Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET J3ŞUBAT1992 PAZAR
14 GÖRÜŞLER
DÜŞ İŞLERİ
BÜLTENİ
NAZLI ERAY
ÇamuriaşanEPOS
S
evgılı okurlarım bır^arkıcı. ışletmecılığını ustlen-
dığı Prestıge Gece Kulubu'nde ustsuz ıkı dılbere
çamur gureşı yaptırarak Amdcımız Parıs gecele-
nnı İstanbul'a taşı>ıp halka hızmet' demış Kod
ısımlen Melisa \e Nataşa olan bu ıkı kadın ydrım saat
cıvık çamurun ıçınde gureşıp debelenerek gecede 600 bın
lıra almışlar
Ne dıyeyım, ustsuz ıkı kadını çamurdd gureşırken sey-
retmek İstanbul sosyetesını heyecanlandırıyorsa. du-
rumumuzda bıraz umıt \ar demektır1
Ayol, sevgılı kulup mudavımlerı Nataşa ıle Mehsa'yı
yanm saat çamurda gureşırken ızleyıp keyıf alıyorsanız,
gozlerınızı >urt çapınaçevınn Zevktendort koşeolursu-
nuz vallahı1
Çamura baımışız bız, ne dıye yalnızca bır
'fragman' ıle tatmın olu>orsunuz' Şımdı karlar erıyor.
bır sure sonra Gune>doğu çamur ıçınde kalır Orta Ana-
dolu zaten çamur ıçınde Vatandaş çamur deryalan ara-
sında her sabah otobus kuyruklarında Taksılerın yansı
çamura batmış Memur çamur ıçınde. ışçıçamur ıçınde
Su borulan patlar, \ollar çamur ıçınde Ulkede çamur-
dan bol ne var°
Bılıyorum. Nataşa ıle Vfelısa çıplak Ne olmuş yanı1
*
' Vatandaş da çıplak sayılır Ne demış şaır
• 'Cepdelık, cepken delık,
i Kevgır mısın be kardeşlık '
Şımdı Parısgecelenne uzanmaya negerek var9
Bızyurt
' çapında 'çamur gureşı \apılan bır gece kulubu gıbıyız
' ayol Bakın, ders alalım da, ulkemızın kıymetını bılelım
Demek Turkıve'y ı, çamuru ıle kazılmışyolları ıle, çamur-
la gureşen \ atandaşıy la alıp, şoy le Parıs'ın ortasına otur-
' tuversek, demek "dunyadakı en buyuk şov" olacak bu1
ı Her vatandaşa 600 bın TL odense bu şovda, emeklıler fi-
! lan ferahlar, ceplere bır bolluk gelır vallahı1
Şımdı bu Is-
' tanbul sosyetesı bır alemdır Noel de Saınt Antuan Kılı-
. sesı'ne doluşurlar Kulağıma karga fısıldadı. papaz efen-
dı yakışıklıymış
1
Sus be karga Dedıkoducu
Neyse, bızım konumuz çamur" Şımdı bu benım yazı-
mı da çamur açısından şoyle yorumlayabılırız 'Çamur
, atıyor
1
1
Ya, boyle dedenılebılır Dılın kemığı yok Ama çamur
iatmıyorum Ne haddıme' Ne kargaya ne sosyeteye, ne
de papaz efendıye Yalnızca ılgıyle ızhvorum, anlamaya
•çalışıyorum
ı Ben olsam ızler mıydım Nataşa ıle Melısa'nın çamur
igureşını
9
'• Hay.r
Insana çamur sıçratırlar
1
Ya, sevgılı okurlarım. ışte sızedeğışık değışıkyorumlar
çamur ustune Çamur deyıpdegeçmevın Bızım sokakta
dasu borusu patlamış, çamur nehırgıbıakıyor Ankara'-
nın gobeğı Ne çızme kaldı ne palto eteğı
•_Çamurlaşma
r
mı dıyorsunuz'
Oyle bır şey mı duydum
7
Efendım
9
Yok canım. ben 600 bın lıralık çekımı beklıyorum'
Şaka bır yana, çamurdan gelmışız, çamura batmışız,
çamura gıdıyoruz Hepımız gureşıyoruz Kımımız Eros
ıle kımımız yaşam ıle kımımız de navlon havuzdakı ça-
mur ıle'
60-30 YILÖNCE CUMHURIYET
1932: Türkiye'de hava hatları
Memleketımızde hava
hailarının tesısı vehava
tarıkıle volcu. posta veeşya
naklıpek vakın bırıstıkbale
aıt bırmes elehalını
almıştır Havahat ve
mevdanları hakkında
tetkıkataveıcraata
gınşılmesı maksadılebır kaçay hukûmetımızle
Amerıka dakâın Kurtıs-Ravt havacıhkgrubuarasında
aktedılen mukavelenın tatbıkatı başlamıştır
Bu mukavele ıcabı olarak Amerıka dan memleketımıze uç
mutehassısgelmıştır Bunlardanbırı bınbaşı \
Robertson dur kı uzun senelerden ben Amerıka
tayyarecılık ve hava hatları ışlerınde ısmı pek çok
ışıtıJmıştır Bınbaşı Robertson Amerıka ordusundan
tekaut olduktan sonra senelerce bıraderıle bırlıkte kendı
hesabına bır hava posta hattı ışletmıştır
1962: Ankara'da oturum
Ankara bugün sabahtan akşama kadar her bakımdan
hareketlıbırgungeçırmış ve sabah Başbakanlıkta
İnönu'nungoruşmesıylebaşlıyanfaalıvet lıderlennayrı
ayrı goruşmelerı ve Bakanlar Kurulu toplantısıvla devam
etmış ve saat 16'da toplantı Çankaya Koşkune ıntıkal
eylemıştır Bakanlar Kurulu Genel Kurmay Başkanı
Orgeneral Cevdet Sunay. partı genel başkanlannın
katıldıklan toplantıda rad> oda Cumhurbaşkanı Gursel,
Başbakan Inonu Orgeneral Cevdet Suna> ve partı genel
başkanlarınınTurkmılletıneyapacaklarıdeklarasvonlar
hazırlanmıştır BunlardanCemal Gursel ıle Cevdet
Sunav'ın mesajlan kendılerı tarafından radvoda
okunmuş, Ismet Inonu hıtabesını ırad ederken sozlen
daha ılk cumlesınde kesılmıştır Mamafıh gerek
İnönu'nun gerekse partı lıderlerının mesajları Anadolu
Ajansı tarafından neşredılmıştır
TARİHTEBUGÜN ™l
UTAZARIKA\
Asipin-Keru
Crlp, K^uk altıalı^
" ı aArılan- I
«I Tlacıdırj
ZWEIG'IN ÖLÜMÜ..
194-2 'DE SUGUN, ÛNLU Al/USTURYALI YAZAR STEFAH
ZWEIG, BREZJLYA'NIN PETROPOLISKBMTIND6 E$/
/LE &IRU/O-E IH71HAR ETTt. YAHU0I ASILLI OLMA-
Sl NEDEUIYLE, ALMANIŞ6ALI ALTINOAKİ AVUS-
TURYA 'DAN JT. DUMYA £AI/A$f BAŞtUDA AYR/L-
2LO/ZÜNDA KALMIŞTI IKIGIUZ UY&U6UNA
YA2AR., 194-1'DE &R£2fLYA'YA YERlEÇTI.
6ENÇLIGINDE, EDEBlYATA ŞtıRLE SAŞIAMIŞ, DA-
HA S0N2A DÜZYAZIYA GEÇMtŞ, ROMANIAR,TA-
RlHi VE BtYO6£APlK OYKULER YA2M(ŞTL
ZH/E/G, YALIN,URJK ANL4T/M/YL4 VE AYR./NTI-
LARLA USTACA SEZENM(ÇfPS/KOLOTi< PERlN_
LISI OLAN YAPtrLAR/YLA, YALNIZ AVU£TU£.YA-
NIN DEĞ/L, OUNYANlN ONEMLI
OAN BıdıDfR.
Karadeniz ve Ekolojik Işbirliği
Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Yeşiller Partisi Kurucu Genel Başkanı
K
aradeniz Ekonomık İşbırlığı
Konferansfnın Istanbul'da,
Turk Dışışlen'nın onculuğun-
de parafe edılmış olması, ev-
rensel ınsancıl bojutlanyla mutlu bır
olaydır Ancak burada altı kalın çızgıler-
le belırtılmesı gereken bır konuva değın-
mek, projeyı tamamiayacaktır
"Balkanlar ve Akdenız Yeşıllen" ola-
rak mart I989'da Atına'da bır toplantı
yapmış. Balkan ve Akdenız Yeşıllen Bol-
ge Örgutlen'nı kurmuştuk Bu toplantı-
ya Balkan ve Akdenız ulkelen olmayan
Macanstan temsılcısı de katılmış ve gelış
gerekçesını şo>le ızah etmıştı "Benım ul-
kem Akdenız ve B<rilkanlar bolgesı değıl,
bana burada neden bulunduğumu sora-
bılırsınız Ben buradayım. çunku bız Tu-
na'yı kırtelıyoruz, bu kırlıhklen de Kara-
deniz e, oradan Marmara. Ege. Akde-
nız"e saçmaktav ız Buraya Tuna sorunu-
nugetırdım' dıyordu
Macarlann Tuna kırlılığı konusunda-
kı ıncelemelen. bılgılen toplantıya buvuk
bır katkı nıtelığınde ıdı Daha sonra Vı-
yana ve Peşte'dekı 'Bergeen Raporu" ıle
ılgılı toplantıya katıldığımda, program
gereğınce, Tuna uzennde yaptığımız ge-
mı gezıntısı ıle kırlenmevı, İcırletenlen, oır
bır yennde ıncelemek olanağını bulmuş
Macar Yeşılı arkadaşımın ne kadar haklı
olduğunu anlamıştım
Geleneksel parlamenter demokrasıler,
doğal, sosyal. sıyasal. psıkolojık değerle-
n, ekolojik sıstemı yok etme pahasına
ekonomık buyumedenyanadırlar Kara-
deniz Ekonomık işbırlığı anlaşmasında
da bu eğılımın egemen olabıleceğını goz
ardı etmemek gerekır Bu nedenledır kı
"ekonomık" sozcuğunun yanı başına bır
"ekolojik işbırlığı" paragrafının eklen-
mesını onemle vurgulamak ıstıyorum
Yanı bu mutlu sozleşme ekonomık ve
ekolojik bazda olmalıdır Çunku "eko-
nomık işbırlığı" bağlan, kuşkusuz, sos-
yal, kulturel, moral değerlen. doğal, psı-
kolojık kaynaklan. ekolojik sıstemı ıçer-
mektedırler Bu nedenle Karadenız'de
buyuk bır kırlenme kaynağı olan Tuna
Nehın"nı ve Tunalılan doğrudan ya da
dolaylı olarak bu ışbırhğıne katmakta
buyuk yararvardır
Tuna"nın Karadenız'e taşıdığı kırlılı-
ğın yanı sıra, eskı SSCB'de 20 nukleer
enerjı merkezı atıklannı Karadenız'e do-
kuyor Aynca Karadeniz >oreSındekısa-
navı tesıslennı de gozetlemek gerekıyor
Özetlersek Karadenız'ın ekolojik denge-
sını bozan faktorlenn. bunu yapanlarla
bırlıkte, KEİB anlaşmasında, onemle
dıkkate ahnması gerekmektedır
Bu satırlann >azan. 1990 yaz aylann-
da bır gazetemızle bırlıkte, "Ekolojik
Kırlenme Envanten" çıkarmak amaayla
Turkıye vı adım adım dolaşarak bır "du-
rum tespıtı" yapmıştır Bu çalışmanın bır
bolumu de "Karadenız kırlenmesı" araş-
tırmasıdır
Karadeniz'deki ekolojik
denge bozukluğu ve
kirlenmeyi, Balkan ve
Akdeniz Yeşilleri'nin
dikkatle izlediğini
belirtmek isterim.
Bu ıncelemede, Karadeniz ın Turkıye
kıyılanndakı sanayıleşmenın, yoğun
sayılmayacak 18 dolayındakı kırletıa te-
sısten ıbaret bulunduğu, buna karşın çok
yoğun bır yanlı^ ">apılaşma" ve "evsel
atıklar kırlenmesı"nın soz konusu oldu-
ğu belırtılmıştır
1 Temmuz 1990'da Strasbourg'da Av-
rupa Parlamentolan Yeşıl Mılletvekıllen
ıle yapılan bır toplantıya Turkıye Yeşılle-
n'nı temsılen davet edılmıştım
Bu toplantıya tum Avrupa ulkelenn-
den 300'den fazla Yeşıl Parlamenter gel-
mıştı Bunlardan Romanya'nın 27, Bul-
ganstan'ın 21 'Yeşıl Mılletvekıh" oldu-
ğu bılgısını almıştım Yugoslavya. Gur-
cıstan, Turkı cumhunyetler, henuz seçı-
me gıtmedıklen ıçın "Yeşıl Mılletvekıh"
savısı bellıdeğıldı Letonya, Estonya Rus>
cumhunyetlennde kuçumsenmeyecek
sayıda Yeşıl Mılletvekıh olduğunu oğ-
renmıştım O tanhtekı sayısal duruma
gore 500'un ustunde Yeşıl Mılletvekıh
vardı tum Avrupa meclıslennde Ne
yazık kı Almanya ondan sonrakı seçım-
îerde 44 Yeşıl Mılletvekıh kavbetmıştı
Bu konuya değınmemın nedenı, tum
parlamentolardakı Yeşıl Mılletvekıllen,
boylesıne bır ekolojik ışbırlığını. dın, dıl,
ansıyet, ırk, mıllıyet farklılıklannı gozet-
meden destekleyeceklennı hesaba kat-
manın onemını vurgulamaktadır Boyle-
ce, KEİB blokunu parlamentolar dûze-
yınde destekleyebılecek bırgucun varlığı-
na ışaret etmek ıstıyorum
Strasbourg'dakı toplantıda, Rumen,
Macar, Yugoslav. Yunan, Gurcu ve
Sovyet Yeşıllen olarak bır ''Karadenız
Toplantısı" duzenlemeyı aramızda go-
ruşbırlığıne vararak gundeme getırmış ve
bunun Eylul 1990'da Istanbul'da yapıl-
masına karar vermıştık
Bu toplantı maalesef yapılamadı, baş-
ka bır bahara kaldı Yıne de Balkan ve
Akdenız Yeşıllen, bu ulkelenn Yeşıl Mıl-
letvekıllen, Avrupa Parlamentosu Yeşıl
uyelen, ekolojık-ekonomık ıçenklı bır
projeyı yurekten desteklemektedıler
Özellıkle Karadenız'dekı ekolojik denge
bozukluğu ve kırlenmenın istanbul Bo-
ğazı yoluyla Ege ve Akdenız'e ulaşrnası
gerçeğını, Balkan ve Akdenız Yeşıllen'-
nın dikkatle ızledığını belırtmek ıstenm
İstanbul Boğaa'ndan geçışte kılavuz
kaptan alma zorunluluğu ve son aylarda
bırkaç tehlıkelı kazanın oluşu. Boğaz"dâ
yuzen koyun leşlen, en az bızım kadar,
tum dunya yeşıllennı de uzmekte, onlem-
lenn uluslararası platformlarda tartışıl-
ması ılen surulmektedır
Gemıienn buyukluğunun ve denız
taşımacılığının ulaştığı yenı boyutlarda,
eskımış bır Montro Anlaşması ıle yetını-
lemeyeceğı onemle uzennde durulan ko-
nulardır
Karadeniz Ekonomık işbırlığı Konfe-
ransı'nın Istanbul'da dıplomatık bır soz-
leşme ıle parafe edılmış olmasının anla-
mını takdıredıyor. bundan memnunluk-
lanmı dıle getınnek ıstıyonım Ancak bu
guzel duygular yanında, konunun. do-
ğal. kulturel. sosval. psıkolojık değerler
ve ekolojik sıstemı de ıçeren bır boyut ka-
zanmasmı ısrarla beklıyorum Çunku
yaşadığımız çağda, bu açıdan bakılma-
dan. ekonomık ve sıyasal bır anlaşmaya
gıdılmesı. hem ekonomıyı hem ınsancıl
ılışkılen aksatacaktır
SELÇUK DEMIREL
Niye Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlıgı?
Prof. Dr. MERYEM KORAY Dokuz Eylül Ümversitesi İdari Bilimler Fakültesi
S
on gunlerde Turkıve'nın gun-
demınde çok daha onemlı so-
runlar konuşulsa da en azın-
dan ılgılı çev relerde kadın hak-
larının da korunması açısından bır ba-
kanlık oluşturulmasına ılışkın tar-
tışmalar yapılmaktadır Boyle bır ba-
kanlığın gereklı olup olmadığı ya da
nasıl bır vapılaşmanın u>gun olacağı
tartışmaları ıçınde bır yandan bılınen
gerekçelerle boy lesı bır orgutlenme sa-
vunulmakta ote yandan boyle bır or-
gutlenme yıne bılınen nedenlerle en
azından alaya alınmaktadır Ben ken-
dı adıma ılledebırbakanlık demek ye-
rıne. bu bakanlığa gerçekten ışlev ve
etkınlık kazandıracak bır kadın polıtı-
kamız var mı dıye soruvorum
Evet neden bo> lesı bır orgutlenme-
ve gerek duyuyoruz0
Bu orgutlenme
bızım Türkiye'de kadının konumunu
değıştırmeye >onelık genış kapsamlı
bır polıtıkamızın çok bo>utlu hedef-
lerımızın bırsonucu mu°\anı Kadın-
lara Karşı Her Turlu Ayırımcılığın
Önlenmesı Hakkındakı Sozleşme yı.
bızım de onayladığımız, BM nın bu
sozleşmesını yaşama geçırmeve mı nı-
vetlendık' Oyleyse neden adı "Kadın
Bakanhğı'vada Eşıtlık Bakanhğı de-
ğıP Yok bovlesı genış kapsamlı bır
eşıtlık polıtıkasının eserı değılse. o za-
man da adının ıçınde 'Kadın* lafının
bulunmasına ne gerek var°
'Zavallılar bakanhğı' mı?
Soz konusu tartışmaların nedenı.
kurulması dusunulen 'Kadın ve Sos-
yal Hizmetler Bakanhğı' Bakanlığın
kuruluşuna ılışkın tasarıda amaçlan
arasında. kadın haklarının korunması
ve gelıştırılmesının >anı sıra sosyal
hızmetlerın devletın temel ılke, polıtı-
ka ve planlarına uvgun olarak yuru-
tulmesını sağlamak sosval konu \e
sorunlara ılışkın araştırmaları gerçek-
leştırmek gıbı ne olduğu pek de açıklık
taşımayan, ancak kafaları karıştıran
amaçlara da \er verılmı^ Tasarıdan,
bakanlık hızmetlerının kadın ve aıle
çocuk, yaşlı ve ozurluler ıle sosyal hız-
met ve yardıma muhtaç kişilerı ve bu
kışılere goturulecek hızmetlerı kapsa-
yacağı anlaşılmaktadır Bu bıçımıyle
Fatıh Çekırge'nın alaylı bır yazısına
attığı başlık gıbı bakanlık. bır "kadın-
ları aşağılama bakanhğı olmasa da
bır "zavalhlar bakanhğı' durumunda
gorunmektedır Gerçekten bu nedır
9
Bir şeyler yapmış görünmek..
Bovlesı bır duzenleme bende çağ-
daş bır kadın polıtıkasının gerektırdığı
bır orgutlenme yerıne kadınlara ozgu
sorunları bugunku bakiş açısı ıçınde
kabul etmekten uzak. ancak gerek dı-
şarıdan gerek ıçenden gelen etkılere
de bağlı olarak bır şeyler vapmış go-
runmenın getırdığı bırçozum ızlenımı
uvandırdı
Devlet, bir kadın
politikasına gereksinim
du\ uyorsa, bunu başka
sorun alanlarıyla
'örtmeden' > apmalıdır.
Gerçekten bır vandan uluslararası
bağlantılarvebırçok ulkede ulusaldu-
zeyde bır kurumlaşmavd gıdılmış ol-
ması ote vandanTurkıye dedekadın-
ların kendılerı adına seslerını çıkarma-
ya ba^lamalan bovlesı bırorgutlenme-
ye gerek duvurmaktadır Ancakerkek
egemen toplum ovlesıne guçlu ve be-
lırlevıcıdır kı bu orgutlenmenın var-
dan veserden vazgeçmeden'yapılması
gerekmektedır Bunun ıçındır kı bır
kadın pohtıkasından bır eşıtlık polıtı-
kasından so/ etme gereğını duvanlar.
bır orgutlenmeve gıtme gereğınden
soz edenler bıle bunu ortulu bır bıçıme
sokmaktadırlar Henuz ne polıtıkacısı
ıle ne de aydını ıle bu toplumdakı er-
keklerın buyuk çoğunluğu açık açık
bırfcadın-erkek eşıtsızhğınden, kadın-
lara karşı koklerı çok dennlere gıden
bır avınmcılıktan soz edılmesını ıste-
mektedırler Bu tur konulardan ya
"Kadın ve kadının yerı kutsaldır" dı-
yerek bır "kandırmaca" ıle kaçmakta
ya da "Kadın-erkek ayrımı mı \ar,
herkes hak ettığını ahyor" dıyerek
"şaşırtmaca'larla uğraşmaktadır Bun-
ların yanı sıra bır bolumu de ' Ne de-
mek kadın hakları. sorun ınsan hakla-
rı sorunudur" dıyerek. sankı kadının
her toplumdakı eşıtsızhğı bır ınsan
hakları sorunu değılmış gıbı sankı ka-
dının kendı sorunlarıvla uğraşması bır
avıpmış gıbı ortalığı •karıştırmakta-
dı'r
Ozetle. devlet kadın sorunlarıyla ıl-
gılenmek ıstıyorsa. bunu adından sa-
nından çekınmeden yapması gerek-
mektedır Dev let. bır kadın pohtıkası-
na gereksinim duyuyorsa, bunu başka
sorun alanlarıyla ortmeden" yapmalı-
dır Eğer dırekt bır kurumlaşmaya gıt-
me\ı duşunuvorsa, bunu gerekçesı.
hedeflerı veetkınlık alanlarıyla açıklık
kazanmı^ bır bıçımde gerçekleştırme-
sı, bugunku beklenım ve gelışmelere
uygun olacaktır
Kaldı kı, boylesı bır orgutlenmeden
kadınlar adına gerçek bır varar bekle-
nebılmesı ıçın bunu kendı ıçıne kapalı
ve kadın kadına sovleşılerle yetınecek
bır orgutlenme bıçımınde değıl. tum
bakanlık ve kamu kuruluşlarının des-
teğı ve ışbırlığının sağlanmasını hedef-
leyen bır eşıtlık polıtıkasının bır par-
çası olarak ele almak gerekmektedır
Avrıca boylesı bır orgutlenme doğal
desteğı durumundakı kadın hareketle-
rını guçlendırmek ve onların katkıları-
nı sağlamavı bırıncı hedef yapmak dıı-
rumundadır Yalnızca ulusal duzeyde
orgutlenmenın kadın sorunlarını ço/-
me açısından hıç de yeterlı olmadığını
gelışmış ulke orneklerınden de bılıyo-
ruz
HAFTAYA
BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLAL1
Özal, İnönü ve de İleri...
S
avın Ozal ıleSayın Erdal Inonu arasında ılgınç bır
benzerlık olduğunu bılmem farkedıyor musunuz1
'
Hem de gorunuştekı buyuk farka karşın ortaya
çıkan bır benzerlık Aslında bın, en cıddı konulan
bıle gulumseyerek araya bazen ınce espnler
sıkıştııarak anlatabılıyor Otekısı ıse en cıddı konularda
çatık kaşla konuşurken bıle hafıfsozleredebılıvor
Ama Özal'ın plaj kıyafetıyle asken bırlık denetlemeM
Kahvehanede pıştı ovnarken sohbet edercesıne her aklına
gelenı. her yerde rahatlıkla so>leyışı
Erdal İnönu'nun, bazı konulan oğrenmek ıçın yeterlı çaba
sarfetmeyışındekı rahatlığı Partısının yonetımını oluşturur-
kenkı rahatlığı Hukumete bakan seçerkenkı rahatlığı
İkısıdebulundukları konumun kaldıramavacağı kadarra-
hat
Ve bu benzerlık. bulunduklan yere gelışlenndekı benzer-
lıkten kaynaklanıvor Bırçoklannı vadırgatan davranış ra-
hatlıklan. o goreve fdzh rahat gelmış olmalanyla doğru
orantılı
Insanlarçok onemlı bazı konumlara yetennceçaba sarfet-
meden, aşamalan adım adım geçerek uİaşmamışlarsa, o ko-
numlann onemını veyukledığısorumluluklannağırlığınıye-
tennce duyamıyorlar
Tıpkı. ağlamadan sı/lamadan elde ettığı çok pahalı bır
oyuncağı rahatlıkla kırabılen bır çocuk gıbı
Bır bakan duşunun kı vılbaşı tatılınden babasının olum
ılanlanna, delegelere verdığı zıvatetlerden kocasının kıraladı-
ğı Mercedes ın masratlarına kadar. yuz mılyonlarca lırayı
Çocuk Esirgeme Kurumu'na odetmış
Olay ortdva çıkınca da. 'Denevımsızdim bır cahıllık et-
tım ozurdılıvorum deyıpgorevınedevanı etmış
Suçlu kım'
Beckenbauer
\önetse,Çemiş-
gezekspor Türkiye
şampivonluğunu
kazanabilir nıi?
Kiiçük adamlarla
büvükişler
başarılamaz.Ve
kiiçük adamlarla
çalışmayıseçenler
bü>ü\emezler.
Kendısı mı' Hıçbır şe-
kılde hazır olmadığı.
ağırlığı altında ezıleceğı
bır goreve onu getıren
mı'' Ne kurallarla ne sağ-
duyu ıle ne de ahlak an-
layışıyla bağdaşabılecek
boylesıne bır gattan son-
ra bıle onu o gorevde tut-
mak ısteyen mı'
Ecevıt -en guçlu oldu-
ğu donemde bıle- kendı
partısındeı> hukumete
bakan seçerken bu olçu-
de rahat" dav ran-
mamıştı
Uzun sure rektorluk — ^ ^ — — — ^ ^
yapmış. Turkıye nın ılk kadın bakanı unvanına sahıp bır
Prof Turkân Âkyol partınızın lıder kadrosunda Bılgısı ve
çalişkanlığıvla kendısını her duzeyde kabul ettırmış eskı
planlamacı. deneyımlı bır Bırgen Keleş partınızın hep on saf-
larında
Ve sız. partını/ın belkı de en buvuk şanMnı oluşturacak
olan bıravuç bakanınızı seterken benden yana-rvına karşı"
hesabınıyapıvorsunuz.ama "ogorevıngereklennı neolçude
yenne getırebılır' hesabına fdAd onem \ermiyorsunuz
Hasan Fehmı Guneş son CHP hukumetının en başanlı
ısımlennden bın belkı de bırınoMydı. Ama bu. hr "ytıtHk
kaçamağı' nınbasına vansıması u/enne Başbakan Ecevıt'în
onun ıstıtasını ıstemesıne engel olamamıştı
Bugun ıse Sayın Guler Ilen nın bakanlık gorevınden aynl-
maması ıçın en buvuk destek Savın Inonu'den gelebılıyor
Şaınndedığı cıbı •Bızmıdeğıştık.yoksadevırlermıdeihş-
tı''
Her ıstedığını kıtlelere kabul ettırebılecek bıronder tanhte
gelmedı
En guçlu onder bıle ancak kıtlelerdekı eğılımlen ıyı değer-
lendırebıldığı olçude etkılı ve başanlı olabılır
En guçlu onder bıle. etrahna guçlu ısımlen toplayabıldığı
olçude buv ur
Zubın Mehta'vı Dınar Bandosu nıın başına gctırsenız ne
olur' Beckenbauervonetse ÇemışgezeksporTurkıye Şampı-
yonluğu'nu kazanabilir mı'
Kuçuk adamlarla buyuk ışler başarılama/ Ve kuçuk
adamlarla çalışmavı seçenler de buv uyemezler'
Bu yazı Devlet Bakanı Guler Ilen nın ıstıfasmdan önce kaleme alınmıştır
•KURLARDAN
Tekil Devlet ve Sonuçları
Hukuk devletını dın
devletınden ayıran en
buyuk ozellık, kutsal
kıtabın oğretısını satır satır
uygulamaya çahşmaktan
çok, toplumsal ısteklen
çağdaş koşullarda (dın.
hukuk. ıhm ve ekonomı)
gerçekleştırmeye
çahşmaktır Buna bağlı
olarak toplumsal denge> ı
sağlamaya çahşan
gelışmelerın paralehnde,
hukuk kurallan süreklı
gozden geçınlmektedır
Toplumsal dınamızmın
devamında çeşıth araştırma
ve ıncelemeler yol gostencı
ışlevesahıptır Çahşmalar,
yürurlüktekı hukuk sıstemı
ıçınde duzeltıcı modeller
kadar şuphesız yenı sıstem
arayışlanna da yonehk
olabılır Son gunlerde
tartışılan konular kamu
> onetımınde yenı ara> ışlara
dayonelıktır Bu
tartışmalarda mevcut
sıstemı korumak kadar,
yenıden yapılanmayı
ÖlçüNedir?
Oğrenım kredısıne
"gerçekten" ıhtıyacı olan ve
buna rağmen bu olanaktan
> ararlanamayan ben ve
benım durumumda olan
arkadaşlarım adına şu
sorununyetkıhler
tarafından açıklanmasını
nca edıyorum
Kredı ıçın başvuran
oğrencılen başvuru
formlan dıkkate
ahnmaksızın sayın yetkıhler
hangı ölçulere gore eleyıp
"Şu durumda olanlara
oğrenım kredısı venlır,
olmayanlara venlmez"
dıyebılıyorlar'' Şayet
başvuru formlan dıkkate
alınıy or olsaydı benım
durumumda olan bır
destekley ıcı çahşmalar da
rağbet gormektedır
Yönetım teşkılatımıza
ılışkın yenı model
değışıklığı oneren,
araştııma ve
uygulamacılan. mevcut
ıdare sıstemı ve anayasa
hukukumuzu bılmemekle
suçlandırmak, ancak -en
hoşgoruyle seçılmış
sözcüklerle- "araştırmalan
hor gormek" olarak
değerlendınlebılır Aynca
halka yönetıcılerı daha
fazla secme şansı tanıyan
katıhmcı demokratık
uygulamanın
"boluculükle"
ıhşkılendınlmesı de
şaşırtıcıdır(')
Bıze gore yenı çahşmalan
lıteraturde arama ('') ve
mev cut hukuk sıstemınde
uygulanabıhrhğını
tartışmanın buyuk olçude
onemı yoktur
Doç. Dr. ZERRÎN
T.KARAMAN
İzmır
öğrencıye tartışmasız
oğrenım kredısı verılırdı
Benım aılemm
durumumdan çok daha ıyı
durumda olan aılelenn
çocuklanna oğrenım
kredısı çıktığı halde bızım
durumumuzda olan
aılelenn çocuklanna
oğrenım kredısı çıkmaması
duşundurucudur
Insan ıster ıstemez,
kurumun yaptığı
değerlendırme ve seçmenın,
hıçbır objektıf olçuye
dayanmadığı, rasgele ışlem
yapıldığıkuşkusuna
kapıhyor
SÜHEYLA UÇUM
Konya