04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM1992 PAZAR 14 HABERLEREV DEVAMI Işçieyleıııehazır Tarancı toprağa verildi PETKİM işçisi başkente yûrüyecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - ANAP iktidannda "geceyansı yasası" diye bili- nen bir yasayla grev haklan etlerinden alınan PETKİM ış- çisi uyuşmazlıkla sonuçlanan toplusözleşmelerini aşmak ve haklannı almak için Ankara'- ya yûrüyecek. işçiler "fabrika- yı terk etmeme", "lojmana yürüyerek gitme" eylemleri başlatmaya hazırlanıyor. 5 ağustosla başlayan toplu- sözleşme görüşmeleri uyuş- mazlıkla kesilen. resmi arabu- lucu aşamasında da bir ilerle- nte kaydedilemeyen PETKİM işyerlerindeki 6 bin işçı, hu- zursuz bekleyişte. Aliağa'da kurulu ALPET ve İzmit Ya- nmca'da kurulu YARPET işyerlerinde çalışan işçiler son beş yılda birçok haksızlığa uğ- radı. Bunlardan en önemlisi grev haklannın ellerinden alınmasıydı. Daha önce kimya işkolunda bulunan ve grev haklan olan PETKİM işçileri bir gecede petrol işkoluna sokularak grev haklanndan yoksun kal- djlar. Bilirkişi raporlan PET- KİM işçisini kimya işkolunda saymasına, 2.2.1988 tarihinde Ankara 2. İş Mahkemesi'nin işçinin grev hakkını teslim eden karanna rağmen ANAP yönetimince bir gecade grev hakkı ortadan kaldınldı. 1989 yılı sözleşmelerini bu koşullar- da yapmak zorunda kaldı işçi- ler... Pelkinı işçileri Aliağa'da DYP ve SHP ilçe örgütlerinde toplanarak hükümetin sözleşmelerin sonuçlanması için devreye girıııes.ini istediler. (Fotoğraf: UMİT OTAN) PETKİM işçisine şimdi ya- işyerleriyle aynı zamanda söz- alıp bizi petrol işkoluna sok- pılan zam Önerisi, birinci ay leşme yapmayı istiyorlar. bu- ıçin yuzde 30. ıkina ay için na da yalnızca "hayır" yanıtı yüzde 20. diğer altı aylar için alabiliyorlar de yüzde 15. PETKİM işçılen p e t r o , . j ş ^ ^ ^ ^ Şube Başkanı Mustafa Öztaş- kın. yapılanlan tek kelimcyle "teyıp" olarak nitelcyip şunla- kadar ücret istıyorlar; "ol- nsöylüyor: maz" yanıtı alıyorlar. Diğer "Grev hakkımızı elimizden y şç petrol işkolunda bulunan Madenci greve Ankara'da çıkacak tular. Şimdi biz diyoruz ki on- lar kadar para verin. Bize komik bir teklif getiriyorlar. Bizim sözleşmemiz çiftli yıllar- da. diğer işyerlerınde tekli yıl- larda. Diyoruz ki biz 24 aylık değil. 28 aylık sözleşme yapa- lım. Diğer işyerleriyle birlikte sözleşme oisun, bunu da kabul etmiyorlar. Bize 4 aylık artış DENİZŞAHİN/BİROL ÜZMEZ i ZONGLLDAK - Geçen dö- nem Ankara yürüyüşleri Men- gen'de kesilen maden işçileri. blu kez "Baba'nın başkentinde" gtav başlatmaya hazırlanıyor. Genel Maden-İş Sendikası 18 kjısımda aldığı grev karannı .^nkara'da MTA Genel Mü- durlüğü önünde başlatacağını İKinetti. ! TTK Genel Müdürü Hayret- tin Soytaş'a jîöre "Hükümet i$çi yanlısı". "Işçide grev havası yok. Bu hükümet işçinin hakkı- rn vcrecek." Genel Maden-İş Sendikası yöneticileri ise An- kara"da grev başlatma kararla- rtnın 'blöf olmadığını" belirte- rek. makul bir ücret teklifı gelmemesi halinde ""İşçi için en uygun tarihte" greve çıkılacağı- nı belirtiyorlar. Genel Maden- İş Sendikası, 35 bin TTK işçisi- nin ardından 6 bin MTA işçisi için de bugün grev karan alı- yor. Geçen dönem yüzde 179 zam alan maden işçilerinin eline bu- ,gün yer altında çalışanlarda or- talama 3, yerüstünde çalışan- larda 2 milyon lira geçiyor. Ancak Genel Maden-İş'ten sonra sözleşme imzalayan. şim- di. maden işçileri gibi sözleşme bekleyen demirçelik ve çimento işkollanndaki ücret onalaması, madencilerin çok üstünde. Ge- nel Maden-İş Sendikası önce- likle kamu işyerlerindeki ücret dengesizliğinin giderilerek, bi- rinci altı ayda yüzde 167, ikinci altı ayda yüzde 40 zam yapıl- masını istiyor. Sendikanın öne- risinin kabul edilmesi halinde yeraltırida çalışan bir işçinin eli- ne ikramiye hariç. tüm sosyal haklarla birlikte onalama net 11 milyon. yerüstü işçilerinin eline de 7.5 milyon lira geçecek. Buna karşılık 27 temmuzda başlayan ve iki ay sonra uyuş- mazlıkla sonuçlanan görüşme- ler boyunca kamu işveren sen- dikası Kamu-Sen, herhangi bir ücret önerisinde bulunmadı. Kamu-Sen uyuşmazlığın tutul- masından sonra sözlü olarak, birinci altı ay için yüzde 20, ikinci alü ay için yüzde 20, üç ve dördüncü altı aylar için de yüz- de 15'er ücret zammı verilebile- çeğini ifade etti. Genel Maden- İş Sendikası yöneticileri bunun üzerine bu ay başmda Zongul- dak'ın ikisi bakan 7 milletvekili verdiği DYP'nin genel başkanı ve Başbakan Süleyman Demi- rel'i ziyaret etti. Demirel. görüş- mede. maden sözleşmesi hak- ' kında bilgisi olmadığını. ancak Zonguldak'a "vefa borçlan bu- lunduğunu' ifade etti. Şimdi sendika da işçi de "Baba"nın göstereceği tavn hekliyor. Bir taraftan da An- kara'da yapılan kamu kesimi koordinasyon toplantılanna katılan Genel Maden-İş Sendi- kası yöneticileri, bu sefer uyuş- mazlıktaki tüm sendikalann drtak hareket .etmesini istiyor. türk-İş'te yapılan görüşmelere katılan Genel Maden-İş Genel Başkanı Şemsi Denizer, bugün Zonguldak'a dönecek. Sendi- ka, grevin örgütlenmesi için şube yönetim kurullan ve tem- sjlcilerini toplantıya çağırarak, grev komitelerini kuracak. Sen- dikanın da maden işçisinin de tutumu. "Geçen sefer acemiy- dik. bu sefer de hakkımız veril- mezse, grevimiz daha büyük olur" diyerek özetleniyor. Ge- nel Maden-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Sabri Cebecik. Ankara"da uygulamaya • koy- mak üzere aldıklan grev karan- nın hükümet tarafından 'blöf olarak algılanmaması gerekti- ğini belirterek. ciddı bir öneri getirilmemesi halinde greve çık- makta kararlı olduklannı söy- ledi. Cebecik. sorulanmıa şöyle yanıtladı: - Bu ay başında Başbakan Süleyman Demirel'i ziyaret et- tiniz. Görüşmede neler konu- şuldu? CEBECİK- Bız durumumu- zu anlattık, Kamu-Sen bize bir şey öneımedi dedik. Başbakan da' DYP'ye 7 milletvekili. 2 ba- kan veren Zonguldak'a vefa borçlan olduğunu. ama sözleş- meyle ilgili bir bilgisi olmadığı- nı söyledi. "Hele bir bakalım. hesap kitap yapalım" dedı. -Yenı genel müdür kömür üretimine 50 yıl ömür biçiyor. size göre Zonguldak'ta daha kaç yıl üretim yapılabilir? CEBECİK- Burada daha 100 yıl işletmeye hazır 1 milyar ton kömür var. - TTK'nın zararlan konu- sunda ne diyorsunuz? CEBECİK- TTK devlet ta- rafından bilinçli bir şekilde za- rarettiriliyor. 1940"tan buyana Zonguldak inek gibi sağıldı. Türkiyc Cumhuriyeti'ni fıilen Zonguldak'a kurdurdular. De- mırçelikleri, çimento fabrikala- nnı. elektrik santrallannı hep TTK'ya finanse ettirdiler. 1965-1980 arasında dünyada kömür 100-130 dolara satılır- ken. TTK 20 dolardan kömür saıtı. Bugünkü dolar bazından hesapla. o tarihten bu zamana kadar TTK 18 trilyon liralık kömür ürettı. Bugün. Ankara'da belediye halka bir milyon 200 bin lira- dan kömür satarken. TTK'ya 300 bin liradan kömür sattınh- yor. - Grev hazırlıklan başladı mı? V'eni bir teklif gelirse ne ya- pacaksınız? CEBECİK- Grev komitcleri kurulacak. MTA'nın da arabu- lucu raporu geldi. Pazartesi (ya- nn) günü MTA için de grev karan alacağız. Hükümetin. kamudaki ücret dengesizliğini de gözönüne alarak getireceği makul bir öneri olursa, görüş- me masasına oturmava hazınz. SEKA işçisinden koalisyona göz hapsi AHMETKLRT KOCAELİ - SEKA'da alı- nan grev karanndan sonra 50 kişiden oluşacak işçı grubu olumlu bir gelişme sağlanınca- ya kadar DYP ve SHP genel merkezlerine giderek "bekleme eylcmi" yapacak. Nüfusunun büy ük bir bölümünü sanayi ku- ruluşlannda çalışan işçilerin oluşturduğu Kocaeli'nde her- kcs SEKA'daki toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla so- nuçlanmasının beklentisi için- de. Kocaeli'nde kamu kuruluşla- nnda çalışanlar, öncelikle ka- mu kuruluşlanndaki ücretlerin eşitlenmesini istiyor. Topiu söz- leşme görüşmelerinin tüm sek-- törlerde anlaşmazhkla sonuç- lanması çalışanlar üzerinde gcrgin bir ha\a oluşturdu. Şu anda ikaz anlamında başlayan eylemlerin önümüzdeki günler- de giderek sertleşeceği gözleni- yor. 17Kasım 1992 günü grev ka- ran alınan SEKA'ya ait işyerle- rinde ilk tepkiyi Selüloz-İş sen- dikası yöneticileri gösterdi. Selüloz-Iş sendikası genel mer- kez ve 11 şube yöneticisi aldık- lan ortak kararla ilk îepki giri- şimlerini yann Ankara'da başlatacaklar. Yaklaşık 50 kişi- den oluşan sendikanın genel merkez ve şube yöneticileri iki- dar ortaklan DYP ve SHP ge- nel merkezlerine giderek bekle- me eylemini başlatacaklar. Sclüloz-İ^ Genel Başkanı Mit- hat San bu girişimlerini olumlu gelişmeler sağlanıncaya kadat sürdürmede kararlı olduklannı vurgularken sürenin uzaması halinde SEKA'ya ait işyerlerin- de daha sert eylemlerin günde- me geleceğinı açıkladı. San. bu konudaki düşüncelerinin diğer sendika yöneucilerince de des- teklendiğini belirterek " Toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde Sayın Başbakan'dan başlaya- rak bakanlara. miHetvekiIlerine götürdüğümüz haklılığımız onaylandı. Ama karşılığında olumlu bir gelişme olmadı" de- di. San. SEKA çalışanlannın haklannın vakit geçirilmeden verilmesini istedi. ILO sözleşmeleri Meclis'te görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Aylardır Meclis'te oldu- ğu halde. onaylanmadığı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ı is- tıta noktasına getiren 7 ILO sözleşmesi. çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. Memurlann sendikal örgütlenme hakkını güvence al- tına alan sözleşmeler. işveren kcsiminin büyük tepkisine ne- dcn olan iş güvencesi yasa tasla- ğına da dayanak olusturuvor. t'BMM Genel Kurulu'nda geçen perşembe günü. karar ye- ter sayısı olmadığı için görüşü- lemeyen ILO sözleşmeleri ara- sında bulunan hizmet ilişkisine işveren tarafından son verilmesi hakkındaki 158 sayılı sözleşme, ilkc olarak. ücretle çalışanlann tümünü kapsıyor. Bir işçinin hizmet ilişkisinin kendi tutumu ya da yeteneği ile ilgili veya iş- İetmenin gereklerine dayah "geçerir bir neden olmadıkça sona erdirilemeyeceğini öngö- ren sözleşme. haksız olarak iş- lcn çıkanldığı kanısında olan işçiye, tarafsız bir merci nezdin- Jc itiraz hakkı tanınmasını hükme bağlıyor. Geçerlı bir ne- den olmaksızın işten çıkanlan işçinin işine iadesi olanağının bulunmadığı hallerde, kendisi- ne bir ödenek ya da tazmınat verilmesini hükme bağlayan sözleşme. işten atmalarda ge- çerli neden olarak sayılamaya- cak bazı nedenleri özellıkle be- lirtiyor. Buna göre. sendika üyesi olmak, sendikal faaliyet- lere katılmak. işçi temsilcisi se- çilmek üzere girişimde Hulun- mak. doğum izni kullanmak. ırk, renk, cinsiyet. medeni haL hamilelik, aile sorumluluklan. siyasal görüş gibi nedenler ge- çerli sayılmıyor. 135 sayılı. işletmelerde işçi temsilcilerinin korunması ve onlara sağlanacak kolaylıklar hakkındaki ILO sözleşmesi de. işçi temsilcilerinin bu statüleri nedeniy le işten çıkarma da da- hil olmak üzere, önyargılı dav- ranışlara karşı etkin biçimde korunmalannı öngörüyor. Sendika özgürlüğüne ve ör- gütlenme hakkının korunması- na ilişkın 87 sayılı ILO sözleş- mesi. çalışanlann tamamına, önceden izin almaksızın. iste- dikleri örgütleri kurma \c bun- lara üye olma hakkını tanıyor. Sendika hakkının tanınmasın- da çalışanlar arasında hiçbir aynm yapılamayacağını hük- meden sözleşmenin onaylan- ması halinde. kamu çalışanlan- nın sendika kurma hakkı güvenceyc alınmış.olacak. Kamu hizmetinde örgütlen- me hakkının korunmasına ve istihdam koşullannın belirlcn- mesi yöntemlerine ilişkin 151 sayılı İLO sözleşmesi. İLO'nun 87 ve Türkiyc'nin daha önce- den onayladığı 98 sayılı sözleş- melerini tamamlayıcı nitelikte hükümler gctiriyor. Kamu gö- revlilcrinin örgütlenme haklan ile bunlann örgütlerine sağla- nacak kolaylıklan güvence alu- na alan sözleşme, bu haklann görevleri politika beiirleme ve yönetim olan üstdüzey memur- lar, sorumluluklan yüksek de- recede gizliliğe sahip görevliler, silahlı kuvvetler ve polise neöl- çüde uygulanacağı konusunun ulusal mevzuatla düzenlenme- sini hükmediyor. Meclis gündeminde yer alan diğer 3 sözleşme, Cumhurbaş- kanı Turgııt Ozal'ın Başbakan- lığı dönemminde TBMM'ye se\kedılmişti. Bunlardan 144 sayıh olan uluslararası çalışma nonnlan uygulamalannın ge- Iiştirilmesinde üçlü danışma hakkındaki sözleşme. çalışma yaşamına ilişkin konularda işçi- işveren-hükümet arasında etki- li bir üçlü danışma prosedürü oluşturulmasını öngörüyor. Sanayi işyerlerine alınacak çocuklann asgari yaş sınınnı belirleyen 59 sayılı sözleşme. 15 yaşın alündaki çocuklann ka- mu ve özel sektör sanayi işlet- melerinde veya bunlann ait bi- nmlerinde çahştınlamayacak- lannı hükme bağlıyor. 142 sayılı insan kaynaklan- nın değerlendirilmesınde mesle- ki eğitim ve yönlendirmenin yeri hakkındaki ILO sözleşmesi de. kamu istihdam hizmetleri aracılığıyla, toplumun ekono- mik. sosyal ve kültürel ihtiyaç- lannı da dikkate almak suretiy- le mesleki rehberlik ve eğitim politika ve programlan oluştu- rulması, bÖylece sağlanacak imkanlann, aynm gözetilmek- sizin herkese eşit şekilde sunul- masını öngörüyor. versinler. Sonra I993"te TPAO, r'afineri, Tüpraş ve Botaş'la birlikte masaya otu- ralım. O sözleşmede hiçbir şey istemiyoruz. kamuya ne verir- lerse bize de versinler diyoruz. yine hayır diyorlar." 6 bin PETKİM işçisinin söz- leşmesine resmi arabulucu da "çare" olamadı. Sözleşme bu- günlerde Yüksek Hakem Ku- rulu'na gidecek. ANAP döne- mindeki baskılann bu dönem- de de sürmesi durumunda işçiler çeşitli eyjemler deneye- cekler. PETKİM işçilerinin çabalan yeniden kimya işko- luna dönüp grev haklannı ka- zanmaya yetecek mi? Hic olmazsa petrol işkolundaki kazanımlan elde edebilecekler mi? Mustafa Öztaşkın bu so- rulan "Hükümetin ne kadar demokrat. ne kadar işçi babası olduğunu göreceğiz" diyc ya- nıtlıyor. Edinilen bilgiye göre Ko- caeli'ndeki PETKİM işçileri- nin fabrikayı terk etmeme ve lojmanlara toplu halde yürü- me gıbı eylem programlannın gündeme geleceği öğrenildi. Petrol-İş Sendikası Körfez Şu- be Başkanı Ali Buğdaycı, PETKİM işvereninin işyerin- de baskı uygulaması başlattı- ğını ileri sürdü. Bu arada metal işkolunda da toplusözJeşme görüşmeleri- nin grev aşamasına gelindiği şu günlerde büyük hareketli- lik gözleniyor. Bağımsız Oto- mobil-İş Sendikası üyeleri geçen hafta çarşamba günü bir günlük yemek boykotu yaptılar. Özçelik-İş ve Türk Metal sendikalannın da önü- müzdeki günlerde tepkilerini gösterecekleri öğrenildi. Pancar Motor 1.5 yıl sonra açılış heyecanı İstanbul Haber S«rvisi - Yak- la^ık 1.5 yıldır üretimine ara veren Pancar Motor Fabrikası. dün SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısi Erdal İnönü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö- /en. fabrika çalışanlan veailele- rinin hazır bulunduğu bir tö- renle yeniden üretime başladı. Törende bir konuşma yipan fabrika genel müdürü Murat Tanerikçi. fabrikalannın 1955 yılında 1.5 milyon pancar çifçi- sinın katkılanyla kurulduğunu anlaıarak "Fabrikamız ülke- mızde ilk dizcl motorunu üret- miştir. Bugüne kadar da 400 bin adeı motor ürettik" dedi. Pancar Motor Yönetim Kuru- lu Başkanı Ali Esen Gökmen de. 40 y ıldan bu y ana Türk tan- mına ve ekonomisine hizmet cııiklerini anlatarak • "Körfez krizinin ekonomik olumsuz- luklan ile iç ve dıştaki talep azalması sonucu krizc girdik. Ama GAPın hayata geçirilme- si ve yeni dış pazarlar bularak, hükümetimizin de verdiği des- tekle bu krizi atlatacağız" dedi. Törende üretici çiftçiler adına bir konuşan Aydemir Horozlu. "Pancar Motor. Türkiye'de bir olaydır. Bu kuruluş çahşanıyla, çifçisiyle bir bütün olarak bu- güne gelebildı. Bizleri tekrar hayata kavuşturmada 50 mil- yarlık hibeyi sağlayan başta Erdal İnönü ve tüm emeği ge- çenlere minnet boçluyuz" dedi. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü, burada çok güzel bir gün yaşa- dıklannı belirterek "Bu fabri- kanın yeniden çalışmaya başla- masını kutluyorum. Daha bir süre önce buraya geldiğimizde, çalışanlann, eşlerinin ve çocuk- lannm başka görüntüleriyle karşılaşmıştık. Ülkemizde yeni bir iktidann kunılması bizleri bu noktaya getirdi. Yeniden daha güzel günler bizleri bekli- yor. Hayırlı olsun diyorum. Daima daha çok çalışmanızı ve daha güzel^ üretim yapmanıa beklivorumV dedi. Fabrika yönetimi. işçiler ve Otomobil-İş Başkanı. Erdal İnönü'ye birer şükran plaketi sundu. Ardından, Erdal inönü, fabrikayı hizmeteaçtı. Haber Merkezi - Ger- çck Dergisi Diyarbakır lemsil- CİM Namık Tarancfnın öldü- riilmesiyle ilgili güvenlik güçle- rince sürdiirülen soruşturmada henüz herhangi bir bulgu elde edilcmedi. Gcrçek Dergisi Genel Yayın Yönetmcnı İsmaıl Kayhan. Ta- rancı'nın cenazesinin polis tara- fından kaçınianık gömüldüğü-; nü. Tarancı cinayetiyle Musa Anter'in öldürülmesi arasında bağ bulunduğunu iddia ederek, "Cinaycı kontrgcrilla cinayeti- dir" dedi. Tarancfnın cenazesi güven- lik kordonu altında toprağa vçrildi. Gerçek Dergisi Genel Yayın Yönetmenı İsmail Kayhan dün Diyarbakır'a gelerek Gü- neydoâu Gazeıeciler Cemiyeti'- ndo hir basın toplantısı düzen- ledi. Kayhan. Gerçek Dergisi olarak Tarancı cinayetiyle ilgili ellcnnde bulunan bazı ipuçlan- ııı açıkladı. Kayhan şu görüşie- ri viv undu: " Cinayetin işlendiği andan ilibarcn cenazemizle ilgilenen arkadaşlanmız. avukatlanmız vc Tarancı'nm ailesi güvenlik giiçlennin tehdit ve küfürlerine maruz kalmışlardır. Cenaze teslim cdilmcmiş, polis tarafın- d.ın kacınlarak gömülmüştür. Oluydan birkaç gün önce büro- muza gelerek Tarancı'yı tehdit eden kişinin bürodan aynldık- lan sonra doğruca Diyarbakır Emniyeı Müdürlüğü'ne giltiği görüldüğü halde. güvenlik güç- leri bu konuyu hiç araştırma- mıştır. Saptamalanmıza göre kalilin lariİl bu kişiye uymakta- dır." Kayhan. Tarancı'nın öldü- rülmesinde Gerçek Dergisi bü- rosunun karşısında bulunan Uruba Pazarlama ve Ticaret Bürosu'nun parmağının da bu- lunduğunu. bu şirketten gelen bazı kişilerin Tarancı'yı tehdit ettiklerini öne sürerek $öy le de- vam etti: "Tarancı arkadaşımız öldü- rülmeden bir süre önce, 'Öldü- rülürscm büromuzun karşısın- da bulunan Uruba Ticaret bürosunun parmağı vardır' de- mişti. Ancak bu konu da hiç dikkate alınmamıştır. Dergimi- zin geçen haftalarda yayınladı- ğı Musa Antcr cinayetiyle ilgili haberle. Tarancı cinayetinin kanıtlan birlikte ele alınmalı- dır. Biz iddia ediy oı\ız ki. Anter cinayetine ilişkin yazdıklan- mızla. temsilcimizin öldürül- mesi arasında bir ilişki vardır. Aynca Namık öldürülmeden bir eün önce büromuzun önün- de 21 SV 867 plakah bir araç gün boyu beklemiştir. Bu ara- cın içinde üç kişinin bulunduğu dergı çalışanlan tarafından sap- tanmıştır." Tarancı cinayetinin kontrge- rilla olgusunu tekrar gündeme getirdiğine dıkkat çeken Kay- han, Tarancı'nın öldürülmesi- nin yeni birkontrgerilla cinaye- ti olduğunu öne sürdü. Verdik- leri ipuçlannın da en güzel kanıt olduğunu savunan Kay- han. "Hazır iç harekat başla- mışken dizginsiz bir taarruzun koşullan yaratılmış olmakta- dır. Gerek tek tek. gerek kitlesel kıyımlann yolu açıktır. Tarana cinayetiyle ilgili farklı ipuçlan elimizde mevcuttur. Zamanı gelince bunlan açıklayacağız. Bu cinayeti ilerici. dcvrimci ba- sın çözecektir" dedi. Kayhan. piağanüstü Hal Bölge Valisi Cnal Erkan ile Di- yarbakır Valisi İbrahim Şahin'- in cinayetle ilgili duyarsız dav- randıklannı ileri sürdü. İstanbul Gazetccıler Cemiye- ti Başkanı Necmi Tanyolaç Gerçek Dergisi'nin Diyarbakır temsilcisi Tarana'nın öldürül- mesini üzüntü ve kuşkuyla kar- şıladığını bildirdi. Tanyolaç, "Başta sayın Başbakan Süley- man Demirel ve Içişleri Bakanı İsmet Sezgin olmak üzere tüm yetkilileri, gazeteci katillerinin yakalanması konusunda gerek- li tedbirleri almaya çağınyo- ruz" dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, Güneydoğu'da öldü- riilen gazeteci sayısının 12'ye yükseldiğini belirterek. hükü- meti 'faili meçhul' cinayetlerin aydınlatılması ve gazeteciierin bölgede özgürce görev yapma- lan yönünde gerekli önlemlerin âlınması için göreve çağırdı. Tarana için dün derginin İs- tanbuldaki merkez binası önünde bir anma toplantısı ya- pıldı. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'na suç duyuru- sunda bulunmak amaayîa di- lekçe vermek isteyen dergi çalı- şanlan ve kalabalık bir toplulu- ğun yürümesine çevrede yoğun güvenlik önlemleri alan polis tarafından izin verilmedi. Üzerinde "Diyarbakır Tem- silcimiz Namık Tarana öldü- rüldü. Gerçek susmayacak" yazılı dev bir pankart asılan Gerçek Dergisi'nin Sultanah- met'teki merkez binası önünde toplanan dergi çalışanlan ve 50 kişilik bir grup öldürülen Na- mık Tarancı vediğer basın şehit- leri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Tarancı için Gerçek dergisinin önünde tören düzenlendi. Nadir Nadi büstü açıldı • Baştarafi 1. Sayfada tcci-vazar Ali 511111611'.' Oktay Akbal. anakcnt ve«çev re beledi- ye meclis üyeleri ile kalabalık bir topluluğun katıldığı tören. duygusal bir ortamda geçti. Nadi'nin eşi Berin Nadi. büs- tün açılışı sırasında gözyaşları- nı luiamazkcn. katıhmcı toplu- luktan da büyük bir çoğunlu- ğun ağladığı görüldü. Nadir Nadi büstünün açılı- şında konuşan Büyükşehir Be- ledıye Başkanı Yüksel Çak- mur. "Nadir Nadiler ölmez" diyerek şunlan söyledi: "Bugün çok önemli bir anı yaşıyoruz. Nadir Nadi'yi hayat K)yunca unutmayacağız. Na- dir Nadi yalnızca bir yazar de- ğil, aynı zamanda bir öğret- mendir. Bu nedenle kendisine hocam diye hitap etmek istiyo- rum. Kendisi yurt sevgisini ve Atatürk ilkelerinı öğreten de- ğerli bir hocamızdı. Nadir Nadi'nin "Ben Atatürkçü Deği- lim" demesine neden olanlar, bugün Almanya'dan ve çeşitli yerlerden cumhuriyete ve Ata- türk'e yönelik ses veriyorlar. Değerli Hocam. sen rahat uyu. Ortaya koyduğun ilkeler. Yu- nus Nadi ile gelen ve günümüze kadar uzanan gelenekler hep korunacak. Mustafa Kemal devrimciliğıni yıkmak. boğmak isteyenlerin İzmir'e girmesine izin vermeyeceğiz. Nadir Nadi ebediyen yaşayacak. Ruhu şa- dolsun. Bugün için düşünceleri ölümsüzleşiyor. Bugün burada Cumhuriyet gazetesini yıkma- ya. ilkelerini çiğnemeye çalışan- lara karşı mücadele veren Cumhuriyet'in yazı ailesi de aramızda. Bir kez daha divoruz kf Nadif Nadiler ölmez. Cum- huriyet ailesi de her~şeye râğ- men y aşama mücadelesi verir." Nadir Nadi'nin kendi adına düzenlenen caddedeki büstü üzerinde 7 Mayıs 1988 günü ya- yımlanan ve Cumhuriyet gaze- tesinin 64. kuruluş yıldönümü nedeniyie yazdığı başyazıdan kısa bir bölüm yer alıyor. Nadi'nin gelecek kuşaklara ses- lendiği bu yazısından alınan bölüm şöyle: "Biz bugün varsak yann yo- kuz. Başlıca umudumuz, bizim dönemde yetişen ve yetişmekte olan yeni kuşaklann. gerçek halk yönetimi demek olan cum- huriyet ilkelerini yurdumuzda daha sağlam temellcre dayama olanağı bulabilmeleridir. Bu konuda hiçbir engelden yılma- vacaklanna inanıvoruz." 6 Kocam yatakta kötü' demeyin I. Sayfada davada kocasından şikayetçi olan kadın ise eşinin sürekli içki içmck. eviyle ilgilenmemek ve kendisini sürekli dövmekle suç- ladı. Kadın son olarak yediği dayak nedeniyie kulak zannın patladığını bildirdi. Kadın bo- şanma karanndan sonra koca- sının kendisine maddi ve mane- vi tazminat ödemesini ve yok- sulluk nafakası bağlanmasını istedi. Doyumsuzluk Davayı inceleyen yerel mah- keme, kadının doyumsuz ve dedikoducu olmasıyla kocanın sürekli dayak atmasını boşan- ma karan verilmesinde temel alırkcn eşlcrin kusurlarını bir- birine eşit kabul etti. Kadının nafaka istemini yerinde bulan mahkeme, manevi tazminat is- temini ise reddetti. Bu ret kara- nnı davacı kadının da kısmen kusurlu oiduğu görüşüne da- yandırdı. Karar. manevi tazmi- nai islemi reddedilen Esin hanını tarafından temyiz edildi. Konu bu nedenle Yargıtay İkinci Hu- kuk Dairesi'nde ele alındı. İkinci Hukuk Dairesi, kadı- nın manevi tazminat isteminde haklı olup olmadığının belirlen- mesi için eşlerin işledikleri ku- surlar arasında kıyas yoluna gitti. Karannda "önemli olan boşanmayı sağlayan. boşanma- ya neden olan tarafın kusuru- dur. Diğer tarafın boşanmayı sağlayan hafif kusuru tazminat verilmesini önlemez. ancak taz- minatın miktannın belirlenme- sinde dikkate alınır" görüşüne yer veren daıre. eviılıkten sonra çocuğun durumunu da dikkate aldı. Kararda kadının kocası hakkındaki "çok içki içiyor, eve yeterince bakmıyor' şeklindeki serzenişlerin ise hafif kusur ola- rak değerlendirildi. Kadının kocanın ve çocuğun birlikte ele ahndığı bölümde şöyle denildi: "Somut olayda, davaa Esin, kocası hakkında "içki içiyor, eve yeterince bakmıyor' şeklin- deki serzenişlerini davaa koca yönünden boşanmayı sağlaya- cak ağırhkta bir kusur olarak kabul etmek mümkün değildir. Kaldı kı taraflann ortak kızjnın hatıra deftenne 'babamı sevmi- yorum' şeklinde hislerini ifade etmesi ve evden kaçarak evlen- mesi de babanın evde baskı yaptığını göstermekle ve davalı kadının iddiasmı doğrulamak- tadır. Kocanın eşini 15 gün işin- den kalacak derecede dövüp kulak zannı zedelemesi ise pek fena muamele olgusunu oluş- turmaktadır. O halde boşan- mada kusurlu olan Esin, koca olduğunu kabul etmek zorun- ludur. Mahkerhenin bu yönleri dik- kate almadan. taraflann eşit kusurlu kabul ederek davaanın tazminat isteğini reddetmesi, bu nedenle doğnı bulunmaya- cağı gibi vücut tamlığı dövül- mek suretiyle zedelenen ve kişi- sel haklan bu nedenle saldınya uğrayan eşe, manevi tazminat verilmemesi usul ve yasa hü- kümlerine aykındır. Bu itibarla koşullan araştınlmadan maddi tazminata ilişkin isteğin şartlan oluşmuş bulunduğu halde uy- gun miktarda manevi tazmina- ta hükmedilmemiş olması doğ- ru bulunmamıştır." VEFA LİSESİ KURULUŞLARI TÜRK ÖĞRETMENİ İLE EL ELE Tüm ögretmenlerimizin 24 Kasım 1992 ÖĞRETMENLER GÜNÜ'nü kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dileriz. 24 Kasım 1992 Salı günü saat 13.30'da okulumuzda yapılacak "Türk Eğitiminde VEFA" konulu panelimizi onurlandırmanız bizleri mutlu edecektir. VEFALILAR DERNEGt, VEFA VAKFI VEFA SPOR KULÜBÜ, OKUL KORUMA DERNEĞİ, OKUL—AİLE BİRLİĞİ BİRGÜL TUTAK (Günal) ile YOLCU TUTAK 21.11.1992 evlendiler. istanbul PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZİ KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ Anne sevgisine yamn sıcak bir ortam DANISMAN DR. ERDAL ATABEK 0-12 yaş grubu Pedagog vedoktordenetiminde 10 kişilik smıflar Rcsim. müzik. satranç, yabancı dil. Folklar Açık büfe sabah kahvaltısı Sabah 0".30'dan akşam 19.30'a kadar acık Yeni adresimiz: NMNMtÇİk SkJHo: 3 Altlltipi/İsL 4171638-3881431
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle