Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13MART1992CUMA
10 DIŞ HABERLER
Saddaıririan uyarı
• AA (Bagdat) - Irak Devlet Başkanı
Saddam Hûseyin, Kürtlerin Batı ile
bağlantılannı kesmemeleri halinde,
Kuzey Irak'ta önümüzdeki ay
düzenlenmesi planlanan parlamento
seçimJerine müsamaha
göstermeyeceğini bildirdi. Saddam,
Kürt üderleri de Irak'ı yıpratma
eğilımli Batı ajanlan olarak suçladı.
Saddam, Bağdat yönctimini onaylayan
bir Kürt grubuna hitaben dün yaptığı
ve televizyondan yayımlanan
konuşmasında, "Yasama meclisi ve
seçim istiyorlar. Bu konuda
hemfikiriz, destekleriz de Ancak bu,
yabancıların tahakkûmünde
olmamaJı" dedi. Saddam, "Bir
yabancının, Kürtlerin kaderini
belirlemesine izin verilmez. Yabancılar,
halkın geleceğine karar verdigi zaman
onu köleye çevirirler" diye konuştu.
Nükleer uzmanlar
• AA (Paris) - BDT ülkelerinde, eski
Sovyetler Bırlığinin askeri nükleer
gizlerini yurtdışında çıkarabilecek 3 bin
kadar nükleer enerji uzmanj bulunduğu
bildirildi. Paris'te temaslarda bulunan
Rusya Bilim Bakanı Boris Saltikov, "Bu
bilim adamlanndan biri Irak ya da
Libya'ya gıtmek istersealın size bütün
dünya için bırtehlike..." dedi. Bakan.
'" N ük lecr enerji uzmanlannın dışındaki
biüm adamlannın ülke dışına çıkmalan
bi/ım sorunumuz. ama askeri bilgileri
taşıyan nükleer uzmanlarının başka
ülkclcrdeçalışmalan hepimizi
ılgilendirir" diye konuştu. Rus Bilim
Bakanı. 3 bin civannda olan
uzmanlann, halen federal denetim
altında bulundurulan iki nükleer
merkczdeçalışmakta olduklannı,
kaydetti.
Çin'de refopm süreci
• AA (Pekin) - Çın Komunıst Partisı
Politbürosu, pariının reform çizgisinin
bir asır boyunca değişmeyeceğini karara
bağladı. Resım nitelikli halkın günlüğü
gazetesindedün yayımlanan haberegöre
partinin en üst yönetim organ olan
politbüro, "Partinin temel çizgisinin sıkı
sıkıya korunması ve birasır boyunca bu
konuda kararsızJık gösterilmemesi,
reformlan canlandına olanaklann
değerlendinlmesi ve ekonomik
gelişmcye >önelinmesi" karanru
benimsedi.
Vasiliu'nun gezisf
• AA(Lefkoşa)-
Güney Kıbns Rum
yönetimi lideri
Vorgo Vasiliu'nun.
18marttaBM
Genel Sekreteri
Butros Gali ile
yapacağı
göriişmenin 26
marta ertelendiği
açıklandı. Rum radyosuna göre Rum
yönetimi sözcüsü Akis Fandis, yaptığı
âçıklamada, erteleme isteğinin Genel
Sekreter'den geldiğini bildirdi.
İrlanda'da kürtaj
• İLHA(İstanbul)-İrlanda'da 1983
yılında yapılan bir referandumda
İconulan kürtaj yasağı Yüksek
Mahkeme tarafından kaldınldı. Yasağın
kaldınlmasma sebep olarak arkadaşının
babası tarafından tecavüze uğradığını
iddia eden bir kızın başvurusu gösterildi.
USA Todav _gazetesinde yer alan bir
habere göre Irlandalı kadınlann başka
üîkelerde yasal kürtaj olmalanru
engelleyen bu yasa. mahkemenin aldığı
şon kararla ortadan kalkmış oldu.
İrlanda'daki kürtaj tartışmasının
yeniden başlaması uluslararası alanda
İladikkatçekiyor.
Konuk komutan döndfl
• AA (İzmir) - NATO Güney Avrupa
Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Lucio İnecco. önceki gün
İtalya'ya döndü. NATO tesislerini
ziyaret ctmek amacıyla önceki gün
İzînir'e gelen konuk komutan, NATO
Güneydoğu Avrupa Müttefik Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgenerai Aşir
Özözer ve NATO 6. Ataf Komutanı
Korgeneral Oktay Karasoy'la görüştü.
Ege Bölgesi'ndeki tarihi ve turistik
yerleri de gezen korruk komutanı. Çiğli
Askeri Havaalanı'ndan Orgeneral Aşir
Özözer uğurladı.
Antalya'yakardeş
• AA (Berlin) - Antalya Belediye
Başkanı Hasan Subaşı, Brandenburg
eyaletinin başkenti Potsdam ile
Antalya'nın kardeş şehir olabileceklerini
söyledi. Berlin Uluslararası Turizm
Fuan'na katılmak üzere Almanya'ya
gclen Hasan Subaşı. Potsdam Beiedıye
Başkanı Horst Gramlich'e yaptığı
nezaket ziyaretinden sonra kültürel ve
tarihi zenginlikleri olan bu şehrin
Antalya'ya benzediğini söyledi.
Potsdam Belediye Başkanı Gramlich'i
Antalya'ya davet ettiğini bildiren
Subaşı, ikı kent arasında kültür ve sanat
alanlannda yardımlaşmalar
olabileceğini belirtti.
Şam'ın, Ankara'ya kadar varan geniş bir bölgeyi vurmasını sağlayacak Scud-C rampalarına sahip olduğu iddia ediliyor
Suriye'nin Scudlan, Turkiye'yi tehdit ediyorHALUK GERAY (Ankara) - Suriye'nin Türkiye'yi tehdit edebilme yete-
neği kazanmasını sağlayacak Scud-C füzelerini taşıyan gemiye ABD
tarafından müdahale edilip edilmeyeceği merakla beklenirken, bu fü-
zeleri atmaya yarayacak 24 rampanın Suriye'ye vardığı iddia ediliyor.
Balistik füzelere karşı hava savunması yetersiz olan Türkiye, Suriye
ve îran'ın silahlanma stratejilerini kaygıyla izliyor.
Fransa'da yayımlanan Le Figarogazete- Ankara'ya kadar ulaşan bir sahada tehdit
si önceki günkü sayısında Amerikan ve İs-
rail istihbaratına dayanarak. 24 Scud-C
rampasının geçtiğimiz yıJ mart ayında Su-
riye'ye varmış olduğunu iddia etti. Tür-
kiye'de çeşitli istihbaratlan değerlendiren
çevreler, Suriye'nin elinde 150 kadar eski
model Scud-B"nin bulunduğunu vurgu-
layarak, menzili 570 kilometre civannda
olan geliştirilmiş Scud-C'lerin Türkiye sını-
nna yerleştirilmesi durumunda, Suriye'nin
yeteneği kazanacağını belirtiyorlar.
Scud-C'lerin menzilinin yüksek oluşu-
nun yanında, hedefi vurmayı sağlayan "gü-
düm' sistemi de vuruş gücünü arttınyor.
Dünyadaki tek Scud-C üreticisi olan
Kuzey Kore'ye ait bir geminin Suriye'ye
doğru yola çıktığı yönündekı istihbaratın
doğrulanmasının ardından. çeşitli yabancı
basın organlan ABD'nin gemiye müdaha-
le etmeye hazırlandığını bildirmişlerdi.
Amerika'nın bu yola başvurup başvurma-
yacağı henüz kesinlik kazanmadı. Yasal
açıdan. Kuzey Kore'nin Suriye'ye balistik
füze satmasfnın önünde herhangi bir engel
bulunmuyor. Ortadoğu'da karadan-kara-
ya füzelerin artışına Karşı olan ABD, ge-
çen yı1larda müdahale etme tehdidinde
bulunarak, yine Kuzey Kore'den yola çık-
nıış başka bir geminin gen dönmesini sağ-
lamıştı. Ancak bu yöntemin kesin çözüm
olmadığı, silahlann bir başka yolla da gön-
derilebileceği vurgulanıyor.
Ankara kaygıyla izliytr
Türkıye'deki konuyla ilgili çevreler ise.
İran ve Suriye'nin balistik fuze yeıenekleri-
ni geliştırmelerini yakından izliyorlar. Tür-
kiye'nın bu tür füzelere karşı hava savun-
ma sisteminin bulunmaması ve bu sistemin
kurulmasının hem zaman alacak olması
hem de büyük maddi harcama gerektirme-
si, bu ilginin kaynağını oluşturuyor.
Edinilen bilgiye göre, Türkiye'ye ufaşan
çeşitli istihbaratlarda şu noktalar yer alı-
yor:
- Suriye'nin 1992 yılı başında Çin ileorta
menzilli füzelerin ortak olarak geliştirilme-
si ve üretilmesi amaayla anlaşmaya vardığı
ileri sürülüyor.
- Suriye Genelkurmay Başkanı Hikmet
Shibabi'nin Eylül 199I'deTahran'a yaptı-
ğı ziyarette, aynı amaçla gizli bir protokol
imzaladığı iddia ediliyor.
- Suriye nükleer. biyolojik, kimyasal
(NBC) silahlar elde etme yeteneği kazanmak
amaoyla çalışmalar yapıyor. İran"!a Suriye
arasında sürdürülen stratejik işbirljği gö^
rüşmelerinin kimyasal silahlarla ilgili bilgi
değişimini içermesi olasılığı bulunuyor.
- Suriye'nin geçen kasım ayında Çin'den
nötron kaynaklı mini reaktör almış oldu-
ğunu açıklaması, nükleer silah caiışmala-
nna başlayabileceği ihtimalini güçlendiri-
yor. Iran'la işbirliğine yönelmiş olnjası, bu
programın Suriye-lran tarafından ortakla-
şa baslanabileceği ihtimalini doğuruyor.
- Suriye'nin. BDT'den 2 milyar dolar tu-
tannda 48 adet Mig- 29 ve 24 adet Şukhoi
24 avcı- bombardıman uçağı almak* üzere
ilişki kurması.
- İran'ın, bu yüzyılın sonundan önce
2000 tank almayı planlaması.
Dış politika konusundaki görüş aynlıklan Samaras'ın istifasına yol açabilir
YunanistanhükümetindeMakedonya çatlağı
STELYO BERBERAKİS (Atina)- Balkanlar'daki kanşıklıklar Yunanis-
tan'ı da psikolojik olarak etkisi altına aldı. Atina, Türkiye ve kuzeyin-
de bağımsızlığını kabul ettirmeye çalışan Makedonya cumhuriyeti ile
olan "isim ihtilafı" sorunlannı çözmeye çalışıyor. Yunanistan başba-
kanı Konstantin Mitsotakis ile genç dışişleri bakanı Andonis Sama-
ras arasmdaki görüş aynhklannın sürdüğü ve Samaras'ın "istifa
edeceği" gibi söylentiler sık sık basına sızdınhyor.
Mitsotakis ile Samaras arasındaki asıl
görüş aynlıklannın yalnız dış ilişkiler ko-
nusunda değil ;parti içindeki sürtüşmeler-
den de kaynakJandığı bildiriliyor. Yeni
Demokrasi Partisi içinde Mitsotakis'e "an-
tipati" duyan kanadın elemanlanndan biri
olarak tanınan Samaras'ın, bugünkü kari-
>erini kullanarak ileride parti başkaniığına
soyunmayı hedefledıği belirtiliyor. Bu ne-
denie attığı adımlarda her zaman kamu
oyunun duyarlılığmı göz önünde bulun-
durmaya çalışan Samaras ,Yunanistan'ın
"ulusal" olarak nitelediği dış siyaset konu-
lannda Mitsotakis'e oranla daha sert bir
tavır içinde bulunmayı yeğliyor.
Ama bunu iç dengelerin korunması
amaayla hiç bir zaman açıkça dile getirmi-
yor. Bu bağlamda Yunanistan'ın başlıca
sorunlanndan biri haline gelen Makedon-
ya cumhuriyetinin bu isim altında tanınıp
tanınmaması konusu Yunan dışişleri ba-
kanlığı içinde de ikilik çıkanyor.
Samaras, Makedonya cumhuriyetinin
"Makedonya" adından vaz geçmedikçe
Yunanistan'ın bu cumhuriyetin bağımsız-
lığını kesinlikle tanımaması gereküğine
inanıyor. Aynı anda bakanhk içinde Mit-
sotakis'in "çizgisini" tercih edenler Yuna-
nistan'ın bu konuda daha "gerçekçi" ol-
ması gerektiği görüşünü savunuyor.
Bunun farkmda olan genç bakan Sama-
ras'ın ise kendi tarafında olduğunu bildiği
cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis
ile Mıtsotakis'in kendisine "'eğer Yunanis-
tan, Makedonya cumhuriyetini bu isim al-
tında ya da (Makedonya) kelimesinin yer
alacağı bir sentez altında tanıyacak olursa
istifa edeceğini" açıkça dile getirdiği bildiri-
liyor.
Buna karşın Yunanistan'ın Makedonya
cumhuriyeti konusunda izlediği siyasetin-
de er ya da geç çıkmaza girmesi beklenivor.
Türkiye ilişkilerinde de ayn frekanslarda
bulunduklan gözlenen Mitsotakis ile Sa-
maras bu konuda yaptıklan açıklamalarda
aynı doğrultuda bulunmaya çalışıyorlarsa
da Mitsotakis'in daha ılımlı olduğu gözkr-
den kaçmıyor. Geçen hafta içinde Tür-
kive'nin Kıbns konusunda 180 derecelik
bir dönüş >aptığını ve bu nedenle Türk-
Yunan iiişkilerinin yeniden çıkmaza girdi-
ğini yansıtmaya çalışan dışişleri bakanığı-
na karşı Mitsotakis bu konuda da "henüz
tüm ümitlerini yiürmediğini" belirtmişti.
Samaras'ın bu arada Brüksel'de görüş-
me fırsatını elde ettiği dışişleri bakanı Hik-
met Çetin ile yaptığı görüşmesınden aldığı
sonuçlar. Mitsotakis'in lehinde birgelişme
olarak algılandı. Yunanistan'da Kıbns so-
runu için bu denli karamsar bir ıklimin
yaratılmasına BM özel temsilcilerinin An-
kara'dan Atina'ya getirdikleri mesajlarda
"mübalağala etmelerinin" neden olduğu
yolundaki Çetin'in Samaras'ıa ilettiği söz-
ler Atina hükümetinde resmen açıklanma-
dıysa da olumlu karşılandı. Çetin, Kıbns
sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulun-
ması amaayla Ankara ve Atina'nın Kıbns
Türk ve Rum kesimini "ikna etme" yolun-
daki uğrtığını belirttiği söylenirken, Sama-
ras'ın Çetin'e "Madem BM lemsilcileri
Aıina'ya gerçekleri aktarmadı; o halde An-
kara bunu fiilen kanıtlayacak adımlar at-
sın" yanıtını verdiğinden söz ediliyor.
Kürt lider Bonn'da
Barzani, Çekîç
Güç'ü savundu
Dış Haberier Servisi - Irak Kürdıstan
Demokratik Partisi lideri Mesut
Barzani, Türkiye'de konuşlandı-
nlan Çekiç Güç'ün 30 hazirandan
sonra da bölgede kalmasını istedi.
Kuzey Ren Vestfalya e>alati İçişleri Ba-
kanı Herbert Schnoor'un davctlisi olarak
Almanya'ya giden Barzani. Bonn'da Al-
man yetkililerle Kuzey Irak'ta 24 nisanda
vapılacak seçimler. Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'in Kürtlere yönelik aske-
n tehditleri ve bölge halkının sorunlanna
ilişkin görüşmelerde bulunacak. AA'nın
habcnne göre Barzani dün Bonn'da ilk
olarak Kuzey Ren Vestfalya eyaleti İçişleri
Bakanı Herbert Schnoorile biraraya geldi.
Barzani. görüşme sırasında Türkiye'de ko-
nuşlandınlmış bulunan Çekiç Güç'ün gö-
rev süresinin biteceği 30 hazirandan sonra
da bölgede kalmasını istedi.
Geçen ay içerisinde Ankara'da yaptığı
görüşmelerde kendisine Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin sınır ötesi operasyonlar yapma-
vacağının söylendiğini anımsatan Barzani,
son opcrasyonlardan üzüntü duyduğunu
belirtti.
Kuzey Ren Vestfalya eyaieti İçişleri Ba-
kanlığı'nın Barzani'nin zıyareti ile ilgili
basın açıklamasında, geçen yıldan bu yana
Iraklı Kürtlere 2 milyon mark dolayında
yardım yapıldığı belirtildi.
Bakanhk sözcüsü, Herbert Schnoor'un
sözlerine de yer vererek "Irak'a uygulanan
ambargo sonucu halk açlık çekiyor. Batı'-
nın Türkiye üzerinden yaptığı gıda ve yakıt
yardımlan. bu insanlann daha kötü duru-
ma düşmelerinı önledi. Ancak yapmış ol-
duğumuz yardım. denizde kum tanesidir"
diye konuştu.
Barzani. Bonn'da Dışişleri Bakanı
Hans-Dieırich Genscher. koalisyon parti-
leri meclis grubu başkanlan ve eski içişleri
bakanı VVolfgang Schaeuble. Sosyal De-
mokrat Parti Meclis Grubu Başkanı Hans
L'lrich Klose ve Kuzey Ren Vestfaiya eya-
leti Başbakanı Johannes Rau ile de bir ara-
ya gelecek.
Öte yandan dün Almanya Dışişleri Ba-
kanlığj bir açıklama yaparak, Köln'deki
PK K militanlannın Türkiye'ye gidecek Al-
man turistlere verdiği "vize"nin engellen-
mesı içtn çözüm arayışlanna başlandığını
bildirdi. Açıklamaya göre İçişleri Bakan-
lığı'nın da desteğiyle bu türeylemlere karşı
alınabilecek önlemler araştınlıyor.
İsrail, Filistinlilere göz açtırmıyor
Hizbullah lideri Musavi'nin öldürülmesi ardından alevlenen
İsrail-Filistinçatışması sürüyor. İsrail birlikleri iki gün
boyunca Batı Şeria'da Filistinli miltanavınaçıktı.
Çatışmalarda bir Filistinli öldü, üçü de yaralandı. Israil
askerleri militanlarca hücre ev olarak kullanılan çok sayıda
yere baskın düzenlediler. Baskınlar sonucu çok sayıda
militan genç tutuklandı. Bu arada Jenin yöresinde
"tehlikeli" görülen Filistinli gençler de ikı gün bo> unca
operas> on sırasında boşaltılan okullarda gözleri bağlı
olarak gözaltında tutuldular. (FotoğrafıREUTER)
Senatoda casus
İtalyan
Watergate'i
NlLGÜN CERRAHOĞLU(Roma)-
Pazartesiyi salıya bağlayan
gece, İtalyan senatosuna giren
casuslar, îrak'a yasadışı yollar-
dan finansman sağlayan Banca
Nazionale de Lavoro bankası
ile ilgili dosyalann mikrofilmle-
rini çekti. Dosyalar, komisyon
tarafından inceleniyordu.
GizJi evrak casusluğu olarak Roma'-
da güç odaklarını sarsan olay kurşun ge-
çirmez gizli evrak kapısının kınlmış biı
biçimde bulunmasıyla ortaya çıktı. Sena-
to binasına casuslann birinci katın pen-
ceresinden girdikleri anlaşıldı. BNL
dosyasını inceleyen parlamento komisyo-
nu başkanı Massûno Riva, olayı "Son
derece vahim bir skandal; bir İtalyan
NVatergate'i" olarak nitelendirdi.
Tarihe en büyük bankacılık skandaJ-
larından biri olarak geçen BNL skanda-
lı, ABD'de çeşitli subeleri bulunan
İtalyan devlet bankası Banca Nazionale
del Lavoro'nun Irak'ın süahlanmasıru fi-
nanse etmesi ile ortaya çıkmıştı. Banka-
nın Atlanu'daki şubesini 1989'da bir FBI
komandosunun basmasıyla BNL'nin
Irak'a yasal olmayan yollarla 3.5 milyon
dolar tutannda finansman sağladıgı an-
laşılmış; Irak'la banka arasındaki tema-
sı kuran Atlanta Şubesi Müdürü Chris
Drogoul tutuklanmış, bankanın yönetim
kurulu bajkanı Nerio Nese ve Genel Mü-
dürü Giacomo Pedde görevlerinden isti-
fa etmek mecburiyetinde bıraJulmışIardı.
İtalyan parlamento komisyonunun kı-
sa süre içinde açıklaması beklenen BNL
skandalı üzerindeki gizli rapor; skanda-
lı Chris Drogoul'un üzerine yıkma çaba-
lanna gölge düşürüyordu. "Repubblica"
gazetesinde yer alan raporun sonuçlan
Bağdad'ın teknoloji ve silahlanma konu-
larında son derece aynntılı bir ağa sahip
olduğunu ortaya koyuyor, ABD yöneti-
minin Irak karşısında Kongre'den gizli
yürüttüğü bir paralel dış politikası oldu-
ğunu ve bu politika sayesinde Irak tara-
fından kurulan ağı beslediğini belirtiyor.
Bu girift ilişkilerin merkezindeki aracm
da BNL bankası tarafından oluşturuldu-
ğunu iddia ediyor.
ABD bastınyor
Bush: Irak'a
ödünyok
Dış Haberier Ser\isi - Birleşmiş Millet-
ler Güvenlik Konseyinin önceki gün
Irak Başbakan Yardıması Tank Aziz ile
yaptıklan görüşmede Bağdat'a ilettikleri
uyan mesajı. ABD Başkanı George
Bush tarafından yınelendi.
Başkan Bush, Irak'ın BM kararlanna
uymak zorunda olduğunu vurguladı ve
aksi takdirde bütün seçenekleri düşüne-
cekleri uyansında bulundu.
Beyaz Saray'da bir basın toplantısı
düzenleyen Bush. "Seçim öncesinde Irak
konusunda ne kadar ileri gidebilirsiniz"
sorusunu. "Bu kararlara uymalan ge-
rek. Uymalan kendi çıkarlannadır. Uy-
mazlarsa bütün seçenekleri düşünürüz"
diye vanıtladı. Bu konu. Bush'un seçim
şansını arttırmak için Irak'ı yeniden
bombalaması olasılığını tartışan Ameri-
kan kamuoyu için önem taşıyor.
Devletin işleri ye işadamlannm Dışişleri'ndeki yeriWASHINGTON - Türkiye. dünyanın en
iyi dış politikalanndan birisini yapan ülke-
dir. Buna mecbur olduğu için de bu böyle-
dir. Yeryüzünde hiçbir ülkeyok ki Türkiye
kadar dış politika sorunu olsun.
1800'lerde Türk dış politikasının man-
dası, "sorunlan dondurmaktı."
1923'ten sonra ise bu, "Sınırlan koruma-
ya" dönüşmüştür; yani hareketsizlik üzeri-
ne kuruludur. O günlerin doğru politikası
da budur. 1980'lere kadar böyle gitmiştir.
Zaten iç ekonomik düzen de böyle gerek-
tirmişür.
Ama 24 Ocak ile birlikte Türk dış politi-
kası da değişmiştir. Özal bunu oturup dü-
şünmemiştir. Planlamamıştır. Ama Türk
ekonomisi dışa açılırken dış politikanın ka-
palı kalması mümkün değildi. Özal döne-
minde dışişlerine ilk defa, her şeyi olduğu
gibi muhafaza etmek değil, politika oluş-
turmak mandası verilmiştir. Sanalann ne-
deni budur.
Politika oluşturmanın daima riskleri
vardır. Halbuki muhafaza etmek mana-
sında risk minimumdur. Politika oluştu-
rurken sadece politika oluşturulmaz. aynı
zamanda karşı tarafın politikalannı etkisiz
hale getirmenin yollan düşünülür. Dışiş-
leri'nin bünyesi bu aktif politika formülas-
yonuna hazar olmadığı için Özal'a büyük
tepki doğmuştur. Halbuki Dışişleri, Tür-
kiye'de bu ihtiyaa anlayacak yegâne kuru-
luştur. Özal'ın hatası da bu ihtiyaa Dışiş-
leri'ne iyi anlatamamak olmuştur. "Özal
Dışişlerini by-pass ediyor" söylentilerinin
çoğunun arkasında, işte bu müthiş sarsıntı
yatmaktadır.
Eğer Özal, Dışişleri'ni yanına çekebilsey-
di, Türkiye çok daha müthiş bir dış politika
yapabilirdi. Ama aksine Dışişleri, Özalla
basın yoluyla mücadeleye girişmiştir. Oysa
1980'deki önemli dönüşümden sonra Tür-
WASHINGTON
IFLK
GÜLDEMİR
* \
kiye yeni bir dış politikaya mecburdu ve
Türkiye'nin yaşadığı bölge göz önüne alm-
dığında bu politikalann bölgesel değil glo-
bal olması kaçınılmazdı.
Şimdi gelelim, Ishak Alaton'un son ay-
larda başına gelenlere...
1980'lerde ortada yepyeni bir Türkiye
vardır. Bu Türkiye'nin dış politika ihtiyaç-
lan 1923 Türkiyesi'nden çok farkhdır. Is-
hak Alaton, Jak Kamhi, Şank Tara, Sakıp
Sabana gibi işadamlannm, Mümtaz Soy-
sal, Türkkaya Ataöv, Ilber Ortayh, Sina
Akşin, Doğu Ergil. Hasan Koni gibi bilim
adamlannın. devletin uzanamadığı ya da
uzanmaması gereken noktalarda zaman
zaman devreye girmesi, bu yeni ihtiyacın
dışa vurumudur. Aynca özel kişilenn "dev-
letin işleri" üzerinde söyleyecek sözü ol-
ması, demokrasinin bir gereğidir. Devlet
millet için vardır. kendisi için değil.
Bu isimlerden İshak Alaton son aylarda
tepkileri üzerine çekmiştir. Alaton'un bazı
"usul" hatalanndan söz edilmektedir. Se-
dat Ergin, yazılannda bunu örneklemiştir.
Ancak Ergin dışında. asıl tepkiler belli ki
"Usule" değil. Alaton'un "kim olduğuna
bakmadan devlet işine bulaşmış oimasına"
yöneliktir. Aynca Türkiye gibi kapalı top-
İumlarda en affedilmeyecek "kabahat",
toplumun ilerisinde olmaktır. Alaton bu
suçu da işlemiştir.
Şimdi Alaton'un karşısında bir "direniş
cephesi" doğmuştur. Devletten başına uza-
nan bu cephe, "Beyaz Türkler"den oluş-
maktadır. Bunlann kimi sağcıdır, kimi de
solcudur: ama hepsi aynı ideolojiye men-
suptur. Kendilerini devletin sahibi. evladı
ya da damadı olarak gördükleri için de
başkalannın, "devlet işine" bulaşmasın-
dan rahatşızolmaktadır. Demokrasiyi içle-
rine sindiremeyen, Çankaya'da sanşın,
Fransızca konuşan İstanbullular görmek
isteyen. lahmacunu ve başörtüsünü yasak-
lamayı düşleyen bir kişilerle Alaton'u yer-
den yere vuran kişiler aynı zihniyetin ürii-
nüdür.
İshak Alaton'un başına gelen ezcümle
budur. Eğer Alaton, Beyaz Türklerden
korkup sinerse asıl büyük hatayı o zaman
yapmış olacaktır. Çünkü bundan 10-15 yıl
sonra Dışişleri Bakanlığı'nın kendisine bir
onur plakcti vermesi ihtimali hâlâ mevcut.