03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22KASIM1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oğrenci kredtsi 400biııfira ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yükseköğretim Kredı\e Yurtlar Kurumu'nun. gereksınimi olan öğrencilere verdiği "öğrenim kredisi" jnümüzdeki yıl için 400 bin lira\açıkanhyor. Milli Eğitim Bak'anı Köksal Toptan. halen aylık 250 bin lira olan öğrenim kredisinin 400 bin lirava çıkanlması talimatını verdı. Öğrenci kredilerinin artınlması için. Yükseköğrenım Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Kurulu aralık ayı içinde toplanacak. Toptanın bu toplantı öncesinde yetkililere. kredinin 400 bin lira olarak belirlenmesi yönünde görüş bildirdiği öğrenildi. Cniversite harç bedellerinin yükseltilmesine paralel olarak yapılacak artınmla öğrenciler, 3 ayda bir l mılyon 200 bin lira alacaklar. Öğrenciler. zamlı kredilerinı de nisan ayından itibaren alabilecekler. Kredi ve Yurtlar Kurumu halen 178 bin 846 öğrenciye öğrenim kredisi. 184 bin 390 öğrenciye de harç kredisi veriyor. Toperfden Safctfıtekzip • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanhğı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi. Cumhurbaşkanı TurgutÖzal'ın. Başbakan Süle\man Demırerin Kürt sorununun çözümünü kcndisincbırakiığı yönündeki ifadelerineyer vcrilen haberi "resmen lekzip" ctti. Toperi. Özalın 'öv lc birdüşiince ve beyanatı olmadığını bildirdi. Sabah gazctesinin dünkü taşra baskısında manşetten verilen vc sonradan çıkanlan haber Ankara'da siyasi kulisleri harcketlendirdi. Başbakan Dcmirel"in dün düzenlediği basın toplaniısında bu konudakisorulan yanıllarken. haberin tekzıp cdilcccğini söylemesinin ardından. akşam saatlerinde Topcndcn "resmi tekzip" geldi. Güzel'inpartisi kuruJuyor • ANKARA (AA)- Kuruluş hazırlıklannı Hasan Celal Güzel'in yürüttüğü Yeniden Doğuş Panisi yann siyasi yaşamdaki yerini alacak. Parlinin kuruluş dilekçesi 10 bine yakın kurucu üye tarafından İçişleri Bakanlığı'na teslimedilecek. Kunıcular. Bakanhğa yürüyerek gidecek. RPgensoruya hazıpianıyop •ANKARA (AA)-Refah Partisi Grup Başkanvekili Şevket Kazan, partizanhk yaptığı iddiaayla hükûmet hakkında gensoru önergesi vermeye hazırlandıklannı bildirdi. Kazan, yaptığı açıklamada, DYP ve SHP v oalisyonunun, işbaşına gelir ^elmez, yandaşlannı çeşitli kamu kurum ve kuruluşlanna atadıklannı iddia etti. ARTIK TÜRKİVE'DE TALK SH0W VAR. ONLAR DEĞİL, SİZ KONUŞUYORSUNUZ. Bugece 22.00 ile 24.00 arasında 102 FM'denyapn yapacakENERGYM'de Nedim Saban ile Türkiye'de eğitim üzerinde özgürce söyleşin. Bu gece önce radyonuzun, sonra lelefonunuzun başına geçin. 272 03 91 no'lu telefonu arayarak sesinizi tüm Istanbul'a duyurun. D 0 N Y A STANDART1NDA TÜRK RADYOSl) Bugece 21.00 24.00 60'k yıllan beraber yaşayalım. SOMER SOYATA Vokal Grubu Büyükparmakkapı Sok. 26 Beyoğlu Tet: 243 29 27 Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli ÖzaFı Zati Sungur'a benzetti: Şapkadantavşançıkmayaeak• Özal'ın kendisine ge- nel başkanlık teklifmde bulunmadığını söyleyen Pakdemirli, "Zaten tek- lifin Cumhurbaşkanı'n- dan gelmesi de yanlış. Aday tespit etmesi de uy- gun değil" dedi. AYŞEYILDIRIM ANAP'ta göz- ler30kasımaçev- rildi. Kurultayı 'güven oylaması' olarak değerlen- diren Mesut Yılmaz. tûzûk değişikliği öneri- si kabul edilmezse istifa edecek. Siyasi kuhslerde Özal'ın asü adayının Merkez Bankası Baş- kanı Rüştü Saracoğlu olduğu belirtilirken. Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli ise Zati Sungur'a benzettiği Özal için, "Bu kez şapkasından tavşan çıkaramayacak" dedi. Yılmaz-Özal çekişmesinde önemli bir aşama oluşturacak olan 30 kasımdaki olağanüstü kongre öncesi partide büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Ge- ncl Merkez yoneticılen, Meh- met Keçeciler dışında genel başkanlığa aday olmak Için bekleyen bırçok ismin de 30 ka- sımdan sonra ortaya cıkacağını bclirtirken Özal'ın asıl adayının isc Rüştü Saracoğlu olduğunu söylüyorlar. Bir süre öncesine kadar Ge- nel Başkanlığa adayhğını koy- ması beklenen Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli ise Mesut Yılmaz'ı destekleye- ceğini açıkladı. Pakdemirli, Yıl- maz'ın "güven oylamasına' dö- nüştürdüğü olağanüstü kong- rede, tüzük değişikliği önerisi- nin kabul edilmemesi halinde istifa edeceğini bildırdiğjni söy- ledı. Pakdemirli, Yılmaz'ın bu aşamadan sonra genel baş- kanlık adaylığı için kendisine bir teklif getirmesı durumunda ise "Birbayrak yanşı olarak ka- bul edip, mücadeleye devam edeceğini" belirtti. Partide şu anda bir başkanlık vanşı yaşanmadığıru ifade eden Kececiler, kongre maratonuna seçim çevresi olan Konya'dan başladı: Emanetçi de ihanetçide oknam DOĞANAKIN KONYA - Konya Milletvekili ve ANAP Genel Başkan adayı Mehmet Kececiler, kendisine yöneltilen ""emanetçi" suçlama- lannı "Emanetçi olamayacağımı en iyi Özal bilir. Ben onlann söylediği manada emanetçi olmam. Ama ben ihanetçi de ol- mam" sözleriyle yanıtladı. ANAP Genel Başkan adayı Mehmet Kececiler, kongre maratonuna dün seçim çevresi olan Konya'dan başladı. Olağanüs- tü kongrenin bir dönüm noktası olacağını. operasyon yapüğını vurgulayan Kececiler, "Nasıl olur da ANAP, anarşinin müsebbi- bi olarak takdim edilir? Nasıl olurda bu memleketin dağına taşına "Hayır. terörün sebebı biz değiliz" diye yazılıp anarşiyi önle- mek için gösterdiğimiz çabalar anlatıl- maz?" dedi. Kececiler, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz. bunlan söylemek varken, oturduk. birbirimizle didiştik. Eskı Genel Başkanı- mızla didiştik. Eski Genel Başkanımı ışime kanştırmam. Eee.. Kanşurma! Oturup kavga çıkarmanın, ortalığı kanştınnanın partinin bu koşullara mevcut yönetimin alemi var mı? Özel televizyonlann pornoya hareketleri nedeniyle geldiğini belirten Ke- varan yayınları karşısında ANAP'tan ses çeciler, "ANAP iyi yönetilmiş olsaydı, bu- gün bu sanalı, bu sıkıntılı vasata hiç gel- mezdi" dedi. Silahlı kuvvetlerin, kendileri döneminde alınan silahlarla Kuzey Irak'ta çıkmıyor. ses. Güneş altında kalan kar gibi erimekteyiz." Son seçimlerde Mesut Yılmaz'la beraber hareket etmesinin doğal olduğunu, anlatan Kececiler. değişimin yolunun olağanüstü kongrede açılacağını belinerek, "Elbette gündemde tüzük değişikliği vardır. Sayın Yılmaz, kendi hazırladığı tüzük değişikliği- nin reddi halinde istifa edeceğini kamuoyu- na açıklamıştır. O halde, kongrede istifa et- sin. Delegeler kongrede partinin çatısını kursun" diye konuştu. Kececiler, kendisine yöneltilen "emanet- çi" suçlamalanna karşı şu görüşleri dile ge- tirdi: "Sayın Cumhurbaşkanımız, parti işlerine sanıldığı gıbı kanşmaz. Onun için önemli olan devlettir. Parti gaye değil, araçtır. Ben teşkilat başkanıyken işlerime hiçbir zaman kanşmadı. Emanetçi olamayacağımı, en iyi Özal bilir. Ben onlann söylediği mana- da emanetçi olmam. Ama ben ihanetçi de olmam. İhanet de etmem. " Pakdemirli. ANAP'ın içinde bulunduğu durumu "aile içinde ufak bir münakaşa' olarak de- ğerlendirerek şunlan söyledi: "Genel başkanlık yanşı as- bnda yanlış yerde yapılıyor. Tü- zük kongresinde Genel Baş- kanlığa adayım demek, zaman- sız yerde kavgadır. Eğer tüzük değişikliği yapılır ve genel baş- kanlık için yol açılırsa o zaman herkesin medeni hakkıdtf. Ama şu anda maalesef yanlış anla- madan dolayı bir yanş oluş- muştur." "Testilerin kınlmadan götü- rüleceğine" inandığını vurgula- yan Pakdemirli, Özal'ın kendi- sine genel başkanlık teklifinde bulunmadığını vurguladı. Pak- demirli, "Zaten teklifin Cum- hurbaşkanından gelmesi de yanlış. Anayasal konumu da bunu engelliyor. Ben buna kar- şıyım. Özal'ın aday tespit etme- sini de uygun bulmuyorum" dedi. 30 kasımdaki olağanüstü kongreden sonra Genel Baş- kanlığa adayhk için birçok is- min ortaya cıkacağını bildiren Pakdemirli, Özal'ın Keçeciler'- den başka bir aday çıkanp çı- karmayacağı konusundaki gö- rüşlerini ise şöyle açıkladı: "Biz şöyle derdik, 'Sayın Özal şapkadan tavşan çıkanr". Zati Sungur'lar vardır ya, onun gibi. Sayın Özal'ın artık şapka- sından çıkaracağı tavşan yok!' Pakdemirli, Keçeciler'in Genel Başkanlığı 'demokratik yollar- dan' kazanması durumunda kendisi de dahil olmak üzere partiden kimsenin istifa etme- yeceğini açıkladı. fstanbul İl Başkanlığı ile 2 1 ilce başkanı. gazetecilerin önünde imzaladıklan birdekla- rasyonla, Mesut Yılmaz'ı des- teklediklerini açıkladılar. Erzu- rum'da önceki akşam düzenle- nen "Doğu Bölge Toplanüsı'- nda telefon görüşmesiyle katı- lan Yılmaz, "Bütün delege ar- kadaşlanmm parti menfaatini ön planda tutarak. ellerini vic- danlanna koyarak. hiçbir tesir altında kalmadan oy kullan- malannı bekliyorum" dedi. ÇENGEL Gizliodaklar polisi kışkırtıyor İç Poütika Servisi -SHP İs- tanbul İl Başkanı Yüksel Çen- gel, gizli güçlerin "Bu hükümet bir şey yapamıyor" dedirtmek için terörü alabildiğınc tırman- dırdıklannı öne sürdü. Çengel "Devletin insanlanmıza hoşgö- rüyle eğilmesi asıl talebimizdir" dedi. Çengel "Tüm duyarlı ke- simleri, demokratikleşmenin önüne barikat kurmak isteyen resmi ve sivil güçlerle mücade- leye çağnyoruz" başlıkh bir yazılı açıklama yaptı. Çengei. açıklamasında özeüe şu görüş- lereyerverd': "Yurdun her yanında sanki 'Bu hükümet de bir şey yapamı- yor' dedirtmek için birtakım gizli güçler, devletin en etkili kurumlan içinde odaklandınl- mış demokrasi düşmanı bu olu- şumlar, terörü alabildiğine farkb birimlere sıçratarak tır- mandırdılar. Devletin bazı res- mi ağızlan, gazeteci katliamına karşı, gözaltı kayıplanna karşı ve gündemdeki diğer siyasal olaylara ilişkin, devleti temsil etmenin sonımluluk bilinciyle bağdaşmayan beyanatlar ver- diler. Toplumu tahrik etmenin, terörü tırmandırmanın hiçbir dönemde görülmemiş yollannı buldular. Devletin polisine, he- pimizi dehşete düşüren 'Kana kan, intikam", 'Hükümet istifa' naralan attırdılar. Devlet inti- kam alır mı? Gizli odaklar poli- se, siyasi akraba olarak gördü- ğü ANAP iktidan döneminde yapmadığını şimdi yaptırdı." Çengel. baskı gruplannın, demokratikleşme istemi yö- nündeki etkinliklerinde onlarla birlikte olacaklannı açıkladı. Esir düşen erlerin ailelcri hem ordudan hem de PKK'dan gelen bildirileri basına gösterdiler. (ERDOĞAN KÖSEOĞLU) PKK'ya esir düşen erlerin aileleri, kendilerinden gerçeğin gizlendiğini söylüyor PKK'nınesirleri orduyagöre fîrariİstanbul Haber Servisi- Güneydoğu'da askerliklerini yaparken PKK tarafından esir alındığı açıklanan 4 erin ailesi perişan durumda. Çocuklannın yaşamından en- dişe duyduklannı belirten aileler, bağlı bulunduklan birliklenn "Çocuklannız fi- rar etti" şeklindeki açıklamalannı inandı- ncı bulmadıklannı belirterek,"Silah altm- dayken esir alınan" çocuklannın ölü ya da diri olarak kendilerine teslim edilmesini is- tiyorlar. 29 Ekim 1992 tarihli Hürriyet ve Özgür Gündem gazetelerinde yayınlanan haber- lerle. çocuklannın PKK tarafından esir alındıklannı öğrenen aileler Kadıköy Yel- değirmeni'ndeki bir evde basın toplantısı düzenlediler. Çocuklannın başına gelenle- ri gazeteden öğrenerek. bağlı bulundukla- n birlikleri aradıklannı belirten aileler. kendilerine "O haberler yalan. Çocuklan- nız firar etti" ya da "Çaüşmada esir alın- dı" şeklinde çelişkili açıklamalar yapıldığını anlattılar. Er Isa Kahraman'ın ağabeyı Mustafa Kahraman PKK'nın esir aldığını açıkla- dığı kardeşi hakkında bilgi almak için, Siirt Jandarma Komutanlığı'nı aradığını belirterek. "Telefona çıkan binbaşı, bana kardeşimin bir çatışmada PKK'nin eline geçtiğini söyledi. Ancak daha sonra evi- mize bağü bulunduğu birjikten firar ettiği- nı açıklayan bir yazı geldı. PKK ise kar- deşimin esir alındığını belirten bir bildiri gönderdi" dedi. Cizre'de askerlik yapar- ken esir alınan er İbrahim Koçan'ın baba- sı Zübeyir Koçan da. yaşadıklannı şöyle anlattı: "29 ekim tarihli gazeteleri okudu- ğumda, oğlumun esir alındığını öğrenince telefon ettim. Bana telefondaki asker, oğ- lumun bir çaüşmaya girdiğini, onu ancak 40 gün sonra görebileceğimi söyledi An- cak asker, komutanına danıştıktan sönra lafı değiştirdi, 'Yok öyle bir şey. Oğlunuz lirar etti" dedi. Ardından oğlumun bağlı bulunduğu birlikten firar ettiği yaası gel- di. Geçen cumartesi de oğlum telefon ede- rek. 'Kızılhaç'a İnsan Haklan Derneği'ne başvurun, bizi kurtann. Dördümüz de aynı yerdeyiz" dedi. " Bir diğer esir asker Ahmet Hüsrev Yıl- dız'm ağabeyi Ali Osman Yıldız ise, Ciz- re'de görev yapan kardeşinin esir alın- dığını öğrendikten sonra kendisine de benzer açıklamalann yapıldığını belirtti. Koalisyon ortağı, tüzük ve programını günün koşullarına uydurmak için kollan sıvıyor SHP, tüzükkurultayına lıazulaıuyorANKARA (Cumhuriyet Bü- • üç aydır çalışmalannı sürdüren tüzük komisyonunun sınıflandırdığı deği- zük" ve progra- Ş&ük önerileri önümüzdeki günlerde tartışmaya açılacak. MYK üyesi Tevfikve mını günün ko- şullanna uydur- mak için çalışmalannı yoğun- laştırdı. Üç aydır çalışmalannı sürdüren tüzük komisyonunun sınıflandırdığı değişiklik öneri- leri önümüzdeki günlerde tar- tışmaya açılacak. MYK üyesi Tevfik Çavdar başkanlığında kurulan bir komisyon da eko- nomik ve sosyal politikalar ile parti programının günün ko- şullanna uydurulması için ça- hşmalara başladı. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, ocak ayı içinde ya da şu- bat ayı başında yapılacak tüzük kurultayı öncesinde, değişiklik önerilerinin örgütün tartışması- Çavdar başkanlığında kurulan komisyon da ekonomik ve sosyal politikalar ile parti programının günün koşullanna uydurulması için çahşmalara başladı. na açılacağını söyledi. Selvi, ku- rultayın seçimli yapılması öne- rileri konusunda da, "Kurul- tayın seçimli olmasına gerek yok. O zaman teknik ve bilim- sel çalışmalar ikinci planda ka- lıyor" dedi. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, 60 milyonu yönetmek sa- vında olan bir partinin " Akşam- dan sabaha, çelişkilerle dolu, günlük politikalarla yeüneme- yeceğini". çağdaş bir örgütlen- me modeline gerek duyulduğu- nu söyledi. Selvi, Yürütme Ku- rulu'nun 15 gün içinde yapıla- cak toplantısında tüzük kurul- tayı tarihinin belirleneceğini, aynca belediye, hükümet. ör- güt ilişkilerinin de değerlendiri- leceğini açıkladı. Selvi, tüzük kurultayının ocak ayı içinde ya da şubat ayı başında yapılabüe- ceğini söylerken, kurultayın se- çimli yapılmasına ilişkin öneri- leri de "Ben örgüt ihtiyaç duy- duğunda seçim yapılmasından yanayım. Tüzük kurultayı se- çimsiz olur, kısa bir süre sonra seçimli kurultay yapıbr. Ancak, seçimli kurultayın sonuç ver- mesi önemli. Şu ortamda yapı- lan bir seçim ne getirir? 20 ili ben atadım, benim işime gelir. Belirli çevreler kendi sıkıntılannı unutturup, dikkati seçimli kunıltaya cekmek için bunu gündeme getiriyorlar" di- ye değerlendirdi. SHP örgütlerinden gelen tü- zük değişikliklerinin önemli bir bölümü anayasa değişikliği ile Siyasi Partiler Yasası'nda (SPY) değişiklik yapılmasını gerektiriyor. Bu önerilerden ba- zılan şöyle: "18 yaşındaki yurttaş siyasi partilere üye olabihneli. 25 ya- şında da her türlü seçilme hak- kına sahip olmalı.Kadınlann ve gençlerin örgütlenmesine özel önem verilmeli, örgütlen- meengelleri kaldınlmalı. Üyelere aidat zorunluluğu getirilmeli. Yönetim kurulu üye sayılan arttınlmalı. Aday olabilmek için belirli aşamalaT yaşanmah, periyodik olarak yöneticiler başta olmak üzere tüm üyeler parti içi eğiti- me katılmalı. Böylece söylem birliğı sağlanmalı." SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, anayasa ve SPY'de değj- şikliklerin bir an önce yapılması gerektiğini belirterek "Halkın katılımıyla yapılmayan anaya- salar çabuk deliniyor. sahipsız kalıyor. Halkın katılımıyla yeni bir anayasa yapılmalı. SPY de bir an önce değişmeli" dedi. POLtTİKA GÜiNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Umudun Penceresinden Yaşama Bakmak... Yağmur yağıyor... Boğaz kurşuni bulutlann altında bir eski fotoğrafı anım- satıyor. Günlerden cumartesi ama trafik diğer günter gibi sıkışık. insanlar telaşlı, duraklar dolu. Bir insan yumağı 10 milyonluk kentin günlük yaşamını yansıtyor. Yaşamın dayanılmaz ağırlığını dilim dilim ortaya koyuyor. Bos- vermişlik eh biraz da dalgacılık kişiyi umutsuzluk pence- resinden sanki bir boşluğafırlatıyor. Bugün pazar... Okur sabah keyfini gazetesinde tatmalı. Yaşamın bembeyaz evreninden geleceğe güvenle bakmalı. Ya- zar da okuruna bu evrenden rengarenk çiçekler sun- malı. Acaba becerebilecek miyim? Umut insanoğlunun sımsıkı sarıldığı tatlı bir düş. Ya- şam ırmağının hızla aktığının hiç ayrımına varmadan ayakta durur insan. Beklentileri, tutkuları hiç bitmez tü- kenmez. Zaman kendi içindeki karmakarışık düşleri bir başka yere taşısa bile. Yağmur yağıyor... İnsanlar telaşlı, duraklar dolu... Acaba gazetelerde neler var? FilizÇınar21 yaşında. İstanbul Hukuk Fakültesi öğren- cisi. Pankart astığı için gözaltına alınmış. Polisler copla bir güzel dövmüşler... Filiz Çınar anlatıyor: "Polisler beni sürükleyerek çevik kuvvet otobüsüne aldılar. Otobüste dört beş polis vardı. Önce yüzümü yumrukladılar. Daha sonra otobüsün içine yatırıp ayak- lanmı kaldırarak sürekli kaba etlerime copla vurdular. Polisler pankartı benim astığımı iddia ediyorlardı. Pan- kart astığımı kabul ettiğim takdirde vurmayı kesecekle- rini söylüyorlardı. Ben pankartı asmadığımı söyledim. Bunun üzerine kimin astığını söylememi istediler. Bu arada devamlı küfür ediyorlar, öldürülen dört polisi hatırta- tarak, 'Biz de sizi geberteceğiz' diyorlardı." Filiz'in gazetemizde yayımlanan fotoğrafına bakıyo- rum. Simsiyah saçları var. Gözlerinde bir umut ışığı yanıp sönüyor sanki. Filiz 12 yıl önce 9 yaşındaydı. 12 Eylül 1980'de 9 yaşı- nda olan Filiz acaba 12 yıl sonra pankart astığı için polis amcaları tarafından gözaltına alınıp coplanacağını hiç düşünmüş müydü? işte yaşam ırmağının ne denli hızlı aktğını gösteren bir kanıt size. Filiz, DGM'ye çıkarılmış ve suçsuz bulunup salıveril- miş. özetlersek yediği dayakla kalmış Filiz. Filiz bir yıl sonra Hukuk Fakültesi'ni bitirecek. Acaba hakim ya da savcı olabilecek mi? Diyelim ki hakim ya da savcı olmak için sınava girdi. Ondan güvenlik soruştur- ması istenecek mi? Evet istenecek Polis amcalarda Filiz'in dosyası var artık. O dosya açı- lacak ve okunacak. Güvenlik soruşturması biliniz ki olumsuz gelecek Bugün pazar... Güzel şeyler yazmak geçiyor içimden ama ne yazık ki beceremiyorum... İnsanlar telaşlı. duraklar dolu. Köprüyü geçip Beşik- taş'a iniyoruz. Kabataş'tan Karaköye oradan da Emi- nönü'ne. Yağmur yeniden bastırıyor... Bir çocuk simit satıyor köşede. Bir adam kadının kolu- nu tutmuş çekiştiriyor: "Ben sana buralarda dolaşma demedim mi ? Kadın elinden kurtulmaya çalışıyor adamın. Adam öf- keli bir tokat patlatıyor kadının suratına... Beş metre ötede polis amcalar duruyor... Birisi sesleniyor: "Baksana adam kadını dövüyor... Kimse umursamıyor. Ne polisler. ne çevredekiler... Yaşam akıp gidiyor... Güzel içaçıcı bir yazı yazamadık bari güzel bir haber verelim... Saf altından bir sutyen yapmış bir ünlü firma. Tokyo'da düzenlediği bir defileyle tanıtmış 24 ayar altından yapı- lan sutyeni... Mankenler Japon. Fotoğraflarını gördünüz mü? Bir içim su... Nasıl beğendiniz mi? insanın bu havalar canını sıkıyor. Pazar sabahlart da hava kapalı olunca insanın yüreği daralıyor... Ama olsun... Insanoğlu umutla yaşar. Umutlar düşe dönüşse bile... Bakon danışmanına dayak iddiasındayenigelişme Polisleraçığaakıdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in danışmanı Haşmet Aysan'ın, bir trafik kazası ne- deniyle. davacı olmak için git- tiği Küçükesat Karakolu'nda, görevli polisler tarafından dö- vüldüğü iddiası, mülkiye baş- müfettişlerince soruşturulur- ken, dayak olayına adı kanşan üç polis açığa alındı. Ankara Valısi Erdoğan Şahinoğlu. po- lislerin açığa alındığını doğru- ladı. Vali Erdoğan Şahinoğlu, yaptığı açıklamada, olay sıra- sında karakolda görevli komi- ser yardıması Cüneyt İnal ile polis memurlan Hüsnü Tike ve Ahmet Göztok'un, "tahki- katın selameti açısından açığa alındıklannı " belirtti. Vali Şa- hinoğlu. "Polislerin açığa alin- malan müfettişler tarafından mı istendi" sorusuna, "Hayır, soruşturma henüz yeni başla- dı. Ancak soruşturmarun ta- rafsız ve herhangj bir baskıdan uzak. yansız bir şekilde sonuç- lanması için görülen lüzum üzerine polislerin açığa ahn- malan kararlaştınldı" yanıtını verdi. Vali Şahinoğlu, soruşturma sonunda olayın gerçek yûzü- nün ortaya cıkacağını beürtir- ken, açığa alınma karannın polislerin suçlu olduğu yolun- da değerlendirilmemesi gerek- tiğini söyledi. Şahinoğlu, 'Po- lisler soruşturma sonuna ka- dar mı açığa alındüar " sorusu üzerine ise "Görülen lüzuma kadar acıkta tutulacaklar" dedi. İçişleri Bakanı İsmet Sez- gin'in danışmanı Haşmet Ay- san, İO Kasım 1992 tarihinde özel arabasına carpan Cenk Tangil adlı kişiden davacı ol- mak üzere gittigi Küçükesat Karakolu'nda görevli polisler tarafından dövüldüğünü öne sürerek Adli Tıp'tan 2 günlük rapor almıştı. Olay sırasında Aysan'la birlikte olan İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüp Daire Baş- kanı Gürbüz İsmet Civelek'in de bir günlük raponı bulunu- yor. Aysan ve Civelek'in Adli Tıp'tan rapor almalan sırasın- da, olaya adı kanşan polislerin Adli Tıp Kurumu görevlilerine de saldırdığı ileri sürülmuştü. SEVGİLİ İSTANBULZEDELER! PROFESYONEL APARTMAN-SİTE YÖNETİCİLİĞİ BİZİ ARAYFN tan-türk danışmanlık Rıımelı Cad. Bereket Ap. H/14 Çhnumbey/İSJ. Tel: 241 50 42 Fax: 266 46 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle