15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 Ş*.BAT 1992 PEF^EMI CUMHURİYET SAYF, HABERLER 19 iÂJBEHNDAKI TÜRKSAT ihaksi aklandı Dolarartık Dünyanın sağlığı kötüye GERÇEK . Sayfeda « nakiaman kanu açkarı yaı.- Cyor tru c^çtğ} et. aza * fî' den Koalisy-on hükumei te bı * gerçeği pr-aiokalime ie ?tog- • ranunn rnzzJı. Arna tati. v î bununla bitecek değil. î Nitekirm. Merkez B*w.as \ Başkaur-i rRüjdü Sara<oğu dı \ geçen güra htanbıJ'cukı Eu- \ romoney loplantısındj yaorı Iğı konuşrncda bu geıçeğ< l haklı olar-aA işaret >trri<tir "Son aJtı yeci yıl içirür Tûr- -kiye'de bir ınlayii ceğnmi- itıin meydana geldığiri tttir- rten Saraeroğlu, enflisymıa •'nedenleri konusunda bir çö- riiş birliğine varılckğuı, bSy- • lece enjZ*zs)onla rriiccde/t .•açısından *Jcına hazırlklı bah 'gelindiğini söAemişıir. ~. Ancak. bu konuda "nuci- Tze"lere yer clmadığınn d.mt ,gizen Sarctcoçlu. kanu c^ık- larının azcıftılması içir. tk şu noktayı vurghlamıştır: "Karnu Ijorçları tek btşna ' enflasvon redeni değidir. ~Bunların adenme biçtnı de önemlidir. Merkez Bankjsı '- nın bûğınvfir olması ck c ka- dar önemJi deği/dir. Para vasaları, JMerkez Bankısı '- nın elini Jcolumt bağlanalı. Bankanın, kamu açıklannın kapaulmastnâa belir'.i ra- kamlara çıkmasını engtlle- meli..." Sayın Saracoğlumın uvarısı yerindedir. Banknot Maıbaası uısıl çalışttrdacak? Bu çerçe\ede 'bir bir mali disiplin kuruijbi- lecek mi? Ycksa Hazme şu günlerdeki gibi Banknot Matbaası'na başı sıkıştığnda fazla mesai yaptırma vokmu mu seçecek? Doğrusu, bu sorularri lar- şılıkları'şimdüik açık ^özik- mekte. Merkez Bankası Başkanı •şöyle diyor : "Uzııtı vadeü sorunkr an- cak uzun vadleli programlarla çözülebiur. Bunun da rruıtla- ka bir bedeti olacaktir." Bu bedeli göze alabilecek mikoalisvon hükümeti?.. •*••• Izmir Hilton start bekliyor ENIS ONAT (tzmir) - lzmiı Hilton mart ayı sonunda tarn kapasiteyle hizmete giriyor. Türkıye'nin en yilksek oteü ol- ma özelliğini taşıyan 32 lcatlı gökdden, çeşitli dekorasyon ça- ' üşmalan tamamlandıktan son- ra Bajbakan Süleyman Demi- rel'in davet edileceği bir kok- teylle açılacak. Şu anda ytlzde eUileri aşan bir perfoinansla çalısan İzmir Hil- ton'damart sonuna kadar pro- masy^n amacıyla oda fiyatlan 65 dclar olarak belirlenmij. Ya: gelmediği için 'air condaoned' sistemi devreye girmediği haJde sadece aylık elektrl harcaması 300 milyon lira tian otelin Genel Mlidür Yardmcısı Martin Isler, mas- raflaiynktıktan sonra henüz kâ- ra gesmediklerini belirtti. MBaştarafı 1. Sayfada n görüşülerek değerlendirilmiş ve bir fîrmanın teklifı ihale jart- lannı karşılayamadığından de- ğerlendirme dışı bırakılmıştır. Diğer iki firmanın tekliflerinin değerlendirilmesi sonucunda 22 Ağustos 1990 tarih ve 494 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla 'Iha- lenin teknik bakundan en iyi du- rumda olan Fransız firmasına 582 milyon DM bedelle verilmesi' karara bağlanmıştır. Ancak anılanfirmaylasözleş- meyle ilgili çalışmalar sürdürü- lürken; uydunun durumunda PTTce bazı teknik değişiklikler yapılmış vefirmalannABD Do- lan ve Alman Markı bazlannda verdiği tekliflerin Türk Liraa ola- rak parasal tutannda; dolann marka olan paritesinin değişme- si nedeniyle sürekli değişiklikler olduğu gözlenmiş ve ihalenin teknik ve idari şartnamelerini karşüayan iki fırmadan hem do- lar, hem mark bazında istenen yeni tekliflerin Türk Lirası kar- şılığı fırma yetkililerinin de ha- ar bulunduğu toplantıda belir- lenerek ABD Doları bazında en ucuz teklifte bulunan ve teknik bakımdan da en uygun firma ol- duğu İhale Komisyonu'nca be- lirlenen yine Fransız firmasına 315 milyon ABD Doları bedelle ihale edilmesi Yönetim Kurulu- nun 20 Aralık 1990 tarih ve 790 sayılı karanyla kabul edilmiştir!' 315 milyon dolarlık proje söz- leşme bedelinin 15 milyon 750 bin doiarının 28 Mart 1991 ta- rihinde kullamldığı da belinilen raporda, TÜRKSAT projesine ilişkin şu temennilerde bulunul- du: " Projenin tamamlayıcısı olan yer kesimiyle ilgili ihalenin ge- ciktirilmemesi, - 16 transponderli uydunun atılımından itibaren tüm trans- ponderlerden en kısa zamanda faydalanılması için yurtiçindeki ve yurtdışındaki kuruluşlarla bağlantı kurup gerekli anlaşma- lann yapılması, - Transponderlerin işletmede kalma süresi uydunun ömrüyle sınırlı olduğundan, uydu yörün- geye oturduğu andan itibaren transponderlerin saniyesinin PTT'ye maliyetinin çok yüksek olduğu düşünülerek, uydu kont- rol sisteminin de yer kesimi ile birlikte hemzaman olarak biti- rilmesi, - Uydu uzay kesimi, uydu kontrol ve uydu yer kesiminin gerek fiziki gerçekleşme ve ge- rekse işletmeye verildikten son- raki safhasında ilgili üniversite- Ierin istifadesi için uygun ortam yaratılması temenni olunur" Hükümet, ihalesinde yolsuz- luk yapıldığı savıyla PTT eski Genel Müdürü Emin Başer ile yardımcısı İhale Komisyonu Başkanı Osman Gözüm hakkın- da savcılığa görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. An- kara Cumhuriyet Savcılığı da so- ruşturması sonunda Başer ve Gözüm hakkında dava açmıştı. W Baştarafı 1. Sayfada dolann kuvvetli \ükselişi bankaların ve vatırımcıların dolara >önelmelerıne vol açtı. Merkez Bankası, doların artışına son vermek için pıya- saya sürekli dö\iz sürüyor. Merkez Bankasf nın bankala- rarası pı>asa ve serbest piva- sadaki aylık satışları 300-350 mil>on doları buimuş durum- da. Ancak piyasa dolara do>- muyor. Merkez Bankası'nın salı günü 5910 lıradan satış yapmasına karşın dolann hızı kesilmedi ve serbest piyasada dün öğle saatlerinde 5950 lira- ya çıkan dolar, akşam altı bin lirayı buldu. Dünva piyasalarında dolar, son dört av içinde çok inişli çı- kışlı bir grafik izliyor. Ekim a>ı ortalarında 1.70 düzeyin- de olan dolar-mark paritesi, geçen vılın son günlerinde 1. 51'e kadar düştii. Amerikan ekonomisinin içinde bulundu- ğu durgunluktan bir türlü çı- kamaması doları sürekli aşa- ğıva ıtti. Ancak yeni yıl dola- nn vüzünü güldürdü. Şu anda. parite ycniden 1.66'ya yükselmiş durumda. Ameri- kan ekonomisi hâlâ durgun- luk içinde. ABD'de dola- rın güçlenmesine neden ola- cak ekonomik gelişmeler olmamasına karşın. son on yı- lın sürekli bü>üyen Alman ve Japon ekonomilerinin krize girmesi doları sürekli yukarı itiyor. • Baştarafı 1. Sayfada Türkiye gibi gelişmekte olan ül- kelerde ve özellikle Üçüncü Dünya ülkelerinde şu konulara dikkat çekti: "Orman alanlan giderek aza- lıyor, çölFer giderek buyüyor, ozon tabakasındaki delik açılı- yor, toprağın uzerindeki tabaka kayıyor, hayvan ve bitki türleri azahyor." World Watch Enstitüsü ola- rak dünyanın check-up'ını yap- tıklarını, kısacası bir doktor gi- bi dünyanın sağlığını kontrol et- tiklerini söyleyen Brovvn, pek de iç açıcı konuşmadı. Hemen her yıl ormanları, çölleri, ozonu, bitki ve hayvan türlerini ve bun- ları bekleyen sorunları dile ge- tirdiklerini söyleyen Brovvn, bu yılki bulguların, olumsuz tespit- leri arttırdığını söyledi. Brovvn'a göre dünyada çevre konusunda küçük çaplı başarı- lı örnekler var, ama yetmiyor. Global olarak dünyamızın sağ- lığı giderek kötuleşiyor. Örnek mı gerek? Ozon tabakası bu- gün, dünkünden iki kat daha hızlı bir şekilde inceliyor. Insan- lar bugün daha az yiyecek bu- labiliyorlar. Gelirlerini büyük ölçude orman ürünlerinden el- de eden 23 ülke, artık ormanla- rından ürün alamıyor. Dünya- da 800 milyon kişinin gelir se- viyesi bugün, dünkünden daha düşük. Brovvn son yirmi yıl içinde in- sanların çevreye katkısı olmadı- ğını, biraz oraya biraz buraya Açık mavi gömlekli, gözlüksüz. askılı genç adam Şimdi bir daha söyle bakayım... Banka, benim bankadaki hesabıma toplu bir para mı koyuyor? Beyaz gömlekli. gözlüklü, askısız genç adam - Evetl. Sen de bu parayı istediğin gibi kullanıyorsun... Bu kadar basit! çekiduzen vermeye çalıştıkları- nı, sonunda da banların hiçbi- rinin hiçbir işe yaramadığını dü- şünuyor. Ünlu çevreciye göre tarım ve sanayi devriminden sonra sıra şimdi çevre devriminde. Eğer bizler, bu dcvrimden eli boş çı- kacak olursak, gelecek kuşakla- rın hiçbir şansı kalmayacak. Brovvn, "Bugüne kadar dünya üzerinde yaşayan hiçbir kuşağın bugünkü kadar büyuk bir çev- re tehlikesi yaşadığını sanmıyo- rum. Yüzyıllardır bu topraklar- da yaşayan Turklerin, vaktiyle bu topraklarda gerçekleştirdik- leri tarım reformunu bugun de enerji devrimi şeklinde gerçek- leştirebileceklerini düşünüyo- rum" dedi. Amerikalı çevrecinin gönlün- de yatan ve adım adım dünya- nın çeşitli bölgelerinde uygula- maya sokmaya çalıştığı belli başlı birkaç çevre önlemi var. Bunlardan bir tanesi "Yeşil ver- gi." Hükümetierin gelir sağla- mak amacıyla gelir vergisi aldık- larını, bunun yerine çevre ya da yeşil vergi diye tanımlayabilece- ğimiz başka bir sistemin getiril- mesi halinde, yalnızca ekonomi- nin canlanmakla kalmayacağı- nı, aynı zamanda çevre konu- sunda önemli adımlar atmanın otomatik olarak mümkun ola- bileceğini söyledi. Hükümete • Baştarafı 1. Sayfada kesiminin para ihtiyacını art- tırırken \e maaş ödemeleri de sık sık Merkez Bankası bank- not matbaasının çalışmasıvla sonuçlanıvor. Pivasaya çıkan Türk Lirası da dövıze yöneli- vor ve kurları hızlandırıyor. Hükümetın faiz oranlannı düşürme politikasından dola- yı Merkez Bankası. Türk Li- rasını gerı toplamada ve dövi- zi kontrol altına almada zorla- nı>or. Ekonomıye daha az olumsuz etkısınden dolayı faız artışını dövız artışına tercih eden Merkez Bankası. bu ter- cihini hükümet politikasından dolayı uygulamalanna bu- günlerde vansıtamıvor. Merkez Bankasfnı parayı kontrol ctmede en çok zorla- yan etken. kamu kesiminin para talebi. 29 kasım-21 şubat tarihleri arasında Merkez Bankası'nın açtığı iç krediler 10 tril>on 24 milvar lıra artış kaydettı. Buartısta seçimeko- nomisinin getırdiğı yük önem- li bir paya sahip. Hükümet. kamudan alacakları ödemek istiyor. ama kavnak >ok Ma- aş ödemeleri bile para basıla- rak vapılabili>or. Maaşların ödendiği 15 şu- batta emisyon 25 tril>on 626 milyar lirayla tarihi rekorunu kırarken. vılbaşınagöreyüzde 23.75'lik bir artış kaydetti. Merkez Bankası daha sonraki günlerde emisyon hacmini da- raltmak ve pivasaya çıkan parayı geri toplamak amacıy- la açık piyasa işlemlerine ağır- lık verdi. Aynı taıihlerde Merkez Bankası'nın açık pi- yasa işlemleri borcu yüzde 65 artış kaydederek 8 trilyona çıktı. Merkez Bankası ayrıca. dö- vizdeki talebi kırmak ve fazla TL'yi çekmek için döviz de sa- tıyor. KULİS 5 KAPAKLA KATILIN. DEGERLİ ARMAĞANLAR AZANIN. 250 . . 1 0 <OTOMATİK VİDEO KAMERA ^ ^ İONY HANDYCAM TRAVELLER CCD-TR45^ I 0 Dünyanın en küçük, en hafıf ve en kolay kullanımlı kamerası \ \j Coca-Cola için, Olimpiyatları daha caniı seyredin! J^ DEV PERDELİ TV/VİDEO PROJEKSİYON SİSTEMİ 62 yıldır Olimpiyat Oyunlan'nı destekleyen Coca-Cola, bu yıl olimpiyat heyecanına bir yenisini katıyor. 31 Mart a kadar 5 Coca-Cola standart şişe kapağını PK 90 Teşvikive 80212 istanbul adresine gönderenleri değerli Coca-Cola armağanları bekliyor. Ayrıca, kampanyamıza katılan ilk 10.000 kişiye çekilişsiz kurasız Coca-Cola bel çantası! > y ^Sharpvisıon LCD "Likıt Kristal" kalitesiyle 2.5 m'lik dev görüntü 992 BARCELONA OLİMPİYAT OYUNLARI RESMİ İÇECEĞİDİR. Coca-Cola ve Cofce • Baştarafı 1. Sayfada OECD çok hassas. Biliyorsunuz, OECD'nin hazırladığı bu yöndeki mutabakat zaptında bizim de imzamız var. — Ama bu bizim yaptığımız, uluslararası geçerliliği olan bir sistem. Üzerinde yazmıyor ki. Ayrıca kara para diye yakacak mıyız bu paraları yani? Biz illa da Beyrut olacağız demiyoruz. İtalyan modelini getireceğiz. Altın ticaretinin çok buyük rantı olacak Türkiye açısından." Tartışma bu çerçevede uzayıp gidiyor. Nerede mi yapılıyor bu tartışmalar? Başbakanlık toplantı salonlanndan birinde. Devlet Bakanı Tansu Çiller başkanlığında yapılan 'İMKB'de altın piyasası kurulması'na ilişkin mevzuat toplantısında devletin üst kademe burokratlan ile bir dönemin unlu altın kaçakçılanndan olduğu iddia edilen, şimdi ise bir bankerlik kuruluşu (DEHA Menkul Kıymetler) ve bir de döviz bufesi (Randıman Döviz) olan Ceyhan Bektaş arasında geçiyor tartışma. Çiller ve Törüner, altın piyasası için konunun en yetkili uzmanı olarak Ceyhan Bektaş'ı görmüş olacaklar ki, bu önemJi toplantıya onun da gelmesini rica etmişler. Gerçekten de Bektaş, bilgi ve tecrübesini konuşturuyor. Bürokratlar da ağızları açık, Bektaş'ı dinliyor: — Bakın, Türkiye'deki altın piyasasınm yüzde 80'i bizim kontrolümuz altındadır. Bu işin girdisini çıktısını biliyorum. Hemen söyleyeyim, geçen yıl Turkiye'den yaklaşık 40 ton altın kaçak olarak yurtdışına çıkmıştır. İki burokrat kendi aralarında fısıldaşıyor: — Yüzde 80'i 32 ton ediyor... Bektaş, devam ediyor: — Neden kaçak gidiyor altın? Çünkü 32 sayılı karar normal yollardan ihracatına izin vermiyor. Hazine'nin temsilcisi itiraz ediyor: — Hayır hayır. Altın ihracatı serbest. Hem de altının satışı zaten döviz karşılığı yapıldığı için diğer ihracatta olduğu gibi belirli sürede yurda döviz getirme zorunluluğu da yok. Ceyhan Bektaş yine karşı çıkıyor: — Tamam da, altın dış ticaret rejimine bağlı olmasın. İnsanlar isterlerse çantalarına koyup yurda getirebilsinler veya çıkarabilsinler. Sadece beyan esası getirilsin... Ceyhan Bektaş, Türkiye'de şu anda da kara para aklandığını belirtiyor ve Hazine temsilcilerini hayrete düşuren açıklamalar yapıyor: — Biz kara parayla kirli parayı birbirinden ayırabilir miyiz? Üstünde yazıyor mu? Bugün ben size örnek vereyim. Borsada da kara para daha önce aklanmadı mı? Bir ülke kara para yakalandığında onu yapıyor mu? Bu iş çok ince bir olaydır. Artı, bunun ayırt edilmesi güçtür. Bu, değişik kanallardan nasıl olsa aklanır. Farkına varamazsınız. Piyasadaki İspanyol pesetalannı alın. Bunlann aslında hepsi kara paradır... Ceyhan Bektaş, daha sonra da, halen Merkez Bankasf nca yapılan altın ithalatı konusunda da şöyle bir öneri getiriyor: "Altın ithalatında Merkez Bankası tekeli kaldırılsın. Banka ve yetkili kuruluşlar da bu işi yapsın. Altın alımında zorunlu döviz devri kaldırılsın. Biz zorunlu devirden kurtulmak için gidip bankalardan satın almak zorunda kalıyoruz. Halbuki altının yüzde 9O'ı yetkili kurumlarca Anadolu'ya satılıyor." Devlet Bakanı Tansu Çiller ve Borsa Başkanı Yaman Törüner gerçekten- de konunun tam uzmanını bulmuşlar. Ceyhan Bektaş'ın geçmiş dönemde adı altın kaçakçılığına karışmış. 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Yasası rıedeniyle başı epey ağrımış. Ama ANAP hükumetinin yaptığı yasa değişiklikleri ve af sonucu şimdi işlerini yasal olarak yapabilmektedir. Uluslararası duzeyde yürütülen kara para operasyonları sırasında Zürih savcılığı ve polisince Türk makamlarına gönderilen bazı belgeler de, Bektaş'ın geçmişi hakkında , •. bazı ipuçları veriyor. Bu belgelerden birinde Bektas'la ilgili olarak yer alan savlar özetle şöyle: "Mecattaf AG firmasının yönetim kurulu başkanı, Lübnan uyruklu Robert Mecattaf'tır. Özellikle Yakındoğu ile iş yapmaktadır. Türk müşteriler ve satıcılar ile Mecattaf'ın direkt iliskisi azdır. Ona, Türk uyruklu, 14.03.1940 doğumlu Ceyhan Bektaş aracıhk etmektedir. Ceyhan Bektaş, İstanbul pazarında faaliyet gösteren 60 kadar para simsarı ile ilişkidedir." Şimdilik ayn altın borsası kurulmayacak, ama İMKB bünyesinde bir altın piyasası kurulacak. Belki sermaye piyasasına daha bir canlılık gelecek. Belki de Beyrut'tan kalkıp İsvıçre'lere giden altın ve para tacirleri Mecattaflar, Şekerciler, Türkiye'ye oluk oluk döviz akıtacaklar. Türkiye, Doğu ile Batı arasındaki altın ve döviz trafiğinin önemli bir köprübaşı konumuna gelecek... Trafîk akışının inceliklerini bilen Ceyhan Bektaş gibi daha nice işadamları da hükümete bu konuda danışmanhk hizmeti verecekler. Bazı Turklerin hâlâ yurtdışında tuttuklan milyarlarca dolar servet de Türkiye'ye akacak. Kim bilir?.. Akyol ve Toptan'ın LÎMME kavgası CUMHURİYET (Anka- ra) - Eski Milh" Eğitim Baka- nı Avni Akyol, Lise Mezun- larına Meslek Edindirme Projesi'r.i (LİMME) iptal eden Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı, eğitimi "yaz-boz tahtası"na çevir- mekle suçladı. Akyol, dün TBMM'de dü- zenlediği basın toplantısında, üniversiteye giremeyen öğ- rencileri umutsuzluktan kur- tarmak için LİMME projesi- ni başlattıklarına işaret ede- rek Toptan'ın eski dönemi karalama uğruna bu projeyi iptal ettiğini öne sürdü. Ak- yol, "Bu yolla eğitime poli- tika sokulur" diye konuştu. Toptan'ın iddia ettiği gibi LİMME mezunlanna iş bul- ma, kredi verme ve askerlik sürelerini kısaltma gibi vaat- lerde bulunmadığını savunan Akyol, "Güyaellerinde ver- diğim beyanlar varmış. Bir tanesini göstersinler, millet- vekilliğinden istifa edeyim" dedi. Toptan'ın amaçlan yanlış anlaşıldığı için LİM- ME'yi iptal ettiğine ilişkin açıklaması olduğuna da işa- ret eden Akyol, "Yoğun iş talebi var diyor. İş talebi ol- mayacak mı? Siyasi partiler niçin var? Bu mantıkla siya- si partileri de kapatmak lazım" diye konuştu. Akyol, LIMME'de sorunlar olduğu- nu, ancak elinde uygulama- ıın öğretmenlerin yüzde 80'i, lelilerin de tamamı tarafın- Jan başanlı bulünduğuna lişkin bir araştırma bulun- iuğunu kaydetti. SONYVHS PALMESECAM VİDEO SLV-X30 İLK 10.000 KİŞİYE BELÇANTASI 10 Nsan 1992de. noter huzurunda yapılacak çskıkşle kazananbnn İBtesı, ;7 Nsan 1992de Sabah ve Hûrnyel gazeieterrtde ılan eddeoeklır Hedtyelenn son tesl«n lanhı 11 Mayıs 1992'dr Bu kampanya Mrilt Pıyango kJaresınr 4.2 1992 tanhlı ve B 07 1 MPI0 13 00 02/238-1014 no kJ ıznyle dûzenlenmiştr %>~0 Barcelona'92 C1968CPOB92 S A TM nın lescıtit markalandır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle