Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KASIM 1992 SALI CUMHURİYET SAYFA
KÜLTUR 11
'Tiyatroda
Çağdaşlık
Sorunsalı'
• Kültür Servisi - Yapı Kredi
Kültür Merkezı'nde
düzcnlenen Salı
Toplantılan'nın aluncısında
"Tiyatroda Çağdaşlık
Sorunsalı" ele alınacak.
Bugün saat 18.30'da Aykut
Köksal'ın yöneteceği
tartışmalı toplanünın
konuşmaalan Metin And.
Cevat Çapan. Orhan Alkaya
veBeklanAlgan.
Atatüpk'ü anma
günü
• Kültür Sen isi-Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği,
10 kasım dolayısıyla Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda bir anma gecesi
düzenledi.Saatl8.00'de
başlayacak gecede Başbakan
Yardımcısı Erda! Inönü bir
açılış konuşması yapacak.
Gecede konser ve bale
gösterisi, konuşmalar
vapılacak. Öte yandan
Istanbul Mövenpick
Hotel'desaat9.00dalO
Kasım Aıatürk'ü Anma
Töreni gerçekleştirilecek. Bir
hafta süreyle "Dünya
Basınında Atatürk (10-13
Kasım 1938)"sergısiaçılacak.
Bilim, Sanat,
Edebiyat
Ödûlleri
• Kültür Servisi -
Galatasaray Eğitim Vakfı
bünyesinde Galatasaray
Lısesı Edebiyat Kolu
tarafından düzenlenen
Galatasaray Eğitim Vakfı
Yetkin Yürükoğlu Bilim.
Kültür. Sanat Ödülleri'nin
üçüncüsü bu yıl verilecek.
Şiir. öykü,deneme, röportaj,
fotoğrafdallannda
düzenlenen ve Türkiye
çapında 4 bın okula katılım
çağnsı gönderilen bu
yanşmaya lise düzeyinde
öğrenim gören \ a da 1991 -92
dönemi lıse mezunu tüm
öğrenciler katılabilecek.
Kitap Fuarı'nda
bugünI Kültür Senia-ll.TÜYAP
İstanbul Kitap Fuan'nda
bugün Dünya Kitap Dergisi
ve Türkiye Yayıncılar
Biriiği'nin düzenlediği
"Yayıncılıkta Pazarlama
Sorunlan"konulu panel saat
11.00-13.00 arasında. Saat
14.00'te Haldun Aydıngün,
"Doğada yaşam ve gezi
notlan" konulu bir dialı
söyleşi sunacak. Türkiye
Ekonomik veToplumsal
Tarih Vakfı'nın düzenlediği
İstanbul panelleri
kapsamındaki "Cumhuriyet
ve istanbul" konulu panel
saat 15.30'da başlayacak.
Konuşmacılar Zafer Toprak.
MeteTunçay. Aydın Boysan
ve Necdet Sakaoğlu
TÜYAP'taimza
günleri
Kültür Servisi- 11. TÜYAP
Kitap Fuan'nda bugün
gerçekleştirilecek olan imza
günlerinin konuklan: Ali
Neyzı. Enver Alılgan,
Erdoğan Alkan, Hıfzı
Topuz. Melisa Gürpınar,
Naim Tirali, Oktay Akbal,
Osman Şahin. Özkan Mert
Recep Bilginer ve Salah
Birsel. Çocuk Vakfı'nın
standında da Mustafa Ruhi
Şirin, saat 14.00-18.00
arasında kitaplannı
imzalayacak.
Sanart 92 etkinlikleri, 40 ülkeden sanatçı ve düşünürü Ankara'da bir araya getirdi
oğulcu kültüre do
JALE ERZEN
• Sanart 92'de tum dünyada gündemde olan kül-
tür ve sanat konulan Türkiye'de ilk kez bu kap-
samlılıkta ele alınmıştır. Bu yalnızca genel bir açılım
ve başlangıçtır. Bundan sonra. gelişen düşünceler
ışığmda Türk kültürü. sanat tarihi ve bugünkü yö-
nelimleri daha derinlemesine tartışmalar daha
odaklanmış sergilerle değerlendirilecektir.
mizin medya baskılan alunda
zorlandığı bir ortamda ve ken-
dimize güvenin gerekli olduğu
bir dönemde bu söylemin kendi
açımızdan ele alınması gerek-
mektedir. Bu yalnızca sözel de-
ğil, görsel olarak da yapı-
lmalıdır.
Sanat'92 sempozyum ve ser-
gileri gündemdeki sanat konu-
lannı yaklaşık 40 farkh ülkeden
en üst düzeyde sanatcı ve düşü-
nürü bir araya getirerek gerçek
evrensel boyutta ve çeşitli disip-
linlerden gelen Türk uzman-
lann yorumlanyla kendi kültü-
rümüz cerçevesinde değerlen-
dirmeyi amaçlamıştır. Halen
tüm dünyada gündemde olan
kültür ve sanat konulan Türki-
ye'de ilk kez bu kampasamlılı-
kta ele alınmıştır.
Bu yalnızca genel bir açılım
ve başlangıçtır. Bundan sonra,
gehşen düşünceler ışığından
Türk kültürü, sanat tarihi ve
bugünkü yönelimleri daha de-
rinlemesine tartışmalar daha
odaklanmış sergilerle değerlen-
dirilecektir.Önemli olan gençle-
rimizın umut kapılannı açık
tutmak, günümüzün belirsizli-
kerini, felsefe boşluklannı ve
umutszluğunu virüs gibi taşı-
mamakür.
Sanart'92'nin ekim ayı için
tasarladığı ve kent ve mekan so-
runlanyla ilgilı 'açık havada"
başlığı altında toplanan proje-
ler zaman ve bütçe sınırlamalan
yüzünden ancak kasım 1992-
den itibaren gerçekleşecektir.
İlk aşamada, Ankara Büyükşe-
hir Belediyesi tarafından Al-
man heykel ve çevre sanatçısı
Otto Herbert Hajek'in Ankara
Hergelen meydanı için yapüğı
temel geometn ve renkle içeren
Sanart'92 Derneği'nin Ekim
1992 için tasarladığı çeşitli sa-
natsal etkinlikler, 'Kimlik,
Sınırsallık ve Mekan' uluslara-
rası sempozyumu ve çeşitli yerli
ve yurtdışı sergiler bugünlerde
sona erdi. Tüm bunlann altı-
nda yatan amaç; kapsamlı, ço-
ğulcu. açık, ancak kalite göze-
ten bir kültüre doğru yönlen-
mektir.
19.yüzyılda sanatta batının
benimsenmesinden ve Cumhu-
riyet'ten bu yana, ülkemizde sa-
nat ulusal ya da enternasyona-
list ideolojiler açısından gü-
dümlenmek istenmiş. farklı gö-
rüşler arasında bir diyalog oluş-
turmak yerine hazır receteler
önerilmiştır. Bugün ise kav-
ramsal sanat, enstalasyon. bi-
çim estetiğine karşı ve medya
güdümünde görsel ifadeler ve
kimlik gösterisi iddiasıyla folk-
lor ve arabeske postmodern
kılıf giydiren uygulamalar gibi
deneysel, daha henüz kendi kri-
ter ve kalıtelerini belırlememiş
bir tavnn diğerlerine hakim
kılınarak onlan değersiz görme
eğilimi ortaya çıkmaktadır.
Baü'da bu tavnn köklü eleşüri-
leri olduğu gibi, bugün çeşitli
gelenek ve görüşlerin bir arada
yaşama gereksinimi vurgulan-
maktadır.
Bugüne dek yalnızca Batı gö-
rüşüyle yorumlanmış ve çoğun-
lukla dışlanmış çeşitli kültürel
ifadelerin bugûn egemen tavı-
rlan zorladığı ve bumun kimlik
ve sınırsalhk konulannda yeni
bir söyleme yol açtığı bilın-
mektedir.
Türkiye'de şu anda yaşanan
kültür kaosundâ ve değerlen-
1talyan sanatçı Arnoldo Pomodoro'nun Sıhhıye için yaptığı heykelin projesi.
havuzlu projesi ele alınmakta-
dır. Bunu İtalyan sanatçı Ar-
noldo Pomodoro'nun Sıhhıye
için yaptu çelık ve laş, yalın hey-
keli izleyecek, Zühtü Müridoğ-
lu ve Selim Turan heykelleri de
Büyükşehir tarafından gerçek-
leştirilecektir.
Henüz mali kaynaklan ke-
sinleşmemiş, Kolombiyalı Na-
din Ospina, Finlandıyalı Olavi
Lanu. Fransız Berbard Las-
sus'un projeleri, Ömer Uluç'un
cam aluna resimli panolan-
ndan oluşan mekansal tasanmı
zaman içinde uygulanacakür.
Çeşitli sanatsal tavırlar, çeşit-
li sanat dallan, farkh kuşaklar.
geleneksel ve yeni, ulusal ve kü-
resel, kentsel tasanma. mimar
ve sanatçı arasında ülkemizde
kronik olarak yaşanan kopuk-
luk ve parçalanmalar, ashnda
Sanart'92'nin eıkinliklerinın
odaklandığı, geniş bir diyalog
ve almaşık sanatsal uygulama-
larla çözmeye çahştığı temel so-
rundur.
Tartışmalar, sergüer ve kent-
sel sanat uygulamalan ile
amaçlanan. çoğulcu ve kap-
samlı, aynı zamanda kalite gö-
zeten bir kültür poütikasının te-
mellerini oluşturmak, gelişigü-
zelliği önlemek ve ınsani değer-
lere sahıp çıkmaktır.
Tarık Akan, 'paralı röportaj' ilkesini Cumhuriyet için bozdu
6
Asıl amacımız, sömürülmemek9
UFUKTEKtN
ADANA- Hemen hemen gir-
diği her yanşmadan ödül alan
fılm sanatçısı Tank Akan, yö-
netiminde yer aldığı "Çağdaş
Oyuncular DerneğT'nin 'paralı
röportaj' prensibini Cumhuri-
yet için bozdu. Kamuoyunda
şaşkınbkla karşılanan "paralı
görüşme" uygulamasına
uymayan SODER Başkanı
Hülya Koçyiğit'in tavnnı 'ena-
yilik' olarak değerlendiren
Akan, "Amacımız sörümülme-
mek"diyor.
Ünlü yazar Yaşar Kemal'in
köyü Hemite'ye özel gezi sıra-
sında geldiğı Adana'da Tank
Akan'ı, ünlü bir kebapçıda içli
köfte yerken, rakıyla şalgam
içerken bulduk.
Görüşmetalebimızıönce"ha-
vamda değilim" diyerek redde-
den sanatçı, ısranmız sonucun-
da aramıza 'para' da girmeden
kabul etti.
- 'Panüı röportaj' uygulaması
tepkiyle karşılandı ve Batı'dan
öykûnme olarak yoramlandL
Bundan sonra sizürie para vere-
rek mi görüşeceğiz?
-Meseleye para olarak bak-
mamak lazım. Sanatçıya değer
verilmesi gerekir. Sanatçı şayet
bir organ tarafından meta ola-
rak kullaruhyor ve sayesinde
para kazanılıyorsa, bunu yalnı-
sak, bir saat 40 dakika süren bir
röportaj, o TV kanahnın şu an-
daki rayiçle 1-2 milyar lira kan
demektir. Çünkü onun arasına
alacağı reklamlar 1-2 milyardır.
sembolik paralardır. Verilse de
olur verilmese de. Bu bir pren-
6İptir. Asıl bakış açımız özel te-
levizyonlann şu ana kadar sa-
natçılan bu şekilde kullanması-
• 'Bir sanatçının bir TV
kanahna bedava röpor-
taj vermesi, bir sömürü-
dür. Çünkü o kanalın
program arasına alacağı
reklamlar 1-2 milyardır.''
• 'Gazetelerden istene-
cek röportaj paralan
sembolik. Verilmese de
olur. Biz, özel TV'lerin
sanatçılan bu şekilde
kullanmasına tepki gös-
teriyoruz.'
zca basm diye de koymayalım, Bu bir sömürüdür. Biz bu sö-
özel televizyonlar var ki daki- . mürüye karşı gebnek istiyoruz.
kalan milyarlarla ölçülmüyor, - Anıa uygulama sadece özel
işte bunun bir karşılığı olmalı. televizyonlarla sınuiı değil, ba-
-Nasri? sm da dahil.
-Bir sanatçıyı oraya çıkartır- -Gazeteler için olanlar gayet
na tepkidir.
- Sanatçı çevreleri nasd karş»-
hyorlar, uyoluyor mu buna?
-Bizim Çağdaş Oyuncular
Derneği'nin prensibi böyle.
İnanıyorum ki. bir süre sonra
SODER de buna kaülacakur,
katılmak mecburiyetindedir.
Bugün Hülya Koçyiğit başkan-
lan. TRT l'de çıkıp da herhan-
gi bir programın içinde konuş-
maa olarak çağınhyorsa bu
Hülya Koçyiğit'in enayiliğidir.
Bunu yapmaması lazım. Diye-
cek ki, en azından derneğe para
verin.
Tank Akan. ödüller aldığı
Altın Portakal ve bu yıl tekrar
başlaülan Altın Koza fılm festi-
vallerinin prganizasyonundan
şikayetçi. Ödüllerin verilmesi-
ne, jürinin oluşumuna bir dedi-
ğiyok.
- Sizce nasıl bir festival orga-
nizasyonu ounalı?
-Benim eleştirdişm organi-
zasyonlar. O kadar ilkel ve ara-
besk yapüıyor ki. ben bu orga-
nizasyonu eleştiriyorum. Artık
bu tür organizasyonlann ama-
tör insanlar tarafından yapı-
lmaması lazım.
Mesela bir Antalya Film
Festivali'nde yüzlerce insanı
Antalya otellerinde bir hafta ta-
til yapürmak dünya kadar
masraf olur. Ama festival kalite
olarak arabesktir ve halkla da
hiç bir zaman özdeşleşmez.
Bubi'nin resim sergisi, Exclusive Sanat Merkezi'nde devam ediyor
bflsak P°Pı^nklerde
6
sezgilerin cesareti'
10Ka»mSab :
19.00 CihangirSemİDerieri 4
TÜRKÎYFDE SMLLEŞME
VEDEMOKRASİ SORUNU
1. Demotrasinin Tarihscl ve
DüşünselTcmelleri
Demotrasinin Mekaısal
TemeK: Ulusal Devkt
Halil BERKTAY .
Mehmet Ali
AĞAOĞULLARI
Görsel Sanat Atölyejeri
Mehmet GÜLERYÜZ
yöneümindc 4
Perşembe-Cuma
Fotograf vc Sinema Atölyesi
Selçuk TURANLI
SeramikAtöiyesi
KadnyeEzel AÖAOÖLU
yönedminde
Salı-Persembe-Cumartesi
RusDiiÇaltşmalan
Pazartesi-Perscmbe
19.00-21.00
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
Rock Cafe-Bar(S.Kat)
Gnıp "Kramp"
bilsak, sıraselviler cad.,
sogancı sok. 7 cihangir
243 28 79-99
• Bubi, yeni sergisin-
de 20 yılhk resim geç-
mişinden bir kesit su-
nuyor.
LUDMİLA
BEHRAMOĞLU
Bubi, halı. kilim deseni gibi
yüzey üzerinde moüflerin yine-
lendiği pop renklerde resimleri
ile tanınan bir ressam. Yapıtla-
nnı uzun yıllar gözlerden uzak
tuttuğu için yalnızca bu tarz ça-
lışmalan biliniyordu. Bu yeni
sergisinde kendisini çok iyi ta-
nımayanlara 20 yıllık resim geç-
mişinden bir kesit sunuyor.
Sergideki 20'den fazla yapı-
tın bir bölümü 8Tden önceki ve
kimselerin bilmediği figüratif
dönemden. 85-86 yıllanna ait
dikişli resimlerde, yırtılmış
kâğıtlardikilerekkompozisyon-
lar oluşturulmuş. Bunlarda di-
kişler kendi başlanna anlam
taşıyor ve Bubi'nin daha sonra-
ki dönemlerini önceliyorlar.
Düşünceme göre, bir sanatçı
çevresinde geçmişine uzanıla-
rak oluşturulan boylesi sergile-
rin, nereden başlanarak, nereye
gelindiğini göstermek bakımın-
dan öğretici bir yanı da var. Bir
dönemde aynntıda başlayan
bir olgu sonralan resmin ama-
Bubi'nin Exchıave'deki resim sergisi bu hafta da görüJebilecek. (HAYRETTİN SAĞAN AK)
cına dönüşüyor.
Öğrencılerinin bile görüşleri-
ni çokça modern bulduğu ta-
nımlanmamış bir sanatçı Bubi.
Çahşmalanna en iyiniyetli yak-
laşım dekoratif özellikler taşı-
yor oluşlannın keşfı. Genellıkle
yanılsama ve kaotik anlatımla-
ra yönelik soyutlama ve eksp-
resyonist tarzın ötesinde bir so-
yutluk, sanat ortamımızda pek
rağbet bulmamaktadır. Oysa
her temsili resımde bıçimsel
(formel) elemanlar anlatımın
ağırlığı ile yüklüdür. Bir şeyi be-
timleyen. canlandıran. ya da
anlatan resimlerin en soyut
tarzda olaru bile, her ne kadar
düşleme, izleyicinin özgür algı-
layışına izin verse de bu zor-
layıa ağırlıktan kendıni kurta-
ramaz.
Aynı anlayışla üretilen "geo-
metrik" resimlerde de yüzeyin
kütleselliği geometrik formlarla
kınlarak. canhlık ve gerilim ya-
ratılsa da bir konunun nesnesi
olarak gelişen sanat yapıü, ko-
rotasyon yani çağnştırma yü-
künden kurtulamaz.
Tüm bu açılardan tümüyle
öznesiz oluşan Bubi'nin yapıt-
lan, canlandınna. öyküleme
gibi konusal kavramlardan
uzak, konstruktivist (inşacı) bir
yapıyla çıkar karşımıza. Ya-
şamda var olan şeylenn yoru-
mu ya da yeniden kurulması
değildir. Bubi'nin kaygısı, re-
sim olayına bakışın tümden de-
ğişmesi görsele. estetiğe ait plas-
tik bir yapırun kurgulandı-
nlmasıdır.
•Sergideki resimlerinin çoğun-
da olduğu gibi malzeme. mad-
de olarak verdiği tepkiye ve
esinlediği düşüncelerin oluşum-
lanna göre hep yinelenerek.
parlak fikirler boy-unca öğreni-
len bir şeye dönüşüyor onuny
elindc.Bu sistematik ve meto-
dik bir yöntemle de özgürce de
oluşabilir. Kandınski'nin "sez-
gilerin cesareti" olarak tanımla-
dığı renksel ve dokusal deneme-
lerden oiuşan tarzdaki yapıtlar-
da açıkhk, biçim ve kesinlik
vardır.
Bu uygulama. boyalı kumaş
bantlannın yüzey üzerinde iç
ıçe geçerek bir doku oluşturdu-
ğu çalışmalarda iyice belirgin.
Geometrik, grafık örgünün ön-
lü arkalı, derinükli, rölyefli izle-
nimi veren akrilik resimler, de-
senli bir dokuma. kilim ya da
halı kesiti büyüteç altında defa-
larca büyütülmüş gibi bir etki
uyandınyor. Rerık, çizgi ve fi-
gürler, aralanndaki ilişkiler ve
formu oluşturan boya ya da
materyal sadece resmin özüne
ilişkın bir anlayış için uzlaşmış.
Yanyana algılanması zor pop
renkler ıse zıtlıklann belirgin
carpıcılığı ile etkileyici.
Son başvuru tarihi 1 Mart 1993
Arıbıırnıı Odülleri
bu yıl clöıt dalda
Kültür Servisi-Şair ve oyuncu Orhon Murat Anburnu anısına
dördüncü kez düzenlenen "Anburnu Ödûlleri" bu yıl, şiir. uzun
metrajlı fılm senaryosu, kısa metrajlı fılm ve fotograf olmak
üzere dört dalda venlecek.
"Anburnu Ödülleri"ne; şiit dalında lONisan 1992tarihinden
sonra yayımlanan kitaplarla, uzun metrajlı film senaryosu dalı-
nda 110 dakikayı geçmeyecek senaryolarla. kısa metrajlı film
dalında 30 dakikadan uzun olmayacak filmlerle ve fotograf
dalında 18x24 ölçülerinden küçüİc olmayacak siyah- beyaz
baskı çalışmalarla başvuruda bulunulabilecek.
Bu yıl aynca kısa metrajlı fılm dalında yanşmaya katılan bir
filme de Yavuzer Çetinkaya anısına "Kısa Metrajlı Film Jüri
Özel Ödülü" verilecek.
"Anburnu Ödülleri"nin şiir dalında seçici kurulunu Oktay
Akbal, Kemal Özer, Hilmi Yavuz, Hüseyin Haydar, Turgay
Fişekçi ve Hüseyin Alemdar oluştupyor
Uzun metrajh film senaryosu secicı kurulunda ıse Engin Ay-
ça, Macit Koper, Orhan Oğuz, Hülya Avşar, Fehmi Yaşar ve
Talat Bulut yer ahyor. '
.Seçici kurul kısa metrajh fılm dalında Atıf Yılmfe Cevat Ça-
pan. Tank Akan, Zeki Ökten. Tunç Başaran ve Şerif Sezer; fo-
tograf dalında İsa Çelik, Mehmet Bayhan. Mehmet Kısmet,
Aclan Uraz, Gökhan Yalta ve Rıza Baloğlu'ndan oluşuyor.
Sonuçlan 11 Nisan 1993 günü açıklanacak olan "Anbumu
Ödülleri"ne katılmak isteyenlerin, yapıtlannı bir fotograf ve ya-
şamöyküleriyle birlikte 7 nüsha olarak 1 Mart 1993 gününe ka-
dar "Anburnu Ödûlleri, Ahududu Sokak No: 27 Daire:7 80060
Beyoğlu > İstanbul" adresine elden ya da postayla göndermeleri
gerekıyor.
Ana Yaymcılık'la sözleşme yapıldı
Walt Disney
1993'te Türkiye'de
Kültür Servisi - Dünyanın
önde gelen çocuk kitaplan ve
dergileri yayınası The Walt
Disney Company ile Encyclo-
paedia Britannica'nın Türki-
ye'deki yayınası Ana
Yayıncılık arasında anlaşma
imzalandı.
Çırağan Palace Otel'de dü-
zenlenen törende konuşan
Disney Tüketici Ürünleri Âv-
rupa-Ortadoğu Başkanı Den-
nis Hightower, Walt Disney'-
in dünyanın en başanlı çoku-
luslu şirketleri arasında yer
aldığını beLrtti. Hıghtower,
bu başannın ardında, şirketın
'çeşitli etkinlikleri arasındaki
etkileşimin* yattığını söyledi.
Avrupa'da ve Ortadoğu'da 29 ülkede 28 dilde yayımlanan
Disney dergilerinin haftalık okur sayısının 30 milyon olduğunu
vufgulayan Dennis Hightower, Ana Yayıncılık'ın Disney aile-
sine katılmasından memnunluk duyduğunu belirtti.
Ana Yayınalık Yönetım Kurulu Başkanı Nazar Büyüm de,
Türkiye'de çocuklara yönelik niteükli yayınlara büyük bir ge-
reksinim olduğunu söyledi. Nazar Büyüm, bu gereksinımi en
iyi biçimde karşılama amacıyla, çocuk kitaplan ve dergileri
yayıncılığında dünyanın en büyük kuruluşu olan The Walt Dis-
ney Company ile işbirliğine girmekten kıvanç duyduklannı be-
lirtti.
Ana Yayıncılık'ın 1993 yüı başlannda yayımına başlayacağı
haftalık Disney dergjsinde Walt Disney kahramanlannın ilginç
serüvenlerinin anlatıldığı çizgiromanlann yanı sıra çocukiann
ılgjsini çekecek eğlendirici sayfalara da yer verilecek.
Bu arada, düzenlenen törene Türkiye'nin ABD Büyükelçisi
Nüzhet Kandemir ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi Richard
Barkley de katıldılar.
Jessica Lange, 'Müzik Kutusu'fiknindeününe ün katmıştL
Hollywood'a 'Elveda' dedi
Jessica Lange
sinemayı bıraktı
Kültür Servisi - Jane Fonda'nın ardından, aynı dönemin yıl-
dızlanndan. Amerikalı oyuncu Jessica Lange de sinema dünya-
anı terk ettı.
Jack Nicholson'la birlikte oynadığı 'Postacı Kapıyı İki Kere
Çalar" adlı filmdeki 'mutfakta aşk sahneleri' ile bütün dünyada
adından söz ettiren Jessica Lange, ABD'de yayımlanan bir der-
gıye yaptığı açıklamada. 'Artık normal insanlann arasında nor-
mal bir ınsan gibi yaşamak istiyorum. Elveda Hollywood!'
dedi. Beyazperdeye ilk önemli adımını "King Kong' adlı filmde-
ki rolüyle atan Jessica Lange, sinema yaşamı boyunca Oscar
ödülüne tam beş kez aday gösterilmiş. ama yalnızca 'Tootsie'
adlı filmdeki yonımuyla bir kez En İyi Yardımcı Kadın Oyun-
cu Oscar'ına ulaşabilmişti. 'Tootsie' ve 'Postaa Kapıyı İki Kere
Çalar' dışmda "All That Jazz' ve "Korku Burnu' gibi fılmlerde
de oynayan Jessica Lange, uzun süredir Amerikalı ünlü oyun
yazan Sam Shepard'la birlikte. Lange'in Shepard'dan üç çocu-
ğu var.
Goncourt Ödülü
Martinikli yazarın
Kültür Senisi-Fransa'da verilen en büyük edebiyat ödülü
Goncourt'a bu yıl Martinikli yazar Patrick Chamoiseau layık
görüldü.
Jüri tarafından yapılan açıklamada, ödülün Chamiseau'ya
"Texaco" adlı eseri için verildiği kaydedildi.
Bir "Deniz aşın Fransız viyaleti"olan Martinik adasında do-
ğan Patrick Chamoiseau'nun Goncourt ödülüne layık görül-
mesi sürpriz olmadı. Chamoiseau'nun romaru Fransa'da son
haftalarda en fazla satan kitaplar listesinde ikinci sırada bulu-
nuyordu.