Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 MART1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR SANAT 13
CSO konserleri
§ • AA (Köln) - Cumhurbaşkanlığı
S>«nfonj Orkestrası'nın Almanya
lc onserlen devam ediyor. Konserleri
yVIman müzikseverler tarafından ilgiyle
izdenen Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrasına solist olarak pıyanist
CSülsin Ona\ eşlik ediyor. Gürer Aykal
yöinetimindekı Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası. Adnan Saygun,
Rahmaninov ve Beethoven'den yapıtlar
sunuyor. Orkestranın 9 günlük turnesi,
1 S martta son bulacak.
Kedi'nin üçûncö sayısı
• AA(Antalya)-Antalya'dayayımlanan
' K.edi" adlı şiir seçkisinin üçüncü sayısı,
şair Melih Cevdet Anday'a aynldı.
Şairin. "Yeni Bir Dünya', Sevıncin
Y^ansı', "Sevincim" adlı şıirleri bulunan
sesckide, Doğan Hızlan'm 1967'de
AJiday'ın şıir anlayışj.üzerine yazdığı bir
yazısı da yer alıyor. 'Ölü Ozanlar'
bölümünde, Ahmet Hamdi Tanpınar,
Y^aşar Nabi Nayır ve İlhami Bekir Tez'in,
'Dünya Şiiri" bölümünde ıse Cevat
Ç.apan'ın çevirisiyle Japon Ozanlar
ICobayişi Issa, Masaoka Şiki, Taniguçi
Buson ve Matsuo Başo'nun şiirlerinden
örnekler veriliyor. Şairlerin hiç
yayımlanmamış şiirlerinin yer aldığı
'Özel Bölüm'de bu ay, Hicri îzgören,
Afımet Necdet, Yaşar Bedri ve Ahmet
Ada'nm şiirlerine yer veriliyor.
Vomviller, İstanbul'öa
• Kültür Servisi - Oratorvo, oda müziği
vc film müziği dalında ünlü Avusturyalı
bcsteci Adian Vonwiller. The
Marmara da konser verecek.
Sch vvarz ve Ohne Zucker M ünih şehri
ödülü sahıbi Adrian Vonvviller'ın konser
bantlan. Vienna plaklan, Wamer Bros vı
Ariola gibı ünlü müzık kuruluşlannda
kayıtlı.
The Marmara tarafından İstanbul'a
davct edılcn Avusturyalı sanatçı Adrian
Vonv*ilcr, 20 mart cuma günü The
Marmara BaloSalonu'nda konser
\crccek.
Adrian Vonwiller"ın konser biletleri
70.000 TL olup. bilctler The Marmara
Halkla fliskiler Bölümü (151 4696'767).
Vakkorama Taksim ve Vakkorama
Suadi\e bilct satış yerlerinden temin
cdilebilecek.
Mısıp'a gezi
• Kültür Servisi - FEST Seyahat
Acentesi Mısır'a bir kültürgezisi
düzenliyor. Faruk Pekin'in
başkanlığında 29 Mart - 5 Nisan 1992
tarihleri arasında yapılacak gezide
Memfıs, Sakkara (Basamaklı Piramid,
Unas Piramidi, Idut Mezan), Assuan
(Granit Madenleri, Philae Tapınağı. Ağa
Han Mezan). Kom Ombo, Edfu,
Luksor, Karnak, Hatşepsut tapınaklan,
Krallarve Kraliçeler yadileri. Eski Mısır
(sinagog ve siliseler), Ölüler Kenti. Kale,
Mehmed Ali Camisi, Sultan Hasan
Medresesi. Gev henye Sarayı gezilip
incelenecek. Gezinin en ilginç yanı ozan
Kavafıs'in kenti İskenderiye'ye yapılacak
olanı. Bu gezide katakomplar, kale,
Montaza Bahçeleri ve müzeler görülecek.
Bilgiiçin258 2599.
Agah Özgüç'e ödül
• Kültür Servisi -Sınema vazarı Agah
Özgüç'e Türk sinemasına yaptığı
hizmetlerden ötürü İzmir Film Festivali
Altın Artemis Özel Ödülü verilecek. 8-15
Nisan 1992 günleri arasında
düzenlenecek 4. İzmır Film Festıvali'nde
verilecek ödül. Festıval Komitesi Başkanı
Prof. Oğuz Makal tarafından açıklandı.
Altın Artemis Özel Ödülü. daha önce de
Türkan Şoray, Ömer Kavur, Atıf
Yılmaz. Halit Refiğgibi oyuncu ve
yönetmenlereverilmişti. 1961 yıbndanbu
yana çeşitli gazete ve dergilerde sinema
yanlan yazar Agah Özgüç'ün 20
dolayında kitabı bulunuyor.
Olivier tiyatro ödülSeri
• AA (Loodra)- İngillerc'de.
Shakespeare'in yapıtlanna getirdiği
yorumla tanman tiyatro ve sinema
sanatçısı Laurence Olivier'nin adına
verilen ödüllerin bu yılki adaylan
açıklandı. Londra'da yapılanaçıklamaya
göre 1991 -1992 sezonunda sahnelenen
oyun ve müzikaller arasında en fazla
dalda ödüle aday gösterilen, 'Carmen
Jones' oldu. 1943 yılında Oscar
Hammerstein tarafından hazırlanan bu
mûzikai, konusunu Bizet'nin ünlü
Carmen operasmdan alıyor. Carmen
Jones, "yılın en iyi müzikali' ve kadınlann
'en iyi müzikal oyuncusu' da dahıl olmak
üzere 7 daida ödüle aday gösterilirken
Tony Kushner'in yazdığı A1DS, ABD'de
Reagan dönemi ve liberalızmin ölümünü
konu alan 'Angels in America'
(Amerika'daki Melekler) adlı oyun da
yılın en iyi aktörü veen iyi yardımcı
aktörü dallannda aday oldu. Olivier
ckiüllerine gösterilen adaylar arasında
yeiiden sahnelenen iki klasik eser, Anton
Çehov'un"VanyaDa>ı'sı\la, VVillıam
Srakespeare'ın'Yanlış!'
1
'ar Komedyası'
dUbulunuyor. Herikie^jrde'cski
y apıtlann yenidencanlandınlması"
dalında aday gosterildi. Ödüller, 26 nisan
akşamı, bütün İngıltere'de televizyondan
rıaklen yayımlanacak bir törende
saıiplerini bulacak.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı bu haftaYusuf Güler Aksöz yönetti
Uyumlu ve dengeli bir konser
EVİN
İLYASOĞLU
îstanbul Devlet Senfoni Orkest-
rası'nı bu hafta (rahatsızlık geçi-
ren Erol Erdinç yerine) Yusuf
Güler Aksöz yönetti. Topluluğun
nabzını başkemancı olarak çok
iyi bilen Aksöz, şef olarak da
uyumlu bir yaratıcılık içindeydi.
Özellikle Ravel'in 'Bolero'sunun s'ıfır
noktadan başlayıp doruklara ürmanan
kreşendosunda. dengeli bir tırmanma süre-
cini korudu. Orhan Topçuoğlu'nun solo-
su, Mustafa Süder'in saksofondaki ustalığı
ve çalgı gruplannın renklerinin seçkinliği
Bolero"yu dinleyicilere öylesine sevdirdi kj.
cumartesı sabahki konserde bir bölümü yi-
nelendi. Ünlü Rus besteci Sergei Rachma-
ninofun büyüleyid 2 Numaralı Piyano
Konçertosu'nu Ann Karamürsel'in solo-
suyla dinledik. Tekniğinde Fransız ve Rus
ekollerini birleştiren, kendine özgü coşku-
su ile piyanosuna caıı katan bir piyanisti-
miz Ann Karamürsel. Rahmaninof u tuş-
lara dokununcaya kadarki telaşı dışında,
derin bir romantızm ve şiirsellik içinde, he-
yecanını dınleyicisine aktararak, aynı coş-
kuyu paylaşürarak caldı. Konçerto sonrası
Prokofief, Liszt ve Erkin'in yapıtlanndan
oluşan "bis" parçalan bir resital gibi etkile-
yiciydi. Yusuf Güler Aksöz'ün eşlığindeki
orkestra da Rachmaninofun bir med-
cezir'i andıran fırtınah müziğıni Ann Ka-
ramürsel ile aynı solukta yorumladı.
Bu haftaki konsenn ilginç bir olayı da İs-
tanbullulann genç bir Türk bestecisini ta-
nımalan oldu: Turgay Erdener. 1957'de
doğan, halen Ankara'da yaşayan besteci-
miz, bugüne dek tiyatro ve filrn müzikleri
yazmış. Şu sıralarda bir piyano konçertosu
bitirmiş. Erdener'in sahne ile ilgili çalışma-
lannın tek amacı var: Birgün operalaryaz-
mak... Sanatçı, besteciliği "kuyumculuk"
olarak niteliyor. Yapıtlannda çok kaynak-
tan yola çıkarken. Jlhan Baran'ın ritm ve
tDSO'nuı gcçen haftaki konserinde, solist Arm Karamürsel Sergey Rahmaninofun 2. piyano konçertosunu seskndirdi.Orkest-
rayı Yusuf Güler Aköz yönetti. (Fotoğraf İbrahim Günel)
polifoni anlayışı, Saygun'un kurgusu ka-
dar Akses'in cesareti veya Şostakbviç'in
renkleri de etkin olabiliyor. "Duyarak de-
ğil, düşünerek müzik yazmak önemli. Yeni
bir esen dinledıkten sonra tek tek ezgilerin
akılda kalması yerine işin bütününün iz bı-
rakması daha etkileyıci" diyor. Bütün ça-
lışmalannın belli bireksene bağlı olduğunu
anlatırken, bu hafta ilk kez seslendirilen
"Sait Faik'ten Dört Ö>kü''sünü de şöyle
tanıtıyor: "önce öykülerin grafik olarak
örgülerinı çıkardım. Biçimsel bir program
kurdum. Solo kontrbasa, obua, baslar.
trompet. vibrafon. arp, vurma çalgılar ve
yaylı çalgılar eşlik ediyor. öykülerdeki ki-
şiler ya da olaylar yer yerçalgılarla yaşatılı-
yor." Erdener'in kontrbascı Melih Bal-
çık'a adadığı bu "Dört Öykü"yü, Melih
Balçık'ın tıtiz ve içten solosundan dinledik.
Gıriş bölümdeki "minimal" özellik, vibra-
fon ve arp gibi zarif seslerin kontrbasm yo-
ğunluğunu dengelemesı. >er ver dans adım-
larının uçanlığı, yer >er bir Stravinsky
edası ve son bölümün ritmik havası, "Bur-
gaz Adalı Sait Faik'in Anısına" olduğu ka-
dar müzipmize de yeni bir armağan.
Yeni bip »da müziği topluluğu
Her zaman en büyük yakınmalanmu-
dan bin oda müziği topluluklannın cksıklı-
ğidir. .
Zaman zaman kurulan küçük topluluk-
lar ya kendi içlenndeki anlaşmazlıklarla,
ya da mali destek bulamadıklan için yok
olup giderler. Istanbul'da böylesi topluluk-
!an kurmak için en çok çaba harcayanlar-
dan biri de Saim AkçıFdır. Bu kez "Mülki-
ye Oda Müziği Topluluğu" adı altında
genç bir orkestra kurmuş. Ömürlü olur, di-
leriz.
11 mart gecesi Cemal Reşid Rey Salo-
nu'ndaki konserlerinin ilk bölümü üç kon-
çertoya aynlmıştı. Vivaldi'nin Op. 3, II
Numaralı Konçertosu'nda kemano Özcan
Ulucan'ın güzel tonunu. abartısız bir eşlik-
te dinledik.
Obuacı Levent Çolak, Marcello'nun Do
Minör, Op. 1 Konçertosu'nu, çalgısını
kendı sesi gibi kullanarak sundu. Ve
yıllann deneyimli vi>oionselcisi Reşid Er-
zin'i Vivaldi'.ıin Mi Minör Konçertosu'yla
nicedir ilk kez dinlediğımizde bu duyarlı
sanatçımız onca zamandır nerelerdeydi so-
rusunu sordu müzikieverler.
•
ilk oyunlan 'Kaspar'
Tiyatroskop
kuruldu
Kültür Servisi - Çağdaş tiyatro sanatının
deneysel nitelikteki gösterilerini kitlelere
ulaştırma amacını taşıyan Tiyatroskop
adJı yeni bir topluluk kuruldu.
İlk gösteri olarak kim olduğu. nereden
geldiği belirsiz toplumdışı bir yaratığın
konu edildigi Peter Handke'nin "Kas-
par" adlı oyununu çalışan topluluk,
yapıü 27-28-29-30 mart 1992 tarihlerinde
İstanbul Alman Kültür Merkezi'nin Tü-
nel'deki Teutonia Salonu'nda sergileye-
cek.
M.Fehmi İmre'nin Türkçeleştirdiği
oyunda Adnan Tönel, Caner Beklim,
Eİevrim Nas, Ebru Güngör, Füsun Ko-
çoğlu ye Pmar Eryaşar rol aüyorlar. Mü-
ziklerini Asım Can Gündüz'ün hazır-
ladığı yapılta sahne tasanmı Can A>-
gölü. gıysıler ise Safıye Tuna imzalannı
taşıyor.
Oyunun yönetmeni ve başpyuncusu.
27 yaşındaki Adnan Tönel. Tiyatro çalış-
malanna fstanbul Devlet Tiyatrosu'nda
başlayan Tönel, İstanbul Şekir Tiyatrosu
oyunlannda da sahneye çıktı. Çalışma-
lannı ağırhklı olarak happenıngler, tek
kişilik göteriler yanında çeşitli topluluk-
lar için yönetmenlik olarak sürdüren sa-
natçı halen Mimar Sinan Üniversitesi
Devlet Konservatuvan Ti>atro Bölü-
mü'nde yüksek lisans eğitimini sürdürü-
yor. 1989'da,PatrickSüskind'in"Kontra-
bas" adlı tek kişilik oyununu sahneleyen
Tönel'in diğer çalışmalan arasında Grup
Sky ile rock konseri, Burak Mikail
Uçar'ın "Ben Neyim?" ve Gunther
Grass'ın "On Dakka Sonra Buffalo"
adh oyunlanrun yönetmenliği, "Haykı-
rma" İconulu happening, Feshane'de Öz-
gür Kemertaş ile "Dokuma Makinesi"
adb happening, Beyoğlu Vakko'da ve
Ulubatlı yeraltı istasyonunda Karga ile
gerçekleştirilen"FilmÇekimi"ve"Etkile-
şim" konulu happeningJer, A. Meriç Ka-
yakoğlu ile "Basamak" adlı kısa melrajh
film, "kumpanya" oyuncusu olarak Ke-
rem Kurdoğlu'nun yazdığı "Fayton So-
ruşturması"nda deneysel tiyatro yer alı-
yor.
Adnan Tönel "Tiyatroskop"un
amacını şöyle özetliyor: "Tiyatro dilinin
sınırlı olanaklan içinde kısıtlı kalan bazı
tiyatrolar olmak istemiyoruz.
Azeri ressam Tahir Salakhov'un sergisi Ramko Sanat Merkezi'nde bugün açılıyor
'Sanatın ticarileşmesi en önemli tehlike'Kühür Servisi - Tahir Salakhov'un
resimlerinden oluşan sergi, 15 ni-
san gününe dek Ramko Sanat
Merkezi'nde sürüyor. Çok sık
sergi açmayan sanatçı. açıklık
politikalannın sanata her zaman
yararlı olduğunu düşünüyor. 19
yıl boyunca Görsel Sanatçılar
Birliği'nin yöneticiliğini yapan
Salakhov, bu dönem boyunca ge-
rek Rusya'da, gerekse cumhuri-
yetlerde plastik sanatlann gelişi-
mi için neler yapabildiğini şöyle
aktardı:
Bürokrasinin en yüksek kademelerine
çıktıktan sonra oldukça özgür kararlar
alabildik. yurtdışıyla ılişkilerde değil, ama
yurtiçinde çağdaş sanatın gelişimi için sa-
natçılara destek verdik. Şu anda Batı dün-
yasında tanınan ve Nahıt Kabakçı'nın da
Türkiye'yı ıthal ettıği Tat\ana Nazarenko,
Natalya Nesterova, Lev Tabenkin, Boris
Milyukov. ünlü bir sahne dekoratörü olan
Messerer, kişiliklerini hep bizim dönemi-
mizde buldular. Çünkü kişisel ve özgün
olana. renkhliğe ve farklı üsluplann geliş-
mesine önem verdik hep.
- Sizin sanata atılmanız Stalin'in sonuna
dek düşer. Stalin döneminin sanata etkisi
ve ondan sonra olan değişimler neler oldu
sizce?
- Stalin dönemi tek tip ve çok rahat olan
toplumcu gerçekçi üslubun zorlandığı, iyi
Tahir Salakhov'un yapıtlanndan oluşan sergi Ramko Sanat Merkezi'nde bugünden itibaren izlenebilir.
görüldüğü ve desteklendiği bir dönemdi.
Bu üslup gerçekçi adını taşımakla birlikte
gerçekleri örtüyor, çalışmanın kutsandığı
toz pembe her şeyin yolunda olduğu gü-
venli. güçlü imgeler sunuyordu. Oysa ger-
çek öyle değildi. Bız 1960 İcuşağı olarak ad-
lanan ve y?ni bir üslup geliştiren bir kuşak
olduk. Bizım tarzımızın adına Stalin döne-
minin "hoşiuklannı' vansıtmadığı için 'sert
üslup' denildi. Sert çünkü gerçekliğın sert,
acımasız vanlannı göstermekıen kaçın-
madık, halkın yaşamını olduğu gibi işle-
dik.
- Sizllen sonrakilerin benimsedikleri üs-
luplar neler oldu? Batı'daki akımlardan et-
kıîenildi mi?
- Batı'daki akımlar şüphesiz bizde de
biliniyordu. Az sayıda da olsa meraklılan
için bazı modern sanat kitaplan basıldı,
birçok sanatçı da bunlan \ urtdışından ge-
tinebıldi, ancak bunlann sanatımızı etki-
lediğini söyleyemeyız. Modern sanatın
öncüleri bizim ülkemızden çıkmışü. Male-
\itch. Rodchenko. Kandınskv. Chagall yıl-
larca müzelerin bodrumlannda gizli tuiul-
muş olsa da toplum bilincı bunlan alttan
alta yaşattı. Bugünkü sanatçılarda şüphe-
siz onlann etkileri vardır. Ancak günümüz
sanatçılan bize göre daha duygusal çizgiler
laşırlar. Gene de ülkemızın modern sanatın-
da eok renklıhğin farklı tarzlann varlığından
söz edebiliriz.
- Kendi sanatınıa nasıl tanımlavabilirsi-
Iznıit festivale
hazırlanıyor
Kültür Servisi - Körfez
Belediyesi tarafından her yıl
düzenlenen ve bu yıl 21'incisi
gerçekleştirilecek olan "Altın
Kiraz Kültür ve Sanat
Festivali"nin haarlık
çalışmalan başladı.
Bu yıl 22 haziran-12 temmuz 1992 ta-
rihleri arasında yapılacak olan fesüval,
konuk sanatçı ve ekiplerin katılımıyla
Kocaeli Sanayi Fuan süresince İzmit,
Kandıra, Değirmendere, Karamürsel.
Gebze ve Kartal'da gösteri ve dinletilerle
gerçekleşecek. Festival süresince tüm et-
kinlikler halka açık ve ücretsiz olarak
Turan Güneş Kültür Merkezi'nde, Tü-
tünçiftlik Amfısi'nde ve Yanmca Türk
Kahvesi Kasn'nda yapılacak.
21. Altın Kiraz Kültür ve Sanat Festi-
vali kapsamında bu yıl ilk kez düzenlene-
cek olan "Altın Kiraz Beste ve İcra Yanş-
ması". çcşıtlı sövle^ılcr. panellcr. müzik
dınletıleri. şiır. uyatro, sinema günleri. şiır-
öykü vanşmalan da gerçekleşecek.
Uluslararası boyulta düzenlenen fes-
tivale katılması kesmleşen ülke ve toplu-
luklar ise şunlar: Polonya'dan devlet sa-
natçılan, pop-caz topluluklan. ulusal
folklor ve vokal topluluğu, İspanya'dan
ulusal halk danslan ve "okal lopluluk-
ları. Kazakistan folklor topluluğu, İsraıl
halk danslan ve şarkılan topluluğu
C U M H U R İ Y E T K I T A P K U L U B U N D E N
'TAKSİTLE SİNEMA KİTAPLARI
Kıtaplıgınızdakı eksık sinema kıtapıar.nt
tamamianıaK icıc ıste
D i l e y e n h e r k e s e
Cumhurıyet Kıtap Kulubu uye!e'< ır
u
o2O pesın 5 taksıt,
Uye olmayanlar ıcm
%25 pesın 5 taksıt
Asgari siparis miktart 200 000 TL
TlKSİTLbkİTAPİSTEMEFORUl
Tkksitle sinema kitaplanndan yararlanmak istiyorura.
Aynntılı bilgi istiyorum.
L'veNo
Adı Soyadı:
Adresj:
Şehir:
Imza.
' (üyelerıçın)
Tel:
C ımıhurnvi KıiapKulühü. htıklaJCtu/. Zomhtık Sk 4
Be\ı>ğlu İstanbulTvL 252SH81-H2
Pmlut,ckıno 666322
İLAN
AKŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ
İZALEİ ŞUYUU SATIŞ MEMURLUGU'NDAN
DOSYA NO: 1992/4
Davacı S.S. küçuk esnaf ve sanatârlar 2. sanayi siıesı yap, koope-
ratifi başkanlığ] vekili Av. Şukru Topraklı tarafından davaJılar Perabe,
Yaşar ve Zeynep aieyhlerine açtığı ortakhğın giderilmesi davasının
yapılan yargılaraası sonunda, dava konusu Akşehir Seyran Mahal-
lesi Köprücek mevkiinde tapunun pafta 57, ada 345, parsel 15 dava-
a ve davaJıtar arlanna paylı olarak bulunan 2518 M' miktarındaki
taşınmazın sulh hukuk mahkemeMnın 2.10.1991 gun 1991 '277-VOc
esas ve karar sayılı ilamı ile satışı suretiyle orıakhğın gıderılmeüine
karar \erilnıiş olup yerinde düzenlenen 6.3.1992 gün 992/4 sayıl: ga\Tİ-
rnenkul kıymet lakdir tutanağına göre salışa konu ta>ınma/ın lam.ı-
mı değeri 30.000.000 TL muhammen bedelli bulunmakla davalıldi •
kıymet takdiri tebliği yerine geçerli olmak uzere ılanen [ehlığ oliiiu.ı
Basın: 46393
niz?
- "'Sert üslup" içindeyim hâlâ. Zorlama
yüceltmelere hep karşı oldum. Kontur çiz-
gisini kalın hatlı ve oldukça belirgın tuttu-
ğum resimlerimde az renk ve az öğeyle gö-
rüntünün ve yaşamın kendisinin özünü
yansıtmaya çalışınm. Kimilerinin geomet-
rik hatlar gördüğü resimlerimde leke de-
ğerini gözeterek kütlevi nesnelerin kom-
pozisyonunda açık-koyu zıtlığına özen
gösterir, konunun psikolojisini yakalamak
isterim. Örneğin sergide göreceğiniz Scsta-
koviç'in portresinde figürde belirgin bir
gerginlik. arka planda karlı bir kayın or-
manı var. Tüm bunlarla bu büyük besteci-
nin yaşamı boyunca çektiğı eziyetleri ve
ideolojik baskılan yansıtmak istedim.
Sanınm resmin stresli havası bunu yansı-
tabiliyor. İşçilerin yaşamını gerçeklikle
yansıtabilmenin bir nedeni de çocukluğu-
mun Bakü'de onlann ortamında geçme-
sinden. işçi evreni tüm benliğimi kapla-
mıştır. Aynca beni gergin, bürokratik zo-
runluluklardan koparan. rahatlatan doğa
var. Sergide göreceğiniz nü'ler ve doğa gö-
rünümleri böyle rahatlama anlanmın bir
ürünü.
- Çok sık sergi açmadığmızı biliyoruz?
Ancak son yıllarda bütün dünyadan sergi
davetleri alıyorsunuz. nereleregittiniz?
- Çok sık sergi açmamanın nedeni yük-
sek düzeydeki görevimi istismar ediyor gibi
bir imaj vermek istemememden. Ancak
müzelerimiz her zaman yapıtlanmı olabi-
lecek en yüksek fıyattan satın almışlardır.
Perestroyka ve cumhurıyetlenn ayrılması ile
'birlik' muğlak bir hale girince benim jöne-
ticiliğim de bir süre askıda kalmış oldu. Bu
fırsattan istifadeederek yurtdışı davetlerini
kabul eîmeye başladım ve Japonya. Çe-
koslovakya, ABD. İspanya ve son olarak
Meksika'da kişisel sergiler açtım, Robert
Rauchenberg gibi çağdaş sanatın ünlü
isimleriyle sıcak dostluklar kurdum. Sergi-
de göreceksiniz onun bir portresini bile
yaptım.
- Evet, gerçekten de serginizde İtalya.
Paris. New York, İspanya'nın birçok şeh-
rinden görünümler var. Peki "Sanatçılar
Birliğf'nin durumu cumhuriyetlerin aynl-
masından sonra ne olacak?
Ocak ayında bu durumu tartışmak için
bir kongre topladık. Örneğin "birliğin"
mal v arhklan ne olacak, kime kalacak? Bu
henüz belirsiz. Kongreden de bir sonuç ala-
madık ve nisan ayında tekrar yeni bir ku-
rultaya gitme karan aldık. bakalım ne ola-
cak?
- Peki glastnostun sanata yaran ne oldu?
Açıklık politikalannın sanata her zaman
yararlı olduğu şüphesizdir, özgürlük, eşit
sanat bana göre. Glasnost ile müzelerin
gizli köşeleri açıldı ve yukanda sözünü et-
tiğim büyük sanatçılann yapıtlan ortaya
gktı. Bunlar defalarca sergilenebildiler.
Yurtdışından Robert Rauchenberg. Fran-
cis Bacon. Gunther Juker. Morandi. Kou-
nelis, Rosenquist ve 12 en avangard Batılı
sanatçıyı içeren Lenz Schonberg koleksi-
>onu sergılendi ve çok ilgi gördü. fİk ap?-
da ;ıklım;ı eelenler bunlar ama pek çok
yabancı sanatçı ülkcmizde sergiler açabilı-
yor artık. Biz de Ramko ile >aptığımız gibi
anlaşmalarla çağdaş sanatçılanmızın
yurtdışında scrgilenmesini ve satılnıasını
sağlıyoruz. İtal>an. İsviçreli. Japon. Al-
man ve daha birçok Batılı koleksiyoner ve
müze sanatçılanmızın yapıtlannı almak
için gii\ret ıçindelcr. Bu. sanatçılarımızın
pnm v.ıpmusına nedcn olu>or. Sanatın ti-
canleşmcsı bana göre sanatımızın önünde
duran cn önemli tehlike.