Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayin Yoneımenı: Özgen Acar • Genel
Yayın Koordınatöru: Hikmel Çttinkaya • Yazı tşlert Mudurleri: Fösun
Ozbilgen, Cclıl Başlıngrç * Görsel Yoneımen' Ali Acar • Duzenlcme:
Musufa Sağlamer • Ankara Temsılcısı: Cunejl Arcayurck Haber Mudürlerı:
MusMfa Balb», Işık Kansu Izmır Temsılci V.: S«rdar Kızık Adana Tetnsılcisı:
Çelin Yigenojlu
Isıanbul Haberlerı: Şenav Kalkan Dış Haberler Ergun Bakı Iş-Ekonomi: Şukran Keienci Yurt Basım- Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayımlayan: Yeni Gün Haber
Haberlerı M<hmet Saraç Kulıuı Celal l'sivr Makaieler. S»mi Kareören Spor. Abdülkadir Ajansı Basın \e Ya>ıncıiık A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41 Cajaloglu 34334 lst. PK: 246
Yücelman Duzdıme: AbdullaJı Vaııcı • Muessese Mııdur V.: Erol Erkul • Koordinatör: Isıanbul. Tel»512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar. Ankara: Z.
Ahmet Konılsan • Muhasebe: Buknl Yener • ldare: Huseyin Gurer • Işleıme. Önder Gökaip Bl\. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
Çelik • Bilgı-lşlem. Nail tnai Bılgısayar Sısıem: Minivel ÇUer • Personel: SevgJ Izmir H Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaau
Boslancıoglu • Reklam: Reha Uıtman tnöml Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78
TAKVIM: I9EKIM 1992 lmsak:4.47 Guneş:6 12 Öale: 11 54 İkindi 14.55 Akşam: 17.28 Yatsı: 18.45
Egitime
1 trilyon
• İSTANBLL(AA)-Millı
Eğitim Bakanı Köksal
Topıan. Tuzla'nın
Aydıntepe Mahallesi Meslek
Lisesi ile Maltepe Gülsuyu
Mahallesi MaltepeTicaret
Liscsi'nın temel atma
töreriinde yaptığı
konuşmada. 1993 yılında 200
okulundaha hizmete
gircceğini belirtti veokullann
bugünün değenyle 70-80
milyar liraya mal olacağmı
vurguladı. BakanToptan.
Tuzİa Aydıntepe
Mahallesi'ndedeikisi lise.
toplam beş okulun temelinin
cn kısa sürede atılacağını
kaydederek "Bugün
Aydıntepe Meslek Lisesi'nin
temelinı atıyoruz.
Önümüzdeki yılı eğitimde
seferberlikyıh'ilanettik. 1993
>ılı rakamlarıyla İstanbul'un
cğıtim büıçesıne 1 trilyon lira
ayıracağız. En güzel > atınm
çocuklanmıza yapılan
>atırımdır"' di\e konuştu.
Tuna, Karadeniz'i
zetûrliyor
• TRIESTE(LBA)-
Karadeniz'deki kirlilık
İtalya'nın Trieste kentinde
tartışıldı. Ve Tuna nehrinin
Karadeniz'i zehirleyerek
öldürdüğü bildirildi.
Trieste'de düzenlenen
Karadeniz'deki kirlilikle ilgili
toplantıda kirlılığin
canlılanyla birükte denizi
öldürdüğü. büyük boyutlara
ulaşan kirlilikle mücadele
edilmez ve gerekli önlemler
alınmazsa Karadeniz'de
canlı kalmayacağı
kaydedildi. Toplantıda söz
alan her konuşmacı kirlilığin
boyutlan üzerindedururken
Karadeniz'deki aşın kirliliğir
en önemli hedefınin Tuna
nehri olduğunu öne sürdüler.
