Katalog

MART1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Gamsahurdia suçlandı • AA (Moskova) - Gürcistan hük-ümeü, yolsuzluk yapmaktan yargılamak üzere, devrik Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdiayı Çeçen Cumhuriyetinden geri istedi. TASS'ın haberine göre Gürcislan Başsavcısı Vahtang Razmadze. Çeçen Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev'e bir mektup göndederek Gamsahurdia'nın iadesini istedi. Razmadze, Gamsahurdia'nın Devlet kasasından milyonlarcarubleçaldığınıvehâlâ Gürcistan halkım yönetime karşı kışkJrtmaya çalışiığmı söyledi. Atina'da sürpriz konuk • CUMHURİYET (Atina)-Sırbistan Devlet BaşkanıSlobodan Miloseviçdün aniden Yunanistan'a geldi. Yunanistan'a karayolundan giriş yapan Miloseviç ve kendisine eşlik eden iki Mercedes dolusu koruma görevlisi dün gecenin geç saatlerinde başkent Atina'ya geldi - Atina'daki Yugoslavya Büyükelçisi tarafından ağırlanan Miîosevıç'in önümüzdeki salı gününe kadar "Atinaveyöresindedinleneceği" belirtildi. Miloseviç'inbu sürpriz ziyaretinden aynı gün haberdar olan Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'in ise Miloseviç ıle pazartesi günü görüşeceği açıklandı. Öğrenildiği kadanv la Miloseviç, Yunanistan ziyaretıni "gizli" tutmak istedi. Ancak Yunanistan'a giriş yapmak için geçtiği Üsküp'te varlıgı anlaşılınca Üsküp makamlanMiloseviç'in "gizlice Yunanistan'a gittığini" duyurdular. Tsongas çekiliyor • A A(Washington) - A BD'de Demokrat Parti adav adaylanndan Paul Tsongas'ın başkanük yanşından çekileceği bildirildi. CNN TV'si, Tsongas'ın çekileceği yolunda ahnan bılgilerin doğrulandığını ve adayın kısa sürc içindedüzenleyeceği basın toplantısında açıklama yapacağını duvurdu. Eski Massachusettes senatörünün çekilmesi ile Demokrat Parti aday adaylığı Arkansas Valisı Bill Clinton ve eski Kaliforniva valisi Jerry Brovvnarasında kaiacak. Orta Asya'ya agırlık Dış Habcrier Senisi-Türkiye Araştırmalar Merkezi, Balkanlara ve Orta-Asya'daki Türki cumhuriyetlere yönelik çahşmalanna hız veriyor. Çalışmalannı Almanya'nın Essen kentinde sürdüren merkez, Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman azınlıklann konumu, dağılan Sovyetler Birliği'ndeki Türki cumhuriyetlerle Türkiye'nin ve Almanya'nın ilişkilerine ağırlık veriyor. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi, Balkanlar ve Türki cumhuriyetler konusunda 2 büyük araştırma yaparken. Arnavutluk, Azerbaycan ve Kazakistan'a uzman gönderilecek. Rusya'da zam dalgası •AA (Moskova) - Rusya hükümeti, asgari ücreti ve emekli maaşlannı üç rakamlı enflasyon karşısında yüzde 100'den fazla artürma karan aldı. Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Şohin önceki gün Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, asgari ücretin nisan ayıda 340 rubleden 750 rubleye (yaklaşık 7 dolar) çıkanlacağını bildirdi. Tacikistan'da çığ • AA (Moskova) - Tacikistan'da, Pamir Dağlan'nda önceki gün çığ düşmesi sonucu 12 kişinın öldüğü bildirildi. TASS'ın haberine göre çok, sayıda.araç Oş ve Horog kentlerini bağlayan karayoluna düşen çığın altında kaldı. Araçlann üzerini kaplayan metrelerce kann alündan üç kişinin sağ olarak çıkanldığı belirtildi. Dışişleri Bakanı, "Azerbaycan sınırlannın değiştirilmesini hedefleyen eylemlere hiçbir ülke kayıtsız kalamaz" dedi Çetin: Ermeni saldırısına kayıtsız kalınamaz CUMHURİYET (Ankara) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, hiçbir ülke- nin Azerbaycan sınırlannın zorla değiştirilmesini hedef alan saldırgan eylemlere kayıtsız kalamayacağını söyledi. Çetin, "Dağlık Karabağ halkınm etnik kimliğinin gerektirdiği insan hak ve özgürlüklerden yoksun kılınması da düşünülemez. Ancak yaşadıklan topraklarda insan hak ve özgürlüklerinden yararlanma hakkı elbette Ermenilerin tekelinde değildir" dedi. Dışişleri Bakanlığı 1992 mali yılı bütçe tasansının TBMM Genel Kurulu'nda gö- rüşülmesi nedeniyle yapuğı konuşmada Çetin, Şam'a yönelik önemli bir mesaj da vererek "Suriye'nin. Türkiye'nin duyarlılık gösterdigi konulan özellikle göz önünde tuttuğunu kanıtlaması. ilişkilerimizin geliş- tirilmesi çabalanna ivme ka/andınlması için zorunludur" dedi. Çetin, Türk dış politikasında "gerçekçi- lik ilkesi"nin ulusal çıkarlann etkin bir bi- çımde ve uzun vadeli olarak korunup kul- lanabilmesi bakımından yaşamsal önem taşıdığını da söyleyerek şunlan belirtti: "Üyguladığınıız dış polıtika. bu anlamda kişisel gösteri heveslerine ve maceracılığa kesinlikle kapahdır. Hedcfte gerçekçilik ille de Türkiye'nin öz çıkarlanna uygun, ulus- lararası banş, istikrar ve işbirliğinin gerek- leri ile uyumlu, çağdaş değer ve özlemlerle bütünleşebilen amaçlan vurgulamakta- yız." Çetin'in konuşmasında değındiği başlıca konular şunlardı: AGİK,NATOveAT 1975'te hasım blok arasında imzala- nan ve "banş içinde birükte yaşama" ya da "detente" Ukelerinin oyun kurallannı be- lirleyen AGtK süreci, soğuk savaşı noktala- yan "yeni bir Avrupa için Paris Yasası" ile değişik bir nitelik kazanmıştır. Ama AGİK sürecinin tek başına soğuk savaş ertesi dö- nemin çok yönlü güvenlik ve işbirliği so- runlannın üstesinden gelebilmesi mümkün değildir. Maastricht antlaşmalan ile AT, siyasi biriik ile ekonomik ve parasal birlik alanla- nnda 20001i yıllara uzanan dönemde geçi- receği evrimi bir takvime bağlamış. bunun yöntem ve aşamalannı belirlemiştir. Kuş- kusuz Avrupa Birliği'nin, kıtanın geleceğe dönük siyasal ve ekonomik denklemi içe- risinde 12'lerle sınırlı bir örgüt olarak dü- şünebilmek güçtür. Çünkü geleceğin Av- rupa'sı bir ortak değerler ailesi olmak ave bu değerlerin doğal siyasal boyutlannı yansıtmak zorundadır. Biz hükümet ola- rak gerek AT gerek Batı Avrupa Birliği ile ilişklerimizi bu perspektiften izlemeye de- vam edeceğiz. Rusya ve Ukrayna ile iüskilep Büyük komşumuz Rusya, kapsamh bir siyasal demokratikleşme ve ekonomik libe- ralleşme sürecine girmişür. Bu süreç çerçe- vesinde girişilen aulımlann kısa dönemli beklentilere yanıt vermekte zorianması. önemli bir belirsizlik kaynağı olabilir. Aynı gözlemler, Karadeniz komşumuz Ukray- na için de geçerlidir. Rusya ile aramızdaki işbirliği ilişkilerinin altyapsmı öncelikle canlandırmış bulunmaktayız. Rusya'nın da hem Kafkaslar'da banş ve istikrar, hem kardeş Orta Asya cumhuriyetlerinin de- mokratik ve laik toplum yapılan içinde kalkınmalanna. Türkiye'nin de yardımcı olması ve bu amaçla model rolü oynaması hususunda bizimle görüş birliği içinde bu- lunması, Türkiye açısından aözel değer ifa- de eden yaklaşımlardır. Orta Asya ve Kaffcasya Orta Asya Cumhuriyetleri kalkınma atı- lımlannda, siyasi yapılanmalannda Tür- kiye'yi model olarak alırken kendi özgür tercihleri doğrultusunda hareket etmişler- dir. Biz eşit kardeşler arasında gönüllü bir işbirliğinin öncüsü ve takipçisiyiz. Kafkas- lar ise bir yandan Türkiye'ye komşu olma- sı, öte yandan ülkemizi Hazar ötesi cum- huriyetlere bağlayan önemli bir coğrafı geçit niteliğı taşıması dolayısıyla bizim açı- mızdan son derece önemli bir alandır. Gerek kardeş Azerbaycan'la Ermenis- tan arasındaki ilişkileri etkileyen ve özel- likle Ermeni yönetiminin yanlış tutum ve yaklaşımlan dolayısıyla tehlikeli boyutlar kazanmış bulunan Dağlık Karabağ uzlaş- mazlığına, gerek Gürcistan'ın iç politik evrimini sarsan çatışma ve bunahmlara bu perspektiften bakıyoruz. Surfye Bu komşu ülke ile ilişkilerimizi, taraflar- ca beyan edilen dosıluk ve işbirliği siyasi idaresinin gereklerine uygun olarak geliş- mesinin sağlanması iki ülkenin de yaranna olacaktır. Bu bakımdan Suriye'nin, Tür- kiye'nin duyarlılık gösterdigi konulan özellikle göz önünde tuttuğunu kanıtlama- sı, ilişkilerimizin geliştirilmesi çabalanna ivme kazandınlması için zorunludur. Ynnuistu Türkiye ile Yunan başbakanlan arasın- da son görüşme 1 şubatta Davos 'ta cere- yan etmiştir. Bu görüşmedeki ülkeyi ilgi- lendiren konularla bölgesel ve uluslararası gelişmeler. olumlu ve yapıa bir havada gözden geçirilmiştir. Anlamb içerikli ve di- yalog başlatabilmek suretiyle ilişkilenmize yeni bir ivme kazandınlması kararlaştınl- dı. Bu çerçevede bir "dostluk ve iyi komşu- luk ve işbirliği anlaşması" imzalanması hususunda da mutabakata vanldı. Öte yandan Yunanistan'ın, Kıbns orununa ilişkin olarak BM Genel Sekreteri adına bu kez yürütülen temaslar sırasında da Rum tarafinın izlediği polıtika ve scrgılediği uz- laşmaz tutum sonucu. Bir ilerleme sağlana- mayışın gerekçe göstererek diyalogtan kaçınması gibi birdurum ortaya çıkarsa bu her iki ülke bakımından bir firsatın daha yitirilmesi anlamını taşıyacakür. Kılrts Kıbrs sorununa ilişkinh politikamız şu ana ilkeler ışığınhda iilenmektedir: -Adanın iki aslı öğesinden biri olan Kıb- ns Türk halkı, Kıbns'ın geleceginde, her alanda eşit söz hakkına sahiptir ve sahip kaiacak tır. - Çözüm iki toplum arasında eşitlik ilke- sine uygun olarak yapılacak görüşmeler yoluyla bulunacaktır. - Bulunacak federal çözümde iki toplu- ma eşit haklar verilmelidir. Çözüm formü- lü bir toplumun diğer üzerinde siyasal ekonomi ya da sosyal hâkimiyet kurmasını engelleyecek güvenceler içermelidir. - Çözüm arama çabalannda dış baskılar- dan medet umulmamab. Sorunun kapsamı genışletilmemelidir. Başbakan, Karabağ için çok büyük baskı altında bulunduklannı söyledi Demirel: Hükümetbirnoktadan sonra kamuoyuna direnemez Karabağ'da yaralanan arkadaşlannı hastaneye getiren milisler acı içinde. AA (Washington) - Başbakan SUleyman Demirel, Washington Post gazetesinde ya- yımlanan demecinde, Türkiye'nin Karabağ konusundaki kaygılannın arttığını ve hü- kümetin, müdahale konusunda kamuoyu- nun giderek artan baskısı altında olduğu- nu söyledi. Demirel, özal'ı 'sorumsuz davranmakla' suçladı. Washington Post, Demirel'in, "Ben de ağır baskı altındayım. Ülke çapında top- lantılar ve gösteriler sürilyor. Hükümete is- tifa çağnlan bile yapıldı. Bu, demokratik bir ülke ve hükümet bir noktadan sonra kamuoyunun isteklerine karşı gelemez" de- diğini aktardı. Demirel, bu noktada Türkiye'nin Erme- nistan ile normal ilişki kuramayacağını kaydederek "Eğer Eraıeniler Azerileri öl- dürmeye devam ederse Türk kamuoyu, hü- kürftetin Ermenistan ile ilişkide olmasma ızin vermez. Bunu haklı göstermek çok güçleşir" dedi. Post'a göre Başbakan, "Hükümet poli- tikası çatışmadan uzak kalmak ve çaüşma- ların durması için diplomatik yolları işletmektir" dedi ve "Siyasetimiz, savaşın yayılmaması, aksine söndürülmesidir. Moskova'daki büyükelçimizi Erivan'a yol- ladık. Kendisi Ter Petrosyan ile görüştü ve kaygılanmızı, bu savaşın sona ermesi ge- rektiğini kendisine anlattı" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın da "Er- menileri korkuunak lazım" şeklindeki soz- lerine atıf yapan Post, Başbakan'ın bu söz- leri, 'tümüyle sorumsuz' diye nitelediğini bildirdi. Bush blllyor VVashington Post haberini şöyle sürdür- dü: "Dini radikalizmin sorun olduğu bölge- de Türkiye laik kalmayı sürdürdü. NATO üyesi ve kapitalizmin savunucusu olarak Türkiye, AVashington tarafından Iran'ın Is- lami radikalizmi ve Irak'ın askeri macera- cılığına karşı stratejik bir engel olarak gö- rülüyor. Türkiye aynı zamanda kendisini, bankalannı ve işletmelerini, Batı'mn en önemli araçlan olarak 6 Müslüman cum- huriyete aktarmakta başanb oldu. Demirel de Hıris^jyan-Müslüman çatış- ması olarak yonımlanacak bir savaşa Türkiye'nin girmesinin bölgedeki patlayı- a etkilerini Bush yönetiminin çabucak fark ettiğini anlattı. Demirel, "Şu ana dek Mr. Bush'un ça- balarını takdirle karşıhyorum. Çabalan çok değerli ve çok içten" dedi ve BM Tem- silcisi Cyrus Vance'in Azerbaycan'a yaptı- ğı ziyarete dikkati çekti. Azettaycan'a yardım yok Habere göre Ankara'daki Batüı diplo- matlar, Turk hükümetinin Azerbaycan'a si- lah ya da askeri yardım gönderme konu- sunda bir belirti olmadığını söylediler. Dip- lomatlar, aksine Amerika ve diğer yerler- den gelen yardım uçaklannın Ermenistan'a gitmesine izin verildiği için Demirel'i öv- duler. Bir diplomat, "Demirel için bu uçak- lann Ermenistan'a gitmesine izin verilme- si kolay değil, ama yaptı" dedi. Türkiye 1 nin bütün uçaklan titizlikle aradığı, haber- de vurgulandı. Hasanov'un mektubu Başbakan Demirel, dün Ankara'da ga- zetecilerin Azerbaycan Başbakanı Hasa- nov'dan gelen mektup ile ilgili somlannı yanıtladı. Demirel, "Azerbaycan Başbakanı'nın bir gazetede yayımlanan mektubu ile size ula- şan mektup arasında fark var mı?" soru- suna karşılık, gazetede çıkan mektubun kendisine gönderilen mektup olduğunu sanmadığını söyledL Demirel, "Gazetelerde mektup çıktığını da sanmıyorum. Herhal- de bir yerden özettir çıkan" dedi. Demirel, bir gazetecinin, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in mektuptan haberi olma- dığını hatırlatması üzerine, "Gazetede çı- kan mektuptan mı?" sorusuyla karşılık ve- rirken, "Gazetede çıkan mektuptan farklı bizdeki mektup, belki onu kastetmiştir" di- ye konuştu. Demirel, bir başka soru üzerine de söz konusu mektubun dün akşam üzeri ken- disine ulaştığını belirtti. Demirel, kendile- rine ulaşan mektubun Dışişleri Bakanı Çe- tin'in elinde bulunduğunu, ancak bunun gazetede çıkandan farklı olduğunu söyle- di. Başbakan Demirel, bir gazetecinin "As- keri yardım istegi var mı?" sorusuna kar- şılık da mektupta asker isteğmm bulunma- dığıru, ancak birtakım taleplerin olduğu- nu bildirdi. ABD, Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky, 1992'de Kıbns sorununda ilerleme sağlanacağına inandığını söyledi ABD, Kıbrıs'ta çözümiçinumudunu koruyor CLTViHURİYrr (Ankara) - ABD Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky Ankara'da yapüğı basın toplantısında geçtiğirniz birkaç ayda ortaya çıkan durgunluğa karşı 1992*de Kıbns sorununun çözümü doğrultusunda üerle- me olacağı "umudunda" olduğunu açıklaA Görüştüğü Türk yetkililerin Birieşmiş Mil- letler çerçevesinde görüşme sürecini destekle- diği izlenimini edindiğinı söyleyen Ledsky. Ankara'ya gelmekteki amaanın Türk hükü- meünın Kıbns konusundaki görüşlerini öğ- renmek olduğunu büdirdi. Ledsky. ocak ayında Ankara'dayken yap- üğı görüşmeler sonrasında 1992 yılının ilk yansında Nevv York'ta yüksek düzeyli bir toplantının BM Genel SekreterTnin girisi- miyle olabileceği görüşünü bildirdiğini kay- dederek. "Hâlâ umudumuz vardır. Bu hede- fımizdir. 1991'de belli fıkir esaslan oluştur- mada hızla ilerledik. 1992'de hızla sonuca gidileceğini umuyorduk. Son birkaç ayda ise bir anlamda durgunluk oldu. Hâlâ Kıbns çö- zümü hedefine üerlemenin 1992'de mümkün olduğunu görüşündeyim" dedi. Ledsky, gezi- sinin herhangi bir "zoriama", yeni bir girişim, yeni bir takvim veya hiçbir tarafı, istemediği ölçüde "hızla davranmaya zoıiamak" amaa- na yönelik olmadığıru vurguladı. Dün Başba- kan Süleyman DemireL Başbakan Yardım- ası Erdal İnönü, E)ışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve diğer yetkiHerle görüşen Ledsky, bugün Kıbns'a gittikten sonra gelecek hafta Yunanistan'a gececek. Bütün amaçlannm Kıbns'ta BM ilkeleri çerçevesinde bir anlaş- ma doğrultusunda "katalizör" obnak oldu- ğunu söyleyen Ledsky, ABD'nin, Kıbns'taki BM Banş Gücü'nün, siyasi bir çözüm bulu- nuncaya kadar banşı sağlamak amaayla adada bulunmaa gereküği doğrultusunda çaiıştığını sözlenne ekledı. Ancak, BM Banş Gücü'ne asker veren ülketerin bu güçlerin adada bulunmasının çözüme "yardıma ol- madığı" konusunda kuşkulan olduğunu da söyledi. Ledsky, bir soruyu yaruüarken, "keskın anlaşmazlıklann" üzerinde durmanın sürece faydası olmayacağını belirttikten sonra üç konudaki anlaşmazlıktan söz edebileceğini söyledi. Ledsky, bunlardan birinin gelecekte- ki federatif Kıbns'ın federal yürüüne organı. bir diğerinin toprak anlaşmazlıklan, üçüncü- sünün ise birieşmiş Kıbns'taki ekonomik örgüttenme olduğunu bildirdi. öte yandan New York'tan Şebnem Ati- yas'ın bildirdiğine göre BM Genel Sekrete- ri Butros Gali, göreve başladığından beri ilk kez dün düzenlediği basın toplantısında, ör- gütün yeni rolünü, hızla gelişmekte olan kü- çük ulus milh'yetçiliğine karşı, birleşmeye yöneük çabalan desteklemek olarak nitele- di. Avrupa Topluluğu'nu Birieşmiş Millet- ler'in desteklediği türden bir birlik olarak nitelendiren yeni genel sekreter, küçük ulus milliyetçUiğinin hızla gelişmesinden endişe duyduğunu dile getirirken "Böyle giderse yakında Birieşmiş Milletler'de üye sayısı 300*ü bulacak" dedi. Birieşmiş Milletler Ge- nel Sekreteri, yeni uluslar arasındaki eko- nomik bağlann güçlendirilmesi ile önce ekonomik, daha sonra da siyasi bağlann oluşturulacağım, devletlerin federasyon ve- ya konfederasyon çaülan altında toplanma- sı anlayışının güçlendirilmesi gerekügini sa- vundu. Gali, "Ancak bu şekilde küçük ulus milliyetçiliğinin olumlu yanlannı yaşatma imkânı olur, olumsuz yanlannın tehlikele- rinde uzak durulur" dedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, ba- sın toplantısında Kıbns'a yönelik bir soru- yu cevaplandınrken, çabalann sürdüğünü kaydetti. Butros Gali, önümüzdeki hafta içinde Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu ve Türk toplumu lideri Rauf Denktaş ile gö- rüşeceğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Ge- nel Sekreteri, bu görüşmeleri takiben Gü- venlik Konseyi'ne Kıbns raporunu verece- ğini belirtti ve yapacagi görüşmelerde olum- lu bir rapor hazırlanmasına neden olacak gelişmelerin sağlanması umudu içinde ol- duğunu bildirdi. Butros Gali'nin küçük ulus milliyetçiliği konusundaki görüşleri ve fe- derasyona yönelik ifadeleri Birleşmiş Mil- letler'in Kıbns'ta izlediği iyi niyet görevi Ue paralellik taşıyor. Yeni genel sekreterin fe- derasyon ve konfederasyonlan teşvik etme fîkrinin kuvvetle altını çizmesi, Birleşmiş Milletler'in Kıbns'ta bir federasyon kurul- ması çabalarmı da güçlendireceğini göster- di. Bu arada Kıbns Rum lideri Yeorgios Vasiliu dün günü biriiğine ziyarete geldiği Atina'da Yunanistan cumh.urbas.kani Konstantin Karamanlis, başbakan Kons- tantin Mitsotakis ve siyasi parti liderleriyle ayn ayn göriişmeler yaptı. Sıkarken sarsılmaz, çıt çıkarmaz. Çünkü UKS Sistemli. ...Ve taksitleri çok elverişli. AEG LAVAMAT Ayrıntılı Bilgi Sabah Gazetesinde ELEKTRİK ABONELERÎNİN SAYAÇ OKUMA İŞLERİ ŞARTNAMELERİNE GÖRE İHALE SURETİYLE YAPILACAKTIR 1- Çağlayan İşletme Bakım Müdürlüğü bünyesinde abonc endeks tesbiıi ve fatura dağıtımı işi kapalı teklif usulü ile yaptı- nlacaktır. 2- İhaleye katılabilmek için iştirak belgesi aranacaktır. İşti- rak belgesi almak isteyenler en son 27.3.1992 günü saat: 16. OO'ya kadar aşağıdaki adrese ilgili belgelerle yazılı olarak mü- racaat etmelidir. 3- İhaleye katılmak için şartname almak mecburidir. ŞARTNAMELER: TEK İSTANBUL ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE- Sİ Abdülhakhamit Cad. No: 79/A. . _ _ , Basın: 23672 Kat:3OdaNo:304Tel:250 83 50 475 Altmtcpe-Taksim İSTANBUL adresinden 100.000.- TL (KDV hariç) bedel mukabiünde alı- nabilir. 4- Teklifler en geç 8.4.1992 günü saat 10.00'a kadar aynı adrcste 1. Kat 103 No'lu Odadaki Muhaberat Servisi'ne veril- melidir. 5- Kurumumuz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi ol- mayıp. ihaleyi yapmamakta veya dilediğine kısmen veya ta- mamen vermekte serbesttir. TEK İSTANBUL ELEKTRİK DAĞITIM MİJESSESESİ