Katalog

2 ARAUK 1992 VAHİâAMBA UUMMUHITtl EKONOMI Saglık primi artmasın • ANKARA(ANKA)- Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu. genel sağlık sigortası ilesağlık hızmeıi alabilmek için prim öde> en \ atandaşa ek prim akü gctırilmcmcsıni istedi. f İSK'ten yapılan yazılı açıklamada. hedcfin. gcncl sağlık sıgortasının uygulanması dcğil. "gcncl sağlık politikasının saptanması \e lüm halkın sağlık hİ7metlennden yararlanmasr' olması gereknğı \ urgulandı. Açıklamada. ""Genel sağlık Sigortası ile birlıkte. sağlık hizmctinden yararlanamayanlann yükünü. kendı ödcdıği primlerle bu imkânı sağlavabilmiş kişilere yüklemeyecek ve mevcut sağlık hizmetlerini de engellemeyecek birşekilde sistem oluşturmalf dcnildı. İhracat kredisi 5 trilyonu buldu • ANKARA(AA)-Türk Eximbank Genel Müdiirü Ahmet Ertuğrul. ihracata 300 miKon liralık ek kaynak sağland'ığını bildirdi. Ertuğrul. bu kaynakla sevk öncesi ihracat krcdisine tahsis edilen fonun 4.2 trilyon liradan 5 trilyon lıraya yükseltildığini açıkladı. Ertuğrul. yaptığı açıklamada. sev k öncesi ihracat kredisi banka limitlcrinin 800 milyar Hra arttınlarak ıhracatçılara kasım avından itibaren ek fmansman kaynağı yaraııldığını belırtti. Yatak sanayiine yön desteği • ERZLRLM(AA)- Erzurum Yapağı veTiflik Bölge Müdürü îbrahim Öz. Doğu Anadolu Bölgesf nde elde edilen > apağı ve tıftiğin tamamına yakınının. yün döşek v e v organ \ apımında kullanıldığını bildirdi. Öz, yetiştıricinin yapağının çok az bir kısmını resmi kurumlar ve lüccara sattığını. gen kalanım ise yer yatağıveyorganvapımına harcadığını sövledı. Bölgede. yılda ortalama 10 bın ton dolavında vapağı ve tiftik üretildiğını anlatan Öz. bu yıl kurumca. vetiştinciden472 ton > apağı ve ııftık satın alındığını kaydettı. Şehircilik Bakanlığı TBMM'de • Ekonomi Sen isi - Fatih Beledıyesı Şehırcilik ve Konut Bakanlığı ıçin bir dilekçeyleTBMMye başvurdu. Dilekçede "Belediyelerimizin gelişimi. iireümı vcdcnetimınin: Maliyc. İçişleri. Bayındırlık. Tanm-Orman gıbı değişik Bakanlıklaryerine: ülkemızın 1996yılınakadar hcrkonuda"uyum" sağlaması (AT için). planlı. hızlı \e başanlı gelışimi için kurulmasmı beklediğimiz. onayladığımu "şehırcilik ve konut bakanlığV'na bağlanmasını ve yüce Türkıye Büyük Mıllet Meclisı'nin kararalmasını saygılanmızla TBMM Başkanlığına arzediyomz" denildı. 18 bin telekse 59 binfaks • ANKARA(ANKA)- PTT"nın yaptığı bir araştırmaya göreteleksin ucuzluğu vegüvenilirliği önem kazanırken faksın pratikliği veçabukluğunun tercih edildıği bildirildı. Türkiye"de 18 bın 677 telekse karşılık59binl59faks abonesi olduğunu bildiren PTT yetkılıleri. faksın pratikliği veçabukluğu nedeni> le telekse karşı tercih edildisinı bıldirdiler. Otoyolda proje yılı • ANKARA(LBA)-Yeni yılotoyollaraçısından ••projeİendırme yılı" olacak. Proje çalışmalan ihaleye çıkanlarak bıtirilecek yollar rasında İstanbul. Bursa. Balıkesır ve İzmirhattı öncclik taşıyor. 1993 yılında 280 kilomctrc civannda yol tckrar hizmete verilecek. Ancak 1993 yılında trafik ağıriığınm gerektiğinı bazı güzcrgahlara projelendirmc çalışmalannda öncelik verilecek. Bu güzcrgahlann başında isc İstanbul. Bursa, Balıkesır \e İzmırhattının geldiğı saptandt. En yoğun irafiğin bu hal üzerinde oldusu kavdcdıldı Esnaf ve sanatkâr, kadm girişimciye 200 milyar liralık kredi önceliği sağlanmasını istiyor Hanımlar, öndenbuyııruıı EKONOMIYE BAKIŞ TANER BERKSOY • Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu, Halkbank'ın kefalet kooperatifleri eliyle kullandırmakta olduğu yılda 1 trilyon liraya yakın kredi içerisinde kadın girişimciler için yüzde 20 pay ayrılmasını önerdi. Ekonomi Senisi - Kadın girişimcileri leşviketmekiçınerkeklerkollansıvadı. Türkiye Esnaf \c Sanatkârlar Konfede- rasyonu (TESK) kadınlann iş hayatına atılmalannıdestcklemckamacıyla "kre- di desteği'" sağlamak için hazırhklara başladı. TESK Halk Bankası"ndan dağıttığı işletme ve yatınm kredılen için kadınlara kota ayırmasını isıcyecck. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odası. Halk Bankasfnın Esnaf vc Sanatkarlar Kcfalci Kooperatifleri aracıhğıyla kul- landırdığı toplam bir trilyon liralık kre- dınin 200 mılyarlık bölümünün kadın- lara aynlmasını önerecek. TESK Genel Sekreteri Hasan Ozcan. Halk Bankası'na diin kredi kotası ıçın başvıırduklannı. kota miktannı yüzde 20 olarak düşündüklerini ve bu kota önerisinın ocak ayında toplanacak kre- diler yüksek kurulunda görüşüleceğini açıkladı. Özcan. aynca kadın girişimci- lerin desıeklenmesi amacıyla TESK bünyesindc özel bir birim oluşturulaca- ğını söyledi. Frcdcrich Nauman Vakfı ile TEŞK bünyesinde bulunan TES-AR tarafın- dan' 26-29 kasımda Antalya Dcde- man Oteli'nde düzenlenen "Türkiyc'de kadın ginşımciliği" konulu seminerde. kadın ginşimcıliğinin desteklenmesi doğruhusunda bir dizi karar alındı. İ.Ü. Kadın Sorunları Araştırma Mer- kezi Başkanı Prof. Necla Arat'ın yönet- tiği seminerde. TESK ve TOBBun" kadın girişimciliğini destekSemeye yö- nelik politikalar geliştirmesi, bu örgül- lerin bünyesinde kadın gjrişimciliği biri- mi oluşturulması. vergi ve teşvik mev- zuatının küçük kadın girişimcileri des- tekleyecek biçimde düzenlenmesi. kadın bakanlığının en kısa sürede ku- rulması. kadın girişimciliğini geliştirmeye yönelik bir eşgüdüm örgütü kurulması yönünde ilke kararlanna vanldı. Girişimcilerin yüzde 1.4'ü kadın Kadın girişimcilerinin oranının Türkiyc'deki toplam girişimcilerin yüz- de 1,4 olmasına karşın bu oranın geliş- miş ülkelerde yüzde 30'lara çıktığını be- lirten TESK Genel Sekreteri Hasan Öz- can. iş hayatına atılan kadın sayısının artmasının çağdaşlaşmanın bir gereği olduğunu savunarak. kadın potansiye- linın tam olarak değerlendirilebilmesi için kadın girişimciliğini geleneksel ol- mayan alanlarda da desteklemek ge- rektiğini söyledi. Anti-lya'da vapılan se- minere katılan Leyla Alaton ve Sıddıka Atalay gibi başanlı ış kadınlannın. iş- hayatına atıldıktan sonra erkek girişim- cilerden farklı sorunlar yaşamadık- lannı anlattıklannı kaydeden Özcan "Önemli olan girişim zihniyeüni kadın- lara aşılayabilmek. kadınımıza ben evimden çıkıyorum dedırtmek " dıye konuştu. Çalışan kadın sayısının 7 mil- yon 600 olmasına karşılık. gırişimci kadın sayısının en fazla 150 bin olduğu- nu, bu kadınlann da kuaför. bakkal gibi alanlarda yoğunlaştıklannı belir- ten Hasan Özcan. ülkemizdekı erkek girişimci sayısının ise 5 milyön dolayın- da olduğuna dikkat çekti. Halk lîankası'ndan kadınlar için yüzde 20" kota isteyeceklerini anlatan özcan. aynca kadınlara kredi sağlayan Kadın Dünya Bankasının da Türkiye- de bir şubesini açrnak için girişimlerin sürdüğünü kaydetti. TÜPRAŞ Genel Müdürü, Başbakarfın Singapur'dan dönüşünü bekliyor gibi Akaryakıtzammıyolda İZMIR (AA) - Türkiye Pet- rol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ) Genel Müdürü Kemal Işık. TÜPRAŞ ürünlerine "'zam yapmay acağız" şeklinde bir söz veremeyeceklerini. zam konu- sunun ham petrol fiyatlanyla dolar kurunda yıl sonuna ka- dar meydana gelebilecek artış- lara bağlı olduğunu söyledi. Işık. İzmir'de açılışını yaptığı bir sergıde gazetecilenn soru- lannı yanıtlarken. halkta "zam paniği" yaratmak istemedikle- rini. ancak dünya ham petrol fi- yatlanyla dolar kurundaki de- • TÜPRAŞ Genel Müdürü Kemal Işık. "Zamyok diyesözveremerrf diyerek akaryakıta yeni bir zammın sinyalini verdi. Işık, "Yılbaşına kadar kur artarsa fiyatlar da artar" dedi. ğışımin hissedılir büyüklükte olması halinde maliyet artışının ürün fıyatlanna yansıtılmasınm kaçınılmaz olacağını kaydetti. Işık. hükümetın anti enflas- yonist politikalannı destekle- mek için büyük gayret göstcr- diklerini ifade ederken "Göreve geldiğim günden bu yana yapı- lan tüm zamlan gönül nzası ol- maksızın yaptım ve zammı en az oranda yansıtmaya çalıştım. Türkiyc'nin akaryakıt ihti- yacının sağlıklı temini için de bu uygulama kaçınılmazdı" şeklinde konuştu. Av rupa ülkeleri arasmda sü- per benzinde en düşük vergi uy- gulamasmın İsviçreden sonra Türkiye'de olduğunu vurgula- yan TÜPRAŞ Genel Müdürü Işık şöylc devam ctti: En az vergi Türkiye'de "Türkiye'de süper benzinin nihai pompa fıyatı içinde vergi ve fonlann toplamı yüzde 64 iken Fransa ve Portekiz'de bu rakam yüzde 75"c ulaşıyor. Yine motorinde dünyada en az vcrgı oranı uygulayan ülke Türkiye'dir. Akaryakıl fıyat- lannın çok ucuz olduğunu söy- lemiyorum. Ancak diğer ülke- lere kıyasla en düşük fıyatlandı- rma bizde yapılmaktadır." OPEC'iıî. 1993 yılının ilk üç çeyreğj için 24.58 milyon varil günlük üretim kotasında anlaş- maya varmasından sonra ham petrol fiyatlannda varil başına 20-25 ccntlik artış olduğuna işaret eden Işık. "Bu uygulama- dan TÜPRAŞ ürünlerinin fı yatı da mutlaka etkilenecektir. Ancak bunun hangi oranda olacağını şimdiden belirlemek mümkün değıl" dedi. Işık. ham petrol fiyatlannda ve ürün işleme maliyetlerinde meydana gelecek artışı kamuo- yuna en az yansıtma formülleri aradıklannı vurgylarken, TÜP- RAŞ tesıslennde 1992 yılında 20 tnılyon ton ham petrol ışle- dik. 1993 hedefımiz isc 20.5 mil- yon tondur. Kapasitemizi artınrken maliyetimizi kısarak, halka fıyat artış seyrini en dü- şük biçimde yansıtmak gayre- tindeyiz" şeklinde konuşiu. Çay-Kur arttınyor, , özelsektörindiriyor ' Çaydafıyat komedisi FAİK BAKOĞLL RİZE - Kısa adı Çay-Kur olan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü kuru çaya yüzde 20-30 oranında zam hazırlığı yaparken. özel sektör de fî- yatlarda indirim yapacağını duyurdu. Zam paketi Çay-Kur ta- rafından Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral'a sunul- du. Zammın yürürlüğe gir- mesi ıçın Başbakan Süley- man Demırel'in Singapur ge- zisinden dönmeşının beklen- diği öğrenıldı. Özel sektöre ait çay işletmeleri iarafından kurulan Çay-Der'in Başkanı Cemil Tüysüz ise özel sektör tarafından üretılen kuru çay- larda fivat ındirimi yapacak- Iannı söyledi. Qller 7 e ve Başbakan'a mektuplar amacına ulaşmayınca son çareye başvurdu Dıracatçıdan 6 Tanrı'yaMektup' Ekonomi Senisi - "Yüce Tannm!... Yarattığın iyiliklere şükürler olsun.. Milleumîzin banş ve mut- luluğu. Ülkemizin refahı ve yü- celmesi için vapılan çalışmalan başanva ulaştır.Türkive'mizin sorunlannı sırtlayan büyükleri- mize. KAYNAK ve KUVVET VER. Amin!.." Bu dua. "İşimız artık Allah"a kaldı" dıyen Elektronik Cihaz- lar İmalatçılan Derneği(ECİD) Başkanı Maral Öztekin'e ait. Önce ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller"e. sonra Başbakan Demırel'e. daha sonra "Anlayana" diverek "Muhatabını arayan" bırer mektup yazan Öztekin. son mektubunda da Tann'ya ses- lendi. Tann'ya gönderdiği mektu- bunda, Tansu Çiller için yaz- dığı mektubun "Aşk". Başba- kan'a yazdığmm "fş" mektubu 9)\ MEKTIP YÜCE TWRIM!.. • Elektronik Sanayicileri Derneği Başkanı Maral Öztekin, Çiller. Demirel ve muhatabını arayan mektuplanndan sonra son mektubvmu da Tann'ya yazdı. Ona hükümetin ihracat pplitikasını şikâyeteden Öztekin, "İşimiz sana kaldı" diye yaiandı. olarak nıtelendınlmesinden yakınan Öztekin, muhatabına yazdığı dahil hiçbirmcktubuna yanıt alamamasından da dert yanıyor. Tansu Çiller'in ihra- catçılan gözbebeği kabul eden \c desıek vaat eden sözlerinin bir masal haline geldiğini vurgulayan Öztekin. işi artık Allah"a bıraktığını söylüyor. İlginç mektup dizisine Tann ile son veren ECİD Başkanı Öztekin. 1993 yılı için hazırla- nan dış ticaret rejiminde de elektronik sanayinin unutul- duğundan dem vurarak, "Bu günlerde çevre (in) olduğu için her halde, çiçekçiliğe destek ve- riliyor. Dünya elektronik çağını yaşarken Türkiye'nin ka- zandıgı pazarlan bile kaybet- mesine göz yumulmasının baş- ka açıklaması olamaz." dedi. Siyasilerin hiç bir elektronik fabrikasını gezıp görmedikleri için sektöre ilgisiz kaldığını da savunan Öztekin, "Eğer fabri- kalara inek girip. sucuk çıktığını görmüş olsalardı böyle olmazdı." vorumunu yaptı. Maral Öztekin. 1992'de sek- törü "Allahtan" artan iç talebin kurtardığını vurgulayarak. 1991'de 2 milyon 800 bin adet olan televizyon üretiminin bu yıl 2 milyon 500 binde, 1 milyon 500 bin olan ihracatın ise 1 mil- yon adette kalacağını sö>ledi. Ancak Öztekin'e göre. yeni ka- nallann açılmasL TV' yenileme gercğinin duyulması. 2 % nci TV'lerin almmaya başlanması ve enflasyonun gerisinde kalan fiyatlar nedeniyle artan iç talep sektörü kurtarmaya yetmez. ECİD Başkanı'mn bu konuda- ki sözleri şöyle: "Elektronikte çok ciddi yatı- nmlar yapıldı. Fabrikalarda artık robotlar kullanılıyor. Ürettiğimiz aletler de çok ka- liteli. Zaten ihracat destekleri- mizin kaldınlmasıyla ortaya çıkan olumsuz gelişmelere rağ- men 1992'de ihracatın çok fazîa düşmemesi ürünlerimizin kalı- tesi sayesinde. Avrupa yıhn ilk yansındaki çekingenliğini yene- rek. ikincı yanda sırf kalıtemiz yüzünden siparişlere başladı. Ancak bu ne kadar sürebilir? Bizim de bazı adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa kazandığımız pazarlan kaybedeceğiz.'" Rüzgâr Dönüyor mu?Bir süredir jpuçları ortaya çıkmıştı. Şimdi daha açık belirtileri var. Ekonomilerin denge ve gelişme sorun- larının çözümünü bütünüyle piyasa güçlerine bırakma tercihinin sonuna geldiğimiz anlaşılıyor. Kısacası, rüzgâr dönüyor galiba. Dünya ekonomisinin son yirmi yılına damgasını vuran ve tüm ülkelere dalga dalga taşınan piyasacılık hege- monyası işlevini tamamladı.Tarih müzesinekaldırılmak üzere. Yanıtlamamız gereken iki soru var. Birincisi, böyle aşırı piyasacı bir eğilımin neden ortaya çıktığı ve yayıldığı sorusu. İkincı soru ise rüzgârın neyönedöndü- ğü ve nasıl bir fırtına yaratacağı. Birinci soruya farklı açılardan bakmamız mümkün. Örneğin. bütünüyle ideolojik bir değerlendirme yapabi- liriz. Sol teori ve pratikte beliren tıkanmaların. piyasacı hegemonya olarak biçimlenen bir karşı ideolojik saldırı- ya olanak verdiği söylenebilir. özellikle ekonomik çözümlerde sol pratiğin nefes darlığına uğradığına ve bunun alternatif söyleme hege- monik bir alan yarattığına iliskin pek çok kanıt saymak mümkün. Ancak 1970'li yıllarda başlayan ve hızla yayılan aşırı piyasacı söylemi, salt ideolojik bir saldırı olarak algıla- mak yanıltıcı. Bu yanılgıya sadece böylesi bir hegemon- yaya karşı duranlar değil, bunun ateşli yandaşları da düştüler. Bir ideolojik kapışmaya götürdü bu bizi. Pek verimlı ve ufuk açıcı bir tartışma doğmadı bundan. Böylesi tek boyutlu yanılgı, söz konusu piyasacı hege- monyanm esas misyonunu ıskalamamıza neden ola- cağı gibi. ikinci sorumuza doğru yanıt vermemizi de en- geller. Rüzgârın neden döndüğünü kavramakta güçlük çekerız. Kapitalizm 1970'li yıllarda yüzyılın ikinci büyük bu- nalımına düştü. Bir yandan sosyal refah devletinin har- camacı baskısı, bir yandan üretken yatırımların kârlılığının azalması piyasa ekonomilerini kıskaca aldı. Kapitalizmin yeni bir dinamizme ve sürükleyici güce ıh- tiyacı doğdu Aşırı piyasacı çözümleme bu ortamda ön plana çıktı ve kapitalızmi bunalımından çıkartacak pratik bir misyon yüklendi. Rekabetten uzaklaşmanın kapitalizmin iç dinamiz- mini körelttiği ve verimlilik, etkinlik gibi etkenleri dışladığı düşünüldü. Oysa. kârlılığm yol gösterici işlevi, rekabet ortamında temel göstergeler olan verimlilik ve etkinlikti. Kapitalizmin sürüklendiği rehaveti ancak bi- reysel girişime dayalı, piyasacı çözümlerin aşabileceği öne sürüldü. Piyasacı eğilimin giderek hegemonik bo- yutlara ulaşmasının çıkış noktasına bunalım aşma mis- yonunu koymak zorundayız. Rekabet, "Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" dünyası- na taşıdı bunalımın çözümünü. Rehavet içinde olan fir- malar ve devlet, olü görevini yüklendiler. Yeni teknoloji- lere yatırım yapan, dünyanın dört yöresinde rekabet ve kar arayan firmalar da kalan sağlar oldu. Bunalımı bu biçimde aşma çabasını en somut olarak Thatcher'ın Ing'lteresfnde sımgeledi piyasacı hege- monya. Reagan daha sınırlı ve tereddütlü bir katkı sağ- ladı. Uzakdoğu kaplanları ise tam dişlerine göre buldu- lar bu ortamı. Sonuçta, ciddi bir teknolojik atılımın beslediğı verim ve kar artışı bunalıma çare getirdi. Piyasacı hegemonya enflasyon sıcaklığını kolayca aştı ve dünya ekonomisıni hareketlendirdi. Ama. kâf uf- kunun genişlemesi paracı bir ortamda sağlanmışü. YenJ dinamizmde para, spekülatif hareketliliği daha çok sev- di. Üretken yatırımlardan kaçmaya başladı. Küçülen devlet. büyüyen uiuslararası para hareketleri önce çözum getiren piyasacı hegemonyayı daha sonra kendi bunalımını yaratmaya sürükledi. Yıne durgunluk- tan şikâyet eder oldu dünya. Ustelik canlandıncı rol üst- lenebilecek devlet de ölmüştü. İşte rüzgâra yön deeiştiren de bu. Oikkat edin, devletin yeniden aktif rol üstlenmesini, ekonomilerı dengeiemenin yanı sıra gerektiğinde can- landıncı eytemlere de soyunmasını savunanlar çoğalı- yor. Yeni Başkan Clinton'ın misyonu da bu olacak eali- ba. Bu bize ikinci sorunun cevabını veriyor. Rüzgâr, eko- nomide devlete yeni bir rol tanımlayan ilginç bir yöne dönüyor. Yeni rol eskısinden farklı olacak. Korumacı, harcamacı. yani alenen kabadayı devlete dönüleceğe benzemiyor. Daha az müdahaleci. düzenleyici, sürükle- yici ve mutlaka dengeleyici bir devlete yöneliniyor. Kısacası. yeni rüzgâr piyasayı bırakmayan. ama a>ıp- lannı ve yeteneksizliklerini devletle dengeleyen yönde esecek. İdeolojik kısıtlar da yumuşadığına göre muhte- melen ılık esen bir rüzgâr olarak kalacak bu yeni bile- şim. Fırtınaya dönüşmeyecek. Tercih Yine Mazda! 323 GLX Sedan••• Yeni Mazda 323 GLX Sedan ve Hatchback, ceknolojik üstünlükleri ve estetik tasantnlanyla, üstün Mazda Teknoloji'sinin özel bir yorumudur. 1600cc'lik güçlü motoru, mükemmel yol tutuşu; ûstün performanslı ve güvenilir bit sürüş sağlar Yeni Mazda 323 GLX Sedan ve Hatchback, aerodinamik tasanmıyla rüzgarı ve havayı delip geçer. Ergonomik yaptsıyla benzersız bir konfor sunar. Yeni Mazda 323'ler, yakıt harcamasında ekonomiktir. Yaygın servis ağı, bol ve ucuz yedek parçasıyla Yeni Mazda 323 GLX Sedan ve Hatchback, benzersizdir... Yeni Mazda 323 GLX Sedan ve Hatchback. Gücün ve estetiğin eşsiı uvurau... TÜRKİYE NİN YOL VE İKLİM ŞARTLARINA UYGUNLUĞU TEST EDİLEREK ÜRETİLEN TEK İTHAL OTOMOBİL, MAZDA DIR. •on, rmjtansll aAa cam, fsutar nçk ırrana ıcs. haga) bniam, ıçten kurranialı bagaj kiİKİı vc beıan lupağı.MAZDA 323 ÜSTÜNLÜKLERİ: MeAea kılideme, etotinkVonnolb ve ıtntli «fnabt, ottnatıkkapı camlan, hidrolık n ç ıcotalı aleccklcr, ajfariı otomaok crarurtt kemeri, haio)tn faHat, takomrot, dıjıtal aat. kapı a(ik lamba», saA ddctink düjmes, hana ışıjı, banUJık, kilıtlencbılır tcfpıdogtaı, ıcnkli tampon ve ör ııgara, rataraAa kdtui. AYR1NT1U BİLGİ VE HERTÜRLÜ KOLAYL1K İÇİN 115 MAZDA YETKİLİ BAYtl VE SERVİSLERÎ'NDEN BİRİNEUGRAMANIZ YETERLİDİR. TtiuaYEGtNİLUlsrRİBbTORL M E R M E R L E R YATUUM VE PAZARLAMA A.Ş. BARBAROSBUlVAIUNO.127.»0700BeîlKTA5,tSTANBUI.TBIJ < UYGARLIĞA GlDEN YOLDA