15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayin Yoneımenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmel Çttinkaya • Yazı tşlert Mudurleri: Fösun Ozbilgen, Cclıl Başlıngrç * Görsel Yoneımen' Ali Acar • Duzenlcme: Musufa Sağlamer • Ankara Temsılcısı: Cunejl Arcayurck Haber Mudürlerı: MusMfa Balb», Işık Kansu Izmır Temsılci V.: S«rdar Kızık Adana Tetnsılcisı: Çelin Yigenojlu Isıanbul Haberlerı: Şenav Kalkan Dış Haberler Ergun Bakı Iş-Ekonomi: Şukran Keienci Yurt Basım- Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayımlayan: Yeni Gün Haber Haberlerı M<hmet Saraç Kulıuı Celal l'sivr Makaieler. S»mi Kareören Spor. Abdülkadir Ajansı Basın \e Ya>ıncıiık A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41 Cajaloglu 34334 lst. PK: 246 Yücelman Duzdıme: AbdullaJı Vaııcı • Muessese Mııdur V.: Erol Erkul • Koordinatör: Isıanbul. Tel»512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar. Ankara: Z. Ahmet Konılsan • Muhasebe: Buknl Yener • ldare: Huseyin Gurer • Işleıme. Önder Gökaip Bl\. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Çelik • Bilgı-lşlem. Nail tnai Bılgısayar Sısıem: Minivel ÇUer • Personel: SevgJ Izmir H Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaau Boslancıoglu • Reklam: Reha Uıtman tnöml Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAKVIM: I9EKIM 1992 lmsak:4.47 Guneş:6 12 Öale: 11 54 İkindi 14.55 Akşam: 17.28 Yatsı: 18.45 Egitime 1 trilyon • İSTANBLL(AA)-Millı Eğitim Bakanı Köksal Topıan. Tuzla'nın Aydıntepe Mahallesi Meslek Lisesi ile Maltepe Gülsuyu Mahallesi MaltepeTicaret Liscsi'nın temel atma töreriinde yaptığı konuşmada. 1993 yılında 200 okulundaha hizmete gircceğini belirtti veokullann bugünün değenyle 70-80 milyar liraya mal olacağmı vurguladı. BakanToptan. Tuzİa Aydıntepe Mahallesi'ndedeikisi lise. toplam beş okulun temelinin cn kısa sürede atılacağını kaydederek "Bugün Aydıntepe Meslek Lisesi'nin temelinı atıyoruz. Önümüzdeki yılı eğitimde seferberlikyıh'ilanettik. 1993 >ılı rakamlarıyla İstanbul'un cğıtim büıçesıne 1 trilyon lira ayıracağız. En güzel > atınm çocuklanmıza yapılan >atırımdır"' di\e konuştu. Tuna, Karadeniz'i zetûrliyor • TRIESTE(LBA)- Karadeniz'deki kirlilık İtalya'nın Trieste kentinde tartışıldı. Ve Tuna nehrinin Karadeniz'i zehirleyerek öldürdüğü bildirildi. Trieste'de düzenlenen Karadeniz'deki kirlilikle ilgili toplantıda kirlılığin canlılanyla birükte denizi öldürdüğü. büyük boyutlara ulaşan kirlilikle mücadele edilmez ve gerekli önlemler alınmazsa Karadeniz'de canlı kalmayacağı kaydedildi. Toplantıda söz alan her konuşmacı kirlilığin boyutlan üzerindedururken Karadeniz'deki aşın kirliliğir en önemli hedefınin Tuna nehri olduğunu öne sürdüler. ParkOtel tartışması • İSTANBLL(AA)- Almanva'nın İslanbul Başkonsolosu Dr. Thilo Rölgcr. Park Otel inşaatının dcvam ctmemcsinin keyfini çıkardığını belirtcrek "Bu büyük inşaatın içine otel gclirse.çevre için büyük problem olur. Umudum. binanınşuanki yüksekliğinde kalması" dedi. Kaçak rakı üretimi • fSTANBLL(AA)- Pendik, Aydıntepe Mahallesi'nde daha önce kapanan Kurtkiremit'eait fabrikanın birbölümünde kaçak rakı üretıldiği bclirlendi. Bunun üzerine polis ekipleri imalathaneye baskın düzenleyerek market işlettiği belırlenen Yüksel Aşın'y ı (48) gözaltına aldılar. Aşın'dan edınilen bılgiler doğrultusunda kaçak rakı üretiminde kullanılan malzemelerin bulunduğuiki ayn depo daha ortaya çıkanldı. Aşınnın ürettiği kaçak rakılan. restoranlardan topladığı «tiketi bozulmamış rakı şişclerine doldurarak Anadolu'daki illere pazarladığı anlaşıldı. AutoFocus IATİNA(AA)-Fotoğrat makınelen, artık kendi gördüklerini değil gözün gördüğünü çekecek. Japon fotoğrafmakinesi üreticileri. "Auto Focus" kemaralar konusunda ABDile aralanndaki patent anlaşmazlığını yeni nesil "akıllı" fotoğraf makineleri ile tarihe kanştırıyorlar. "Auto Focus" kamera fikrinin kendilerine ait olduğunu savunan ve Japon fotoğrafmakinesi üreticisi Minolta'dan 100 milyon dolartuta,nnda tazminat alan Amerikan Honeyvvell firması ile arasındaki anlaşmazhğı mahkeme dışında daha yeni çözen Canon şirketi. fotoğrafçının göz hareketleri ile kontrol edilen Auto Focus bir kamere geliştirdiğini açıkladı. Solaklığa ilacla tedavi • ERZURLM(AA)- Atatürk ÜniversitesiTıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı BaşkanıProf. Dr Üner Tan, solaklığın ilaçla gjderilebileceğini belirterek kediler üzerinde uzun süre yapılan deneylerden olumlu sonuç alındığını söyledi. Prof. Tan. AA muhabirine yaptığı açıklamada. erişkin kedilerde yapılan deneylerde. deneklerin pençc tcrcihlerinin bcsine uzanma istcklcm le test edildiğini sövlcdi. Osteoperoz'dan korunmak için spor yapmak ve kalsiyum açısından zengin bir diyet uygulamak gerekiyor Menopoz kadınlarınbelini büküyor GÜNDÜZ İMŞİR • Beyaz ırktan olma, erken menopoza girme. soya- çekim, ince kemik ve beden yapısı, zayıflık, fızik ak- tivitenin azlığı, az kalsiyum alımı ve yanlış beslenme alışkanlığı, sigara ve alkol bağımlıhğı. hiç doğum yapmama kemik erimesini hızlandıran nedenler. problemin önüne geçebiüyor. Osteoporozun özellikle menopoz sonrası yaşlanma ile meydana . çıktığını belirten Istanbul Üniversitesi Fizik Te- davi Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ci- han Aksoy. kadınlarda bu yaş- lara kadar östorojen hormonu- nun kemik kütlesinin korun- masında son derece önemli rol oynadığını vurguluvor. Aksoy. Menopoz sonrasında ortaya çıkan osteoporoz (kemik eri- mesi), veryüzünde kadın nüfu- sunun üçte birinden fazlasını tehdit edıyor. Bilinçli bir şekilde osteoporozdan korunma ileri yaşlarda meydana gelebilecek sırtta kamburlaşma. belde ağn. kalça kınklan, hastane, ilaç. doktor masraflan gibi bir çok kemik erimesinin önüne geçile- bileceğine dikkat çekerek eri- meyi hızlandıran risk faktörle- rini ise şöyle sıralıyor: "Beyaz ırktan olma. erken menopoza girme, soyaçekim. ince kemik ve beden yapısı. zayıflık. fizik aktivitenin azlığı. az kalsiyum Jİınıı ve yanlış bes- lenme alışkanlığı. sigara içme. alkol bağımlıhğı. hiç doğum vapmama erimeyi hızlandıran nedenler.Tabii en önemli risk faktörü 20-30 yaşına kadar olan dönemde yeterince kemik kitlesini gelıştirecek beslenme ve fizik aktivite gibi faktörler- "den yoksun olmak. Madem ki belirİi bir dönem sonrası kemik kitlesinin azalması kaçınıl- mazdır. öyleyse bu döneme ola- bildiğince güçlü bir kemik küt- lesi ile girmek yararlıdır. Dü- zenli spor yapanlann spor ağırlığı ile olumlu orantılı ola- rak değişmekle bareber. hem kemik gelişmesi. hem de kemik kaybı dönemlerinde olumlu et- kilendikleri gösterilmiştir. Siga- ra içimi östorojen yıkımını arttırarak kronik alkol alımı çok yönlü olarak kemik kay- bında önemli risk faktörleridir. Hiç doğum yapmayan kadın- larda osteoporoz riskinin art- ması, hormon aktivasyonu ve hamileliğin • kemikte kalsiyum depolanması üzerindeki olum- lu etkıleri ile açiklanmaya çalışılmaktadır." Doç. Dr. Cıhan Aksoy, oste- oporoz kemik kınklıklannın oluşuncaya kadar belirgin bir yakınmaya yol açmadığını be- lirterek klinik yakınmalar hakkında şu noktalara dikkat çekiyor: Omurlann önemi "Klinik tablo genellikle sırt ağnlanna yol açan çökme tar- zındaki omurga kınklanyla başlar. Kınlan ve çöken sırt omurlan nedeniyle boy kısalır ve kamburluk ortaya çıkar. Beldeki omurlann çökmesi so- nucu kann öne doğru çıkıntı yapar ve sivri bir göbek görü- nümü oluşur. Buna karşın en küçük bir ayak takılması sonu- cu ortaya çıkabilen kalça kınklan eniyi şartlarda yüzde 20 ölüm riskini birlikte getir- mektedir. İngiltere'deistatistik- ler her gün 14 kişinin kalça kınğı komplikasyonu ile erken öldü- ğünü göstermektedir. ABD'- den alınan istatistiklere göre fiz- yolojik osteoporoza bağlı olu- şan kınklar şu şekilde sıralan- maktadır. Omurga (sırt ve bel- de) yüzde44, kalça yüzde 20, El bileği ve ön kol yüzde 14, diğer vücut kısımlan yüzde 22. Bu ül- kede 65 yaş üstü kadınlann üçte Tıırist patlaması sezonu kurtardıBÜLENT ECEVtT ANTALYA - Türkıye. 1992 sezonunu "sürümden" kaza- narak geçirdi. Körfez krizi nedenivle mali sorunlarla zora giren turizm sektörii, bu sezon bağlantılan sırasında yabancı tur operatörleri ne fıyaı verdiy- se kabul etmek zorunda kal- mışlardı. Bu durumda 5 yıldızlı oteller 4 veya 3 yıldızlı otel fı- yatlan uygulayınca düşük yıl- dızlı otellerde nerdeyse pansı- yon fiyatı vermek zorunda bırakılmıştı. Pansiyonlar ise bu sezonu en verimsiz yıl ola- rak değerlendiriyorlar. Turizm Bakanı Prof. Dr. Abdülkadir Ateş. sczon başında ortaya koyduklan 6 mılyon turist. 4 mılyar dolar gelir hedefıne 7 milyon turistlc ulaşılacağını di- le getiriyor. I992\ılınıdeğerlendiren Ba- kan Abdülkadir Ateş, "Bu yıl genelde ucuzcu turistlerin gel- diği dikkat çekiyor. 7 milyon turistin daha fazla gelir getir- mesi gerekmez miydi" şeklin- deki sorumuza "Tüm Avrupa ülkelerinde belli bir ekonomik sıkıntı var. Türkiye'de olduğu gibi. diğer ülkelerde de turistler harcamalannı kısmışlar. Bu bizden kaynaklanan bir şey de- ğil. Ama Türkiye olarak biz sürümden kazandık denilebi- lir" yanıtını verdi. Körfez savaşı sonrasmda kötüye giden turizm sektörü- nün 1992 yılında iyi bir dönem geçirdiğini söyleyen Bakan Ateş. Türkiye'de bir turistin geceleme sayısının 8.3 olduğu- nu bunun artınlması için poli- tikalannda aktiflik getirecekle- rini bildirdi. 1993 yılı için tu- rizm gelirlerinin 5 milyar dolan geçmeyi beklediklerini anlatan Ateş, "93 yılının daha iyi olması için bir neden yok. Ben ve bakanlıktaki arkadaş- lanm pazarlamacı gibi çalışı- yoruz. Gittiğimiz ülkelerde Türkiye'yi tanıtmak için uğra- şıyoruz. Ben de ikili lemaslar yaparak Türkıye'ye gelmeleri konusunda ikna etmeye uğra- şıyorum" dedi. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, yatak sayısı- nın 600 binlere ulaştığını. 2000 yıllanna doğru da bu rakamın I milyona ulaşacağını bekle- diklerini anlattı. Bakan Ateş, turizme sadece ekonomik açı- dan bakmadıklannı. insanla- nn sağlıklanna özel bir önem vererek Türkiye'de huzurlu ta- til olanağı sağlamak için bü- yük çaba harcadıklannı dile getirdi. Ateş, "Bir turistin sağ- lık durumu başka bir ülkede daha kolay bozulabilır. Bu ye- diği yemeklerden hava duru- mundan kaynaklanabilir. Özellikle de psikolojik durum- lan çok daha hızlı değişebilir. Türkıye'ye gelen ziyaretçileri- mizin bu durumlannı kontrol altına alabilmek için gereken şeyler yapılacaktır" dedi. SONBAHAR MÜZAYEDESİ 1 milyarlıktablo elde kaldıKültürServisi - Maçka Mezat'ın düzenlediğj sonbahar müzayedesinde. fiyatı daha önce 1 miryar 100 bin lira olarak bildirilen. Nazmi Zi_\a'\a aiL 2\i bovtıtlanndaki. ""Sarayh Hanımlar" tablosu bdtılmazkcn. Demirbank yaklaşık 700 milyon lıralık tablo aldı. M^zayalcde toplam 3 milyar 527 milyon 750 bin liralık ciro y'apddı. 281 eserden 18*i satılamadı. The Marmara Oteli Balo Salonu'nda dün >apılan müzayedede 281 antika eser arttırmaya sunuldu. Her zaman olduğu gibi cn büyük ilgiyi tablolar \e tuğralı gümüşlerçekti. Müzayedeaçışfiyatı135 milyon olarak duyurulan 3 adet Halil Paşa tablosunu. 220 milyon Braya Demirbank aldı. .Aldığı herparçadan sonra mezatı yöneten. Maçka Mezat'ın ortaklanndan Ahmet Utku tarafından. adeıa "teşekkürlere boğujan" Demirbank. 6 adet, anonim "padişah portresıni" de toplam 138 milvon liraya aldı. Demirbank'ın aldığı 12 tablo arasında. 65 mılyonla Sero\pyan'a aıt "Sarayh" adü portre % c Hikmct Onat'ın 85 milyonluk bir peyzajı da bulunuyor. Geliri Milli Eğitim Vakfi'na bırakılmak üzere. müzayedeye buğışlanan Türkiye Şeker Fabrikalan'run, Atatürk tarafindan atanan ılk müdürü. L.M.Tuksavıd koleksıvonundan20parçaeserde yaklaşık 400milyonasatıldı. Müzayededeılgigöreneserlerarasında Givanian (Civanyan). Yazmaa\an. Zenopian, Kürkciyan gibi azınlık ressamlannın tablolan da bulunuyordu. (FOTOĞRAF:NİLGL N TOPTAŞ. Anadolu'da üretilen şaraplarm kalitesi dünyadaki ünlü şaraplarla boy ölçüşüyor Rakıııııı yeriııi şarap kültürü aldı ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Homeros. İlyadada Batı Anadolu uygarlıklanndan İonia'da >etişen bağlardan elde edilen Pramni- os adlı şarabın. tannlann içkisine denk olduğunu söylüyor. Anadolu'da günümüzde üretilen şaraplann kali- tesi dünyadaki ünlü şaraplarla boy öl- çüşüyor hala. Anadolu'nun şarap ge- leneği kesintili de olsa binlerce yıldır günümüze kadar uiaşabilmiş. Ama antik dünyanın şarap külıürü için ay- ru şeyleri söylemek biraz zor. Şarap külıürünün yerini bugün rakı kültürü almış. Batı Anadolu, şarabın merkezi Bağcılığın ve şarapçılığın ze\ tinyağı ile birlikte en önemli ticari değer oldu- ğu antik dönemde, özellikle Batı Ana- dolu. şarapçılığın en gelişmiş merkez- lerinden biriydı. Homeros. Strabon. Plinius. Dioscorides. Athenaeus gibi tarihçilerin eserleri, Anadolu'da üreti- len şaraplar ile ilgili efsaneler ve öv- gülerle dolu. Strabon, Geografıka adlı eserinde Smyrna (İzmir) şa- rabının Ephesos. Metropolis. Meso- • Türkiye'de iki çeşit şarap içicisi bulunuyor: Sarhoş olmak için içenler ve şarabı sofranın bir parçası olarak görenler. Rakının yerini giderek Anadolu'da antik dönemde olduğu gibi "şarap kültürünün" almaya başladığı belirtiliyor. gjs ve Tmolos şaraplan ve aynca Kni- dos şaraplan gibi gerek keyif gerekse tıbbi kullanım bakımından değerli şa- raplann arasında sayıldığını yazar. Anıik dönem yazarlanndan Diosco- rides de Klazomenai ve Kos şarap- lannın içlerinde çok n-iktarda deniz $uyu bulundurduklan için hazmının kolay. nefes açıcı. ama mide için tah- ripkar ve sinirler için zararlı olduğunu belırtir. Antik dönem bağcılık ve şarapçılığı konusunda uzman olan Ege Üniver- sitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin Doğer. o dönemde şarabın tıbbi amaçlı olarak kullanıldığını vurgu- layarak Athenaeus adlı yazann şu sözlerini örnek gösteriyor: "Daha dikkatli bir şekilde deniz suyu katılan şaraplar baş ağnsına ne- den olmaz, bağırsaklan yumuşatır. mideyi harekete geçirir. şişkinlik ya- par ve sindirime yardım eder. Bu şa- raplara örnekler Myndos ve.Halikar- nassos'tur." Amforayla ihracat Doç. Dr. Doğer, 10 7 ve 8. yüzyıl- larda şarabın Batı Anadolu kıyılann- dan amforalarla deniz yoluyla ihraç edildiğini anımsatıyor. Doç. Dr. Do- ğer. İO 4. yüzyıla. yani İskender za- manına kadar şarabın büyük olasılık- la zenginlerin içtıği bir içecek oiduğu- nu. İO 3. yüzyilın başlanndan itiba- ren de Rodos, Knidos ve Kos'ta ucuz ve bol şarap üretiminin görüldüğünü belirtiyor. Antik dönemde Batı Anadolu'nun bağlarla kaplı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Doğer. günümüzdeki adı Sakız Adası olan Khios'un ürettiği şa- raplann o dönemdeki şöhretine hiçbir şarabın ulaşamadığını belirtiyor. Khi- oslular. amforalannda yalıtım mad- desi olarak sakız reçinesi kullanmış- lar. Tahta fıçılar keşfedilince reçineye gerek kalmamış. Ancak o tat arandığı için içine reçine katmaya başlamışlar. Doç. Dr. Doğer, günümüzde Yuna- nistan'da hala reçineli şarap üretîldi- ğini söylüyor. Kadınlara şarap yasağı Yunanistan ve Batı Anadolu'da çoğu yerde kadınlann şarap içmesinin yasaklandığını anımsatan Doç. Dr. Doğer, "haremlik-selamlık" kav- ramının antik dönemde de varoldu- ğunu vurguluyor. "Sedirlere uzanan erkekler felsefe. spor ve politikadan konuşurlar, şarap içerlerdi" diyen Doç. Dr. Doğer. Symposium sözü- nün Atina'da vatandaşlann toplanıp tartıştığı içkili toplantılara verilen bir ad olduğunu söylüyor. Bu toplantı- larda şarapla su büyük kaplarda kanlıyor ve Kyliks adı verilen çift kulplu kadehlerde içiliyordu. Tören- sel bir havayla gerçekleştirilen bu işle- min Sokrates ve Platon'un Dialogla- r'ında söz edildiğini belirten Doç. Dr. Doğer. "Bu toplantılarda erkekler. bir de oyun oynarlar; ortada içi su dolu küçük havuzun içine, kadehle- rinde kalan son damlayı bir el hareke- tiyleatarlardf" diyor. Anadolu günümüzde de kaliteli şa- rap üretmeyedevamediyor. İzmirTe- kel Şarap Fabrikası Müdürü Ali Gökbey. uluslararası yanşmalarda Tekel Buzbağ ve İzmir kırmızı şa- rabının altın madalya aldığını belirte- rek dış piyasaya açılımın da son yıllar- da yeni yeni başladığına dikkat çeki- yor. Ali Gökbey'e göre Türkiye'de iki çeşit şarap içicisi bulunuyor: Şarhoş olmak için içenler ve şarabı sofranın bir parçası olarak görenler. Türkiye'- de sadece alkolü için içilen rakının ye- rini giderek Anadolu'da antik dö- nemde olduğu gibi "şarap kültürü- nün" almaya başladığını savunan Ali Gökbey. bu kültürün yerleşmesinde "hanım tüketicilerin" büyük rolü ol- duğunu belirtiyor. Yunanistan ve Anadolu'da antik dönemde sadece erkeklere yönelik olarak varolan şarap kültüriinü, Ana- dolu'va kadınlar geri getiriyorlar. birinde omurga kınğı sap- tanmış, çok yaşlı erkek ve ka- dınlann altıda birinde kalça kınğı hikayesi belirlenmiştir. Osteoporozun ABD'ye yıllık tedavi maliyeti, işgücü kaybına bağlı masraflar hesaba katılma- dan bile 6 milyar dolan bul- maktadır." Uzmanlar, osteoporoz da er- ken tanı ve tedavi için yapıla- caklan ise şöyle sıralıyorlar: 'Belli bir tedavi yok' "Günümüzde osteoporozun tatmin edici bir tedavisi yoktur. Bu nedenle koruyucu yöntem- ler ağırlık kazanmaktadır. Bun- lan sıralarsak: • Risk faktörleri tetkik edil- meli ve bu konuda kitlelerin blinçlendirilmesi için ilgili her kesim elinden geleni yap- malıdır. • Kemik kütlesinin gençlik döneminde olabildiğince art- ması için kemik yapılara ağırlık bindiren sporlar teşvik edilmeli, her gün 30-60 dakikalık tempo- lu yürüyüş yapılmabdır. • Kalsiyumdan zengin bir diyet (ki bu y önde en çok öneri- lebilecek gıdalar süt ve süt ürünleridir) alışkanlığı kazan- dınlmalıdır. 0 Sigara ve alkol alışkanlığı ile mücadele edilmelidir. Erken menapoza girenlerin özellikle iyi izlenmeleri gerekir. • Hızlı kemik kaybı sapıa- nanlara özel yaklaşımda bulun- mak. kontrollü olarak östoro- jen hormonu tedavisi yapma*. gereklidir. • Güneş ve ultraviyole ışın- lanndan yararlanılmalıdır. Risk taşıyan nüfus kemik gös- tergeleri ya da özel teknikle çe- kilen bilgisayarlı tomografı gibi > öntemlerle izlenmelidir. • Olanaklar elverdiğince risk gruplannı saptayacak tara- malaryapılmalıdır. ; • Sedatif ve diğer yatıştıncı ilaçlann kullanımdan olabildi- ğince kaçınılmalı, aktif bir ya- şam sağlanmalıdır. • Osteoporoza neden olabi- len ikincil hastalıklar tedavi edilmeye çalışılmalıdır. • Hızlı tempolu yürüyüşle- rin günlük düzen içinde yapıl- malan. diyette yeterli kalsiyum (en az 800 ideali 1500 miligram) ve D vitamini (400 ünite <gün) alınması. darbelerden korunma hasta için önerilir." Erkeklere göre evlilik ATtNA (AA) - Erkekler, kadınlar ve evlilik hakkında ne düşünüyor? ABD'de yayımlanan bir der- gi tarafından yapılan ankete göre. erkelerin sadece üçte biri evlilikte "kadının yeri evidir" görüşünü paylaşıyor. Ankete katılan erkeklerin he- men hemen tümü, evlendikten sonra eşinden kendi adlarin almasını beklediklerini ve eşk- rinin evlendikten sonra da ar- kadaşlanndan, hobilerinden kopmamasını istediklerini be- lirttiler. 18-29 yaş grubundaki erkek- ler iyi bir ilişkiyi, "aşk, seks ve karşılıklı duygulan açabilme'' olarak tanımlarken 30-44 yaş grubundaki erkekler, iyi ilişki- nin "aşk, sadakat ve karşılıklı duygulan açabilme" olduğunu düşündüklerini söylediler. "Yakalanacağınızı bilseniz bile yasak bir ilişkiye girer misi- niz?" sorusuna ise evli erkekle- rin yüzde 57'si "hayır" derken yüzde 5'i "kesinlikle" yanıünı verdi. Erkekler, aynca, kadınlann bazen istediklerinin elde etmek için cazibelerini kullandığıru düşündüklerini de söylediler. Suyumuz ve toprağımızdan hazine fışkınyor Türkiye, doğa zeııgiııi ülkeler arasında ADANA (AA) - Ilıman kuşak ülkeleri arasında eşsiz bir konu- ma sahip olan ülkemizin suyun- dan, toprağından doğa hazinesi fışkınyor. Bitki ve hayvan gen kaynaklan yönünden dünyanın en önemli birkaç merkezinden biri olan ülkemize. sayılı "doğa zenginlerinden biri" gözüyle bakıhyor. ODTÜ Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aykut Ken- ce'den alınan bilgilere göre ver- yüzünde yetişen 138 meyve tü- ründen 80'i ülkemiz toprakla- rında boy atıyor ve doğa zen- ginliğimize zenginlik katıvor. Yapılan belirlemelere göre ül- kemizde elmada 177. armutta 253. kirazda 134. cevizde 91 in- cirde 286. badcmde 83. narda 64. çeşit bulunuyor ve her biri • Yeryüzünde yetişen 138 meyve türünden 80'i ülkemiz topraklarında yetişi- yor. Akârsu, göl ve denizlerimizde 470'den fazla balık türü yüzüyor.Avrupa kıtasının tümünde 452 kuş türü yaşarken Türkiye'de 421 tür İcuş uçuyor.Prof. Dr. Kence'ye göre. Biyolojik zenginlik insanhğın sigortası. ayn lezzette olan bu ürünler sofralanmızı. ekonomimizi süs- lüyor. Türkiye, aynca 9 bini aşkın tohumlu bitki türüyle de ayn bir zenginlik örneği. Tohumlu bitki türlerinden 3 bine yakını sadece ülkemiz topraklannı se- viyor ve yeryüzünün başka hiç- bir yerinde yetişmiyor. Suyumuz, toprağımız Ülkemiz, hayvan türleri açı- sından ayn bir zenginlik köşesi olarak kendini gösteriyor. Ül- kemizde yaşayan süngerler, de- nızanalan. halkalı solucanlar, örümcekler. böcekler gibi omurgasız hayvanlann. tür sa- yısı kesin olarak bilinmemekle birlikte 6-8 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Doğa hazinemizde 18 kurba- ğa ve semender türü de bulunu- yor. Kertenkeleler ise 49 tür ile ayn bir zenginlik oluşturuyor. Doğa servetimizde. kaplum- bağalar 8, yılanlar ise 39 türle temsil ediliyor. Memeli hayvan türlerimiz de doğa varlığımızın nadide köşelerinden birini oluşturu- yor. Sulanmızda. topraklanmı- zda yaşayan 120"den fazla me- meli hayvan türü. konuyla ilgi- lenen yabancı bilim adam- lannın dillerinden düşmüvor, akıllanndan çıkmıyor. Ülkemizin akarsu. göl ve de- nizleri de doğal hazine olarak dikkat çekiyor. Belirlemelere göre akarsu ve göllerimizde 26 familyaya ait 192 balık türü yü- züyor. Bunlar içerisinde Van inci kefalı. Abant alabalığı gibi sadece sulanmızı seven balık türleri bulunuyor. Denizleri- mizde ise 27O"e yakın türde ba- lık yetişiyor. Kuş Cenneti kıskandırıyor Ülkemizde gökv üzünü süsle- yen kuşlarda büyük birçeşıtlili- ğe sahip bulunuyor. Avrupa kıtasının tümünde 430'u kuluç- kaya yatan toplam 452 kuş türü yaşarken. Türkiye'de 421 kuş türü uçuşuvor. Ancak kuş hazinemızin di- ğerlerine göre daha fazla delik ve yıpranır olması gelecek için şimdiden tehlike sınyalleri veri- yor. Prof. Dr. Kencc. biyolojik zenginliğin insanhğın gelecekte- kı sigortası olduğunu belirltı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle