Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-I3MART1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
JUIAP 'Abone'den
nrazgeçti
«CUMHLRİYET (Ankara) - ANAP,
propaganda şarkısı olarak kullanmayı
cdüşündüğü Yonca Evcimik'in "Abone"
^arkısından vazgeçti. ANAP Gene!
Saymanı Şadan Tuzcu. şarkı nın bazı
Vanlış anlamalara yol açabi Icceğini
fc>elirterek, bu nedenle vazgeçnldiğini
s~ö\ledi. Bütçenin tümü üzerindekı
g^örüşmeler sırasında D YP GJrup
Saşkanvekili Güneş Müftüoğlu,
ANAP'ın 20 Ekim secimlerirade "Haydi
E«akalım" şarkısmı kullandığnnı
r>clirterek, şimdi de"Abone" şarkısını
u;yarlamaya çahştıklannı sâylemişti.
Vlüftüoğlu, "Herhalde aboneyiz abone.
ik: tıdara abone, muhalefete abone,
diyecekler" biçiminde konuşarak,
AvNAP'ın muhalefete mahkum olduğunu
kaydetmişti. AN\P'ın "Abone"den
vazgeçmesinde DYP'li Müftüoğlu'nun
b u konuşmasuunetkili olduğıı bildirildi.
ANAP'lıbaşkan
iVA (Şarkikaraağaç) - Fsparta''nın
Şarkikaraağaç ilçesinin AN AP'lı
Belediye Başkanı Mevlüt Ozdemir,
hakkındaaçılanbirsoruşturma
nedeniyle. İçişleri BakanlığYrıca geçici
olarak görevden alındı. Belediye
çahşmalan ile ilgili idare mahkemesinin
aldığı yürûtmeyi durdurma kararlannı
uygulamaya koymadığı gerekçesiyle
hakkında içişleri Bakanlığı'nca
soruşturma açılan Özdemir. geçici olarak
görevden alındı.
Köylöye işkence
• CUMHURİYET (Malatya) - Cesedi,
Akçadağ ilçesinin Develi köyü
yakınlannda kurşunlanmış olarak
bulunan Kemal Kaplan'ın öldürülmesi
soruşurulurken jandarmarun çevre
köylerde yaşayan yurttaşlara kötü
davrandığı ve gözaltına alınan 40 kişiye
işkencedebulunulduğu yolundaki
iddialar, SHPmilletvekilleri tarafından
araştınldı. Milletvekillerinin durumu bir
raporla İçişleri Bakanı Ismet Sezgin'e
aklaracaklan bildirildi. SHP Malatya
Milletvekili Mustafa Yılmaz ve Amasya
Milletvekili HadarOymak,jandarmarun
topladığı insanlara dayak attığı ve küfûr
ettiği savlanan Kürecik ve öteki çevre
köylerine giderek iddialann doğru olup
olmadığını sordu.
Çölaşan'a yeni dava
• AA (Ankara) - ANAP'lı 60 milletvekili,
ocak ve şubat aylannda yazdığı 5 ayn
köşe yazısında "haber verme sınırlannı
aşarak kişilik haklanna hakaret ettiği"
gerekçesiyle Hürriyet gazetesi yazan
Emin Çölaşan hakkında 5'ermilyon
liralık tazminat davası açtılar. Eski
ANAP Ankara ll başkanlanndan
Avukat Erden Ansoy tarafından Nöbetçi
AsliyeHukuk Mahkemesi'neayn ayn
verilen dava dilekçelerinde Çölaşan'ın
geçen şubat ayında yazdığı "Güler"
başlıklı önyazısında "En büyüğünden en
küçüğüne kadar hepsi bu soygundan pay
aldılar" nitelemesiyle tüm ANAP'hlan
itham ettiği ve kişiük haklanna saldında
bulunduğu öne sürüldü.
Sosyalist
Enternasyonal
• AA (Madrid) - Sosyalist Enternasyonal
Parti Başkanlan Toplanusı bugün
Ispanya'nın başkenü Madrid'de
başhyor. SHPGenel Başkanı, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcıs Erdal
lnönü, toplanüya katılmak üzere dün
akşam ûzeri uçakla Paris'ten Ispanya'nın
başkenü Madrid'egeçti. Ana temasını
"Değişen dünyada demokratik
sosyalizmin" oluşturduğu Sosyalist
Enternasyonal Parti Başkanlan
Toplantısında eski Sovyet
cunihuriyetlerindeki durum ve Ortadoğu
banş süreci gibi konulann da tartışılacağı
öğrenildi. Türkiye'yi yakından
ilgilendiren her iki konu hakkında SHP
Genel Başkanı Erdal İnönünün Madrid
toplantısı sırasında görüşlerini
açıklayacağı belirtikli. İnönü, Madrid'de
aynca çok sayıda parti lideriyle de ikili
görüşmeleryapacak. Bunlar arasmda
Yunanistan Sosyalist Parti Başkanı
Andreas Papandreu ile İspanya
Başbakanı ve Sosyalist Parti Başkanı
Feüpe Gonzalez'in de bulunduğu
bildirildi.
Azerbaycan'a yardım
AA (Ankara) - Enerjı \ e Tabıı Kaynaklar
Bakanı Ersin Faralyalı, Türkiye'nin
Azerbaycan'a enerji üretimine yönelik
toplam 105 megavatlık 7 adet gaz türbini
vereceğini bildirdi. Ankara'ya gelen
Azerbaycan Enerji Bakanı Müslim
İmanov, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Ersin Faralyalı'yı makamında
ziyaretederek birsüregörüştü. Faralyalı,
Azerbaycan'ın Iğdır'dan Nahçıvan'a80
kilometrelik bir enerji nakil hattı
çekeceğini, bu hat sayesinde Nahçıvan'ın
tamamına Türkiye'nin elektrik
vermesinin sağlanacağını bildirdi.
12 Eylül yasaları
• ANKA (Ankara) - Anayasa
Mahkemesi, 12 Eylül 1980'denseçimle
gelecek ilk meclisin başkanlık divanı
oluşuncaya dek geçen sürede çıkanlan
yasal düzenlemeler için anayasaya
aykınlık iddiasında bulunulamayacağını
bildirdi. Anayasa Mahkemesi Toplu lş
Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'ndaki
birmaddeniniptalini isteyen Izmir l'inci
İş Mahkemesi'nin başvurusunu reddetti.
Resmi Gazete'de yayunlanan ve Anayasa
Mahkemesi'nin oy cokluğu ile aldığı
kararda " Anayasanın geçici 15. maddesi,
12 Eylül 1980'den ilk genel seçimler
sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet
Mcclisi'nin Başkanlık Divanı
oltışturuluncaya kadar geçecek süre
içinde yasama ve yürütme yetkilerini
Türk milleti adına kullanan Milli
Gûvenlik Konseyi'nin çıkardığı yasalann
aruyasaya aykınlığı savında
bırunulamayacağını öngörmektedir"
deaildi.
Bölgeyi birlikte gezen DYP'li ve HEP kökenli SHP milletvekilleri, olağanüstü hale birlikte çözüm anyorlar
GüııeydoğııiçingecikmişdiyalogGÜNSEÜ ÖNAL (Ankara) - DYP ve HEP kökenli SHP milletvekilleri
arasında Meclis'teki "yemin krizi" nedeniyle kopan diyalog, iki parti
milletvekillerinin Güneydoğu'ya yaptıklan gezinin ardından yeni-
den başladı. Güneydoğu'da uygulanan olağanüstü halin yerine "yeni
rnodel" aramak için altı bakandan oluşan Alt Komisyon henüz hiç-
bir çalışma yapmadığı halde bölgeden dönen DYP ve HEP kökenli
SHP milletvekilleri bölge halkını rahatlatacak bir önlemler paketi
hazırlamak için harekete geçtiler.
DYP'li Dedelek, SHP milletvekilleri ileBölgeyi birlikte gezen milletvekilleri,
başlattıkları diyaloğu şimdilik parti yöne-
timlerinden bağımsız olarak kulislerde sür-
dürüyorlar. İki grubun öncülüğünü DYP
kanadından Eskişehir milletvekilleri Yaşar
Dedelek ile Fevzi Yalçın, SHP kanadından
Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu ile
HEP kökenli Siirt Milletvekili Zübeyir Ay-
dar yapıyor. İki parti milletvekilleri ara-
sındaki diyaloğun ilk somut adımı Keri-
moğlu'nun, olağanüstü hal uygulamasırun
yumuşatılması ve kapsamının daraJtılma-
sı yönünde bir dizi öneri getirmesi oldu.
Kerimoğlu, Aydar, Yalçın ve Dedelek, ön-
ceki gece bütçe görüşmeleri sırasında ku-
liste bir araya gelerek Kerimoğlu'nun öne-
rilerini görüştüler.
Güneydoğu'da başlayan ve Meclis kulisin-
de süren diyalog ile ilgili bilgi verirken böl-
geye ilk kez gittiğini ve gördüklerinden çok
etkilendiğini bildirdi. Dedelek, SHP mil-
letvekilleriyle hazırlayacaklan öneri pake-
tinin, olağanüstü halin dört ay daha uza-
tılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan-
nın görüşükceği 17 marta yetisemeyeceğini
kaydetti. Dedelek, altı bakandan oluşan
Alt Komisyon'dan daha ciddi bir çalışma
yaptıklannı belirterek "Çünkü olaylan ye-
rinde gördük" dedi.
HEP kökenli milletvekilleri ile "yemin
krizi" nedeniyle bugüne değin ayn düştük-
lerini belirten Dedelek, sorunların konu-
şularak çözümleneceğine inandıklannı ve
bu Meclis'in Güneydoğu sorununu çözen
bir Meclis olmasını arzu ettiklerini söyle-
di. Dedelek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Keşke bölgeye daha önce gelebilseymi-
şim. Milletvekilleri bölgeyi daha önce ge-
zip görselerdi, geçmiş dönemlerde daha iyi
önlemler aldırabilirlerdi. Birtakım olaylar
son noktaya gelmiş. Ama hâlâ uzlaşılacak
bir noktadayız. Bölge halkını rahatlatacak
önlemleri getirmemiz lazım."
Nevruz'un yalnızca Güneydoğu'da de-
ğil, Orta Asya'daki diğer Türkler tarafın-
dan da kutlandığına dikkat çeken Dede-
lek, "Nevruz Bayramı'nın gelenekler çer-
çevesinde kutlanması temennimizdir. Nev-
ruz'un birtakım güçlerin, halkı devlete kar-
şı yönlendirecekleri bir konu olmasından
korkuyoruz. Sayın Cumhurbaskam'nın,
'bahar taarruzu fikri'nin, bölge halkını te-
yakkuz durumuna getirdiğini gördük" de-
di. HEP kökenli milletvekilleri ile diyalo-
ğun bugün iyi bir düzeyde olduğunu bil-
diren Dedelek, zarann neresinden dönü-
lürse bunun kâr olacağını savundu.
Kerimoğlu'nun, olağanüstü hal uygula-
masına ilişkin önerilerini henüz değerlen-
dirdiklerini belirten Dedelek, bölgede yap-
ükian görüşmelerde öne çıkan en önemli
isteğin "ateşkes" olduğunu vurgulayarak
şunlan söyledi:
Çözüm HEP kökenliler
"Ateşkes, devletler arasında imzalanır.
TC devleti PKK ile, Ankara Bekaa ile bir
masaya asla oturamaz. Bu istekler, uzla-
şılmaz birtakım isteklerdir. Bizim bölge-
de gördüğümüz, HEP kökenli milletveki-
li arkadaşlanmızın da 'bir iş yapamıyorlar'
gibi görülmesidir. Öyle bir hava getiriyor-
lar ki 'Bölgeden seçilen milletvekilleri işe
yaramıyorlar, bundan sonraki uzlaşma ye-
ri Bekaa'dır.' Böylece milletvekillerini de
büvuk bir baskı altına almaya, sorunun
Meclis'te çözüleceğinden ümitlerini kestir-
meye çalışıyorlar. Oysa sorunun çözüm-
lenmesinin yolu, bu bölgeden gelen millet-
vekili arkadaşlaıımızdan geçmektedir. En
güzel çözüm de HEP kökenli arkadaşlar-
dır.
Dedelek, SHP milletvekilleri ile diyalos-
lannı sürdüreceklerini, ancak 17 martta
yapılacak oylama sırasında olağanüstü ha-
lin dört ay daha uzatılması için oy vere-
ceklerini kaydetti.
SHP'Ii Zübeyir Aydar ise SHP grup yö-
netimine, Güneydoğu'da inceleme yapan
22 milletvekilinin, bu konuda sürekli ça-
lışacak bir komisyon olmasını önereceği-
ni bildirdi. Bölgeyi ve sorunlarını bilme-
yen milletvekillerinin bölgede yaptıklan
gözlemlerin, bu sorunun çözümlenmesi
açısından çok önemli olduğunu vurgula-
yan Aydar, bölgeyi gezen DYP milletve-
killerinin sorunun ciddiyetini anladıkları-
nı ve çözümlenmesi için samimi bir gay-
ret içine girdiklerini anlattı. DYP millet-
vekilleri ile başlatılan diyalogda henüz net-
leşmiş bir adım obnadığını bildiren Aydar
şunlan söyledi:
" Milletvekilleri olarak bu sorunu biz-
ler çözeceğiz. Böigeyi gezerken DYP'li ar-
kadaşlanmız da gördüler. Pou's de jandar-
ma da 'Bizi bu halden kurtarın. Ankara
bu işi çözsün artık' diyorlar. Kürt mesele-
sinde sürekli çalışıp çözüm arayacak bir
komisyona, diğer partilerin de temsilci ver-
mesi gerek. Burası zemindir, kullanmamız
lazım. Çünkü herkesin bölgeye giden ço-
cuğu tehlikede. Herkesin cebinden, bütçe-
den, bu meselenin halli için para çıkıyor."
HEP'in Güneydoğu gezisinden notlar: Nusaybin'de 'savaş mahallesi'
Affedersiniz bombamız patlamamış daFARUK BtLDÎRtCİ (Nusaybin-Cizre-
Batman) - Nusaybin'in Abdülkadir Paşa
mahallesinin adı, halk arasında artık, "sa-
vaş mahallesi" olarak anılıyor. Çünkü bu
mahallede yaşayanlar hemen her gece sı-
lah sesleriyle uyaruyor.
Savaş mahallesi kentin en yoksul bölü-
mü. Tek katlı, briketten yapılı evler.
Küçük avlular yine briket duvarlarla çev-
rili. Bahçelerinde, derme çatma tuvaletler
gözcçarpıyor. Sokaklar çamur deryası...
Mahalle halkı hala 2 Mart gecesi yaşa-
nanlann etkisinde. Gazetecileri ve HEP
yöneücilerini yine tek katlı bir evin önüne
götürüyorlar. Reşit Adıyaka'nın evinin
bahçe duvan yıkık. Evin tek penceresinin
camlan yok ve san perdc kurşun deliklc-
riyle kaplı. Evin içinde hemen hiç eşya kal-
mamış ve duvarlar delik deşik. Halen
gözaltında olan Adıyaka'nın bir yakını
anlatıyor:
"Polisler panzerle mahallede dolaşırken
biraz ilerde PKK'cılar roket atmışlar
Bundan sonra panzer her tarafı taramaya
başlamış. Buraya da bahçe duvannı yıka-
rak girmişler veevi ateşe tutmuşlar. O sıra-
da evde çoluk çocuk sekiz kişi varmış ve
hepsi pencerenin altına yatarak Mntul-
muşlar. Sabaha kadar evden çıkamenu:}-
lar korkudan. Sabah 7.30'da polisler gelip
evdekileri gözaltına almış."
O gün mahallede kırk kişinin gözaluna
alındTğı söyleniyor. Olaylar sırasında gö-
zaltına alındıktan sonra bırakıldığı söyle-
nen 13-14 yaşlanndaki bir kız çocuğu ile
konuşuyoruz:
"Polisler o gece bizim evi de taradılar.
Sonra iki el bombası attılar. Birinci bom-
ba ahınn bulunduğu yerde patladı. Hay-
van da yaralandı. Ikinci bomba da bahçe-
ye düştü. Patlamadı. Polis biraz sonra
gelip bombayı geri aldı. Bizleri de götür-
dü."
Selahatün Er'in evi de mermilerden de-
lik deşik olmuş. Ağır silahlardan çıkan
mermiler briket duvarlan delip öbür tarafı
geçmiş. Evsahıbi önümüzdeki günlerdeyi-
ne olay çıkmasından, benzer şeylerin başı-
na gelmesinden o kadar kuşkulu ki, evin
camsız pencerelerini briketlerle kapatmış.
Mermilerden birinin 20 günlük bebeğin
beşiğine isabet etüğini söyleyip. kanıt ola-
rak delik yastığı gösteriyorlar.
Mahallenin küçük camisinin fahri ima-
mı 74 yaşındaki Molla Mahmut, fotoğraf-
lan çe'kilirken ağlıyor. Gözlerinden yaşlar
damlarken. minareye de mermi isabet et-
mesinden yakmıyor. Belli ki olayı anlatır-
ken büyük aa duyuyor. Bu sırada gözal-
ündaki mahalle bakkalı Ali Saikım"ın 8
yaşındaki Gülten yanımıza geliyor. Bir
mahalleli, "Bu kızın babası ve abisi gözal-
tında. Babasını "Dükkanı niye açtın?" diye
gözaltına aldılar" dıyor. Sonra ekliyor.
"Zaten şehrin neresinde bir silah patlarsa
polis hemen buraya geliyor. Biz bir silah
Org. Güreş Güneydoğu'da nezaket ziyaretinde
CUMHURÎYET (Diyarbakır) -Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Doğan Güreş, Güneydoğu gezisinin amaanın göreve yeni
başlayan valilere nezaket ziyaretinde bulunmak olduğunu söyle-
di..
İki gündür Güneydoğu'da incelemelerde bulunan Org. Güreş,
dün beraberinde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami
Taştan, Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Orgeneral Halit
Burhan, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yavuz, 7. Kplordu
Komutanı Korgeneral Akay Şakman ve 2. Taktik Hava Üs Ko-
mutanı Koreeneral Şadi Ergüvenç olduğu halde Olağanüsütü
Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'ı makamında ziyaret etti.
Burada gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Org. Güreş "Gezi-
min iki maksadı var. Birincısi, her sene hava kuvvetlerinde planlı
çalışmalar olmakta. Bunun asayişle bir ilgisi yok. Buna iştirak
edeceğim. İkincisi, yeni atanmış olan valileri ziyaret edeceğim"
dedi.
Bölge Valiligi'nde Org. Güreş ve beraberindeki heyete asayiş
birifingi verildi. Daha sonra Diyarbakır Valisi İbrahim Şahın ile
görüşen Org. Güreş ve beraberindeki kuvvet komutanlan An-
kara'ya döndüler. (Fotoğraf: AA)
sesi duyunca başımıza gelecekleri anlıyo-
nız."
Cizre'de de aynı hava egemen. Kentte
zırhh araçlann hareketliliği dikkati çeki-
yor. "Neden?" diye sordugunuzda, vatan-
daşlar hemen "Nevruz için hazırlık yapı-
yorlar" karşılığını veriyor. 21 Mart'ta
birşeyler olacağı korkusu o kadar yaygın
ki, kente hakim tepelerde tanklar için
mevzi hazırlandığı söylentileri dilden dile
dolaşıyor. Bu söylentilere karşın, Nevruz'-
un kutlanması konusunda bir kararlılık
göze çarpıyor. Üstelik yörenin çoğu tara-
fında olduğu gibi, burada da PKK bay-
raklan eşliğinde kutlama söz konusu.
Cizre, Nevruz kutlamalan konusunda
tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Gazete-
ciler bile Cizre'nin tek otelinde şimdiden
rezervasyon yaptırmaya başlamış...
HEP yöneticileri ve gazetecıler, Cengiz
Altun'un evini ziyaret ediyor.
HEP Genel Sekreter Yardıması Ceb-
bar Leygara, baba Altun'u "O Kürdis-
tan'ın şehidi" diye teselli ediyor.
Daha sonra bir sendika lokalinde dü-
zenlenen toplanüda konuşan Sıddık Tan,
Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'dan yakı-
nıyor:
""Benim arabama bomba koydular. Ya-
ralı olarak kurtuldum. Sonra da oğlum
gözaltına alındı. Ayaklanndan altı kur-
şunla yaralandığı için üç aydır Diyarba-
kır'da siyasi tutuklu yaralılann tutulduğu
yerde sırtüstü yaüyor. Orası ahır gibi. so-
ba bile yok. Sağlık Bakaru Diyarbakır'a
gelmiş. Gittim, güçlükle konuştum. Ama
gidip oraya bakması için ikna edemedim.
Demokrasi sözü Basbakan'ın ağzından
düşmüyor. Ama bakanlar böyle dav ranı-
yor. Derdimizi kime söyleyeceğiz?"
Bir genç söz alıp, "Bugün Kürt halkının
gerçek temsilcisi bellidir. Ulaşılması ko-
laydır. Oturup görüşülmesi gerekir" di-
yor. Başka bir genç. "Biz Türk halkından
umudumuzu kesmedik. Türk halkına ihü-
yacunız vardor" görüşünü savunuyor.
Başka biri çıkıp, "PKK'nın başlattığı ha-
reket yeni bir Kürt kimliği yaratmıştu-.
Bugün Kürtler varlık yokluk mücadelesi
veriyor" biçiminde konuşuyor.
Ertesi gün, gezi sonunda basın toplantı-
sı düzenieyen HEP Genel Sekreteri Ah-
met Karataş, Batman'da basmla konuşan
gençlerden birinin gözaltına alındığını
söylüyor. Gözaltılann, ölümlerin arkası
gelmiyor...
Bilkent'te, Türk-Kürt Kardeşliği' panelinde tartışma
Kürdistan'ı savunanlar protesto edildi
CUMHURİYET (Ankara) - Bilkent
Üniversitesi'nde HEP Genel Başkanı Fe-
ridun Yazar. Musa Anter ve Yalçın
Küçük" ün konuştuğu "Türk-Kürt Halk-
lannın Kardeşliği" konulu panelde "yuh'-
'lamalara ve tartaklamalara kadar varan
sert tartışmalar yaşandı.
Bilkent'te Hür Düşünce Haftası çerçe-
vesinde düzenlenen etkinlikler, üniversite-
de ilk kez sağ görüşlü öğrenciler ile çoğun-
luğu Kürt kökenli sol görüşlü öğrenciler
arasında gerginlik yaşanmasına yolaçtı.
Cniversite Rektörü Prof. Dr.Mithat
Çoruh'un da izlediği "Türk ve Kürt Halk-
lannın Kardeşliği" konulu panel sakin bir
havada başladı. Dinleyicilerin büyük ço-
ğunluğunu sol görüşlü öğrencilerin oluş-
turduğu gözlenirken, karşı görüşteki bir
grubun da konferans salonunun bir bölü-
münde gruplaştıklan dikkat çekti.
Panelin başlangıcında düzenleyici taraf
olarak kısa bir açıklama yapan Bilkent
Öğrenci Konseyi temsilcisi, Kürt ve Türk
halklannın kardeş olduğunu yurguladı.
Ardından söz alan Bilkent Öğrenci Der-
neği temsilcisinin konuşmasında, "Kür-
distan" sözcüğünü sık sık kullanması ve
devletin bölgedeki politikasını eleştirmesi,
salondaki gerginliğın başlangıcı oldu.
Dinleyicilerin çoğunluğu bu konuşmayı
alkışlarken. bir bolümü de yuhaladı.
Daha sonra söz alan HEP Genel Başka-
nı Yazar, bütün ırklann bir yerden geldıği-
ni. ancak zaman içinde farklılaşmalar
olduğuna işaret ettiği konuşmasında,
"Bugün Ortadoğu da bir Kürt halkı fark-
lılaşarak, ayn bir dil ve ayn bir yapıda
kendilerini kabul ettirmek istiyorlar" de-
di.
Güneydoğu'daki şiddet hareketinin
devletin baskı politikalan sonucu doğdu-
ğunu anlatan Yazar, "Demokratik yollar
kapatılınca, zor zoru doğurdu"dedi.
Yazar, HEP'in iki halkın kardeşüğiru sa-
vunduğuna işaret ederken. "Bölgede de-
mokratikleşme gerçekleştiğinde. silahlı
mücadeleyi seçenlerin hiçbir gerekçesinin
kalmayacağını" vurguladı.
Musa Anter de, "Biz Kürtler 10 bin
yıldan beri değişik adlarla Kürdistan dağ-
lannın bekçiliğini yapıyoruz. Biz Kürdüz
ve Kürdistan'da yaşıyoruz"dediği konuş-
masında öğrencilerin çoğu tarafından al-
kışlanırken, ilk yuhalanan konuşmacı da
oldu.
Konuşmalann ardından soru-yanıt bö-
lümüne geçilecekken, bir öğrencinin kür-
sünün bulunduğu sahneye çıkarak, ko-
nuşmak istemesı ile öğrenciler arasındaki
gerginlik tırmandı. Sağ görüşlü bu öğren-
cinin konuşmasını isteyenler ve karşı çı-
kanlar oldu. Bu öğrenci itirazlann artması
Bilkent'teki toplantıda kürsüve fırlavan
tarafından kürsüden indirildi. (FARUK
üzerine zorla bazı öğrenciler tarafından
tartaklanarak aşağıya indirildi. Bu öğren-
ci daha sonra yaptığı konuşmada, konuş-
maalann Türklere ilişkin sözlerini eleştir-
di. Öğrenci. Türk milletinin dünyadaki
son gelişmelerden sonra süper güç olma
yönünde ilerlediğini savunarak. bu duru-
mun Batılı güçlü ülkelerce Türkiye içten
bölünürek önlenmeye calışıldığını öne
sürdü ve "Başsız Türklerin başına geçecek
Türkiye Cumhuriyetini mahvetmek isti-
karşıt görüşlü bir öğrenci diğer öğrenciler
ALT1NTAŞ)
yorlar"dedi. Öğrencinin bu sözlen salon-
dan tepki gördü.Baa öğrencilerin, "İşte
örnek bir faşist"diye bağırdılar.
Panel sona erdiğınde. çıkan tartışmalar
nedeniyle Bilkent'e üç otobüs dolusu jan-
darmanın geldiği ve kampüsün her tara-
fında jandarmalann önlem aldıklan göz-
lendi. Bilkent, böylece hem tarihinde ilk
kez tartaklamalara varan bir tartışma ya-
şarken. hem de yine tarihinde ilk kez oto-
büsler dolusu jandarmayı gordü.
SHP Genel Sekreteri:
Partimiz
yeniden
toparlamyorCUMHURİYET (Ankara) - SHP
Genel Sekreteri Cevdet Selvi,
"SHP kaybolmuyor. Yeniden
toparlanma dönemi hazırlığın-
da*' dedi. Selvi, milletvekilleri-
nin iktidar partisi sorumluluğu
içinde davranmalarını istedi ve
''Hizmet açısından arkada de-
ğiliz" dedi.
Cevdet Selvi, SHP'nin bütçe görüşme-
lerinde siuk kaldığı yolundaki eleştirile-
re, "Güzel konuşmak önemli olabilir,
ama yeterli değildir. Değerli birçok hatip
geldi geçti" karşılığını verdi. Selvi, Cum-
huriyet'e "Biz koalisyonun birinci parti-
si değiliz. Meclis'te de arkadaşlanmız ge-
reken biçimde konuştular. Koalisyon par-
tisi olarak da düşünceler dile getirildi. Bu-
rada ikinci planda kalmış olabiliriz, ama
hizmet açısından bakanlanmızın çalışma-
larına bakıldığında geride olmadığımız
görülecektir" dedi. Selvi, SHP Meclis
Grubu'nda şimdiye değin uyum sağlana-
mamasının nedenlerini de şöyle dile ge-
tirdi:
"• Milletvekillerimiz parlamentoya de-
vam etmediler. Bu devamsızlığın sonucu
olarak görevlerini yeterince yerine getire-
mediler, ama bundan sonra devam edi-
leceğine inanıyorum.
• Grupta tartışıldıktan sonra genel ku-
rula bir bütün olarak inmediler. Vergi Ya-
sası'nda olduğu gibi bireysel hareketler ol-
du. Bu da iktidar partisi grubunun bü-
tünlük içinde değil, bölünmüşlük içinde
olduğu görüntüsünü veriyor.
• Parlamentoda iktidar partisinin mil-
letvekilleri mümkün olduğunca yasa tek-
lifı vermez. Hükümet tasan verir, millet-
vekilleri ona katkıda bulunur. Bunlara da
dikkat edilmesi gerekiyor. örneğin bir
milletvekili arkadaşımız (Veü Aksoy), bir
bakanımız (Onur Kumbaracıbası) hak-
kında otoyol ihaleleri konusunda önerge
vereceğini söylemiş. Bu da yanlış, millet-
vekili böyle bir şey yapmamah. Hakh ol-
duğu kanaatinde değilim. Gidip bakan-
la konuşma imkânı varken böyle bir şey
yapıiması haklı olmaz."
Örgütü eıtttirmeyiz
Bugüne kadar kurallara uymayanlann,
hem kendilerine hem yakın çevrelerine
hem de partiyt büyük zarar verdiklerini
söyleyen Selvi, partinin erimesine neden
olan bu duruma hiç kimsenin hakkı ol-
madığını ifade etti.
Selvi, örgütü eritmeye kimsenin gücü
yetmeyeceğüıi vurgulayarak şunlan söy-
ledi:
"Bu partiyi eritmeye hiç kimsenin hak-
kı yoktur. Bu son zamanda partinin eri-
diğinden bahsedenler, eritmemekle görev-
li olan kişilerdir. Onlann dikkatini çek-
mek isüyonım. örgüt erimez. Ülkenin
dört bucağından yıllardır özveriyle omuz-
lannda bu örgütün yükünü taşıyan insan-
lardan meydana gelmiş bu örgüt erimez,
eritmeye çalışanlar erir. Bu örgütün gü-
cünden yararlanarak bir yere gelip fela-
ket tellalhğı yapanlar erir. Yanlış yapan
belediye başkanlan erir, kuralına uyma-
yan milletvekilleri erir, görevini iyi yapa-
mayan bakanlar erir, örgüt erimez. Bu
kadar açık, bu kadar net söylüyorum.
Buna müsaade etmeyiz. Çünkü halkımız
bizden çözüm bekliyorî'
SHP'deüçilçeye
yeniyönetim
lç Politika Servisi - SHP ll Yönetim
Kurulu'nca görevden alınan 4 ilçeden
üçüne yeni yönetim kurullan atandı.
SHP tl Başkanlığı'ndan yapılan açık-
lamada, yönetim kurulunun dün yaptığı
toplantıda K. Çekmece, Şişli vt Zeytin-
burnu ilçe yönetim kurullanna yapılan
atamalann belli olduğu vurgulandı. Bu-
na göre Küçükçekmece ilçesine Cemal
Canpolat, Şişli ilçesine Muammer Bayır
ve Zeytinburnu ilçesine de Selahattin
Çaylak başkanlığında 9'ar kişilik yöne-
tim kurullan atandı. Açıklamaya göre bu
kurulların parti tüzüğü gereğince 1 ay
içinde ilçe kongrelerini gerçekleştirerek
görevlerini seçilen yönetim kurullarına
devretmeleri gerekiyor.