23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi: Kürtyoktup • ANKARA(ANKA)- Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti'nde birden fazla ulus olamayacağını belirterek. "Kürt milleü-Kürt halkı" tanımlannı kullanmanın bölücülük olacağını bildirdı. Mahkeme. "KürtmiUetinin demokralik kültürübaskılann sona erdirilmesi sonucu serpilme olanağına kavuşacaktır" şeklindeki anlaumlanyla da mıllet bütünlüğünün bozulmasının amaçlandığınf savundu. Efeoğlu için açıklama • Istanbul Haber Servisi -Yıldız Üniversitesi öğrencisi Ayhan Efeoğlu'ndan 19 gündür haber ahnamıyor. Istanbul Haklar ve Özgürlükler Derneği (Özgür-Der). Ayhan Efeoğlu ile ilgıli dün bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada şöylc denildi: "Ayhan Efeoğlu nerede? Neden gözaltına alındı? Suçü neydi? Neden mahkemelere çıkarülmıyor? Başbakan, bakanlar, emniyet müdürleri Ayhan Efeoğlu'nun nerede olduğunu açıklamalısınız. Daha kaç kişi bu şekilde kaybedilecek?" Gazeteci ÖPS öldü • İSTANBUL (AA)-Çeşiüi gazetelerde ve TRTde uzun yıllarçalışan basın şeref kartı şahibi gazeteci yazar İbrahim örs öldü. Istanbul Üniversitesi Gazetetilik Enslitüsü mezunu İbrahim Örs(64),gazeteciliğe 1942 yıhnda Trabzon Yeniyol gazetesinde yazar olarak başladı. Milliyet. TRT İstanbul Radyosu, Adam ve Nokta dergilerinde çalışan örs, bugün Gazeteciler Cemiyeti önünde dûzenlenecek törenden sonra Nuruosmaniye Camii'nde öğleyin kıhnacak namazdan sonra Firuzköy MezarlığYnda toprağa verilecek. Başbakan'a eşlik eden eskortun öldürdüğü Neriman Güneş'in oğullan suçluyor: KazadaııDemirelsorumlu• Olay ertesi günkü gazetelerde yer aldı ve unutul- du. Başbakan Demirel de olayla ilgili ne bir başsağ- lığında bulundu, ne de konvoyu durdurup bir va- tandaşın ölümüyle ilgilendi. Peki. Neriman Güneş kimdi, ölümünden sonra neler oldu? Başbakan Demirel de olayla il- giîi ne bir başsağhğında bulun- du, ne de konvoyu durdurup bir vatandaşın ölümüyle ilgilen- di. Peki. Neriman Güneş kim- di, ölümünden sonra neler oldu? BEHZATŞAHİN Haber bir çok gazetede Baş- bakan Süleyman Demirel'in se- çim haberlennin ıçinde kısaca yer aldı. Başbakan Süleyman Demirel, Anadolu Endüstri Holding Vakffnca yaptınlan Kartal Acil Trafık Yardım Hastanesi'nin açılışına gider- ken konyova eskortluk yapan 34 A 5776 plakalı trafık polis otosu, Bosıancı üstgeçit altmda 62yaşındaki NerimanGüneşe çarparak ölümüne neden ol- muştu. Olay erıesi günkü gaze- telerde ver ald' ve unutuldu. 'Devlete güvenmiyoruz' Neriman Güneş 1934"te Art- vin-Borçka'da doğdu. Dört ço- cuk dünyaya getirdi. 29 yaşında dul kaldı. 20 yıl önce yerleştiği İstanbul'da çocuklannı binbir güçlükle okuttu, büyüttü. Ço- cuklannın en büyüğü 38 yaşın- daki Muammer Güneş. Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi Kulak- Burun-Boğaz Seryisi'nde dok- tor. 36 yaşındaki Ömer Güneş. İkitellf deki 66. Zırhlı Tugay'da binbaşı. 33 yaşındaki Haydar Güneş. Zonguîdak Barosu'na kayıth avukat. 31 yaşındaki Se- lim Güneş de Netaş'ta elektrik mühendisi olarak çalışıyor. Ve hepsi de artık devlete güven duymuyor. Neden güven duymadıklan- nı Dr. Muammer Güneş şöyle anlatıyor: "Annem, 20 yıldır İstanbul"- da yaşayan bir ınsan olarak karşıdan karşıya nasıl geçeceği- ni bilir. Kaza günü. Başbakan o yoldan geçecek diye üstgeçit polis tarafından güvenlik ge- rekçesiyle kapatılmış. Annem de bunun üzerine alttan geçmek zorunda bırakılmış. Nasıl oldu- ğu hala sonî işaretleriyle dolu kaza meydana gelmiş. Anne- min ölümünden sonra yaşa- nanlar kazadan daha acı verici. Konvoy. hiç durmadan gecip gıtmiş. Annemiz. büyük olası- lıkla. 140 kilometre hızla giden aracın çarpmasıyla ola> yerin- de öldü. Eğer böyleyse. ceset olay yerinden tutanak hazırlan- madan alelacele neden kaldınl- dı? Yok, yaralıysa neden 600 metre uzakhktaki PTT Hasta- nesi'ne değil de çok daha uzak- taki Kartal Devlet Hastanesi'- ne kaldınldı? Hastaneye kaldı- nldıktan sonra, bütün çocukla- nnın telefon numaralan defte- rinde varken. neden bize haber verilmedi de biz ancak olaydan 6 saat sonra hastaneye gittiği- mizde durumu öğrenebildık? Tutanaklar ve diğer belgeler ne- den prosedüre uygun hazırlan- Çocuklarnn ep büvüğü 38 yaandaki Muammer Güneş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak-Bunm-Boğaz ServisTnde doktor. 36 yaşmdaki Omer Güneş, Ikiteftrdeki 66. Zıriılı Tugav'da binbaşL 33 yaşmdaki Haydar Güneş. Zonguîdak Barosu'na kavıtlı avukat. 31 Vasmdaki Seüm Güneş de Netaş'ta elektrik mühenms olarak çauşnof. Ve hepa de artık devlete gihen duynuıvor.(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) madı? Annemize çarpan polis memuru Erdoğan İleri'nm gö- rev kağıdı yokmuş. Bu Bostan- cı Karakolu'nda diğer tutanak- lann yazıldığı daktiloda yazıl- mış ve altına da Trafık Denetle- me Şubesi Müdür Yardımcısı Kahraman Bağış yerine olayın tanığı olarak kayda geçirilen Kemal Gök imza atmış. Buna neden gerek duyuldu? Polisin yaptığı kazaya polis raporu ve- rilemezken, kaza raporunu po- lisler düzenlemiş, sonra da ra- poru hazırlayarun el yaasıyla Karayollan'ndan bir yetkilinin adı açılmış ve imzası alınmış. Aynca kaza raporu olayın tek- nik yönünü anlatmaktan çok, raporu yazan sanki olayı gör- müş gibi suçlayıcı bir dille yazıl- mış. Bu telaş neden?" Tüm bu sorular Neriman Güneş'in çocuklannın kafasın- da, yanıt bekliyor. 'Başsağhğı bile dilemedBer' Kendilerini en fazla üzen ola- yın da, kazadan sonra ne Demi- rel'in ne de polis örpütünden bir yetkilinin başsağhğında bulun- maması olduğunu söylüyorlar. "Polisler. PKK'nın dağda yap- tığından farklı bir şey yapma- mıştır. Öldürüp kaçmışlar" di- yen Neriman Güneş'in oğul- lan. kazanın tanıklan olan sey- yar satıcılann da tanıklık yap- maktan kaçındıklannı söylü- yor. Kazayla ilgili yanıtsız kalan sorular. ola\ın haber verilme- mesi, sonradan düzenlendiği belli olan evraklar: kısaca va- tandaşın hakkının korunma- masının çileden çıkardığı Gü- neş kardeşler. Demirel'e yaz- dıklan dılekçede de olayın aydın- Lıtılmasını istediklerini, bu \ apılmadığında da Türk vatan- daşhğından aynlmak istedikle- nnı belirtiyor ve "Demirel. ne- den olduğu bu kazanın hesa- bını bize vermeli. Seçim gezisi sırasında meydana gelen bu ka- zadan o da sorumludur. Vebali onun üzennde" dıyorlar. Çok sevdikleri annelerine ölümün- den sonra yapılan davranışı da arTedemeyeceklerini anlatıyor- lar. tLAN KADİRLİ1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Kadirlı ılçesi. Çmar köyiı tüzel kışilıği adına tespıt edılcn 904.600 m 2 yüzölçümlü, 99 numaralı parselın mahkememizde yapılan açık yargıla- ması sonunda. davaalar Maliye Hazinesi. Halil Oflaz. Fehmi Duyar. Hasan Tamer. Mehmet Duyar. Adem Körfez. Ismail Kava. Hüseyın Kavcı. Haşjm Tunalı. Ahmet Yolarlı ve Ismail Tunç tarafından açılan lespılin ıptali ve tescıl davasının reddıne. tespit gibi Çmar köyü tüzel kişilı- ğı adına tapuya lescıhne daır venlen 27.11 1991 gûn ve 1970,75 esas 1991 147 karar sayılı karan davacılardan Ismail Tunç. Haş.im Tunali, Ali Duyar. Adem Körfez, İsmaıl Kava. Halıl Oflaz. Hasan Tamer ve Hüse- yin Kava adlanna teblığ edılemedığinden. mahkememızın 13.10 1991 larihlı mütefernk karan ile adı geçenlere mahkeme karannın ilanen leblı- ğıne karar verilmiş bulunduğundan. mahkeme karan ve temyız dilekçesi- nin adı geçenlere ılanın yayım tarihinden 15 gûn sonra tebliğ edileceğı hususu ilan olunur. 13.10.1992 Basın:50989 İLAN ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayr 1991 220 Şarkışla ilçesı Akçakışla köyünden davaa Hüseyın Kaba vekıllen Av. Pclın Guleç ve Av Hüseyin Arslan tarafından davalılar Akçakışla köyü muhturlıgı ve Maliye Hazınesı aleyhıne açılan "tesal" davasının mahke- nıemızde"yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kardnaereği: Şarkışla Akçakışla köyü köyönü mevkıi. doğusu Ş;ıban ören evi ve tartası hatısı. Muslafa Taşel evi ve tarlası ile Hâa Ark evı ve tarlası. güne- yi. Bekır öksüz ve Nanm önder taşınmazlan. kuzeyi. Akçakışla Şarkışla >olu ılc çevrili laşınmaz. Dav-acı adına lescıl ettinnek istedığinden bu yer üzennde hak iddia cdenlcnn i a> içerisınde mahkememizin 1991-220 sayılı dosyasına itiraz etmclen ilan olunur. 25.6.1992 Basın. 50933 İLAN KARŞIYAKA 5. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davaçı Gönül Görken (Yazgan) vekıli tarafından davalılar Ali Tezel. Derviş Üngen. Ali Rasıh Mardinçelebı ve tsmail Hakkı Çelikkayaalevhı- ne hâkimliğımizın 1992 530 esas sayılı dosyası ile açılan Kar^ıyakaTuran mahallesı 25 M-l I A palla. 36727 ada. 2 parsel sayılı taşmmazın taksimen \eya satılarak ortaklıgın giderilmesi ile ilgili davada davalılar Ali Tezel. Derviş Cngen. Ali Rasih Mardinçelebi ve tsmail Hakkı Çelikkayanın adresleri bulunamamış olmakla. duruşma gûnü olan. 24.11.1992 gunü saat I (l. 15'te duruşmada hazır bulunmalan aksi halde yokluklannda da- vanın sonuçiandınlacağı ilanen teblığ olunur. 20.10 1992 Basın:40822 İLANDIR ZİLE KADASTRO MAHKEMESİ Davaalar tsmail Kocak ve Hasan Kutbav ve Ismail Mutlu \ e 25 arka- daşı tarafından davalılar Ali Koçak. Hüseyin Koçak. Kemai Koçak ve' Rabia Koçak aleyhine açılan kadastro tespitmın ipialıne dair davanın mahkememizde yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gere- ğınce davalılar Rabıa Koçak. Kemal (Cemal) Koçak. l5maıl Koçak adla- nna duruşma gününü bıldirir ilan yapılmasma karar venlmiş olmakla: Venlen ara karan gereğince Zıle ilçesı Binbaşı oğlu köyünden olup ha- len açık adreslenne tebligal yapılamayan Rabia Koçak. Kemal (Cemall Koçak ve tsmail Koçakın aleyhlerine açılan kadastro ıcbpılının ıpıalıne dairdavanın duruşması 25.11 1992günüsual9 40"a bırakıîmıjlır Duru^- ma günü adı geçenlenn mahkemeye gelmedikleri ya da kendilerini bir vekille temsıl ettırmedikleri takdırde haklannda açılan davanın HUMK nun 509 ve 510. maddeleri gereğince gıvaplarında yürütüleceei teblisat ytnne ılan olunur. 14.10.1992 Basın: 50990 İLAN BALIKESİR 2. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN 14.10.1991 suç tarihınde>ağ miktan du^ük pe\ nır ımal edıp >alı>a sun- mal.li.ri -riinık KAMtL EROL hakkınUa TCK.nın 39S. 4<)2. 351*. 647 4.6. muddclcn gereğince 490000 lır.ı ağır para cezaii. 3 ,ıy süre ile mcslek vcsanatı ve lıaırctımn talılıne. ve aynca 7 güıı %ürc ılc ijvcıının kjpalılmasına ve TEClLİNE dair mahkemenıızcc verilen ılam k l i'iiş olmakla TCK'nın 402. maddfti gereğince ılan olunur. İLAN TC FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1992 17 Karar No: 1992*131 Davacı Emine lsmaile Ciddi (Tula) larafından Foça nüfus müdürlûğü aleyhıne açılan ısim tashihi davasına esas olmak üzere: Da\anın kabulu ile Baltkesır ile Avvalık ilçesı Kuçükkö) Mah. CiU: 025 03. Sa>fa 56. Külük sıra no: 206'da kayıilı Selim MuzafTer ve Ha- ııcc'den olma 8.11.1968 D.lu Emıne lsmaile Tula (Ciddi)nın nüfusta EMİNE ISMAİLE olan ısmının ASLI OLARAK TASHÎHİNE. karar verilmiş olup. Düzeltilen ısmınin gazetınizde ilan edılmesine bir sene süre ile itirazı kabıl olnıak üzere lUın olunur. 28.9 1992 Basın: 40907 İLAN ÇAYIRLI KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayr 1982 9 Davacı Mehmet Alptekın tarafmdandavalılar Kamer Aslan veZeynel Arslan aleyhıne açılan tespilin iptalı ve lescıl davasının yapılan açık yargı- lanıasında verilen ara karan uyannca: Çayırlı ilçesı Y Çamurdere köyünden davalı Kamer Aslan mtrasçılan olan Şemsi Arslan. Hüsnü Arslan ve Naciye Akbayır'a zabıtaca araştır- malara rağmen dava dilekçesi tebliğ edılememiş olup. adı geçen Şemsı Arslan. Hüsnü Arslan ve Naciye Akbayınn 30.12.1992 tanhli duruşma- ya gelmez. delil ibrazetmezler ve kendilerini bir vekil ile temsil euirmedik- len lakdırde yokluklannda karar venleceğı ve dahili dava dilekçesinın kendılcnne tcbfığ edümiş sayılacaeı -u^usu ilanen teblığ olunur. 14.10 1992 Basın. 50992 İLAN SEFERİHİSARSULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1992 45 Mülecaviz sarhoşluk sucundan sanık Siirt Merkez Sakarya Mahalksi 30 hanede nüfusa kayıth Mehmet Halil ve Lamia'dan olma. 1969 D lu Murat Tan hakkında mahkememıze açılan kamu davasının yapılan yar- gılaması sırasında: Sjnığın adrcsi lespiı edılemedıgi ve bu sebeple savunması abnamadı- ğından tahkikatın konusu olan suç yalnız hafif hapis cczasını gerektirdi- ğinden. sanığın savunmada bulunmak üzere duruşma günü olan 13.11. İ992 saal 9 00da Seferihisar Sulh Ceza Mahkemesi'nde haar bulunması. aksı halde CML'K'nın 225. maddesı uyannca yokluğunda duruşmaya devamla karar verileceğı. Ilan tarihındcn ıııbaren 7 gun sonra lebligatm yapılmış sayılacağı ilan jlunur. B;ısın: 40890 İLAN KARŞIYAKA 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı Gonul Görken (Yazgan) vekıli tarafından davalılar Nazire Okta\.Ha\vaSussupalevhınehakırnliğimızın 1992 534esassayılıdosya- sı ılc açılan Kar^ışaka Turaıı mahallesı 25M-11A pafta. 36751 ada. 6 par- seldc kavıtlı taiinmazın t.ıksımen veya satılarak ortaklıgın giderilmesi ile ilgili davada davıılılar Nazire Oktav \e Havva Sussup'un adresleri bulu- namamış olmakla. duruşma günu olan. 24 11.1992 günü saat 10 25te duruşmada hazır bulunmalan. aksı halde yokluklannda davanın sonuç- İjndınUcuğı ılanen teblığ olunur 20.10 1992 Basın:408l9 Sezgin: CMUKyenî şekliyleçıkacak BURSA(AA)-İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Ceza Muhake- meleri L'sulu Kanunu'nun ya- kında yeni şekliyle aynen Mec- lis'ten çıkacağını söyledi. Sezgin bir nikah törenine ka- ulmak üzere geldiği Bursa'da, gazetecilerin "terör ve CMUK" konulanndaki soru- lannı yanıtladı. Bakan Sezgin. Güneydoğu'daki olaylar ve CMUK'un Meclis'ten çıkıp çık- mayacağının sorulması üze- rine şöy le dedi: "Güvenik kuvvetlerinin. Gü- neydoğu'da terörist sa'dınlara karşı görevlerini böylesine ba- şa.T ile sürdürürken. bir takım zorluklarla karşı karşıya kal- ması hakkın kurallanna aykın- dır. Terör olayı ile, hukukun üs- tünlüğünc davalı. insan hak- lanna saygılı. demokratik. say- dam bir düzende mücadelemizi sürdüreceğimizi ve bunda da başanlı olacağımızı ifadeediyo- rum." Hukuk reformlan ile CMUK'da yapılan değişiklik- lerin hukukun üstünlüğüne ve insan haklanna dayalı, saydam demokratik düzenin gereği ol- duğunu belirten Sezgin, CMUK'un yeni şekliyle aynen Meclis'ten geçeceğini kajdetti ve şunlan söyledi: "CMUK, belirli bir süre. te- rörde anarşide. yani ülkenin bütünlüğüne. ulusun bırliğine, devletin tekliğine yönelen saldı- nlan önlemede kullanılmasın diyoruz. Belirli bir süre. onunu yolu budur. ne demokratik re- forma aykınlık vardır. ne de hukuk reformlanna aykınlık. Bir direnç var. o da Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak." BIZ BİZE ERDAL ATABEK "Her Gfln Bir Kişiye..." - "Hergün bir kişiye otomobil..." , - "Her gün bir kişiye milyonlar..." < Veriliyor. Memlekette bir kısmet açıklığı görülüyor ki aman nazar değmesin Özel televizyon kanalları, yarışa eski model arabayla katılmaya çalışan TRT, şu eski dost Milli Piyango, milletizenginetmekiçin uğraşıpduruyorlar. Yeter ki sizdeşans olsun. Kısmetiniz bağlı olmasın. Kade- riniz bir kez gülsün yeter. Şans kader kısmet. Talihimiz dönüyor galiba. "Şu memleketkalkınsadabizdebirazfe- rahlasak" dedik, olmadı. "Şu sistem değişse her şey baş- ka olur" dedik, olmadı. Meğerse bütün olmayanlar böyle olacakmış da haberimiz yokmuş. Bu da bir kader olmalı diyelim. Şimdi siz "bana nerden çıkacak?" diyorsunuz değil mi? Yanıt hazır: - "Size de çıkabilir..." Gördünüz mü? Size deçıkabilir iş- te. "Canım ne zaman şansım oldu ki şimdi olsun?" mu di- yorsunuz? - "Şansmıza şans tanıyın..." Buyrun bakalım. Gördünüz mü? Aman oh ne iyi, şöyle bir sabah şansını deneyelim der- ken gözüme bir haber ilişti: "Güneydoğu'da 10 ay ıçerisin- de meydana gelen faili meçhul cinayetler 301'e yükseldi." Gazetenin bu haberle ilgili başlığı da şöyle: "Batman'da 12günde 12. faili meçhul cinayet..." (Cumhuriyet gazetesi, 15 Ekim 1992). On ayda 300 gün olduğunu düşünürsek, de- mekki 'hergün bir kişiye bir faili meçhul cinayet düşüyor.' Şimdi böyle bir kesişme insanı düşündürtmüyor mu? De- mek ki, memlekette her gün bir kişiye..." değişik şeyler düşüyor. Kimisine otomobil, milyonlarla para, kimisine de faili meçhul cinayet. ihtimaller hesabı-calcül de probabili- te' denen bir hesaplama sistemi vardır. Değişik olasılıkla- rın sonucunun ne olabileceğini hesaplamaya yarar. Aca- ba böyle bir hesaplama yöntemi kullansak işe yarar mı? Çeşitli talih oyunlarında kaçta kaç olasılık' bulunduğunu kestirirseniz kazanma şansınız artar. Acaba bu yöntemi kullansak "her gün bir kişiye..." neyin çıkabileceğini bul- ma olasılığımız olur mu? - "Otomobil çıkabilir mi?" Hadi bakalım, hesaplamaya başlayalım. Bu çekilişe kaç kişi katılıyor? Siz ne kadar pa- ra yatırıyorsunuz? (900'lü telefonları arama faturası. O programda reklamı yapılan mallara ödediğiniz paralar. Reklam yoluyla pek farkına varmadan gereksiz tükettiği- niz her türden malzemeye verdiğiniz paralar...) ömrünü- zün ne kadar olabileceği? Bu arada bir kazaya uğrama olasılığı. Bunun gibi bir çok faktöru bulursanız belirli for- mülleri uygulayarak size 'otomobil' çıkmasının kaçta kaç olasılık içinde olduğunu anlayabiliriz. Uzun iş değil mi? Bundan bir şey çıkmayacağını düşünüp de umudumuzu kırmaya gerek yok. Önünde sonunda şans kader kısmet değil mi? "Her gün bir kişiye..." - "Otomobil mi çıkacak?" - "Milyonlarca para mı çıkacak?" - "Faili meçhul cinayet mi çıkacak?" - "Işsizlik mi çıkacak?" *öyle ya, bu memlekette bir de giderek artan işsizlik so- runu var. Ekonomik durgunluk oldu mu toplu işten çıkar- malar birbirini izliyor. işinden olup da parasız pulsuz kal- makda 'öldürülme'nin birçeşidi sayılmalı. Eldeyok, avuç- ta yok ama insanların ağzı var yemek ister, ailesi var, bir evde oturmak ister. Çocukları var, büyümek ister, okumak ister, bakılmak ister. Bu da bir cinayet biçimi sayılmalı, is- terseniz buna da 'faili malum cinayet' diyelim. Şimdi şan- sa kısmete kadere bakalım. Bunlardan hangisi çıkacak acaba? Kaderi önceden kestirmek falcıların işidir ama kimi ipuçları da işe yarar. Bakınız nasıl: - "Bana da bir otomobil çıksın" diye para yatıranlardan toplanan paralarla bir çok kişinin otomobil sahibi olduğu kesindir ama 'para yatıranların' araba sahibi olma oranla- rı çokdüşüktür, buna karşın o işlerle uğraşanların (televiz- yon sahiplerinin, üst düzey çalışanlarının, reklamları ya- panların, reklamı yapılan malların satanlann...) araba sa- hibi olmaları kesin gibidir. - "Bana milyon paralar çıksın" diye o çekilişe bu piyan- goya belki de milyon paralar yatıranlara bir şey çıkma ola- sılığı çok düşüktür ama o paraları kredi olarak kullanan iş sahiplerinin milyonlarca paraları olacağı kesindir. - "Faili meçhul cinayef'e kimin kurban gideceğini kestir- mek güçtür ama Batman'da, Silvan'da yaşamanın, genel olarak da Güneydoğu'da olmanın bu olasılığı arttırdığını düşünmek doğrudur. Geri yanı da adı üstünde meçhuldur. - "işsiz kalma" olasılığı işçiler için çok yüksektir. işve- renlerle açık işsizlerin "işsiz kalma" tehlikesi yoktur. Bu iki kategori arasındaki tek ortak nokta da bundan ibarettir. Feleğin çarkı dönüyor. "Her gün bir kişiye..." bakalım ne düşecek? Bekleyelim görelim.. Işkenceyimeşrulaştıraııetkenler Ba>ın -40902 \ İLAN KARŞIYAKA 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı Gonül Görken (Yazaan) vekıli tarafından davalı Fethiye Urus ;ılc> lıınc hakmılıcımİ7m 1992 531 esas sayılı dosyası ile açılan Karşıyaka rııı.ın malullcM pafta: 25M-I l A. ada 36715. parsel 2de kajulı taşınma- /ın ı.ıkMiııcıı \cva viular.ık. orıaklıâın sıdenlmesı ile ılgılı davada davalı Fethıve l rus'un adresi bulunamamış olmakla. duruşma günü olan. 24 11 I( N2 gıınusaat '0 lO'da duruşmada hazır bulunması aksı haldeyoklu- üıııul.ı d.ıs.mın sonuçlandınlaaığı ilanen teblığ olunur. 20.10.1992 Basm:40820 ERDAL ATABEK "İşkenceyi meşrulaştırmak" toplumlann ortak suçu. Dikkat edince "işkence" konusunu duymakta sessiz-, ama inatçı bir isteksizliğin paylaşıldığını anlı- yorsunuz. 'Duyma-görme- konuşma"... Bu üç maymun davranışı. olayı unutmak için kullanılıyor. Çünkü "işkence", vicdan- lann kolay kolay kaldıra- madığı bir yük. "İşkenceye karşı çıkmak" bunun yapıldığı toplumlarda belirli bir risk taşıdığı için. insanlar işin ko- layına kaçıyor: Toplumun ortak suçu Konuşma ve unut... Bu ise işkenceyi meşrulaştıran en güç- lü etkent Toplumlann ortak suçu bu. işkenceye karşı çıkan- tar her loplumda insan haklan gruplan. toplumsal sorumlulu- ğun sahibine ortak olan dok- torlar, avukatlar. aydınlar, ya- zarlar. sendikacılar ve bilinçli vatandaşlar... Her yerde azınlık- talar. Her yerde aynı suçlama- lara hedef oluyorlar: Gereksiz yere gürültu çıkar- mak. politik güçleri nedeniyle işkenceyi bahane etmek. suçlu sayılması gerekenlere destek vermek. Ama işkence karşıtlan bu suçlamalann asıl nedenini çok iyi biliyorlar. Asıl neden iş- kencecilerin işkenceleri sürdür- mek istekleri. "Toplum sessız kalsın ve işkenceler sürsün"... İşkcncenin sessizce meşru- laşiınlmasının asıl nedeni bu. Basın büyük ölçüde bu isteğe uyuyor. İşkence konusu küçük mi işkence olgusunun kurban- lan olmuş. Eğitim durumları: %44.1 lise • İzmir, İstanbul ve Ankara'da bulunan, "işkence kurbanlanrehabilitasyonmerkezF'ne 1990-91 ve 92 'nin ilk 6 aylık bölümünde 439 kişi başvurmuş. mezunu. %20 yüksekokul, üni- En çok işkence görenler 26-35 yaş arasında olanlar. Geçmiş 10 yılda en çok işkence görenleri ise 16-25 yaşlanndaki genç kuşak oluşturuyor. haberlerin içinde boğuluyor. Televizyon programlannda ha- ber olarak bile değerli bulun- muyor. Sanki sessiz bir anlaşma her yerde hükmü- nü sürüyor: Ko- nuşma-unut-unut- tur... Yetkililer de "iş- kenceyi meşrulaşü- ran" tutumlar için- de. Görünüşte kı- nayan. ama aslın- da işkenceyi des- tekleyen mazeret- ler öne sürüyorlar. İşkenceye gerçekte karşı çıkan bir tu- tum, bir davraruş, bir girişim görül- müyor. Asıl karşı çıkılacak olan bu- dur: İşkencenın meşrulaştınlması... Dr. Ata Soyer, Türk Tabipleri Birliğı Yönetim Kurulu üyesi \e İnsan Haklan Vakfı yöneticısı. Türkiye'de bulunan üç rehabi- litasyon merkezine ilişkin çalış- malann dökümünü vcriyor: Izmir, İsıanbul-Ankara'da bulunan üç "işkence kurbanlan rehabilitasyon merkezi"ne 1990-91 ve 92 (ilk altıay) içinde 439 kişi başvurmuş. Başvurular kuruluşlar kanalıyla ya da ken- dileri tarafından yapıhyor. Başvuranlann yaş dökümü şöyle: 16-25 yaşlar: %15.9, 26-35 yaşlar: %56. 36-45 yaş- lar: %23.4 En büyük oranda işkence gö- renler toplam sayının yansın- dan fazlası olarak-şimdi 26-35 yaş arasında olanlar. Geçmiş on yılın izlerini taşıdık- lan düşünülürse en çok işken- ce gören yaş diliminin 16-25 yaşlannda olanlar olduğu an- laşılıyor. Toplunıun gcnç kesi- versite mezunu, %14.3 ortao- kul mezunu. %20 ilkokul me- zunu. İşkence görenlerin eğitim dü- zeyleri toplum ortalamasınm üstünde. Bu da dikkat cekicı bir olgu. Uygulanan Yöntemler Elektrik işkencesi %38. falaka %8.5. kaba dayak %7.5, haka- ret %6.3. Dr. Ata Soyer. işkence gö- renlerin dayak ve hakaret olay- lannı kimi zaman önemseme- yecek kadar değişik yöntemler- le işkence gördüğünü belirtiyor. Her kurbana ortalama 5 yön- tem uygulanmış. Cinsel taciz ve tecavüz de olaylar içinde görü- lüyor. Yaralanan sistemler En çok yaralanan sistemler: Kas-iskelet sistemi %28.5. ku- lak-boğaz-burun %13.8, böb- rek-cinsel organ %12.3, sinir sistemi %11.6. Ruhsal bozukluklar listesi de uzun. En çok görülen belirli %29 ile yorgunluk. %20 bellek bozukluğu. Kadınlarda daha çok uyku bozukluklan göriildüğü halde erkeklerde bellek bozukluklan daha çok. Anksiete, korkular, sıkıntı belirtileri de sık görülen- ler. Böylece "yorgunluk-uyku bozukluğu-bellek bozukluğu- sıkıntı duygusu"ndan oluşan çok yönlü bir ruhsal bozukluk işkenceden sonra kişinin haya- ta dönüşünü güçleştiriyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle