Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 19 EKİM1992 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Demoltratikleşme Çıkmazı...
Adi suçlar hakkında demokratik ilkeleri uygularken siyasal suçlann
sanıklanm bu ilkelerden yoksun bırakmak, hukukun kabul edemeyeceği bir
tutumdur. Böyle bir tutum, siyasal suç tanıklan hakkında işkence yapılmasına
göz yummak anlamına gelir.
HALtT ÇELENK Hukukçu
DYP ve SHP'den oluşan koalisyon hükü-
meti, programında "hukuk sistemimizde ev-
rensel demokrasiye aykın hüküm ve yapılan-
malar hangi yasada yçr almış olursa olsun,
bunlann tümü evrensel değerler ve normlar
çerçevesinde değiştirilecektir..." denildikten
sorıra "12 Eylül kalıntılan olarak nitelendiri-
lebilecek yasal düzenlemeleri, uygulamalan
ve kısıtlamalan süratle yürüriükten kaldıra-
rak her alanda tam demokratik bir siyasi orta-
rni yâratmak gerekliliğine kesinlikle inandığı-
nı" açıklamış ve yine '"ülkemizin tümünde
insan haklan ve temel özgürlüklere dayalı bir
hukuk devleti kurulacağını bir insanlık suçu
olan işkencenin önleneceğini ve haarlık so-
ruşturmasında avukatın hazır bulunması için
yasal düzenlemelerin yapılacağını" vaat et-
mişti. Özellikle 12 Eylül döneminde işkence-
nin bir sorgulama yöntemi olarak sürekli
uygulanması ceza soruşturma ve yargılanma-
sında ciddi önlemlerin ahnmasını gerektirmiş
ve bu, kamuoyunun bir beklentisi haline gel-
mişti.
Işte bu amaç doğrultusunda Adalet Bakan-
lığı tarafından hazırlanan ve gözaltı süresını
24 saate, toplu suçlarda 4 güne indirecek avu-
katın emniyet sorgusunda hazır bulunmasını
sağiayan yasa değişiklik tasansı adalet komis-
yonundan geçerek Meclis'e gelmiş ve kabul
edilmiştir. İşkenceyi önleme amaayla yapılan
bu yasa değişikliği cumhurbaşkanı tarafından
geri çevrilmiş ve yeniden görüşülmesi istenil-
miştir.
Geriye dönüş mfi?
Sözü geçen değişiklikler iki parti grubunda
yeniden ele alınmış ve geçen temmuz ayında
koalisyon ortaklanndan DYP grubu gözaltı
süresinin kısaltılması ve emniyet sorgusunda
avukatın hazır bulunmasına ilişkin yasa deği-
şikliklerinin, Devlet Güvenlik Mahkemeleri-
nin görevine giren suçlarda (ki bu suçlar siya-
sal suçlardır) iki yıl sonra yürürlüğe girmesini
önermiş ve iki parti arasında bu konuda görüş
birliğine vanlmıştır. Ancak daha sonra DYP,
yasanın yürurluğe girişinı ıkı yıi erteleme gö-
rüşünden vazgeçmiş ve DGM'lerin görev ala-
nma giren suçlann tamamını süresiz değişik-
lik dışında tutma düşüncesini benimsemiştir.
Bu görüşe göre Ceza Yargılamalan Usulü
Yasası'nda yapılacak ve işkencenin önlenme-
si amacına yönelik düzenlemeler adi suçlar
hakkında uygulanacak ama siyasal suçlar de-
mokratikleşme hükümlerinin dışında kala-
caktır.
Bu görüş, SHP tarafından da kabul edilmiş-
tir. Sayın Demirel, "... Bu konuda aslında iki
parti arasında anlaşma sağlanmıştır. Yapıla-
cak şey, kanuna bir madde koyup bu hüküm-
ler olağanüstü hal bölgesinde uygulanmâz
demektir... Aynca CUMKda değişiklik ol-
mazsa Türkiye'de demokratikleşme olmaz-
rnış gibi bir hava estiriliyor. Özellikle dış
dünyada böyle bir yargı oîuşturuluyor. oysa
ilgisi yok. Demokratikleşme sadece bununla
ölçülemez" biçiminde açıklama yaparak iki
parti arasındaki anlaşmayı dile getirmiştir.
(Milliyet 7/10/1992) Sayın Erdal İnönü de ay-
nı doğrultuda açıklamalar yapmıştır.
Yanlışlık nerede?
Hemen söyleyelim ki terör olarak nitelenen
olaylann kaynağı demokrasi değildir. De-
mokratik ilkeler ve yöntemler. terörün mey-
dana geliş nedeni olarak gösterilemez. Yasa-
lann önde gelen özelliği "genel" olmalan ve
"nesnel" olmalarıdır. Ulkenin bir yerinde. iş-
kenceyi önlemek manasına yönelik demokra-
tik ilkeleri uygularken başİca bir yerinde iş-
kencenin sürmesine olanak sağiayan anti
demokratik ilkeleri yürürlükte bırakmak, hu-
kuk devleti anlayışına ters düşer. Adi suçlar
hakkında demokratik ilkeleri uygularken si-
yasal suçlann sanıklanm bu ılkelerden yok-
sun bırakmak hukukun kabul edemeyeceği
bir tutumdur. Böyle bir tutum, siyasal suç ta-
nıklan hakkında işkence yapılmasına göz
yummak anlamına gelir. İşkence, adi suç sa-
nıklanna değil, siyasal suç sanıklanna uygu-
lanmaktadır. 12 Mart ve 12 Eylül uygulama-
lan bunu açıkça göstermiştir.
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevine
giren suç sanıklannın sayı bakımından az ol-
ması. adi suç sanıklannın sayılannın çok ol-
ması, böyle bir aynmı haklı gösteremez. So-
run. sayı sorunu değil, hak, adalet ve demok-
rasi sorunudur.
Bir kişiye yapılan haksızlık ve adaletsizlik.
tüm toplumu tehdit eder. "Şu yasa, bu yasa
yürürlükte kalsın" demenin haksızlığı açıktır.
Devlet vatandaşlar arasında ayrım yapamaz.
Bu. dillerden düşürülmeyen "demokrasi, in-
san haklan. hukukun üstünlüğü" ilkelerine de
uymaz. Demokratikleşmeden söz edenler, bu
yola gittikleri takdirde bindikleri dalı kesmiş
olurlar. Nitekim bu konudaki haberleri basın
"Siyasi suçluya demokrasi yok!" başlığı altın-
davermiştir.'(Cumhuriyet.'5'10'1992)
Dün demokrasiyi engellemek isteyenler ko-
münizm tehlikesini(l) gerekçe olarak ileri sü-
rerlerken bugün yeni gerekçeler aramakta ve
göstermektedirler.
Demokratikleşmeyi içimize sindirmedikçe.
demokrasinin topluma zarar vermeyeceğine
ve rahatsızlıklannı gidermede en doğru yol ol-
duğuna inanmadıkça girilen bu çıkmazdan
kurtulmak olanaksızdır.
ARADABİR
MAHMLT YAĞMUR
Buruk Söylesi...
Cumhuriyet gazetesi, Atatürk devrimlerini, düşün öz-
gürlüğünü, katılımcı demokrasiyi savunur. Usa köstek vu-
ran, sağduyuyu bağlayan, yüreği kısırlaştıran öğretilere
ve kuramlara karşı çıkar. Din, mezhep, soy ayrımı yap-
maz. insan onurunu ve emeğini en yüce değer sayar.
öznel ve nesnel değerler üretenleri bağrına basar.
Kirli çıkarlann ardından koşmaz. Kösnül duyguları gı-
dıklamaz. Erdem ve aktöre kurallarına kesinkes uyar. Bı-
kıp usanmadan iyiyi, güzeli, doğruyu arar. özekin (kültür)
tarlamızı derinlemesine nadas yapar. Nadas yaptığı tarla-
ya, bol ürün verecek fidanlar diker ve tohumlar eker. Dili-
mizi boğan ve yozlaştıran ayrıkottarını birer birer ayıklar.
Öztürkçemize, kök salması, boy atması, göz alıcı çiçekler
açması için ortam hazırlar.
Türkiye Cumhuriyetiyle yaşıt olan ulu bir çınar ağacıdır.
Gölgesinde. inançlardan ödün vermeyen devrimcileri ba-
rındırır. Karanlığı aydınlatan güçlü bir ışıldaktır. Bağnazla-
rın, gözbağcılann, asalakların, zorbaların uykularını kaçı-
rır.-Gür sesli bir horozdur. Her sabah, bilgeleri, yazarları,
aydınları, emekçileri.. el ele vererekçalışacakları ve üret-
tiklerini hakça bölüşecekleri bir düzen kurmaya çağırır.
Belleklere iyice yerleşsin diye, bir kez daha yineliyo-
rum: Cumhuriyet gazetesi, bozuk düzenin dişlileri arasın-
da ezilenierin acılarını paylaşır. Her ortamda. solculara
kol kanat gerer Çağdaş düşünürlerin yazılarını, sevinç
duyarak yayımlar. Arkalannda kalıcı yapıtlar bırakan sa-
natçıları, gezegenimizi kötülüklerden arındırmak için sa-
vaşmış olanları, doğum ve ölüm yıldönümlerinde saygıyla
anar.
Tereciye, tere satmaya kalkıştığım; sanmayın. Yukarı-
daki girişi, yüreğimi burkan ve beynimi zonklatan bir so-
rurtdan söz açmak için yaptım. Bu önemli sorunu, Cumhu-
riyet'i yönetenlerin bilgilerine sunuyorum:
Son genel seçimde, soldaki partilere yaklaşık dokuz mil-
yon oy verilmişti. Bu oyları verenler, topraksız köylülerdi.
fş aramaktan tabanları şişen, avurtları çöken, gözlerinin
ışığı sönen işsizlerdi. Banka kapılarmda oluşan kuyruklar-
da buram buram ter döken ya da zangır zangır titreyen
emeklilerdi. Aybaşlarını iple çeken kamu görevlileriydi.
Karınlarını kuru simitle doyuran yoksul üniversite öğrenci-
leriydi.
Bilinçsizlikle savaşmaktan ve tebeşir tozu yutmaktan
umarsız sayrılıklara yakalanan öğretmenlerdi. Tan yeri
ağarırken işbaşı yapan, fabrikanın bacalarını tüttüren ve
çarklarını döndüren işçilerdi. Aydınlığa omuz veren, güzel
günlere yol döşeyen bilgeler, sanatçılar. aydınlardı.
Şimdi, yaptığım bir soruşturmanın sonucunu söylüyo-
rum: Soldaki partilere oy verenlerin arasında, Cumhuriyet
gazetesini okuyanlar devede kulaktı. Dokuz milyon kişinin
% 2'si Cumhuriyet okusaydı, Cumhuriyet'in satışı 180.
OOO'e ulaşırdı. insanlık ve yurttaşlık haklarımızı savunan
gazete, önündeki ekonomik darboğazı aşardı.
Yaz boyunca, Anadolu'yu adım adım dolaştım. Gittiğim
her yörede birkaç gün kaldım. Soldaki partilerin, sendika-
ların, derneklerin üyesi olan yüzlerce kişiyle tanıştım. On-
lara, Cumhuriyet gazetesini okuyup okumadıklarını sor-
dum. Aldığım yanıtları, yerim dar olduğu için kısaca yazı-
yorum:
Köktenci solcular, Cumhuriyet okumadıklarını dobra
dobra söylediler. Gerekçe olarak, Atatürk devrim ve ilke-
lerini inaklaştırdığını (tabulaştırdığını) ileri sürdüler. Sos-
yal demokratlar, Cumhuriyet'in eleştirilerinin yapıcı, yo-
rumlarının doyurucu, haberlerinin yüzde yüz doğru oldu-
ğunu belirttiler. Sözlerini, "İşlerimiz çok yoğun olduğu
için, Cumhuriyet'i ara sıraokuyoruz(î)' diyerek bağladılar.
Demokratik solcularsa, Cumhuriyet'in partilerini kötüle-
yen yazılar yayımlamasından uzun uzun yakındılar. ön-
derlerini, "kendini güvercin sanan karga" diye aşağılayan
karikatürün, yüreklerinde çok derin yaralar açtığını vurgu-
ladılar. Cumhuriyet'i, tutumunu değiştirmediği sürece
okumamaya kararlı olduklarını açıkladılar.
Buruk söyleşiyi, solcu dostlara verdiğim yanıtı yazarak
kapatıyorum:
Atatürk-, söylence kahramanı değildir. Kurtuluş Savaşı-
mızı başlatan ve utkuyla sonuçlandıran komutandır. Ana-
dolu'nun bağrında, sonsuza değin yaşayacak ve dimdik
ayakta duracak Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ustadır. Gü-
zel düşleri, gerçeğe dönüştüren eylemcidir. İnakları birer
birer yıkan, düşün özgürlüğünü zindandan kurtaran dev-
rimcidir. Halkımızın gizil gücünü devinime geçiren top-
lumbilimcidir. Kısacası, dörtdörtlük birökedir.
Atatürk devrim ve ilkeleri, yeniliklere açıktır. Bu özgün
devrim ve ilkeler sergenekaldırıldığı içinr
ulusal birliğimiz
bozuldu. Ekonomimiz, pis kokular yayan bir batağa sap-
landı. Ülkemizin dört köşesini kan seli kapladı. Aşımıza ve
işimize acı karıştı. Esenliğe çıkmak istiyorsak, aymazlık
uykusundan uyanmalıyız. Hiç duraksamadan Atatürkçüle-
rin arasına katılmalıyız. Yüce önderimizin devrim ve ilke-
lerini yiğitçe savunan Cumhuriyet'e destek olmalıyız.
Aydınlığa omuz veren tüm dostlara selam olsun!
ÖZLEMELLES
ile
İBRAHİM AYNÎ GÖZEN
evlendiler.
Beyoğlu Evtendirme Dairesi, 16 Ekim 1992
Reklam ajanslannda görev almak isteyenler için büyük fırsat
u
emineıi"
(8 gün reklamcüarla birlikte çalışm)
Marketing Türkiye Dergisi, 1992vılındanbaslayarak
"Marketing Akademi" auım verdiğı eğıüm hizmeüerinj,
yoğun ilgi üzerine pazarlamavepazariama iletişimi
enaüstrisne sunmaya devam edıyor. Markeüng
Akademi'nin bu etkınliği.
•REKLAM YAZARLTGI SEMİNERİ".
Markeüng Türkiye Dergisi sizin için reklam dünyasının
önde gelen 8 ismıni biraraya getırai. Şimdi bu ustalaria 8
eunbirlıkteçalışacâk,yet_eneKJeriniklıutlayacak;
30 Reklam Yazan çırağına ihtivaç var.
Eğerkendinizi bu çıraklardan biri olarakdüşünüyorve
yannınreklamdünyaandayerinizi almakisüyorsaraz,
hemen bize başvurun. Başvurunuz değerlendırilecek ve
sizinle temas kurulacaktır.
Program: Bu çalışma; 21 Ekim 1992/Çarşamba
günü baslayacalc ve 8 gün saat 17.30 -19.30 arası
AVC Konferans ve Seminer Merkezi'nde 8 ayn
çalışmaolarak sürdürülecektir.
Çalışm ava katılmak için ücret: 1.750.000.-
Daha fazfa bilgi almak için bizi lelefonla arayabilirsiniz.
Çalışmaya kaülmak için, ön eleme amacıyla
özgeçmışinizi bize fax veya APS ile hemen
ulasürmaıısıruz.
Çalışmada başan gösterenlere, muteber reklam
ajanslannda staj imkarusağlanacaktır.
MARKETING AKADEMI
MARKETİNG AKADEMİ (V) 21 Ekim-4 Kasım 1992
AVC Konferans ve Seminer Merkezi
EskiBüyükdereCaddesi No:31 IV.Levent 80650 îstanbul
Tel: Santral: 280 9112 (5 Hat) Fax: 264 43 92
/A U l u s l a r a r a s ı R e k l a m c ı l ı k
D e r n e ğ i
PETROL-tŞ İLANI
KONGRE SEÇİM SONUÇLARI VE ANA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
1- Türkiye Petrol Kimya Lastik Işçileri Sendikası'nın 2-3-4 Ekim 1992 tarihinde aktedilen 21. Ola-
ğan Genel Merkez Kurulu toplanhsında 2821 sayüı Sendıkalar Kanunu'nun 14. maddesine göre aşağı-
da isimleri yazılı olanlar, sendikanın zorunlu organlarına seçilmişlerdir.
2- 21. Olağan Merkez Genel Kurulu'nda ana tüzüğün 2. maddesirun (d) fıkrası değiştirilmiş, 3. maddeye
(a, b ve c) fıkralan eklenmiş, 4. maddenin (g ve k) fıkralan değiştirilmiş ve (ö) fıkrası eklenmiştir,
6. maddenin (e) fıkrası, 9. maddesinin (a) fıkrası değiştirilmiş, 12. maddenin (D) bendine 3. fıkra ek-
lenmiş, 13. maddenin (b) bendi degiştirilmiştir. 19. madde, 21. madde değiştirilmiş, 23. maddenin (17.)
fıkrası metinden çıkaıılmış, 24, 32, 35 ve 42. fıkralan degiştirilmiştir. 24. maddenin ilk fıkrası değişti-
rilmiş, (e) fıkrası metinden çıkanlmıştır. 26. maddenin fıkraları yer değiştirilerek yeniden düzenlen-
miştir. 28. madde, 30. madde, 31. madde, 33. madde, 41. madde, 42. madde ve 44. madde degiştirilmiştir.
(GENEL TEMSİLCİLER KURULU) 48, 49, 50. maddelerde tüzüğe eklenmiştir. 55,60. maddeler de-
ğiştirilmiş ve60. maddeye (d) fıkrası eklenmiştir. 63. madde, 65. maddenin (c) fıkrası, 68. maddenin
(a) fıkrası ve 69. maddenin (f ve h) fıkralan değiştirilmiş, 70. maddenin (k) fıkrası metinden çıkanl-
mıştır. 76, 78, 89 ve 90. maddelsf ile 92. maddenin (c) fıkrası, 94. madde ile 99. maddenin (a) fıkrası
değiştirilmiş, 101. madde metinden çıkanlmıştır. 106. madde, 116. madde ve 117. maddenin (a) fıkra-
sı değiştirilmiş ve (ı) fıkrası metinden çıkanlmıştır. Geçici 1. ve 2. madde değiştirilmiş, geçici 3. madde
tüzüğe eklenmiştir.
2821 sayılı Sendıkalar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca üyelerimize ve ilgililere ilanen duyurulur.
PETROL-İŞ SENDtKASI ZORUNLU ORGANLARI
MERKEZ YÖNETİM KURULU AStL ÜYELERİ:
UNVANI
Genel
Genel
Genel
:ADI SOYADİ
MESLEK
:VE SANATI :İKAMETGÂHI
Mali
BaşkanMünir Ceylan Işçi
SekreterBayram Yıldınm Işçi
SekreterAdnan Özcan Işçi
Genel örgütlenme ve Eğit. Sekr.Mansur Burgucu Işçi
Genel Yönetim SekreteriMustafa Çavdar Işçi
Veli Hüseyin Cad. Hurma Sok.
Cemile Apt. Bahçelievler-
İSTANBUL
Keklik Pınar Mh. 32. Sok. No.
11/3 ANK.
Ortaçeşme Cad. No: 51
Sanyer-İST.
Levazım Subaylan Sit. Petrol-lş
Bloklan B/Blok D.4 Uvent-tST.
Levazım Subaylan Sit. Petrol-tş
Bloklan B/Blok D.10 Levent-İST.
MERKEZ YÖNETtM KURULU YEDEK ÜYELERİ:
MESLEK
ADİ SOYADI :VE SANATI :İKAMETGÂHI
Ibrahim Altuntaş İşçi Gölbaşı Mah. Lise Sok. No: 9 Sivrice-ELAZIĞ.
tsmet Yiğit tşçi Cumhuriyet Mah. Kumla Cad. Sümer tpek Sitesi C/Blok
No: 10 GEMLÎK.
Ali Buğdaycı tşçi Miralay Mümtaz Cad. 1. Çıkmaz. No: 6/2 KOCAELÎ.
Fikri Sankaya tşçi Yönetici Sok. Barış Sitesi F/4 Güngören-tSTANBUL.
Reşat Tüysüz İşçi Yukan Dudullu Şerif Ali Çiftliği Acarlar Sitesi R 2/15
Ümraniye-tSTANBUL.
MERKEZ DENETtM KURULU AStL ÜYELERİ:
Bahri Ceylan İşçi 45/5 Sok. No: 8/4 Üçkuyular-İZMİR.
Cemil Acar İşçi Orhaniye Mah. Kumla Cad. Acar Apt. No: 5 GEMLİK.
Salman Uluhanh İşçi llk Mektep Sok. No: 26 K.l D.l Fatih-İSTANBUL.
MERKEZ DENETtM KURULU YEDEK ÜYELERt:
Nebahat Şişman tşçi Vatan Mah. Şebnem Sok. No.ll Bayrampaşa-İSTANBUL.
Cumhur Terzi İşçi Kazım Dirik Mah. 264 Sok. Çevre Apt. 2/5 Aliağa-lZMtR.
Cemal Zıpu- İşçi Merkez Mah. Bağlar Çeşme Yolu No: 64, D.2
Esenyurt/Büyükçekmece-İSTANBUL.
MERKEZ DtStPLtN KURULU AStL ÜYELERt:Hüseyin Cerahoğlu
Zülküf Buyükdere
tşçi Dumlupınar Mah. 172. Sok. No: 204 K.3 Gölcük-
KOCAELİ.
tşçi Rizaye Mah. Şehit Sabri Binbaşı Sok. tzzetpaşa Apt. 22/3
ELAZIĞ.
Ali Öner İşçi Şakir Paşa Mah. 1146 Sok. No.35 ADANA.
MERKEZ DtSİPLİN KURULU YEDEK ÜYELERİ:
Cafer Bozdoğan tşçi Sakarya Mah. 353 Sok. No: 65 ADANA.
Nurettin Çetin İşçi Unkapanı Mah. Mehmet Arif Sok. No: 28 SAMSUN.
Yusuf Uludoğan tşçi Çanhöz Mah. Ege Sahil Bloklan A/6 No.9 KIRIKKALE.
PETROL-İŞ
MERKEZ YÖNETtM KURULU ADINA
ADNAN ÖZCAN MANSUR BURGUCU
Genel Mali Sekreter Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri
Tezcan Merç
ile
AliGök
evlendiler
Dalaman, 18 Ekim 1992
BİLSAK
Rusça Dil
Çalışmaları
Tel: 243 28 79
2432899
İLAN
BAKIRKÖY
3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
HAKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1992/657
İstanbul, Beyoğlu, Füruzağa
Mah., Cilt: 013/11, S: 046, K:
920 de nüfusa kayıtlı 1324 do-
ğumlu, Tevfık ve Fatma'dan ol-
ma Ahmet Faik Türkmen'in ha-
cir altına alınmasına ve kendisi-
ne aynı yerde nüfusa kayıtlı
Mehmet Edip ve Necibe Sabiha
kızı, 1944 doğumlu, Nazıma-Ay-
la Türkmen'in vasi olarak tayi-
nine dair mahkememizce
8.10.1992 tarihinde karar veril-
mişür. 8.10.1992
Basın: 11495
İLAN
SARIYER
1. ASTJYE
HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1992/438
Mahkememizden verilen
6.10.1992 gün 1992/438 esas
992/684 karar sayüı ilamı ile Se-
fer Recep Yücel'in ismi düzelti-
lerek Sefer olarak tashih edilmiş-
tir.
tlan olunur. 7.10.1992
Basın: 11406
İLAN
T.C.
ERFELEK
KADASTRO
HAKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1989/510
Davacı orman yönetimi tara-
fından, davahlar Selim, Mustafa
ve Seyit Ali Çahşkan aleyhine
mahkememize açılan kadastro
tespitine itiraz davasının sürdü-
rülen açık yargüaması sırasında
verilen ara kararı uyarınca;
Adresleri belirlenemeyen ölü
davalı Seyit Ali Çauşkan miras-
çüan Nizamettin, Kamber ve
Cevriye Çahşkan'm adlanna ila-
nen tebligat yapılmasına karar
verilmiş olmakla; Erfelek ilçesi
Salavat Mah. nüfusuna kayıtlı
Ramazan ve Şerife evlatları
Kamber, Cevriye ve Nizamettin
Çahşkan'ın mahkememiz duruş-
ma salonunda durusmanın bıra-
küı olduğu 2.11.1992 günü saat
09.00'da hazır bulunmalan ve-
ya bir vekil tarafından temsil
edilmeleri, aksi halde yargılama-
ya yokluklannda devam olunup
karar verileceği ilanen tebliğ olu-
nur. 18.9.1992
Basın: 50676
PENCERE
"Kurtuluş Planı"
"Kurtuluş Planı"n\ Özal hazıriıyormuş, "BHgisayarme
'plan'ını yûklemiş" bite...
Nedir bu plan?
Sabah gazetesinde meslektaşımız Murat Birsel planı ya-
yımladı: 1) Tek adamlık yürûtme gücü. 2) Bakanter Medis dh
şından seçilecek. 3) İki dereceli seçim sistemi. 4) Medis yal-
nız yasa çıkaracak. Tek adam yasaian veto edebilecek (Medis
ancak üçte iki çoğunlukla vetoyu kaldırabilecek). 5) Partiler
grup kararı alamayacak (Milletvekili parti görüşünün tersine
oy kullanabilecek). 6) Yerel yönetimler güçlendirilecek.
Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök planın 7'nci madde-
sini de ayrıntılı biçimde veriyor:
7) Valiteri halk seçecek.
Özal'ın "Kurtuluş Planı" bu!..
Gözünüz bir yerden bu "plan"ı ısınyor mu?
Isırmaz olur mu?
•
ABD federal bir devlettir...
Cumhurbaşkanını halk seçer...
Valileri de halk seçer...
Ya siyasal partiler? Amerikan sisteminde "disiplinsiz si-
yasi parti" kuralı geçerlidir. Bu parti türünde, üyeler serbest
bırakılmışlardır. ABD'de bir partinin grup kararına karşın, bir
senatör ya da temsilci istediği gibi oy kullanabilir; disiplin
cezasına çarptırılmaz; "başkanlık sistemi"n\n işlemesi için
bu kural yardımcı sayılır.
Amerika'da her eyaletin valisini halk seçer; Birleşik Dev-
letler, federe devletlerden oluşuyor; her bir federe devletin
kendine göre anayasası, senatosu, temsilciler meclisi var-
dır; federe devletin valisi, federal devletin cumhurbaşkanı-
na benzer.
Sayın Özal'ın üzerinde çalıstığı "Kurtuluş Planı" federal
devletle eşanlamlı değil mi?
*
Ancak "başkanlık sistemi" yalnız Amerika Birleşik Dev-
letleri'ne özgü sayılamaz.
Latin Amerika ülkelen arasında ABD'den esinlenerek baş-
kanlık sistemini ve federal devlet yapısım benimsemiş olan-
lan unutmamak gerekiyor.
Sözgelimı Brezilya!..
Ya da Arjantin...
Latin Amerika'da kurulan askeri ve sivil diktatöriüklerin
mayasında, başkanlık sistemi ve federal devlet yapısı önemli
rol oynamış; edebiyatçılar "Başkan Baba" tipinin çevresin-
de oluşan romanlar yazmışlardır.
Kuzey Amerika'da başkaniiK sistemi ve federal yapı, ken-
dine özgü bir demokrasinin işleyişini sağlayabiliyor. Bu de-
mokrasinin özü, Amerikan tarihinden kaynaklanıyor. Avru-
palılar Yeni Dünya'ya göç ertiklerinde, önce soykırımı baş-
lattılar; kuzeyde Kızılderililerin köküne kibrit suyu ekildi; ar-
dından göçmenlerin kendi başlanna eyaletler kurmaları sü-
reci yaşandı; ABD'den önce bu eyaletler ya da federe dev-
letler oluşmuşlardı.
ABD'nin tarihsel yapısından gelen demokrasi geteneği, La-
tin Amerika'da yoktu.
İspanyol ve Portekiz sömürgeleri, bağımsız devlete dönüş-
tüklerinde, diktatöriüklerin mayası atılmıştı; başkanlık siste-
mi ve federal devlet örgütleri, baskı rejimlerinin mekanizma-
larına dönüştüler.Bu siyasal sistemin altında yatan ekono-
mik sömürü, politikayı biçimlendiren temel etken olmuştur.
•
Sayın Özal'ın "Kurtuluş Planı" kendisinin "Başkan Baba"
olacağı bir federasyondur; bu düşüncesini daha önce "ikind
Cumhuriyet" diye piyasaya aşılamıştı.
Haydi hayırlısı...
Özal, anlaşılan -kendi deyişiyte- "kmmzıyı gören boğa gjbi"
burnundan soluyor...
Bşanlar dilerim.
Ancak bunun Türkiye için "kurtuluş planı" mı, yoksa bir
"yok oluş planı" mı olduğu konusunda doğrusu kuşkulanm
var.
TEŞEKKÜR
Geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle ameliyatımı başanyla
gerçekleştiren Marraara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanı Sayın,
Prof. Dr. NECMETTİN PAMİR'e
Doç. Dr. FAHİR ÖZER
Doç. Dr. MEMET ÖZEK'e
Dr. ALt ZIRH
Dr. SERDAR ÖZGEN
Dr. TUIVÇ ÖKTENOĞLU
Dr. MEHDİSASANİ
Dr. ORHAIV BABUÇÇU'ya
yoğun bakım ünitesinden Başhemşire Seher Şenel'e,
hemşireler Hiilya Kepek, Yasemin Başakçıgiller ve Funda
Doğan'a, diğer hemşire ve personele, Nöroşirurji Servisi'nin
tüm hemşire ve çabşanlanna teşekkürü bir borç bilirim.
Öğretmen-Avukat
HÜSEYtVÖZPEK
l.E.T.T. İŞLETMELERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAZ FABRİKALARIİHTİYAÇI 20.000 TON
KOKLAŞABtLtR TAŞ KÖMÜRÜ SATIN
ALINACAKTIR
1- Yukanda cinsi ve miktarı yazılı malzeme mektupla fiyat ve teklif
isteme usulüyle ihaleye çıkanlmış olup, teklifler şartnamede yazılı ka-
nuni nispetleregörehesapedilecekgeçici güvenceilebirlikte2Kasım 1992
günü saat 10.30'a kadar Metrohan'ın 4. katında bulunan Levazım Mü-
dürlüğü tç Ahm Satım Şefliği'ne elden verilecektir.
2.1 şe ait şartnameler Metrohan'ın 1. katında bulunan merkez vezne-
sinden 500.000.- TL bedelle alınabilir.
Basın: 38394
İLAN
İZMİR 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt
1992/411
Davaa Nergis Boyacıoğlu tarafından davalı Yılmaz Boyacıoğlu
aleyhine açılan boşanma davasında;
Davalı Yılmaz Boyacıoğlu'nun 3508 Sokak No: 24 Gürçeşme-tzmir
adresine yapılan tebligat bila tebliğ iade edılmış ve yaptırılan zabıta
araştırrnasına rağmen tebligata elverişli adresi tespit edilmemiş ol-
makla dava dilekçesinin ilanen tebligine karar verilmiş olup yukan-
da adi ve adresi yazılı davalının duruşma gflnü 18.11.1992 günü saat:
09.40'ta mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille
temsil ettirmesi aksi halde duruşmalara gıyabında devam edilip yok-
luğunda karar verileceği hususlan dava dilekçesi tebliği yerine geç-
mek üzere ilan olunur. 2.10.1992
Basın: 39756
Okul kimliğimi ve karnemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
ŞABANALİ YILDIZ
İLANEN TEBLİGAT
KÜTAHYA SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1990/1097 E. 1992/1017 K.
Kütahya Çalca Köyü C: 12, S: 1126, Pafta: 21, Parsel: 1135'te ka-
yıüı taşınmazın sanlarak ortaklığuun gkkrilmesine karar verilmiş ohıp
adresleri tespit olunamayan davalılar;
Rabia Işcan, Şükriye özirşi, Hacer Eray, Ayfer özirşi, Remziye
Açıkgöz, Şefıka özirşi, Suna Gerçek, Pembe Ilğat, Nursel özirşi'ye
mahkeme ilamı tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 50696