15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK1992 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Varoluş evpim insan ve İslam Prof. Dr. NİHAT KINIKOĞLU Gök veyer ayrüıyor• Başlangıca ait tahminlerin, atom parçacıklannm • Büyük patlamadan bin saniye sonraki durumla çarpıştınldığı parçacık hızlandıncılardan elde edilen ilgili tahminlerimiz, patlamadan 13 milyar yıl sonra bulgulara göre yapılmakta olması ilginçtir. hızlandıncılarda yaptığımız gözlemlere uymaktadır. Son on yılda uzay ve parçacık fiziğindeki birbirini tamamlayan yeni buluşlar. evrenin var oluşu konusundakı araştırmalara hız kazandırmıştır. Bu iki fızik dalının bulgulanna göre evren hiç yoktan, bir kuvantum dalgalanması sonucu var olan sonsuz küçük, sıcak ve yoğun bir noktanın patlamasıyla (Big Bang). yaklaşık 13 milyar yıl kadar önce meydana gelmiştir. ( "Gökleri veyeri voktan var eden Allah tır. O. bir ışin olmasmıdilerse, onaancak older ve olur" ıBakara 117) I "Gökler veyer vapışıkken onları ayırdığımızı..." ıEnbiya 30j. Patlama sırasındaki radyasyonun izinin 1964yilında deneysel olarak bulunmasından sonra bu kuram kuvvet kazanmış, buluş. Arno A. Penzias ve Roben W. VVilson adlı araştınalara Nobel ödülü kazandırmıştır. Kuramın açıklanamayan bir tarafı. galaksileri meydana getiren kümelenmelenn nasıl oluştuğu. Nisan 1992"de.COBE uydusunun, uzayın bitiminde. başlangıçtaki kümelenmelerin izi olduğu düşünülen bazı sıcaklık farklılıklannın saptamasıyla açıklığa kavuşmuştur. Büyük patlamanın başlangıcında. bu günkü fızik yasalan geçerli değildir ve doğanın dört temel kuvveti. bir tek kuvvet halindedir. 10 saniye sonra. galaksileri vegüneşsistemlerini bir arada tutan. atılan taşı yere düşüren kitle çekımi (yerçekimi) kuvveti dığer kuvvetlerden aynlmış ve ev ren aniden genişleyerek portakal büyüklüğüne ulaşmıştır. 1 saniye sonra atomsal boyutta etkisini gösteren kuvvetli etkileşimadlı kuvvet, daha sonra elektronlan ve ışığı yönlendiren elektromagnetik adlı kuvvet veen sonra yine atomsal boyutta etkili olan zayıfetkileşim kuvveti adh kuvvetler aynlmış, maddeyi (nötronu ve protonu) oluşturan en küçük parçacıklar olan kuvarklar ve leptonlar (elektron, pozitron) ve anti maddeoluşmuştur. Birkaçdakika sonra hafifelementler. iki milyar yıl sonra galaksiler ve kendi galaksimiz oluşacak ve güneşler ağır elementleri üretmeye başlayacaklar, 10 milyar yıl sonra güneşimizin etrafında dünyamız dönmeye başlayacak, 13 milyar yıl sonra güneşimizin etrafındaki bu dünyada bütün bunlann farkında olan insan var olacaktır. İlginç olanı, başlangıca ait tahminlerin, atomun parçacıklannın çarpıştınldığı parçacık hızlandıncılardan elde edilen bulgulara göre yapılmakta olmasıdır. Büyük patlamadan 1000 saniye sonraki duruma ait tahminlerimiz, patlamadan 13 milyar yıl sonra hızlandıncılarda yaptığımız gözlemlere uymakta. uzay bilimi ve atom parcacıklan bilimi, birbirlerini bu denli tamamlamaktadır. Canlının var oluşu Yaklaşık 3.5 milyar yıl önce ilk can- lının (kendi yapısına ait bilgiyi bir son- raki nesle, bilgide değişikliklere ola- nak verecek şekilde aktaran ilk varlı- ğın) oluşumu hakkında bilim adımla- nnca öne sürülen kuramlar içinde en kabul görenleri. silisyum dioksit kris- tallerini (balçık) hesaba katmaktadır. İlk canlının silisyum dioksit kristalleri olduğu ve organik yaşamın amino asitlerin ve nükleik asitlerin silisyum dioksit kristallerin dislokasyonlanna (atomlanrun dızilim kusurlannda) yerleşmesiyle başladığı ileri sürülmek- tedir. Birdeyişle, hayatı oluşturacak şekil- de evrendeki atomlann tesadüfen bir Bir galaksurin evrimi- Evrendeki mihariarca güneş ağırlığında gaz bulutları. kendi kitle çe- kimiyk çökerek (a), >oğun merke/inde yıldızJann kaynaştığı >assı bir disk haline gelir (b). En >oğun bölgenin j eniden çökmesh le olu- şan bir kara deliğe sürüklenen sıcak madde. parlak gaz jeti halinde ftşkınrken, gökyüzunde inamlmaz güçte ışık saçan mil\arlarca kırva- sarlardan biri mevdana gelmiştir 8c,d). araya gelmesi, bir hurdalıkta, fırtına sonucu, parcalann bir araya gelerek bir Boeing 747 oluşturması gibidir. Buna rağmen gerçek olan. değerleri değişmeyen ("Onun katmda her şey bir ölçüyegöredir" ,Ra'd8). ''Herşeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyen" Furkan 1,2) dört temel kuvvetin etki- siyle, başka bir müdahale olmadan oluşan evrende, yine bu kuvvet lerin et- kisiyle ve hiç bir müdahale olmadan ilk canlının meydana gelmesidir. Bugün. nesilden nesile kopya edilen canlıya ait bilgi, canlılann her bir hüc- resinin çekirdeğinde bulunan kromo- zomlardaki DNA molekülleri tarafın- dan taşınır. Bu moleküller kitap harf- leri gibi birbiri arkasına dizilmiş dört farkh nukleosit ile (adenine, guanine, cytosine ve thymine) canlıyı tarumlar- lar. însanın bir tek hücresindeki insanı tanımlayan nukleosit asitlerin sayısı üç milyar civanndadır. Bütün hücrele- rindeki DNA iplikçikleri bir kibrit ku- tusuna sığar fakat arka arkaya ekle- nerek açıldığında dünjadan aya dört yüz defa gidip gelecek uzunluktadır. Bundan yaklaşık 3.5-5 milyaryıl ön- ce meydana geldığı sanılan ilk kendi kendini kopya eden DNA'nın nükleo- sitlerinin diziliminde nesilden nesile oluşan rastgele değişiklikler (mutas- yon) ve bu değişiklikler sonucunda meydana gelen bir öncekinden çok az farklı ("Birbirine benzeyen ve benze- meyen " /En 'am 99), yeni canlılardan çevreye daha iyi uyanlann daha hızlı çoğalmalan, yani doğal seçimi sonucu (evrim) bugün var olan insan dahil. bütün canlılar meydana gelmiştir. İnsanın evrimi Kuran. insanın balçıktan ( "And ol- sun ki, insanı süzme (amurdan yarat- tık" 'Mü'nünûn 12) ve sudan f "Allah bütün canlıları sudan ı•aratmıstır'' /Nur 45), "İnsanı sudan varatarak...'' /Fur- kan 54) yaratıldığını söyler. Incil. insa- nın yaratılışından bahsederken "Onu kendi şeklinde balçıktan yarattı. sonra bumuna üfleyerek ona can verdi" der. Kuran'da yaratılışı anlatan ayetlerden insana belirli bir şekil verildikten son- ra can verildiği anlamını çıkartmak mümkün değildir; aksine şekil verme- nin yaratılıştan sonra olduğu anlatıl- maktadır. "O varatıp şekil vermiştir" (A'la 2), "And olsun ki, sizi yarattık sonra şekil verdik" (A 'raf llı, "Ey in- sanoğlu! Seni varatıp sonra şekil veren " (İntifar 5,6). Buna rağmen Müslü- manlar arasında yaygın olan yaratılış inancı. kadınlann, erkeğin kaburga kemiğinden yaraülmış olması efsanesi dahil. Hıristivanlannkine benzer. İnsanın evrimi Kuran'da "Sonra onu başka bir yaratık yaptık " (Mümi- nun 14), gibi ayetlerden anlaşılmakta- dır. İki ayak üzerinde dolaşan insan benzeri canlılar, ilk defa 10 milyon yıl kadar önce görülmeye başlamıştır. Fosiller birçok türün uzun süre bera- berce var olduklannı, homo sapiens neanderthalensis, cro-magnon türleri ile insanın atası olarak kabul edilen üs- tün tür homo sapiens sapiens'in, bun- dan 50 bin yıl kadar önce beraberce yaşadıklanru göstermektedir. İlk insan, bir mutasyon sonucu ka- bilesi içinde ona "insan"' adının veril- mesine neden olan özelliği kazanan homo sapiens sapiens. yani kutsal ki- taplann deyişiyie "Adem"dir. Son yıl- larda genetik çalışmalardan elde edi- len bulgulann. fosillerle elde edilen bulgulara önemli katkılan olmuştur. Bazı genetikçiler. bebek doğumundan sonra atılan sonlardaki hücrelerin mi- tochondrialannın mutasyon hızına bakarak, dünyadaki bütün insanlann tek bir annenin çocuklan olduğunu ve bu annenin yaklaşık 200 bin yıl önce Kuzey Baü Afrika"da yaşadığını iddia etmektedirler. SÜRECEK KaraSes'e yanıtlar AvrupaMilliGörüşTeşkilatıBaşkanı Yüksel, 'KaraSes'inşişirildiğmdüşünüyor 'Cemaleddin Hoca,meczup'ORALÇALIŞLAR KÖLN - Ali Yüksel (Avrupa Milli GorüşTeşkilatı Başkanı),Cemaleddin Kaplan olayı üzerinegörüşlerini gazetemizeaçıkladı. Yüksel"e sorulanmızveyanıtlan şöyle: - Ali Bey, Türkiye'de televizyondaki 32. Gün programında Cemaleddin Hoca ve müritlerinin katıldığı bir program yayımlandı. Bir şeriat devleti kurulduğu ve bu devletin başkentinin İstanbul olduğu söv lendi. Sanınm size de intikal etmiştir. Cemaleddin Hoca"nın bu gırişimi kamuoyunda büyük bir tepkiyîe karşılandı. Gazetemiz Cumhuriyet'te Cemaleddin Hoca'nın neyapmak istediğini ele alan bir araşürma yayımlanıyor. Bu konuda sizin tutumunuzu öğrenmek istiyorum. Biliyorsunuzartık Hoca. devleti kurdu. Anayasasının da şeriat olduğunu açıkladı Siz şimdı siz bu devletin vatandaşı sayılır mısınız? "(Gülerek)- Onun arkasından gidenlerin çoğu bile kabul etmiyor." - Yani sizi Cemaleddin Hoca vatandaşhğa almaz mı diyorsunuz? "- Evet. Önce şunu söyîeyeyim. Cemaleddin Hoca olayı daha önce nasıl büyütüldüyse, lüzumsuzyere onun propagandası yapıldıysa. bu kez de aynı hataya düşüldü. Kasten yapılıyor kanaatindeyim. Olduğundan çok güçlü şekilde gösterrneler. Onun şahsında, millet içinde İslam'a karşı bir antipati gelişti rme yönünde kullanıv orlar. Benim kanaatim budur ve etkili olabileceği hiçbir nokta yoktur. Zaten onun o yönde etkili olabileceğini görselcr Almanlar ona müsaade etmezler. Demokrasi falan, hepsi hikâye.Adamlarbakıyorlarkiböyle meczup insanlar, arzu ettikleri imajın gelişmesinde pek güzel kullanılıyor. seslerini çıkarmıyorlar, destekliyorlar." - Yani İslamiyet işte budur demek için mi? Peki Cemaleddin Hoca'nın Avrupa'da güçlendiğini söyleyebilir miyiz? "- Benim kanaatim güçlenmiyor. Ancak Türkiye'deki yasakçı zihniyet devam ettiği müddetçe. Cemaleddin Hocalar artacak, ayakta duracak. Çünkü Cemaleddin Hoca yine adamlannın karşısında böyle ayakta duruyor." - Yani biz yasakhyız diyerek puan topluyor? "- Onlann merhametini celbediyor. yani acıtna duygulannı celbediyor. Aynca, bu yasaklarsebebiyle Türkiye'ye kin ve nefret duygulannı tahrik edici konuşmalaryapabiliyor. Bu yolla ayakta durabiliyor. Ashnda Türkiye'de bu yasaklar kalksa, bu kez ülkemizde öcü diye gösterilen her şeyin öcü olmadığı ortaya çıkacak. Bu türcereyanlarda kendiliğinden sönecektir. Ama bu yasaklar bazı kesimlerin işine geliyor. Yasaklan devam ettiriyorlar. Bu halimizle dünyanın çok gerisinde kaldık. Türkiye'de ashnda yasakçı düşünceye karşı olanlarçok, yeri geldiğinde öyle oluyorlar. Toplumun ahlakını bozan müstehcenlik. zina. fuhuşgibi noktalarda bütün sınırlan kaldınyorlar. Orada yasak yok ama. öbür taraftan buna yasak koyuyorlar. Bu tabıi dengeyi. toplumda dengeleri bozuyor." - TV'de Cemaleddin Hoca'nın müritlerine baktım. açayip bir görüntü içindeydıler. İnsanlar sloganlanna vedavranışlanna bakarak. ya bunlariktidara gelirlerse diyerek korkuya kapılıyorlar. Orada sizce korkunç bir manzara yok mu? "- Yok. Ashnda böyle şeyleri ilk defa görenler veya uzaktan görenler Ali Yüksel: O bizle uğraşıyor ama biz onunla hiç ilgilenmiyoruz için korkutucu bir manzara." - Bu manzara, Refah Parüsi'nin son seçimlerdealdığı yüksek oranlarla birleşince, sizin haliniz dumandır gibi korkutucu bir tablo ortaya çıkıyor... "- Gerçegi bilmeyenleriçin böyle bir tablo ortaya çıkabi'lir. Refah Partisi'nin savunmasını yapmak bıze düşmez, ancak Milli Görüş olarak biz fikrimizi söyleyelim. Cemaleddin Hoca'nın mahıyetini, durumunu bildiğimiz için, aynca onlann gücünü bildiğimiz için korkulacak bir şey yok. Birazöncesöyledigim gibi asıl korkulacak şey yasakçı zihniyettir." - Siz geçmışte Cemaleddin Hoca ile aynlmanızda İran'a yönelmesinin temel oroblem olduğunu söylemiştiniz? Hâlâ bu görüşte nı smız? Cemaleddin Hocahâlâlran hağlantısını sürdürüyor mu? ""-Cemaleddin Hoca'nın ogünlerde bızden aynlmasının nedenlerinden birisi. İran etkisindeçokça kalmasıydı. Fakat daha sonra kendi kendine bir liderlik hevesine kapıldı ve etrafında da bazı insanlar görünce hayallere kapıldı.". - Yani İran'dan da bağımsız bir şahsiyet haline mi dönüştü? "- Şu anda İran'la bir bağlantısı yok, ama bu sefer bir İslam devleti reisi, halifesi olması hevesine kapıldı, gidiyor işte." - Türkıve devleti. yurtdışmda Diyanet fşleri yoluylacami örgütlenmesine gidiyor, bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz? "- Ashnda Türkiye'deki anlayış burada da sürdürülüyor. Avrupa ülkelerinde dini cemaatler kendi kendilerine bağımsız örgütlenirler. Bu haliyle Avrupa' nın y apısına, Almanya'nın yapısına uygun bir gelişrne değil. Ancak devletimizin yetkililerinin bu^adakı vatandaşlanmızın dinı ihtiyaçlannı düşünmelerini ve bu konuda gayret sarf etmelerini olumlu karşılıyoruz." - Peki Cemaleddin Hoca iktidara gelse size nasıl davrarur? Siz de Müslümansınız şeriatı savunuyorsunuz onlar da şeriatı savunuyorlar? "- Onun savunduğu şeriat ile bizim Kuran'dan. hadislerden savunduğumuz İslam ile, büyük alimlerimizden öğrendiğimiz İslam ile onun anladığı İslam arasında çok büyük fark var. Öngördüğümüz şenatta herkesin Müslüman olma şartı yok. Hatta bu noktada zorlama yok." - Cemaleddin Hoca zorlayacak mı diyorsunuz? "- Onun zorlayacağı kanaaündeyiz. Çünkü çok keskın gidiyor. Bu farklılıktan dola>T en fazla bizimle uğraşacak. Zaten buana kadar da aynldıktan sonra da bütün hedefı. hedef kitlesi Milli Görüş olmuştur. En fazla onunla uğraşmıştır ve halen uğraşıyor, ama biz u^-aşmıyoruz." - Aranızda bir ilişkı var mı. yoksa tamamen kopuk mu? "-Tamamenkopuk. Hiçbir ilişkimizin olmadığı bir kesim. Hiçbir diyaloğumuz, gitmemiz gelmemiz yok." Yarın/ Mezarcı: Bizi Kaplan *ın yanına itiyoriar ÇALIŞANLAREV SORULAPU/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL SSK ve Dünün - Bugünün Emeklileri SSK'nın içler aası durumu bugün gözler önündedir. Bu- nun sorumlusu ise, sigortalılar hiç mi hiç değildir. Yasalann politik amaçlara dönük çıkanlması dünün sigortablannı ve dünün en güçlü sosval güvenlik kurumu olan Sosyal Sigor- talar Kurumu'nu bugünlere getirmiştir. Biz burada yapıdaki çarpıklığı ve haksızlığı sayılarla dile getirmek isteriz. İnanıyoruz ki. bu konuda sayılar, sözüklerden daha so- mut ve daha gerçekçi olacaktır. 25 tam yıl (9.000 gün) prim ödeyenlere bağlanan aylıklar. (Son 5 yılı tavan ücretten: 4. Grup (1 Mart 1981 emeklı olup 1.696GöstergeX651 K.atsayıX%76 = 5.Grup(I987yılında emekli olup 1.696GöstergeX651 KatsayıX%76 = den sonra 4.200.000 TL. yauranlar) 9. Grup: (1991 yıhnda emekh olanlar) (1991 yılı tavan göstergc 5.100) 5.1OOgöstergeX651 839.112 TL. 710.000 TL. 610.312 TL. 2.159.424 TL. Yaşblık aylığ Sosyal yardım zammı Telafi edici ödeme Toplam aylık KatsayıX%69.I = 2.294.190 TL. 710.000 TL. 3.004.190 TL. (5.040.000 TL. yatıranlar) 1 Grup(l mart 1981"denönce emekh olup 1.696GostergeX651 KatsayıX%70 = 2Grup (1 mart 1981 'den önce emeklı olup 1 696GöstergeX651 KatsayıX%76 = 3.Grup(l man 1981'denönce emekli olup 1.696GöstergeX651 KalsayıX%70 = 839.112 TL. 710.000 TL. 739.772 TL. 2.288.884 TL. Yajlılık aylığ) Sosyal yardım zammı Telafi edici ödeme Toplam aylık (4.200.000 TL. yatıramayanlar) 772.868 TL. Ya$lılık aylığ 710.000 TL. Sosyal yardım zammı 1.482.86* TL. Toplam aylık 6. Grup: (! 988 yılı nda emekli oîanlar) (1988 >ıb tavan göslerge 2.050) 2.050 göstergeX651 10. Grup: (1992 yılmda emekli olanlar) (1992 yıh tavan göslerge 6.250) 6.250 göstergeX65l KatsayıX%66.8= ' 2.717.925 TL. 710.000 TL. 3.427.925 TL. 11. Grup: (1993 yılında emeklı olanlar) (1993 yılı tavan gösterge 6.650) 6.65OgöstergeX651 KatsayıX%66.0= 2.857.239 TL. 710.000 TL. 3.567.239 TL. Yaşhhk avlığı Sosyal yardım zammı Toplam aylık Ya$lıbk ayhğı Sosyal yardım zammi Toplam aylık Yaşlılık aybğı Sosyal yardım zammı Toplam aylık KatsayıX%75.2 = (4.200.000 TL. yatıramayanlar) 839.112 TL. Yaşlılık ayhğı 710.000 TL. Sosyal yardun zammı 1.549.112 TL. Toplam aylık (4.200.000 TL. yaüranlar) 1.003.582 TL. 710.000 TL. I.7I3.582TL. 7. Grup: (1989 yılında emekli olanlar) (1989 yılı tavan gösterge 3 100) 3.100göstergeX651 KatsayıX%73.1 = 1.475.231 TL 710.000 TL. 2.185.231 TL. V2.86S TL. 710.000 TL. 610.312 TL. 2.093.180 TL Yaşlılık ayhğı Sosyal yardım zammı Telafi edici ödeme Toplam aylık 8. Grup: (1990 yılında emekli olanlar) (1990 yıh tavan gösterge 4.050) 4.050göstergeX65l Katsa>ıX%71.2 = 1.877.223 TL. 710.000 TL. 2.587.223 TL. Yaşlılık a>bğı Sosyal yardım zammı Toplam aybk Yaşlılık ayhğı Sosyal yardım zamroj Toplam aybk Yaşlılık aylığ Sosyal yardım zammı Toplam aybk Bugün 3.600 günün (10 tam yıl) tümünü de primini asgari ücretten (taban) ödeyenlere SSK'nın bağladığı en az emekli ayhğı 1 milyon 227 bin 675 liradır. Bir karşılaştırma yapıhrsa 1988 yılından önce 9.000 gün (25 tam yıl) ve 9.000 günün tümünü de en yüksek ücretten (ta- van) ödeyenlere SSK'nın bağladığı aylık mart 1981 öncesi emekli olanlara % 70 orandan 1 milyon 482 bin 868 liradır. Mart 1981'den sonra ise aynı konumda olan sigortalılara bağlanan aylık 1 milyon 549 bin 112 liradır. Günümüzün asgari ücreti olan 1 milyon 449 bin liradan prim ödeyenlere gelecekte 9.000 gün prim ödeyenlere bağla- nacak yaşblık ayhğı 2.2250 göstergeden ve % 74.8 orandan 1 milyon 708 bin 242 lira olacaktır. Kıcasa, aynı ülkede ve aynı koşullarda çalışan sigortalılann birine, 1 milyon 482 bin 868 lira aylık bağlanırken. birdiğeri- ne yaklaşık üç katı, (yüzde ikiyüzkırk) 3 milyon 567 bin 239 lira aylık bağlanacaktır. Durumu ilgililerin bilgilerine saygıyla sunanz. POLTnKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Aynalar Arasında Şiir... Her ikisi de zifiri bir gece kulübünün karanlık köşesin- de oturuyordu. Biri şarkı ve türküleriyle ünlü, öteki sine- ma ve tiyatrosuyla tanınıyordu. Gecenin karanlığına ünleri karışıyordu. Gecenin içinde onlann ününe mi ba- kılıyordu, sanatlarına mı?.. Şairle ben karanlığın içinden yavaşçasüzülerekyanlarınasokulduk. Ne benimsediler ne yadsıdılar, olağan saydılar. Kımıl kımıldılar. Konuşup söyleşiyorduk. Neyi yapıyorlardı, neyi yapmıyorlardı, gecenin gizinde seçilmiyordu. llık birsuyun içindeyüzer gibiydik. Birinin elleri konuşuyordu sanki. Kendi elleri kendi göğsüyle oynar gibiydi. Tatlı, hoş, şehvetengiz. Göğüs- ler ve eller birbirini eşliyordu. Orhan Veli'nin bir dizesin- de olduğu gibi eliyle göğsünü tutmuş salıverdi. Bir kadı- nın eli ve sarkan göğsü... Şair de, ben de şaşırdım. Bir düşe benziyordu, gerçek sanmadık. Kendiyle sevişir gi- biydi. Şaire döndüm. Gözlerimizle konuşuyorduk, bu da bir anlatı değil miydi? Gözlerim, 'gerçek mi' diye soru- yordu. Karanlığın içinden seslenerek "gerçek' diyordu şalr. Kutsal bir şey miydi? Dokunamıyorduk. Uzaktan, şaşkın, gözlerimiz ağmtş bakıyorduk, kaçamıyorduk. Gördüğümüz bir âlemden, bilmediğimiz bir âleme doğ- ru sürüyorduk... Birden ne oldu, bilmediğimiz bir yere doğru kaçmaya başladık. Karanlığın içinde onlar da, biz de yitiverdik. Ertesi gün kendime geldiğimde ilk işim şaire telefon etmek oldu. "Gördüğümüz gerçek miydi?" Neyi sorduğumu çok iyi biliyordu: "Gerçek değil, sürrealist." dedi. Hilmi Yavuz'un "Ayna Şiirleri "ni okuyorum. Aynalar şiirlerle karışıyor, sonnet'ler oluyor. Sonnet'ler bize Fransa'dan girmişti, şimdi yerleşiyor. Herdize, ölçü ola- rak yedi/yedili (ondört heceli) uyaklar ise serbest. Ben ne zaman yedi/yedili (ondört heceli) dizeler görsem Fa- ruk Nafiz'in 'Han Duvarlan'nı anımsarım. Yağız atlar kişnedi meşin kırbaç şakladı Bir dakika araba yerinde durakladı Hilmi Yavuz, hemen hemen her yıl birşiir kitabı yayım- layan şairlerimizdendir. Her yıl yeni bir kitap, her yıl bir yeniliği yeniden denemedir. Kitapta, saydığıma göre 29 sonnet var, her sonnet de bir şeye adanmıştır. Olsun il- ham edenin ruhuna bir 'tuhfe' diyelim. Ahmet Muhip Dıranas bir şiirinde, "Aynalara bakma, aynalar fenalık " der. Hilmi Yavuz'un aynalarında kötü- lük yok. Şiirimizin geçmişinden başlıyor, geleceğine doğru uzanıyor. Kimlik sonnet'sini buraya almak iste- rim: ben aynada büyudüm, aynalar ise bende; acıları gezerken sözlerimizle ikiz; birlikte olduğumuz, âh, o ürkünç bedende bakarken kendimize, sevişen günlerimiz birer birer görünüp dibe çöker... âh. kısır bir yolculuk bizimki... hani durak, yol nerde? hangimiz ötekine giz oluruz ya da sır? ayna tende dağılır; ten aynada yiter de fırtına saatlerde aşklardaki ince kum üstüne yığılırken akşamları kederle *je sanki sevişirmiş gibi ikindilerle, o dökülüp düşerse kırılan ben olurum... kimliğim öldü benim, çoktan geçtim adımdan âh, başka birşeydeğilim aynalarımdan... Hilmi Yavuz, her yıl şiirini yeniden arıyor, birdenbire bir pancur açılmış gibi yeniyi yakalıyor. Herkesin bir şiir var, şiir yerinde durmaz, devinir. Aynaların arasından parlar... BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yusuf Ziya Ortaç tarafından çıkarılan ve kendi alanında Türkiye'nin en uzun süreli yayın organı olan haftahk mizah dergisi... îlkel bir si- lah. 2/ Ayakkabı ka- lıbının çapı... Kaba- dayı. 3/ Karışık renkli... Marangoz- lukta tahta üzerine boydan boya açılan kanal. 4/ Çoğunluk- la bakırdan yapılan küçük kova... Bir nota. 5/ Tarla sınırı... Dağkeçisi. 6/ tstanbul'un eski adlanndan biri. 7/ "Yok edin insanın insana kulluğunu / Bu bizim" (Nâzım Hik- met)... Bir nota. 8/ Ünlü sair Öwle- mir Asafın soyadı... Teşhis. 9/ Bir renk... Kimsesiz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ekrem ve Cemal Reşit Rey kar- deşlerin yazdı& operet-revü. 2/ Hay- vanın semerini ya da eyerini bağla- mak için göğsünden aşınlarak sıkılan yassı kemer... Fasıla. 3/ Kısa tüylü bir av köpeği... Kimi göçebe Türk boylannda birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk. 4/ Avrupa Topluluğu'nu sim- geleyen harfler... Kimseye bağlı olmaksızm. 5/ Bir çeşit yapay reçine. 6/ Alkolsüz içki, meşrubat... Boru sesi. 7/ Hayvanlara vurulan damga... Burun ucu. 8/ İşyeri... Itırh bir bitki. 9/ Eski yazıda kimi harflerin baş tarafı yazıldıktan sonra süs için çeki- İen uzatma... Sahip. T.C ARDEŞEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLANTUTANAĞI Dosya No: 1991/49 Davaa Orus Kurumu Genel Müdürlüğü, davalı Turgut Kormaz aley- hine açılan tazminat davasında; Davalımn Göle Orman Işletmesi'nin Uğurlu ve Köroğlu depolann- dan, Ardesen ilçesi Orus Fabrikası Mudürlüğü'ne nakledilmek üzere toplam 39.810 m' tomruğun bir kısmının bozuk evsafb geıirilmesi, bir kısmının ise hiç getirilmemesi nedeni ile şartnameye uymadığın- dan davalı adına tazminat davası açılmış ve toplam 20.773.046 TL'nin davahdan tahsili için dava açılnnştır. Davalıya dava dilekçesinin tebliğı için yapılan aramalara rağmen bugune kadar bulunamamıştır, bu nedenle ilanen tebliğine mahke- mece karar verilmiştir. Duruşma günü olan 26.01.1993 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulunmadığı lakdirde yokluğunda duruşma ya- pılıp karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 52159 İLAN T.C ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1992/79 Karar No: 1992/109 Erzurum ili Ispir ilçesi Akpınar köyu cilt no: 014, sayfa no: 49, kü- tük sıra no: I9*da nüfusa kayıtlı Tahsin kıa Selime'den olma 22.06.1%9 doğumlu Fadime Güreşçi'nin nüfusta Fadime olan ismi Çerkeş Asli- ye Hukuk Mahkemesi'nin 1992/79 esas, 1992/109 karar ve 17.11.1992 tarihli kararı ile Fadime Nurcan Güreşçi olarak düzeltilmiştir. llan olunur. 02.12.1992 Basın: 52163
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle