Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM1992 PAZARTESİ
EKONOMI
BORSANOTLARI
Lafla borsa gemisi yürümez
ABDURRAHMAN YILDIRIM
1990 ağustosundan sonra düşüş
trendine giren Borsa, en durgun ye en
karamsar günlerini yaşıyor. Gerçi, cn-
dcks 14 Ekim 1991'de 2518.27 puanla
labana vurmuştu ama, son bir yılda
yüzde 67.Tlik enflasyon dikkate ahnır-
sa, bugünkü endeksin geçen yılki dip
noktasının da altına düştüğü görülür.
Bugün endeksin, geçen yıllcı düzeyini
yakalaması için. 4222 puan düzeyinde
olması gerekir. Halbuki endeks 35OO'lü
puanlarda. Dokuz aybk bilançolann
yayımlandığı ve piyasanın dönemsel
olarak canlanabileceği bir zamanda bu
düşüş neden?
Borsada fıyatlan sıyasetten ekonomi-
ye, altematif yatınm araçlanndan piya-
sanın yapısına ve psikolojik faktörlere
kadar sayısız etken belirliyor.
Siyasi gelişmeler şu dönemde, borsayı
olumsuz etkiliyor. Bir kasım yerel se-
çimleri. siyaset sahnesinde değişim ya-
ratacak bir potansiyel taşıyor.
Ekonomi, kamu açığı krizinde. Yatı-
nm yapılamıyor. Kamu açığı. iç borç-
lanmayla fınanse edildiği için, Hazine
Bonosu ve Devlet Tahvillerinin faizi
yükseliyor. Piyasadaki paranın daha
büyük bölümü iç borçlanma senetlerine
yöneliyor. Kamu açıklan faizleri yük-
selterek, hem enflasyonu arünyor, hem
de hisse senetlerine gidecek parayı emi-
yor.
Bu olumsuz koşullara bir de piyasa-
nın çarpık yapısını eklemek gerekiyor.
Sermaye piyasası, sağlam temeller üze-
rine kurulmamış. öncelikle devletin bu
piyasadan ne beklediği belirlenmemiş.
Sermaye piyasası geliştırilerek özelleş-
tirme mi hızlandıracak? Paranın hisse
senetlerine yönelmesini sağlayarak, dö-
vize gitmesi mi önlenecek? Şirketler hal-
ka açılarak maliyetlerini azalıacak ve
fıyatlann artışı mı yavaşlaıılacak? Ve
bütün bunlarla sermaye piyasasının
enflasyonu azaltıcı bir rol oynaması mı.
hedeflenecek? Bunun adı konulmamış.
Bu hedefın güdüldüğüne ilişkın uygula-
ma örnekleri görülmüyor.
Ya ne yapılmış?
Devlet çok fırsatçı davranmış. Borsa-
nın patlama yaptığı 1987 temmuz ve
ağostos aylan ile 1990'ın ilk yansında.
fıyatlar en üst noktada iken, devlet
özelleştirilecek hisselen borsada saüş.
Sürekli borsadan para çekmiş, ve gitmiş.
Çalışanlardan zorla kestiğj trilyon-
larca liralık "tasarruflan" sermaye pi-
yasası yerine bir kamu bankasının
kurtanlmasında kullanmış. Aynca özel
sektörün halka açılmalanru bile düzen-
leyememiş. Özel sektör de. bu piyasa-
dan trilyonlan kaldırmış. Halka açılma,
niyet öyle olmasa da. büyük öiçüde hal-
kı "tokatlamaya" dönüşmüş.
Bununla da yelinilmemiş. ekonomi-
den sorumlu bakanlardan bin sık sık
endeks tahmininde bulunmuş: "Endeks
8 bin. 10 bin olacak" diye. Başka bir ba-
kan "Faiz. döviz düsecek, borsa yûksele-
cek" demiş. Ama bu söylenenler hep
sözde kalmış. Endeks 10 bin olacak di-
yen bakan borsa için bir şey yapmamış.
"Döviz düşecek. borsa yükselecek" fet-
vasını çıkartan bakan da. kurlardaki
hızlı artışı önlemek için piyasaya müda-
hele eden Merkez Bankası yönetimine
kızmış ve Amerika'dan yapıüğı açıkla-
malarla eleştirmiş. Belki birinci bakana
inanılmadığı için, yatınmcüar endeks
tahminindcn zararlı çıkmadı; ama ya
ikincisi. Bakanlık koltuğuna oturur
oturmaz, daha önce sağladığı kariyerle
yaptığı açıklama. yatınmcılar üzerinde
etkili olmuş. Ama borsa sadece sözle
yürüyemediği için bakana güvenerek
hisse alanlar zarar etmiş. Kime gam!
Halbuki. ekonomiden sorumlu ba-
kanlann gerçekleşmeyecek. hatta tam
tersi çıkacak açıklamalar yapıp, spekü-
lasyonlara kanşma yerine: piyasanın
kurallannı koyup. eşıtliği ve halkın ka-
zanmasmı sağlayabilselerdi. en azından
devletin sermaye piyasasını yanlış kul-
lanmasmı önleselerdi, kurumsal yatı-
nmcılan getırebilselerdi. bugünkü tablo
çok daha başka olabilirdi. Hem faizler
yönünden. hem enflasyon yönünden.
Sağhklı ve ekonomiye katkıda bula-
nacak bir borsa için önce deletin strate-
jisini belirlemesi ve buna uygun politi-
kalan yürütmesi gerekiyor.
Bunu yapamıyorsa, hiç değilse elleri-
ni piyasanın üzerinden çeksinler, yeter.
Yanlış yapmak. hiçbir şey yapmamak-
tan daha kötüdür.
Taban fıyatı yüksek bulan tüccar 'Hükümet hepsini alsırf diyor
Paııııık devletin üzerine yıkıldıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bû-
rosu) - Hükümetin pamukta
dünya standartlannın çok ü*-
tünde taban fiyatı belirlediğini
öne süren pamuk tüccarlan,
"Hükümet ürünün çoğunu,
bclki de tamamını mecburen al-
mak ve işlemek zorundadır"
dcdilcr. Tariş Gencl Müdürü
Oğuz Oyan ise taban fıyatı ile
tüccann verdiğj fıyat arasında-
ki farkın hükümet tarafından
ödenmesinin 500 milyar liralık
bir yük geüreceğini bunun da
çok önemli sakıncalar taşıya-
cağını söyledi.
Izmir Ticaret Odası eski yö-
nctim kurulu başkanı Halit
Şarlak, pamukla ilgıli sorulann
büyük olduğunu ve çarenin de
geciktiğini söyledi. Hükümetin
ilan etıiği taban fıyatlannın
dünya standartlannın üstünde
olduğunu belirten Şarlak, "Hü-
kümet, ürünün çoğunu. belki
de tamını mecburen alacak ve
işleyecektir. Çünkü hükümetçe
ilan edilen taban fıyat. üreticiye
ödenmesi garanti edilen fıyattır
vc alınmak mecburiyeti vardır.
Kooperatiflerin taban fıyatlan
ile alma konusunda hedef mik-
tar tespit etmeleri, yetkileri
dışındadır" dedi.
Halit Şarlak. Tariş Genel
Müdürü Oğuz Oyan'm. "tşle-
ncn pamuklar preseli olarak
• Tariş Genel Müdürü Oğuz Oyan taban fıyatla
tüccar fıyatı arasındaki farkın devlete 500 milyarlık
yük getireceğini söyledi.
Pamuk taıiasuıda verilen uğraş fıyat oyunlarma feda ediliyor.
devlet hesabına, maliyetlere pa- "Borsalarda böylece teşek-
ralel olarak borsalarda satı- kül eden yüksek fıyatlarla pa-
lacaktır" sözünü eleştirerek muk alacak iplikçilerin ve iç pi-
şöyle konuştu: yasadan mamul kumaş alan
konfeksiyonculann maliyetleri
yükseleceğinden, ihracat yaptı-
klannda devlet stoklanndan
kendisine tazmin adı altında
pamuk verilecektir. Buna pa-
muk firesi tazmini de denebıle-
cektir. Bu görüşe göre koopera-
tifler ihracat yaptıklannda dev-
let stoklanndan kendisine taz-
min adı altında pamuk verile-
cektir. Mal bedelleri, devlet
tarafından zararlan devlete ait
olmak üzere ödenecektir.
Kooperatifler gördükleri hiz-
mete karşıbk devletten yüzde üç
komisyon alacaktır. Ne kadar
çok mal alınır ise karlan da o
nispette artacaktır."
Bu tür uygulamayla pamu-
ğun piyasa ekonomisinin dışına
çıkartılmasının amaçlandığını
öne süren Şarlak, "Kısacası,
dovlete ticaret yaptırarak pa-
muğu tekelleştirmekür" dedi.
Oyan, taban fıyatı ile tücann
ödemeyi kabul edeceği fıyat
arasındaki farkın hükümet ta-
rafından ödenmesi görüşünün
dayanıksız olduğunu ve çok
önemli sakıncalar taşıdığını öne
sürdü. Oyan, Ege Bölgesi'nde
tüccann piyasaya girmediği yo-
lundaki haberlerin gerçek ol-
madığını da belirterek. peşin
ödeme yapılamadığı için baz fı-
yatın altında ahmlar yapıldığını
söyledi.
IMKB,
borsalar
federasyonu
üyesi
İş-Ekonomi Servisi - İçeri-
de sürekli puan yitiren bor-
sa. yurtdışıda prestij kazan-
dı.
İstanbul Menkul Kıymet-
ler Borsasfnın (İMKB).
Lluslararası Borsalar Fede-
rasyonu'na tam üyelik baş-
vurusu kabul edildi.
İMKBden yapılan açıkla-
maya göre Uluslararası Bor-
salar Federasyonu Genel
Kurulu, Zürih ve Viyana
Borsa başkanlannın
İMKB'nin uluslararası bor-
sa olma özelliklerini tamam-
ladığını belirten raporu üze-
rine. başvuruyu kabul etti.
Buna göre İMKB, federas-
yonun 36"ncı üyesi oldu.
Federasyonun tam üyelik sı-
fatını taşıyanlar arasında;
Amsterdam. Brüksel, Ko-
penhag, Viyana, Zürih, Nevv
York, Tokyo. Meksika. To-
ronto. Paris, Frankfurt,
Londra ve Madrid borsalan
da yer alıyor. Uluslararası
Borsalar Federasyonu'nun
aynca 10 yedek, 34 de yazış-
ma üyesi va.
Tokyo-Aııkara sermaye köprüsü kuruluyorANKARA (Ounhuriyet Bö-
rosu) - Ankara Anakent Beledi-
yesi, yürütmekte olduğu büyük
yatınmlara kaynak sağlamak
amacıyla 50 milyar yen tutan-
nda yeni bir tahvil ihracı yapa-
cak. Ankara Anakent Bekdiye
Başkanı Murat Karayalçın, 28
ekimde Tokyo piyasasında ger-
çekleştirilecek satışın. daha ön-
cekilerdenfarklıolarak,"doğru-
dan halka" yapılacağını belirt-
ti.
Türkiye'de ilk kez Hazine ga-
rantisi olmaksızm yurtdışında
lahvil satışı yaparak kaynak
sağlayan Ankara Anakent
Belediyesi, 1990 yıhndan bu
yana yürüttüğü tahvil ihracına
bir yenisini daha ekleyecek.
Metro. büyük kanalizasyon
projesi. içme suyu projesi gjbi
yatınmlann fı-
nansmanında
kullanılmak
üzere 50 milyar
yentutanndaki
(yaklaşık 3.1
tnlyon ura)
tahvii,28ekim-
de Japonya'nın
Tokyo piya-
sasında satışa
sunulacak.
Belediye
Başkanı Kara-
yaiçm. 2 yıi ka-
darönce,"alter-
natif kaynak
sağlamak" I
amaayla başla- prestij
tılan çahşmalar sonucu şimdiye Karayalçın'ın. Cumhuriyefe edildiğini dile getirdi.
kadar toplam 245 milyon do- yaptığı açıklamaya göre Tür- yalçın, şöyle devam etti:
larlık tahvil satıldığını bildirdi. kiye"nin de risk derecelen- "Rating analizinin
Murat Karayalçın
•Ankara BÜVÜkşehİr
Beiedıye Başkanı Mu-
rat Karayalçın, 28
ekimde Tokyo'da ger-
çekleşünlecek 50 mıl-
ya r
y e n
(y^klaşik 3.1
İTÜ ü r
) t u t a n n c
l a
.
kl tahvil SatlŞinda, ku-
rumsal yatinmcilann
vanı sira dopnıdan îayanı sıraaogruaan ja-
pon halkinin da abci
Oİacağini beliltti.
dirmesini >'
a
'
Pa n
uluslara-
rası ratm
2
ku
'
m l u s u S l a n .
darts and Po-
or's Ankara
Anakent Bele-
d ı y c s i
-n c
BBB
(3B) derecesi
verdı. Bu no-
tun alı-
nmasının son
derece önemlib ı r g e ü ş m e o l
'
d u ğ u n U ı
^ y .
lece uluslarâ-
r a s ı
büyük
elde
Kara-
bize
sağlamış olduğu yararlan 28
ekim tarihinde Tokyo'da
satışını gerçekleştireceğimiz son
tahvillerde somut bir şekilde
görüyoruz. îhraç edeceğimiz 50
milyar yenlik. yaklaşık 410 mil-
yon dolar tutanndaki tahvil.
gerek miktar gerekse faiz ola-
rak diğer saüşlardan çok farkh.
Rating sonucunda. bugüne ka-
dar gerçekleştirdiğimiz tahvil
satışı toplamınm iki katma
yakın bir miktannı bir defada
ihraç edeceğiz."
Yeni tahvil satışının, Ankara
Anakent Belediyesi'nin bütün
projelerinin yaşama geçmesini
sağlayacağmı ifade eden Kara-
yalçın, "TahviUer, bu kezdiğer-
İerinden farkb olarak kuru-
luşlara değil, doğrudan halka
satılacak" diye konuştu.
Konuk
Yazar Hizmet SektörüveTeknoloji Dişkisi
Prof. Dr. TEVFİK DALGIÇ
Devletin ekonomik hayattaki rolü ve
ağırlığı. bu rolün sınırlannın çizilmesi,
hangi alanlarda etkin olabileceği gıbi
tartışmalar değişik akademik ve politik
düzeylerde sürerken ve giderek devletin
elini ekonomiden çekmesi yolundaki
çabalar ve uygulamalar çeşitli ülkelerde
devam ederkcn. bir yandan da hizmet
sektörü diye zamanında iktisatçılar ta-
rafından küçümsenen bir sektör giderek
;ekonomilerde ağırbk kazanmaya baş-
ladı. Bir bakıma hizmet sektörü bugü-
nün çağdaş ekonomilerinin motoru ha-
line geldi. Geçmişin mal üretimine
ağırlık veren kalkınma modelleri de bi-
çim değiştinneye ve hizmet sektörü mal
üretiminin yerini almaya yöneldi. Bugü-
nün çağdaş ekonomilerinde hizmet
sektörü ulusal gelirin yüzde 60-70'inden
fazlasını üretirken, aynı sektör istihdam
alanında da etkinliğini ortaya koydu ve
çağdaş ckonomilerde ülkedeki toplam
istihdamın yüzde 60-70'ten fazlasını
hizmet sektörü sağlar hale geldi.
Eski iktisatçılar hizmeti şöyle ta-
nımlarlar. "Ticari hayatta satılan ve
ayağınızın üstüne düşmeyen her şey hiz-
mettir." Bugünün çağdaş işletmecileri
ise hizmeti genel olarak şöyle tanımlar-
lar: "Ürünü fıziksel nitelikli olmayan.
üretildiği anda değişik değerler yaratan
(kolaylık, eğlence, dinlenme, sağlık. ra-
hatlık, zaman kazanmak vb.) ve genel
olarak fıziksel mallann ölçüldüğü ölçü-
lerle ölçülmeyen (yani kilo, metre. met-
reküp. vb.) her türlü ekonomik uğ-
raşının genel adıdır."
Hizmetlerin bir başka özelliği de bun-
lann depolanmasının ve envanterlerinin
yapılamaması. bunlann fıziksel ürünler
ve mallar gibi taşınamaması ile genel
olarak hizmetin üretildiği anda hizmeti
üreten ile satın alanın bir arada bulunu-
yor olmasıdır. Böylece mal ve eşya nite-
likli ürünler önceden üretilip depolana-
bilirken. taşınabilirken ve üretici ile tü-
ketici veya satın alan birbirlerinden
uzak mesafelerde bulunabilirken. hiz-
met sektöründe bunlar yapılamıyor. Bu
özelliklerin hizmet sektöründeki önemi
çok büyük. Hizmeti yapanın bunu su-
nuş biçimi, deneyimi ve bilgisi ile hizmet
sunum anmdaki tutumu hizmeıin ka-
litesini belirliyor. Gelişmiş ekonomiler-
de gözlenen bir başka gekşme de hizmet
sektörünün eski iktisatçılann önceden
sandıklan gibi sadece insan eli ile yürü-
tülmediği. giderek teknoloji-yoğun,
yani daha çok teknoloji gerektiren hiz-
met alanlannın yaratılmakta oluşudur.
Böylece hizmet sektörü giderek tekno-
loji-yoğun veya sermaye-yoğun bir
özellik de kazanıyor. Örneğin kltalara-
rası iletişim, uydu yayınlar, bilgisayar-
lar yoluyla ülkeler arası haberleşme, te-
le-konferans sistemleri bunlann en be-
hrgin örnekleri.
Bugün çağdaş mal üretiminin teme-
lini oluşturan bilgisayar-yardımh plan
ve model çızimi, dizaynlar ve bilgisayar-
yardımü üretim sistemlerinin temelini
oluşturan yazılım dediğimiz bilgjsayar
programlan da başka tür hizmet sektö-
rü örnekleri. Uluslararası ulaşımda eri-
şilen yeni boyutlar, kıtalararası ban-
kacılık. borsalar. sağlık hizmetleri alanı-
nda giderek teknoloji-yoğun teşhis ve
iyileştirme yöntemleri de bu örnekler
arasında sayılabilir. Eğitım alanındaki
teknoloji-yoğun gelişmeler de giderek
sayısız ufuklar açıyor ve yeni iş alanlan
yaratıyor. Gerçi hamburger (köfte) de-
yip geçiyoruz. ama aslında satılan ham-
burger değil, onun yanı sıra hizmet te
knolojisi de satılıyor. Bugün gerek Pe-
kinde gerekse Moskova'da açılan Batı
kökenli dükkanlar bunun örnekleri. Ül-
kemizde de sanayileşme ile ilgili ko-
nulan ele alırken hizmet sanayii diye-
bileceğimiz bu sektöre gereken önemin
verilmesi gerekiyor. Bunun en önemli
ön şartlanndan birisi de eğitim ve öğ-
retimde kaliteyi yükselünektir. Türkiye
gjbi henüz sayılann büyüklüğü karşısı-
nda ezilip temel hizmetleri yerine getirc-
meyen devlet elindeki eğitim ve YÖK
elindeki üniversitenin geleceğini de bu
açıdan düşünmemiz gerekiyor. Bu da
hizmet sektörünün kalitesini yükseltici
yollar aramak ve beyinlerimizi de tekel-
ci düşüncelerin etkisinden kurtarmak
gerekiyor inancındayım.
REKLAM DÜNYASI
'Hayali' yeniteme zorunluluğu
Bir ürünün "bilinen" va da "belleklere
kazınmış' hayalini yenilemek. reklam
dünyasında tehlikeli sayılan bir giri-
şim. Ne var kj rekabet koşullan üretici-
\i satış kaybı korkusuna düşürünce. bu
zorunlu bır "harekât' olarak kabul edi-
liyor. Örneğin en eski markalardan
öilette ile Avon da tehlikeyi göze al-
mak zorunda kalanlardan. Her ikisi de
1970"lerin sonu ve 1980'lerin başında
pazar paylannı rakiplenne kaptırmaya
başlayan iki devden Gilette. değiştiriİe-
bilir tıraş bıçaklanna: Avon ise temel
ürünü kozmetiğe dönüş yapıyorlar.
Gilette. geleceğinin 'değiştirileme-
yen' tıraş bıçaklannda olduğunu"
görüyor: Gilette Sensor... Bunun yanı
sıra 13 üründen oluşan 'tuvalet malze-
meleri' grubu için 75 milyon dolar
(bugünkü değeriyle yaklaşık 585 mil-
yar lira) araştırma ve geliştirme gideri-
ni de harcamış durumda. Bu yeni
ürünlerin ABD, Kanada ve İngiltere'-
deki pazarlaması için de bir 75 milyon
dolar (585 milyar lira) tutannda bütçe
aynldı.
Amenkan kozmetık devi
Avon'un da benzer sorunlan var. Bun-
lann başında da. sanayileşmiş toplum
insanının değjşen doğası geliyor. Örne-
ğin. 1970 ve 80'lerde kadınlann, ev
nanımlığını bir yana itip iş hayatına
atılmalan, fınna ve ürünleri için son
derece ciddi bır sorun yaratu. Sırf bu
yüzden. Avon'un ABD"de 1980-84 yıl-
İan arasındaki pazar kaybı yüzde 10'a
ulaşmıştı. Bunun sonucunda da Avon,
1982'dcn itibaren özgün kozmetikleri-
ni kimyasal ürünlere ve bakım ürünle-
rine yönelttı. Hem de borçlanmaktan
çekinmeyerek. Öyie ki 1989'a gelindi-
ğinde. 352 milyon dolar borçlanmıştı
bile. Gene de reklam harcamalannın
hızla artması gerekiyor. Avonun yö-
neticileri, reklam harcamalannın
önümüzdeki iki yıl ıçinde satışlann
yüzde 2-3'üne ulaşacağını. ama gene de
'eski hayali venilemekten' vaz geçme-
veceklerini' sövlüvorlar.
TEKNOLOJİ VITRINI
Kişiseliletişimdedevrim
Bir cep telefonu ile bir PC'yi birleştir-
me yanşı yıllardır sürüyor. Ancak
içindc ABD kitle iletişim gruplanndan
AT&T ile Japonya'nın Matsushıtası'-
nın da yer aldığı uluslararası bir kon-
sorsiyum. bu konuda hem yanşı
kazanmaya hem de kişisel iletişim ala-
nındaki devrimi gerçekleştirmeye en
\akın aday. Konsorsiyum, yıl sonun-
dan önce; bir telefon aygıtı, bır elektro-
nik gönderim göstergesi, bir faksimil ve
elyazısını kabul eden bir PC Word pro-
cessorundan oluşan d.evrimciyi hayata
geçirdiğini açıklama hazırlığında.
Üstelik bu aygıtın, cep bilgisayarlann-
dan daha pahalı oltnayacâği da kesin
gibi. Yani, bin dolar (bugünkü değe-
riyle yaklaşık 7 milyon 800 bin lira)
gıbi bır bedel karşıhğında bu kolaylık-
tan yararlanmak mümkün olacak.
Konsorsiyumun pazarlama yöneticile-
ri. satışlann artmasıyla. fıyatlann da
çarpıcı biçımde düşeceğini söylemek-
ten geri kalmıyorlar.
Califomia"da faaliyet gösteren bilgisa-
yar tasanmcısı EO şirketinin başkanı
Âlain Rossman, yeni kişisel iletişim ay-
gıtını tanımlarken "Bu buluş, 19001ü
yıllann başında, telefonun hayatımıza
girişiyle yaşanan kolaylığın da ötesin-
dedir".demekten kendini alamıyor.
ÇOCUKLARA...
DEVRE 3 ve 7 Kasım
ORTAOKUL ve İLKOKUL öğrencileri için
ÖZEL PROGRAM • 12 kişilik sınrflarda
Tamamı yabancı öğretim kadrosu ile
Yetişkinlerden ayrı Sınıf, Zaman ve Saatte
B ayda TEMEL İNGİÜZCE • Servis istemeyenler için
( Hatta sonu : 460.000 Hatta içi: 390.000 + servis )
MERKEZ BANKASI KURLARI 24EKİM1992
CİRS)
lABDDoları
1 Alman Markı
1 Avustralya Dolan
1 AvusturyaŞüinı
1 Betçika Frangı
1 Danımarka Kronu
1 Fın Markkası
1 Franstz Frangı
1 Hollanda Florinı
11svec Kronu
11svıçre Frangı
100llalyanLıretı
1 JaponYenı
1 Kanada Dolan
1 Norvec Kronu
1 Stetiın
1S Arap'SlanRıyalı
oMz
7794.38
5106.05
5605.72
72896
24768
1333.51
1619.61
1506.16
4539.27
1360 27
572906
584.72
64.07
6257.03
1258.17
12604 29
207877
SATIŞ
7810.00
5116.28
5616.95
73042
248.17
133618
1622.86
1509.18
4548.37
1363.00
5740.54
585.90
64.20
6269.57
1260.69
12629.55
2082.94
EFEKTİF
w?
7786.59
510094
5521.63
72823
245.20
1320.17
160341
1504.65
4534.73
1346.67
5723.33
57887
6311
6163.17
1245.59
12591.69
2047.59,
SATIŞ
7833.43
5131.63
5633.80
73261
248.92
134019
162773
1513.71
4562.02
136709
5757 76
587 65
64 39
6288.38
126447
12667.44
2089.19
CAPRAZKURLAR
1AB0MUUU
15265 ttMM
13904 HmlNftlMlH
106925 JMStrpSM
4.8125 FkmrttH
5.1750 FrmzFpaf
1.7171 NHHinirtİ
10946 blMfHPimi
57300 bnçiraı
13605 İniptFraa
133300 MffHMİ
12165 tmim
12457 ÜOfeMff
61950 IVnçlrMi
37495 urmmm*
1SMK 1.6171 U I M n
1E0T. 12883WMn
Sllt: 14161MMVI
SOR: 11059.44TL