08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM1992 ÇARŞAMBA 14 HABERLERTJV DEVAMI PKK 200 kişiyle Hanfyi 3 saat işgal etti: 12 ölü Haber \1erkezi - Diyarba- kır"ın Hani ilçesine baskın dü- zenleyen PKK militanlan 3 güvenlik görevlisini şehit etliler, biri yerel muhabir 9 vatandaşı da öldürdüler. Şehit jx>lisler için Diyarbakır'da düzenlenen törenler sırasında gösteri yürü- yüşü yapan ve havaya ateş açan emniyei görevlilerinden 10'una valilikçe işten el çektirüdiği bil- dirildi. PKK baskınında ılçedeki ka- mu kurum ve kuruluşlannın büyük bir bölümü hasar gördü. 20'ye yakın kamyon, traktör ve otomobilin tamamen yandığı olaylar sırasında öğretmenevi de ateşe verildi. PKK milıtanlanna yardım etükleri gerekçesiyle 5O'ye ya- kın yurttaş •gözaltına alındı. Saldınyı PKK'nın Amed Eya- leı Sorumlusu Şemdin Sakık'ın yönettiği kaydedildi. Başbakan Süleyman Demi- rel, "Biz ölmedık ki. hâlâ vanz demek istiyorlar. Ne kadar çır- pınırsamz, ne kadar hainlık yapsanız boştur" dedı. Olağa- nüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da PKKnın Kuzey Irak'taki sonunun buralarda da yaşanacağını söyledi. Erkan, "Benzer operasyonlar burada da yapılacak. Ya teslim olacak- lar, ya da hak ettikleri cezayı görecekler" dedi. Hani'deki görgü tanıklannın Cumhuriyel muhabirine verdi- ği bilgiye göre olaylar şöyle ge- lışti: Yaklaşık 200 PKK mıliıanı saat 19.30 sıralannda dört kol- dan Hani ilçesine girdi. Bu sıra- da yaklaşık 200 PKK militanı da Hani-Lice karayolunu kesti. Hani'ye giren PKK militan- lan önce kamu kumluşlan ve lojmanlanna uzun namlulu si- lah ve roketatarlarla ateş açtı- lar. Kalabalık bir grup da as- kerlik şubesinin bulunduğu binayı kuşattı. Militanlar içer- dekiiere "Hepiniz dışan çıkın, kimseyi öldürmeyeceğiz. Çık- mazsanız bincyı ateşe verece- ğiz" diye bağırdılar. Ancak binadan kimse çıkmadı. Aynı zamanda lojman olarak da kul- lanılan binada astsubay Kemal Ay ile memurlar ve eşleri oturu- yordu. Binadan kimse çıkmayınca militanlar yaylım ateşi açtılar. Bu saldında astsubay Kemal Ay ile eşi Nefsim ve 6 yaşındaki oğlu Mustafa Ay, lojmanda mi- safir olarak bulunan şubede görevli sivil memur Süleyman Dalgın'ın eşi Fatma Dalgın. (26)7 kızlan Sedef Dalgın (5), Sevda Dalgın (4) ile Sebahat Macar (50), Hülya Aslan (18), Mensura Aslan (14) hayatlanru kaybetüler. Militanlar daha sonra PTT ve Karayollan bınalanna rast- gele ateş ederek öğretmenevine geldiler. Alt katı da kahvehane olan öğretmenevinin çevresini kuşatan militanlar, içerdekile- rin dışanya çıkmasıru ıstediler. Herkes dışan çıktı. Militanlar binayı ateşe vererek propagan- da konuşması yapülar. Bir öğ- retmen burada yaşadıklannı Cumhuriyet'e şöyle anlattı: "Kürtçe olarak öğretmenevi- nin camlannı kırmamızı istedi- ler. Bir kısmını kırdık. Bize bir şey yapmayacaklannı söyledi- ler. Bize doğru dürüst eğitim yaptınn. insanlann beynini yı- kamayın dediler." Militanlar daha sonra gaze- teci Yaşar Aktay"ı evine kadar izlediler. Kansı tarafından bod- ruma saklanan Aktay'ı bulan militanlar. kurşuna dizerek öl- dürdüler. Yaşar Aktay'ın eşi Züheyla Aktay, olayı şöyle an- latu: "Silahlar patlar patlamaz Yaşar nefes nefese eve geldi. Daha önce tehdit edildiği için onu bodnıma gizledim. Hemen sonra 5 PKK'lı eve geldi. Her tarafı kınp döktüler. Bodrum- dan Yaşar'ı çıkanp gözümün önünde kurşuna dizdiler. Aktay'ın Türkiye gazetesi muhabin olduğu yolundaki ha- berler üzerine bir açıklama ya- pan gazeteyetkibleri, Hani ilçe- sinde teröristlerin saldınsı sıra- sında öldüriilen gazeteci Yaşar Aktay'ın kendi muhabirleri ol- madığını açıkladı. Lice yolunda pusu 3 saate yakın süreyle Hani içinde kalan militanlann eyle- 1 -Askerlik Şubesine baskın PKK militanlannın Hani-Lice yolunu kestiği yer mını önlemek amacıyla ılçeve Diyarbakırdan gelen yardım zamanmda ulaşamadı. Bunun nedeninin Lice-Hani yolunun PKK militanlan tarafından ke- sılmesi olduğu öğrenildi. Emnıyet yetkılılerinden alı- nan bilgiye göre, Diyarbakır'- dan yola çıkan 2 panzer Hani'- ye 10 kilometre kala Seren köyü yakınlannda pusuya düşürül- dü. İlk panzer roketatar isabeti alınca şarampole yuvarlandı. Burada Ufuktan Akgüneş ile İhsan Sak adlı polis memurlan şehit oldu. İkinci panzer ise pu- sudan kurtularak militanlara ateş açtı. Buradaki çaüşmarun gece saat 03.00'e kadarsürdüğü bildirildi. Güvenlik güçleri Haniye girdiğinde PKK mili- tanlannın kaçtığı öğrenildi. İlçede 20'ye yakın kamyon, traktör ve otomobil tamamen yandı. Karayollan şantiyesin- dekı 2 kara\ an da hasar gördü. Olaylar sırasında ilçedeki gü- venlik güçlerinin, bulunduklan mevzilerden ateş açtığı öğrenil- di. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, dün Hani'ye gele- rek incelemelerde bulundu. Hani'de yaşanan olayın ar- dından dün 50'ye yakın yurttaş gözaltına alınırken. patlama- mış roketleri imha etmek için Diyarbakır'dan imha timi geti- rildi. İlçede dün sakin bir gün yaşandı ve insanlann zorunlu olmadıkça dışanya çıkmadık- lan gözlendi. Hani'deki olaylar sırasında Fethiye Turan, Tuğba Turan ve Nurcan Turan'ın yaralana- rak Dıyarbakır'da tedavi altına alındıklan öğrenildi. Bu arada bir PKK'lı militanın da olaylar sırasında yaralandığı ve Diyar- bakır'a getirildiği bildirildi. Başbakan Süleyman Derni- rel. PKK'lı militanlann Hani'- ye saldınsı konusunda, "Sınıri- çinde boş durulmuyor ki, her şey takip ediliyor. Sınırici de hallolacak, nnırdışı da hallola- cak. Ne kadar çırpınsalar, ne kadar hunharlık yapsalar boş- tur" dedi. Demirel "Irak'taki operasyon sürerken, içeride bu olaylann başlamasını nasıl de- ğerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine de "Biz öhnedik. hâlâ vanz demek istiyor. Bu çeşit densizliklerin, bu çeşit alçakhk- lann olabileceğine daha önce *" işaret etmiştim" diye konuştu. İçişleri Bakanı Ismet Sezgin de PKK'lılann Hani'ye uzun namlulu silahlarla saldırdıkla- nnı, güvenlik güçlerinin karşı- bk vermesi üzerine kaçtıklanru söyledi. Sezgin, şöyle konuştu: "Şehre sızan PKK militanlan bir polisin evine giriyor. Polisin çocuğunu yarahyor. Hanımını bir süre gözalünda tutuyor, on- dan sonra evi bırakıp gidiyor. Bir diğer PKK grubu da bir ast- subay ımızın evine gidiyor, eşi- ni, kayınvalidesini. çocuğunu öldürüp, astsubayımızı da be- raberinde alıp gidiyor. Sabah 04.30'da aldığımız bilgiye göre, arama tarama çahşmalan sürü- yor. Mutlaka katillerin yakala- nacağını ifade ederim." Bu arada görgü tanıklannın anlatüklan ile İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in açıklamalan arasındaki çelişkiler de dikkat Irak'a ambargoda Thatcher deligi EDtPEMİLÖYlVrEN LONDRA - Batılı hükümet- lerin, İran-Irak savaşı sırasında 1984'te her iki ülkeye birden uygulamaya başladıklan silah ambargosunu Thatcher hükü- metinin 1988-90 döneminde deldiği. Londra Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan bir da- vada resmen ortaya çıktı. Bu yönde başka haberler da- ha önce de yayımlanmıştı. An- cak dönemin Sanayi ve Ticaret, İçişleri. Dışişleri ve Savunma frakanlıklannın ambargoyu bi- jerek ve isteyerek deldikleri. buna ilişkin bilgi ve işlemleri de örtbas ettikleri ilk kez resmen prtaya çıkıyor. Bu dönemde Saddam Hüse- yin yönetimine yollanan araç- gereç ve donanımın Irak'ın si- lahlanma programını güçlendi- rccek nitelikte olduğu kaydedi- liyor. Irak'a aynı dönemde, adı basına "süper top" olarak ge- çen özel boru parçalan da yol- lanmış ve Saddam Hüseyin yönetiminin, bu borulan bir te- peye yaslayarak gerçekten bir süper top gibi kullanmayı plan- ladığı daha sonra anlaşılmıştı. Hükümetin dört önemli ba- kanlığının Irak ambargosunu kırma ginşimleri ve bunu ört- bas etmeve çalışmalan. Güm- rük İdaresi'nin, Irak'a bu dö- nemde ihracat yapan bir şirketi mahkemeye vermesi üzerine or- taya çıktı. Dört bakanlığın gizli kapaklı işlemlerinden, Gümrük İdaresi'nin ise haberinin olma- dığı anlaşıldı. Irak'a araç-gereç ihraç eden "Matrix Churchill" adlı firmanın yöneticileri hak- kında Gümrük İdaresi'nin açtı- ğı dava, dönemin Savunma Bakan Yardımcısı Alan Clark'- ın mahkemede verdiği ifade üzerine düştü. Clark. "Hükü- met, durumu biliyordu" dedi. Irak'a karayolundan yolla- nan araç-gereç, Türkiye üzerin- den transit gecmişti. Kuveyt işgali öncesinde yine Türkiye üzerinden nakledilen "süper top" parçalannın bir kısmına Türkiye'de el konulmuştu. Ay- nı dönemde Irak'ın, Baü'da kurduğu gizli iş ilişkileri aracılı- ğı ile Batı'dan askeri teknoloji elde etmeye çalıştığı. bunun için dolambaçb yollardan kredi sağladığı artık bugün biliniyor. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, Hani'de dün incelemelerde bulundu. (Fotoğraf: AA) Irak zirvesi içinABD kaygdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD ve İngiltere, An- kara'da yapılacak olan Irak zirvesi sonunda Çekiç Güç'ün, İran ve Suriye'nin de katılımıy- la oluşacak bir bölge gücüyle dcğiştirilmesi tavsiyesiyle so- nuçlanmasından kaygı duyu- \or Batılı kaynaklar, Ankara'- nın girişimiyle yapılacak zirve- nın. biri Batı'ya.diğeri Kürtlere yönelik iki ""örtük uyan"mesajı taşıdığı yorumunu yapıyorlar. Ankara'nın girişimiyle 14-15 kasım tarihinde İran, Türkiye \e Suriye dışişleri bakanlannın katılımıyla yapılacak olan Irak zirvesi konusunda. ABD'nin kaygılı olduğu. İngiltere'nin ise olaya daha yumuşak baktığı bildiriliyor. Fransız hükümeti de işleri daha "kaımaşık" hale getirmeyi istemediği için açık görüş belırtmekten kaçınıyor. Diplomatik kaynaklar, Irak Zirvesi'nin yapılmasının Batı ülkelennc. "Bu işe fazla kanş- mayın". Kürtlere dc "Fazla ile- ri gitmeyin" uyanları olarak anlaşılması gerektiği yorumu- nu yapıyorlar. Dışişleri kaynaklan. Irak zir- vesi sırasında, Kuzey Irak'la il- gili konular çerçevesinde H uzur Operasyonu'nun da ele alınaca- ğını, ancak henüz, Huzur Ope- rasyonu yerine bölgesel güç oluşturulması yolunda bir for- mülasyonun yapılmamış oldu- ğunu biidiriyorlar. Gündem ve ele ahnacak olan öneriler konu- sunda çalışmalann devam etti- ğini bildiren kaynaklar. Türki- ye kadar diğer katıhmcı ülkele- rin de önenler getırebıleceklen- ne dikkat çekiyorlar. ıızey Irak'tapeşı • Baştarafi I. Sayfada küçük gruplar ha- linde yerleşmeye başlayan peşmerge- lerden bazılannın sıcak çatışma sıra- sında aktif olmamalan, TSK'nın bu bölgeden çekilmesinden sonra PKK militanlannın Türk topraklanna geç- melerine ızin verip vermeyecekleri konusunda belirsizliğe neden oluyor. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, PKK'- lılara teslim ol çağnsmda bulundu. Sezgin, Osman Öcalan'ın peşmergele- re teslim olmasının ardından Abdul- lah Öcalan'ın da teslim olup olmaya- cağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "Şu anda böyle birşey söz konusu de- ğil" dedi. Kuzey Irak'ta operasyon bölgesin- de bulunan askeri yetkililer, peşmerge- lerin kendilerine güven vermediklerini belirterek, İran ve Suriye'ye doğru ka- çan PKK militanlanna peşmergeler tarafından koridor açıldığını öne sür- düler. Bir yetkili bu konudaki görüşlerini, "İkili oynuyorlar. PKK'lılan bunlar aldı içeriye" diye açıkladı. Peşmergele- rin, TSK tarafından ortaya çıkanlan mağara ve depolardaki silah ve yiye- ceklerin tümünün kendilerine verilme- sini istediğini kaydeden aynı yetkili, "Bu yetmiyormuş gibi, bir de askerle- rin yiyeceklerine gözlerini dikiyorlar. Bunlann bu bölgeyi tutabilecekleri konusunda iyimser değilim" dedi. Körfez savaşmın ardından 1991 yılı- run mart ayı sonlannda Irak birlikle- rince saldınya uğrayan Kuzey Irak'lı Kürtlerin. PKK militanlanndan te- mizlenen bölgelere yerieştırilmesinin, bugünkü koşullar altında oldukça zor olduğu belirtildi. Irak birliklerinin saldınsı sırasında bütün köyleri yıkılan Kürtlerin. PKK'ya karşı tampon görevini yap- malan için tüm güçleriyle bu bölgeye yerleşmeleri gerektiği, ancak bunun için yeni yerleşim alanlan kurulması- nın zorunlu olduğu ifade edildi. Bu değerlendirme karşısında, henüz ma- ğaralarda bulunan peşmergelerin tü- müyle bölgeye yerleşmelerinin zaman alacağı kaydedildi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. dün ga- zetecilere yapüğı açıklamada. PKK militanlannın peşmergelere teslim ol- malannın ıleride yeniden bir tehlike yaratıp yaratmayacağı konusunda şunlan söyledi: "Orası, bizim işimiz değil. Zaten bu olay Kuzey Irak'ta PKK'dan rahat- sızlık duyan Talabani ve Barzani güç- lerinin, bunlan yok etme arzulanndan ortaya çıkıyor. Bu, bir egemenlik ça- tışmasıdır. Oraya ben hakimim, baş- kası değil anlanv çıkıyor. PKK. kendi- lerine zarar verdiği için birbirleriyle orada çatışmaya girdiler." Sezgin, ele geçen silahlann peşmer- geye bırakıldığı yolundaki söylentiler- le ilgili olarak. böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, peşmergelerin kendi mücadeleleri sırasında ele geçir- diği silahlann onJann olabileceğini, ancak güvenlik güçlerinin kıskaç ope- rasyonu sırasında ele geçirdiği silahla- nn Türkiye'ye ait olduğunu söyledi. Şırnak'ta önceki gün teslim olan PKK militanlannın. arkadaşlannın Suriye'ye kaçtığmı söylediklerinin ha- gü nuıaluıu urlatılması üzerine Sezgin, "Ne Suri- ye, ne İran'a kaçıyorlar. Kaçmalan da mümkün değil. Her iki taraf da kabul etmiyor " diye konuştu. Sezgin, güvenlik güçlerinin harekat biter bitmez Kuzey Irak'tan çekilece- ğini de belirterek," PKK'nın sığmdığı, eğitim yaptığı bütün kamplar ele geç- miş. temizlenmiştir. Türkiye'ye sızma- lannı önlemek için yapılan harekat en kısa sürede sonuçlanacak. Bu üç gün- de olur. beş günde olur. on günde olur" dedi. Sezgin, bir gazetecinin, "Osman Öcalan peşmergelere teslim oldu, Ab- dullah Öcalan'ın teslim olması söz konusu mu?" diye sorması üzerine şu yanıtı verdi: "Şu anda böyle birşey söz konusu değil. Kuzey Irak'ta PKİC tam bir kıs- kaç içerisindedir. Kendileri için iki se- çenek vardır. Ya teslim olmak. ya imha olmak. Ama biz her zaman ifade ediyoruz ki. Türkiye Cumhuriyeti ola- rak silahlannı bıraksınlar istiyoruz. Terörle hiçbir yere vanlamayacağını. devlete kurşun sıkarak, masum vatan- daşlan öldürerek, asker ve polislerimi- zi şehit ederek bir yere vanlamayaca- ğını bilsinler. Yeniden çağn yapıyoruz kendilerine. Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşı olmanın onur ve şerefini yeni- den kazansınlar. Kendilerini bağnmı- za basanz. Böylelikle yollannın doğru olmadıgmı. bu yol ile hem kendilerine, hem ailelerine, hem bölgeye. hem dev- lete ve millete zarar verdiklerini gör- melerini istiyoruz. İster kandınlarak, ister zorla, ister propagandaya kapıla- rak. ister korkudan bu yola giren ve maalesef çıkmayan bu kişilerin, devle- te ve onun adil yargısına teslim olma- lannı temenni ediyoruz." Sezgin'in verdiği bilgiye göre, ope- rasvonlarda ele geçen silahlar ise şöyle: "3 bin 500 Kalaşnikof, 175 makineli tüfek, 53 adet uçaksavar makineli tü- fek. 27 çeşitli çapta havan, 410 roketa- tar, 2 bin 236 RPG-7 roketatar mermi- si mühimmatı, 2 karadan havaya SAM-7 füzesi. 72 tüfek bombası, 33 adet lav silahı, çok sayıda mayın, 507 el bombası, 500 bin mühimmat, 200 ton giyecek ve yiyecek." Çiller 1993 9 te ekonomide radikal öııleııı sözü verdi ; ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomiden sorumlu Devlel Bakanı Tansu Çiller. 1993te radikal ekono- mık onlemler alınacağını söyledi. '"Vergide bir reform yapmazsak, Tür- ^kiye bir yere gelemez" diyen Çiller, Türkiye ekonomisinin "ABD ve Ingil- tere'ye göre daha iyi performans gös- terdiğini" öne sürdü. Ekonomik iyileş- mede asıl göstergenin enflasyon olmadığını, kişi başına milli gelir oldu- ğunu söyleyen Çiller. ekonomi yöneti- minin tek elde toplanması gerektiğini savundu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, önceki gece Devlet Planlama Teşkilaü (DPT). Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarhğı (HDTM) ve Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı (DİE) bütçeleri- ni görüşerek benimsedi. Yaklaşık 7 saat süren görüşmelerde, 18 milfetve- kili 3 kuruluş bütçesine ilişkin düşün- celerini dile getirdi. ANAP Milletveki- li Işın Çelebi. orta vadeli bir istikrar programına gereksinim olduğunu, hü- kümetin Merkez Bankası kaynaklan- na gereğmden fazla başvurduğunu öne sürdü. DYP'li Mahmut Öztürk, teşvik uygulamalannın aksaklıklanna değinerek. "Buhar bile yağmur olup geri dönüyor, ama bizim teşvikler dönmüyor. Teşvikler, lüks villalara gi- diyor" dedi. ANAP Milletvekili Ad- nan Kahveci, Türkiye'deki iç borç oranının Avrupa'ya göre düşük oldu- ğunu kaydederek, özelleştirmede hü- kümetin başansız olduğunu iddıa etti. DYP Ordu Milletvekili Refaiddin Şahin, eski Sanayi Ticaret Bakanı Şükrü Yürür hakkında isim vermeden yolsuzluk suçlamalannda bulunarak. "Organize sanayi bölgesi için 3 milyar liralık kamulaşürma yapıldı. Kardeşi kamulaştırma avukatı olarak yüzde 20 aldı" diye konuştu. Milletvekillerinin konuşmasından sonra söz alan Çiller, Türkiye ve dün- ya ekonomisine ilişkin genel bir değer- lendirme yaparak, Türkiye'nin OECD ülkelerine göre kalkınma hızı- nın daha vüksck olduğunu söyledi. ABD ve İngiltere ekonomilerine göre, Türkiye ekonomisinin 1992 yılında daha iyı performans gösterdiğini öne süren Çiller, ekonomik ıyileşmede önemli olan göstergenin refah olduğu- nu kaydetti. Çiller, şöyle konuştu: "Önemli olan, refahtır. kişi başına gelirdir yani. Enflasyon da önemli bir göstergedir ama, birinci gösterge de- ğildir. Eğer asıl gösterge enflasyon ol- saydı, bizden önceki iktidar büyük şehirlerde oy patlaması yapamazdı. Bakıyoruz, Anadolu'da gelir artma- mış, oylan düşmüştür." 1992"de fonlardan bütçeye önemli bir kaynak aktanmı yaptıklannı belir- ten Çiller, "Çankaya, "Yapamazsınız' dedi. IMF. Dünya Bankası, 'Yapa- mazsınız" dedi. Buna karşın, fonlar- dan bütçeye 17 trilyon lira aktardık" diye konuştu. Türkiye'de 1984-91 yıl- lan arasındaki ekonomik gelişmeleri özetleyen Çiller, hükümetin. ekono- mide oluşan olumsuz eğilimleri tersine çevirdiğini iddia ederek, şöyle devam etti: "Yüzde 16'larda devraldığımız ka- mu kesimi borçlanma gereğjni yüzde 12'lere. yüzde 70'lerde devraldığımız enflasyonu yüzde 50'lere çektik. Biz, kamu kesimi borçlanma gereğini yüz- de 8'e, enflasyonu 40-50'lerde olacak demiştik, düşüreceğiz, ama şubat sonu ıtibanyla bu rakamlann üzerinde ola- cağız. Ama mutlaka enflasyon ve borçlanma gereği düşmüş olacak." "Dolar almayın" yönündeki uyan- sının haklı çıktığmı savunan Çiller, TL'nin son 9 ayda dolar ve marka gö- re daha fazla kazandırdığını anlattı. Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kısa vadeli kaynak kullanımlannın, iddia edilenin aksine artmayıp azaldığını, mevduat ve kredi faizleri arasındaki farkın, son aylarda yükselen enflasyo- na rağmen kapandığını söyleyen Çil- ler, teşviklere ilişkin yeni bir uygulama başlatacaklannı söyledi. Çiller, "Teş- viklerde, yatınmcılann dünya faizleri üzerinden kaynak kullanmasını sağla- yacağız. Yanî yüzde 5-10"Iardan para kullanım olanağı getiriyoruz" dedi. Türkiye'nin 1992 yıhnda kendi gön- lündeki hızlı iyileşmeyi sağlayamadı- ğını söyleyen Çiller, "Ama iddia edi- yorumki, sağlanabilirdi. 1993'tedaha önemli adımlar atılmalı. Atılmazsa. 84-91 arası ekilen kötü tohumlann so- nuçlannı giderek daha zorlu bir biçim- de üzerimizde hissederiz" dedi. Çiller. değişen dünyada Türkiye'nin lOyılda çok önemli bir atılım yapabıleceğini, bu tarihi fırsaün kaçınlmaması için 1993'te radikal önlemler alınacağını ifade etti. Çiller, "Vergide bir reform yapamazsak, Türkiye bir yere gele- mez" dedi. Ziraat Bankasf nın faiz oranlannda değişikliğe gitmesine yönelik müdaha- le konusuna da değinen Çiller, banka- nın kendi sıkıntılan olduğunu, bu sı- kıntılann piyasaya dikte edilmesini önlediklerini savundu. Ekonomi yö- netiminin tek başb olmasının en ideal durum olduğunu savunan Çiller, "Tek başlılık için başkanlık sistemine mi gi- dilmesi lazım, yoksa daha fazla ba- kanlığa mı bölüştürülmesi lazım. tartı- şılmalı. Türkiye, başkanlık sistemini kaldırmaz. ama bu sistem içinde de çö- zümler bulunabilir" diye konuştu. Çiller'in konuşmasından sonra DPT. DİE ve HDTM bütçe tasanlan, tek tek maddeler halinde oylandığı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, HDTM bütçesi 115 trilyon 314 mil- yar, DİE bütçesi 245 milyar 735 mil- yon. DPT bütçesi de 246 milyar lira olarak benimsendi. çekti. Sezgin, Osman Öcalan'ın is- tenmesi konusundaki teşebbüs- lerin devam ettiğini de belirtti. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, ilçe meydanında toplanan yaklaşık 500 kişiye hi- taben yaptığı konuşmada şun- lan söyledi: "Bu olayı dağdaki eşkıyaya yardım eden içerdeki mihrakJar planladı. Bu hainleri kulakla- nndan tutarak atın. Teröristleri yerle bir ederdik, ancak halka zarar gelmemesi için güvenlik güçleri bunu vapmadı. Ama onlar halka zarar verdiler. Can- lannı kurtarma şanslan yoktur. Kuzey Irak'ta teslim ol çağnsı- na uymadılar. Dağ-taş cesetler- de doldu. Şimdi hem bize hem de peşmergeye teslim oluyorlar. Kuzey Irak'taki sonu burada da yaşayacaklar. Ya teslim ola- caklar, ya da hak ettikleri ceza- yı görecekler." Polisten'intikanr sloganı Öte yandan PKK militanla- nnın önceki gece Hani ilçesine düzenledikleri baskın sırasında yaşamlannı yitiren polis me- murlan için dün akşam saat 17.00 sıralannda Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü binası önünde bir tören düzenlendi. Cenaze töreni sırasında Em- niyet Müdürü Ramazan Er'in yaptığı konuşmanın ardından çok sayıda polis memuru Dağ- kapı semüne kadar gösteri yü- aülıyor. rüyüşü düzenledi. Yürüyüş sı- rasında "Bu vatan PKK'ya mezar olacak. Kahrolsun PKK", "İntikamlan ahnacak", "Şehitler Ölmez", "Başbakan istifa" slogalan atan polis me- murlan daha sonra da havaya ateş açtılar. Bazı memurlann da HEP binasına doğru ateş et- tikleri ileri sürüldü. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, olaya kanşan 10 polis memuru- na işten el çektirildigini açıkla- dı. Sezgin konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Cenazeden dönüşte halkın sevgi gösterisi ve tezahüratı ile galeyana gelen bir grup polis memuru, havaya ateş açmış ve baa binalar isabet almışür. Bu binalar arasında HEP II Baş- kanlığı binası da bulunmakta- dır. Valilik olay üzerine 10 polis memuruna işten el çektirmiş ve haklannda adli ve inzibati so- ruşturma açmıştır." Cenaze tö- reni ve yürüyüşten sonra şehit polis memurlanndan Ufuktan Akgüneş'in cenazesi memleketı olan Gaziantep'in Kilis ilçesine, İhsan Sak'ınki de Eskişehir'e askeri bir uçakla gönderildi. Güvenlik kuv^'etleri Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı operas- yonu sürdürürken, mibtanlara havadan da "Teslim ol " çağn- sında bulunuyor. PKK'lı mili- tanlann bulunabileceği bölgele- re havadan "Mehmetçik Sesle- niyor","Halkımız Sesleniyor" başbklannı taşıyan bildiriler KIBRIS GÖRÜŞMELERİ Gali belgesi Rum yaıılısı ERDALGÜVEN NEVV YORK - Kıbns için martta dördüncü tur görüşme- leri yapılacak. BM Genel Sek- reteri Butros Gali, Kıbns gö- rüşmelerinin üçüncü turunda Naptığı "saptamalan" içeren belgeleri Türk ve Rum tarafla- nna verdi. Butros Gali'nin bel- gesinde Rum yanbsı görüşlere yer vermesi, Türk tarafının sert tepkisine yol açü. Geçen cuma günü sona eren görüşmeler ardından Genel Sekreter Butros Gab, Kıbnslı toplum liderleri Rauf Denktaş ve Yorgo Vasiliu ile önceki gece saat 23.45'te bir araya geldi. Genel Sekreter, yerlerinden edilmiş kişiler, anayasal düzen- lemeler ve toprak ayarlamasına ilişkin Türk görüşlerini içeren bir belgeyi Türk heyetine, Rum görüşlerini içeren bir belgeyi de Rum heyetine sundu. Taraflara aynca BM'nin konumunu dile getiren birer belge de aktanldı. Genel Sekreter, taraflarca ince- lenip gerekli düzeltmeler yapıl- dıktan sonra son biçimini ala- cak belgeleri birleştirecek ve bir rapor olarak BM Güvenlik Konseyi'ne sunacak. Gab'nin Denktaş'a verdiği belgede Türk tarafının. Vasi- liu'ya verdiği belgede de Rum tarafının pozisyonlannı içeren saptamalar yer ahyor. Gali, BM'nin değerlendirmelerini içeren ikinci belgede. geçmişte alınan Rum yanbsı BM karar- lanna atıfta bulunarak Türk tarafının pozisyonunu bu ka- rarlar ışığjnda değerlendirdi. Bu değerlendirmeyle, Denk- taş'ın görüşmelerde üzerinde önemle durduğu eşitlik, ege- menlik gibi konularda Türk ta- rafı güç durumda kahyor. Gab, belgesinde yeniden baş- latılan görüşme süresince eski BM kararlanna da atıf yaptı. Bu kararlara aüfta bulunubna- sıyla, Türk tarafına "İlan ettiği devletin meşru olmadığı. ege- menlik hakkı bulunmadığı" konusundaki görüşler savunul- muş oldu. Türk yetkibleri, ir^rigj anla- şıldıktan sonra Run. ,,^ Jısı bu görüşleri dolayb olarak savu- nan belgeye büyük tepki göster- diler. Belge, Türk tarafınca "Vasiliu'nun seçim bildirgesi gibi. Seçim öncesinde, Genel Sekreterin Vasiliu'ya bir hedi- yesi" gibi ifadelerle değerlendi- rildi. Vasiliu. BM'den aynlırken yaptığı açıklamada. Gab'den gelen istek üzerine Kıbns için üçüncü haftasında görüşmelere yeniden başlamayı kararlaştır- dıklannı söyledi. Denktaş da belgeleri inceler- ken görüşmeleri ertelemeyi ka- bul ettiklerini bebrtti. Denktaş, Güney Kıbns'ta şubatta Cum- hurbaşkanlığı seçimi yapılaca- ğını anımsatarak "Vasiliu ile Gali dördüncü turun ne zaman başlayacağı konusunda herhal- de önceden anlaşmışlardır" dedi. AT ile yeni dönem BRÜKSEL (AA) - Brüksel'- de yapılan Türkiye-AT Ortak- lık Konseyi toplantılan sonun- da yayımlanan ortak basın bildirisinde, "Türkiye ile ilişki- leri yoğunlaştırmak ve en yük- sek düzeyde bir siyasi diyalog tesisi" kararlaştınldığı vurgu- landı. Bildiride, Türk hükümetinin AT ile ilişkilere ve Türkiye'nin topluluğa tam üyeliğine verdiği önem ifade edildi ve "Türk hü- kümeti'nin 1995 yılında ta- mamlamayı hedefledıği Güm- rük Birliği'ne ilişkin yükümlü- lüklerine bağlılığını teyid eden Türk heyeti. topluluğun da bu kapsamdaki sorumluluklannı üstlenmesinin beklendiğini kaydetmiştir" denildi. Bildiride şu paragraf da yer aldı: "AT ile Türkiye arasında ti- caretin durumunu inceleyen Ortakbk Konseyi, ticari ibşkile- rin gelişmekte olduğunu müşa- hade etmiştir. Türkiye'nin AT'ye yönelik ihracatı son 4 yıl içerisinde yüzde 65'lik bir aıtış göstererek 6.2 milyar ECU'ya ulaşmış, AT'nin Türkiye'ye ih- racatı ise aynı dönemde yüzde 48 artarak 8.2 milyar ECU ol- muştur. Ticaret dengesinde Türkiye aleyhine 2 milyar ECU'luk bir fark mevcuttur." Ortak basın bildirisinde, AT ve AT üyesi ülkeler ile Türkiye arasında düzenlenecek siyasi diyalog toplantılannın öngörü- len düzeyleri sıralanırken, "Türkiye Cumhurbaşkanı veya Başbakanı ile AT Konseyi Do- nem Başkanı arasında gerek- tikçe toplantılar yapılması, dışişleri bakanlan seviyesinde Ortaklık Konseyi toplantılan düzenlenmesi" ifadelerine de yer verildi. Çetin'in konuşması Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin. Türkiye-AT Ortakbk Kon- seyi toplanüsında yaptığı ko- nuşmada, son Ortakbk Konse- yi loplantısından bu yana geçen 13 ay içinde, Türk hükümetinin Avrupa ile bütünleşme progra- mı çerçevesinde attığı adımlan özetledi. Demokrasi ve ekono- mi alanında atılan adımlann Avrupa ile bütünleşme ideali- nin bir teyidi olduğunu bebrten Çetin, Türkiye'nin, ATnin de ortakbk anlaşmasının öngör- düğü çerçevede bir iyi niyet be- yanında bulunmasını arzu etti- ğjni söyledi. Türkiye'nin, Avrupa'nın re- fahına yönebk soğuk savaş son- rası tehditleri aşmada öncü ve olumlu bir rol oynamak için uy- gun bir konumda olduğunu söyleyen Çetin, Türkiye'nin bu konumunun Avrupa için ne ka- dar değerb olduğunun. bir an için Türkiye'nin Avrupa'dan uzaklaştığını düşünmekle daha iyi anlaşılabileceğim bildirdi. Ortakbk .Konseyi'nin son bulmasından sonra. Dışişleri Bakanı Çetin. AT bakanlan ile yemek yedi. YunanistaıTın yorumian Türkiye ile AT arasındaki ilişkilerin gelişmesini ve Ortak- lık Konseyi'nden olumlu sonuç çıkmasını engellemek amaayla yoğun çaba harcayan Yunanis- tan'ın AT Delegasyonu'na ya- kın kaynaklar, yorum ve açık- lamalannda, "Sonuç Türkiye için olumludur, ancak An- kara'nın beklediği ve umduğu kadar da olumlu değıldir. Geç- mişle mukayese edibrse olumlu. Yayımlanan ortak basın bildi- risi, AT Dönem Başkanı adına yapıbnıştır. Bu bildiride de iliş- kilerin gelişmesinin şartlan be- ürlenmiştir. Yunanistan. artık Türkiye ile AT ilişkilerinin ge- bşmesine, bu gelişme Kıbns'- taki gelişmelere paralel gittiğ) sürece karşı değildir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle