Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
HABERLER
Anayasa
Mahkemesi:
Kürtyoktup
• ANKARA(ANKA)-
Anayasa Mahkemesi,
Türkiye Cumhuriyeti'nde
birden fazla ulus
olamayacağını belirterek.
"Kürt milleü-Kürt halkı"
tanımlannı kullanmanın
bölücülük olacağını bildirdı.
Mahkeme. "KürtmiUetinin
demokralik
kültürübaskılann sona
erdirilmesi sonucu serpilme
olanağına kavuşacaktır"
şeklindeki anlaumlanyla da
mıllet bütünlüğünün
bozulmasının amaçlandığınf
savundu.
Efeoğlu için
açıklama
• Istanbul Haber Servisi
-Yıldız Üniversitesi öğrencisi
Ayhan Efeoğlu'ndan 19
gündür haber ahnamıyor.
Istanbul Haklar ve
Özgürlükler Derneği
(Özgür-Der). Ayhan Efeoğlu
ile ilgıli dün bir basın
açıklaması yaptı.
Açıklamada şöylc denildi:
"Ayhan Efeoğlu nerede?
Neden gözaltına alındı? Suçü
neydi? Neden mahkemelere
çıkarülmıyor? Başbakan,
bakanlar, emniyet müdürleri
Ayhan Efeoğlu'nun nerede
olduğunu açıklamalısınız.
Daha kaç kişi bu şekilde
kaybedilecek?"
Gazeteci ÖPS
öldü
• İSTANBUL (AA)-Çeşiüi
gazetelerde ve TRTde uzun
yıllarçalışan basın şeref kartı
şahibi gazeteci yazar İbrahim
örs öldü. Istanbul
Üniversitesi Gazetetilik
Enslitüsü mezunu İbrahim
Örs(64),gazeteciliğe 1942
yıhnda Trabzon Yeniyol
gazetesinde yazar olarak
başladı. Milliyet. TRT
İstanbul Radyosu, Adam ve
Nokta dergilerinde çalışan
örs, bugün Gazeteciler
Cemiyeti önünde
dûzenlenecek törenden sonra
Nuruosmaniye Camii'nde
öğleyin kıhnacak namazdan
sonra Firuzköy
MezarlığYnda toprağa
verilecek.
Başbakan'a eşlik eden eskortun öldürdüğü Neriman Güneş'in oğullan suçluyor:
KazadaııDemirelsorumlu• Olay ertesi günkü gazetelerde yer aldı ve unutul-
du. Başbakan Demirel de olayla ilgili ne bir başsağ-
lığında bulundu, ne de konvoyu durdurup bir va-
tandaşın ölümüyle ilgilendi. Peki. Neriman Güneş
kimdi, ölümünden sonra neler oldu?
Başbakan Demirel de olayla il-
giîi ne bir başsağhğında bulun-
du, ne de konvoyu durdurup
bir vatandaşın ölümüyle ilgilen-
di. Peki. Neriman Güneş kim-
di, ölümünden sonra neler
oldu?
BEHZATŞAHİN
Haber bir çok gazetede Baş-
bakan Süleyman Demirel'in se-
çim haberlennin ıçinde kısaca
yer aldı. Başbakan Süleyman
Demirel, Anadolu Endüstri
Holding Vakffnca yaptınlan
Kartal Acil Trafık Yardım
Hastanesi'nin açılışına gider-
ken konyova eskortluk yapan
34 A 5776 plakalı trafık polis
otosu, Bosıancı üstgeçit altmda
62yaşındaki NerimanGüneşe
çarparak ölümüne neden ol-
muştu. Olay erıesi günkü gaze-
telerde ver ald' ve unutuldu.
'Devlete güvenmiyoruz'
Neriman Güneş 1934"te Art-
vin-Borçka'da doğdu. Dört ço-
cuk dünyaya getirdi. 29 yaşında
dul kaldı. 20 yıl önce yerleştiği
İstanbul'da çocuklannı binbir
güçlükle okuttu, büyüttü. Ço-
cuklannın en büyüğü 38 yaşın-
daki Muammer Güneş. Cer-
rahpaşa Tıp Fakültesi Kulak-
Burun-Boğaz Seryisi'nde dok-
tor. 36 yaşındaki Ömer Güneş.
İkitellf deki 66. Zırhlı Tugay'da
binbaşı. 33 yaşındaki Haydar
Güneş. Zonguîdak Barosu'na
kayıth avukat. 31 yaşındaki Se-
lim Güneş de Netaş'ta elektrik
mühendisi olarak çalışıyor. Ve
hepsi de artık devlete güven
duymuyor.
Neden güven duymadıklan-
nı Dr. Muammer Güneş şöyle
anlatıyor:
"Annem, 20 yıldır İstanbul"-
da yaşayan bir ınsan olarak
karşıdan karşıya nasıl geçeceği-
ni bilir. Kaza günü. Başbakan o
yoldan geçecek diye üstgeçit
polis tarafından güvenlik ge-
rekçesiyle kapatılmış. Annem
de bunun üzerine alttan geçmek
zorunda bırakılmış. Nasıl oldu-
ğu hala sonî işaretleriyle dolu
kaza meydana gelmiş. Anne-
min ölümünden sonra yaşa-
nanlar kazadan daha acı verici.
Konvoy. hiç durmadan gecip
gıtmiş. Annemiz. büyük olası-
lıkla. 140 kilometre hızla giden
aracın çarpmasıyla ola> yerin-
de öldü. Eğer böyleyse. ceset
olay yerinden tutanak hazırlan-
madan alelacele neden kaldınl-
dı? Yok, yaralıysa neden 600
metre uzakhktaki PTT Hasta-
nesi'ne değil de çok daha uzak-
taki Kartal Devlet Hastanesi'-
ne kaldınldı? Hastaneye kaldı-
nldıktan sonra, bütün çocukla-
nnın telefon numaralan defte-
rinde varken. neden bize haber
verilmedi de biz ancak olaydan
6 saat sonra hastaneye gittiği-
mizde durumu öğrenebildık?
Tutanaklar ve diğer belgeler ne-
den prosedüre uygun hazırlan-
Çocuklarnn ep büvüğü 38 yaandaki Muammer Güneş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak-Bunm-Boğaz ServisTnde doktor. 36 yaşmdaki
Omer Güneş, Ikiteftrdeki 66. Zıriılı Tugav'da binbaşL 33 yaşmdaki Haydar Güneş. Zonguîdak Barosu'na kavıtlı avukat. 31 Vasmdaki
Seüm Güneş de Netaş'ta elektrik mühenms olarak çauşnof. Ve hepa de artık devlete gihen duynuıvor.(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
madı? Annemize çarpan polis
memuru Erdoğan İleri'nm gö-
rev kağıdı yokmuş. Bu Bostan-
cı Karakolu'nda diğer tutanak-
lann yazıldığı daktiloda yazıl-
mış ve altına da Trafık Denetle-
me Şubesi Müdür Yardımcısı
Kahraman Bağış yerine olayın
tanığı olarak kayda geçirilen
Kemal Gök imza atmış. Buna
neden gerek duyuldu? Polisin
yaptığı kazaya polis raporu ve-
rilemezken, kaza raporunu po-
lisler düzenlemiş, sonra da ra-
poru hazırlayarun el yaasıyla
Karayollan'ndan bir yetkilinin
adı açılmış ve imzası alınmış.
Aynca kaza raporu olayın tek-
nik yönünü anlatmaktan çok,
raporu yazan sanki olayı gör-
müş gibi suçlayıcı bir dille yazıl-
mış. Bu telaş neden?"
Tüm bu sorular Neriman
Güneş'in çocuklannın kafasın-
da, yanıt bekliyor.
'Başsağhğı bile dilemedBer'
Kendilerini en fazla üzen ola-
yın da, kazadan sonra ne Demi-
rel'in ne de polis örpütünden bir
yetkilinin başsağhğında bulun-
maması olduğunu söylüyorlar.
"Polisler. PKK'nın dağda yap-
tığından farklı bir şey yapma-
mıştır. Öldürüp kaçmışlar" di-
yen Neriman Güneş'in oğul-
lan. kazanın tanıklan olan sey-
yar satıcılann da tanıklık yap-
maktan kaçındıklannı söylü-
yor.
Kazayla ilgili yanıtsız kalan
sorular. ola\ın haber verilme-
mesi, sonradan düzenlendiği
belli olan evraklar: kısaca va-
tandaşın hakkının korunma-
masının çileden çıkardığı Gü-
neş kardeşler. Demirel'e yaz-
dıklan dılekçede de olayın aydın-
Lıtılmasını istediklerini, bu
\ apılmadığında da Türk vatan-
daşhğından aynlmak istedikle-
nnı belirtiyor ve "Demirel. ne-
den olduğu bu kazanın hesa-
bını bize vermeli. Seçim gezisi
sırasında meydana gelen bu ka-
zadan o da sorumludur. Vebali
onun üzennde" dıyorlar. Çok
sevdikleri annelerine ölümün-
den sonra yapılan davranışı da
arTedemeyeceklerini anlatıyor-
lar.
tLAN
KADİRLİ1. KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Kadirlı ılçesi. Çmar köyiı tüzel kışilıği adına tespıt edılcn 904.600 m
2
yüzölçümlü, 99 numaralı parselın mahkememizde yapılan açık yargıla-
ması sonunda. davaalar Maliye Hazinesi. Halil Oflaz. Fehmi Duyar.
Hasan Tamer. Mehmet Duyar. Adem Körfez. Ismail Kava. Hüseyın
Kavcı. Haşjm Tunalı. Ahmet Yolarlı ve Ismail Tunç tarafından açılan
lespılin ıptali ve tescıl davasının reddıne. tespit gibi Çmar köyü tüzel kişilı-
ğı adına tapuya lescıhne daır venlen 27.11 1991 gûn ve 1970,75 esas
1991 147 karar sayılı karan davacılardan Ismail Tunç. Haş.im Tunali, Ali
Duyar. Adem Körfez, İsmaıl Kava. Halıl Oflaz. Hasan Tamer ve Hüse-
yin Kava adlanna teblığ edılemedığinden. mahkememızın 13.10 1991
larihlı mütefernk karan ile adı geçenlere mahkeme karannın ilanen leblı-
ğıne karar verilmiş bulunduğundan. mahkeme karan ve temyız dilekçesi-
nin adı geçenlere ılanın yayım tarihinden 15 gûn sonra tebliğ edileceğı
hususu ilan olunur. 13.10.1992
Basın:50989
İLAN
ŞARKIŞLA ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ
Sayr 1991 220
Şarkışla ilçesı Akçakışla köyünden davaa Hüseyın Kaba vekıllen Av.
Pclın Guleç ve Av Hüseyin Arslan tarafından davalılar Akçakışla köyü
muhturlıgı ve Maliye Hazınesı aleyhıne açılan "tesal" davasının mahke-
nıemızde"yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kardnaereği:
Şarkışla Akçakışla köyü köyönü mevkıi. doğusu Ş;ıban ören evi ve
tartası hatısı. Muslafa Taşel evi ve tarlası ile Hâa Ark evı ve tarlası. güne-
yi. Bekır öksüz ve Nanm önder taşınmazlan. kuzeyi. Akçakışla Şarkışla
>olu ılc çevrili laşınmaz.
Dav-acı adına lescıl ettinnek istedığinden bu yer üzennde hak iddia
cdenlcnn i a> içerisınde mahkememizin 1991-220 sayılı dosyasına itiraz
etmclen ilan olunur. 25.6.1992
Basın. 50933
İLAN
KARŞIYAKA 5. SULH
HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davaçı Gönül Görken (Yazgan) vekıli tarafından davalılar Ali Tezel.
Derviş Üngen. Ali Rasıh Mardinçelebı ve tsmail Hakkı Çelikkayaalevhı-
ne hâkimliğımizın 1992 530 esas sayılı dosyası ile açılan Kar^ıyakaTuran
mahallesı 25 M-l I A palla. 36727 ada. 2 parsel sayılı taşmmazın taksimen
\eya satılarak ortaklıgın giderilmesi ile ilgili davada davalılar Ali Tezel.
Derviş Cngen. Ali Rasih Mardinçelebi ve tsmail Hakkı Çelikkayanın
adresleri bulunamamış olmakla. duruşma gûnü olan. 24.11.1992 gunü
saat I (l. 15'te duruşmada hazır bulunmalan aksi halde yokluklannda da-
vanın sonuçiandınlacağı ilanen teblığ olunur. 20.10 1992
Basın:40822
İLANDIR
ZİLE KADASTRO MAHKEMESİ
Davaalar tsmail Kocak ve Hasan Kutbav ve Ismail Mutlu \ e 25 arka-
daşı tarafından davalılar Ali Koçak. Hüseyin Koçak. Kemai Koçak ve'
Rabia Koçak aleyhine açılan kadastro tespitmın ipialıne dair davanın
mahkememizde yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gere-
ğınce davalılar Rabıa Koçak. Kemal (Cemal) Koçak. l5maıl Koçak adla-
nna duruşma gününü bıldirir ilan yapılmasma karar venlmiş olmakla:
Venlen ara karan gereğince Zıle ilçesı Binbaşı oğlu köyünden olup ha-
len açık adreslenne tebligal yapılamayan Rabia Koçak. Kemal (Cemall
Koçak ve tsmail Koçakın aleyhlerine açılan kadastro ıcbpılının ıpıalıne
dairdavanın duruşması 25.11 1992günüsual9 40"a bırakıîmıjlır Duru^-
ma günü adı geçenlenn mahkemeye gelmedikleri ya da kendilerini bir
vekille temsıl ettırmedikleri takdırde haklannda açılan davanın HUMK
nun 509 ve 510. maddeleri gereğince gıvaplarında yürütüleceei teblisat
ytnne ılan olunur. 14.10.1992
Basın: 50990
İLAN
BALIKESİR 2. SULH
CEZA MAHKEMESİ'NDEN
14.10.1991 suç tarihınde>ağ miktan du^ük pe\ nır ımal edıp >alı>a sun-
mal.li.ri -riinık KAMtL EROL hakkınUa TCK.nın 39S. 4<)2. 351*.
647 4.6. muddclcn gereğince 490000 lır.ı ağır para cezaii. 3 ,ıy süre ile
mcslek vcsanatı ve lıaırctımn talılıne. ve aynca 7 güıı %ürc ılc ijvcıının
kjpalılmasına ve TEClLİNE dair mahkemenıızcc verilen ılam k l
i'iiş olmakla TCK'nın 402. maddfti gereğince ılan olunur.
İLAN
TC
FOÇA ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: 1992 17
Karar No: 1992*131
Davacı Emine lsmaile Ciddi (Tula) larafından Foça nüfus müdürlûğü
aleyhıne açılan ısim tashihi davasına esas olmak üzere:
Da\anın kabulu ile Baltkesır ile Avvalık ilçesı Kuçükkö) Mah. CiU:
025 03. Sa>fa 56. Külük sıra no: 206'da kayıilı Selim MuzafTer ve Ha-
ııcc'den olma 8.11.1968 D.lu Emıne lsmaile Tula (Ciddi)nın nüfusta
EMİNE ISMAİLE olan ısmının ASLI OLARAK TASHÎHİNE. karar
verilmiş olup.
Düzeltilen ısmınin gazetınizde ilan edılmesine bir sene süre ile itirazı
kabıl olnıak üzere lUın olunur. 28.9 1992
Basın: 40907
İLAN
ÇAYIRLI KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayr 1982 9
Davacı Mehmet Alptekın tarafmdandavalılar Kamer Aslan veZeynel
Arslan aleyhıne açılan tespilin iptalı ve lescıl davasının yapılan açık yargı-
lanıasında verilen ara karan uyannca:
Çayırlı ilçesı Y Çamurdere köyünden davalı Kamer Aslan mtrasçılan
olan Şemsi Arslan. Hüsnü Arslan ve Naciye Akbayır'a zabıtaca araştır-
malara rağmen dava dilekçesi tebliğ edılememiş olup. adı geçen Şemsı
Arslan. Hüsnü Arslan ve Naciye Akbayınn 30.12.1992 tanhli duruşma-
ya gelmez. delil ibrazetmezler ve kendilerini bir vekil ile temsil euirmedik-
len lakdırde yokluklannda karar venleceğı ve dahili dava dilekçesinın
kendılcnne tcbfığ edümiş sayılacaeı -u^usu ilanen teblığ olunur. 14.10
1992
Basın. 50992
İLAN
SEFERİHİSARSULH
CEZA MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1992 45
Mülecaviz sarhoşluk sucundan sanık Siirt Merkez Sakarya Mahalksi
30 hanede nüfusa kayıth Mehmet Halil ve Lamia'dan olma. 1969 D lu
Murat Tan hakkında mahkememıze açılan kamu davasının yapılan yar-
gılaması sırasında:
Sjnığın adrcsi lespiı edılemedıgi ve bu sebeple savunması abnamadı-
ğından tahkikatın konusu olan suç yalnız hafif hapis cczasını gerektirdi-
ğinden. sanığın savunmada bulunmak üzere duruşma günü olan 13.11.
İ992 saal 9 00da Seferihisar Sulh Ceza Mahkemesi'nde haar bulunması.
aksı halde CML'K'nın 225. maddesı uyannca yokluğunda duruşmaya
devamla karar verileceğı.
Ilan tarihındcn ıııbaren 7 gun sonra lebligatm yapılmış sayılacağı ilan
jlunur.
B;ısın: 40890
İLAN
KARŞIYAKA 3. SULH
HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacı Gonul Görken (Yazgan) vekıli tarafından davalılar Nazire
Okta\.Ha\vaSussupalevhınehakırnliğimızın 1992 534esassayılıdosya-
sı ılc açılan Kar^ışaka Turaıı mahallesı 25M-11A pafta. 36751 ada. 6 par-
seldc kavıtlı taiinmazın t.ıksımen veya satılarak ortaklıgın giderilmesi ile
ilgili davada davıılılar Nazire Oktav \e Havva Sussup'un adresleri bulu-
namamış olmakla. duruşma günu olan. 24 11.1992 günü saat 10 25te
duruşmada hazır bulunmalan. aksı halde yokluklannda davanın sonuç-
İjndınUcuğı ılanen teblığ olunur 20.10 1992
Basın:408l9
Sezgin: CMUKyenî
şekliyleçıkacak
BURSA(AA)-İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin, Ceza Muhake-
meleri L'sulu Kanunu'nun ya-
kında yeni şekliyle aynen Mec-
lis'ten çıkacağını söyledi.
Sezgin bir nikah törenine ka-
ulmak üzere geldiği Bursa'da,
gazetecilerin "terör ve
CMUK" konulanndaki soru-
lannı yanıtladı. Bakan Sezgin.
Güneydoğu'daki olaylar ve
CMUK'un Meclis'ten çıkıp çık-
mayacağının sorulması üze-
rine şöy le dedi:
"Güvenik kuvvetlerinin. Gü-
neydoğu'da terörist sa'dınlara
karşı görevlerini böylesine ba-
şa.T ile sürdürürken. bir takım
zorluklarla karşı karşıya kal-
ması hakkın kurallanna aykın-
dır. Terör olayı ile, hukukun üs-
tünlüğünc davalı. insan hak-
lanna saygılı. demokratik. say-
dam bir düzende mücadelemizi
sürdüreceğimizi ve bunda da
başanlı olacağımızı ifadeediyo-
rum." Hukuk reformlan ile
CMUK'da yapılan değişiklik-
lerin hukukun üstünlüğüne ve
insan haklanna dayalı, saydam
demokratik düzenin gereği ol-
duğunu belirten Sezgin,
CMUK'un yeni şekliyle aynen
Meclis'ten geçeceğini kajdetti
ve şunlan söyledi:
"CMUK, belirli bir süre. te-
rörde anarşide. yani ülkenin
bütünlüğüne. ulusun bırliğine,
devletin tekliğine yönelen saldı-
nlan önlemede kullanılmasın
diyoruz. Belirli bir süre. onunu
yolu budur. ne demokratik re-
forma aykınlık vardır. ne de
hukuk reformlanna aykınlık.
Bir direnç var. o da Türkiye
Cumhuriyeti'ni korumak."
BIZ BİZE
ERDAL ATABEK
"Her Gfln Bir Kişiye..."
- "Hergün bir kişiye otomobil..." ,
- "Her gün bir kişiye milyonlar..." <
Veriliyor. Memlekette bir kısmet açıklığı görülüyor ki
aman nazar değmesin Özel televizyon kanalları, yarışa
eski model arabayla katılmaya çalışan TRT, şu eski dost
Milli Piyango, milletizenginetmekiçin uğraşıpduruyorlar.
Yeter ki sizdeşans olsun. Kısmetiniz bağlı olmasın. Kade-
riniz bir kez gülsün yeter. Şans kader kısmet. Talihimiz
dönüyor galiba. "Şu memleketkalkınsadabizdebirazfe-
rahlasak" dedik, olmadı. "Şu sistem değişse her şey baş-
ka olur" dedik, olmadı. Meğerse bütün olmayanlar böyle
olacakmış da haberimiz yokmuş. Bu da bir kader olmalı
diyelim.
Şimdi siz "bana nerden çıkacak?" diyorsunuz değil mi?
Yanıt hazır:
- "Size de çıkabilir..." Gördünüz mü? Size deçıkabilir iş-
te.
"Canım ne zaman şansım oldu ki şimdi olsun?" mu di-
yorsunuz?
- "Şansmıza şans tanıyın..." Buyrun bakalım. Gördünüz
mü?
Aman oh ne iyi, şöyle bir sabah şansını deneyelim der-
ken gözüme bir haber ilişti: "Güneydoğu'da 10 ay ıçerisin-
de meydana gelen faili meçhul cinayetler 301'e yükseldi."
Gazetenin bu haberle ilgili başlığı da şöyle: "Batman'da
12günde 12. faili meçhul cinayet..." (Cumhuriyet gazetesi,
15 Ekim 1992). On ayda 300 gün olduğunu düşünürsek, de-
mekki 'hergün bir kişiye bir faili meçhul cinayet düşüyor.'
Şimdi böyle bir kesişme insanı düşündürtmüyor mu? De-
mek ki, memlekette her gün bir kişiye..." değişik şeyler
düşüyor. Kimisine otomobil, milyonlarla para, kimisine de
faili meçhul cinayet. ihtimaller hesabı-calcül de probabili-
te' denen bir hesaplama sistemi vardır. Değişik olasılıkla-
rın sonucunun ne olabileceğini hesaplamaya yarar. Aca-
ba böyle bir hesaplama yöntemi kullansak işe yarar mı?
Çeşitli talih oyunlarında kaçta kaç olasılık' bulunduğunu
kestirirseniz kazanma şansınız artar. Acaba bu yöntemi
kullansak "her gün bir kişiye..." neyin çıkabileceğini bul-
ma olasılığımız olur mu?
- "Otomobil çıkabilir mi?" Hadi bakalım, hesaplamaya
başlayalım. Bu çekilişe kaç kişi katılıyor? Siz ne kadar pa-
ra yatırıyorsunuz? (900'lü telefonları arama faturası. O
programda reklamı yapılan mallara ödediğiniz paralar.
Reklam yoluyla pek farkına varmadan gereksiz tükettiği-
niz her türden malzemeye verdiğiniz paralar...) ömrünü-
zün ne kadar olabileceği? Bu arada bir kazaya uğrama
olasılığı. Bunun gibi bir çok faktöru bulursanız belirli for-
mülleri uygulayarak size 'otomobil' çıkmasının kaçta kaç
olasılık içinde olduğunu anlayabiliriz. Uzun iş değil mi?
Bundan bir şey çıkmayacağını düşünüp de umudumuzu
kırmaya gerek yok. Önünde sonunda şans kader kısmet
değil mi?
"Her gün bir kişiye..."
- "Otomobil mi çıkacak?"
- "Milyonlarca para mı çıkacak?"
- "Faili meçhul cinayet mi çıkacak?"
- "Işsizlik mi çıkacak?"
*öyle ya, bu memlekette bir de giderek artan işsizlik so-
runu var. Ekonomik durgunluk oldu mu toplu işten çıkar-
malar birbirini izliyor. işinden olup da parasız pulsuz kal-
makda 'öldürülme'nin birçeşidi sayılmalı. Eldeyok, avuç-
ta yok ama insanların ağzı var yemek ister, ailesi var, bir
evde oturmak ister. Çocukları var, büyümek ister, okumak
ister, bakılmak ister. Bu da bir cinayet biçimi sayılmalı, is-
terseniz buna da 'faili malum cinayet' diyelim. Şimdi şan-
sa kısmete kadere bakalım. Bunlardan hangisi çıkacak
acaba?
Kaderi önceden kestirmek falcıların işidir ama kimi
ipuçları da işe yarar. Bakınız nasıl:
- "Bana da bir otomobil çıksın" diye para yatıranlardan
toplanan paralarla bir çok kişinin otomobil sahibi olduğu
kesindir ama 'para yatıranların' araba sahibi olma oranla-
rı çokdüşüktür, buna karşın o işlerle uğraşanların (televiz-
yon sahiplerinin, üst düzey çalışanlarının, reklamları ya-
panların, reklamı yapılan malların satanlann...) araba sa-
hibi olmaları kesin gibidir.
- "Bana milyon paralar çıksın" diye o çekilişe bu piyan-
goya belki de milyon paralar yatıranlara bir şey çıkma ola-
sılığı çok düşüktür ama o paraları kredi olarak kullanan iş
sahiplerinin milyonlarca paraları olacağı kesindir.
- "Faili meçhul cinayef'e kimin kurban gideceğini kestir-
mek güçtür ama Batman'da, Silvan'da yaşamanın, genel
olarak da Güneydoğu'da olmanın bu olasılığı arttırdığını
düşünmek doğrudur. Geri yanı da adı üstünde meçhuldur.
- "işsiz kalma" olasılığı işçiler için çok yüksektir. işve-
renlerle açık işsizlerin "işsiz kalma" tehlikesi yoktur. Bu
iki kategori arasındaki tek ortak nokta da bundan ibarettir.
Feleğin çarkı dönüyor. "Her gün bir kişiye..." bakalım ne
düşecek? Bekleyelim görelim..
Işkenceyimeşrulaştıraııetkenler
Ba>ın -40902 \
İLAN
KARŞIYAKA 3. SULH
HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacı Gonül Görken (Yazaan) vekıli tarafından davalı Fethiye Urus
;ılc> lıınc hakmılıcımİ7m 1992 531 esas sayılı dosyası ile açılan Karşıyaka
rııı.ın malullcM pafta: 25M-I l A. ada 36715. parsel 2de kajulı taşınma-
/ın ı.ıkMiııcıı \cva viular.ık. orıaklıâın sıdenlmesı ile ılgılı davada davalı
Fethıve l rus'un adresi bulunamamış olmakla. duruşma günü olan. 24
11 I(
N2 gıınusaat '0 lO'da duruşmada hazır bulunması aksı haldeyoklu-
üıııul.ı d.ıs.mın sonuçlandınlaaığı ilanen teblığ olunur. 20.10.1992
Basm:40820
ERDAL ATABEK
"İşkenceyi meşrulaştırmak"
toplumlann ortak suçu. Dikkat
edince "işkence" konusunu
duymakta sessiz-, ama inatçı bir
isteksizliğin paylaşıldığını anlı-
yorsunuz. 'Duyma-görme-
konuşma"... Bu üç maymun
davranışı. olayı unutmak için
kullanılıyor.
Çünkü "işkence", vicdan-
lann kolay kolay kaldıra-
madığı bir yük. "İşkenceye
karşı çıkmak" bunun yapıldığı
toplumlarda belirli bir risk
taşıdığı için. insanlar işin ko-
layına kaçıyor:
Toplumun ortak suçu
Konuşma ve unut... Bu ise
işkenceyi meşrulaştıran en güç-
lü etkent
Toplumlann ortak
suçu bu. işkenceye karşı çıkan-
tar her loplumda insan haklan
gruplan. toplumsal sorumlulu-
ğun sahibine ortak olan dok-
torlar, avukatlar. aydınlar, ya-
zarlar. sendikacılar ve bilinçli
vatandaşlar... Her yerde azınlık-
talar. Her yerde aynı suçlama-
lara hedef oluyorlar:
Gereksiz yere gürültu çıkar-
mak. politik güçleri nedeniyle
işkenceyi bahane etmek. suçlu
sayılması gerekenlere destek
vermek. Ama işkence karşıtlan
bu suçlamalann asıl nedenini
çok iyi biliyorlar. Asıl neden iş-
kencecilerin işkenceleri sürdür-
mek istekleri. "Toplum sessız
kalsın ve işkenceler sürsün"...
İşkcncenin sessizce meşru-
laşiınlmasının asıl nedeni bu.
Basın büyük ölçüde bu isteğe
uyuyor. İşkence konusu küçük
mi işkence olgusunun kurban-
lan olmuş.
Eğitim durumları: %44.1 lise
• İzmir, İstanbul ve Ankara'da bulunan, "işkence
kurbanlanrehabilitasyonmerkezF'ne 1990-91 ve
92 'nin ilk 6 aylık bölümünde 439 kişi başvurmuş. mezunu. %20 yüksekokul, üni-
En çok işkence görenler 26-35 yaş arasında olanlar.
Geçmiş 10 yılda en çok işkence görenleri ise 16-25
yaşlanndaki genç kuşak oluşturuyor.
haberlerin içinde boğuluyor.
Televizyon programlannda ha-
ber olarak bile değerli bulun-
muyor. Sanki sessiz bir anlaşma
her yerde hükmü-
nü sürüyor: Ko-
nuşma-unut-unut-
tur...
Yetkililer de "iş-
kenceyi meşrulaşü-
ran" tutumlar için-
de. Görünüşte kı-
nayan. ama aslın-
da işkenceyi des-
tekleyen mazeret-
ler öne sürüyorlar.
İşkenceye gerçekte
karşı çıkan bir tu-
tum, bir davraruş,
bir girişim görül-
müyor. Asıl karşı
çıkılacak olan bu-
dur: İşkencenın
meşrulaştınlması...
Dr. Ata Soyer,
Türk Tabipleri
Birliğı Yönetim
Kurulu üyesi \e
İnsan Haklan Vakfı yöneticısı.
Türkiye'de bulunan üç rehabi-
litasyon merkezine ilişkin çalış-
malann dökümünü vcriyor:
Izmir, İsıanbul-Ankara'da
bulunan üç "işkence kurbanlan
rehabilitasyon merkezi"ne
1990-91 ve 92 (ilk altıay) içinde
439 kişi başvurmuş. Başvurular
kuruluşlar kanalıyla ya da ken-
dileri tarafından yapıhyor.
Başvuranlann yaş dökümü
şöyle: 16-25 yaşlar: %15.9,
26-35 yaşlar: %56. 36-45 yaş-
lar: %23.4
En büyük oranda işkence gö-
renler toplam sayının yansın-
dan fazlası olarak-şimdi
26-35 yaş arasında olanlar.
Geçmiş on yılın izlerini taşıdık-
lan düşünülürse en çok işken-
ce gören yaş diliminin 16-25
yaşlannda olanlar olduğu an-
laşılıyor. Toplunıun gcnç kesi-
versite mezunu, %14.3 ortao-
kul mezunu. %20 ilkokul me-
zunu.
İşkence görenlerin eğitim dü-
zeyleri toplum ortalamasınm
üstünde. Bu da dikkat cekicı bir
olgu.
Uygulanan Yöntemler
Elektrik işkencesi %38. falaka
%8.5. kaba dayak %7.5, haka-
ret %6.3.
Dr. Ata Soyer. işkence gö-
renlerin dayak ve hakaret olay-
lannı kimi zaman önemseme-
yecek kadar değişik yöntemler-
le işkence gördüğünü belirtiyor.
Her kurbana ortalama 5 yön-
tem uygulanmış. Cinsel taciz ve
tecavüz de olaylar içinde görü-
lüyor.
Yaralanan sistemler
En çok yaralanan sistemler:
Kas-iskelet sistemi %28.5. ku-
lak-boğaz-burun %13.8, böb-
rek-cinsel organ %12.3, sinir
sistemi %11.6.
Ruhsal bozukluklar listesi de
uzun. En çok görülen belirli
%29 ile yorgunluk. %20 bellek
bozukluğu.
Kadınlarda daha çok uyku
bozukluklan göriildüğü halde
erkeklerde bellek bozukluklan
daha çok. Anksiete, korkular,
sıkıntı belirtileri de sık görülen-
ler. Böylece "yorgunluk-uyku
bozukluğu-bellek bozukluğu-
sıkıntı duygusu"ndan oluşan
çok yönlü bir ruhsal bozukluk
işkenceden sonra kişinin haya-
ta dönüşünü güçleştiriyor...