20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KAS1M1992 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Arazi toplulaştırması, çağdaş amaç... Doç. Dr. ZERRİN DEMİREL Yıldız Teknik Üni. Ülkcler kırsal vc kcnıscl toprakları ilc bir bütündür ve kırsal alanların planlanması cn az kcntsel planlama kadar önemlidir. Çünkü kırsal alan günümüzdc salt tarımsal ürcıim böl- gcsi dcğil aynı zamandu doğanın dcn- gcicndiği. doğal kaynaklann korıın- duğu. bayındırlık projelcrinin uygu- landığı. sanayi icsislerinin kurulduğu yct. kır vc kcnt toplumu için bir yaşam vcdinlcnmc alanıdır. Bövlc olunca da onun. çağdaş gclişmeler doğruliusun- da vc doğadaki tüm varlıklann gcle- cckleri güvencelencrek planlanması öncmli olmaktadır. Avni ıyclıktc (mülkiyeııe) olan dağı- nılc parscllcri birlcşûrmcnin. toprağı işlemcdcki cn uygun koşullan yarata- cağı. gcnişarazilcrin dcrebcşicr \e kili- sc elindc bulunduğu dönemlerdc bile bi- linmckleydi. Birçok ülkcdc kırsul top- rak düzcnlcme çalışmalanna daha fc- odal toplum düzeninde. dağınık par- scllcrin birlcştirilmcsivlc başlanmışlır. Sonralan ulaşım vc sulama yapıları da cklencrck arazi toplulaşıırması yoluy- la lanmsal gclirin arttınlması sağlan- rnıştır. Bu sırada yapılan arazi ölçme- lcri \ e iy elik düzenlemelcri de dönemin adil vergi toplamaya yönelik kadast- rosunu oluşturmuştur. Saryyileşme sürccindc tanm. makineleri vc yan ürünleri ilc cndüsırisini kurunca bu kcz tanmsa! mckanizasyonun gcrek- lirdiği ölçülcrde parseller elde ctmck için arazi toplulaştırması yapılmıştır. 60"lı yıllann sonuna kadar geçcn sü- rcdc ortaya çıkan bu şckillcri düzgün ve büyük parseller doğaya. loplumun tepkilcrinc yol açan yapay bir görü- nüm verdi. Endüstri loplumu. bir çiftçinin gide- rek daha fazla kişiyi beslcyebilmcsini zorlayınca toprağın yoğun kullanımı yoluyla ürünün vc kimyasal yöntem- İerlc \erimliliğinin arttınlması. çevreyi öylcsincolumsuzetkilemiştirkibunun sonucu olarak kaynak suları içilcmez. canlılar bannamaz olmuştur. 80"li yı- llarda arazi toplulaştırması. doğayı korumaya ağırlık vererek tanmsal ckonomik koşulların gcrcktirdiği öl- çülcrde vc topografik yapıya uygun bi- çimde düzenlcnmesinden. kırsal top- raklar üzerindcki tanm dış yapılaşma ilc onun tanmsal işlevlerinin dengeli planlanmasından. kırsal görünümün kollanmasından vc köylerin özgün ni- telikleri korunarak çağdaşlaştınlması- ndan sorumlu bütünleşik ve kırsal alan düzcnlemcsi olmuştur. Arazi top- lulaşıınnası uygulandığı herdönemde işleıme yollanndan büyük bayındırlık projclcrinc kadar tüm yapılaşmalarda gerckli arazilcri. geniş kamulaştırma- lara gerek kalmadan vc çiftçiyi top- raksız bırakmadan sağlama aracı. ka- munun toprak edinme yöntemi ol- muştur. Hcm doğayı hem de toprakla bağlantılı insan ilişkilerini düzenlcyen arazi toplulaştırması. ilk uvgulama- larından bugünc toplumsal gclişmeye katkı sağlamış ve ona bağlı olarak kapsamını genişletmiştir. Önccleri tanmsal üretimi ve verimi arttırmaya yönelik ikcn günümüzdc toplumun beklentileri doğrulıusunda kcntsel alanlann dışındakf yaşam. ça- lışma vc ürctim koşullannı iyileşlirme- yc yarayan tüm önlemlerin: doğa den- gcsi ve çevre korunarak planlama. eş- güdümlcndirmc ve uygulama faaliyct- lcrini kapsayan kırsal alan geliştir- mesine dönüşmüştür. Arazi toplulaştırması ilc kırsal alan- daki taşınmazlann: sınırlan. alanlan. iyeleri, üzerlerindeki hak ve yükümlü- lükleri yeniden bclirlenir. Yeni tapu belgeleri ve topografik kaüastral hari- talar üretilir. Bir anlamda arazi toplu- laştırma^ı kadastro yenilemesidir. Gclecektc de bcslenmc gereksinimi için ekonomik tanmsal işletme koşul- lannın sağlanması amacıyla en uygun parsel. şekillerinin. işletme yollannın ve iyelik yapısının düzenlenmesi gere- kecektir. Kentsel alanlarda nüfus yı- ğılmasını önlemek için köylenn de kentlere eşdeğer düzeyde yaşam ola- nakları vermesi istenecektir. Konut yapımı. sanayi yatınmlan. otoyollar. demiryollan vb tesisler için kırsal top- raklar bir yapı alanı olmayı sürdüre- ccktir. Tanmsal amaçlı kullanıma karşı vedoğayı baskı altına alan bu sü- reç kırsal alanı geliştirme ve kadastro yenileme çalışmalannı sürekli kılacak- tır. Arazi toplulaştırma çalışmalanna 60'- lı yıllarda "Sulama tekniğınin zorunlu kıldığı durumlarda dağınık parselleri olanaklar ölçüsünde birleşürmek"le başlandı. Günümüzdekı farklı iki tü- zel altlık ise süregelen uygulamalara yenilik getirmemektcdir. Kadastroya ilişkin boyutu ise bu yapı ve işleyiş ilc yetersiz kalmaktadır. Ülkemizdeki uy- gulamalar yukanda kısaca özetlenen sürecin neredeyse ilk evrelerine karşılık gelmektedir. Sonuç: Türkiye geneli ve GAP böl- gesi daha çok üretim için değil daha iyi yaşam. daha iyi çalışma koşullan, da- ha verimli bir üretim ve sağhklı bir doğa için arazi toplulaştırma çalışma- lannı beklemektcdir. Yetersiz tanm işletmeciliği yanında yerleşim alanlannın altyapı sorunlan. sosyal. ekonomik. kültürel sorunlar kırsal alanlann iticiliğini arttırrnakta ve 50'li yıllarda başlayan göç sürmek- tedir. Yine de ülke nüfusunun yanya yakın bölümü kırsal alanda yaşamak- tadır. 30 yıllık uygulamalann sonunda toplulaştınna çalışmalannın. çağdaş bir boyut kazandınlarak kırsal alanı geliştirmeye ve doğayı korumaya yö- neltilmesi zorunludur. Lnutmayalım ki doğayı onarmak. korumaktan daha masraflıdır. Umanz Şubat 1993'te Ankara'da top- lanacak Harita Kurullayı konuya iliş- kin önenler geliştirilmesine olanak saelavacaktır. ARADABIR ENDER KARACA Kamu Yönetimi Uzın. ••Profesyonel Yöneticiler. Ekonomik, siyasal ve toplumsal görüşlerin Batılı ka- pitalist güçler lehine hızla değiştiği dünyamızda bu de- ğişiklere ayak uydurabilmemiz için çağdaş yönetim için- de yer alan profesyonel yöneticilerin yetiştirilmesine ivedi gereksinim duyulmaktadır. Öncelikle profesyonel yöneticiyi tanımlarsak "Örgüt psikolojisini bilen, uzmanları eşgüdümleyen (koordine eden), kararları onaylayan, ancak siyaseti giderek daha az oranda formüle eden yönetici tipidir" diyebiliriz. Bilindiğı gibi bir ülkenın kendi yapısına uygun bir yönetim biçimi ve bu yönetimde yer alan yöneticilerin yetiştirilmesi, o ülkenin ekonomik, toplumsal, tarihsel ve geleneksel yapılarma göre değişmektedir. Örneğin fngilteredeki yöneticilerin, yönetim konusunda hizmet öncesi özel bir eğitimden geçmeden Devlet Personel Dairesi'nin açtığı yarışma sınavı ve bu sınavı kazanan yüksek öğrenim görmüşkişiler arasındaseçildiği: Fran- sa'da yine yüksek öğrenim görmüş kişiler arasında yö- netici olabilmek için Ulusal Yöneticilik Okulunun açtığı sınavı kazanıp, bu okulda eğitim gördükten sonra yöne- tici oldukları görülmektedir. Bize gelince: Türkiye geçmişte "Enderun-u Hüma- yun" adı ile kurulan yüksek yöneticilik okulu, yönetici yetiştiriyordu. Cumhuriyet dönemindeyse yöneticilerin yetiştirilmesi sorunu üzerinde açık ve belirli bir siyasa getoştirilememiştir Her ne kadar 1982 Anayasası'nın 128. maddesinde ilk kez yer alan hükme göre. üst kade- melerdeki yöneticilerin yetiştirilmesi yasa iledüzenlenir -hükmü yer almışsa da, 1985 yılında çıkarılan bu yasa, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesine ve aradan 7 yıl geçmesine karşın yeni bir yasa hazırlanıp parlamen- toyasunulmamıştır. Kamu sektöründe yönetim konusunda yeterince bilgi- lendirilmeden iş başına getirlen yöneticilerimizin du- rumunu özetlemek gerekirse; gerek Devlet Memurları Yasası'nda gerekse Sözleşmeli Personel Rejimi'nde yöneticilik sınıfı bulunmadığından, bu kadrolara atana- cak üst ve orta kademelerdeki personelin memur olma nitelikleri dışında başka nitelik aranmadığı için, bu kad- rolara getirilecek kişilerde. liyakat ve kariyer yerine daha çok siyasal tercihlerin ön planda tutulduğu görül- mektedir. Bu da yönetimin verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Özel sektörün yönetici gereksinmesi daha çok kamu yönetiminde gelecek vaat eden kişiler arasından seçil- diği görülmekle beraber, son yıllarda bu gereksinimleri- ni yurt dışında eğitim görmüş kişilerden karşıladıkları bilinmektedir. öte yandan kamu sektöründeki yöneticilerimizin hiz- met içi eğitim durumlarını da incelersek; halen bu amaç- la sürdürülen fakat birbirleriyle bütünleştirilmemiş et- kinliklere ratlanmaktadır. Örneğin. kamu sektöründeki TODAİE, SEGEM gibi kuruluşlar. yasal düzenleme ol- madığı için. bu eğitim kurumunda yetişenlerin kamu sektöründe etkin bir görevegetirilmediği görülmektedir. Bir ülkenin kalkınma çabalarına girişmesi. öncelikle o ülkenin kendi yapısına uygun, bilimsel araştırmalara önem veren profesyonel yöneticilerden oluşan bir yöne- tim sayesinde olur Bu görüşten hareketle, ülkemizde yönetimde istikrar vetarafsızlık ilkesini gerçekleştirmek için, değişen dünya koşullarına ayak uyduramayan Dev- let Personel Yasası'nın yürürlükten kaldırılarak, yerine çağdaş bir personel yasasının yürürlüğe girmesi ile bu yasada profesyonel yöneticilerden oluşacak ayrı bir sınıftaki yöneticilerin TODAİEsince yetiştirilmesi için gerekli yasal düzenlemeierin yapılmasına ivedi gerek- sinim duyulmaktadır. OKURLARDAN Demokratlığın Ölçütü Uernokratlığın ölçütü eleştirive açık olmaksa Cumhuriyct'i cleştiriyorum. Bu sıralarda "Okurlardan'ı yeniden açtınız. Umarım bu kcz eleştirilerimi yayımlarsınız. Kol kırılıp yen içinde kalmaz. . Yeniden dönüş olunca çosu yazar. muhabirayrıldı. Hadi Cumhuriyef ıcn ay rılmalara ncdcn olanlan anlarım ama söylcrmisiniz Nazlı Era\. Gani Müjde. Ahmet Taner vc diğcrlcrine ncdemcli? Niyc açıklama yapılmadı. Okur habcrsiz mi kalsın gclişmclerdcn? . Bu sıralarda Tartışma vcOkurlardan köşclerini yeniden gcniş lutmay a başladınız. Ama. cklcrdeki okur köşeleri ncdcn küçüldü? Aynca. Olaylar vc Görüşler Arada Bir ve Tartışma köşclcrindc ncden hcp aynı kişiler var? Öğrctim görcv lilcrinin. mühcndislcrin kendi içlcrindeki polemikleri. formasyoniçin.yazmıızçıksında neçıkarsaçıksınanlayışı içinde yazılmış yazılan çıkmakta. Buna karşıyım. . Niyc ycniliklcr yapılmamakta. Cumhuriyet Dergi ekinde Mehmct KcmaFin yazısı vc Şiir Köşcsi bir kaldınldı. hala onca islcme karşın konulmadı. Bcn. Cumhuriyet bulamazsam nc güzel.demek ki Cumhuriyct'i alıp biıirdilcr' diycn bir insanım. Cumhuriycl'in 60-70 biıılitirajlaralakılıpkalmasını isıcnıiyorum. Cıımhuriycl'in cski tirajını yakalaması için dar günlük polilika. habcr ve \ orumlan yerine kanımca tüm laik.dcmokrat. Atatürkçü çev rclcri kucaklaması gcrekir. Scvgilcrimlc... İbrahim Ormancı İzmir TARTIŞMA ODTÜ'de siyaset öcü mü? ^^m '>4 azelenizin 12 M 1 Kasıml992 M larihli S • sayısında yer ^^^ I a '9 n - ^ ^ ^ ^ • ^ ^ •'Üniversite Dosyası" dizi yazısının ODTÜ ilc ilgüi bölümünü üzülerck okuduk.BizlerODTÜ mczunlan olduğumuz için dizinin üniversitcmizi konu alan kısmının ne kadar yüzeysel vcçaba harcamadan geHşi güzcl hazırlandığını kolayca anlayabildik. Sayın Ayşc Sayınşöz konusu yazısında, "ODTÜ'de Siyaset Öcü" başlığını kullanıp. ODTÜ öğrcncilcrinin siyascte uzak olduğunu. haıta ürktüğün.u. bunun ncdcninin dcODTÜ'nün geçmişi olduğunu söylcmiş. araşııımada aynca ODTÜ'de 30kadar topluluk vcbir öğrcnci derneği olduğu belirtilmiş. öğrenci derneğinin ise "siyaset yapılıyor" kaygısıyla öğrcncilcrdcn uzak olduğu yargısına vanlmış. Ne yazık ki lüm bu saptamalar tam biryüzcysellik örneği göstcrilerek. "çimenlerc yayılan" üçöğrenciyc dayandınlarak ülkemizin en tanınmış üniversitesi büyük bir haksızlığa uğratılmıştır.' Amacımız. günümüz üniversite sistemini aklamak. herşeyin yolunda olduğunu söylefnck kesinliklc değildir. Ancak. 12 Eylül yönctiminin ve onun uzantısı hükümetlerin. YÖK'ün baskılannı en.tığır bir biçimde yaşayan ODTÜ. herşeye karşın. kendi iç dinamiklerinde banndırdığı düşünme. tartışma. yorumlama ve gerektiğinde uyarma gelencğinc dayanarak diğcr -ünivcrsitelcrc göre daha az zarar görmüştür. Kısaca anlatmak gerekirse: 1984'lerde başlayan derneklesme sürecinde ODTÜ-ÖD ilk kurulan derneklerden birisi olmuş vc üve savısı kısa sürede binin üzcrineçıkmıştır. O dönemin baskılanna rağmen. S9'lara kadar rasyonel politik çizgisini korumuş. çcşitlı etkinlik vc eylemliliklcrletpanel. konser. forum. scrgi. bültcn. bildiri. vb.) binlerce öğrenciyi kucaklamasını bilmiştir. Fakaı Türk solunun klasik açmazı ODTÜ'de de kendini göstermiş ve demek çok seslilik ıçfnde birliği sağlav amamıştır. Yazı dizisinde sözedilen. öğrencilcrin dcrncğe öcü gibi bakmaları olgusu. orada "siyaset" yapılmasından dcğil. gerçckıe. marjinal sol siyaset yapılmasındandır. 12 vıllık depoliıizasyon ve kültür erozyonu. doğal olarak ODTÜ'nideetkilemiş ve bugünkü örgütsüzlüğün nedeni olmuştur. Ancak ODTÜ'ndc siyaset sanıldığı gibi dcrneğin tekelinde değildir. 1990 güzünde yaşanan şemt servisi sorunu tüm ODTÜ'nce sahiplenilmiş. ODTÜ-ÖD. topluluklar vc bağımsız öğrcncilcrin katılımıyla üniversitede bir tartışma ortamı yaratılrnıştır. 5 bin kişinin Eskişehir yolunda yürümesiyie sorun kamuoyuna duyurulmuştur. Kaldı ki Sayın Sayın. ODTÜ'nüri kültürel yaşamında önemli yer tutan topluluklann ("kulüp" değil) politikayla bağını kuramayarak yine bir yanlışa düşmüştür. Çevre. Felsefe. Bilım ve Teknoloji. Atatürkçü Düşüncc. Gülmece vb. gibi topluluklann nasıl siyaset dışı kalabileceğini doğrusu biz pek anlayamadık. Sayın Sayın. biraz daha dik'katlı olabilseydi. ODTÜ'lü topluluklann açmış olduğu tartışmalan. Abdurrahman Dilipak'tan Ertuğrul Kürkçü'ye. Süleyman Demircl'dcn Sadun Aren'e kadar aklınıza gelebilecek pek çok siyaset adamının katılımıyla düzenledikleri panelleri ve kendi eylemliliklerini vazısında bu denli gözardı edemezdi. Bırakınız yalnızca bilimi. politika. sanat. kültür alanlannda da ülke ve dünya çapında söz sahibi kişileri yetiştiren üniversitemizde herşeye karşın düşünme ve üretme gelencği yaşayacaktır. Düşünmek ve üretmek ise hiç bir zaman politikadan bağımsız değildir. Lniversitelerarasında Cumhuriyet gazetesinin en çok okunduğu ürjiversitenin çiçeği burnunda mühendisleri olarak bu talihsiz düzeltiyi. aldığımız ODTÜ terbiyesinedayanarak yapmak sorumluluğunu hissettik. Saygılanmızla. AhmetSalih Aktaş Levent Hacıyusufoğlu İnşaat Mühendisleri PENCERE Eksik bilgiyle tanıtım olmaz 1 5K.asıml992tarihlı gazetenizde üni versitelerle ilgili yazı dizinizde Gaziantep _ Üniversitesi ile ilgili birbölüm çıkmıştır.Gazetenizde eksik bilgilerle tanıtılmaya yönelik bir haberin çıkması son derece üzücü olup. haberin içeriği itibariyle bazı noktalann açıklanmasına lüzum görülmüştür. Şöyle ki: YÖK Yasası çıktıktan sonra yasa nedeniyle üniversilemizi terk eden öğrctim üyesi bulunmamaktadır. . 2. paragrafta sözü edilen ve öğretim^ili İngilizceolan Mühendislik Fakültesi'ndcbir öğrctim elarnanına 29.1 dcğil. 17 öğrenci düşmektc olup. üniversite bazında bu ortalama 11.9'dur. . Ünivcrsiıemiz tüm basın mensuplanna açık olup. arzu edildiği lakdirde Basın Yayın Halkla İlişkilerMüdürlüğü'nce kendilcrine yardımcı olunup. ilgili birimlerlegörüşmeleri sağlanmakta v c y inc istenildiği takdirdc görüşmeyc refakat edilmckte vc bilgiler verilmektedir. . Üniversitemizde tüm birimler rektörlüğe bağlı olmakla birliktc bu birimler yaptığı icraat ve faaliyetlerde gerckli yetkiyesahip bulunmaktadırlar. Buna ilavcıen tüm görüşmcler kısıtlama ve izne bağiı olmaksızın yapılmaktadır. Aynca kampusun giriş kapısında polis bulunmamaktadır. . 4. paragrafta sözü edilen cami Gazıanlepli hayırseverlerdcn oluşan veHaziran 1992'de kurulan Gaziantep Üniversitesi Cami Yaptırma vc Yaşatma Derneği taratından yaptınTacaktır. . Ünivcrsitemizdederslik sorunu hiç olmadığı gibi. şu anda boş dcrslikler bîle bulunmaktadır. Aynca 1987"de kurulan Gaziantep Üniversitesi'nden -imdiye kadar istek dışı hiç bir layin yapılmamış olup. öğretim üyelerinin böyle bir kaygısı bulunmamaktadır. Bunlara ikneten "Bilimsel Yayın' sıralamasında 5 yıllık üniversitemizlözel Bilkent Üniversitesi'ni saymazsak) 044 puanla devlet üniversiteleri arasında birinci sırada yer almışıır. Yine Cumhuriyet gazetesinde 'L'nivcrsiteGençlığinin Sorunlan başlıklıyazıda üniversitclerdc kitap ve dergi alımı için aynlan ödeneklenn toplam büt'çedcki oranlamasında üniversitemiz4. sırayı almıştır. Bunlara ilavetcn aşağıdaki istastiki bilgiler özctlc sunulmuştur: . Öğrenci sa.Msındaki artış %58. . Öârctim elamanı sayısındaki arnş°.b 144.1. . Öğretim üy esi ve görev lisi başına düşen öğrcnci sayısındaki azalma %33. . Fiziksclalandakiartmao o400. . Kütüphaneimkanlan: kitap % 12. dergi %64. . İdari personel sayısındaki artma%ll2. Yukardabelirtilendurumun gözönünealınarak bu açıklamalara gazeienizde yer verilmesi dileğiyle. Prof.Dr.Lğur Büget Gaziantep Üniversitesi Rektörü 'Taşların Sırrı' mı?.. T Vckranlannda izlcdiğiniz dizinin ismini "Taşlann Sırn" mı. "Sırn'nınTaşlan mf'türübir yaklaşım içinde yorumlamak noktasına gclindi. Doğu Anadolu'da bir film mi çekeceksin. Gcnelçizgide bildiklerini izle: AğalıTc de. cahillik dc. kaçakçılıkde... Nasıl olsa gcnel çizginin içinde bunlardan birini bulabilirsin. Van Gölü yöresinde çok kullanılan birdeyim vardır: Tuğ'da durup Tatvan'a ürümek".Ohcsap. İsıanbulda oturup Ahlat'ı işlemek. sonuçta i}i elinc yüzünc bulaştırma noktasına geldi. Orta zamanın üç büyük kentindenbiri olarak yansıv an. 1071'deAnadolu'nun kapılannı Selçuklu'ya açan. daha sonra Osmanlı toplumunun kuruluşuna orijınlik eden bir kcntin an dili. süzülmüş külturlu. seveccn halkı cski escr yağmacısı "kırolar" olarak yansıtıldı. Yörede hiç gözc carpmayan ağalık sistcmi kuruldu vc "Harabe Şehir" bir kişinin tekeiineverildi. Yüzyıllardır kendi içinde ve çevrcsiylc barışık yaşayan halktan kişiler. hem dc bayanlar. başı açık yalın ayak müzemüdürİeri kovaladılar. 40 knı.lik uzaklıkıa bağlı olduğu ilin tarihsel ctkinliğiylc farklı birçizgidcyansıvan Ahlaı hakkında geniş bir araştırma yapmadan film çekmckvcyöreinsanına yakışmayacak cylcmler scrgilemck cn azından ayıpiır. Mümkün olsa da bütün bir Anadolu'yu Ahlat'a götürüp gcrçck yüzüyle tanıştırabilsck. Ama kimi zaman biryapımcı sapla samanı kanşlınp Anadolu insiinına haksızlık yapabiliyorncyazık ki. Bu gibi durumlarda "Taşların Sırn" örneği çckici isimler ycnnc"Sırn'nın Taşlan"diyerek. uydurulmuş öykülcredaha layık isimler bulunmalıdır. Hiçdeğilsc Ahlat'ın soylu. ölümü güzelleştiren mezar taşlanyla. halkınin arasına böylc bir \akışıksızlık ycrleştirilemezdi. Burada iizünç vcrici olan Ahlaı halkının sokulduğu konum değildir kuşkusuz. Ahlatlıları lanıyan tanır. bilir. Üzüntü veren nokta. birçok alanda olduğu gibi. bu alanda da araştırma. incelemc yapma alışkanlığımızın olmayışı. bilimsel sabır. fizibilitc örneği yaklaşımlardan uzak oluşumuzdur. Sonuçta. kendi kültürümüze gölgedüşürecck. insanımızı incitcccknoktalara yaklaşıyoruz ne yazık ki. Ahlat bu konuda sadece bir örnek. Bunu genel çizginin içinde doğal karşılamak gerckir asluıda. Zira lablo ortada. Ama. Anadolu'da öylc bir kasabada balıayı "iaş"a \ urduiar ki insanın üzülüp tcryaı etmemcsi mümkün dcğil. Abdullah Tekin Ağaç!.. Cumhuriyet, 'U' biçiminde geniş bir avluya bakan -bi- risi terk edilmiş ahşap tarihi konak- binalarda yönetilir, yaratılır, üretilir. basılır. Geniş avluda, iki ulu ağacın altında, demir parmaklıklı geniş bir kapı vardır. Dün bu kapının önünden geçen yaşlıca bir hanım, hem avlu hem sokak tarafına yığılan kalabalığı görünce, gençten birine sordu: - Ne oluyor yavrum? Burada da ansiklopedi mi dağıtı- yorlar? Hanıma 'hayır' dedi genç; ama, işin içyüzünü anlata- cak vakti yoktu; Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TAŞ ile imar Bankası arasındaki davanın bir perdesiydi yaşanan... Çünkü ünlü İmar Bankası'nın (interStar ve Teleon'la birdir) avukatları, şirketin kapısına dayanmış- lardı. Cumhuriyet'in basıldığı şirketin makinelerini sata- rak alacaklarını çok ivedi' yöntemlerle 'tahsil' etmek istiyorlardı, ama emekçiye göre işçinin çalıştığı makine askerin silahı gibidir. kimseye teslim edilemez. Hem İmar Bankasının acelesi neydi? Karşılıklı davalar sürü- yordu. Neyin ne olduğunu anlamak için zamana gerek- sinme yok muydu? işçi, alacaklı bankanın sabırsızlığın- da şeytanın gör dediği türden bir kurnazlığın yuvalandı- ğını görmüştü. Emekçilerden biri İmar Bankası'nın avukatlarınabağırdı: - Sen git, patronun gelsin, ne istediğini çok iyi biliyo- ruz... Neydi patronun istediği? • Bilmem ki Cumhuriyet okuru bu uzayan davadan ya da 'bunalım' laflarından bıktı mı? Hemen söyleyeyim ki CMTAŞ (Cumhuriyet Matbaacılık Türk Anonim Şirketi) ile imar Bankası arasındaki dava, artık Cumhuriyet ga- zetesinin yazgısını değiştirebilecek bir nitelik taşımıyor. Çünkü Cumhuriyet'i yayımlayan artık CMTAŞ değil, çalı- şanların kurduğu Yeni Gün Şirketi'dir. Yunus Nadi mi- rasçıları Cumhuriyet' imtiyazını 1945ten beri CMTAŞ'- ye kiralamışlardı. İsim hakkı' CMTAŞ'nin mülkiyetinde değildir. Bu kez iştirak halinde mülkiyet' niteliğini taşı- yan Cumhuriyet' imtiyazı, Yeni uun TAŞ'ye kiralanmıs- tır. Cumhuriyet gazetesi İmar Bankası'y'a CMTAŞ ara- sındaki dava ne biçim alırsa alsın yaymını sürdürecek... • Peki, imar Bankası'nın milyarlarca liralık alacağı ne olacak? Yazık değil mi bu bankaya? Hayır... Çünkü yüksek faizli borcun karşılığında CMTAŞ'nin malvarlığı bir güvence olarak duruyor. imar Bankası ne şirketin konkordato önerisine 'evef'dedi ne de alacaklı- lar arasında hakçasına borç ödeme paylaşımına yana- şıyor. CMTAŞ'nin malvarlığı bilirkişilerin saptadığı gibi borçlarmı karşılayacak düzeydedir. Ne var ki İmar Ban- kası 'imtiyazlı alacaklı' durumuna ve doğrudan CMTAŞ'de çalışan emekçilerin önüne geçmek istiyor. Olmaz öyleşey... Dava dosyası adaletin önünde yüksek mahkemenin elindedir; yargıç CMTAŞ'nin malvarlığını, alacaklılara hakçasına paylaştıracak kararı bir an önce vermek gö- reviyle karşı karşıyadır; imar Bankası'na ayrıcalık ta- nıyarak yüzlerce çalışanın önüne geçirmek, ne yasaya sığar, ne hukuka, ne de hak anlayışına. Çalışanlar mahkemenin kararını beklerken imar Barv kası'nı birdenbire karşılarında görünce doğal haklarını savundular... • Cumhuriyet gazetesinin avlusundaki ağaçlara baktim dün, düşündüm: - Sen gazeteye girdiğim zaman ağaçlar bu kadar bü- yük müydü? Anımsayamadım boylarını; ama, biliyorum ki ben ga- zeteye girdikten sonra tam otuz kez, yaprakları sonba- harda sararıp dökülmüşler, ilkbaharda yeniden açılıp yeşillenmişlerdi, yaşadığımız her mevsiminkendine gö- re bir güzelliği vardı... Yapraklar sararır, dökülür, sonra yine yeşillenir, açı- lır; ama, ağaçtır yerinde duran, büyüyen... Cumhuriyet, köklerini bu toprağın derinliklerine sal- mış bir ağaçtır. Kitaplığımızın dev eseri! Büyük Tarihçi ROBERT MANTRAN'ın başkanlığtnda 10 Fransız uzmanın yazdığı Osmanlı İmparatorluğu tarihi Cilt I Osmanlı Devletinin doğuşundan XVIII. yüzyilın sonuna 'nin Türkçesiyle say yayınları'nda SAY DAG1TIM LTD. ŞTI. Ankara Caddesi No: 54 Sirkeci-İSTANBUL Tel: 512 21 58 • 528 17 54 Fax: 512 50 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle