Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20ARALIK1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 15
Işçiveişverenliderleri, Cumhuriyefin çahştnayaşanuyla ilgilisorukuvuyatuthuh
Bayram
Meral
•Türk-İş Başkanı Meral, işçiler
olarak önlerindeki en büyük
engelin, parlamento ve hükümete
kadar uzanan sermaye
çevreleriyle, onun temsilçisi
Cumhurbaşkanı Turgut Özal
olduğunu söyledi.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral, diyaloğun, demokrasinin
temel koşulu olduğunu belirterek, "Ke-
simlerin haklanna saygı gösteren, ülke
sorunlannın çözümünde ilgih kuruluşla-
nn görüşlerine yer veren bir yaklaşım, sos-
yal banşın da temelıru oluşturur" dedı.
Ulusal gelirin hakça bölüşümünde kay-
bedilecek zamanın. sosyal patlamalara
neden olacağının gözden uzak tutulma-
ması gerektiğine dikkat çeken Meral, hü-
kûmette. beklenülerinin yerine getirilmesi
ıçin addi bir çaba görmediklerini, ancak
biraz daha sabır göstereceklenni söyledi.
Cumhunyet'in sorulannı yannlayan
Meral, ışciler olarak önlerindeki en büyük
engelin, parlamento ve hükümete kadar
uzanan sermaye çevreleriyle, pnun temsil-
cisi Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğu-
nu kaydetti. Meral, Cumhunyet'in sorula-
nna şu yanıtlan verdi:
- Göreve gelen yeni yöneriminizi 1993 \>
lında bekkven öncelikli >e acil sonınlar ne-
lerdir?
M ERAL - Bİ2, yeni yönetim olarak hıç-
bir sorunu bir diğerinden daha az ya da
daha çok önemli diye sıruflandırmıyoruz.
İşten çıkarmalar, kamu ve özel sefctördeki
sözleşmeler, anayasa ve yasa değışiklikle-
ri. demokratikleşme sürecinin hızlanması,
temel insan haklannın egemen olması.
enflasyon, terör ve aklınıza gelebilen her
konu aynı önemi taşır. Bunlar içinde bi-
zım yapabileceklerimiz olduğu gibi, bizim
katkılanmızın olabileceği konular da var-
dır.
- Anayasa değişikliğinin gündemde bu-
lunduğu günümûzde, kesiminiz açısından en
önemli bulduğunuz konular hangileridir?
Nasıl bir değişiklik öneriyorsunuz?
- Anayasanın "Dernek Kurma Özgür-
lüğü" başhğını taşıyan 33., "Toplantı ve
Gösten Yürüyüşlen"ne ilişkin 34., "Çahş-
ma Hak ve Ödevini" düzenleyen 49., işçi-
memur aynmı yapılmadan herkese sendi-
kal haklann tanınmasına ilişkin 51, 53 ve
54. maddeleri bizım için öncelik taşımak-
tadır. Değişiklik taleplerimiz burada belir-
tilebilecek kadar bir-iki satırla ifade edile-
mez. Dosya halinde çpk önceden hükü-
mete ve siyasi partilere göndenlmiştir.
- Hükümetin yaptığı ve yapmayı vaat et-
tiği çalışma hayatma ilişkin >eni düzenle-
meler hakkında ne düşûnüyorsunuz?
- Hızmet akdınin feshınde yargı deneti-
mi getiren yasa tasansının bir komisyona
hükümetçe havale edilmesi. ILO'nun 158
sayılı sözleşmenin kabulüne ilişkin yasa-
nın veto edilmesinin dışmda, bizim bek-
lentilerimizin yerine getirilmesi için ciddi
bir çaba görmüyoruz. Genel kurulda da
ifade ettiğim gibi, bıraz daha sabır göstere-
ceğiz.
- Çalışma döneminizde temsil ettiğiniz
keshne ne gibi hedefler göstereceksiniz?
Ozalengelüyor Refik
Baydur Özalçok haklı
MERAL - Işçi sınıfının hedefı bellklir: Ekmek-Banş-özgürlük
Bunlan hayata geçirecek stratejileriniz var
mı?
- İşçi sınıfının hedefı belhdır. "Ekmek-
Banş-Özgürlük" olarak üç kelımeden olu-
şan bu hedefe ulaşmak için gerekli politi-
kalar genel kurulumuz kararlan doğrultu-
sunda Başkanlar Kurulumuzda alınacak
ve eksiksiz uygulamaya konujacaktır.
- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm çalış-
ma hayatına ilişkin görüşleri, müdahale ve
önerüeri hakkında ne dûşünüyorsunuz?
- Sayın Özal. MESS başkanlığından bu
yana süregelen bir alışkanlıkla nedense iş-
çiyi, memuru, dar ve sabit gelirli kitleleri
sevmemekte ve bunu "Ben zengjni seve-
nm" diyerek ikrar etmektedir. İşçiler ola-
rak, önümüzdekı en büyük engeûn, parla-
mento ve hükümete kadar uzanan serma-
ye çevreleriyle onun temsilcisi Sayın Özal
olduğunun bılınci ıçindeyız.
- Sİzce Türkiye'de üretim güçleri ve ser-
maye, kendilerine düşen görevi tam olarak
yerine getirivor mu?
- Üretim gücü, çalışma saatleri içinde
elinden geldiğince çalışıp, üretimı artırma
çabası içındedır. Üreüm arttınp işveren
kânndan pay alınacağının bilincindedir.
Fakat sermaye kesimı tatlı kâr ahşkanhğı-
nı sürdürmekte. işçiye bir lıra verirse, üret-
tiği mal ve hizmete 10 lira zam yapmakta-
dır. Kânndan fedakârlık alışkanlığı
olmadığı için de. toplusözleşme düzenin-
den rahatsız olmaktadırlar
- Ulusal gelirin hakça böiünmemesinin
ktsa ve uzun dönemde yaratacağı sakınca-
lar nelerdir?
- Ulusal gelınn hakça bölüşümünde
kaybedilecek zaman, zengjnin biraz daha
zengin, fakirin biraz daha fakir olmasın-
dan başka sonuç getırmez. Bugün örgüt-
süz kesunler bile kendiliğinden toplanabi-
liyor ve tepkilerini gösterebiliyorlarsa,
uzun vadede bu haksız tablonun sosyal
patlamalara neden olacağı gözden ırak tu-
tulmamabdır.
- Sosyal güveniik kurumlannuı daha iş-
levsel \e çağdaş hale getirilebilmesi için ne
gibi önlemlcr aunmabdır?
- Konuya Sosyal Sigortalar Kurumu
açısından bakmak ısterim. Özerk olduğu
iddia edilen bu kurumun kaynaklan, siya-
sal iktidarlann tercihlenne göre heba edil-
mektedir Enflasyonun yüzde 70'lerde
seyrettığj ülkemizde, SSK'nın parası yüz-
de 6 ile 18 faiz arasında devlet tahvillerine
yatınlmaktadır. Yönetim tamamen siya-
sal iküdann elınde ve hiçbir zaman başan
sağlayamayan poliükalaria yürütülmek-
tedir. Hükümet bu kuruluştan elini çek-
melidir.
- Özelleştirme, taşeronluk uygulaması ve
işten çıkartmalar için ne dûşünüyorsunuz?
- Özelleştirme _ konusunda Türk-İş"in
görüşlen açıktır. İşçının yönetime katıldı-
ğı bir özerkleşurme isüyoruz. Fakat sıya-
sal iküdar, 10-15 milyar dolarbk dövız
girdisı olan Türkıye'nin, özelleştirme yo-
luyla elde edeceği 3-5 milyar dolarla eîco-
nomik sorunlannı çözeceğini sanmakta-
dır. Devletin sosyal vasfı bile hiçe sayıla-
cak, işsizlere yeni işsizler eklenecektir. Bir
yandan sendikalann etkinliği azalührken,
bir yandan da işsizler ordusu büyüyecek-
tir. Taşeronlaşma da dahıl. 16. genel kuru-
lumuzda alınan kararlar doğrultusunda
gereği yerine getirilecektir.
- Türkiye sorunlannı nasıl bir yaklaşunla
ve hangi yöntemlerle daha çabuk ve kolay
çözebUir?
- Bütün sorunlannçözümüparlamenter
demokrasi içinde mümkündür. Bu rejım.
tüm anayasal kuruluşlara sorumluluklar
yüklemeİctedir. Diyalog ise demokrasinın
temel şartıdır. Kesimlerin haklanna saygı
gösteren, ülke sorunlannın çözümünde
ilgili kuruluşlann görüşlerine yer veren bir
yaklaşım, sosyal banşın da temelini oluş-
turur.
• Türkiye İşveren Sendikalan
Konfederasyonu Başkanı
Baydur, Özal'm çalışma
yaşamına ilişkin görüşlerine
katıldığını ve kendisini
kutladığını belirterek "Onu daha
fazla dinlemeliyiz " dedi.
DENİZŞAHtN
Türkiye Işveren Sendikalan Konfede-
rasyonu Başkanı Refık Baydur, işçi işve-
ren kesimlerinin toplusözleşme dönemle-
nnde karşı karşıya gelen gruplar olmak-
tan çıkarak, kurumsal ilişkiler geliştirilme-
sini önerdı. Baydur 1993 yıh içinde bu
amaçla işçi ve işveren kesiminin kaühmıy-
la teknik bir çalışma grubu kurulmasını ve
konfederasyon başkanlannın da iki ayda
bir araya gelerek çalışma hayatındaki yeni
düzenlemeleri hazırlamasını amaçladıkla-
nnı söyledi. Baydur, Cumhurbaşkanı
Özal'ın çalışma yaşamına ilişkin görüşleri-
ne katıldığıru ve kendisini kutladığını be-
lirterek "Onu daha fazla dinlemeb'yiz "
dedi.
Refik Baydur, çalışma hayaünın sorun-
lan, işçi-işveren ilişkileri ve çözüm yollan
hakkındaki sorulanmızı şöyle yanıtladı:
- 1993 yılmın öncelikli ve acil sorunlan
nelerdir?
BAYDUR - Önümüzde üç büyük sen-
dikamızın sözleşmeleri var. Metal ve teks-
tilde grev kararlan abndı, kimyada görüş-
meler başladı. 1993'ün hiçbir grev ve
lokavt olmadan sonuçlanmasını ve işçi ve
işveren kesiminin masada bir araya gelme-
sini istiyorum. Sanayide üretim ve istihda-
mı artürmarun çarelenni birlikte aramab-
yız. İşçi ve işveren ilışkılerinin kurumsal-
İaşmasını istiyorum. Bunun için üç
aşamab bir program uygulanabilir. önce-
likle asgari müştereklerde bir araya gelebi-
lınz. Aramızda ihtilaf olmayan, sosyal
güveniik, fonlar, vergı sorunu ve istihda-
mın arttınlması çareleri üzerinde anlaşa-
biliriz. İkinci aşamada zor da olsa çözüm
volu bulabileceğımiz yasal düzenlemeler,
toplusözleşme düzeni, sosyal ve ekono-
mik konsey konulannı ele alabiliriz. Son
aşamada da ücret zamlan, sosyal haklar,
iş değerlendirme sistemı gibi daha zor an-
laşma sağlanabilecek konulan ele alabıli-
nz. Bütün bu aşamalarda basın ve üniver-
site çevrelerinm hakemlik yapmasını isüyo-
ruz. Çalışmalann sürekbbği için işçi ve
işveren kesimi ortak bir teknik heyet kur-
malı. Konfederasyon başkanlanda her iki
ayda bir araya gelerek bu teknik heyetin
çalışmalannı değerlendirmeb. Konfede-
rasyonlann genel kurullan bittiktensonra
en kısa zamanda işçi ve işveren kesiminin
bir araya gelmesini istiyorum.
BAYDUR - tşveren toplusözleşınede kaldıramayacağı şeyi reddetmdi
- Anayasa değişikliğinin gündemde bu-
lunduğu bu gunlerde. kesinûniz açısından
en önemli bulduğunuz konular hangileridir?
Nasıl bir değişiklik öneriyorsunuz?
- Bir kere anayasa sadeleştınlmeli. Ana-
y asada hürnyetler yer abrken. hürriyetlere
tecavüz hali de göz önüne almmalı. Son-
suz hürriyetlenn olduğu yerde anarşi do-
ğar. Sendikal sıstemın ekonomik tabana
dayanmasını arzu ediyoruz. Sendikalar
tamamen özgürolsun, ama güçlü sendika-
lar öngörülsün. Sendikal barajlar korun-
malı hatta arttınhnab.
- Hükümetin yaptığı ve yapmayı vaat et-
tiği çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler
hakkında ne dûşünüyorsunuz?
- Hukümet öncelıkle tarafsız olmab. Bi-
zimle aynı şartlardaki ülkeleri göz önüne
almah. Çıkartılan ILO yasalanndan dör-
dü bir yığın sorun çıkartacak. 158'in çık-
ması halinde çok büyük bir yük olacak.
158 inatlaşma haline getirildi. Hükümet
de Meclis de bu konuda yanbş yapü. SSK
tasansında da yanbşlar var. İşsizlik sigor-
tası konusunda da işçi ve işverene yeni
yükler getirilmemesini isüyoruz. İşsizlik
sigortasına kademeb ve uzun dönemde ge-
çilmesim istiyorvz. Finansmaru çeşitb fon-
lar için yapılan kesintiler indirilerek, prim
olarak alınarak sağlanmab. Asgari ücret
vergi dışı bırakılmalı. Dargebrüler üzenn-
deki vergı yükü hafıfletilmeli.
- Temsil ettiğiniz kesime ne gibi nedefler
göstereceksiniz?
- İşverenler.işçi sendikalanyla konsen-
süs sağlamab. İşçi ve işveren ilişkileri önce
işletmelerde sağlanmab. İşveren işçiyi üre-
timde söz sahibi yapmab, işçiye karşı açık
olmab. Toplusözleşmelerde kaldıramaya-
cağı şeyleri kabul eünemeli, tttiklerini de
kimsenin burnunu kanatmadan yerine ge-
tirmeli. İmzaladığı her şeyi yerine getirme-
lı.
- Cumhurbaşkanı Turgut özal'm çalış-
ma hayatına ilişkin görüşleri ve müdahale-
leri hakkında ne duşünüyorsunuz?
- Cumhurbaşkanının görüşlenne kaüb-
yorum. Düşündüğünü söylüyor. Yürekü-
İığini kutluyorum. Cumhurbaşkanı'mn
işçi düşmanı olduğunu düşünmüyorum.
Onu daha iyi dinlemek zorundayız. Karşı
olduğum tek şey: Partici ohnaması gereki-
yor. Ya ANAP'm başma geçmesi lazım ya
da ANAP'la fazla uğraşmaması lazım.
- Türkiye'de işçi ve işveren kesimi bugüne
kadar üzerine düşen sorumluluklan yerine
getirdinû?
- İki kesim de bunu yapamadı. İşçi ve iş-
veren tarafı da trafık memurluğu yapü.
Bir araya gebp büyük problemler hakkın-
da görüşemedik. Uygar sendikacılık ya-
pamadık.
- Gelir dağılımmın daha adil olması için
ne dûşünüyorsunuz?
- Gelır ne kadar yüksekse bunu bölüş-
mek de o kadar kolaylaşır. Önce ulusal
geliri artürmak lazım. Bugün Almanya
bizden 16, İtalya 11 kat daha fazla ulusal
gelire sahip. Ulusal gebri arttırmak, enf-
lasyonu durdurmak için hükümetler inan-
dıncı obnalı. İşçi ve işveren kesimi her
türlü külfeti göze almalı. Daha sonra otu-
rup geliri hakça bölüşmenin yollan aran-
malı.
-Sosyal güveniik kurumlannın daha işlev-
sel ve çağdaş hale gelmesi için ne gibi ön-
lemler alınmalıdır?
- Bu hizmetler özelleştinlmeli. Sağlık
müesseseleri gibi SSKnın da bazı hizmet-
lerinde özel sigortaya gecilmeü. SSK ve
Bağ-Kur bakanbğa bağlı halden çıkartıl-
mah. Bakan sadece kontrolü sağlamalı,
bu kurumlan işçi-ışveren ve hükümet tem-
silcisi ortak yönetmeli v e bağımsız obnab.
- Özelleştirme. taşeronlaşma ve işten çı-
kartmalar konusunda ne dûşünüyorsunuz?
- Dünyanın her yennde muteahhıt hiz-
metleri var. Bunlar üretımin bir parçası
gjbi düşünülmemeli. Eğer sendikalar mü-
teahhitb'ği istemiyorsa, iş değerlendırme
sistemine riayet etmeli. Hiçbir yerde çab-
şan işçiyle. temizbkçimn ücreti aym olma-
mah. Bunlar konfederasyonlar arası pren-
sipierle sağlanmah. Hızla özeUeştirme
yapıbnab, buralardaki işçiler için yeniyol-
lar aranmab, işyeri değişikliği gibi. özel
şirketlenn çalışma koşullanna göre işçi çı-
kartması gayet normaldir. İşletmeler mev-
cut kapasiteyi tutturamayan kişiyi işten
çıkartacaktır.
Metal iskolu
Anlaşmazemini
sağlanamıyorEkonomi Servisi - Metal sek-
töründe işçi sendikalanmn top-
lam 105 bin işçi adına aldığı
grev kararlanndan sonra sür-
dürülen görüşmelerde de anlaş-
mazemini bulunamadı.
Önceki gün MESS"le bir ara-
ya gelen Türk Metal Sendikası
Genel Başkanı Mustafa Özbek,
görüşmelerin taşeronluk mad-
desinde tıkandığını belirterek
"MESS, işçi sınıfını 300 yıl gen
götürmek istiyor" dedi.
Mustafa Özbek dün düzenle-
diğj basın toplanüsında 75 bin
işçi adına sürdürdükleri görüş-
melerde MESS'in ucuz işçiükte
ısrarb olduğunu savunarak
"Ucuz işçıhğin tezgâhı olan ta-
şeronluğu başımızda "Damok-
lesin kılıcı" gjbi sallamasına izin
vermeyeceğiz. Hızla demokra-
tikleşen ülkemizde dolayb yol-
lar ve emirvakilerle 'sendikasız-
laşürmayı' kışkırtanlar şu
hususu çok iyi bilmelidir, bu
acımasızlıklannın kendilerine
çıkacak faturası çok ağır ola-
caktır" diye konuştu.
Öte yandan toplam 30 bin iş-
çi adına grev karan alan
Bağımsız Otomobil-İş ve Hak-
İş'e bağb Özçebk-İş Sendikalan
da önümüzdeki hafta MESS'le
Hr araya gelerek görüşmelere
£\am edecekler.
MESS yöneticileri dün yap-
tıklan basın açıklamasında
Türk Metal'in işletmelerin var-
lığına kasteden maddelerde ıs-
rar etmesi nedeniyle görüşmele-
nnsonuçsuz kaldığını savundular.
MESS'in açıklamasında "Top-
lusözleşmeler, işletmeler ayakta
kalacaksa bir anlam ifade eder.
Aksi halde toplusözleşme
yapmanın ne işçiye, ne işverene,
ne de memlekete bir yaran var-
dır" denildi.
İşçi sendikalanmn kapsam
maddesinin daraltılarak taşe-
ron uygulamalanna son veril-
mesi ve iş güvencesine ilişkin
maddelerini kabul etmeyen
MESS yöneticileri daha önce
enflasyon ve alünda getirdikleri
ücret önerilerine açıklık getirdi-
ler. MESS, Türk Metal'e verdi-
ği son teküfte kamu işveren
sendikalan gibi birinci alü ay
yüzde 30, ikinci alü ay yüzde 20
ücret arüşı önerisi getirdi. Türk
Metal Sendikası Başkanlar Ku-
rulu'nun önümüzdeki hafta
toplanarak grev gününü belir-
leyecekleri bildirildi.
Kamu sektöründe 60 bin.
özel sektörde de Teksifin 45
bin, Türk Metal'in 75 bin ışçi
adına aldığı grev kararlannı de-
ğerlendiren yeni Türk-İş yöne-
üminin grevlenn tümünü ocak
ayı içinde uygulamaya koyma-
yı düşündüğü bebrtiliyor.
Diğer yandan Emsan A.Ş'de
çalışan ve 2 milyar ürayı bulan
ikramiyeleri ödenmediğı için
eyleme başlayan 330 işçi, ışvere-
nin önümüzdeki hafta içinde
ikramiyelerin ilk taksidini ode-
yeceğıni söylemeşi üzerine eyle-
me ara verdiler. İki gün süreyle
yürüyüş eylemi gerçekleştiren
işçiler, işverenin sözünü tutma-
sı durumunda eşleri ve çocukla-
nyla birbkte dırenişe geçecekle-
rini söylediler.
Mersin Beledıyesi'nde, eko-
nomik kriz gerkçe gösterilerek
görevlerine son verilen 999 işçi-
ye yeniden ışbaşı yapünbyor.
Belediye İş Sendikası Genel
Başkan Yardımcısı Mustafa
Sobnaz, Mersin Belediye Baş-
kanı Kaya Mutlu ile bir görüş-
me yapüğını ve çıkarülan tüm
işçilerin yeniden görev dönme-
leri yolunun açıldığım söyledi.
Mutlu, işçilerin yeniden işe baş-
layıncaya kadar ücretlı izinlı
sayılacaklannı açıkladı.
Avrupa'da isgüvencesi
ILO olmasa da
yasalarvar
P a ş a b a h ç e l i b a r d a k e y l e m i n i s ü r d ü r ü y o r S ^ S • ç S S y
mi sürüyor. İşverenle görûşmelerden bir sonuç ahnamadığını belirten Tez-Koop İş Sendikası yetkilUeri, ey lemleri surdüreceklerini
söyledi. Dün de Paşabahce'nin Bakırköy'deki satış mağazasına giden 65 işçi ve aüeleri, blrer çay bardağı satm alarak kuyruğa gjr-
di. Ey lemcilerin yarattığı yoğunluk nedeniyle satış işlemk-ri uzadı. İşten arılan işçiler, yılbaşı öncesi müşterilerin daha fazla olduğu-
na dikkat çekerek, 'Çay bardağı satm ahna' eylemlerine devam edeceklerini belirtti. (Fotoğraf: HAYRETTİN SAGANAK)
Memur öfkesini Ankara'ya topluyor
Ekonomi Servisi - Türkiye genebnde
bınlerce memur grevli toplusözleşmeli sen-
dikal haklannın tanınması amaayla yann
Ankara'da toplanıyor. Memurlann An-
kara'da toplanma karan üzerine İçişleri
BakanbğVnm bütün illere gönderdiği bir
yazıyla "memurlann işyerine gelmemesi ve
izinlı veya izinsiz işyerlerini terk etmeîeri-
nin engellenmesı için gerekli önlemlerin
alınmasını istediği'
1
öne sürüldü.
On dört memur sendikasının yer aldığı
Kamu Çalışanlan Platformu yöneticileri
dün düzenledikleri basın toplanüsında
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün
kendilerine yann 12.45'te randevu verdiği-
ni belirttiler. Sendikacılar, İçişleri Bakan-
bğı'nm son yaasını da "yasa tanımazlık"
olarak deâerlendirdiler. Sendikaalar, İçiş-
len Bakanbğı'nın işyerlerine dagıtılmak
üzere valiliklere gönderdiği yazıyla "me-
mur sendikalanna üye memurlann izinli
veya izinsiz işyerlenni terk etmelen ve göre-
ve gelmemeleri gibi bir durumun meydana
gelmemesi ıçin gerekb tedbirlerin alınması,
benzeri yasadışı yollara başvuran memur-
lar hakkında yasal işlem yapıbnası ve du-
rumun ilgililere duyurulmasını" istediğini
belirterek şöyle konuştular: "İçişleri Ba-
kanbğı bu yazıyla yasa tanımazlığını sür-
dürüyor. Sendikalanmız ve üyelerimiz
üzerinde baskı kurup. hak alma sürecimizi
engellemeye çabşıyor."
Türkiye genebnde çeşitli memur sendi-
kalanna üye memurlar yann otobüslerle
Ankara'ya giderek saat 12.30'da Zafer
Çarşısı önünde toplanacaklar. Memurlar
topluca Başbakanbğa giderek Başbakan
yardıması Erdal İnönüy'le görüşecekler.
Kamu Çabşanlan Platformu'ndan yapı-
lan acıklamada "Sefalet ücreti değil, ücreti-
mizin belirlenmesine sendikalanmızın ta-
raf olması ve insanca yaşamak için gerekli
ücreti istemek için, tüm antidemokratik
uygulamalann kaldınbnası, sürgün edilen-
lerin eski görevlerine dönmelen için, işgü-
vencesi sağlayacak yasal düzenlemeler ve
veto edilen 158 sayüı sözleşmenin bir an
once Meclis'ten çıkartılması için. ortak bir
demokratik çabşanlar yasası çıkartılması.
danışma bürolan değıl, grevlı-toplusözleş-
melı bir sendikal düzenleme için, insan
haklan ihlallerinin durdurulması için bir
kez daha Ankara'dayız" denildi.
Ekonomi Servfai - Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın "He-
nüz Avrupa ülkelerinde dahi
itibar görmemiş"' bir sözleşme
olarak tanımlayıp geri çevirdiğı
158 sayıb ILO sözleşmesini
onaylamayan Avrupa ülkele-
nnde de bu sözleşmenin öngör-
düğü yargı denetimi. işe iade ve
tazminat sisteminin yasal dü-
zenlemelerle güvence alünda
olduğu bebrtildi.
Fransa, İspanya ve İsveç 158
sayıb sözleşmeyi kabul ederken
bu sözleşmeyi henüz onayla-
mamış olan Almanya, Belçika,
İngiltere ve Hollanda'da işgü-
vencesi sistemi şöyle:
• Almanya: "Feshe karşı koru-
ma" adlı özel bir yasa var. Buna
göre işçinin iş sözleşmesi "sos-
yal bakımdan hakb göriüme-
mesi" halinde geçersiz sayılır.
Sözleşmesi feshedilecek işçinin
seçiminde işveren, sosyal hu-
suslan göz önünde bulundur-
makla yükümlüdür (işçinin
yaşı, çahşma süresi, sağbk du-
rumu gibi). Yoksa fesih geçersiz
sayıbr. Her fesihten önce işyen
kurulunun görüşü ahnmak zo-
rundadır. İşçi dava açabibr. İş-
veren feshin hakb olduğunu
ispatla yükümlüdür. Feshin ge-
çersizliğine karar verilirse ışçi
tekrar işe alınmasını veya bu-
nun yerine tazminat verilmesini
isteyebibr.
• Belçika: İş sözleşmesi işçi ve-
ya işveren tarafından önemb
nedenlerin varbğı gerekçesiyle
derhal fesih yoluyla bozubnuş-
sa. yargıç derhal feshm hukuka
uygunluğu hakkında karar ve-
rebilir. Önemb nedenlerin bu-
lunmadığı ortaya çıkarsa, feshe
başvuran taraf tazminat öde-
meve mahkûm edilebilir.
• İngiltere: İşverenin doğruluk
kurabna (iyi niyet) aykın ola-
rak sözleşmeyi sona erdirmesı
hukuka aykın sayıbyor. Huku-
ka aykın olarak sözleşmesi fes-
hedilen işçi, eski işinde çabşma-
ya devam eüneyi ısteyebilir, bu
mümkün değılse mahkeme eski
işyerinde kendisine uygun baş-
ka bir ış yerilmesini kararlaşü-
rabilir. İşveren, karara tam
olarak uymaması durumunda
tazminat ödemeye mahkûm
edilebilir. Karara hiç uyubna-
mışsa, yargıç aynca bir tazmi-
nata daha hükmedebihr.
• Hollanda: İşten çıkarmada
neden gösterme zorunluluğu
var. İşten çıkarmada tazminat
ödenir. Yargıç, iş akdinin feshi-
nin haksızbgına karar verirse
tazminat yerine işe iade karan
alabilir. Bazı hallerde işten ça-
karma için Çalışma Dairesi'-
nden izin abnması gerekir.
Uzmanlar, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın konuya "çok
dar bir açıdan" baküğım beh'r-
terek şu değerlendirmeyi yaptı-
lar: "Çahşma yaşamında aslo-
nan biçimsel düzenlemeler de-
ğil, uygulamadır. ILO sözleş-
mesinin bazı maddelerini imza-
lamayan Avrupa ülkelerinin
hemen hemen tümünde çahşma
yaşamının kurallan yıllar önce
konmuş, bu konudaki pürüzler
çoktan gidenbniştir. Ancak
bizde hemen hemen her ikü'dar
döneminde başta Sendikalar
Yasası olmak üzere bu alanda-
ki uygulamalann biçim değiş-
tirmesi köklü yenilikleri kaçı-
mbnaz kıbnışür. Olayın özünde
koabsyon hükümetinin yap-
mak istediği de budur. ILO söz-
leşmesinin 158. maddesını bazı
Avrupa ülkelerinin imzalama-
dığını öne sürerek geri çevirmek
sadece hükümete ve TBMM'ye
değil, Türk halkına saygısızbk-
tır."
Öte yandan veto edilen 158.
maddenin ocak ayı içinde yeni-
den Meclis'e getirilmesi ve ay-
nen onaylanması bekleniyor.