Katalog

28ŞUBAT1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çağlar, destek istedi • AA (Ankara) - Devlet Bakanı Cavit Çağlar, işadamlarının hükümete vereceği desteğin çok önemli olduğunu söyleyerek "Eğer sizin desteğinizi alamazsak ülke sıkmtıya girer" dedi. Çağlar, dün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rona Yırcalı ve TOBB Yönetim Kurulu üyelerini kabul ederek bir siire görüştü. Çağlar, görüşmede, işadamlannın sorunlannı bildiklerini belirterek "Ayakkabı sıkıyorsa ilk sizinkini sıkacak, sonra bizi vuracak'" şeklinde konuştu. Karakaş'apetçağrtsı • ANKA (İstanbul) - Kadın haklan savunuculan, Kadın Sorunlan BakanlığYna getirilmesı beklenen SHP İstanbul Milletvekili Ercan K.arakaş'ın bu görevi kabul eimemesi gerektiğini bildirdiler. ANKA'nın konuyia ilgili görüşlerine başvurduğu Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Başkanı Canan Ann, Ercan Karakaş'a insan olarak hiçbiritirazı olmadığını belirterek " Ancak bir erkeğin bu bakanlığa getirilmesi çok komik olur" dedi. DtSK'tentesekkir •İç Politika Servisi • DİSK Genel Sekreteri Süleyman Çelebi, Orhan Apaydın anısına "Hukuk ve İnsan Haklan Ödülü'nün bu yıl konfederasyonlanna ve eski başkanlan Abdullah Baştürke verilmesinden dolayı teşekkür etti. Çelebi açıklamasında şu görüşe yer verdi:" 12 yıl boyunca hukukun üstünlüğü ve insan hakjan içın mücadele eden DİSK ve rahmetli Genel Başkaru Abdullah Baştürk'ün, mücadele arkadaşımız, değerli hukuk adamı Orhan Apaydın'm admı taşıyan bu ödüle layık görülmesi onurvericidir. Buonunı kıvançla taşıyacağımızı belirtir, Orhan Apaydın ve Abdullah Baştürk'ü saygıyla ananz." Türtcilere TV yayını • AA (Ankara) - Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Orta Asya ve Kafkasya'daki Türk cumhuriyetleri ile telcfon ve televizyon bağlantısının nisan ayı sonunda gerçekleşeceğini söyledi. Yaşar Topçu, Ankara'da bulunan özbekistan Orta ve Yüksek öğretim Bakanı Djura Abdullaev ile görüştü. Topçu, Türkiye'nin elinde iki adet kiralık uydu bulunduğunu, bu uydularda, ihtiyaç fazlası 3 kanal olduğunu belirtti. Söz konusu kanallann, Orta Asya ve Kafkasya'daki Türk devletleriyle haberleşmenin sağlanmasında kullanılacağını bildiren Topçu, bunu kuüanabilmek için PTT'nin elinde bir mobil ve istasyonu bulunduğunu, istasyonun şu anda Azerbeycan'da test çalışmalarını sürdürdüğünU kaydetti. 79 yıllık kanun • AA (Ankara) - Anayasa Mahkemesi, devlet memurlarının görevleri sırasında veya görevlerinden doğan suçlardan yargılanma usulünü düzenleyen Memurin Muhakematı Kanunu'nun tümüyle iptali istemini, bir hüküm dışında reddetti. Osmanlı döneminden kalan ve halen yürürlükte bulunan 24 yasadan biri olan "Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat"ın tümünün iptali için Nevşehir, Balıkesir-Dursunbey ve Kırşehir-Kaman asliye ceza mahkemelerinin yaptıklan başvurulan dün sonuçlandıran Anayasa Mahkemesi kurulu, bir hüküm dışmda, yasamn tümünü anayasaya uygun bularak, iptal istemini reddetti. Anayasa Mahkemesi, 1913 tarihli kanunun, 6. maddesinin ikinci cümlesinde yer alan, "Bir meclisin kararı aleyhine itiraz üst mecliste.." ibaresini oyçokluğuyla iptal etti. EmeküfikYasası •ANKA (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, daha önce veto ettiği Erken Emeklilik Yasası'nıTBMM'de ikinci kezdeğiştirilmeden kabul edilmesi ûzerine 15 günlük inceleme süresini beklemeden onayladı. Resmi Gazete'de yayımlanan "Erken Emeklilik" Yasası'na göre yaş sınınna bakılmaksızın kadınlarda 20, erkeklerde ise 25 fiili hizmet yılını dolduranlar iskteklen halinde emekli olabilecekler. Yasa, Emekli Sandığı ve SSK'ya tabi olanlann yanı sıra Bığ-Kur'lulan da kapsıyor. Ancak ofcullarda eğitim ve öğretimin aksamaması için öğretmenlere emeklilik hakkında kısıtlama getiriliyor. 17 saatlik ameliyat • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da din 17 saatlik bir karaciğer nakli aneliyaü gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ohan Anoğlu ve ekibi tarafından 45 yısındaki otomobil tamircisi Fevzi Zeki Atak'a yapılan ameliyat 17 saat sürdü. Fwzi Atak'ın halen yoğun bakımda ttdavisinin sürdüğü, hayati tehlikeyi aJatamadığı belirtildi. Karaciğer raklinin ilk önce Sıvas'm Gemerek ifcesi Dendil Köyü'nden 38 yaşındaki fidoğan Aydın'a yapılmak istendiği, sacak kendisine haber vehlmesine nğmen ameliyata yetişememesi üzerine, ttanbul'dan Fevzi Zeki Atak'a naklin jsrçekleştirildiği öğrenildi. trgüt operasyonu I AA (İstanbul) - îstanbul'da, yasadışı Tirkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) mensubu olduklan bildirilen 4 lişi yakalandı. Örgüte gelir saeğlamak anacıyla çeşitli soygun olaylarına latıldıklan belirlenen sanıklarla tirlikte, 5 silah ele geçirildi. DYRSHP hükümeti 'dalya' dediİç Politika Servisi -20 Kasım 1991 günü kurulan Demirel hükümeti. 100 günlük süre içinde sıkıntılı bir "yeniden yapılan- ma" süreci yaşadı. Bürokraside çok ge- niş bir değişikliğe gidilirken. bazı anaya- sa1 kurumlara ve temel konulara ilişkin vasa hazırlıklan yapıldı. YÖK Yasası'- nın değiştirilmesinden özel televizyonun serbest bırakılmasına kadar pekçok ya- sa, "bahara" ertelenirken, bu sözcüğün akla ilk getırdiğj konu olan Güneydoğu sorunu hükümetin şimdi ve gelecekteki "en büyük sanası" olmaya aday. Gü- neydoğu bölgesindeki, sayılan 50'ye yaklaşan "faili meçhul cinayet" bu san- cının en somut belirtisi. Ocak ayında rekor kırarak. yüzde 11 oranına varan enflasyon artışı ise, De- mirel hükümetinin bir başka büyük so- runu. Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu. bu konuda "mucize beklen- memesi" gerektiğini belirterek. "Enflas- yon ancak 5 yılda düşer" diyor. Devlet Bakanı Tansu Çiller ise bu karanlık fab- loya itiraz ediyor. Devlet Bakanı Tansu Çiller, Cumhu- riyet'e hükümetin 100 gününü değerlen- d'rirken şunlan söyledi: "100 gün içinde çok hızh çalıştık. Ser- maye .piyasası. KİT tasansı, kamu kesi- mi arasındaki borçlar, fon meselesi, bütçenin ayarlanması. teşviklerin hazır- lanması... Bunlann hepsini yaptık. Kısa vadede Türkiye'de enflasyonu durdura- bılecek hiç kimse yoktur. Bunu bizden beklemek doğru olmazdı. Yapabileceği- rrüzı de ifade etmedik. Her zaman ocak, şubat ve mart aylannın son derece zor aylar olacaklannı ifade ettik. Yaz ayla- nndan itıbaren. özellikle ağustos, eylül aylannda, öbür senenin aylık ortalama- lannın altına düşeceğjz. O zaman, ileriye yönelik olarak, daha düşük enflasyon rakamlannı ifade edebileceğiz. Biz. bir yıl içinde enflasyonu yüzde 10'un alüna düşüreceğiz veya sıfırlayacağız deme- dik. Biz. 500 gün istedik. 500 gün içinde, ekonomideki rahatlamayı herkes hisse- decek." Devlet Bakanı Çiller, hükümetin 100 gününü de kapsayan ocak, şubat ve mart aylannı "son derece zor aylar" ola- rak niteleyerek "Bu çok zor aylan. hal- kımızın desteğiyle. güvenıni bozmadan geçirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" dedi. Hükümetin 100 günü boyunca gazete- DYP-SHP hükümetinin önündeki en büyük sonın Güneydoğu. lerin birinci sayfalanndan düşmeyen te- rör olaylan. Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'nde "sokağa indi". Özellikle son günlerde kabaran "faili meçhul" cına- yetler listesıne bırkaç gazetecı eklenir- ken. "kontrgerilla" iddialan da yoğun- laşjı. İstanbul ise, terörün tırmandığı kent haline geldi. Çetinkaya mağazalannın yakılmasının ardından, Galleria ve Ka- palıçarşı'ya bomba atılması. İTO'nun bombalanması gibi olaylar üzerine, İs- tanbul polisinin takviyesine karar veril- di. Hükümet. îstanbul'a 3 bin yeni polis gönderileceğjni ve emniyetin zırhb araç- lar. helikopterler ve modern teknolojiyle güçlendirileceğini açıkladı. Bu arada, "karakollann şeffaf hale getirileceği" yolundaki hükümet proto- koluna karşın, ışkence iddialan bu dö- nemde de sürdü. Terörün, bu dönemde emniyet ve yar- gı mensuplannı da hedef alması, 1992'- nin gündemine bir de "slogan atarak yürüyen" polisleri ekledi. Daha çok in- san haklannı ve İnsan Haklan Derneğf- ni hedef alan bu gösteriler üzerine, ilk kez polisler için "gösteri ve yürüyüş ka- nununa aykın davranmak" gerekçesiyle soruşturma açıldı. Çankaya kpideri Demirel hükümeti, büyük ölçüde "önceki dönemden miras" enflasyon ve terör sorunlanyla boğuşurken, bir yan- dan da Çankaya krizi yaşadı. 20 Ekim seçimleri öncesinde başlayan Özal- Demirel karşıtlığı. hükümetin kurulma- sından sonra ilginç boyutlarla devam etti. Bunlann en önemli göstergeleri, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bazı ya- salan veto etmesi, çok sayıda karama- meyi de imzalamaması oldu. Özal'ın vetosuyla karşılaşan ilk yasa, yerel seçimlerin ertelenmesine ilişkin ya- saydı. Onu, erken emekliliğe ilişkin yasa izledi. Ancak ilk yasa, yerel secimler sü- resinin dayatması nedeniyle yenilene- mezken, erken emeklilik yasası ikinci kez TBMM'de görüşülerek çıktı. Özal, küçük çiftçilerin kredi borç faizlerinin şilinmesine ilişkin yasayı da veto etti. Özal,- başu Yiğit Gülöksüz'ün Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na atanmasr- na ilişkin kararname olmak üzere, pek- çok atama kararnamesini de tartışmah bir sürecin sonunda imzaladı. Baa ka- rarriameler ise "iade edildi'". Bu çekişme üzerine, Başbakan Demi- rel, baa atamalan Çankaya'nın imzası- na gerek olmadan yapabilmek için attığı adımlarla siyasi literatüre "by-pass" te- rimini kazandırdı. Çankaya ile hükümet arasındaki kriz, Demirel'in ABD gezisi sırasında Özal'ın "Başbakanın konuşmasını beğenmedi- ği" yolundaki >orumuyla tırmandı. Ancak Demirel bu yoruma karşılık ver- memeyi yeğleyerek, "zirvede sarsıntıya yol açmayacağmı" yineledi. Skındaltar 100 günlük süre içinde hükümet, ; küçüklü büyüklü çeşitli skandallar da yaşadı. TBMM Başkanı Hüsamettin f Cindoruk ile bazı DYP'li bakanlar ara- j sındaki "kumar borcu" kavgası, koalis- ' yonun DYP kanadını rahatsız etti. Ta- raflar birbirlerini ağır bir dille suçlayıp tazminat davası açacaklannı söylerken, kavga Demirel'in araya girmesiyle sona erdi. Hükümeti zor durumda bırakan bir başka olay, Devlet Bakanı Tansu Çil- ler'in, ABD gezisi kapsamına ahnmadı- ğı için istifanın eşiğine gelmesi oldu. Ancak Demirel hükümeti, en büyük skandalını Güler İleri olayı ile yaşadı. On gün boyunca gazetelerin birinci say- falanna konu olan, Devlet Bakanı İleri'- nin özel harcamalannı bakanlığına ödettirdiği haberleri de koalisyonun SHP kanadını sıkınüya soktu. Rakamlaria 100 gön • Büyükelçiler ve valiler dışında 182 ata- ma yapıldı. 70 atama kararnamesi Özal'ın onayını bekliyor. 13 atama ise özal'dan ge- ri döndü. • Aralarında TÜRKSAT ve TÜGSAŞ^ ın da bulunduğu 7 yolsuzluk dosyası sav- cıhklara verildi. • Hükümet, 26 yasa tasansı kabul ede- rek TBMM'ye sevk etti. Bunlardan 6'sı yasalaşabildi. • Ekonomi ile ilgili olarak yasal düzen- lemeler dışında 8 Bakanlar Kurulu kararı, 3 yönetmeük, 26 tebliğ çıkanldı. 23 yasa, 8 kararname ve 15 tebliğ üzerindeki çalış- malar ise sürüyor. • 100 günün büyûk bölümü heyet kabul- leriyle geçti. Demirel, 100 günde 400 he- yet kabul etti. Bu heyetlerde bulunan yak- laşık 50 bin kişinin elini sıktı. Türk-İş, TÎSK, TESK ve TMMOB, 100 günü değerlendirdi Sonbahara kadar desteğe devamCUMHURtYET (Ankara) - Işçi ve isveren ör- gütleriyle çeşitli meslek kuruluşlan hükümetin ik- tidarda geçen 100 gününün hükümetin icraatlan- na ilişkin bir değerlendirme yapabilmek için "az olduğu" görüşünde birleştiler. Türk-lş Genel Başkanı Şevket Ydmaz, geçen sü- reyi beklentilerinin gerçekleştirilebilmesi için ye- terli olmadığını söyledi. TİSK Genel Başkanı Re- fık Baydur, "Bir iktidann icraatlanm 100 günlük süreye bakıp değerlendirmek yanlış sonuçlar ve- rir. Hükümete desteğimizi sürdüreceğiz" dedi. TESK Genel Başkanı Derviş Günday, hükümetin bugüne değin aldığı kararlan olumlu olarak nite- ledi. TMMOB Genel Başkanı Teoman Alptürk ge- çen sürenin az olduğunu belirterek demokrasi adı- na olumlu gelişmelerin izlendiğini söyledi. Olumlu adımlar Türk-tş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, hüküme- tin 100 günlük icraatını değerlendirirken beklen- tilerinin gerçekleştirilmesi yolunda olumlu adım- lann atıldığıru, ancak beklentilerinin tam anlamıy- la karşılanabildiğinı söylemenin mümkün olma- dıgım söyledi. Yılmaz, Türkiye'de 1980'li yülar- da uygulanan ekonomik politika ile egemen kılın- mak istenen hukuksal yapının ağır sorunlara yol açtığı bir dönemi sona erdirmenin güç olduğuna dikkat çekerek bunun ancak geniş toplum kesim- lerinin desteği ile mümkün olacağını ifade etti. Yıl- maz, hükümetin 100 günlük icraatına ilişkin de- ğerlendirmesini şöyle açıkladı: "Biz hükümetten beklentilerimizi çoğulcu ve öz- gürlükçü demokrasinin yeniden ve sağlıklı bir şe- kilde kurulması, işçi hak ve özgürlüklerinin önün- deki engellerin kaldınlması ve sosyal devlet ve sos- yal adalet ilkelerine dayalı bir ekonomik poütika- Şevket Vılmaz nın uygulanması şeklinde özetlemiştik. Hüküme- tin kurulmasından bu yana geçen üç aylık süre beklentilerin hemen gerçekleştirilmesine elverişli bir zaman dilimini ifade etmemektedir. Bazı alan- larda uygulamaya çalıştıgı görüşleri, toplumun ge- niş kesimlerinde hayal kınkhğı yaratmış olmakla beraber hükümetten beklentiler devam etmekte- dir." Sonbahar beklenmeli TİSK Genel Başkanı Refik Baydur bir iktida- nn icraatlannın 100 günlük süreye bakıp değer- lendirilmesinin doğru sonuçlar vermeyeceğini be- lirterek nitelikli bir değerlendirmenin ancak son- bahar aylan içerisinde mümkün olacağım söyle- di. Baydur, değerlendirmesinde koalisyon hükü- metini oluşturan partiler arasında iyi bir uyum bu- lunduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet özellikle dış politika konusunda ba- şarılı adımlar atmaktadır. Yalnız terör olaylan ile mücadele konusunda bazı endişelerimiz var ve ra- dikal önlemlerin alınmasım bekliyoruz." 0y depoları TESK Genel Başkanı Derviş Günday değerlen- dirmesinde hüktimetlerin esnaf ve sanatkârlan se- çim öncelerinde oy deposu olarak gördüklerini ve seçimden sonra ise sorunlanyla Ugilenmedikleri- ni ileri sürdü. GündayTESK olarak koalisyon hü- kümetinin ekonomik politikasına sıcak baktıkla- nnı bövledı. TMMOB Başkanı Teoman Alptürk de geçen 100 günlük süreyi hükümetin icraatlannı değer- lendirmek için erken olarak niteledi. Alptürk hü- kümetin çaUşmalannın sonuçlanndan umutlu ol- duğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İki partinin kesiştikleri ortak nokta de- mokrasiydi. Demokrasi açısuıdan olumlu gelişme- ler kaydedildi. Eskişehir Cezaevi'nin kapatüması gibi olumlu örnekler var. Demokra- sinin gerçekleştiıilmesi açısından kitle örgütlerı- nin desteklendiği yasa çahşmalan başlatıldı. Bu se- vindirici bir gelişmedir. Ancak yatmmlar konu- sunda ciddi kıpırdanmalann olduğunu söylemek mümkün değil. Sendikalaşma konusunda da net tavır göremiyoruz. Bu geçen 100 günlük sürenin hazırhk devresi olduğunu, asıl değerlendirmenin sonbahara doğru yapılması gerektiğini düşünüyo- rum." ANAP: 100 gün boşa harcandıCUMHLRİYET (Ankara) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, koalisyon hükümetinin 100 gününü doldurması nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyerek hükümet icraatlannı değerlendirecek. Mesut Yılmaz'ın bugün dü- zenleycceği basın toplantısında hükümete yö- nelik sert eleştiriler getirmesi bekleniyor. Mesul Yılmaz'ın hükümciin 100 günlük ic- raatını değerlendirmek üzere düzenlcyeceği ba- sın toplantısı için eski bakanlar Adnan Kahve- ci. lşın Çelebi. Hüsnü Doğan ve Ekrem Pakde- mirli ile birliktc çahşmalar yaptığı öğrenildi. Hükümetin ekonomik paket ve ekonomiyc ili-;- kin aldığı son kararlar ve uygulamalan iİc ilgili dcğerlendirmclerin Adnan Kahveci, lşın Çelebi vc Ekrem Pakdemirli tarafından hazırlandığı, Hüsnü Doğan'ın da hükümetin siyasi faaliyet- lcri, yolsuzluk iddialan. kadrolaşma politikası ile ilgili çahşmalar yaptığı bildirildi. ANAP'ın, hükümetin 100 gününc ilişkin de- ğerlendirmeleri şöyle: "- Hükümet 100 günü boşa harcamış vc koa- lisyona umut bağlayan kitlclerdc büyük hayal kınklığına yol açmıştır. - Demokraside en üstten en alt düzeye kadar görülmcmiş partizanca atamalarla büyük bir kıyıma gidilmıştir. - 100 gün içinde enflasyonu düşürccck yönde hiçbir ciddi ekonomik düzcnlcmc yapmamıştır. Meclis'ten çıkanlan Vergi Affı Yasası ile ikti- dar borçlu olduğu ışadamlarına diyct ödemiş- tir. - Gümrük duvarlannı bazı mallarda indircn karar ile de bazı sanayicileri koruma yoluna gi- dilmıştir. - Erken emeklilik vc küçük çiftçi borçlannın ödcnmcsınc yönelik yasalarla hmcklı Sandığı Türk Demokrasi \akfı'nın ödül törcninde Mesut Yılmaz, Başbakan Demireri alkışladı. Ama 100 gün değerlendirmesinde eleştiri okları yağdıracak. (Fotoğraf: AA) vc Ziraat Bankası çok kısa sürcdc fonksiyonla- nnı ycrine getiremez hale geleccktir. - Demokrasi paketi unutulmuştur. - ANAP'ın hükümctlcrini yolsuzluk iddıala- nyla suçlayan hükümet ilk fırcsını volsuzluk nedeniyle vermiş, Güler İleri devlet bakanlığın- dan ıstifa ctmek durumunda bırakılmıştır. - Hiçbir ciddi icraat ortaya koyamayan hükü- met ANAP hükümetlerini yolsuzluk iddialany- la suçlayarak çamur alma yoluna gilmişlir. - Seçim öncesi vaatlerinin büyük bölümünü gcrçcklcşlirmek yolunda adım bile atmamışlar- dır. - Hükümetin kuruluşundan bu yana lcrör cy- lcmlerindeki hızlı artışa rağmcn hükümet bu konuda da ciddi ledbir almaktan uzaktır." İnsan Haklan Bakanı Kahraman: Terör içerisinde insan haklan güç CUMHURİYET(Ankara)-Hükümetin lOOgünüde- ğerlendirilirken akla hemengelen"ilk"lerden bi- ri, İnsan Haklan Bakanlığı. Gerçi, Demirel hükümeti za- yır, koalisyon hiç zorlayıcı bir unsur olmadı. Yalnız koalisyo-manında oluşturulan bu ba- kanlığın yasası henüz çıkmadı, adı da "İnsan Haklanndan So- nımlu Devlet Bakanlığı". Ama görev alanı nedeniyle 100 gün içinde en çok konuşulan ba- kanlıklardan biri oldu. İnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakaru Mehmet Kahraman, Cumhuriyet'in sorulannı ya- rutladı. - Peki, kendi kendinize şöy- le bir rahathk duyuyor musu- nuz, "100 günde ancak bu ka- darı yapılabilirdi" diye. Yok- sa "Biz aslında 100 günde ya- samızı çıkarmış ve şunlan şun- lan yapmış olabilirdik" diyor musunuz? KAHRAMAN - Şimdi ben şunu söylüyonım, bakın. Bu 100 günün içinde bizim yasa çalışmalanmızm büyük bir hız- la parlamentoya gelemeyişinin nedenlerinden birisi de bu 100 günün içerisinde hükümetin ge- rek geçici bütçesinin hazırlan- ması, gerekse hükümetin büt- çe yasasmın parlamento ve ko- misyonlar gündeminde olması. Bakanlıklann büyük çoğunlu- ğunun bu bütçe hazırûklanyla uğraşmış olmalan nedeniyle ça- hşmalanmız biraz bu yönden 100 gün içerisinde yasal süreç içerisindeki usul bakımından belki biraz gecikmiş oldu. - Koalisyon çalışmalanmzda zorlayıcı, geciktirici bir unsur oldu mu? KAHRAMAN - Hayır ha- nun çalışmalarını biraz gecik- tiren nedenler bakanbk kadro- lannın atanmasındaki kararna- melerin istenilen kadro ve ele- manların amnda ve kısa süre- de göreve başlatılıp çalıştırma yönündeki güçlüklerimiz oldu. - Terör olaylannda zaman zaman görülen artışlar, sizin bakanhğınızm faaliyetlerini ve hedeflerini etkiliyor mu? KAHRAMAN -Terör olaylan içerisinde insan haklannın tam kurulması ve gerçekleştirilme- si güçlüğüyle karşı karşıya ka- lıyoruz. Bu olaylar içerisinde yasal konumlann sımrlannm etki alanlarını tespit etmekte güçlükler doğar. Bu nedenle normal hukuk düzeninin işledi- ği bir normal toplum ile terör olaylarının cereyan ettiği top- lum içerisindeki değerlendirme- ler ve tespitler farkh olur tabii. Yani güçlükler bakımından. - İşkence başvurusu gelmedi diyorsunuz ama, çok sayıda kayıp ve faili meçhul cinayet olayı var. Bunlar, bakanlığmı- zı ilgilendirmiyor mu? KAHRAMAN - Herkes de- ğişik yorumlar yapıyor. Faili meçhul olduğunu benim şu ve- ya bu şekilde hükümetin bir bakanı olarak söylemem doğ- ru olmaz. Ancak olayın faili ortaya çıktıktan sonra failler hakkında yasal işlemin yapıl- ması yönünden gereken görev neyse onu yapanz. İHD Genel Başkanı Helvacı: 4 Yaşama hakkı zamana bıraküamaz 9 CUMHURİYET (Ankara) - İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Nevzat Helvacı, hükümetlerin vaatlerini gerçek- leştirebilmek için süreye "ihtiyaçlan" olduğunu, ancak insan haklannın ve özellikle "yaşam hakkı"nm zamana bı- rakılamayacağını söyledi. Hel- vacı, hükümetin 100 gününü değerlendirirken şöyle dedi: "Hükümet programı ve ko- alisyon protokolü demokrasi ve insan haklan açısından umut dolu cümleler içeriyor. İşkence bir insanlık suçu olarak nitelenip önleneceği söyleniyor. Hukukun demokratikleştirile- ceği vaat ediliyor. Yeni Bir Av- rupa İçin Paris Şartı hükümle- rinin yaşama geçirileceği ifade ediliyor. Özet olarak sayın baş- bakan, 'Avrupa'da ne varsa bizde de olacak' diyor. Batıu- lar 100 gün geçmeden hükü- metlerini eleştirmiyorlar. Şim- di bu süre tamamlandı. Acaba ilk 100 günlük sınavdaki başa- n derecesi nedir? Hükümet daha kurulduğu günün ertesinde Eskişehir Ce- zaevi işine el attı ve kısa süre- de sorunu çözdü. Bu uygulama umutlarımızı arttırdı. Adalet Bakanlığı'nda işkenceyi önle- mek, hukuku demokratikleştir- mek ve cezaevleri sorununa ço- züm bulmak için komisyonlar oluştunıldu, çalışmalar yapüdı. Kültür Bakanı, kitap, dergi, müzik yapıtları ve filmler üze- rindeki yasaklan kırarak dü- şunceyi özgürleştirmenin çaba- sını veriyor. Çalışma Bakanı, çalışma hakkını guvenceye al- mak için uğraşıyor.