: Bugün Türkiye'de sağbk çabşanlan- nın emeklerinin karşılıgını tam anlamıyla aldıklannı söylemek zordur. Hizmet su- numunun fınansmandan aynlması ile sağ- lık hizmetleri gerçek maliyetleri üzerinden işlem görecek ve bu hizmetlerin en önemli girdisı niteliğinde olan insan gücü de ser- best pazar fiyatını bulacaktır. İnsangücvi ile ilgili bir diğer önemli sorun dağıbmdır. Ülke genelindeki dengesiz dağıhmı zorla- yıcı tedbirlerle düzeltmenin mümkün ol- madığı geçmişteki uygulamalarla tespit edilmiştir. Bu sorunun rasyonel çözümü ekonomi kaidelerinde yatmaktadır. Tıp eğitimi, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu olarak reform paketinde yer alacaktır. Tıp eğitiminde "Edinboro ugh Deklarasyonu" çerçevesinde yapıla- cak değişiklikler içın ünıversiteler ve Türk Tabipleri Birliği yakm işbirliği içerisine gi- recektir. Ulusal Sağlık Akademisi'nin kurulma- sı: Modern Türkiye'nin, dünyanın değişen ve gelişen şartlanna parelel olarak önce- b'kle kurması gereken bir müessese "Ulu- sal Sağlık Akademisi" olarak ortaya çıkmaktadır. Akademi catısı altında şu ana fonksiyonlar toplanacakür: Eğitim, araştırma, referans kuruluşu olma ve poli- tika geliştirme. Sağbk enformasyon sisteminin kurul- ması: Sağhk yönetiminde isabet'i kararlar verebilmek için doğru bilgiye ihtiyaç var- dır. Bîlgiler toplumdaki hastalıklar ve sa- katlıklann dağıhmı hakkında olduğu gjbi (Epidemiyolojik bilgj), nüfus yapısı ve ha- reketleri (demografik bilgi) veya günlük kaynak kullarumına dair olabilir (Operas- yonel bilgi). Bu verileri toplamak, işlemek ve değerlendirmekte bilgisayar teknoloji- sinden faydalanılmaktadır. Uygulanacak sağlık reformu çerçevesinde bir sağlık en- formasyon sistemi kurulacakur. Pratisyen veasistan doktorlar zor durumda HÜRRİYET m'MAZ (İstanbul) - Bir doktor, kan.serum. ilaç bulunmadığı için hastası öldüğünde ne hisseder? 8 saatlik mesaisini tamamladıktan sonra nereye gi- der? Yalnızca 14-15 bin lira alacağını bile bile neden ayda en az 5-10 kez gece nöbet- lenne kabr? Aldığı maaşla nasıl geçinir? Uzman olmak için ne yapması gerekir? Uzmanlaşmaya çabşırken nelerle karşıla- şıı? Bu sorulara doktorlann verdikleri ya- nıtlar, pek çok kişiyı şaşırtacak ölçüde ina- nılmaz. 6 yıllık zorlu bir tıp eğitiminden sonra mecburi hizmetini Çemişkezek'te, askerliğini ise Şırnak'ta yapan genç bir doktorla özel bir pobkliniğin hasta kabul salonunda konuşuyonız. Bu genç doktor, gündüzleri resmi bir kunıluşta çalışıyor, ancak aldığı ücret ile geçinemediği için ak- şam ve hafta sonu tatillerinde bu özel po- liklinikte çalışıyor. Yeni hükümetin ken- dilerini çok yıpratan mecburi hizmeti kaldırma ve gece nöbeti ücretlerini 700 kat arttırma yönündeki girişimlerini olumlu karşılayan genç doktor, "Ama bu kez de farklı sorunlar ortaya çıkabilir. Mecburi hizmet kaldınbrsa. pratisyen hekimler, öğretmenJer gibi sınavla işe alınmaya baş- larsa. pek çok pratisyen için işsizlik sözko- nusu olabilir" diyor. Bir başka özel poliklinikte karşımıza çı- kan bu kez genç bir asistan doktor oluyor. Üniversitedeki gece nöbetleri ve çok yo- ğun çabşma temposunun ardmdan yüzde 42'lik bir primle bu asistan doktor da özel klinikte gece çalışıyor. Dinlenme ya da ders çalışması gereken saatlerde pobkb- nikte bulunmasının nedenini sorduğu- muzda ise, "Koşullar zorluyor. Asistanlar da pratisyen arkadaşlar gibi böyle birkaç işyerinde çabşmak zorunda kahyorlar" yanıtını veriyor. İstanbul Tabip Odası raporlanna göre, özellikle pratisyen ve asistan doktorîann yaşam koşullan her geçen gün biraz daha geriliyor. Doktorlann son 10 yıl içerisinde reel gelirlerinde yüzde 60 oranında bir ge- rileme olduğunu belirten oda, 1979 yılında eline 900 dolar geçen doktorun ebne bu- gün yalnızca 400 dolar geçtiğine işaret edi- yor. Yine oda. bir hekimin yazdığı reçete bazen milyonlan bulurken ve yüzde 85'i dışa bağımlı ilaç sektörüne milyarlar akar- ken. hekimierin ücretleri ve sağlık tüketi- mindeki paylannın giderek küçüldüğünü vTirguluyor. 'Ahştık biz buna* SSK Kartal Hastanesi'nde çabşan bir pratisyen hekim gece nöbetleri ve yoğun çalışma temposunu sorduğumuzda gülü- yor ve "Alıştık biz buna" diyor. Ancak kendisinin, polikbniklerde hasta sayısı çok fazla olduğu için, hastalanna istediği gibi bakamamaktan rahatsız olduğunu belirtiyor. Bir dönem hastalan için kart tutmaya çalıştıgmı, ama kurumlannda böyle bir sistem olmadığı için bu girişimi- nin başansızlıkla şonuçlandığını kayde- den genç hekim. "Öyle çok yığılma var ki, hastabk seyrini izlemekte zorlanıyoruz. Çoğu kez muayene için bile zaman bula- mıyoruz. Zaman bulduğumuzda ise has- talar haarlıksız yakalamyor ve 'Muayene edeceğinizi bilseydim. böyle gjyinmezdim' diyor ve şaşınp kabyorlar. Onlar da alış- mış bu duruma" diye konuşuyor. tspanyol tenor Jos£ Carreras geçen cumartesi günü Budapeşte'de konser verdi. JoseCarreras ekimdeTürkiye'deENGtN AKIN (Budapeşte) - Ünlü İs- panyol tenor Jose1 Carreras geçen cumar- tesi Budapeşte'de muhteşem bır konser verdi. Birçok operada kendisiyle birlikte söyleyen, Macarlann dünyaca ünlü sop- ranolan Ilona Tokody'nin de birkaç arya ile katıldığı konseri. çoğunluğu Avustur- yalı olan» aralannda 60 kişilik bir Türk grubunun da bulunduğu 10 bın Avrupab ve Macar seyirci izledi. Geçen yıl mayıs ayında Luciano Pavarotti'nin de konser verdiği salonda bu kez Carreras, çiçekler içindeki görkemli sahnedeki soylu duru- şu, zanf hareketleri. pürüzsüz gür sesiyle coşku içinde söy lediğı arya ve şarkılanyia kendisini izleyen binlerce kişiye unutul- maz dakikalar yaşattı. İlk yanda söylediği İtalyanca aryalara karşılık ıkinci bölümde İspanyolcayı ter- cih eden İspanyol tenor. konserini Lucia- no Pavarotti ve Placido Domingo birlikte katıldığı Caracalla konserinde söylediği Granada parçası ile bitirdi. Ancak kendi- sini bir türlü bırakmak istemeyen seyirci için tekrar bir saate yakın sahnede kalan ünlü tenor son olarak La Traviata opera- sondan "Bnndısi" parçasını. kendisine Elio Boncampagnı yönetiminde eşlik eden Macar Devlet Orkestrası'nın nota- lannı bekleyen müzisyenlerine. Almanca "önemli değü" diyerek notasız çaldırtü ve Ilona Tokody ve seyircileriyie hep birlikte söyledi. Bu içten ve mütevaa davranışa karşılık binlerce kişinin coşkulu tezahü- ratıyla ünlü tenorun ender verdiği kon- Jose Carreras Bndapeste'de, Engin Akın'la birtikte. serlerden biri olan Budapeşte konseri, unutulmayacak bir şölen havasına dö- nüştü. Konser sonrası Budapeşte Duna Inter- continental otelinde Lösemi Derneği ya- ranna verilen yemekte görüştüğümüz onur konugu ünlü teflor. evli ve iki çocuk babası. Doğum yeri Barcelona'da oturan Carreras aynı zamanda iyi bir futbol oyuncusu. Sesiyle olduğu kadar mütevazı ve sempatik kişib'ği ile de müzikseverlerin gönlünde taht kuran 1946 doğumlu Jose Carreras, diğer üniü tenoriar arasında en genç olanı. 1970 yılında Barcelona'da Lucrezia Borgia operasıyla müzik dünya- sına katılan Jose Carreras, aynca bu yıl nisan ayında Bastille operasında sahneİc- necek olan Verdi'nin "Maskeli Balosu"n- da Pavarotti'nin oynayacağı Ricardo ro- lünü. kendisi 1975 yıbnda Milano'nun La Scala operasında oynamış. Türkiye hakkında herhangj bir bilgisi olup olmadığı sorusuna ise ünlü tenorun cevabı "Türkiye hakkında şimdilik bildi- ğim en doğru şey ekim ayında Zubin Mehta ile birlikte orada bir konser veri- yor olmamdır" oJdu. Plak yapımcısının da tarihini 4 Ekim 1992 olarak doğruladı- ğı bu konseri. tüm Türk müzikseverleri- nin sabırsızbkla bekleyeceği bir olay ol- duğunu belirttiğimiz Jos6 Carreras da böylelikle Türkiye"yi tanıma fırsatını elde edeceâinden ötürii sevinçli olduğunu söy- ledi. " 'Insanlan sevmeden doktor olmak >anlış' FİGEN ATALAY (İstanbul) - "Tıp fa- kültelerine girişte, anne-babanın doktor olması, saygın ve para getiren bir meslek olması gibi insanî değerlerin dışındaki et- kenler etkili oluyor. Bu nedenle de Tür- kiye'de iyi doktor yetiştiremiyoruz'.' Bu itiraf, İstanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi öğretım üyesi Prof. Dr. Tür- kan Saylan'a ait. Prof. Dr. Saylan, "Öğ- rencilerin beklentileri ile bulduklan ve yaşamda karşılaştıklan çelişkili oluyor. Hekim olmak gerçekten özel nitelikler ge- rektiriyor. Çünkü bu bir insan mesleği. İnsanı sevmeden, hoşgörülü olmadan. yo- rulmayı göze almadan hekim olmak çok yanlış. Başansız hekimleri incelediğimiz zaman, bunlann kendileriyle bile banşık olmadıklannı görürüz. Gönül ister ki tıp fakültelerine girişte, gençlerin hekim ol- maya uygun olup olmadıklan incelensin" diyor. "Türkıye'de uygulamaya, koruyucu sağlık hizmetlerine ve hasta-hekim ilişkile- rine yönelik bir eğitim yok" diyen Prof. Dr. Türkan Saylan, "Tıp fakültelerindeki eğitimin niteliği" ve "Tıp fakültelerinin en önemli sorunlan" ile ilgili bir soruyu şöyle yanıtbyor: "Pratisyen hekimlik özendirilmiyor. öğrenciler, yeterb bilgi ve beceriden yok- sun olarak mezun oluyorlar. Örneğin, Sağbk Bakanhğı, mecburi hizmete gıden hekimler için çocuk sağbğı, aile planlama- sı, bulaşıa hastalıklar gibi konularda kurslar açıyor. Böylece mezunlann yeter- sizliğini baştan kabul ediyor ve yeniden eğitiyor. Tıp fakültelerinin en önemli sorunlan, alt ve üst yapısı sağiamlaşmadan siyasal amaçlı üp fakültelerinin kurulması, öğre- tim elemanlannın kendilerini geliştirme ve öğrenciye en iyisini yerme sorumluluğunu duymamalan ve YÖK ile gelen kopukluk ve bezginliğin gelişmeleri büyük ölçüde engellemesi." Tıp fakültelerindeki sorunlar nasıl çö- zümlenebilir? Prof. Dr. Türkan Saylan'ın çözüm önerileri şunlar: "öğretim üyelerinin, tüm görevblerin ve öğrencilerin katıbmı ile özerk, dernok- ratik ve çağdaş bir üniversite modeli içinde yetki ve sorumluluklan beh'rlenmiş insan- İann görev aldığı, severek, isteyerek çabş- tığı bir tıp fakültesi geleneği oluşturmab- yız. Ve en önemlisi, ülkemiz için gerekli standartta hekim yetiştirmeliyiz. Tüm tıp fakültelerinde birbirine eşit, standart ve yeterli eğitim vermebyiz. Bu sağlandıktan sonra birbirinden farklı gelişmiş tıp fakül- telerinde daha çok eğitimi. her fakülte kendi ögrencisine verebilir;' Tıp fakültelerinden mezun olan pratis- yen doktorlann önündeki ilk ve en büyük sınav, Tıpta Uzmanbk Sınavı (TLJS). Tıp fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler, okuldaki son yıllannda, zamanlannın bü- yük bölümünü bu sınava hazırlanarak geçiriyorlar. Prof. Dr. Türkan Saylan, TUS'u şöyle değerlendiriyor: "Kendini yeterb hisseden yeni mezunun aklında tek şey var: Hekim olmak için uz- man olmak gerektiği. Öğrenci, dördüncü smıftan başlayarak kendini yetiştirmeyi bir kenara bırakıyor ve adeta kampa girer gibi TUS'a çalışıyor." DUYGU ASENAABD ve Romanya'dan alınan kömürlerle ilgili tahül yapıldı İthalkömür, kanserojenmadde içeriyormu? 9 0 0 9 0 0 7 7 7 CEMİL CİGERİM (Samsun) - Çimento sanayii ve kömüf toptancılan için ABD ve Romanya'dan ithal edilen kö- mürlerin petrol türevi olması nedeniyle kanserojen madde içerdiği iîeri sürüldü. Bundan bir yıl önce ithal edilmeye başlanan ve halen ithali devam eden kömürierin petrol türevi olması ne- deniyle Likat-İş Sendikası Samsun Şubesi tarafından 19 Mayıs Üniver- sitesi'ne gönderilen numunelerin kanserojen madde içerdiği yapılan tahlil sonucu ortaya çıktı. Kömürleri ithal eden şirketin Samsun'daki müdürü Haluk Ersoy, "kanserojen ithal edildiği" yolunda- ki iddialan yalanlayarak "Talep ço- ğalınca İstanbul'daki, Anadolu'daki maden işletmeleri zarar etmeye baş- ladı. Eskisi gibi kendi kömürlerine talep olmayınca mallannı satamadı- lar, ne yapılabibr diye düşündüler ve çamur atmaya başladılar" dedi. Şehirle iç içe olan liman içerisine boşaltılan kömürierin tozlan denizin renginin bile siyahlaşmasına yol açarken Samsun da adeta kömür şehrine dönüştü. 19 Mayıs Universitesi Halk Sağbğı Anabibm Dab Başkanı Doç. Dr. Yıl- dız Pekşen, petrol türevi kömürierin kanserojen madde içerdiğinin kesin olduğunu söyledi. Doç. Dr. Pekşen. kömürierin boşaltılması ve yüklen- mesi sırasında çabşan işçilerin eldi- ven kullanmalan. özel elbise giyme- leri ve maske takmalan gerektiğini bildirdi. ABD ve Romanya'dan ithal edilen kömürierin petrol türevi oidu- ğu ve kanserojen madde içerdiği yo- lunda ortaya atılan savlar üzerine Likat-İş Sendikası Samsun Şubesi Sekreteri Ercan Karabıçak "Kömür ilk geldiği zaman sendika olarak bu ije eğildik. Girişimlerde bulunduk. Universiteye numune götürüldü. Kanserojen madde içerdiği yolunda- ki raporun sonucu bize telefonla bil- dirildi" dedi. Ercan Karabıçak, kömür ithalinin devam ettiğini, ancak sendika sekre- terliğine yeni seçilmesi nedeniyle ge- lişmelerden haberinin tam olmadığı- nı söyledi. Likat-İş Sendikası Başka- nı Muhittin Bektaş da "Yazıb bir rapor vermediler. Tahlilin bozuk çıktığını telefonla bildirdiler. Ben ikinci tahlili yaptıracağım. Zaten so- nucu telefonla bildirmelerinin üze- rinden de bir ay gecti. İkinci raporda bozuk çıkarsa gereklı ycrlere başvu- racağız. Çünkü bu bizim açımızdan çok önemli. Bizim için işçi sağbğı. halk sağbğı önem taşıyor. Gecikme sendika seçimlerinden kaynaklan- mıştır" biçiminde konuştu. Petrol türevi kömürler konusunda bilgisine başvurduğumuz 19 Mayıs Universitesi Halk Sağlığı Anabüim Dab Başkanı Doç. Dr. Yıldız Pekşen de özetle şunlan söyledi: "Kanserojen etkısi var. Kansero- jen madde içerdiği kesin, ama orada durup suya kanşan veya ağız yoluyla abnmış şeyde kanser etkisi yok. An- cak temas edecek, solunum yoluyla alacak yani onu işleyecek. Elinin üze- rinde açık bir yara olacak. Deri bü- tünlüğünü bozan bir kesik olacak. Oradan içeri vücuda alınan kansero- jen madde bırikecek. birikecek, 10-15 yıl sonra değişiklik yapacak." Tüm kadınlann Duygu Asena ile paylaşacağı bir şeyler vardır... Erkeklerin söz sahibi olduğu bir dünyada biz kadınların korkusuzca nasıl yükseldiği gibi!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle