Katalog

27 ŞUBAT1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kayseri'de deprem • AA <Kayseri)- Kayseri'de önceki gece hafif şiddette bir deprem oldu. Kent rnerkezinde gece saat 02.13'te hissedilen hafif şiddetteki deprem. can ve mal kaybına yol açmadı. Deprem sırasında çok sayıda vatandaşın paniğe kapılaraksokaklaraçıktıklan.birsüre evlerine gircmedikleri gözlendi. Kayseri'de I2ve ]4şubatgünlerindede can ve mal lcaybına yol açmayan 4-4.5 ölçeğjnde iki deprem olmuştu. Sinop'ta heyelan • AA (Sinop)-Sinop'un Erfelek ilçesi Şerefıye Köyünde meydana gelen heyelandan hasargören I3ev boşaltıldı. Aileleryakınlannın evlerine yerleştirilirken olayda can kaybının olmadığı bildirildi. Erfelek ilçesine bagh Şerefiye Köyü'nün Karapınar ve Mestan mahallelerinde önceki gece geÇ saatlerde meydan gelen heyelanda, 13 ev büyiik ölçüde hasar gördü. Heyelan sırasında biiyük bir panik yaşadıklannı anlatan vatandaşlar, *Büyük bir gürültüyle uyandık. O sırada elektrikler de kesildi. K-omşularımızın yardımıyla çocuklarımızı kurtardık' dediler. Trafikkazası:9ölü • CUMHL RİYET(Bursa)- Bursa-Orhaneli karayolunun Sultani rnevkiinde meydana gelen trafik kazasında 9 kişi yaşamtnı yitirdi. Sultani mevkiinde Ali Düvenli yönetimindeki kamyon ile 16 N D 316 plakalı minibüs, kamyonun şerit ihlali sonucu çarpıştı. Çarpışma sonucu iki araç 50 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada ölen 9 kişiden 7"sinin isimleri şöyle: Ayşe Yıldız, Bayram Çakır. Fatma Çakır, Yusuf Aybey, Ayşe Altın, Şevki Korkmaz. İdris Balı. Mısırla gelen ölöm • UBA(Gaziantep)- Mustafa Yılmaz isimli 4 yaşındaki çocuk yediği mısırın nefes borusunu tıkaması sonucu boğularak oldu. Gaziantep Çıksorut mahallesinde. patlamış mısır yemek isteyen Mustafa Yılmaz'ınboğazına kaçan bir mısır tanesi nefes borusunu tıkadı. Ailesi tarafından Gaziantep Devlet Hastanesi'negötürülmeye çalışılan Yılmaz yolda öldü. Kan verin • AA (Ankara)-Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Kızılay Derneği'nin işbirliği ile kan bağışı kampanyasi dünbaşlatıldı. Milli Eğitim Bakanlığında başlatılan kampanyada ilk kan bağışını Bakan Köksal Torjtan yaptı. Kan bağışı öncesi düzenlenen törende konuşan Toptan toplumumuzda kan ihtiyacı ortadan kalkınca Kızılay'ın kan yardımı ve diğerhizmetlerinin unutulduğunu belirterek "Kanın yüzde ellisinin silahh kuvvetlerden karşılanması toplumun bu konudaki duyarsızlığını gösterir" dedi. Heiikopter kazası • CLMHLRİYET (Kahramanmaraş/Malatya) - Kötü hava koşullan yüzünden önceki akşam zorunlu inişe geçtiği Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde yere çakılan helikopterde şehit olan 6 subay ve astsubayın kimlikleri belirlendi. Düşen helikopterde şehit olanlarşunlar: Albay Kürşat Akın. Albay Erdoğan Sıvacıoğlu, Binbaşı Bülent Engin. Binbaşı Oğuz Atanoğlu, Üsteğmen Selahattin Şanh ve Astsubay Veli Tunç. Şehit askerlerin cenazeleri dün helikopterle Elbistan'dan alınarak Malatya'daki 2. Ordu karargâhına getirildi.Cenazeler. saat l4.30"da Erhaç Askeri Havalanı'nda düzenlenen törenden sonra askeri bir uçakla Ankara'ya gönderildi. Ortaokul öğretmensiz • ANKARA (Ankara) - Milli Eğitim Bakanlığı, bu öğretim yılında eğitimin nicel sorunlannın çözümlenmesi ve eğitimde asgari kaliteye ulaşılabilmesi için 56 bin 714 öğretmene ihtiyaç bulunduğunu saptadı. Türkiye'deki ilk ve ortaöğretimde öğretmen ihtiyacı en çok ortaokullarda yoğunlaşıyor. Öğretmen ihtiyacının yansına yakını ortaokullarda bulunuyor. Eğitim sistemi dışında kalan öğrencilehn okullara alınması ve öğretmene kavuşturulması için okul öncesi eğitimde 4 bin 348, ilkokullarda 7 bin 400, ortaokullarda ise 27 bin 485 öğretmene ihtiyaç duyuluyor. Çocuğa cinsel baskı • AA (tzmir) - Toplumdaki cinsel tabu ve baskıların çocuk suçlarında önemli bir yer tuttuğu, bunun giderilmesi için kitle iletişim araçlarından da yararlanılarak cinsel eğitim verilmesi gerektiği bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr Ahmet Çelikkol, çocuk suçlannda, hızh nüfus artışı ve kırsal kesimden kentlere göçün önemli rol oynadığını belirtti. Polis otosuna ateş • AA (Adana) - Adana'da, devriye görevi yapan polis otosuna otomaük silahla saidırıda bulunuldu. Olayda yaralanan veya ölen olmadı. E-5 karayolu yakınlarında, Barkal Mahallesi'nde saat 23.00 sularında kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce polis otosuna silahh saldırıda bulunuldu. Sansasyonel fotoğraflarla yürüttüğü reklam kampanyasıyla gündemden inmeyen Benetton'ın Türkiye'deki kampanyası nisan ayında başlayacak. İstanbul'a gelen moda imparatoru Azerbaycan ve Türkmenistan'a şube açmaya hazırlanıyor Benetton'un gözü TürkilerdeYAPRAK ÖZER (İstanbul) - Dünya üzerinde tam 100 ülke- de dükkâniar açan, genç moda- nın simgesi Benetton, son ola- rak Türki cumhuriyetlere çıkar- ma yapmaya hazırlanıyor. Mo- da imparatoru Luciano Benet- ton, Bağımsız Devletler Toplu- luğu'ndaki ilk Benetton dük- kânlarını Azerbaycan ve TUrkmenistan'da açacaklannı söyledi. Türkiye'de toplam 74 dükkânda patentiyle mallarını pazarlayan Benetton, ekenomik sıkıntı içinde olan Müslüman Türk cumhuriyetlere Türkiye üzerihnden sıçramayı planlar- ken Türkiye'de de önümüzdeki nisan ayından başlamak üzere iddialı bir kampanya başlatma- ya hazırlanıyor. Yıl 1985. Yer Paris. dağıhnamış olan SövyetleTiri Başkanı Gorbaçov ile Fransa Cumhurbaşkanı François Mit- terrand bir araya gelecekler. Champs Elysees caddesindeki billboardlarda, biri Amerikan dığerı Rus ıkı sıyah çocuk öpü- t çıivnr Pnct^rın ii-7ArtnH^ " R P . lara değindikçe kara listelere ge- çip sansüre takılan ve tabii bu sayede ününe ün katan Benet- ton, nisan ayından itibaren Türkiyedeki billboardlarda da alışılmadık konularla görülecek. "Gördüğünüz resimlerden yola çıkacağız, cironun yüzde dördü- nü harcayacağız. Türkiye'de ke- sinlikle bir reklam planlaması- na gideceğiz " diyen Luciano Benetton'un bol tartışmalı rek- lam afişleri, bakalım ne zaman "Türkiye'de de dananın kuyru- ğunu koparacak?" Benetton bu sorunun cevabını "Ama Türki- ye'de bir şey olmadı, öyle değil mi?" diye verdi. Benetton'a göre Türkiye, çok talep eden hazırhklı bir pazar, üstelik yeni pazarlar vaat eden Sovyet cumhuriyetlerine "atla- Henüz rnak için çok da iyi birtaş. Tek >orun, bu cumhuriyetlerin fark- ıı, pek de tanımadıkları, üstelik paraya sıkışık yeni ülkeler olma- sı. Benetton, basının büyük il- giyle karşıladığı dünkü toplan- Benetton İstanbul'a, art direktöru Toscaniyle (sagda) geldi. şüyor. Posterin üzerinde "Be- posterlerin yara- , _, tıcısı ünlü fotoğrafçı Oliviero netton yazısı var. Ve Gorba- T o s c a n i ' y i de getirdi. Toscani, çov^şoruyor: "Kım bu Benet- M i ı a n o ı u bir foto muhabirinin t o I K oğlu. Dünyayı sarsan reklam Yıl 1992. Günlerden dün. Yer fotoğrafları çekmenin yanı sıra İstanbul Sepetçiler Kasrı. İtal- zeytinyağı ve şarap üretiyor. Bir yanların harika çocuğu, ünlü de Appaloosa atları yetiştiriyor. moda imparatoru Luciano Be- netton, olay yaratan reklam Toscani, Benetton'un billbo- kampanyasını Türkiye'de tanıt- ardlardaki evrimini 10 yıl önce- ti- sine dönerek anlattı: Önceleri gök kuşağını andı- "On yıl önce yalnızca rengâ- ran rengârenk kazaklarıyla dün- renk kazaklar vardı. Benetton yayı saran, sonra renkleri konu yine birçok yerdeydi, ama sayı- alan reklamlarıyla 7'den 70'e ları azdı. Farklılık, kazaklardan herkesin beğenisini kazanan. çok kazaklann rengindeydi. Biz alışılmadık sosyal içerikli konu- de onu kullandık. Felsefemizi ta o zamandan yansıtmaya başla- dık. Yani Benetton'un gerçeği- ni tüketicinin gerçeğiyle çatıştır- dık. Kazaklanmız dünyanın her yerinde sauhyordu. Farkh yüz- îer, farkh renklerdeki insanlar giyiyorlardı. Bİz de her birimi- zin bir diğerinden farklı olduğu- nu vurguladık." Benetton, bu "masum" kam- panyayı iki yıl sürdürdü. Billbo- ardlarda "United Colors of Benetton" başlığı altında san- şını, esmeri, kızıh, siyahı, kızıl- derilisi yer aldı. Benetton, fark- lılıkları konu alırken kabına sığ- maz oldu ve "Neden tabulara da değinmeyelim" sorusu gün- deme geldi. Benetton'a ilk sansür Fran- sa'dan 1985 yılında geldi. Elle- rinde bir küre tutan biri Yahu- di diğeri Filistinli iki genç ço- cuk, Fransa'da yaşayan Yahu- dileri kızdırdı. Halkın politika- cılardan daha fazla sağduyu ve anlayışa sahip olduğunu düşü- nenBeneitûn, ilk kez Amerikaa bayrağıru bir reklam fotoğrafın- da kullandı. Artık Benetton, kazaklann- dan çok farklılığıyla anılmaya başlamıştı. Sıra ürünü reklam- dan çıkarmaya geldi. United Colors of Benetton yazısının al- tında bir beyaz avucun içinde minik bir siyah el öylece duru- yordu. "Ürün o kadar çoktu ki bun- lardan hangisini anlatacaktık" diye sözlerine devam ederken "Ürünü kaldırdık, ama bu kez de sansüre takıldık" demekten de kendini alamadı. Beyaz bir bebeği emziren zen- ci bir kadın ABD'de; kelepçey- le birbirine bağlı siyah ve beyaz iki bilek İngiltere'de; dil çıkaran çocuklar Arap ülkelerinde; ren- gârenk prezervatif panosu ABD'nin belirli eyaletlerinde in- sanların hop oturup hop kalk- masına neden oldu. İşin ilginç yanı bazı eyaletlerde prezerva- tif panoları yasaklanırken New York Valisi, Benetton'la işbir- liği yaparak bedava satılmaları- nı sağladı. Benetton reklam panolannın maceralan bu kadarla kalmadı tabii. Dünya, onları konuşma- ya devam etti. Şeytan saçlı siyah kız çocuğuyla sarı lüle saçlarıy- la gülümseyen bir başka beyaz kız çocuğunun fotoğrafı, yine İngiltere'de yine Benetton'un başını belaya soktu. Öpüşen bir rahiple bir rahibe İtalya'daki Katoliklerin ayağa kalkmasına neden olurken aynı reklam pa- nosu Katolik İspanya'da hoşgö- rüyle karşılandı. Benetton, dünyadaki gelişme- leri yakından takip eden ve her anını .degerlendirmeye çahşan bir hazır giyim zinciri. Körfez savaşından iki hafta sonra bill- boardlan, Fransa'da yer alan bir Amerikan askeri mezarlığı- nın görüntüsü süsledi. Derken Benetton artık san- sürden kaçmak istedi. Hayattan bir kesit sunalım diye yola çık- tılar ve yeni doğmuş bir bebeği henüz kanlar içinde göbek bağı kesilmeden görüntülediler. Tos- cani'ye göre bu görüntü, fotoğ- raf tarihinin en fazla tepki alan eseri oldu ve tüm planlarım alt- üst etti. Benetton son günlerde bir AlDS'linin son dakikaları- nı anne ve babasının kucağında görüntülüyor. Yeni reklam kampanyasına gelince. Onlann da eskisinden aşağı kalır yanı yok. Yine ger- çekler, yine toplumsal konular, yine insanlar, yine farklılıklar, yine renkler var. c 2 9 Ş U B A T CUMARTESİ Okur yazarıyla bulusuyor Muzaffer Abayhan ŞİŞLİ Golden Plaza Migros Nezihe Meriç Salim Şengil ATAKÖY Atrium Migros Tel: 560 61 37 Saat: 16.00,19.00 İSTANBUL 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1992/378 Davacı Hazan Arslantürk tarafından zayi sebebiyle çek iptali da- vası açılmıştır. Bu seb«ple zayi edildiği bildirilen, davacının hamili ve Sermet Par- kın'ın keşidecisi bulunduğu, 15.3.1992 keşide tarihli, Pamukbank Me- cidiyeköy Şubesi'nin 10211129 no'lu hesabına ait 3604221 seri no'lu, 2.000.000 TLIbk çeki bulan veya eline geçirenlerin, iş bu ilan tarihin- den itibaren ÜÇ AY IÇERtSlNDE mahkememize ibraz euneleri, ak- si takdirde çekin iptaline karar verileceği ilan olunur. 24.2.1992 Basın: 2262 Ticaret Lisesi mezunu, askerliğini yapmış, 35 yaşını aşmamışelemanlar aranıyor 3370128 ACIKAYBEMIZ İstanbul Üniversitesi Ord. Prof. Dr. HIFZIVELDET VELİDEDEOĞLU'nu kaybetmenin derin üzüntüsü içinde bülunmaktadır. Merhum hocamız; uzun yıllar hocalık, dekanhk yapmış, Atatürkçü görüşlerini yetiştirdiği binlerce öğrencilerine aşılamaya çahşmıştır. Üniversitemizin bölünraesi eğilimine karşı kalkan olarak onu korumuş, ender rastlanacak bir kişiliğe sahip bulunuyordu. İstanbul Üniversitesi, bu değerli hocasını kaybetmenin derin hüznü içindedir. Değerli hocamıza Tann'dan rahmet dilerken bütün üniversitemiz mensuplarına, yetiştirdiği binlerce hukukçuya, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Prof. Dr. CEM'İ DEMİROĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ AOKAYBIMIZ Maltepe Hukukçular ve îdareciler Konut Yâpı Kooperatifi Ikinci Başkanı, değerli insan, aziz dostumuz, Avukat HÜSEYtN LAÇtTV aramızdan ayrılmıştır. Tüm dostlarına va ailesine başsağlığı diliyoruz. GÜNTAŞ A.Ş. AVUKAT HASAN ZEKİ ÜNAL Sicil No: AO. 100.155 Askeri HÜYİyetimi kaybettim. > enisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. KEMALKALA OKMEYDANLI Eşref Nedret RECAN Eski Dostların Seni Arıyor Biilenı9-51-37 25 45 Cema!9-51-4102 23 Hesabında 200 bin lira var Balinayı sevenler elini cebine atmıyor CENGtZ DEMtREL (Sinop) - Çeşitli gazete- lerde banka hesabına yatırılan paralarla milyoner olduğu ilan edilen beyaz bali- nanın hesabında 200 bin lira çıktı. Sinop Valisi Adil Yazar özellikle balıkçılar tara- fından yapılan yardımlaruı unutulmaması gerektiğini söyledi. Bir süre ortadan kaybolduktan sonra Gerze Lima- nj'na geri dönen beyaz balina insanlann ilgisi çek- meye devam ediyor. Yeniden görüJmesi üzerine Ger- ze'ye çevre il ve ilçelerden gelenlerin sayüannda da önemli artışlar gözleniyor. Kendini bilimsel olarak incelemeye gelenlere bir türlü fırsat venneyen balinanın hangi ülkeye ait ol- duğu da belirlenemedi. Sinop Valisi Adil Yazar ya- zıh bir açıklama yaparak tüm araştırma ve çalışma- lara karşm balinanın nereden geldiğinin belirleneme- diğini duyurdu. Yazar balina için bugüne kadar Çevre Vakfı'ndan 590 bin lira harcama yapüdığına değine- rek "Balina son günlerde ilimizde turizm açısmdan bir canlıhk yaratmıştır. Daha önemlisi Sinop ilinin ve Gerze'nin dünya kamuoyu tarafından daha yakın- dan tamnmasuıa neden olmuştur. Dünya basın ve ya- yın kuruluşlan son günlerde Sinop ve Gerze'yi okur- lanna ve izleyicilerine tamtmışlardır" dedi. Gerze'de balinaya karşı gösterilen büyük ilgi ve sevgi sevimli hayvanın bankadaki hesabına yansıma- dı. Gerze'deki incelemelerimiz sırasında yanımıza ge- len Avukat Kadir Olgunsoy bir Gerzeliyi işaret ede- rek "Bakın şu kişiye gidin. tnanın cebinde belki 10 bin lirası bile yoktur. Ama biraz önce balinaya 5-6 kilo balık yedirdi. Gerzeliler beyaz balinaya böylesi- ne bağlandılar" dedi. Vakıflar Bankası Sinop şubesindeki 40050-9 nolu hesabında 200 bin lira bulunan, ancak çevresindeki- lerin sevgi çemberi içinde bulunan balina Gerze'yi terk edecek mi? Veya beyaz balina Gerze'den götü- rülmek istendiğinde bu başanlabilecek mi? Beyaz ba- lina Gerze'den gitmeye hiç niyetli görülmüyor. Bu- na belki de hazır da değil. tlgili ve yetkililerin de bu konuda bir karara varamadıklan Sinop Valisi Adil Yazar'ın yazıh açıklamasından anlaşıhyor. Yazıh acıklamada altını çizdiğimiz tek satır aynen şöyle: "Balinanın geleceği hakkında karar vermek için bil- gi sağlanamamıştır." Uzan, Starl'in uydu yayın hakkını eline geçîrdi StN A KOLOĞLU (İstanbul) - Magic Boxun or- tağı Cem Uzan Almanya'da şirket kurarak Starl"- in uydu yayın hakkını ele geçirdi. Uzan'ın kurduğu bu şjrİcetterP'seiföift "Örtifft Curnl}urbaşka.nı Turgut Ozarın büyük oğluAh; met Ozal'ın. Magic Box Incorporated şirkeiinin sâdece reklam işlerinden sorumlu olduğu yolunda- ki iddiası ortadan kalkmış oldu. Özal-Uzan kavgasının diğer bir boyutunu oluş- turan kayyım konusunda ise taraflar farkh şeyler söylüyor. Ahmet Özal tarafı, Magic Box'u yöneteceğini savunulan kayyımm, Teleon'un yayınlarından, tmar Bankasının yurtdışmdaki şirkete transfer olan pa- ralarına dek geniş bir yelpazeden sorumlu olacağı- nı önc sürüyor. Ahmet Ozal'ın bu iddiasını yalanlayan Cem Uzan tarafı ise Liechtenstein'da mahkeme tarafın- dan atanan kayyımın sınırlı bir görev alanı bulun- duğunu, Magic Box, Teleon ve StarTin kayyımm görev alanı dışında bulunduğunu öne sürüyor. Cem Uzan tarafı. Teleon ve Starl'in yurtdışında iki ayrı şirketi olduğu için kayyımm bu yayınlara müdahale hakkı olmadığını da savunuyor. Starl ve Teleon televizyonları, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm avukatı Bilgin Yazıaoğlu aleyhinde, şirketlerinin ticari itibarını sarsacak beyanlar verdi- ği gerekçesiyle 500 milyon liralık tazminat davası actı. istanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, Yazıcıoğlu'nun 24 Şubat 1992 ta- rihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan ve "Star'ı Ya- bancı Kayyımlar Yönetecek" başlıklı yazısında şir- ketlerinin kamuoyundaki saygjn yerine ve ticari iti- banna ağır saldırıda bulunulduğu savunuldu. Avukatlar savaşı Özallar'la Uzanlar arasında arahksız sürüp giden kavga, avukatlar savaşına dönüştü. Ahmet Ozal'ın avukatı Münci Inci'nin basında da yer alan "Cem Uzan neden hâlâ tutuklanmıyor?" biçimindeki iddi- asını Cem Uzan'ın avukatı Sümer Altay yanıtladı: "Cem Uzan'ın yurtdışından döner donmez ilk işi Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermek olmuş- tur." Yazıh bir açıklama yapan Cem Uzan'ın avukatı Sü- mer Altay, Ahmet Özal'm avukatı Münci tnci'nin id- dialannı "adliyeyi baskı altında tutmak" biçiminde değerlendirdi. Yüksek Denetleme Kurulu: TRT-Birand îlişkisi sakıncalı AA (Ankara) - Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu. hakkındakı iddialardan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına rağmen TRT yö- neticilerinin gazeteci-yazar Mehmet Ali Birand ile program-harcama ilişkilerini devam ettirmesini sakıncalı buldu. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Türkiye Radyo Televizyon Kurumu hak- kında hazırladığı yıllık denetleme raporunda. ga- zeteci-yazar Mehmet Ali. Birand'ın "özel belgeler- de sahtecilik .ve dolandırıcılık suçu" işlediği iddia- ları konusundaki kurum teftiş kurulu ile hukuk müşavirliğinin tespitleri değerlendiriMi. . .*-' "-1 '--"-'-ş ğ p ğ Yüksek Denetleme Kurulu raporunda, nin kendi organlarınca "32. Gün Programf ya- pımcısının •"dolandiTicılık ve özel belgelerde sahte- cilik" suçu işleyerek kurumun zaranna yol açtığı- nın tespit edildiği vurgulandı. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğuna da dikkat çeki- len YDK raporunda, "Buna rağmen kurum tara- fından bir basın açıklaması yapılarak 'teftiş kurulu vc hukuk müşavirüği çalışmalannın henüz ta- " mamlanmadığı. Mehmet Ali Birand'a güvenildiği ve programlarının devam edeceği" idafe edildi" de- nildi.