Katalog

16 ARALIK1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İHD'den kayıp • İSTANBUL (ANKA)- İnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi. inşaat işçisi Mustafa Laçin'in 7 aralık gününden bu yana kayıp olduğunu ileri sürdü. IHD İstanbul Şube Sekreteri Eren Keskin yaptığı yazılı açıklamada, insan haklan haftasının ortasında insan haklan ihlellerinin sürdüğûnü belirtti. Mehmet Aras adlı seyyar satıanı polis tarafından vurularak öldürülmesini ve öldüren polis Recep Ural'ın serbest bırakılmasmı, gözalunda kaybolan Hüseyin Toraman'ın bulunamamasını protesto eden eden İHD üyelerinin gözaltma alınmasını insan haklan ihlallerine örnek gösteren Keskin, inşaat işçisi Mustafa Laçin'in 7 aralık gününden bu yana kayıp olduğunu lire sürdü. Cevizli'de soygutı • İstanbul Haber Servisi - Cevizli Tekel Sigara Fabrikası, dün silahlı 4 kişi tarafından soyuldu. Yaklaşık 30 milyon lira gasp eden soyguncular kaçtı. Dün saat ll.OOsıralannda fabrikanın muhasebe servisine gelen silahlı 4 kişi veznedar Ali Aktaş'ı etkisiz hale getirdiler. Maaşdağıtımı bıttiği için kasada bulunan yaklaşık 30 milyon lirayı alan soyguncular sahte olduğu belirlenen34LMU48 plakalı oto ile kaçtı. Minibüsçülerin kavgası • İstanbul Haber Servisi - Bağalar'da minibüs sürücüleri arasında çıkan kavgada. bir kişi öldü. Mahmutbey Halkah Caddesi'nde dün sabah meydana gelen olayda, Mahmutbey-Aksaray hattında çalışan mınibüsler ile korsan çahşan minibüslerin sürücüleri arasında kavga çıkü. Korsan minibüsçüleri engellemek isteyen 5-6 kişilik bir gnıp 34 PEM 87 plakalı minibüsü durdurarak sürücüsünü dövmeye başladılar. Diğer korsan minibüs şoförlerinin de katılmasıyla büyüyen kavgada silah kullanılması sonucu Yaşar Topal (32) adh bir kişi ölürken, olayla ilgili olarak 6 kişi gözaltına alındı. Seyyar kitapçılar • İSTANBUL (AA)- Yeşilçam Sokağı'ndaki seyyar kitapçılann kapaülması, aralannda pek çok şair ve yazann olduğu kitapseverler tarafından üzüntüyle karşılandı. Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Hıdır Kaya'nın da kendisiyle yapılan bir röportajda "kitap okumayı teşviketmekve yaygmlaşürmak" isteğini dile getirdiğinihatırlatan kitapseverler, Yeşilçam x>kağı'ndaki uygulamanın bu düşüncenin tamamen tersi olduğunu söylediler. Gazetecilere sopuşturma • İSTANBUL (AA)- İstanbul 2 No'luDevlet Güvenlik Mahkemesi'nde 4 gün önceki yasadışı örgüt davası duruşmasında çıkan olaylar sırasında bir polisin fotoğrafını çektikleri iddiasıyla iki muhabir hakkında soruşturma açıldı. Türkiye gazetesi muhabiri Ferat Gülver ile Özgür Gündem muhabiri Trfan Uçar'm Terörle Mücadele Yasası'na aykın davrandıklan öne sürülüyor. İki gazeteci amaçlannın polisleri değil olayı görüntülemek olduğunu, şimdiye kadar bu tür çok fotoğraf çektiklerini, ancak böylebirsorunla karşılaşmadıklannı söylediler. Lüks otel gibi acil servis • İSTANBUL (AA)- İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin restorasyonu Amamlanan acil cerrahi jirimi hizmete açıldı. Dekan Prof. Dr. Korkmaz Altuğ açılışta yaptığı konuşmada, restorasyonun 500 milyon liraya mal olduğunu bildirdi. Prof. Altuğ odalardaki yatak sayısının da 6'ya düşûrüldüğünü söyledi. Birim içinde televizyon, video, buzdolobı ve lavabonun bulunduğu tek ve çift kişilik dört oda ile çocuk cerrahi bölümüde bulunuyor. Sözen-Dalan savaşı dördüneü yılmda• SÖZEN SAVAŞI YUMUŞATMIYOR 26 Mart 1989'da İstanbul'da belediye • RİVAYETLER MUHTELİF Orjak hemen hemen hiçbir yanlan olmayan bu iki başkanlığmı kazanan Nurettin Sözen'in eski başkan Bedrettin Dalarfa karşı insan arasındaki kavga konusunda değişik görüşler var. Bazılanna göre açtığı savaş sürüyor. Bu sürede Sözen birçok yolsuzluk dosyasını kamuoyuna Sözen'in yaptığı k Meyve veren ağacı taşlamak'tan başka bir şey değil. Kimileri açıkladı. Bunlann bir kısmı hala araştırma aşamasında bulunuyor. Yargı de "minareyi çalan kıhfını hazırlar" diyor. İş yapanlann her zaman bu gibi organlan davalann bir bölümüne takipsizlik karan verdi. suçlamâlarla karşılaşabileceklerini de savunanlar var. REMZİ GÖKDAĞ 26 Mart 1989 yerel secimlerinden sonra Bed- rettin Dalan'dan boşalan İstanbul Bûyüşehir Belediyesi'nın başkanlık koltuğuna oturan Nu- rettin Sözen, "geçmiş dönem yolsuzluklannı" acıklamaya devam ediyor. Benzer yanlan yok denecek İcadar az olan ve birbirlenvle karşılaş- mamak için her yolu deneyen bu iki yönetici arasındaki savaş aradan geçen 4 yıla karşın sona ermedi. Seçim kampanyası boyunca Nurettin Sözen'- in dilinden düşürmediği geçmiş döneme ait yol- suzluk dosyalan ile ilgjlı soruştunnalar 4 yıldır araştınhyor. Bugüne kadar Bedrettin Dalan ve eski yönetimin üst düzey yöneticileri hakkında yargı organlanna sevk edilen dosya sayısı 20'ye ulaştı. Bu dosyalann büyük bir bölümü araştınlma- ya devam edilirken, Sözen'in Dalan aleyhine açtığı vakıf arazileri davasmda Danıştay, arazi- lerin belediyenin malı olduğuna karar verdi. Yargı organlan davalann bir bölümüne de ta- kipsizlik karan verdi. Sözen göreve gelir gelmez geçmiş dönemle il- gili bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi. O tarihlerde belediyeler'deki yolsuzluk söylentı- lerine çeşitli cevrelerin yaklaşımı da farklı ve il- gjnçti. Kimine göre Dalan dönemine atfedilen yolsuzluk iddialan "meyveli ağacın taşlanması" anlamma geliyor. iş yapanlann her zaman bu tür yolsuzluk suçlamalan altında kalabüeceği öne sünîlüyor, "Yolsuzluk yapularsa iş de yap- tılar. O kadan da helal olsun" diyenler oluyor- du. Kimileri de "minareyi çalan kıhfını hazırlar" diyordu. O günlerde Sözen'in görüşü de "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" şeklinde özet- leniyordu. Seçim kampanyalan sırasında yolsuzluklarla mücadelede kararlı olduklannı, bu yolsuzlukla- nn takipçisi olacaklannı belirten Sözen, 1989'da araşürmaya başladığı yolsuzluk dosyalannın peşini bugüne dek bırakmadı. Adeta bir dedektif gibi dosyalan tek tek ince- ledi. Geçmiş dönemin yolsuzluklan konusunda yaklaşık 10 basın toplantısı düzenledi. Araştı- rma komisyonunun hazırladığı dosyalan Cum- huriyet Savcıhğma, valiliğe ve Içişteri Ba- kanhğı'na gönderdi. Sözen, dosyalarla ilgili son karan yargı or- ganlannın vereceğini söylüyor ve ekliyor "Hak- kında bu kadar usulsüzlük islemi açıklanan bir ikişi ile ilgili son karan yargı organlan ve ta- bii ki İstanbul halkı verecek." DYP istanbul Milletvekili ve istanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ise Nurettin Sözen'in açıklamalannı ciddiye al- madığjnı ve bu nedenle bir açıklama vapmak gereğini duymadığını belirtiyordu. Ancak Sö- zen'in 13 Nisan 1992 tarihinde Dalan'la ilgili 19 maddelik yolsuzluk dosyasını açıklamasından sonra Dalan da sessizliğıni bozdu. 17 nisanda düzenlediği bir basın toplantısında "Bu nokta- dan sonra susmak kabul anlamı taşır" gerekçe- siyle bir açıklama yaptı. Sözen'in iddialannı. İnsan Haklan Beyanna- mesi'ne, Basın Yasası'na. anayasanın süren bir davayla ilgili konuşmayı suç sayan 38,4. madde- sine, vicdana, ahlaka ve mantığa aykın buldu- ğunu belirten Dalan. "Namuslu insana namus- suz demek en kaba anlatunla ahlaksızlıktır" di- yerek Sözen'i elindeki dosyalarla birlikte bir açı- koturuma davet etti. Sözen'den Dalan'ın davetine yanıt gelmedi. "Ben o kişiyle aynı masaya oturmam" diyen Sö- zen. Dalan'ın davetini de kabul etmiyordu. İstanbul'un halefi ile selefi arasında hiç din- meyen bu kavganın yargı organlanna yansıyan dosyalan ve konuyla ilgili Bedrettin Dalan'ın açıklamalan şöyle: • Otel dosyası: Aksaray'da yapılacak olan tunstik bir otel için rüşvet karşılığı yüksek irtifa verilmesi. Bedrettin Dalan ve dönemin Genel Sekreteri Atanur Oğuz hakkındakı bu ıddiayı içeren dosya İstanbul Cumhuriyet SavcılığYna sevk edildi. • Dalan: Bu konu benimle ilgili değil. Atanur Oğuz için de savcılık takipsizlik karan verdi. • Otomobil dosvası: İstanbul Büyükşehir Be- ledijesı'ne hıbe edilen yabancı plakalı bir oto- mobilin gümrük yasasına aykın olarak kullanıl- ması. Konuyla ilgili Atanur Oğuz hakkında hazırlanan rapor istanbul Cumhuriyet Savcı- hğı'na verildi. • Dalan: Savcılığın takipsizlik karanyla so- nuçlanmıştır. Ancak bu savı ileri sürenler bugün gümrüğe bırakılan araçlardan yararlanmak için başvuruda bulunmuşlardır. • Plan tadili: Yasalarda bulunmayan ancak tüzükle venlen plan tadili kararlannm tadilen onaylanarak üçüncü şahıslara rant sağlamak. • Dalan: Bu konuda Süzer'in oteliyle ilgili savlar var. İzni tek başıma imzalamıssam her türlü şerefsizliği kabul ederim. • Hetikopten Belediyeye hibe edilen bir heli- kopterin usulsüz olarak Dalan'ın başkanı oldu- ğu vakfa devredilmesi ve kaza geçirdikten sonra bu helikopteri yurtdışına götürülerek saülması. Dalan ve Atanur Oğuz hakkında hazırlanan bu rapor İçişleri Bakanlığı'na sevk edildi. • Dalan: Helikopter daha başlangıçta vakfa devredilmişti. • Vakıf arazikri (10 arazi fle ilgili açıtnuş 10 ayn dava): Dalanın başkanı olduğu istanbul Eğitim ve Kültür Vakfı'na belediye arsalannın çok düşük fıyatla saülması. • Dalan: Bu proje baştan sonayasal aşama ve >öntemlerden geçirilmiştir. • Evrak yakma: Yerel seçimler ardından geç- miş döneme ait bazı evraklann belediyenin ka- lorifer kazanlannda yakılması. Dönemin Genel Sekreter Yardıması Mustafa Engüler hakkında açılan dava İstanbul 6. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde devam ediyor. • Dalan: Septik bir hadise. Benimle ilgili de- ğil ancak belediyede her işlem en az altı ayn dos- ya kapsar. Bu dosyalar ilgili müdürlüklerde zimmetlidir. • Araçtann kaybohnası: Belediyeye ait çeşitli araç ve gerecin belediyenin şirketı olan IS- BAK'a devri sırasında kaybolması. Dalan hak- kında hazırlanan rapor içişleri BakaniığYna gönderildi. • Dalan: Bu aletlerin miyadı dolmuştu. Kul- lanılmak üzere Iğdır. Van, Çukurca ve Ağn be- lediyelenne gönderildi. • Hızlı tramvav: Hızlı tramvay projesinin ihale ve kredi ahmındaki usulsüzlükler. • Dalan: Türkiye'de yapılmışendüzgün proje- dir. Hiçbir aşamasında hukuka aykınlık yok. • Deniz otobüsJeri: 1989 yıhnda 19.6 milyar liraya alınan 10 adet deniz otobüsünün alımı sı- rasında yapılan usulsüzlükler ve ihale ile ilgili belgeler. Dalan ve Atanur Oğuz hakkında ha- arlanan rapor İçişleri Bakanlığı'na gönderildi. Memur sendikası itici güç olacak • Bayındırhk ve İskân Bakanı Onur Kumbaraaba- şı, memurlarla işçiler arasında ücret uçurumu oldu- ğunu, memurlann emeğinin karşılığını almasında itici gücün sendikalar olacağmı belirtti. DENİZ ŞAHtN Bayındırhk ve İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, Danış- tay ve ILO kararlanna karşın, bakanlık bünyesinde yer alan Bütçe Dairesi'nde sendika ku- rucusu memurlar hakkında so- ruşturma açılmasından, Maliye Bakanlığı'nı sorumlu tuttu. İs- tanbul Valiliği'nin, söz konusu idari işleme neden olan yaası- nın, Bütçe Dairesi'nin bağlı bu- lunduğu Maliye Bakanlıgı tara- fından işleme konulduğunu belirten Kumbaracıbaşı "Bana böyle bir yazı gelse yanıt bile vermem" dedi. Danıştay'ın, memurlann sendika kurmasıv- la ilgili anayasal engel bulun- madığına karar verdiğjni haür- latan Kumbaraabaşı, artık bu tür idan işlemlerin son bulması gerektiğiri söyledi. Kumbara- abaşı, "Maliye Bakanlığı'nı bilmem ama bizim bakanhğı- mızda çalışan memurlann içi rahat olsun" dedi. İstanbul Valiliği'nin. sendika kurucusu memurlar hakkında doğrudan Bütçe Dairesi'ne yazı yazmasını da eleştiren Kumba- raabaşı, bu tür yazılann önce bakanlık makamına gönderil- mesi gerektiğini belirterek, idari soruşturma olayı hakkında şu bilgiyi verdi: "Valilik, Bütçe Dairesi'ne sendika kurucusu memurlar hakkında yaa yazmış. Bütçe Dairesi de, konuyu, bağlı bu- lunduğu Maliye Bakanlığı'na iletmiş. Maliye Bakanlış, 'ge- rekli işlemi yapın' demiş." Kendisine-böyle bir yazı gel- mesi durumunda, yanıt bile vermeyeceğini söyleyen Kum- baraabaşı, bakanhk bünyesin- deki memur sendikalanna her türlü kolaylığı sağladıklannı anlattı. 87 ve 151 sayıh ILO sö^-. leşmelerinin onaylanmasının' arkasından memur sendikaalı- ğına ilişkin yasal düzenlemele- rin de gündeme geldiğini haür- latan Kumbaracıbaşı, "Memur ve işçi ücretleri arasında uçu- rum var. Memur ücretleri çok düşük kaldı. Karayollan Genel Müdüriimün sekreteri, müdü- ründen çok maaş alıyor. Ücret yetersiz olduğu için, yetişmiş elemanlanmız kaçıyor. Me- murlann, emeğinin karşılığını almasında itici güç, sendikalar olacak" diye konuştu. 65I5Çİ tazminatsızatıldı 'yu veto anlayışıyla işveren, uyum içînde9 İstanbul Haber Servisi - Paşa- bahçe'nin perakende satış ma- ğazalanndan. ihbar ve kıdem tazminatlan verilmeden işten çıkartılan 65 işçi, ILO Sözleş- mesi'nin veto edilmesiyle ken- dilerini haksız bir şekilde işten çıkartan işveren anlayışının, uyum içinde olduğunu söyledi. İşten çıkartılan işçiler dün İn- san Haklan Derneği (İHD) İs- tanbul Şubesi'nde bir basın toplanüsı düzenledi. Tez Koop-İş Sendikası İstanbul 2 nolu ştfbe mali sekreteri Musta- fa Ünal, yaptığı açıklamada, 65 işçinin sendikaya üye olduklan için işten çıkartıldıklanm söyle- di. 250 işçinin sendikaya üye olduktan sonra bakanlığa baş- vuruda bulunduklannı, bunun üzerine olaydan haberdar olan işverenin sendikalı işçileri sor- gulamaya.başladığım söyleyen Mustafa Ünal, "ILO sözleşme- sinin imzalanmaması ile işve- renlerin bu haksız tutumlan aynı anlayışın ürünüdür" dedi. Mustaf Ünal şunlan söyledi: "İşçilenn bırlik ıçindeki da- yanışmasını ve demokratik ya- sal ve Anayasal sendikalaşma hakkını kullanmaktaki kararlı- lığını içine sindiremeyen işve- ren, en gerici en ilkel tavnnı sergilemiş ve 65 işçinin hizmet aktini, hem de ihbar ve kıdem tazminatlannı da ödemeyerek, sona erdirdiğini ilan etmiştır. Bütün bunlan yaparken. bir kez dahi "Bu işçilenn derdi, so- runu, sıkıntısı nedir?" diye sor- mak gereğini duymamıştır. İşverenlerin gerçek yüzü budur işte; ne deniı saklamaya, de- mokrat görünmeye, ulusal mu- tâbakattan, yasal haklara say- gıh olmaktan söz ederlerse etsinler. Onlann gerçek yüzleri bu ve benzeri olaylarda hemen ortaya çıkmaktadır. Şimdi so- ruyoruz, _ sendikalı olmak suç mudur? İşçiler viziteye çıktılar ise bunun hiç mi nedeni yoktur? Bu örgütlenme ve çabşma hak- kına saldındır." İşçiler, işten çıkarülma nede- ninde yasadışı işlerle uğraşmak- la suçlandıklannı, sendikal ça- lışma yapmanın işveren tarafın- dan yasadışı sayıldığmı belirtti. Foto-maraton veda ediyor Kültür Servisi - İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) tarafından düzenlenen "İstanbuİ Fotoğraf Günleri" 8. İstanbul Fotoğraf Günlen devam ediyor. Aralık ayı başında açılan bir çok sergi bu hafta başında sona ererken, etkinlik yeni sergi ve gösterilerle devam edecek. Fotoğraf günlerinin en ilginç ve "hareketlı" etkinliği "2. foto maraton" yann sonaeriyor. Yann saat 18.00'de, Yıldız Üniversıtesi Sabana Kitaplığı'nda. "foto maraton"un madalya töreni yapılacak. İsa Özdemir'in "Smırda" adlı sergisi. Fransız Kültür Merkezi'nde pazartesi günü açıldı. Sanatçının doğa ağırlıklı yapıtlanndan oluşan sergisi etkinliğin sonuna dek görülebilecek. Pakistanlı sanatçı Aftab Ahmad'ın "Pakistanb Fotoğrafçılardan" başlığıyla cuma günü açılacak olan sergisi, YÜ Sabancı Kitaphğı'nda ay sonuna dek sürecek. İstanbul doğumlu Maggje Danon'un gerçeküstü anlayışla oluşturduğu fotoğraf çalışmalan ise. Refo Sanat Galerisi'ndecumartesinden başlayarak sergilenmeye başlanacak. Basın Müzesi'ndecumartesi günü. "İlterişTezer Atölyesi Çalışmalan" sergisi açılacak. 3 ocaşa dek sürecek sergide, Cemal Ağaakoğlu, Tülin Dızdaroğlu. Gülçin Ekenel. Kemal Gök, Hacer Karanlık. Engin Seçkin. Gül Seçkin, Hatice Tuncer ve Gürsel Yıldınm'ın fotoğraflan yer alıyor. Erdal Yazıcı'nın"BiryaprakDökümüÖküsü' Kaybolan Zanaatlar-2" başlıklı sergjsi ise 28 arauk-17 ocak tanhlen arasında. Taksım Sanat Galerisi'nde görülebilecek. İstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında dia gösterileri de devam edi> or. Yann saat 18.00-19.00 saatleri arasında, Fransız Kültür Merkezi'nde Kamil Fırat'ın "K.B.'nin Kent Düşleri" adlı dia gösterisi yer alıyor. "Baha Gelenbevi'ye Saygı" başlıklı dia gösterisi ise. 21 aralık pazartesi günü, saat 18.00-19.00 arasında, Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleşitirilecek. Fotoğraf Günleri'nin son dia gösterisi ise. 23 aralık çarşamba günü Fransız Kültür Merkezi'nde saat 18.00-19.00 arasında "İFSAK Üyelerinden" başlığı altında sunulacak. Vetoya tepkiler sürüyor. Adana'da Özal'a karşı imza kampanyası başlatıldı ILO'yuveto eden ÖzaPı MÇPde kınadı Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, işçilere, işten atılmalar- da yargı güvencesi getiren 158 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi'ni veto etmesine tepkiler sü- rüyor. Siyasi parti temsilcileri ve de- mokratik kitle örgütleri, özal'ı, sürekli işverenin yanında tavır almakla suçladı- lar. Adana'da Özal'a karşı bir imza kampanyası başlatıldı. Ege Genç İşadamlan Derneği tara- fından düzenlenen Ege Toplantısfnda konuşan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Cumhurbaşkanı'nın vetolanyla, hükümetin reform paketleri sürecinin uzadığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ILO Sözleşmesi'ndeki bir maddeyi veto et- mesini, "Üzerinde uzun boylu yonırn yapacak kadar önemli görmediğini" söyleyen Erdal İnönü, konunun yeni- den Meclis'e geleceğini ve tekrar kabul edileceğini belirtti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Özal'ın 158 sayıh ILO Sözleşmesi'ni veto etmesini, "özal, işçi haklanmn, sosyal devletin karşısında- dır. Çağ atlamaktan söz eder, çağın ge- risinde kahyor" diye değerlendirdi. Ankara Barosu Başkanı Erdal Mer- dol, Cumhurbaşkanı Özal'ın ILO Söz- leşmesi'ni veto etmesinin büyük bir hata olduğunu söyledi. Muğla Barosu Başkanı avukat Birdal Ertuğrul ise Özal'ın yasayı veto etmesiy- le "çağdaş, sosyal hukuk devleti düşün- cesine karşı olduğunu ortaya koyduğu- nu" savundu. MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Yahnici, "Veto, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapma zihniyetinin bir sonucudur" dedi. Yahnici, Özal'ın bir yandan 'Türkiye'yi Avrupa'ya en- tegre etmeliyiz, Batı standardıru yakala- mahyız' derken, diğer yandan Baülı ülkelerin kabul ettiği ILO Sözleşmesi'ni veto ettiğini hatırlattı. SHP Adana İşçi Komisyonu da Özal'ı, "MESS başkanı değilsiruz. Ye- min etmiş tarafsız bir cumhurbaşkanısı- nız. Kendinize gelin 1 " diyerek kınadığmı bildirdi. Ankara Sanayi Odası Yönetim Ku- rulu Başkanı Sözer Özel ile Ankara Ti- caret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, ILOnun iş güvence- si getiren 158 sayıh sözleşmesinin Özal tarafından veto edilmesini olumlu bul- duklannı bildirdiler. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, ILO Sözleşmesi'nin TBMM'den geç- mesinden sonra Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Moğultay'ı çahşmasın- dan dolayı desteklediklerini açıkladılar. YOK, Danıştay'a karşı direniyor AYŞESAYIN .. ANKARA - YÖK, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile ilgili Danışıay 5. Dairesi'nin "yürüt- meyi durdurma" karanna iti- raz etmeye hazırlanıyor. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan Sağlam. "Yargı, kara- nnı bir an önce vermelidir. Üniversitedeki yönetimin istik- ran bu kadar zedelenmemeli- dir" dedi. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'le ilgili karann he- nüz imzadan çıkmadığına deği- nen Büyükerşen. karan gör- dükten sonra itirazedeceklerini bildirdi. YÖK Başkanı Sağlam şunla- n söyledi: "Daha evvel alınan görüş üzerine yapünlan bir seçim var. Dolayısıyla Danıştay karan, öyle zannediyorum ki aynı ida- re tarafından aynı doğrultuda verilmiş olacaktır. Bizim de bundan sonra yapacağımız şey, birinci karara yaptığımız gibi dava daireleri nezdınde ıtıraz etmektir. Dava dairelerinin ve- receği karar, hukukun emri neyse ona da uyulacakür. Bu konumdaki rektörlerin duru- mu aşağı yukan aynı, seçimle ilgili bir itiraz olduğu için. Şim- di daha önce Danıştay'dan gö- rüş istemişiz, secilebilirler de- miş. Daha sonra yanlış olduğu- na karar vermiş. Biz de diyoruz ki daha önceki prosedüre göre yaptık, şimdi biz ne yapalım di- yoruz." İki dönemden fazla rektörlük seçimi konusunda kişisel görüş bildirmek istemediğini belirten Sağlam, "Burada, olay mahke- menin karar bildirme aşama- sındadır. Şu veya bu şekilde, rektörlerimizin, üniversite yö- netiminin tartışma koılusu ya- pılması üniversiteye zarar ver- mekıedir. Yargının karan her şeyin üzerindedir. Bir an önce karar verilmelidir ve üniversite- deki yönetimin istikran bu ka- dar zedelenmemelidir" dedi. İSTANBUL'DA YANGIPİ 5 kişi hayaunı kaybetti istanbul Haber Servisi - İs- tanbul'da dün meydana gelen beş ayn yangında beş kişi yaşa- mını yitirdi. Fatih Hacı Ömer Efendi Caddesi Ferhat Ağa Mektebi Sokağı 1 numarada bulunan 3 katlı ahşap bir binada tüp par- laması sonucu çıkan yangında dört kişi yaşamını yitirdi. Saat 18.00 sıralannda çıkan yangın- da anne Eflican Tekin (30), ço- cuklan Necla (14), Reşat (5) ve Bahar (3) yaşamını yitirdi. Ah- şap binanın ikinci katında baş- layan yangına müdahale eden itfaiye erlerinden Cemil Çakal- gil de söndürme çalışmalan sı- rasında yaralandı. Cemil Ça- kalgil İstanbul SSK Hastanesi'- nde tedavi altına alındı. Atışalanı Birlik Mahallesı Mimar Sinan Camisi'nin bah- çesinde bulunan 44 öğrencinin kaldığı Kuran Kursu Yurdu'- nda da dün sabah saatlennde yangın çıktı. Yangın çıküktan sonra yurtta kalan 44 öğrenci- den 43'ü dışan çıkartıldı. Yan- gını söndürmeye gelen itfaiye ekipleri yurt içinde 12 yaşındaki Salih Frankşalı adlı öğrenciyi dumandan zehirlenmiş olarak buldu. Salih Frankşalı hastane- ye kaldınhrken yolda öldü. Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bulunan Fransız Başkonsolos- luğu binasında dün öğle saatle- rinde yangın çıktı. Yangında ölen ve yaralanan olmadı. a Aksaray Yeralü Çarşısı da büyük bir yangın tehlikesi at- lattı. Daha önce iki kez yanan yeralü çarşısında dün akşam saatlennde elektrik kontağın- dan çıkan yangın itfaiyenin kısa sürede müdahalesiyle söndü- rüldü... Cevizlibağ'da bir iplik doku- ma atölyesinde çıkan yangın ise maddi zarara yol açtı. Yangınlarla ilgili soruştur- malar sürdürülüyor. Kerime Kurt'un basın toplanttsına kahlan öğrenci arkadaşian fotoğraf çektirirken dövizlerle yüzlerini kapattı. "Okımıahakkımızı elimizdenahuııazlai" İstanbul Haber Servisi - Okul yönetiminin çeşitli amaçlar için para toplanmasım protesto et- tikleri için üç arkadaşı ile birlik- te Kocasinan Lisesi'nden atıl- dıklanm iddia eden Kerime Kurt adlı öğrenci. kendilerinin haksız yere okuldan atıldı- klannı söyledi. İnsan Haklan Derneği (İHD) İstanbul Şube- si'nde bir gnıp öğrenciyle bir basın toplantısı düzenleyen Ke- rime Kurt şöyle dedi: "Okulda idare çeşitli amaçlar için paralar topluyorlar. Kö- mür parası olarak 60 bin lira, spor parası olarak 13 bin lira en son toplanan paralardı. Bu pa- ralan verecek durumda olanlar vardır veremeyecek durumda olanlar vardır. Bunu mecbur tutmalannı ve toplanan para- lann yerli yerine gitmemesi üze- rine okulda bir protesto göste- risi yapıldı. Soyguncu ve da- yaklı eğitime hayır diye slogan- lar atıldı. Bu protestodan sonra idareden çağırdılar. İfademi aldılar. Yetkililere 'Olayı ben düzenlemedim. Ben yalnızca protesto gösterisine alkışlaya- rak katıldım" dedim. Aradan bir süre gectikten sonra tasdik- namemi elime tutuşturdular. Hiç bir uyan yapılmadan tas- dikname verildi. Bu haksızlık- tır. Okuma hakkımızı hiç kimsc elimizden alamaz."