Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18MART1992 ÇARŞAMBA HABERLER Olağanûstû teftiş • CUMHURİYET (Denizli) - Milli Eğitim Müdürlüklerinin asaleten yürütüldüğü 46 ilde geçen ay "olağanüstü teftiş" başlatan Efcakanlık. soruşturması tamamJanan İ] Müdürlerini görevden alma operasyonuna girişti. Atama kararnamelerinin Çankaya üe hükümet arasında sorun yaratması dolayısıyla "olağanüstü teftiş formülü" neyönelen Milli Eğitim Bakanlığı'nın böylece il müdürlüklerindeyeni bir yapılanmayı amaçladığı öğrenildi. Bakanlığm, bu çerçevede ilk uygulaması Denizli'de gerçekleştirildi. Milli Eğitim Müdürü Rıza Kültür'ü geçici bir görevle bakanlık birimlerinde istihdam eden bakanlık, yerine müfettiş Durmuş Demirel'i atadi. Ancak atama kararname ile gerçekleşemediği için Demirel de geçici bir görevle Denizli'ye tayin edildi. Demirel'in bu nedenle Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü'ne asaleten değil, vekaleten atandığı belirtildi. Strasbourg konferansı • AA (Ankara) - İçişleri Bakanı İsmet Sezgin Avrupa Konseyi yerel ve bölgesel yönetimler sürekli konferansına katılmak üzere bugün Strasbourg'a gidecek. Bakanlıktan konuyla ilgili olarak yapılan açıkiamaya göre Sezgin'le birlikte konferansa I2belediye başkanının yanı sıra mahalli idareler genel müdürü Fethi Ay taç ile çok uluslu kuruluşlar daire başkanı îsmet Gürbüz Çivelek de katılıyor. Strasbourg'a Frankfurt bağlantıh gidecek olan İçişleri Bakanı İsmet Sezgin konferansın son günü olan I9marttakonuşma yapacak. Bakan Sezgin, konferansın bitiminin ardından 20mart tarihinde de Strasbourg'ta bir basın toplantısı düzenleyecek. Dekana bomba • ÇLMHURİYET(Bursa)- Uludağ Üniversitesi Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özer Serper'in özel otomobiline dün öğle saatlerinde molotof kokteyliatıldı. İdari Bilimler Fakültesi binası önünde park halindeki otonun koltuk ve döşemelerinin patlayıcının etkisiyleyandığı öğrenildi. Molotof kokteyli atanlann kimliğini belirlemeyeçalışan jandarmavepolisin patlamadan sonra bina çevresinde güvenlık önlemlen aldığı bildinldi. Olaydan sora birgrup öğretim üyesi ortak bir bildiri hazırlayarak Prof. Dr. Özer Serper'in özel otosuna yapılan saldınyı kınadılar. "İİBF öğretim üyeleri ve >ardımcılan" imzasıyla basrnadağıtılan bildiride "Dekanımıza yöneltilen bu şiddet hareketi onun şahsında öğreıim üyelerinin ve eğitim amacıyla çalışan bizlere. yani eğitim özgürlüğüne \ apılan çirkin bir saldındır" denildi. KöPtçe eğitim olmaz • UBA (Denizli) - Eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Kürtçe eğitimin yapılamayacağını. eğitim ve bilim dilinin Türkçe olduğunu belirterek, "Türkçeden taviz vermek Türkiye'yi yeni gayelerin içine atmak demektir. Siyaset ve üç günlük iktidar uğruna devletin bin yıllık geçmişi gözardı edilmemeli. Ona ihanet edilmemelidir" dedi. Hükümetin Kürt politikasına ilişkin eleştirilerini dile getiren Avni Akyol. geçmişten ders alınmayıp "demokrasi, özgürlük ve insanlık gibi kavramlann istismar edilmemesi gerektiğini" söyledi. Ledsky Ankara'da •AA (Ankara)-ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky, dün akşam Ankara'ya geldi. Esenbcğa havaalanında >apüğı açıklamada Kıbns için "yeni biröneri getirmediğini" söyleyen Ledsky biraraya geleceği siyasi parti liderleri ile randevulannın henüz kesinleşmediğini belirtti. Ankara'ya Ulusal Güvenlik Konseyi'nden(NSC) Jane Holl ile birlikte gelen Ledsky'nin cuma günü Türkiye'den aynlarak Kıbns'a gitmesi bekleniyor. 69 milletveküi Meclis'e gelmedi, 58 milletvekili 'ret' oyu kullandı Olağanüstühalesıkıntdı 'evefCUMHURİYET (Ankara) - OlağanÜS- tü hal uygulaması Meclis'in tartış- malı oturumunda 4 ay daha uzatıî- dı. Olağanüstü halin uzatılmasına 316 milletvekili "evet" derken 58 ki- şi de "hayır" oyu kullandı. Arala- nnda Deniz Baykal'ın da bulundu- ğu 69 milletvekili ise oylamaya katılmadı. Başbakan Süleyman Demirel, önceki gece HEP kökenli SHP milletvekillerine gönder- diği mesaj doğrultusunda TBMM Genel Kurulu'nda >umuşak bir konuşma yaptı. Olağanüstü hal uygulamasının "geçici bir tedbir" olduğunu söyleyen Demirel, konuş- masında daha çok bölgeye yönelik "vaatle- re"yerverdi. SHP, ANAP, DYP ve RPsöz- cülennin konuşmalan da genellikle sakin bir hava içinde geçti. HEP kökenli SHPmilletve- kıli Mahmut Kılmç'ın konuşması sırasında ise Meclis yine tartışmalara tanık oldu. Kılınç, dünyada. Güneydoğu'daki sorun- larla karşılaşan pek çok ülke olmasına kar- şın. hıçbir ülkenın temel hak ve özgürlükleri kısıtlamadığını anlatarak şöyle konuştu: "Temel hak ve hürriyetleri kısıtlayarak böy le bir sorunu askeri tedbirlerle çözmek id- diasında olan ve bunda ısrar eden dünyada tek ülke Türkiye'dir. Ülkemizin bütünlüğü \e iki halkın kardeşliğini. birlikte yaşama şansını daha fazla tehlikeye atmadan ciddi bir şekilde sorunun çözümüne talip olmak gerektiği inancındayım. Olağanüstü hal ya- sası. Kürt halkının ve bölge insanının yaşa- mını çekilmez hale getirdiği gibi, devlete olan güvenin sarsılmasına neden olmuştur." Bölgcdeki güvenlik güçlerinin artık "amir- lerinın yapma dediğini yaparak acımasız davranmayı olağan hale getirdiğini" söyle- ven Kılınç. sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncclikle hadisenin adı doğru konulmalı- dır. Hadise sadece bir güvenlik sorunu değil- dir. Başından beri böyle düşünüldüğü için fcvkalade yanlış yapıldı ve bugüne gelindi. Hadisenin iki boyutu vardır. Birinci boyutu, ülkemizde yaşayan 15 milyonluk bir Kürt toplumuyla ilgılı olmasıdır. Günümüzde Kürt halkı. Türkiye"nin bütünlüğü içinde..." Bu sırada ANAP'lılar, Kılınç'ın sözlerine bağırarak itirazettiler vecümlesini tamamla- masına izin vermediler. Kılınç'ın konuşmayı sürdürmeye çalışması üzerine, ANAP'lılarla birlikte DYP'liler de laf atarak ve sıra kapak- lanna vurarak tepki gösterdiler. SHP milletvekili Mahmut Kılınç, protesto- lar arasında, "Yüce parlamentonun siz de- ğerli üvelen, bu sorunu çözmek zorundası- nız. Bir başka otoritenin bunu çözme şansı ve olanağı yoktur. Sorun siyasi çözüm bekle- mektedır. Askeri tedbirlerin hadiseyi çözme- dıği gerçeği ortadadır" dedi. Kılınç, sözlerini şöyle tamamladı: "Bölge halkının. şiddetin yarattığı olumsuz psikolojık yapıdan annması gerekir. Bölge millelvckilleri olarak ülkemizin bütünlüğü için, Kürt halkının kendisini ifade etmesi, iç banşın sağlanması, çözüm önerilerinin oluş- ması için görevimizi yerine getirmeye ve bu polıtikayı bölge halkına taşımaya hazınz." ANAP MÇP kavgası Kılınç konuşurken elektriklenen Meclis'in havası. daha sonra ANAPTrabzon Milletve- kili Eyüp Aşık'ın konuşması sırasında fırtı- naya dönüştü. Aşık konuşmasına, "Sayın Başbakan beni Aliah'a şikâyet edeceği için değil. MÇP destekli DYP-HEP ve SHP hü- kümetinin bu işlerin üstesinden geleceği için değil..." dıye başlayınca MÇP'liler büyük tepki gösterdi. MÇP'lilerin ayakta protesto- lan arasında konuşmasını sürdüren Aşık, hükümetin geçen süre içinde hiçbir tedbir al- madığını söyledi. Eyüp Aşık kürsüde konu- şurken. MÇP'li Muhsin Yazıcıoğlu'nun. ANAP'h Ali Kemal Başaran'ın üzerine yürii- düğü görüldü. Daha sonra tüm MÇP millet- \ekillcri ANAP sıralanna doğru yürürken "PKK sizın döneminizde hortladı", "Olağa- nüstü hali getiren de sizsiniz", "HEP'e siz para verdiniz" diye bağırdılar. Yazıcıoğlu, sıralann üzerine çıkarak ANAP'Iılann üstüne yürürken güçlükle zap- tedildi. MÇP'li Ökkeş Şendiller, Saffet To- paktaş. Koray Aydın ile bazı ANAP millet- vekilleri birbirlerini iteklerken, RP'li Melih Gökçek ile ANAP'lı idare amiri Burhan Ka- ra araya girerek kavgarun büyümesinı önle- diler. Bu arada Eyüp Aşık konuşmasını, Demi- rel için "Erzincan'da yaptığı hastane 29 sene sonra yıkılmışsa "yıkılrrlış ne yapayım' diyebi- lirsiniz. Ama 'Türkiye benden sonra yıkılmış' diyemezsmiz" sözleriyle tamamlayınca DYP'liler "yuh" çektiler. DYP-debölünme Meclis'te olağanüstü halin uzatılmasına ilişkin görüşmelerin tamamlanmasından sonra oylamaya geçildi. Ancak bu kez de oy- lamanın yöntemi konusunda görüş farklılıİc- lan ve tartışmalar çıktı. RP'ü Başkanvekili Yasin Hatipoğlu, RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk ile ANAP Grup Başkan- vekillerinin ve milletvekilierinin imzalannı taşıyan ve "oylamanın ad okunarak açık ya- pılması" yolundaki önergelerini okuttu. Önerge, DYP grubunu ikiye böldü. Bazı DYP milletvekillerinin aralannda tartıştığı görüldü. DYP Burdur Milletvekili Ahmet Sayın, önergeye "evet" diye el kaldınnca DYP Muğla Milletvekili Latif Çakıcı engel olmaya çahştı. Sayın. sinirlenerek Çakıcı'run üzerine yürürken araya girenler kavgayı önledi. Oy- lamanın ad okunarak açık yapılmasına iliş- kin önerge oylanırken, aralannda Tınaz Ti- tiz, Nabi Sabuncu, Bedrettin Dalan'ın da bulunduğu 30 kadar miiletvekilinin "kabul" oyu verdiği görüldü. Ancak Başbakan Demi- rel ile DYP grup başkanvekilinin itirazlan üzerine. bu milletvekilleri ellerini indirdiler. Oylama ikinci kez yapılırken, DYP'den Münif İslamoğlu. Coşkun Kırca. Tunç Bil- get, Ayvaz Gökdemir. Bedrettin Dalan ve Ethem Kelekçfnin "kabul" oyu vermekte ıs- rarlı olduklan görüldü. DYP'li idare amiri Nafız Kurt. sıralann arasında dolaşarak olumlu oy verenleri uyardı. Ancak bu millet- vekilleri tavırlanru değiştirmedi. Bu arada Nabi Sabuncu'nun, "Once siz bu grubu to- parlayın" dcdığı duyuldu. SHP'den Ahmet Türk, Zübeyir Aydar, Emin Sever, Selim Sadak, Nizamettin Toğuç, Sırn Sakık ile bağımsız milletvekilleri Hatip Dicle ve Leyla Zana da "ad okunarak açık oylama yapılması" yolunda oy kullandılar. RP. MÇP ve A NAP'ın oyu da bu doğrultuda oldu. Ancak DYP ve SHP grubunun büyük bölümü "oylamanın gizli yapılması" için el kaldınnca muhalefetten "Şefiaflık nerede?" sözlen duyuldu. Sonuçta, oylamanın "gizli" yapılması doğ- rultusunda çoğunluk sağlandı. Bunun ardın- dan, oy pusulalannın bir kupaya atılmasıyla oylamaya geçildi. Olajanüstü hal uygulama- sının uzatılmasına ilişkin Başbakanük tezke- resi için oylamaya katılan 379 milletvekilin- den 3l6'sı "evet" dedi. Oylamanın yapıldığı TBMM Genel Ku- rulu'na, SHP'den Deniz Baykal, Ali Dinçer, Uluç Gürkan, Mümtaz Soysal, İbrahim Öz- diş, Adnan Ekmen, Faik Altun, Kamer Genç; Erzincan'da bulunan Mustafa Kul ile Ali Tutu: hasta olan Aydın Gürkan. İstemi - han Talay. İsmail Cem ve Ali Yiğit kaulmadı. Başbakan Demirel, olağanüstü halin u/atılmasını sağlamak için dün epey sıkınfılı anlar yaşadı. Bir vandan DYP'li millehekiılerinin HEP kökenli SHP'lilere tepkisini yumuşatmaya çalıştı, bir > andan da SH P grubunu, koşulların iyileştirileceğine ikna için uğraştı. *Hef oyu veren SHP ve CUMHÜRJYET (Ankara) - Olağanüstü hal uygulamasının uzatılmasına 20'si HEP kökenli olmak üzere toplam 29 SHP miiletvekilinin ret oyu verdiği beiirlendi. Yapılan belirlemelere göre olağanüstü halin uzatılmasına ret oyu veren SHP milletvekilleri şunlar: "Salman Kaya (Ankara), Sedat Yurttaş (Diyarbakır), Selim Sadak (Şırnak), Muzaffer Arıkan (Mardin), Naif Güneş (Siirt), Mehmet Emin Sever (Muş), Ercan Karakaş (Istanbul), Abdülkerim Zilan (Batman), Mehmet Erdal Koyuncu (Siirt), Zeki Naci Tarhan (Kars), Ziya Halis (Sıvas), Fehmi Işıklar (Diyarbakır), Mahmut Ahnak (Şırnak), Ahmet Türk (Mardin), Muzaffer Ömer (Muş), Salih Sümer (Diyarbakır), Veli Aksoy (îzmir), Mahmut Kılınç (Adıyaman), Algan Hacaloğlu (Istanbul), Atilla Hun (Kars), Coşkun Gökalp (Kırşehir), Mahmut Uyanık (Diyarbakır), Orhan Doğan (Şırnak), Mehmet Gülgegün (Mardin), Mehmet Sincar (Mardin), Sırn Sakık (Muş), Zübeyir Aydar (Siirt), Remzi Kartal (Van), Nizamettin Toğuş (Batman)" Olağanüstü halin uzatılmasına ret oyu veren RP milletvekilleri de şöyle: "Ahmet Cemil Tunç (Elazığ), Abit Kursak (Konya), Ahmet Fevzi înceöz (Tokat), Hasan Dikici (K. Maraş), Ömer Ekinci (Ankara), Lütfü Esengün (Erzurum), Oğuzhan Asiltürk (Malatya), Hüsamettin Korkutata (Bingöl), Abdullah Gül (Kayseri), Hüseyin Erdal (Yozgat), Mustafa Baş (Istanbul), Mehmet Elkatmış (Nevşehir), Zeki Ergezen (Bitlis), Zeki Ünal (K. Maraş), Kemalettin Göktaş (Trabzon), Abdullatif Şener (Sıvas), Necmettin Erbakan (Konya). Ahmet Derin (Kütahya), İbrahim Halil Çelik (Şanhurfa), Salih Kapusuz (Kayseri), Şaban Albayrak (Kayseri), Musa Demirci (Sıvas), Ahmet Dökülmez (K. Maraş), Ali Oğuz (Istanbul), Bahattin Elçi (Bayburt), Ahmet Remzi Hatip (Konya), Ahmet Arıkan (Sıvas). Olağanüstü halin uzatılmasına SHP'den istifa eden bağımsız Diyarbakır milletvekilleri Leyla Zana ile Hatip Dicle de ret olu verdiler. Oylamada çekimser kalan tek miiletvekilinin ise RP Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı olduğu beiirlendi. NOTLAR Zana ile Dicle'yi güldürenler FARUK BİLDİRİCİ (Ankara)- Hatip Dicle ve Leyla Zana, dün Meclis'in en rahat insanlanydılar. SHP sıralanmn en arkasma çekilmişler, tartışmalan. kavgalan oradan izliyorlardı. MÇP'lilerin. ANAP'lı Eyüp Aşık'ın sözle- rine sinirlenip kürsüye yüriiyerek. "PKK sizin döneminizde hortladı", "HEP'e siz para verdiniz" diye bağırmalan da Zana'yı gül- dürdü. Zana ve D'cle olayın o denli dışında görüyorlardı ki kendilerini, havaya kaptırmı- yorlardı. Sonunda da "hayır" oylannı verip. kararlı tavırlannı sürdürdüler. Oysa SHP ve DYP'li milletvekilleri olduk- ça tedirgindi. Özellikle DYP grubu hemen her söze. her eleştiriye çok sert tepkiler gös- terdi. Zaten DYP'li milletvekilleri nedense Meclis'in açılmasından bu yana hemen her birleşimde hırçın bir tavır sergiliyordu. Kür- süde konuşan muhalefet milletvekillerine DYP sıralanndan laf atılması artık olağan bir görüntü haline gelmişti. Mahmut Kılınç. dün "Kürt halkı" demesi- ne karşın, DYP'liler tarafından zorla kürsü- den indirilmeyen ilk HEP kökenli SHP milletvekili ünvanını kazandı! Belki de bunda Demirel'in bir gün önce, "Güneydoğulu mıl- letvekillerine karşı sabırlı davranın" uyansı kadar, Kılınç'ın özenle seçilmiş sözcüklerden oluşan konuşması da etken oldu. Yine de, Kılınç. daha "Kürt halkı" der demez. DYP sıralanndaki alerji kendini belli etti. Başta Kürt konusunun müzmin muhalifleri Münif İslamoğlu. Coşkun Kırca, Ayvaz Gökdemir olmak üzere bazı milletvekilleri. sıralara vu- rup bağırmaya başladılar. Ama grup v öneti- cileri tarafından hemen yatıştınldılar. Oysa ayru milletvekilleri. Demirel Grup toplantı- sında ve Genel Kurul'da Kürt kimliğının tanınması gerektiğini anlatırken. çıt çıkarma- mışlardı. Kılınç. konuşmasının son bölü- münde. iki halkın eşit birlığinden ve siyasi çözümden bahsedince de de DYP'liler tepki Bu tepkiye ANAP sıralanndan da kalılanlaroldu. DYP'liler RP'den Oğuzhan Asiltürk'ün konuşmasına da çok sinirlendiler. Oysa Asil- türk, oldukça kibar bir üslupla eleştirilerini dile getiriyordu. En ilginci, DYP'liler. Asil- türk'u'n kendisine küfür edilmesi üzerine. Meclis'in düzeyinin düşürülmemesi gerektiği sözlerine de itiraz ettiler. Asiltürk'ün iktıda- nn DYP kanadını en sinirlendiren sözlen şunlardı: "'Peşıme düşün' demek kolav. Ama iktida- ra gelince öyle kolay olmuyor. Şimdi çıkıp "Yeşil kart dağıtacağız' diyorsunuz. Sonra bu kartlan dağıtmaya Kızılcahamam'dan başlı- \orsunuz. Kızılcahamam Doğu mu?" Bir milletvekili. "Sen de muska vaz" deyin- ce Asiltürk, "Sizin muskacılar Kızılcaha- mam'da yazmaya başladılar" >anıtını verdi. Ama bu yanıt da DYP'lileri susturmaya yet- medı. Asilıürk. DYP'lilerin bu tavn alışkan- lık haline getirdiklerini söylemeden edemedi. Hatta hızını alamayan DYP milletvekille- ri. olağanüstü halin uzatılması görüşmeleri sırasında. zaman zaman kendı aralannda da tartıştılar. RP -HEP ittifakınıjı tohumlan mı atdıyor? "7 yaşındaki çocuk 21 yaşına gelmiş, ola- ğan rejimin nimetlerinden yararlanamamış." 9 yıl sıkıyönetim. 5 yıl olağanüstü hal... Sıkıyönetimle ilkokula başlayan çocuk, üniversiteyi bitirecek. olağan rejimle tanış- mamış, tanıştınlmamış. 14 yıl olağanüstü bir yaşam. 7 yaşındaki çocuk örneği Başbakan Demi- rel'in. Demirel de olağanüstü hale karşı, ama 'ülke bütünlüğü' için uygulamanın 4 ay daha uzatılması için oy istiyor. Hatta karşı çıkanla- n. 'dağ taş dolaşarak halka şikâyet edecegini' açıkça ilan ediyor. 3 bini dağlarda, 7 bini sınır dışında. 10 bin PKK militanı. Demirel'e göre taban da bulan bir hareket. "3 defa MGK'da görüştük, 5-6 defa gü- venlik birimlerini dinledik. Bölgeyi gezdik. Şu anda yeni bir çözüm bulamadık" diyor Demirel. Sadece. 4 ay içinde bir çözüm bulu- nacağını vaat ediyor.. DSP liderı Ecevite göre; 4 ay içinde çözüm bulunamaz. Çünkü. hükümetler olağanüstü hal uygulamasının üzerine yatıyorlar. İpe un seriyorlar." Demirelin olağanüstü hal uygulamasın- PARLAMFNTO"DAN MEHMET TEZKAN dan vazgeçememesinin tek bir nedeni var: "mecburiyet." Saat 10.00. Genel kurulda 300'den fazla milletvekili var. Demirel kürsüde. Mesut Yıl- maz yok, Erbakan >ok. Ecevit yok, Baykal yok. Erbakan 15. Yılmaz 25 dakika sonra ge- liyor. Ecevit dahil 7 DSP milletvekili de ne görüş- melere ne de oylama>a katılıyor. Ecevit, Güneydoğu politikasını yenider gözden mi geçiriyor? DSP liderinin son açıklamalannı dikkatk izleyen siyasal çevrelerde bu değerlendirme- ler yapılıyor; Ecevit yeni bir Güneydoğu poli- tikası için hazırlanıyor. Seçim öncesi kurduğu "üçlü ittifaktdan' (MÇP-IDP ile) ağzı yanan Refah, Güneydo- ğu politikasına yeni biçim vermeye çalışan bir başka partiydi. Refah grubu adına konuşan Oğuzhan Asiltürk, olağanüstü hal uygula- masına HEP kökenlilerle birlikte karşı çıktı. Asiltürk. Başbakan Demirel'i sert bir dille eleştirerek; "Somuı bir tedbir getirmediniz. Önümüze bir şey koymadınız. Ne yapacağı- nızı bilmiyorsunuz"di>erek HEPkökenliler- den bilealkışaldı. Olağanüstü hal uygulaması iflas etmişti. Derhal kaldınlmalıydı. Bu görüşü genel ku- rulda iki grup savunuyordu, RP~ve HEP kökenliler. Meclis'te >enı bir ıttifak kurulmuştu. Se- çim öncesi işbirliğini düşünen Refah-HEPit- lifakı. Oylama sonuçlan bu ittifakı güçlendir- di. 58 ret oyundan 27'si Refah"tan, 29"u SHP'den gelmişti. İki bağımsız Hatip Dicle ve Leyla Zana da retçiler arasındaydı. Oylamaya geçilirken. Refah belki koalis- yonu birbirıne düşürmck. belki de üstü örtü- lü ittifakı açıkça ortaya çıkarmak için açık oylama istedi. Bunu fırsat bilen ANAP hükü- meti zorlamak için ad okunarak oylama ya- pılmasını önerdi. ANAP önergesinin oya sunulmasıyla ça- tırdayan grup DYP oldu. Başbakan Demirel dahil, çoğu DYP milletvekili, ad okunarak oylama yapılmasına karşı çıkarken, DYP'- nin 'Şahinler grubu' farklı bir tavır aldı. Genel kurulda sürekli yan >ana oturan Coşkun Kırca. Münif İslamoğlu. Tunç Bil- get, Ayvaz Gökdemir, Refah ve ANAP'lılar- \a birlikte önergeyi desteklediler. 'Şahinler grubu'na sürpriz bir isim de katıidı; Bedrettin Dalan. Koalisyon hükümetinin kurulduğu ilk günden beri HEP kökenlilerden duvduklan rahatsızlığı dile getiren. fırsat buldukça kendi bakanlanna bile muhalefet yapan 'Şahinler grubu', HEP kökenlilerle ortaklık yapmak is- temediklerini genel kurulda ilan ettiler. DYP sıralannda itiş kakışlar oldu. Demi- rel çok sinirlendı, ama Şahinler grubu tavınn- da sonuna kadar direndi. Kısaca 3.5 saat süren olağanüstü hal gö- rüşmelerinin siyasal platforma üç ana yansı- ması oldu: 1- RP-HEP ittifakının tohumlan atıldı. 2- SHP grubunun üç ayn grup olduğu açıkça ortaya çıktı. 3- DYP'de kendi içinde rahatsızhğını za- man zaman ortaya koyan mıllctvckillcn. muhalif bir grup olarak ilk kez açığa çıktı. Muhalefellerini parti içinden genel kurula. Demirel'in gözlerinin içınc baka baka taşıdı- lar. Başbakan Demirel: Bahar taarruzunun aslıyok CLMHURİYET (Ankara) - Başba- kan Süleyman Demirel, olağa- nüstü hal uygulamasının bölge- de olağan dönemin şartlan sağlanıncaya kadar sürdürüle- ceğini belirterek "Olağanüstü hal tedbirinden vazgeçmeye im- kân yoktur" dedi. Demirel, olağanüstü hal uygulaması- nın dışında bugüne kadar yeni bir çözüm bulamadıklannı belirterek devletin hal- kın üzerine 'topla tüfekle' gitmesmin mümkün olmadığını, 'bahar taarruzu' iddialannın "safsata" olduğunu bildirdi. Demirel. devletin zaman zaman bölge halkına yaniış muameleleri olduğunu da ifade ederek demokrasi ve insan haklan- nın tümüyle uygulanacağını kaydetti. Devlet kapılannın vatandaşa açılacağı- nı, yanlış uygulamalann olmaması için tedbir alınacağını. vatandaşın f tüm şikâ- vetlerinin özenle inceleneceğinı söyleyen Demirel, "İzmir'in Kordonu'ndaki, İs- tanbul'un Bebeki'ndeki. Antalya'nın Kemeri'ndeki vatandaşın hakkı ne ise Zap Suyu kenanndaki vatandaşın hakkı da o olacaktır. Bu sözü veriyoruz. Aksi- ne bir muamele görürseniz gelin bizim vakamıza yapışın" diye konuştu. Olağanüstü halin iyileştirileceğini ve aşamalı olarak olağan hale geçileceğini v urgulayan Demirel, sadece güvenlik de- ğil, adalet ve sosyal alanda da olağanüs- tü tedbirlergetirileceğini bildirdi ve bun- lan şöyle sıraladı: - Yeşil kart uygulaması ve işsizlik si- gortasına oradan başlanacak. - Asgan ücretten vergi ahnmamasına oradan başlanacak. - İş, ekmek ve üretim lazımdır. Sınır ti- caretine petrol dahil yeni kolaylıklar ge- tirilecek. - Bölgede 700 kadar okul halen kapalı- dır. Bu okullaraçılacak. - Ebe, doktor, sağlık personeli ihtiyaç- lan tamamlanacak. - Faili meçhul cinayetlerin faıllerinin bulunmasına devam edilecektir. - Önümüzdekı dönem köklü bir değer- lendirme yaparak hukukun üstünlüğün- den sapmadan bölgeye hizmet götürüle- cek. Demirel olağanüstü hal ile ilgili karar- nameleri kaldınnak için yeterli zaman bulamadıklannı ifade ederek bölge hal- kına "güven, şefkat, adalet ve hizmet vaat ettiklerini" söyledi. Muhalefetten yay 1mı ateşi CUMHURİYET (Ankara) - TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi parti- lerin grup sözcüleri, olağanüstü hal konusunda görüşlerini ve "oylannı" açıkladılar. SHP grubu adına söz alan Hatay Mil- letvekili Mehmet Dönen. "geçici bir süre için" olağanüstü halin uzatılmasına "evet" diyeceklerini bildirdi. Bölgedeki olavlann olağanüstü hal ileçözülemeyece- ği düşüncesiyle bugüne değin uzatılması- na hep karşı çıktıklannı belirten Dönen. bölgenin kangren haline gelen sorunlannı koalisvon hükümetinin çözebileceğini, bölge insanının olağan koşullarda yaşatı- labilmesi için hükümetin zamana ihtiyacı olduğunu ve bu zamanın hükümete veril- mesi gerektiğini söyledi. Dönen. SHP'nin bu tuuımunun neçelişkili nedetutarsız ol- duğunu söyleyince partisinden değil. ANAP'lılardan alkış aldı. ANAP grubunun görüşlerini açıklayan Antalya Milletvekili Hasan Çakır, koalis- yon ortaklan D YP ve SHP'nin muhalefet- teyken başka, iktidara geldiklerinde başka dav randıklanru savundu. Çakır, Başba- kan Süleyman Demirel'in 1989'da, terör konusunda ANAP hükümetini suçlarken bugün terör konusunun herkesin sorunu olduğunu söylediğine dikkat çekti. Çakır. SHP'nin bölgedeki olaylann ülkenin bü- tünlüğüne yönelik olduğu noktasından hareket etmeyip sosyal. kültürel ve ekono- mık nedenlerden kaynaklandığını savun- duğunu anlattı. SHP'nin ana muhalefet partisiyken olağanüstü hal uygulamasına ve ANAP hükümetinin aldığı önlemlere karşı çıktığını kaydeden Çakır, şöyle dedi: Olağanüstü halin uzatılmasına destek ve- receğız. Ancak SHP'nin. bünyesinde ba- nndırdığı HEP ile DYP'nin de aynı deste- ği. kayıtsız şartsız birbirlerine verecekleri- ni ve daima vereceklerini bu kürsüden açıklamalannı beklemek hakkımızdır. DYP'nin görüşü DYP grubu adına söz alan Grup Baş- kanvekili Bekir Sami Daçe, hükümetin halka şefkatle yaklaşma ve hukuk devleti içinde kalmaya özen gösterdiğini, halk ile devleti banştırmaya özel birönem verdiği- ni belirterek. azınlık statüsünde olanlar hariç kimsenin azınlık olmadığını söyledi. Asittürft'e tepki RP adına konuşan Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk, DYP'lilerin protesto- lan arasında yaptığı konuşmasında, hü- kümetin hiçbir çözüm önerisi getinnediği- ni, Başbakan Demirerin sadece. "Bize inanın, güvenin" dediğini söyledi. Asil- türk, "Önünüze hiçbir somut tedbir gel- miyor. Dört ay sonra da gelip yine aynı şeyleri söyleyeceksiniz" diye konuşunca. DYP'liler "Hiçbir şey anlamamışsın", "Yalancı" biçiminde laf attılar. Asiltürk de "Küfretmek insanın seviyesini göste- rir" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sizler iktidara gelmeden tedbir düşün- melivdiniz. Elbette dört ay içinde tedbir bulmak mümkün değil. Ben dörı a> içinde de çözüm getireceğinize inansam müspet oy veririm. Ama buna inanmıyoruz."