Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM1992 ÇARŞAMBA
14 HABERLERTJV DEVAMI
PKK 200 kişiyle Hanfyi 3 saat işgal etti: 12 ölü
Haber \1erkezi - Diyarba-
kır"ın Hani ilçesine baskın dü-
zenleyen PKK militanlan 3
güvenlik görevlisini şehit etliler,
biri yerel muhabir 9 vatandaşı
da öldürdüler. Şehit jx>lisler
için Diyarbakır'da düzenlenen
törenler sırasında gösteri yürü-
yüşü yapan ve havaya ateş açan
emniyei görevlilerinden 10'una
valilikçe işten el çektirüdiği bil-
dirildi.
PKK baskınında ılçedeki ka-
mu kurum ve kuruluşlannın
büyük bir bölümü hasar gördü.
20'ye yakın kamyon, traktör ve
otomobilin tamamen yandığı
olaylar sırasında öğretmenevi
de ateşe verildi.
PKK milıtanlanna yardım
etükleri gerekçesiyle 5O'ye ya-
kın yurttaş •gözaltına alındı.
Saldınyı PKK'nın Amed Eya-
leı Sorumlusu Şemdin Sakık'ın
yönettiği kaydedildi.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, "Biz ölmedık ki. hâlâ vanz
demek istiyorlar. Ne kadar çır-
pınırsamz, ne kadar hainlık
yapsanız boştur" dedı. Olağa-
nüstü Hal Bölge Valisi Ünal
Erkan da PKKnın Kuzey
Irak'taki sonunun buralarda
da yaşanacağını söyledi. Erkan,
"Benzer operasyonlar burada
da yapılacak. Ya teslim olacak-
lar, ya da hak ettikleri cezayı
görecekler" dedi.
Hani'deki görgü tanıklannın
Cumhuriyel muhabirine verdi-
ği bilgiye göre olaylar şöyle ge-
lışti:
Yaklaşık 200 PKK mıliıanı
saat 19.30 sıralannda dört kol-
dan Hani ilçesine girdi. Bu sıra-
da yaklaşık 200 PKK militanı
da Hani-Lice karayolunu kesti.
Hani'ye giren PKK militan-
lan önce kamu kumluşlan ve
lojmanlanna uzun namlulu si-
lah ve roketatarlarla ateş açtı-
lar. Kalabalık bir grup da as-
kerlik şubesinin bulunduğu
binayı kuşattı. Militanlar içer-
dekiiere "Hepiniz dışan çıkın,
kimseyi öldürmeyeceğiz. Çık-
mazsanız bincyı ateşe verece-
ğiz" diye bağırdılar. Ancak
binadan kimse çıkmadı. Aynı
zamanda lojman olarak da kul-
lanılan binada astsubay Kemal
Ay ile memurlar ve eşleri oturu-
yordu.
Binadan kimse çıkmayınca
militanlar yaylım ateşi açtılar.
Bu saldında astsubay Kemal
Ay ile eşi Nefsim ve 6 yaşındaki
oğlu Mustafa Ay, lojmanda mi-
safir olarak bulunan şubede
görevli sivil memur Süleyman
Dalgın'ın eşi Fatma Dalgın.
(26)7 kızlan Sedef Dalgın (5),
Sevda Dalgın (4) ile Sebahat
Macar (50), Hülya Aslan (18),
Mensura Aslan (14) hayatlanru
kaybetüler.
Militanlar daha sonra PTT
ve Karayollan bınalanna rast-
gele ateş ederek öğretmenevine
geldiler. Alt katı da kahvehane
olan öğretmenevinin çevresini
kuşatan militanlar, içerdekile-
rin dışanya çıkmasıru ıstediler.
Herkes dışan çıktı. Militanlar
binayı ateşe vererek propagan-
da konuşması yapülar. Bir öğ-
retmen burada yaşadıklannı
Cumhuriyet'e şöyle anlattı:
"Kürtçe olarak öğretmenevi-
nin camlannı kırmamızı istedi-
ler. Bir kısmını kırdık. Bize bir
şey yapmayacaklannı söyledi-
ler. Bize doğru dürüst eğitim
yaptınn. insanlann beynini yı-
kamayın dediler."
Militanlar daha sonra gaze-
teci Yaşar Aktay"ı evine kadar
izlediler. Kansı tarafından bod-
ruma saklanan Aktay'ı bulan
militanlar. kurşuna dizerek öl-
dürdüler. Yaşar Aktay'ın eşi
Züheyla Aktay, olayı şöyle an-
latu:
"Silahlar patlar patlamaz
Yaşar nefes nefese eve geldi.
Daha önce tehdit edildiği için
onu bodnıma gizledim. Hemen
sonra 5 PKK'lı eve geldi. Her
tarafı kınp döktüler. Bodrum-
dan Yaşar'ı çıkanp gözümün
önünde kurşuna dizdiler.
Aktay'ın Türkiye gazetesi
muhabin olduğu yolundaki ha-
berler üzerine bir açıklama ya-
pan gazeteyetkibleri, Hani ilçe-
sinde teröristlerin saldınsı sıra-
sında öldüriilen gazeteci Yaşar
Aktay'ın kendi muhabirleri ol-
madığını açıkladı.
Lice yolunda pusu
3 saate yakın süreyle Hani
içinde kalan militanlann eyle-
1 -Askerlik
Şubesine
baskın PKK militanlannın
Hani-Lice yolunu
kestiği yer
mını önlemek amacıyla ılçeve
Diyarbakırdan gelen yardım
zamanmda ulaşamadı. Bunun
nedeninin Lice-Hani yolunun
PKK militanlan tarafından ke-
sılmesi olduğu öğrenildi.
Emnıyet yetkılılerinden alı-
nan bilgiye göre, Diyarbakır'-
dan yola çıkan 2 panzer Hani'-
ye 10 kilometre kala Seren köyü
yakınlannda pusuya düşürül-
dü. İlk panzer roketatar isabeti
alınca şarampole yuvarlandı.
Burada Ufuktan Akgüneş ile
İhsan Sak adlı polis memurlan
şehit oldu. İkinci panzer ise pu-
sudan kurtularak militanlara
ateş açtı. Buradaki çaüşmarun
gece saat 03.00'e kadarsürdüğü
bildirildi. Güvenlik güçleri
Haniye girdiğinde PKK mili-
tanlannın kaçtığı öğrenildi.
İlçede 20'ye yakın kamyon,
traktör ve otomobil tamamen
yandı. Karayollan şantiyesin-
dekı 2 kara\ an da hasar gördü.
Olaylar sırasında ilçedeki gü-
venlik güçlerinin, bulunduklan
mevzilerden ateş açtığı öğrenil-
di.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, dün Hani'ye gele-
rek incelemelerde bulundu.
Hani'de yaşanan olayın ar-
dından dün 50'ye yakın yurttaş
gözaltına alınırken. patlama-
mış roketleri imha etmek için
Diyarbakır'dan imha timi geti-
rildi. İlçede dün sakin bir gün
yaşandı ve insanlann zorunlu
olmadıkça dışanya çıkmadık-
lan gözlendi.
Hani'deki olaylar sırasında
Fethiye Turan, Tuğba Turan
ve Nurcan Turan'ın yaralana-
rak Dıyarbakır'da tedavi altına
alındıklan öğrenildi. Bu arada
bir PKK'lı militanın da olaylar
sırasında yaralandığı ve Diyar-
bakır'a getirildiği bildirildi.
Başbakan Süleyman Derni-
rel. PKK'lı militanlann Hani'-
ye saldınsı konusunda, "Sınıri-
çinde boş durulmuyor ki, her
şey takip ediliyor. Sınırici de
hallolacak, nnırdışı da hallola-
cak. Ne kadar çırpınsalar, ne
kadar hunharlık yapsalar boş-
tur" dedi. Demirel "Irak'taki
operasyon sürerken, içeride bu
olaylann başlamasını nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz" sorusu
üzerine de "Biz öhnedik. hâlâ
vanz demek istiyor. Bu çeşit
densizliklerin, bu çeşit alçakhk-
lann olabileceğine daha önce *"
işaret etmiştim" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Ismet Sezgin
de PKK'lılann Hani'ye uzun
namlulu silahlarla saldırdıkla-
nnı, güvenlik güçlerinin karşı-
bk vermesi üzerine kaçtıklanru
söyledi. Sezgin, şöyle konuştu:
"Şehre sızan PKK militanlan
bir polisin evine giriyor. Polisin
çocuğunu yarahyor. Hanımını
bir süre gözalünda tutuyor, on-
dan sonra evi bırakıp gidiyor.
Bir diğer PKK grubu da bir ast-
subay ımızın evine gidiyor, eşi-
ni, kayınvalidesini. çocuğunu
öldürüp, astsubayımızı da be-
raberinde alıp gidiyor. Sabah
04.30'da aldığımız bilgiye göre,
arama tarama çahşmalan sürü-
yor. Mutlaka katillerin yakala-
nacağını ifade ederim."
Bu arada görgü tanıklannın
anlatüklan ile İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin'in açıklamalan
arasındaki çelişkiler de dikkat
Irak'a ambargoda
Thatcher deligi
EDtPEMİLÖYlVrEN
LONDRA - Batılı hükümet-
lerin, İran-Irak savaşı sırasında
1984'te her iki ülkeye birden
uygulamaya başladıklan silah
ambargosunu Thatcher hükü-
metinin 1988-90 döneminde
deldiği. Londra Ağır Ceza
Mahkemesi'nde açılan bir da-
vada resmen ortaya çıktı.
Bu yönde başka haberler da-
ha önce de yayımlanmıştı. An-
cak dönemin Sanayi ve Ticaret,
İçişleri. Dışişleri ve Savunma
frakanlıklannın ambargoyu bi-
jerek ve isteyerek deldikleri.
buna ilişkin bilgi ve işlemleri de
örtbas ettikleri ilk kez resmen
prtaya çıkıyor.
Bu dönemde Saddam Hüse-
yin yönetimine yollanan araç-
gereç ve donanımın Irak'ın si-
lahlanma programını güçlendi-
rccek nitelikte olduğu kaydedi-
liyor. Irak'a aynı dönemde, adı
basına "süper top" olarak ge-
çen özel boru parçalan da yol-
lanmış ve Saddam Hüseyin
yönetiminin, bu borulan bir te-
peye yaslayarak gerçekten bir
süper top gibi kullanmayı plan-
ladığı daha sonra anlaşılmıştı.
Hükümetin dört önemli ba-
kanlığının Irak ambargosunu
kırma ginşimleri ve bunu ört-
bas etmeve çalışmalan. Güm-
rük İdaresi'nin, Irak'a bu dö-
nemde ihracat yapan bir şirketi
mahkemeye vermesi üzerine or-
taya çıktı. Dört bakanlığın gizli
kapaklı işlemlerinden, Gümrük
İdaresi'nin ise haberinin olma-
dığı anlaşıldı. Irak'a araç-gereç
ihraç eden "Matrix Churchill"
adlı firmanın yöneticileri hak-
kında Gümrük İdaresi'nin açtı-
ğı dava, dönemin Savunma
Bakan Yardımcısı Alan Clark'-
ın mahkemede verdiği ifade
üzerine düştü. Clark. "Hükü-
met, durumu biliyordu" dedi.
Irak'a karayolundan yolla-
nan araç-gereç, Türkiye üzerin-
den transit gecmişti. Kuveyt
işgali öncesinde yine Türkiye
üzerinden nakledilen "süper
top" parçalannın bir kısmına
Türkiye'de el konulmuştu. Ay-
nı dönemde Irak'ın, Baü'da
kurduğu gizli iş ilişkileri aracılı-
ğı ile Batı'dan askeri teknoloji
elde etmeye çalıştığı. bunun için
dolambaçb yollardan kredi
sağladığı artık bugün biliniyor.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, Hani'de dün incelemelerde bulundu. (Fotoğraf: AA)
Irak zirvesi içinABD kaygdı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD ve İngiltere, An-
kara'da yapılacak olan Irak
zirvesi sonunda Çekiç Güç'ün,
İran ve Suriye'nin de katılımıy-
la oluşacak bir bölge gücüyle
dcğiştirilmesi tavsiyesiyle so-
nuçlanmasından kaygı duyu-
\or Batılı kaynaklar, Ankara'-
nın girişimiyle yapılacak zirve-
nın. biri Batı'ya.diğeri Kürtlere
yönelik iki ""örtük uyan"mesajı
taşıdığı yorumunu yapıyorlar.
Ankara'nın girişimiyle 14-15
kasım tarihinde İran, Türkiye
\e Suriye dışişleri bakanlannın
katılımıyla yapılacak olan Irak
zirvesi konusunda. ABD'nin
kaygılı olduğu. İngiltere'nin ise
olaya daha yumuşak baktığı
bildiriliyor. Fransız hükümeti
de işleri daha "kaımaşık" hale
getirmeyi istemediği için açık
görüş belırtmekten kaçınıyor.
Diplomatik kaynaklar, Irak
Zirvesi'nin yapılmasının Batı
ülkelennc. "Bu işe fazla kanş-
mayın". Kürtlere dc "Fazla ile-
ri gitmeyin" uyanları olarak
anlaşılması gerektiği yorumu-
nu yapıyorlar.
Dışişleri kaynaklan. Irak zir-
vesi sırasında, Kuzey Irak'la il-
gili konular çerçevesinde H uzur
Operasyonu'nun da ele alınaca-
ğını, ancak henüz, Huzur Ope-
rasyonu yerine bölgesel güç
oluşturulması yolunda bir for-
mülasyonun yapılmamış oldu-
ğunu biidiriyorlar. Gündem ve
ele ahnacak olan öneriler konu-
sunda çalışmalann devam etti-
ğini bildiren kaynaklar. Türki-
ye kadar diğer katıhmcı ülkele-
rin de önenler getırebıleceklen-
ne dikkat çekiyorlar.
ıızey Irak'tapeşı
• Baştarafi I. Sayfada
küçük gruplar ha-
linde yerleşmeye başlayan peşmerge-
lerden bazılannın sıcak çatışma sıra-
sında aktif olmamalan, TSK'nın bu
bölgeden çekilmesinden sonra PKK
militanlannın Türk topraklanna geç-
melerine ızin verip vermeyecekleri
konusunda belirsizliğe neden oluyor.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, PKK'-
lılara teslim ol çağnsmda bulundu.
Sezgin, Osman Öcalan'ın peşmergele-
re teslim olmasının ardından Abdul-
lah Öcalan'ın da teslim olup olmaya-
cağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken,
"Şu anda böyle birşey söz konusu de-
ğil" dedi.
Kuzey Irak'ta operasyon bölgesin-
de bulunan askeri yetkililer, peşmerge-
lerin kendilerine güven vermediklerini
belirterek, İran ve Suriye'ye doğru ka-
çan PKK militanlanna peşmergeler
tarafından koridor açıldığını öne sür-
düler.
Bir yetkili bu konudaki görüşlerini,
"İkili oynuyorlar. PKK'lılan bunlar
aldı içeriye" diye açıkladı. Peşmergele-
rin, TSK tarafından ortaya çıkanlan
mağara ve depolardaki silah ve yiye-
ceklerin tümünün kendilerine verilme-
sini istediğini kaydeden aynı yetkili,
"Bu yetmiyormuş gibi, bir de askerle-
rin yiyeceklerine gözlerini dikiyorlar.
Bunlann bu bölgeyi tutabilecekleri
konusunda iyimser değilim" dedi.
Körfez savaşmın ardından 1991 yılı-
run mart ayı sonlannda Irak birlikle-
rince saldınya uğrayan Kuzey Irak'lı
Kürtlerin. PKK militanlanndan te-
mizlenen bölgelere yerieştırilmesinin,
bugünkü koşullar altında oldukça zor
olduğu belirtildi.
Irak birliklerinin saldınsı sırasında
bütün köyleri yıkılan Kürtlerin.
PKK'ya karşı tampon görevini yap-
malan için tüm güçleriyle bu bölgeye
yerleşmeleri gerektiği, ancak bunun
için yeni yerleşim alanlan kurulması-
nın zorunlu olduğu ifade edildi. Bu
değerlendirme karşısında, henüz ma-
ğaralarda bulunan peşmergelerin tü-
müyle bölgeye yerleşmelerinin zaman
alacağı kaydedildi.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. dün ga-
zetecilere yapüğı açıklamada. PKK
militanlannın peşmergelere teslim ol-
malannın ıleride yeniden bir tehlike
yaratıp yaratmayacağı konusunda
şunlan söyledi:
"Orası, bizim işimiz değil. Zaten bu
olay Kuzey Irak'ta PKK'dan rahat-
sızlık duyan Talabani ve Barzani güç-
lerinin, bunlan yok etme arzulanndan
ortaya çıkıyor. Bu, bir egemenlik ça-
tışmasıdır. Oraya ben hakimim, baş-
kası değil anlanv çıkıyor. PKK. kendi-
lerine zarar verdiği için birbirleriyle
orada çatışmaya girdiler."
Sezgin, ele geçen silahlann peşmer-
geye bırakıldığı yolundaki söylentiler-
le ilgili olarak. böyle bir şeyin söz
konusu olmadığını, peşmergelerin
kendi mücadeleleri sırasında ele geçir-
diği silahlann onJann olabileceğini,
ancak güvenlik güçlerinin kıskaç ope-
rasyonu sırasında ele geçirdiği silahla-
nn Türkiye'ye ait olduğunu söyledi.
Şırnak'ta önceki gün teslim olan
PKK militanlannın. arkadaşlannın
Suriye'ye kaçtığmı söylediklerinin ha-
gü nuıaluıu
urlatılması üzerine Sezgin, "Ne Suri-
ye, ne İran'a kaçıyorlar. Kaçmalan da
mümkün değil. Her iki taraf da kabul
etmiyor " diye konuştu.
Sezgin, güvenlik güçlerinin harekat
biter bitmez Kuzey Irak'tan çekilece-
ğini de belirterek," PKK'nın sığmdığı,
eğitim yaptığı bütün kamplar ele geç-
miş. temizlenmiştir. Türkiye'ye sızma-
lannı önlemek için yapılan harekat en
kısa sürede sonuçlanacak. Bu üç gün-
de olur. beş günde olur. on günde
olur" dedi.
Sezgin, bir gazetecinin, "Osman
Öcalan peşmergelere teslim oldu, Ab-
dullah Öcalan'ın teslim olması söz
konusu mu?" diye sorması üzerine şu
yanıtı verdi:
"Şu anda böyle birşey söz konusu
değil. Kuzey Irak'ta PKİC tam bir kıs-
kaç içerisindedir. Kendileri için iki se-
çenek vardır. Ya teslim olmak. ya
imha olmak. Ama biz her zaman ifade
ediyoruz ki. Türkiye Cumhuriyeti ola-
rak silahlannı bıraksınlar istiyoruz.
Terörle hiçbir yere vanlamayacağını.
devlete kurşun sıkarak, masum vatan-
daşlan öldürerek, asker ve polislerimi-
zi şehit ederek bir yere vanlamayaca-
ğını bilsinler. Yeniden çağn yapıyoruz
kendilerine. Türkiye Cumhuriyeti va-
tandaşı olmanın onur ve şerefini yeni-
den kazansınlar. Kendilerini bağnmı-
za basanz. Böylelikle yollannın doğru
olmadıgmı. bu yol ile hem kendilerine,
hem ailelerine, hem bölgeye. hem dev-
lete ve millete zarar verdiklerini gör-
melerini istiyoruz. İster kandınlarak,
ister zorla, ister propagandaya kapıla-
rak. ister korkudan bu yola giren ve
maalesef çıkmayan bu kişilerin, devle-
te ve onun adil yargısına teslim olma-
lannı temenni ediyoruz."
Sezgin'in verdiği bilgiye göre, ope-
rasvonlarda ele geçen silahlar ise şöyle:
"3 bin 500 Kalaşnikof, 175 makineli
tüfek, 53 adet uçaksavar makineli tü-
fek. 27 çeşitli çapta havan, 410 roketa-
tar, 2 bin 236 RPG-7 roketatar mermi-
si mühimmatı, 2 karadan havaya
SAM-7 füzesi. 72 tüfek bombası, 33
adet lav silahı, çok sayıda mayın, 507
el bombası, 500 bin mühimmat, 200
ton giyecek ve yiyecek."
Çiller 1993
9
te ekonomide radikal öııleııı sözü verdi
; ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) -
Ekonomiden sorumlu Devlel Bakanı
Tansu Çiller. 1993te radikal ekono-
mık onlemler alınacağını söyledi.
'"Vergide bir reform yapmazsak, Tür-
^kiye bir yere gelemez" diyen Çiller,
Türkiye ekonomisinin "ABD ve Ingil-
tere'ye göre daha iyi performans gös-
terdiğini" öne sürdü. Ekonomik iyileş-
mede asıl göstergenin enflasyon
olmadığını, kişi başına milli gelir oldu-
ğunu söyleyen Çiller. ekonomi yöneti-
minin tek elde toplanması gerektiğini
savundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu,
önceki gece Devlet Planlama Teşkilaü
(DPT). Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarhğı (HDTM) ve Devlet İstatistik
Enstitüsü Başkanlığı (DİE) bütçeleri-
ni görüşerek benimsedi. Yaklaşık 7
saat süren görüşmelerde, 18 milfetve-
kili 3 kuruluş bütçesine ilişkin düşün-
celerini dile getirdi. ANAP Milletveki-
li Işın Çelebi. orta vadeli bir istikrar
programına gereksinim olduğunu, hü-
kümetin Merkez Bankası kaynaklan-
na gereğmden fazla başvurduğunu
öne sürdü. DYP'li Mahmut Öztürk,
teşvik uygulamalannın aksaklıklanna
değinerek. "Buhar bile yağmur olup
geri dönüyor, ama bizim teşvikler
dönmüyor. Teşvikler, lüks villalara gi-
diyor" dedi. ANAP Milletvekili Ad-
nan Kahveci, Türkiye'deki iç borç
oranının Avrupa'ya göre düşük oldu-
ğunu kaydederek, özelleştirmede hü-
kümetin başansız olduğunu iddıa etti.
DYP Ordu Milletvekili Refaiddin
Şahin, eski Sanayi Ticaret Bakanı
Şükrü Yürür hakkında isim vermeden
yolsuzluk suçlamalannda bulunarak.
"Organize sanayi bölgesi için 3 milyar
liralık kamulaşürma yapıldı. Kardeşi
kamulaştırma avukatı olarak yüzde
20 aldı" diye konuştu.
Milletvekillerinin konuşmasından
sonra söz alan Çiller, Türkiye ve dün-
ya ekonomisine ilişkin genel bir değer-
lendirme yaparak, Türkiye'nin
OECD ülkelerine göre kalkınma hızı-
nın daha vüksck olduğunu söyledi.
ABD ve İngiltere ekonomilerine göre,
Türkiye ekonomisinin 1992 yılında
daha iyı performans gösterdiğini öne
süren Çiller, ekonomik ıyileşmede
önemli olan göstergenin refah olduğu-
nu kaydetti. Çiller, şöyle konuştu:
"Önemli olan, refahtır. kişi başına
gelirdir yani. Enflasyon da önemli bir
göstergedir ama, birinci gösterge de-
ğildir. Eğer asıl gösterge enflasyon ol-
saydı, bizden önceki iktidar büyük
şehirlerde oy patlaması yapamazdı.
Bakıyoruz, Anadolu'da gelir artma-
mış, oylan düşmüştür."
1992"de fonlardan bütçeye önemli
bir kaynak aktanmı yaptıklannı belir-
ten Çiller, "Çankaya, "Yapamazsınız'
dedi. IMF. Dünya Bankası, 'Yapa-
mazsınız" dedi. Buna karşın, fonlar-
dan bütçeye 17 trilyon lira aktardık"
diye konuştu. Türkiye'de 1984-91 yıl-
lan arasındaki ekonomik gelişmeleri
özetleyen Çiller, hükümetin. ekono-
mide oluşan olumsuz eğilimleri tersine
çevirdiğini iddia ederek, şöyle devam
etti:
"Yüzde 16'larda devraldığımız ka-
mu kesimi borçlanma gereğjni yüzde
12'lere. yüzde 70'lerde devraldığımız
enflasyonu yüzde 50'lere çektik. Biz,
kamu kesimi borçlanma gereğini yüz-
de 8'e, enflasyonu 40-50'lerde olacak
demiştik, düşüreceğiz, ama şubat sonu
ıtibanyla bu rakamlann üzerinde ola-
cağız. Ama mutlaka enflasyon ve
borçlanma gereği düşmüş olacak."
"Dolar almayın" yönündeki uyan-
sının haklı çıktığmı savunan Çiller,
TL'nin son 9 ayda dolar ve marka gö-
re daha fazla kazandırdığını anlattı.
Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kısa
vadeli kaynak kullanımlannın, iddia
edilenin aksine artmayıp azaldığını,
mevduat ve kredi faizleri arasındaki
farkın, son aylarda yükselen enflasyo-
na rağmen kapandığını söyleyen Çil-
ler, teşviklere ilişkin yeni bir uygulama
başlatacaklannı söyledi. Çiller, "Teş-
viklerde, yatınmcılann dünya faizleri
üzerinden kaynak kullanmasını sağla-
yacağız. Yanî yüzde 5-10"Iardan para
kullanım olanağı getiriyoruz" dedi.
Türkiye'nin 1992 yıhnda kendi gön-
lündeki hızlı iyileşmeyi sağlayamadı-
ğını söyleyen Çiller, "Ama iddia edi-
yorumki, sağlanabilirdi. 1993'tedaha
önemli adımlar atılmalı. Atılmazsa.
84-91 arası ekilen kötü tohumlann so-
nuçlannı giderek daha zorlu bir biçim-
de üzerimizde hissederiz" dedi. Çiller.
değişen dünyada Türkiye'nin lOyılda
çok önemli bir atılım yapabıleceğini,
bu tarihi fırsaün kaçınlmaması için
1993'te radikal önlemler alınacağını
ifade etti. Çiller, "Vergide bir reform
yapamazsak, Türkiye bir yere gele-
mez" dedi.
Ziraat Bankasf nın faiz oranlannda
değişikliğe gitmesine yönelik müdaha-
le konusuna da değinen Çiller, banka-
nın kendi sıkıntılan olduğunu, bu sı-
kıntılann piyasaya dikte edilmesini
önlediklerini savundu. Ekonomi yö-
netiminin tek başb olmasının en ideal
durum olduğunu savunan Çiller, "Tek
başlılık için başkanlık sistemine mi gi-
dilmesi lazım, yoksa daha fazla ba-
kanlığa mı bölüştürülmesi lazım. tartı-
şılmalı. Türkiye, başkanlık sistemini
kaldırmaz. ama bu sistem içinde de çö-
zümler bulunabilir" diye konuştu.
Çiller'in konuşmasından sonra
DPT. DİE ve HDTM bütçe tasanlan,
tek tek maddeler halinde oylandığı
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda,
HDTM bütçesi 115 trilyon 314 mil-
yar, DİE bütçesi 245 milyar 735 mil-
yon. DPT bütçesi de 246 milyar lira
olarak benimsendi.
çekti.
Sezgin, Osman Öcalan'ın is-
tenmesi konusundaki teşebbüs-
lerin devam ettiğini de belirtti.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, ilçe meydanında
toplanan yaklaşık 500 kişiye hi-
taben yaptığı konuşmada şun-
lan söyledi:
"Bu olayı dağdaki eşkıyaya
yardım eden içerdeki mihrakJar
planladı. Bu hainleri kulakla-
nndan tutarak atın. Teröristleri
yerle bir ederdik, ancak halka
zarar gelmemesi için güvenlik
güçleri bunu vapmadı. Ama
onlar halka zarar verdiler. Can-
lannı kurtarma şanslan yoktur.
Kuzey Irak'ta teslim ol çağnsı-
na uymadılar. Dağ-taş cesetler-
de doldu. Şimdi hem bize hem
de peşmergeye teslim oluyorlar.
Kuzey Irak'taki sonu burada
da yaşayacaklar. Ya teslim ola-
caklar, ya da hak ettikleri ceza-
yı görecekler."
Polisten'intikanr
sloganı
Öte yandan PKK militanla-
nnın önceki gece Hani ilçesine
düzenledikleri baskın sırasında
yaşamlannı yitiren polis me-
murlan için dün akşam saat
17.00 sıralannda Diyarbakır
Emniyet Müdürlüğü binası
önünde bir tören düzenlendi.
Cenaze töreni sırasında Em-
niyet Müdürü Ramazan Er'in
yaptığı konuşmanın ardından
çok sayıda polis memuru Dağ-
kapı semüne kadar gösteri yü- aülıyor.
rüyüşü düzenledi. Yürüyüş sı-
rasında "Bu vatan PKK'ya
mezar olacak. Kahrolsun
PKK", "İntikamlan ahnacak",
"Şehitler Ölmez", "Başbakan
istifa" slogalan atan polis me-
murlan daha sonra da havaya
ateş açtılar. Bazı memurlann
da HEP binasına doğru ateş et-
tikleri ileri sürüldü.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
olaya kanşan 10 polis memuru-
na işten el çektirildigini açıkla-
dı. Sezgin konuyla ilgili olarak
şunlan söyledi:
"Cenazeden dönüşte halkın
sevgi gösterisi ve tezahüratı ile
galeyana gelen bir grup polis
memuru, havaya ateş açmış ve
baa binalar isabet almışür. Bu
binalar arasında HEP II Baş-
kanlığı binası da bulunmakta-
dır. Valilik olay üzerine 10 polis
memuruna işten el çektirmiş ve
haklannda adli ve inzibati so-
ruşturma açmıştır." Cenaze tö-
reni ve yürüyüşten sonra şehit
polis memurlanndan Ufuktan
Akgüneş'in cenazesi memleketı
olan Gaziantep'in Kilis ilçesine,
İhsan Sak'ınki de Eskişehir'e
askeri bir uçakla gönderildi.
Güvenlik kuv^'etleri Kuzey
Irak'ta PKK'ya karşı operas-
yonu sürdürürken, mibtanlara
havadan da "Teslim ol " çağn-
sında bulunuyor. PKK'lı mili-
tanlann bulunabileceği bölgele-
re havadan "Mehmetçik Sesle-
niyor","Halkımız Sesleniyor"
başbklannı taşıyan bildiriler
KIBRIS GÖRÜŞMELERİ
Gali belgesi Rum yaıılısı
ERDALGÜVEN
NEVV YORK - Kıbns için
martta dördüncü tur görüşme-
leri yapılacak. BM Genel Sek-
reteri Butros Gali, Kıbns gö-
rüşmelerinin üçüncü turunda
Naptığı "saptamalan" içeren
belgeleri Türk ve Rum tarafla-
nna verdi. Butros Gali'nin bel-
gesinde Rum yanbsı görüşlere
yer vermesi, Türk tarafının sert
tepkisine yol açü.
Geçen cuma günü sona eren
görüşmeler ardından Genel
Sekreter Butros Gab, Kıbnslı
toplum liderleri Rauf Denktaş
ve Yorgo Vasiliu ile önceki gece
saat 23.45'te bir araya geldi.
Genel Sekreter, yerlerinden
edilmiş kişiler, anayasal düzen-
lemeler ve toprak ayarlamasına
ilişkin Türk görüşlerini içeren
bir belgeyi Türk heyetine, Rum
görüşlerini içeren bir belgeyi de
Rum heyetine sundu. Taraflara
aynca BM'nin konumunu dile
getiren birer belge de aktanldı.
Genel Sekreter, taraflarca ince-
lenip gerekli düzeltmeler yapıl-
dıktan sonra son biçimini ala-
cak belgeleri birleştirecek ve bir
rapor olarak BM Güvenlik
Konseyi'ne sunacak.
Gab'nin Denktaş'a verdiği
belgede Türk tarafının. Vasi-
liu'ya verdiği belgede de Rum
tarafının pozisyonlannı içeren
saptamalar yer ahyor. Gali,
BM'nin değerlendirmelerini
içeren ikinci belgede. geçmişte
alınan Rum yanbsı BM karar-
lanna atıfta bulunarak Türk
tarafının pozisyonunu bu ka-
rarlar ışığjnda değerlendirdi.
Bu değerlendirmeyle, Denk-
taş'ın görüşmelerde üzerinde
önemle durduğu eşitlik, ege-
menlik gibi konularda Türk ta-
rafı güç durumda kahyor.
Gab, belgesinde yeniden baş-
latılan görüşme süresince eski
BM kararlanna da atıf yaptı.
Bu kararlara aüfta bulunubna-
sıyla, Türk tarafına "İlan ettiği
devletin meşru olmadığı. ege-
menlik hakkı bulunmadığı"
konusundaki görüşler savunul-
muş oldu.
Türk yetkibleri, ir^rigj anla-
şıldıktan sonra Run. ,,^ Jısı bu
görüşleri dolayb olarak savu-
nan belgeye büyük tepki göster-
diler. Belge, Türk tarafınca
"Vasiliu'nun seçim bildirgesi
gibi. Seçim öncesinde, Genel
Sekreterin Vasiliu'ya bir hedi-
yesi" gibi ifadelerle değerlendi-
rildi.
Vasiliu. BM'den aynlırken
yaptığı açıklamada. Gab'den
gelen istek üzerine Kıbns için
üçüncü haftasında görüşmelere
yeniden başlamayı kararlaştır-
dıklannı söyledi.
Denktaş da belgeleri inceler-
ken görüşmeleri ertelemeyi ka-
bul ettiklerini bebrtti. Denktaş,
Güney Kıbns'ta şubatta Cum-
hurbaşkanlığı seçimi yapılaca-
ğını anımsatarak "Vasiliu ile
Gali dördüncü turun ne zaman
başlayacağı konusunda herhal-
de önceden anlaşmışlardır"
dedi.
AT ile yeni dönem
BRÜKSEL (AA) - Brüksel'-
de yapılan Türkiye-AT Ortak-
lık Konseyi toplantılan sonun-
da yayımlanan ortak basın
bildirisinde, "Türkiye ile ilişki-
leri yoğunlaştırmak ve en yük-
sek düzeyde bir siyasi diyalog
tesisi" kararlaştınldığı vurgu-
landı.
Bildiride, Türk hükümetinin
AT ile ilişkilere ve Türkiye'nin
topluluğa tam üyeliğine verdiği
önem ifade edildi ve "Türk hü-
kümeti'nin 1995 yılında ta-
mamlamayı hedefledıği Güm-
rük Birliği'ne ilişkin yükümlü-
lüklerine bağlılığını teyid eden
Türk heyeti. topluluğun da bu
kapsamdaki sorumluluklannı
üstlenmesinin beklendiğini
kaydetmiştir" denildi.
Bildiride şu paragraf da yer
aldı:
"AT ile Türkiye arasında ti-
caretin durumunu inceleyen
Ortakbk Konseyi, ticari ibşkile-
rin gelişmekte olduğunu müşa-
hade etmiştir. Türkiye'nin
AT'ye yönelik ihracatı son 4 yıl
içerisinde yüzde 65'lik bir aıtış
göstererek 6.2 milyar ECU'ya
ulaşmış, AT'nin Türkiye'ye ih-
racatı ise aynı dönemde yüzde
48 artarak 8.2 milyar ECU ol-
muştur. Ticaret dengesinde
Türkiye aleyhine 2 milyar
ECU'luk bir fark mevcuttur."
Ortak basın bildirisinde, AT
ve AT üyesi ülkeler ile Türkiye
arasında düzenlenecek siyasi
diyalog toplantılannın öngörü-
len düzeyleri sıralanırken,
"Türkiye Cumhurbaşkanı veya
Başbakanı ile AT Konseyi Do-
nem Başkanı arasında gerek-
tikçe toplantılar yapılması,
dışişleri bakanlan seviyesinde
Ortaklık Konseyi toplantılan
düzenlenmesi" ifadelerine de
yer verildi.
Çetin'in konuşması
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin. Türkiye-AT Ortakbk Kon-
seyi toplanüsında yaptığı ko-
nuşmada, son Ortakbk Konse-
yi loplantısından bu yana geçen
13 ay içinde, Türk hükümetinin
Avrupa ile bütünleşme progra-
mı çerçevesinde attığı adımlan
özetledi. Demokrasi ve ekono-
mi alanında atılan adımlann
Avrupa ile bütünleşme ideali-
nin bir teyidi olduğunu bebrten
Çetin, Türkiye'nin, ATnin de
ortakbk anlaşmasının öngör-
düğü çerçevede bir iyi niyet be-
yanında bulunmasını arzu etti-
ğjni söyledi.
Türkiye'nin, Avrupa'nın re-
fahına yönebk soğuk savaş son-
rası tehditleri aşmada öncü ve
olumlu bir rol oynamak için uy-
gun bir konumda olduğunu
söyleyen Çetin, Türkiye'nin bu
konumunun Avrupa için ne ka-
dar değerb olduğunun. bir an
için Türkiye'nin Avrupa'dan
uzaklaştığını düşünmekle daha
iyi anlaşılabileceğim bildirdi.
Ortakbk .Konseyi'nin son
bulmasından sonra. Dışişleri
Bakanı Çetin. AT bakanlan ile
yemek yedi.
YunanistaıTın yorumian
Türkiye ile AT arasındaki
ilişkilerin gelişmesini ve Ortak-
lık Konseyi'nden olumlu sonuç
çıkmasını engellemek amaayla
yoğun çaba harcayan Yunanis-
tan'ın AT Delegasyonu'na ya-
kın kaynaklar, yorum ve açık-
lamalannda, "Sonuç Türkiye
için olumludur, ancak An-
kara'nın beklediği ve umduğu
kadar da olumlu değıldir. Geç-
mişle mukayese edibrse olumlu.
Yayımlanan ortak basın bildi-
risi, AT Dönem Başkanı adına
yapıbnıştır. Bu bildiride de iliş-
kilerin gelişmesinin şartlan be-
ürlenmiştir. Yunanistan. artık
Türkiye ile AT ilişkilerinin ge-
bşmesine, bu gelişme Kıbns'-
taki gelişmelere paralel gittiğ)
sürece karşı değildir" dedi.