ParkOtel
tartışması
• İSTANBLL(AA)-
Almanva'nın İslanbul
Başkonsolosu Dr. Thilo
Rölgcr. Park Otel inşaatının
dcvam ctmemcsinin keyfini
çıkardığını belirtcrek "Bu
büyük inşaatın içine otel
gclirse.çevre için büyük
problem olur. Umudum.
binanınşuanki
yüksekliğinde kalması" dedi.
Kaçak rakı
üretimi
• fSTANBLL(AA)-
Pendik, Aydıntepe
Mahallesi'nde daha önce
kapanan Kurtkiremit'eait
fabrikanın birbölümünde
kaçak rakı üretıldiği
bclirlendi. Bunun üzerine
polis ekipleri imalathaneye
baskın düzenleyerek market
işlettiği belırlenen Yüksel
Aşın'y ı (48) gözaltına aldılar.
Aşın'dan edınilen bılgiler
doğrultusunda kaçak rakı
üretiminde kullanılan
malzemelerin bulunduğuiki
ayn depo daha ortaya
çıkanldı. Aşınnın ürettiği
kaçak rakılan.
restoranlardan topladığı
«tiketi bozulmamış rakı
şişclerine doldurarak
Anadolu'daki illere
pazarladığı anlaşıldı.
AutoFocus
IATİNA(AA)-Fotoğrat
makınelen, artık kendi
gördüklerini değil gözün
gördüğünü çekecek. Japon
fotoğrafmakinesi üreticileri.
"Auto Focus" kemaralar
konusunda ABDile
aralanndaki patent
anlaşmazlığını yeni nesil
"akıllı" fotoğraf makineleri
ile tarihe kanştırıyorlar.
"Auto Focus" kamera
fikrinin kendilerine ait
olduğunu savunan ve Japon
fotoğrafmakinesi üreticisi
Minolta'dan 100 milyon
dolartuta,nnda tazminat
alan Amerikan Honeyvvell
firması ile arasındaki
anlaşmazhğı mahkeme
dışında daha yeni çözen
Canon şirketi. fotoğrafçının
göz hareketleri ile kontrol
edilen Auto Focus bir
kamere geliştirdiğini
açıkladı.
Solaklığa ilacla
tedavi
• ERZURLM(AA)-
Atatürk ÜniversitesiTıp
Fakültesi Fizyoloji Anabilim
Dalı BaşkanıProf. Dr Üner
Tan, solaklığın ilaçla
gjderilebileceğini belirterek
kediler üzerinde uzun süre
yapılan deneylerden olumlu
sonuç alındığını söyledi.
Prof. Tan. AA muhabirine
yaptığı açıklamada. erişkin
kedilerde yapılan deneylerde.
deneklerin pençc
tcrcihlerinin bcsine uzanma
istcklcm le test edildiğini
sövlcdi.
Osteoperoz'dan korunmak için spor yapmak ve kalsiyum açısından zengin bir diyet uygulamak gerekiyor
Menopoz kadınlarınbelini büküyor
GÜNDÜZ İMŞİR
• Beyaz ırktan olma, erken menopoza girme. soya-
çekim, ince kemik ve beden yapısı, zayıflık, fızik ak-
tivitenin azlığı, az kalsiyum alımı ve yanlış beslenme
alışkanlığı, sigara ve alkol bağımlıhğı. hiç doğum
yapmama kemik erimesini hızlandıran nedenler.
problemin önüne geçebiüyor.
Osteoporozun özellikle
menopoz sonrası yaşlanma ile
meydana . çıktığını belirten
Istanbul Üniversitesi Fizik Te-
davi Rehabilitasyon Anabilim
Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ci-
han Aksoy. kadınlarda bu yaş-
lara kadar östorojen hormonu-
nun kemik kütlesinin korun-
masında son derece önemli rol
oynadığını vurguluvor. Aksoy.
Menopoz sonrasında ortaya
çıkan osteoporoz (kemik eri-
mesi), veryüzünde kadın nüfu-
sunun üçte birinden fazlasını
tehdit edıyor. Bilinçli bir şekilde
osteoporozdan korunma ileri
yaşlarda meydana gelebilecek
sırtta kamburlaşma. belde ağn.
kalça kınklan, hastane, ilaç.
doktor masraflan gibi bir çok
kemik erimesinin önüne geçile-
bileceğine dikkat çekerek eri-
meyi hızlandıran risk faktörle-
rini ise şöyle sıralıyor:
"Beyaz ırktan olma. erken
menopoza girme, soyaçekim.
ince kemik ve beden yapısı.
zayıflık. fizik aktivitenin azlığı.
az kalsiyum Jİınıı ve yanlış bes-
lenme alışkanlığı. sigara içme.
alkol bağımlıhğı. hiç doğum
vapmama erimeyi hızlandıran
nedenler.Tabii en önemli risk
faktörü 20-30 yaşına kadar
olan dönemde yeterince kemik
kitlesini gelıştirecek beslenme
ve fizik aktivite gibi faktörler-
"den yoksun olmak. Madem ki
belirİi bir dönem sonrası kemik
kitlesinin azalması kaçınıl-
mazdır. öyleyse bu döneme ola-
bildiğince güçlü bir kemik küt-
lesi ile girmek yararlıdır. Dü-
zenli spor yapanlann spor
ağırlığı ile olumlu orantılı ola-
rak değişmekle bareber. hem
kemik gelişmesi. hem de kemik
kaybı dönemlerinde olumlu et-
kilendikleri gösterilmiştir. Siga-
ra içimi östorojen yıkımını
arttırarak kronik alkol alımı
çok yönlü olarak kemik kay-
bında önemli risk faktörleridir.
Hiç doğum yapmayan kadın-
larda osteoporoz riskinin art-
ması, hormon aktivasyonu ve
hamileliğin • kemikte kalsiyum
depolanması üzerindeki olum-
lu etkıleri ile açiklanmaya
çalışılmaktadır."
Doç. Dr. Cıhan Aksoy, oste-
oporoz kemik kınklıklannın
oluşuncaya kadar belirgin bir
yakınmaya yol açmadığını be-
lirterek klinik yakınmalar
hakkında şu noktalara dikkat
çekiyor:
Omurlann önemi
"Klinik tablo genellikle sırt
ağnlanna yol açan çökme tar-
zındaki omurga kınklanyla
başlar. Kınlan ve çöken sırt
omurlan nedeniyle boy kısalır
ve kamburluk ortaya çıkar.
Beldeki omurlann çökmesi so-
nucu kann öne doğru çıkıntı
yapar ve sivri bir göbek görü-
nümü oluşur. Buna karşın en
küçük bir ayak takılması sonu-
cu ortaya çıkabilen kalça
kınklan eniyi şartlarda yüzde
20 ölüm riskini birlikte getir-
mektedir. İngiltere'deistatistik-
ler her gün 14 kişinin kalça kınğı
komplikasyonu ile erken öldü-
ğünü göstermektedir. ABD'-
den alınan istatistiklere göre fiz-
yolojik osteoporoza bağlı olu-
şan kınklar şu şekilde sıralan-
maktadır. Omurga (sırt ve bel-
de) yüzde44, kalça yüzde 20, El
bileği ve ön kol yüzde 14, diğer
vücut kısımlan yüzde 22. Bu ül-
kede 65 yaş üstü kadınlann üçte
Tıırist patlaması
sezonu kurtardıBÜLENT ECEVtT
ANTALYA - Türkıye. 1992
sezonunu "sürümden" kaza-
narak geçirdi. Körfez krizi
nedenivle mali sorunlarla zora
giren turizm sektörii, bu sezon
bağlantılan sırasında yabancı
tur operatörleri ne fıyaı verdiy-
se kabul etmek zorunda kal-
mışlardı. Bu durumda 5 yıldızlı
oteller 4 veya 3 yıldızlı otel fı-
yatlan uygulayınca düşük yıl-
dızlı otellerde nerdeyse pansı-
yon fiyatı vermek zorunda
bırakılmıştı. Pansiyonlar ise
bu sezonu en verimsiz yıl ola-
rak değerlendiriyorlar. Turizm
Bakanı Prof. Dr. Abdülkadir
Ateş. sczon başında ortaya
koyduklan 6 mılyon turist. 4
mılyar dolar gelir hedefıne 7
milyon turistlc ulaşılacağını di-
le getiriyor.
I992\ılınıdeğerlendiren Ba-
kan Abdülkadir Ateş, "Bu yıl
genelde ucuzcu turistlerin gel-
diği dikkat çekiyor. 7 milyon
turistin daha fazla gelir getir-
mesi gerekmez miydi" şeklin-
deki sorumuza "Tüm Avrupa
ülkelerinde belli bir ekonomik
sıkıntı var. Türkiye'de olduğu
gibi. diğer ülkelerde de turistler
harcamalannı kısmışlar. Bu
bizden kaynaklanan bir şey de-
ğil. Ama Türkiye olarak biz
sürümden kazandık denilebi-
lir" yanıtını verdi.
Körfez savaşı sonrasmda
kötüye giden turizm sektörü-
nün 1992 yılında iyi bir dönem
geçirdiğini söyleyen Bakan
Ateş. Türkiye'de bir turistin
geceleme sayısının 8.3 olduğu-
nu bunun artınlması için poli-
tikalannda aktiflik getirecekle-
rini bildirdi. 1993 yılı için tu-
rizm gelirlerinin 5 milyar
dolan geçmeyi beklediklerini
anlatan Ateş, "93 yılının daha
iyi olması için bir neden yok.
Ben ve bakanlıktaki arkadaş-
lanm pazarlamacı gibi çalışı-
yoruz. Gittiğimiz ülkelerde
Türkiye'yi tanıtmak için uğra-
şıyoruz. Ben de ikili lemaslar
yaparak Türkıye'ye gelmeleri
konusunda ikna etmeye uğra-
şıyorum" dedi. Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş, yatak sayısı-
nın 600 binlere ulaştığını. 2000
yıllanna doğru da bu rakamın
I milyona ulaşacağını bekle-
diklerini anlattı. Bakan Ateş,
turizme sadece ekonomik açı-
dan bakmadıklannı. insanla-
nn sağlıklanna özel bir önem
vererek Türkiye'de huzurlu ta-
til olanağı sağlamak için bü-
yük çaba harcadıklannı dile
getirdi. Ateş, "Bir turistin sağ-
lık durumu başka bir ülkede
daha kolay bozulabilır. Bu ye-
diği yemeklerden hava duru-
mundan kaynaklanabilir.
Özellikle de psikolojik durum-
lan çok daha hızlı değişebilir.
Türkıye'ye gelen ziyaretçileri-
mizin bu durumlannı kontrol
altına alabilmek için gereken
şeyler yapılacaktır" dedi.
SONBAHAR MÜZAYEDESİ
1 milyarlıktablo elde kaldıKültürServisi - Maçka Mezat'ın düzenlediğj sonbahar
müzayedesinde. fiyatı daha önce 1 miryar 100 bin lira olarak bildirilen.
Nazmi Zi_\a'\a aiL 2\i bovtıtlanndaki. ""Sarayh Hanımlar" tablosu
bdtılmazkcn. Demirbank yaklaşık 700 milyon lıralık tablo aldı.
M^zayalcde toplam 3 milyar 527 milyon 750 bin liralık ciro y'apddı.
281 eserden 18*i satılamadı. The Marmara Oteli Balo Salonu'nda dün
>apılan müzayedede 281 antika eser arttırmaya sunuldu. Her zaman
olduğu gibi cn büyük ilgiyi tablolar \e tuğralı gümüşlerçekti.
Müzayedeaçışfiyatı135 milyon olarak duyurulan 3 adet Halil Paşa
tablosunu. 220 milyon Braya Demirbank aldı. .Aldığı herparçadan
sonra mezatı yöneten. Maçka Mezat'ın ortaklanndan Ahmet Utku
tarafından. adeıa "teşekkürlere boğujan" Demirbank. 6 adet, anonim
"padişah portresıni" de toplam 138 milvon liraya aldı. Demirbank'ın
aldığı 12 tablo arasında. 65 mılyonla Sero\pyan'a aıt "Sarayh" adü
portre % c Hikmct Onat'ın 85 milyonluk bir peyzajı da bulunuyor.
Geliri Milli Eğitim Vakfi'na bırakılmak üzere. müzayedeye
buğışlanan Türkiye Şeker Fabrikalan'run, Atatürk tarafindan atanan
ılk müdürü. L.M.Tuksavıd koleksıvonundan20parçaeserde
yaklaşık 400milyonasatıldı. Müzayededeılgigöreneserlerarasında
Givanian (Civanyan). Yazmaa\an. Zenopian, Kürkciyan gibi
azınlık ressamlannın tablolan da bulunuyordu.
(FOTOĞRAF:NİLGL N TOPTAŞ.
Anadolu'da üretilen şaraplarm kalitesi dünyadaki ünlü şaraplarla boy ölçüşüyor
Rakıııııı yeriııi şarap kültürü aldı
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Homeros. İlyadada Batı
Anadolu uygarlıklanndan İonia'da
>etişen bağlardan elde edilen Pramni-
os adlı şarabın. tannlann içkisine
denk olduğunu söylüyor. Anadolu'da
günümüzde üretilen şaraplann kali-
tesi dünyadaki ünlü şaraplarla boy öl-
çüşüyor hala. Anadolu'nun şarap ge-
leneği kesintili de olsa binlerce yıldır
günümüze kadar uiaşabilmiş. Ama
antik dünyanın şarap külıürü için ay-
ru şeyleri söylemek biraz zor. Şarap
külıürünün yerini bugün rakı kültürü
almış.
Batı Anadolu, şarabın merkezi
Bağcılığın ve şarapçılığın ze\ tinyağı
ile birlikte en önemli ticari değer oldu-
ğu antik dönemde, özellikle Batı Ana-
dolu. şarapçılığın en gelişmiş merkez-
lerinden biriydı. Homeros. Strabon.
Plinius. Dioscorides. Athenaeus gibi
tarihçilerin eserleri, Anadolu'da üreti-
len şaraplar ile ilgili efsaneler ve öv-
gülerle dolu. Strabon, Geografıka
adlı eserinde Smyrna (İzmir) şa-
rabının Ephesos. Metropolis. Meso-
• Türkiye'de iki çeşit şarap içicisi bulunuyor: Sarhoş olmak için içenler ve şarabı
sofranın bir parçası olarak görenler. Rakının yerini giderek Anadolu'da antik
dönemde olduğu gibi "şarap kültürünün" almaya başladığı belirtiliyor.
gjs ve Tmolos şaraplan ve aynca Kni-
dos şaraplan gibi gerek keyif gerekse
tıbbi kullanım bakımından değerli şa-
raplann arasında sayıldığını yazar.
Anıik dönem yazarlanndan Diosco-
rides de Klazomenai ve Kos şarap-
lannın içlerinde çok n-iktarda deniz
$uyu bulundurduklan için hazmının
kolay. nefes açıcı. ama mide için tah-
ripkar ve sinirler için zararlı olduğunu
belırtir.
Antik dönem bağcılık ve şarapçılığı
konusunda uzman olan Ege Üniver-
sitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji
Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin
Doğer. o dönemde şarabın tıbbi
amaçlı olarak kullanıldığını vurgu-
layarak Athenaeus adlı yazann şu
sözlerini örnek gösteriyor:
"Daha dikkatli bir şekilde deniz
suyu katılan şaraplar baş ağnsına ne-
den olmaz, bağırsaklan yumuşatır.
mideyi harekete geçirir. şişkinlik ya-
par ve sindirime yardım eder. Bu şa-
raplara örnekler Myndos ve.Halikar-
nassos'tur."
Amforayla ihracat
Doç. Dr. Doğer, 10 7 ve 8. yüzyıl-
larda şarabın Batı Anadolu kıyılann-
dan amforalarla deniz yoluyla ihraç
edildiğini anımsatıyor. Doç. Dr. Do-
ğer. İO 4. yüzyıla. yani İskender za-
manına kadar şarabın büyük olasılık-
la zenginlerin içtıği bir içecek oiduğu-
nu. İO 3. yüzyilın başlanndan itiba-
ren de Rodos, Knidos ve Kos'ta ucuz
ve bol şarap üretiminin görüldüğünü
belirtiyor.
Antik dönemde Batı Anadolu'nun
bağlarla kaplı olduğunu vurgulayan
Doç. Dr. Doğer. günümüzdeki adı
Sakız Adası olan Khios'un ürettiği şa-
raplann o dönemdeki şöhretine hiçbir
şarabın ulaşamadığını belirtiyor. Khi-
oslular. amforalannda yalıtım mad-
desi olarak sakız reçinesi kullanmış-
lar. Tahta fıçılar keşfedilince reçineye
gerek kalmamış. Ancak o tat arandığı
için içine reçine katmaya başlamışlar.
Doç. Dr. Doğer, günümüzde Yuna-
nistan'da hala reçineli şarap üretîldi-
ğini söylüyor.
Kadınlara şarap yasağı
Yunanistan ve Batı Anadolu'da
çoğu yerde kadınlann şarap içmesinin
yasaklandığını anımsatan Doç. Dr.
Doğer, "haremlik-selamlık" kav-
ramının antik dönemde de varoldu-
ğunu vurguluyor. "Sedirlere uzanan
erkekler felsefe. spor ve politikadan
konuşurlar, şarap içerlerdi" diyen
Doç. Dr. Doğer. Symposium sözü-
nün Atina'da vatandaşlann toplanıp
tartıştığı içkili toplantılara verilen bir
ad olduğunu söylüyor. Bu toplantı-
larda şarapla su büyük kaplarda
kanlıyor ve Kyliks adı verilen çift
kulplu kadehlerde içiliyordu. Tören-
sel bir havayla gerçekleştirilen bu işle-
min Sokrates ve Platon'un Dialogla-
r'ında söz edildiğini belirten Doç. Dr.
Doğer. "Bu toplantılarda erkekler.
bir de oyun oynarlar; ortada içi su
dolu küçük havuzun içine, kadehle-
rinde kalan son damlayı bir el hareke-
tiyleatarlardf" diyor.
Anadolu günümüzde de kaliteli şa-
rap üretmeyedevamediyor. İzmirTe-
kel Şarap Fabrikası Müdürü Ali
Gökbey. uluslararası yanşmalarda
Tekel Buzbağ ve İzmir kırmızı şa-
rabının altın madalya aldığını belirte-
rek dış piyasaya açılımın da son yıllar-
da yeni yeni başladığına dikkat çeki-
yor. Ali Gökbey'e göre Türkiye'de iki
çeşit şarap içicisi bulunuyor: Şarhoş
olmak için içenler ve şarabı sofranın
bir parçası olarak görenler. Türkiye'-
de sadece alkolü için içilen rakının ye-
rini giderek Anadolu'da antik dö-
nemde olduğu gibi "şarap kültürü-
nün" almaya başladığını savunan Ali
Gökbey. bu kültürün yerleşmesinde
"hanım tüketicilerin" büyük rolü ol-
duğunu belirtiyor.
Yunanistan ve Anadolu'da antik
dönemde sadece erkeklere yönelik
olarak varolan şarap kültüriinü, Ana-
dolu'va kadınlar geri getiriyorlar.
birinde omurga kınğı sap-
tanmış, çok yaşlı erkek ve ka-
dınlann altıda birinde kalça
kınğı hikayesi belirlenmiştir.
Osteoporozun ABD'ye yıllık
tedavi maliyeti, işgücü kaybına
bağlı masraflar hesaba katılma-
dan bile 6 milyar dolan bul-
maktadır."
Uzmanlar, osteoporoz da er-
ken tanı ve tedavi için yapıla-
caklan ise şöyle sıralıyorlar:
'Belli bir tedavi yok'
"Günümüzde osteoporozun
tatmin edici bir tedavisi yoktur.
Bu nedenle koruyucu yöntem-
ler ağırlık kazanmaktadır. Bun-
lan sıralarsak:
• Risk faktörleri tetkik edil-
meli ve bu konuda kitlelerin
blinçlendirilmesi için ilgili her
kesim elinden geleni yap-
malıdır.
• Kemik kütlesinin gençlik
döneminde olabildiğince art-
ması için kemik yapılara ağırlık
bindiren sporlar teşvik edilmeli,
her gün 30-60 dakikalık tempo-
lu yürüyüş yapılmabdır.
• Kalsiyumdan zengin bir
diyet (ki bu y önde en çok öneri-
lebilecek gıdalar süt ve süt
ürünleridir) alışkanlığı kazan-
dınlmalıdır.
0 Sigara ve alkol alışkanlığı
ile mücadele edilmelidir. Erken
menapoza girenlerin özellikle
iyi izlenmeleri gerekir.
• Hızlı kemik kaybı sapıa-
nanlara özel yaklaşımda bulun-
mak. kontrollü olarak östoro-
jen hormonu tedavisi yapma*.
gereklidir.
• Güneş ve ultraviyole ışın-
lanndan yararlanılmalıdır.
Risk taşıyan nüfus kemik gös-
tergeleri ya da özel teknikle çe-
kilen bilgisayarlı tomografı gibi
> öntemlerle izlenmelidir.
• Olanaklar elverdiğince
risk gruplannı saptayacak tara-
malaryapılmalıdır. ;
• Sedatif ve diğer yatıştıncı
ilaçlann kullanımdan olabildi-
ğince kaçınılmalı, aktif bir ya-
şam sağlanmalıdır.
• Osteoporoza neden olabi-
len ikincil hastalıklar tedavi
edilmeye çalışılmalıdır.
• Hızlı tempolu yürüyüşle-
rin günlük düzen içinde yapıl-
malan. diyette yeterli kalsiyum
(en az 800 ideali 1500 miligram)
ve D vitamini (400 ünite <gün)
alınması. darbelerden korunma
hasta için önerilir."
Erkeklere
göre evlilik
ATtNA (AA) - Erkekler,
kadınlar ve evlilik hakkında ne
düşünüyor?
ABD'de yayımlanan bir der-
gi tarafından yapılan ankete
göre. erkelerin sadece üçte biri
evlilikte "kadının yeri evidir"
görüşünü paylaşıyor.
Ankete katılan erkeklerin he-
men hemen tümü, evlendikten
sonra eşinden kendi adlarin
almasını beklediklerini ve eşk-
rinin evlendikten sonra da ar-
kadaşlanndan, hobilerinden
kopmamasını istediklerini be-
lirttiler.
18-29 yaş grubundaki erkek-
ler iyi bir ilişkiyi, "aşk, seks ve
karşılıklı duygulan açabilme''
olarak tanımlarken 30-44 yaş
grubundaki erkekler, iyi ilişki-
nin "aşk, sadakat ve karşılıklı
duygulan açabilme" olduğunu
düşündüklerini söylediler.
"Yakalanacağınızı bilseniz
bile yasak bir ilişkiye girer misi-
niz?" sorusuna ise evli erkekle-
rin yüzde 57'si "hayır" derken
yüzde 5'i "kesinlikle" yanıünı
verdi.
Erkekler, aynca, kadınlann
bazen istediklerinin elde etmek
için cazibelerini kullandığıru
düşündüklerini de söylediler.
Suyumuz ve toprağımızdan hazine fışkınyor
Türkiye, doğa zeııgiııi ülkeler arasında
ADANA (AA) - Ilıman kuşak
ülkeleri arasında eşsiz bir konu-
ma sahip olan ülkemizin suyun-
dan, toprağından doğa hazinesi
fışkınyor. Bitki ve hayvan gen
kaynaklan yönünden dünyanın
en önemli birkaç merkezinden
biri olan ülkemize. sayılı "doğa
zenginlerinden biri" gözüyle
bakıhyor.
ODTÜ Biyoloji Bölümü
Başkanı Prof. Dr. Aykut Ken-
ce'den alınan bilgilere göre ver-
yüzünde yetişen 138 meyve tü-
ründen 80'i ülkemiz toprakla-
rında boy atıyor ve doğa zen-
ginliğimize zenginlik katıvor.
Yapılan belirlemelere göre ül-
kemizde elmada 177. armutta
253. kirazda 134. cevizde 91 in-
cirde 286. badcmde 83. narda
64. çeşit bulunuyor ve her biri
• Yeryüzünde yetişen 138 meyve türünden 80'i ülkemiz topraklarında yetişi-
yor. Akârsu, göl ve denizlerimizde 470'den fazla balık türü yüzüyor.Avrupa
kıtasının tümünde 452 kuş türü yaşarken Türkiye'de 421 tür İcuş uçuyor.Prof.
Dr. Kence'ye göre. Biyolojik zenginlik insanhğın sigortası.
ayn lezzette olan bu ürünler
sofralanmızı. ekonomimizi süs-
lüyor.
Türkiye, aynca 9 bini aşkın
tohumlu bitki türüyle de ayn
bir zenginlik örneği. Tohumlu
bitki türlerinden 3 bine yakını
sadece ülkemiz topraklannı se-
viyor ve yeryüzünün başka hiç-
bir yerinde yetişmiyor.
Suyumuz, toprağımız
Ülkemiz, hayvan türleri açı-
sından ayn bir zenginlik köşesi
olarak kendini gösteriyor. Ül-
kemizde yaşayan süngerler, de-
nızanalan. halkalı solucanlar,
örümcekler. böcekler gibi
omurgasız hayvanlann. tür sa-
yısı kesin olarak bilinmemekle
birlikte 6-8 bin arasında olduğu
tahmin ediliyor.
Doğa hazinemizde 18 kurba-
ğa ve semender türü de bulunu-
yor. Kertenkeleler ise 49 tür ile
ayn bir zenginlik oluşturuyor.
Doğa servetimizde. kaplum-
bağalar 8, yılanlar ise 39 türle
temsil ediliyor.
Memeli hayvan türlerimiz
de doğa varlığımızın nadide
köşelerinden birini oluşturu-
yor. Sulanmızda. topraklanmı-
zda yaşayan 120"den fazla me-
meli hayvan türü. konuyla ilgi-
lenen yabancı bilim adam-
lannın dillerinden düşmüvor,
akıllanndan çıkmıyor.
Ülkemizin akarsu. göl ve de-
nizleri de doğal hazine olarak
dikkat çekiyor. Belirlemelere
göre akarsu ve göllerimizde 26
familyaya ait 192 balık türü yü-
züyor. Bunlar içerisinde Van
inci kefalı. Abant alabalığı gibi
sadece sulanmızı seven balık
türleri bulunuyor. Denizleri-
mizde ise 27O"e yakın türde ba-
lık yetişiyor.
Kuş Cenneti kıskandırıyor
Ülkemizde gökv üzünü süsle-
yen kuşlarda büyük birçeşıtlili-
ğe sahip bulunuyor. Avrupa
kıtasının tümünde 430'u kuluç-
kaya yatan toplam 452 kuş türü
yaşarken. Türkiye'de 421 kuş
türü uçuşuvor.
Ancak kuş hazinemızin di-
ğerlerine göre daha fazla delik
ve yıpranır olması gelecek için
şimdiden tehlike sınyalleri veri-
yor. Prof. Dr. Kencc. biyolojik
zenginliğin insanhğın gelecekte-
kı sigortası olduğunu belirltı.