Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18ARALIK1992CUMA CUMHURtYET SAYFA
EKONOMI
Odalara yeni
dözen
• ANKARA(AA)-Sanayi
ve Ticaret Baka nı Tahir
Köse'nin dün Başbakanhğa
sunduğu ticaret ve sanayi
odalan ile ticaret borsalan
akkındaki kanun taslağı ve
ıtci yeni genel müdürlük ile
ilgili birdairebaşkanlığı
kurulmasına yönelik kanun
taslağına göre ticaret
odalannın çalışma alanı
ilçeleri de kapsayacak şekilde
genişletilecek. Oda kurmak
için en az 500 üye şartı
konurken, TOBB Yönetim
Kurulu üyelerinin konseyce
değil. doğrudan birlik genel
kurulu tarafından seçilmesi.
oy kullanmak veseçilebilmek
için aıdat borcu
bulunmaması öngörüldü.
Hileli benzinefon
freni
• A.NKARA(ANKA)-
Sanayı ve Ticaret Bakanı
Tahir Köse. hileli benzin
vurgununun önüne
geçilebilmesi için sojvet
grubu katkı maddelerinin
ithalatına fon ve vergi
uygulanarakithal
maliyetinin yurtiçi akaryakıt
fıyatlan düzeyine
çikarülmasını istedi. Tahir
Köse. konuyla ilgili olarak
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığfna başvurdu.
Benzine katılan solvent
grubu katkı maddelerinin
benzine göre 4 milyon lira
daha ucuz olduğuna dikkat
ceken Köse,"Acilen. ithal
edilen bu solventlere gerekli
ön vergi uygulamasına
geçilerek yurtiçi benzin
fıyatlanyla aynı duruma
getirilmesi gerekmektedir"
dedi.
Aydın Tekstil
zorda
• AYDIN(AA)-Aydın
Tekstil'de. yönetimin
çalışanlan süresiz ve ücretsiz
izne zorlaması nedeni> le
üreiım y üzde 40 oranında
düştü. Gelen siparişlerin de
"İşvennde grev hazırlığı var"
gerekçesiyle geri cevrildiği
önc sürüldü.
TÜRSAB'dan
sporculara 'mavi
boncuk1
• Ekonomi Servisi-Türkiye
Seyahat Acentalan Birliği,
Lülfü Kırdar Spor
Salonu"nun kongre
merkezine dönüştürülmesi
halinde. on yıl sonra bu
salona eşdeğerde üç salon
yaptırmayı taahhüt etti. Lütfı
Kırdar Salonu'nun kongre
merkezine dönüştürülmesine
karşı çıkan spor yazarlannı
açıkoturuma davet eden
TÜRSAB Başkaru Başaran
Ulusoy. bu salonun 42 yıl
önce sergi sarayı amaay la
yapıldığını, ancak o dönemde
kapalı spor karşılaşmalannın
yapılacağı bir ycrin olmaması
nedeniyle spor aktivitilerine
de açık tutulduğunu belirtti.
Bugün İstanbul'da üç kapalı
spor salonu bulunduğunu
belirten L'lusoy "Lütfu
Kırdar Sergi Salonu'nun
kongre merkezine
^önüştürülmesi ile spor
.arşılaşmalan herhangj bir
biçimde aksamayacaktır"
dedi.
33 müyar
umudu
•ANKARA(UBA)-
Yaklaşan yılbaşı öncesi milli
piyango biletlerinin yüzde
53 J'sinin satıldığı,
vatandaşlann tam bilete
yoğun ilgi gösterdiği
bildirildi.
İtalyanliftne
• ANKARA (AA) - Haksız
rekabetin önlenmesi
amacıyla, İtalya menşeli
"poliesterlerden senteük
devamsız liflerin ithalaunda
uygulanan yüzde 9
oranındaki teminatın süresi
uzatıldı. Söz konusu
uygulama. İtalya menşeli bu
madde hakkında açılan
soruşturma ile ilgili kesin
karar vcrilinceye kadar
devam edecek.
ESKILERDEN
BİR GECE
Akordeonuyla
Rebetikove
BalkanŞariülan
Her perşembe-cuma
SICAK MEYHANE
Yılbaşı rezervasyonlanmız
başlamıştır. 267 38 56
Ataköy'ü satıp, kiralayanlar Toplu Konufun milyarlık satışmı yerden yere vuruyor
'Villalar beş para etmez!'• Milyarlara varan açık arttırmalı satıştan sonra emlak komisyonculan, burunlanndan soluyor. Komis-
yoncular, milyarlara satılan konutlann w
kara para sahibi, sonradan görmelçre' gittiğini; satılan 'villalann'
kötü malzemeden yapıldığını ileri sürerek, 'Rafi Portakal bir açık arttırma daha yapsın da görelim' diyorlar.
BÜLENT KIZANLIK
Ataköy'ü satıp, kiraiayıp bu iş-
teh para kazananlar. Ataköy'ü
kötülemeye başladılar. Astrono-
mik fıyaüara ulaşılan açık art-
ürmadan sonra sayılan 42'den
50'ye fırlayan emlakçiler. söz bir-
liği yapmışcasına "Ataköy bu ka-
dar para etmez" diyorlar.
Satışma aracılık ettikleri malın
fıyatının yükselmesine memnun
olacaklanna. şikâyet edip açıkça
"Bu evlerin hem malzemesi. hem
işciliği kötü. tnşaatlar dökülü-
yor. Bu evlere bu parayı veren
sonradan görme. kolay yoldan
kazanan. kara parası olan buda-
lalar" diyebiliyorlar.
Çünkü. onlara göre, bugün
sözü edilen milyarlık rakamlar
bu evlerin değeri değil. sadece şi-
şirilmiş etiket fiyatı. Bir yillık pri-
min bir geccde yaratıldığını belir-
terek, altın yumurtlayan tavuğun
kesilmesinden. paranin Toplu
Konut İdaresi'nin cebine girme-
sinden rahatız gözüküyorlar.
Şimdi Ataköy"de Toplu Konut
fdaresi'ne venlen rakamlarla ko-
nuşuluyor. Ama bu fiyata müşte-
ri nerede? Bir aydır satışlar dur-
muş, ev sahipleri şımarmış, em-
lakçilerle alıalar öfkeli.
"Bu paralan Toplu Konut
İdaresi'ne de vermezler. Hepsini
satıp parasını aldıklan yalan.
Açık arttırma üzerinde kalanlar
şimdi aynı fiyata satamıyorlar"
diyorlar hep bir ağızdan. Hemen
ekliyorlar "Rafi Ponakal yine
açık arttırma yapıp satsın da gö-
relim" diye.
Ataköy"de "köşe dönme dö-
neminin kapandığı" da üzerinde
görüşbirliğıne vanlan bir başka
konu. Çünkü talep yeni evlere
Eskiyen evler prim yapmıyor
TKt'nin elinde satacak yeni e\
kalmavınca fıyatlar yükselmeye-
cek. Eski evlerde, yenilennin fi-
yatuun yükselmesı ile yakatadık-
lan avantajı bir daha göremeye-
cekler. O zaman ne olacak? Ayda
50-70 milyon lira taksitle mil-
yarlık kredi veren Emlakbank
sermayeyi kediye yükleyecek, e\ -
leri icrada bile satsa parasının de-
ğerini koruyamayacak. kredi ba-
tak hale gelecek.
Bunlar Ataköylü emlakçilerin
görüşleri. İş yapamadıklan için
öfkeliler. ancak iddialan da in-
sanı tedirgin eden cinsten. Onlar-
dan söylemesi. gerisini mılyarlan
gözden çıkartanlarla onlan des-
tekleyen bankalar düşünsün.
Emlakçilerin iddialan:
• Ataköy'de fıyatlar bir gece-
de ikiye katlandı. Ama müşteri
yok.
• Açık arttırma üzerinde ka-
lanlar bu fiyatı ödeyip evleri al-
mayacaklar.
• Teminatlannı yakmamak
için aynı fiyata satmayaçalışıyor-
lar.
• TKİ talep olmadığmı gö-
rünce ikinci açık artürmayı erte-
ledi.
• Sonraki açık aruırmalar fı-
yasko olacak.
• TKİ'in elindeki son konut-
lar satılınca Ataköy'de "rant dev-
ri" kapanacak.
• Evler işçilik ve malzeme yö-
nünden dökülüyor.
• Eskiyen evler prim yapma-
yacak.
• Talep. tek oda fiyatına dub-
leks satın alınabilen Yeşilköy,
Yeşilyurt ve Florya'ya kayıyor.
• Bankalar ayda 50-70 milyon
lira laksiüi kredilerini kurtara-
mayacaklar.
Artık, akılkârı değil
Ahmet Yıknazgül (Deniz
Emlak): Ataköy "ün yeni ev
satışlan tamamlandıktan
sonra, bu öiçüde prim
yapması mümkün değil. Beş
yıl bankaya borçlanıp, iki
milyanbeşmilyar
olduğunda o daireyi beş
milyara satamayacak.
Banka verdıği krediyi bile
geri alamayacak. O bir
devirdi. Ben üçodah daireyi
1988 arahğmda 88 milyon
liraya almıştım. Şimdi bir
milyar istenıyor. Bundan sonra almak akıl kân değil. Aynı
paraya 180 metrekareük lüks daire almak varken. Neimiş
altyapısı varmış. Otopark ve diğer tesisler artık hepsinde var.
Bu fiyatiar düşecek. Bir milyar200 milyona giden yeri daha
bir ay önce 700 milyona satüm. İşlemkriyle birlikte 732
milyon liraya mal oldu. Bunun da elkişikaybolacak. Şimdi
herkes havalara girdi. Tek odab yere bir milyar istiyorlar.
Satmak isteyenler çogaldı, ahcı yok. Gülöksüz, 'kâr ettim'
diye dolaşıyor. Bakalım kâr mı etti, zarar mı? Bu evler gecen
aralıktan buyana hazır duruyordu. Geçen yıl fiyatı 600
milyon lira olan yere, o günkü satış sisternine göre 350 milyon
peşin para alacaktı. Bu parayı ya başka bir işte kuüanıp onla
para kazanacaktı ya da geçen sürede banka faiziyle bile yüzde
80 kazancı olacaktı. İki-beş yıl arası vade uyguladığı 300
milyon lira da 6 ayda değişen devlet tahvüine göre bugün 550
milyon liraya çıkacakü.
Parayatırıldığıyalandır!
YılınazÜrfet(Sertan
Emlak): Açık arttırmadan
bu yana fiyatlarda yavaş
yavaş geriyeçekilme var.
Salışlarda daire üzerinde
kalanlann bu paralan
yattrdıklan kesinlikle yalan.
Emlakbank sırdaş hesap
gibi sır vermiyor. Kaç
kişinin parasını yatırdığtm
sakhyprlar. Sadece benim
bikügim açık arttırmayı
kazananlardan otuz kişi
teminatmı >aktı ve
almaktan vazgecti. Hele birellerindeki yeni evler bitsin,
Ataköy kesinlikİe bugün sağladığı pirimi sağlamaz. Yılda
yaratacağı değer artışı devletin memuruna vereceği zam
oranmı gecmez. 500 milyonluk daire olsa olsa 625 milyon Kra
olur. îşte o zaman Ataköy'de yeni bir adliye kurmak
gerekecek icrada satışa çıkartılacak daireler için. Bu fiy atlan
ödemek için alınan 800 milyonla 1,5 milyar lira arasındaki
krediye 50-70 milyon arasında ayhk taksidi kim ödeyebifir?
Ya kaçakçıdır ya kara parası vardır. Fabnkaa da olsa bu
parayı ödeyemez- Üstelik on yıl boyunca rakamlar daha da
büyüyecek. Bankalar çok bü\ük bir riske giriyor. Fiyatlar
ikiyieçarpıldığı halde. kiralara biretkisiolmadı. Çünkü
kiralar zaten yüksek, müşteri yok. Tek odahlar 3.5-5 milyon,
iki odalılar 5-6milyon. üç odahlar 6-7.5 milyon. dubleksler
12-15 milyon lira. Kiracılar bu parayı ödeyemiyor ve ev sa-
hipleriyle mahkemelik oluyorlar.
mı Ivks konut?Beâus-Hakan öztârk (Ftaş Emlak): Fıyaılar. düşünüienm
çok üstündeartu. Emlakbank da kredi sıkışıkîığı içirıde
başvuruda buhınanîardan kredi vermemek için çak aynntılı
belgeistiyor. Bıze açık arttırma üzerinde kaian fiyattan
satmak içinçok say tda başvuru geliyor. Ama bu fiyattan bile
satamıyoruz. Bunlar gerçeküstü fıyatlar. Lüksdedikleribu
konutlann her yeri dökülüyor. Dolaplar. prizler eîinizde
kalıyor. Pek çok evin ızolasvonu tamamlanmamış. İçine
sirerken vapünyorlar. 380 milyon lira olan tek odahlara
55C-600.400-45'0milyon liraolanlarada750milyon lira
istiyoriar. 750 milyonluk iki odahlar 1 milyar 200-300
milyona. 800milyonluk üçodalılar 1.5milyaraçıkü. Villaîar
2-2.5 milyara saülırdı. şimdi satılık yok Konutlar
tükcndiğınde eski kısımiarda olduğu gibi bu denli değer
artış! sağlamak mümkün olmayacak. Talep yokluğu
yüzündenocak ayı ortasında yapılacak ikinci artttrmanın
ertelendıği söylenıyor. Bıray önce42emiakçi vardı.şimdi
sayi 50'ye ulaştı. Kapıcılar. karpuzcular, büfecileremlakçi
oldu. Ataköy'de inşaat yapacak arazi biıince 20-25 yıl önce
yapılan 3.-4. Kısım'ın yıkılıp ycrine lüks gökdekn yapılacağı söylentileri dolaşıyor. Birkaç yıldır fısıldanan dedikoduya göre
Mesa ve Kutlutaş, bunu hem Emîakbank'a hemTKTye teklifeımiş. BahçeHevler'dekievterbite Alaköymanzaralı diye satıüyor.
Bu bir komplodur!
Fıgen Genç (Hitit Emlak): Rafı
Portakal'a mal edilen
başannm 9. Kısım'a
yansımasına bakın. thtiyaçtan
acileniki dairesıni satan
müşterim. açık arttırmadan
önce 55 metre karelik tek
odalıya 500 möyon lira
isterken biz bekleyin
dediğimiz için satıştan sonra
aynı eve 850 mityon iira istedi.
Sonra satılmadığını göriince
750 milyona kadar indi. Ama
"700 milyondan aşşaği
inmem" diyor. Doksan yedi
metre karelik iki odalısı için de 1 rotlyar 200 milyon liradan 1
milyara inmek zorunda kakiı. Rafi Portakal yönetimi ile bir aydır
satış yok. ama fiyatiar yüksek. Açıkarttırma bir komplodur.
Talebin yüzde 80-90'ı Yeşilköy. Yeşilyurt ve Florya'ya kaçıyor. 1
milyara Florya'da 160 metre karedairealdık diyorlar. Sağırbir
talep var. Fiyatiar bir gecede ikiyleçarptldı Adamlar kolay
kazanan, sonradan görme kişiler. 18 milyar da desen alacaldaT.
Alaköy budalahk derecesinde bir marka sevdası haüne getirildi.
Tabii bun un bedeiini ödüyorlar. Halbuki son derece kötü
inşaatlar. Malzeme ve işçilik kalitesız, Fayanslar dökülür,
kalorifer borulan patlar. 4-5. Kı&ım'daki evlere kiracı götürmeye
utamyoruz. 4. Kısım'da bir tane satıhk yok. Halbuki daha üç
yılhkevler. TKl'dekilerin akh varsa birdahaki açık arttırmayı en
az4-6 ay sonra yaparlar. Ataköy'de ev alamar spekülaüf amaçla
burada. Adam ihracat yapacak, paraya sıkışmış, 'Sat' dıyor.
Burada kekpr yok.
Bir daha satamazlarSebahiİnanCPabniye
Emlak): Açık arttırmaya
kimi dairesinin degerini
yükseltmek için girdi. 50
milyonla teminatı yam. Ama
dairesi 150-200 milyon prim
yaptı. Emlakçilerden girenler
oldu. TKÎ'nin adamlan
girdi. İkinci satış yapılsm
bakalun müşteri
bulabilecekler mi? Fiyat tüm
tsîanbul'u etkiledi. İhaleden
bir günönce Aıaköy 'deiki
odabyı 600 milyon Braya
almak için baglantı yaptık.
alıa elini yavaş tutu. Satan bu parayı Boğaz'da bir arsaya
yanracaktı. Açık arttırmadan sonra Boğazdakiarsanm fiyatı
da yükselmiş. O da Ataköy 'deki evini o fiyattan satmaktan
vazgeçti. TKİ açıkarturmada niye 100 laneevi saüşaçıkarttı.
Eskiden bin tanesini birden satışa çıkaıtıp bunlardan 100-200
tanesi satıhtıazdı. Arz tatep karşı karşıya geiir serbet piyasa
koşyllan oiuşurdu. Lüks evler Florya'da 1 milyar 600 miiy on,
Bahçeşehir'de 1 milyar 100 milyona, sessizsedasız hemde
peynir ekmek gibi satıhyor. Ataköy'de bu kadar patırtıya ne
gerek vardı. Hazırladıklan broşürlerde aracıyı kaldıracağız
diyoriar. 1 milyar200milyonadairesatarkenyüzde3
ûzerindenbizim komisyonumuz 35-40milyon.
Halbuki onlar aynı daireyi 1 milyar 700 milyona yüksekip
abcmmcebinden 500 milyon lira aldtlar. İkinci satışlar fiyasko
olacak.
Egeli işadamlan, ILO konusu dışında Başbakan'm verdiğimesajlan olumlu karşıladı
EkonomiZiı-vesi^neILO gölgesidüştü
MERİH AK
İZMİR- Egeli işadamlan, TOBB ta-
rafından Izmir'de düzenlenen 2. Eko-
nomi Zirvesi'ni. Başbakan'la karşı
karşıya geldikleri ILO sözleşmeleri hari-
cinde başanh' olarak değerlendirdi.
ILO konusunda Başbakan Süleyman
Demirel'den farklı düşünme>e devam
ettiklerini vurgulayan işadamlan. bek-
lentilerine rağmen DemirePin 1993
yılında uygulanacak ekonomi politika-
larına değinmemesinden de "ha>al
kırıklığına" uğradı.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ek-
rern Demirtaş yeni bir zirve beklentisi
içine gırdiklerini belirterek "2000'li yıl-
larda uygulanacak politikalann ve ön-
görülen stratejilerin dile getirilmemesı
dıkkatimizi çekmiştir. İçinde ya-
şadığımız belirsizlikleri gıderecek me-
sajlar verilmedi" dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odayı Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Demirer, zirve
toplantısının "başanh" geçtiğini belir-
terek, bölge iş âlemi ile hükumet ara-
smdakı dıyaloğun kuvvetlendirildiğini
savundu. Dcmircr. "Dünkü ziıve do-
layısıyla oda temsilcileri olarak bizler
hükümctimizc bölgcyle ilgili sorunlan
aktarma fırsatı bulduk. Bundan sonraki
çalışmalarında bu istcmlcrimizi dikkatc
alacuklannı umuyorum" dedi.
İş güvcnliği yasa tasansı vc ILO söz-
leşmcsi konusunda Başbakan'la tcrs
düşlüklerini bçlirten Demirer. bu ko-
• Egeli işadamlan, Başbakan Demirerin 2. Ekono-
mi Zirvesi'nde yaptığı konuşmayı ILO sözleşmesi
dışında başanh buldular. Işadamlan, DemireF-
inl993 yılında uygulanacak ekonomik politikalara
değinmemesinden de hayal kınklığına uğradılar.
nuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben özellikle Sayın Başbakanımız-
dan ış âleminin ILO standartlanyla ilgili
goruşienne katılmasını beklıyorum.
Zira bu standartlar sanayi kesimi başta
olmak üzere. işçi çalıştıran her sektörü
derinden etkileyecek, özel kesimin zor
durumda kalmasına yol açacaktır. Ve-
rimliliğin düşeceğini ve sanayinin reka-
bet gücünü kaybedeceğini düşünüyo-
rum. Hükümetimizin de bu konuda
bize hak vermesini bekliyorum."
İzmır Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Demirtaş zirveyi "özel
sektör meslek kuruluşlanyla hükümet
arasındaki diyaloğun geliştirilmesi
açısından önemli" olarak değerlendirdi.
Dıyalog ortamının hem siyasal hem de
ekonomik demokrasinin gercği olduğu-
nu belirten Demirtaş şu yorumu yaptı:
"Bu gerçekleşlirilen zirve toplantısı,
ülkemizin ulaştığı noktayı da göster-
mektedir. Arlık kısır çekişme döncmi
bitmiş. ülkc sorunlarını çözmeye yöne-
lik lartışma ve konscnsüs döncmi baş-
lamıştır. Toplantıda dile getirilen çeşitli
görüşlcr göstcrmiştir ki özel sektör sa-
dece kâriannı maksimize etmeye çalışan
insanlar ve örgütler topluluğu değildir.
Sahip olduğu sosyal sorumluluk içinde
ülkemizin tüm sosyo-ekonomik sorun-
lannın çözümlenmesini amaçlamak-
tadır. Zirve bu değişimin aynası olmuş-
tur."
Başbakan Süleyman Demirel'in ko-
nuşmasında zihinleri kurcalayan bazı
sorulann yanıtlannı bulamadıklannı da
belirten Demirtaş, şunlan söyledi:
"2000'li yıllara doğru yol almakta
olan Türkiye için öngördükleri strate-
jileri ve politikalan dile getirmemeleri
dikkatimizi çekmiştir. Mevcut sorunlar
nasıl çözümlenecektir. gelecek >illariçin
hangi stratejilcr uygulanaca.ktır? Glo-
balleşme ve entegresyon döneminin ge-
rekleri nasıl verinc getirilcccktir,
çağımızın öncelikleri doğrultusunda
ekonomik sibtemimız nasıl yapılandın-
lacaktır? Bilgi ve sanayi ötesi topluma
nasıl ulaşılacaktır? Zihinlcrimizi kurca-
layan bu sorunlann yanıtlannı toplanlı-
da alamadık. Hatta aldığımız yanıllar
klasik iktisat politikalarının dışına da
pek laşamadı. İçinde yaşadığımız belir-
sizlikleri giderecek mesajlar verilmedi."
Geleceğin şimdiden programlanması
gerektiğini de belirten Demirtaş, en kısa
zamanda 2000'li yıllann Türkiyesi'nin
tartışılacağı üçüncü bir zirve top-
lantısının yapılmasını istedi.
Zirvede genel politikadaki beklenti-
lerin yam sıra Ege Bölgesi'nin ekono-
mik sorunlannın da tartışıldığını ha-
tırlatan işadamlan, şu istekleri sırala-
dılar:
• Ege Bölgesi'nin en büyük sorunu
olan altyapı konusunda destek veril-
meli. Özellikle İzmir-İstanbul-Ankara
otoyoluyla bölge hem ülkenin yönetim
merkezine hem de finans merkezine
bağlanabileceği için otoyol inşaatına
İzmir'den başlanmalı.
• İzmir limanı gelecekte ihtiyacı kar-
şılayamayacakür. İzmir Körfezi dışında
ıkıncı bir limanın daha yapılması gerek-
mektedir. Aynca İzmir Liman İdaresi
özel birstatüyekavuşturulmalı. bundan
sağlanacak gelirle limanın gelişmesi,
modemizasyonu ve körfezin temizlen-
mesi için harcama yapılmalı.
• İçme suyu projcsi bir an önce la-
mamlanmalı.
• İzmir kcnı gcçişi projesinc ilişkin ih-
tilaflarçözüme bağlanmalı ve bu yol bir
an önce tamamlanmalı.
• Doğalgaz bir an önce bölgcyc geü-
rilmeli.
• KuraklıkEgctanmmıichdiicdiyor.
Bu yüzden Tahtalı. Scferihisar. Gökpı-
nar, Adıgüzel. Caltıkoru, Yortanlı gibi
baraj projelcrinc hız verilmeli.
MIKRO
DINÇ TAYANÇ
Temizlik, Iman ve Reklam
Şu zapping' denilen kanal atlama' son günlerdeki en
büyük keyfim. tzlediğim filmin ya da maçın en 'biçimli
yerinde' yayın kesilip de 'reklamlar' yazısı çıkar çıkmaz,
elimdeki minik reklam canavarının düğmesine basıveri-
yorum. Basıveriyorum, ama yetmiyor. Çünkü taradığım
sekiz kanalın en az iki-üçünde bir başka reklam kuşağı-
na yakalanıyorum. Reklamsız kanal bulmanın 'sabır işi'
olduğunu da böylece öğreniyorum arada...
Göz ucuyla da izlesem, ilgimi çekti; reklamların
ağırlığı minicik kutulara doldurulmuş temizlik malze-
melerinin omuzlarına binmiş(!) durumda. Biri bitiyor, di-
ğeri başlıyor. Hepsinin teması' aynı. 'Gözünde temizli-
yen...', sözünde temizleyen...', 'dizinde temizleyen...'
derken, hepöteden ben kullanılan vefakâr temizleyiciye
'elveda' denip, köseye ititiyor.
Demek ki bunlann hepsi 'en birinci.' Öyleyse, ikinci,
üçüncü, dördüncü... yokortada. Ama bir dolu temizleyici
olduğuna göre, hepsi 'en birinci' olamaz. O zaman da
ben en iyiyim' diyenlerin 'biri dışında' tümü yalan söylü-
yor!
Merak bu ya, sabah Gazete'ye gelirken 'ne ararsan
var1
türünden, dev mağazalardan birine girip temizlik
malzemelerinin satıldığı raflann önünde turlamaya baş-
ladım. Sabnmın yettiği yere kadar kaç çeşit çamaşır-
bulaşık-yer-cam temizleyicisi ve yumuşatıcı olduğunu
saymaya koyuldum. Sabrım 65'e dek yetti! Fiyatlara ge-
lince, 100.000 TL'nin kapısını çoktan çalıp, içeri girmiş
bile!
Tek başına kullanılabilseler, tüketilme süreleri ev
halkının kalabalıklığıyla ters oranlı olarak uzayaca-
ğından. aile bütçesi denilen 'adı var, kendi yok' denge-
sizliği pek sarsmayacak, ama... Çoğu uluslararası alan-
da çalışan üreticiler, bunun da çözümünü bulup; yumu-
şatıcı, durulayıcı, parlatıcı gibi yan ürünlere de girişmiş-
ler. Böylelikle, hatırı sayılır bir harcama yapılması da
kaçınılmazlaşıyor.
Dışarı çıkıp, yağmurun doğal suyuyla yıkanırken(l) bir-
den aklımatakıldı. Bizde temizlik imandan gelir' diye bir
söz vardır. Içerideki manzaraya bakılırsa, son zaman-
larda yediden yetmişe fazlasıyla' imanlanmışız da ha-
berim yokmuş. Sahi, en hastemizleyiciler, kimya ve pet-
rokimya sanayilerinin bu güzide ürünleri olduğuna
göre, ben çocukluğumdan beri hiç mi temizlik görme-
miştim?
Yok canım, olamazdı böyle bir şey! Annemin giydir-
diği giysiler her zaman apaktı. Temizlenip arınmamış
tabak çanaktan yemek yediğimi de anımsamıyorum.
Ama o zamanlar, baba evimde, dededen görülme sa-
bun, arapsabunu ve sabun tozu kullanılmaz mıydı?
Denk gelmeyen bütçelerin tartışmalarında "temizlik gi-
derlerinin' gündeme gelmediğini de çok net hatırlı-
yorum...
İki adım atıp yeniden durdum. Beynimin içinde bir
dolu soru... Tümü sanayi ürünü olan bu temizleyicilerin
durulanması' için, ne kadar su harcamak gerekiyor
acaba? Su bedava mı? Giysileri, tabak-çanağı tertemiz
ettiği söylenen bu malzemelerin, ellerimize, solumamı-
za hiç mi zararı yok? Dahası, akıp giden sularla, nerele-
re yayılıyor bu atıklar? Çocuklann oynamaya bayıldıkla-
rı, sokak hayvanlarının su içtikleri birikintilerde tehli-
ke olabilir mi? Çevre kirliliği dedikleri böyle mi başlıyor
yokea? Bunca reklamın parası, 'üretici' kuruluşlardan
mı çıkıyor; yoksa ben ürünü' alırken reklam bedeiini de
mi cebimden ödüyorum? ı»**.'
Neyse ki bir tanışa rastladım da, böylesine insanı
imandan' çıkartacak sorular düşünmeye ara verebil-
dim. Yoksa, işin sonunun nerelere varabileceğini dü-
şünmek bile istemiyorum artık. Ne de olsa, bizim top-
lumda, reklamdan hoşlanmayanlara' ya da hâlâ 'anne-
sinin temizlik yöntemlertni uygulayanlara' pek sevimli
bakılmadığını, gene reklamlardan öğrenenlerden biri-
yim.
Anafikir: Temizlik, artık imandan değil, reklamdan ge-
liyor!
Ana fikrin ana fikri: Reklamların amacı, doğruları öğ-
retmek değil; reklamını yapıp geçim dünyasındaki var-
lıklarını koruyabildikleri ürünleri çok, daha çok, daha da
çoksattırmaktır!
Margarin ve zeytinyağından
sonra kozmetik sanayiine de el attı
Unîlever, pazarını
genişletiyor
• 'Kalp dostu margarin' sloganıyla reklamlara
girişen ve margarin pazannda tartışmalara yol
açan Unilever; zeytinyağında Komili ile ortaklık
kurarken kozmetikte de Elizabeth-Arden'i satın
alarak iddialı konuma geçti. •
AMSTERDAM (Cumhm-
yet) - Margarinlerin "kalp dos-
tu" olup olmadıklanna ilişkin
tartışmalarsürerkenbolbol"ko-
lesterol". "kolesterolün çeşitli
fraksiyonlan", "tekli doymamış
yağlar". "çoklu doymamış yağ-
lar" konusunda görüş alışveri-
şinde bulunulan bir toplantı dü-
zenlendi.
Unilever'in Hollanda'da Vla-
ardingen''deki araştırma merke-
zinde düzenlenen toplanüda
esas olarak "kalp dostu" olduk-
lan öne sürülen margarinlerin
kolesterolü düşürmeleri bakı-
mından beslenme konusunda
insan için "sağlıkb olduklan"
görüşleri vurgulandı.
Türkiye'de Vita ve Sana adlı
ilk margarinleri 195O'li yıllann
başlannda tanıtan Unilever'in
son margarini "kalp dostu" Be-
cel'in yüzde 40 yağ. yüzde 60 su
içermesi bakımından "sağjıkh"
olduğu belirtildi.
Toplantıda bu arada karşı gö-
rüşler de savunuldu. Ömeğin
"tekli doymamış" yağ olan zey-
tinyağmın iyi kolesterol düzeyi-
ni korurken kötü kolesterolü
düşürmesi bakımından insan
sağlığı için gayet yararlı olduğu
görüşü ortaya atıldı. Bir başka
görüş de son zamanlarda
ABD'de düşük kolesterolün
kansere yol açtığı tezinden yola
çıkılarak araştırmalar yapıldı-
ğıydı.
Yeni alanlar
Toplantıda bu tartışmalann
dışında genel olarak Unilever'in
bütün ürünleri de tanıtıldı. İlgi
çekici bir nokta, esas olarak yağ
ürctıci bir kuruluşolarak bilincn
Unilever'in kozmetik sanayiine
el attığmm ortaya çıkması oldu.
örneğin şirket, Calvin Klein-
Elizabeth Arden ortaklığını
satın almıştı ve Calvin Klein'in
Escape adlı parfumünün
tanıtımını yapmıştı. Bu arada
şirketin ürettiği bir başka par-
fumün Chloe olduğu öğrenüdi.
Vaseline Intensive Care adlı d
ve yüz losyonu da Unilever'in
kozmetik ürünleri arasında yer
ahyordu.
Şirketle ilgili bir yenilik de
tartışmalar sırasında vurgula-
nıyordu.
Türkiye gibi dünyanın beşinci
zeytinyağ üreticisi bir ülkede bir
yağ şirketinin neden zeytin-
yağıyla ilgılenmediğı sorusu or-
taya atıldığında Unilever yetki-
lileri, Komılı ile ortaklıga gir-
diklerini açıklamaya önemle
özen gösteriyorlar, bu arada
Türkiye'de üretilen zeytin-
yağının kalitesinin pek de iyi ol-
madığmı belirtmeden geçemi-
yorlardı.
Şirketin diğer ürünleri ara-
sında çeşitli deterjanlar, çay,
dondurma da bulunuyor. 80 ül-
kede faaliyet gösteren ve 300 bin
çalışam olduğu belirtilen Unile-
ver dünyanın önde gelen ilk 25
şirketi arasında yer alıyor.
Birisı Hollanda, ikisi İngil-
tere, biri ABD ve biri Hindis-
tan'da olmak üzere beş araştır-
ma geliştirme laboratuvan bu-
lunan şirket yılda araştırma ve
geliştirme için 650 milyon do-
larlık harcama yapıyor. Bu
araştırma ve geliştirme çalışma-
larında maliyetin düşürülmesi-
nin yanında yeni maddelenn pi-
yasaya çıkmasının hedeflendiği
de vurgulanıyor.