03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 19EKİM1992PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Tataristan'damuhalefet, hükümetinbiran önce bağımsızlığı ilanetmesini istiyor KazaiL, kazankalchracak mı?ama kesınhkle sıyasal bağımsızlığa Tatanstan'ın bağımsızlığı konusun- varmayan bır kulturel özerklığın ıçıne da obür kutupia ıse muhalefettekı İttı- sıkıştınp bırakmak Gerçek şu kı, çok gerçekçı ve ınsan- cıl olan temkınlılığın, tedncıhğın "yu- fak Partısı bulunuyor Partının oluş- turduğu, yasal dayanağı olmayan bır Mıllı Mechs var Kırrune gore Mıllı Mechs'ın ışlevı bır yerde hukumetın Moskova korkusundan soyleyeme- dıklennı ıfade eünek Yanı bır turlu danışıklı dovuş soz konusu Ancak Mıllı Meclıs ın hukumetı kıyasıyaeleş- tırdığı de bır gerçek Onlan dınleyınce ınsan henuz ıkı yılı olan Başkan Şaı- mıev'ın bu ıkı yılı sukûnet ıçınde geçı- rebıleceğınden kuşku duyuyor Ittıfak Partısı'run Fevzıye Bayra- movaadındabırkadınlıdenvar "Hıç durmayalım, Tatanstan dakı Ruslan bır an once asalım. keselım" anlamına gelen sozler sarf ettığı, aşın radıkal bır tutum ıçınde olduğu soylenıyor O ka- dar kı Ruslar tarafından tehdıt edıl- mış. çocuklannı Kıbns'a kaçırmaya, kendısı de nufusun buyuk çoğunluğu mıllıyetçı Tatar olan Çallı kenüne goç- meye zorunlu kalmış Radikaller ne di> or? muşak mışın" sonucu, Tatansıan'ın yonetıcı kadrolannda hıçbırdeğışıklık gerçekleştınlmemış Komunızm döne- mındekı nomenklatura olduğu g)bı ış başında. sadece kımı tıtrlerdekı "Sov- yet' ya da "Komunıst" sıfatlan eksıl- mış Muhalıfler, çalışkan bırer vatan- sever olduklanndan hıç kuşku duy- madıklan bu ınsanlann en ıyı nıyetle- nne rağmen Moskova'nın yörunge- sınden çıkamayacaklannı one suruyorlar Bu kışılenn Yeltsın'ın başının ne ka- dar dertte olduğunun da tam olarak farkında olmadıklanna ışaret edıyor, komunıst Rustan emır almaya, kork- maya programlanmış formasyonlan-, nın, onlan ozgür hareket edebılmek- ten alıkoyduğunu savunuyorlar Hdtta kımı muhalıf çok daha ılenye gıdıyor \e bu kadrolardakı bazı ınsan lara ılk kez Cengız Aytmatov tarafın- dan kullanılmış Çınce kökenlı Kırgız- ca bır sozeuk olan ve "O denlı beynı TATARLARI GONÜL PULTAR kulturel ve ekonomık bağımsızlığının sağlamlaşmasına yardım konusunda yapılabılecek çok şey vardır Türkiye ne yapabilir? Devletımız dığer beş cumhunyete tanıdığı her olanağı Tatanstan'a da ta- nıyabılır Uluslararası yasalann Tata- nstan temsılcılennın katılmasını ola- naksız kıldığı durumlarda bıle bır gözlemcıyı arasına alabılır İşadamlanmız kısa vadede rantabı- lıte beklemeksızm ış bağlantılan kura- bılır. "knovv-hovv' goturebılır voJ- yordam gosterebılırler En onemlı yardım ıse kulturel alan- da yapılacak olanıdır Tum BDT ülke- lennde olduğu gıbı Tatanstan da da komünızmın ıflas etmış ve Frenklenn nı yayımlıyor Quebec Televızyonu tarafından yapılmış programlara yer venyor Dolavısıvla Moskova'da ol- sun, ulkemızde olsun, Rus vetkılılerle masaya oturan herTurk devlet adamı ve yetkılısmın 'sızınle Tatarlann, Baş- kırtlann, Hınstıyan Turk Yakutlann. Çuvaşlann ve daha nıcelennın bıhn- ande olarak ve sızın de bızım bu du- yarlığımızı bır dakıka olsun aklınız- dan çıkarmamanız koşuluyla karşılık- b goruşmelere oturur, çok ıhtıyacıruz olan ekonomık ve tıcan anlaşmalan ımzalanz" dıvebılmesı gerekmektedır Kışıhklı dıplomasının ıcabı budur Kımse kalkıp da "Gazız mılleıdeş- ler" dıye konuşmaya başlayan. gele- neksel Turk konukseverlığını Tur- kıye den neredevse daha sağlam yaşa- Ittıfak Partısı, hükümet çevrelenn- de egemen olan ıhtıyata eğılımın zo- runlu kıldığı yavaşlığı ' emın adım" olarak gormüyor Partının ateşlı üye- lennden Zekı Zeynulhn 'Referandu- mun uzennden kaç ay geçtı, hükumet bağımsızhğımızı ılan etmek ıçın hâlâ ne beklıyorr " dıye çıkışıyor Bu saürlann yazan hazıran ayında gıttığı Kazan'da Zekı Zeynullınİe ko- nuşma olanağı buldu Yakında ordu- lannı kuracaklannı söyleyen Zeynul- hn. "Türkıvebızı tanısın"dedı 'Tata- nstan'ın bağımsızlığını ve mecbsımı- zın meşruluğunu tanısm Elçıbey meclısımızı tanıdı" "Ama Türkıye meclısınızı nasıl tanı- sın 0 Yasal bır kuruluş değılsınız kı " " Atatürk'un kurduğu Meclıs tanın- maya layık sayıhyor da bızımkı sayıl- mıyormu"'" Ittıfak Partısı yanlısı olsun olmasın, . . „ . . . „ . . . — ı L • - yavaşlıktan ve ıhuyattan rahatsız bır Muhalif Ittifak Partisi'nin ateşlı üyeiennden Zekı Zeynullın, Sultangahev antsına duzenlenen toplantıda hukumete çatı> or: "Bağımsızlığımızı ilan etmek için ne bekliy oruz?" Zeynullin, Ankara'nın Tataristan'ı tanımasından > ana.grup, Tatanstan'ın "trenı kaçıracağı endışesınıtaşıyor 1918yıhndasaptan- h b o , k . d , "desovvetızasyon" ve "de- mış sınırlann yenıden sek.llend.ğ. bu m ı ş -a n l Ş a m ı n a g e ıe n .-r n ank u r t " l s l fa U . nısıfikasyon" sureçlennm başlam.ş gunlerde "Tatanstan bağımsızlık tre- nını kaçınrsa bır daha kolay kolay yakalayamaz" dıyenler var Örneğın, Meıs adasının Turk toprağına katıl- mamış olması bugun nasıl tek keh- meyle mantık dışı gorunuyorsa ve de artık bır şey yapılamıyorsa. Tatanstan ıçın de aynısı olabıhr dıye korkuyor- lar Batı'nın başkentlennde yaşamakta olan dıasporanın da kısmen paylaştığı bır goruş bu Onlar bır yandan Tata- nstan'ın bağımsızlığı konusunun her turlü ıhtıyat ya da kararlılıktan da ote, çok ınce bır dıploması gerektırdığını vurgularken bır yandan da zamanın belkı de Tatansun'ın aleyhıne ışledığı- ne ışaret edıyorlar "Zaten şımdıden dıplomatık partılerde New York'takı BM bınasında oturacak sandalye kal- madığına daır şakalar yapılıyor Bu tur şakalar yakında formel soylemın parçası olursa hıç şaşmamalı dıv enler var Moskova'nın niyeti Bır gorûşe gore Moskova'nın nıyetı Tatanstan'ı toplumsal patlamaya en- gel olacak noktaya kadar genışleyen. nı yakıştınyor olduğu bu donemde ınanılmaz bır kul- Avnca çok uzun vadeye yayılmış turel boşluk, külturel açlık ve de belır- kulturel ozerkbğe yönelışın de sözde sızhk vardır Bu açlığı gıderecek doğal kalmasından korkuluyor Ataturkçu- olarak Türkıye'dır Her turlu yayın gondermek, oğretmen yollamak, oğ-lüğün gerçekleştığı gıbı koktencı bır donuşum olmadığı sürece Tatanstan'- ın Rus kulturune tumüyle sırt çevır- mesıguç, çokguçgörunuyor Kullan- dınlmamış, yaşaülmamış, guduk bıraktınlmış, hatta unutturulmuş Ta- "tarcada bılımse! deyım hemen hemen vok Eğer şımdıkı kulturel ortam de- vam eder de hıç Tatarca bılmeyen bu yenı kuşak daha yeüşırse zaten "Ta- tar" dıye bır ulusun kalmayacağından endışe edılıyor Turkıye'run, Helmut Kohl'ün Hır- vatıstan'ı tanımakta gosterdığı ataklı- ğı Tatanstan konusunda göstermesı buyuk devlet şaruna layık olurdu, an caİc bugunku konjonktürde henuz bunu beklemek saflık olur Zaten Türk dıplomasısının geleneklenne, daha doğrusu geleneksel tutuculuğu- na uvgun düşmeyecek böyle bır hare- ketın tam da Turk-Rus yakınlaşması- na tanık olduğumuz bu günlerde gerçek leşebılmesı realpohtık açısından olanak dışıdır Ancak Tatanstan'ın rencı, sanatçı ve bılım adamlanna burs vermek. Avrasya'nın ızlenmesını sağ- lamak. hem devleün. hem ozel ve tuzel kışılenn "boynunun borcu" olmalıdır Aksı takdırde boşluk ve ılgısızlık aşın akımlar tarafından doldurulmak- tadır Şu geçen yaz ıçınde bır örgut td- rafından Istanbul'a davet edılen bır grup Tatar ogFencı "gunahtır, sokağa çıkjlmaz', '"gunahtır, televızyon sey- redılmez" "gunahtır, gazete okun- maz" dıye kaldıklan mekânda tam anlamıyla hapıs hayaü yaşamışlardır Fransa-Quebec örneği Yapılması gereken Fransa'run Ka- nada ıçınde ozerk devlet olan Quebec konusunda gosterdığı duyarlılığı gös- termekten hıç aşağı kalmamaktır Her vesıleyle Quebec'ın varhğından haber- dar oîduğunu bellı eden Fransa, orne- ğın Fransız Avrasyası sayılabılecek TV5'te Quebec Televızyonu haberlen- tabılmış olan ancak uzun yıllar ayn kalma sonucu değışık bır turetme ıle "konuksever" yenne ' konakçıl" dı- yen ınsanlann. sonuna ıster "ı" ıster "sel" ekı eklensın ozde Turk olmadı- ğını ve de Turkıve Cumhunyetı'nın onlarla ılgılenmeye hakkı olmadığmı ıddıa edemez Dıploması deneyımı çok eskılere da- yananTurkıye orneğın Londra kana- bndan geçmeden doğrudan Iskoçya'- yla ılışkıye gınlmeyeceğını bılır Ama Fransa yla Quebec arasındakı ozel ılışkı orneğı, Türkıye'nın ozerk Turk cumhunyetlenyle ozel ılışkılen olmalı- dır Rusya Federasyonu ıle yapılan goruşmelerde bu ıhşkılenn gereklıbğı açıkça ortaya konulmalı, kabul ettınl- melı ve yapılan ıkılı anlaşmalarda ılgılı maddelerde bu ıbşkılere olanak sağla- yacak düzenlemeler gerçekleştınlmelı- dır "Buyuk Ayı" ıle aynı masada otura- bılmek "ne buyük onur" dıye halk arasındakı deyımle "zevkten dort ko- şe" olup hıç ağzını açmamak, aksıne Rus yetkıblenn kendılennın hıç de çe kınme gostermeden halen mevcul olan ya da gelışme ıstıdadını gosteren ılışkıler konusunda kulak çekmesını sıneye çekmek, komplekslı Doğulu davranışından başka bır şey olmaz Ne yazık kı son hdftalardakı ıkı ge- lışme tam da son durumun bu olduğu- nu göstermektedır Geçen gunlerde unıversıtelenmıze göndenlen bır uyan yazısı. ozetle Turk cumhunyetlenyle (Tatanstan Baş- kurdıstan, Kınm) dırekt kulturel ılış- kıye gırmenın dıplomatık usule uygun olmadığmı bebrtıyor Rusya Federas- yonu Buyukelçılığı'ne bâşvurulması gereküğını vurguluyordu Ilgılı akade- mık çevrelerde duş kınklığı yaratan bu yazı ıçın 'Bu tamımın arkasındakı tu- tum uzun vadede Abhazya nın hanta uzennde yennı bılmemekten çok daha olumsuz sonuçlar doğurmaya gebe denılmektedır Ikıncı gebşme ıse çok daha geruş bo- yutıadır Devletımız, Tatanstan Cum- hurbaşkam'nı layıkıyla kabul etmeyı reddeder görunmektedır "Turkıye ıle daha yakın ılışkıler kurmak üzere' sonbaharda ulkemıze gebnek ısteven Mıntımıer Şaımıev'ın bu ısteğı ılk oncc Ankara da olumlu karşılanır gorun- muş. hatta Başbakanlık Dış Türkler masası kendılığınden, bu zıyaret esna- sında, Tatanstan Haftası duzenlen- mesını onemuştı Başkan Şaımıev'ın Nahcıvan Cumhurbaşkanı'nın gelı- şınde gostenlen ılgı ve uygulanan pro- tokolle ağırlanacağı sanılmıştı Bugun nedense gerek boyle bır ayaret gerek "Tatanstan Haftası" suya duşmuş bu- lunmaktadır Tatanstan Cumhurbaş- kanı nın 12ekımdeTOBB nınçağnlısı olarak gelmesı, bır başka deyışle pro- tokolden uzak bır tıcan kuruluş tem- sılcısıvmış gıbı ve buyuk olasıbkla Buyukelçı Çernışev 'ın refakat ve goze- tımınde ulkemızde konuk edılmesı soz konusudur Ne olmuştur 9 Ortada bır yanlış an- lama mı vardır. halk arasındakı de- yımle "çark etme" mı 9 Devlet katında zıyaret hıç mı söz konusu olmamışur, yoksa açıkça vaz mı geçılmıştır 9 Halen ulkemızde bulunan daha doğrusu yaşadığı Almanya'dan ozel- lıkle Tatanstan Cumhurbaşkanı'nın zıyareü ıçın Turkıye'ye gelmış olan, Dunya Tatarlar Lıgı Başkanı Alı Akış "çark etmenın" soz konusu olduğu goruşundedır E> Kazan, dertli Kazan Tatarlann, tıpkı John Keats gıbı da- ha yırmılennde. "ınce hastabk"tan ölen şaırlen Abdullah Tukay'ın "Ey Kazan. dertli Kazan " dıye başlayan ünlü bır dızesı vardır Anlaşılan Ka- zanblann derdı uzun sure daha bıtme- yecek, belkı de gıttıkçe artacaktır Gerçek şu kı yırmmcı yuzyıla kadar geçen zamanda çekılenler bır vana Tatanstan'da, en azından bır uyesı 1918'den bu yana cezaevıne gımıemış, "Gulag"da bulunmamış, oldurubne- mış ya da II Dunya Savaşı sırasında yaşamını yıtırmemış aılesı yok gıbıdır Eğıtım görmuş aydın Tatarlar özellık- le çeşıtlı bahanelerle takıbau uğratıl- mış, yaşatılmamavd çalışılmıştır En son Afganıstan savaşı ve orada venlen zayıat da tuz-bıber ekmıştır Bundan öturu Tatanstan'da temkınlılığın de ötesınde, çok dennlere sınmış kolay anlaşılabılır, doğal bır urkeklık vardır Ancak bu ürkeklık sonuçta bır yere kadar surecektır Bır gozumuz Tatanstan'da olmalı- dır BtTTl Seçimden önce ileri, seçimden sonra geri VERGI REFORMLARI Prof.Dr.SAÜHSANVER Hakça birreformuyapmak olası nudır?Sorununyatutı, bitimde kocaman bir 'evet \fakat siyasette 'fakat'lıbir 'evet'tir. Vergiteşviklerihakçaolmamakötülüğüyanında,ekonomide kaynak kullanınunı da saptınr ve bozar,fiyat oluşumunu etkiler,yoğunlaşmayı arttırır, tekeüer yaratır, rekabeti ortadan kahhnr, teşvik var diyeyersiz yatınmyapıhr, teşvikler nedeniile bilançolar ekononük yönden değil, vergiselyönden hazırlamr, sermaye oluşumunun niteliği ortadan kalkar, kaynaklar israjedilir, vergiselnedenlerle çarpık şirketleşme çoğahr, kâr payı-faiz ayrımı borçlanmayı arttırır. Borçyatınunfinansman aracı olur. TT vJ l lkemızde vergı reformu konu- su Tanzımat'tan sonrakı donemde ve Cumhunyet donemınde hep gundem- de ıdı. bır türlu karara bağlanamadı Konu, son seçimden once partılenmı- zın seçım bıldırgelennde vurgulandı uç partımız (DYP. SHP. DSP) vergı reformunu gereklı goruyor Bır partı- mız (ANAP) gerekb gormüyordu Reform ısteyenler, ulkemızdeİcı hu- kuksal duzenlemerun ve uygulamanın bır suru aksakhklannı sırabyor. bun- lann gıdenlmesı ıçın dığer ülkelerden de esınlenerek. gene bır surü onende bulunuyordu Konu, Koahsyon Pro- tokolü'nde ve Hukumet Programı - nda yer aldı Koabsyon hukumetı şımdıye kadar. geçmışte olduğu gıbı bıçımde saydamlıktan uzak, kapab kapılar ardmda düzenlemeler getır- meyı surdurdu, ozde tutuk kaldı, hem programı. hem de bırbıny le çelışen bır kaç kararname ve ıkı vasa (Af Yasası ıle temmuz 1992 yasası. bu yasada as- gan Kurumlar Vergısı deyımı hatadır, doğrusu ındınmlı orandır) çıkardı, -son yasa gene Mecbsın demokrası- lerde devredılemeyecek olan vergj koymak yetkısını, Bakanlar Kurulu na ya da bakanbğa devredıyordu- teşvik adı altında haksız ayncabklan bır ol- çüde surdurdu, bevanname onayı teb- lığını çıkarmadı Hükumet, "vergı hasılatını artıracağım" demışü, artır- mıyordu Bu durumda degınnenın suyu nereden gelecektı0 Vergı almak ıstemıyorsak, para basmayı ve bu yol- la enflasyonu (genel fıyat duzeyınde artışı) surdurecek mıydık 7 "Enflasyon oranı uzennde ucret arüşı yapılacak- tır". savsozunü (slogan) yıneleyıp du- ruyorduk Oysa. hıçbır toplum. enf- lasyon oranı uzennde ucrel artışı yapamazdı, yaparsa buyume formulü olsun, ıskonto formulü olsun sonsuza vanrdı, yaşamda sonsuz yoktu, tavanı aşamama ılkesı ekonomık ve mah po- lıtıkanın temehndevdı B 'ımdı. hazırlanan bır vergı yasası taslSğı daha hukumete venlmışü, ge- reksız muafıyetlenn kaldınlacağı, ver- gı oranlannın aşağıya çekıleceğı, gotu- nı vergı uygulamasmın daralulacağı. vergı odememeye karşı yaptınmlann artınlacağı, vergı denetımımn yoğun- laştınlacağı servet beyanının gen getı- nlmeyeceğı, sıyasetçı beyanlan olarak, basında yer aldı oncesınde ve sonrasında vergı reformu konusunda tartışma canlandı Işadamlan, komısyonlar kurup raporlar hazırlattılar Ankara'- yı rapor bombardımana aldılar. çıkış- lannın (sortılennın) sayısı bellı değıl, sayılan otuza varan unıversıtelenmız ıle onbınlerce üyesı bulunan mab da- nışmanlık kuruluşlanmız basına zayıf bır bevan dışında, kendılenne ozgu re- form konusunda sustular B'aü ulkelennde surekb bır vergı reformu olayı gorülur Bu ülkelenn vergı duzenlemelen ve uygulamalan, göze çarpıa bıçımde, bırbınne koşut- tur Soz konusu ülkelenn malıye ba- kanlıklan. reform taslağı ıçın, -baskı gruplan üyelennın toplanması bıçı- mınde değıl- bıbmsel komısyonlar ya da danışmanbk gruplan oluştururlar Taslaklar kamu onunde vergıyı bılen- lerce yasalaşmadan önce ıyıce tartışı- lır Baskı gruplannın kendılen ıçın etkısı değıl, kamuoyunun desteğı sağ- lanır ~Jıx toplumA değer yargılanndan -ılke demektır Orneğın zengınden ya da fakırden yana olmak demektır- anndınimış olamaz Aksı halde top- lumsal ahlak ortadan kalkar Yasama organı, vergıleme ılkelen olçutunde, taslaklan olduğu gıbı ya da değıştıre- rek benımser, yasalaştınr, berumse- mez, yasalaştırmaz Yurütme organı, vergı koyamaz, hele hele en azından en çoğuna kadar vergı oranlannı bebrle- yemez, vergı kaldıramaz, bu konular- da bellı ve çok dar kurallar bır yana (AlmanGV Md Sl.KVMd 53. VU İ 56, ıyı bır ornektır) Yasa ıle de olsa mecbsın yetkısı hukumete devredıle- mez Temsılcısız ve yasasız vergıleme olmaz (Latıncesı, nullum tnbutumsı- ne repraesentaıone - nullum tnbutum sıne lege, Ingılızcesı. no taxatıon vvıt- hout representatıon) Taslak hazırlan- masında ve vergı uygulamalannda, yargı yerlennm var olan kararlanna karşı duzenleme yapılmaz, aksıne soz konusu kararlara ıtıbar edılır Bu ka- rarlar kurallaştınlır Dış gozlema, yüzyılbk ya da ellı yıllık bır yargı kara- nnın hâlâ geçerlı olmasından huşu duyar Yasama ve vurutme organlan ıle yukumlululer, yargı kararlannın hakça olduğu eşdeyışle hukuksal bu- lunduğu bılıncındedırler X eraltı ekonomısı, tekeller ve bır- kaçeller (obgopoller) etkısı, o/:c' çıkar- lann kamusal yarar dıye savunubndsı, burokrası bütçe açığı ve enflasyon so- runlan Batı ulkelennde de vardır, fa- kat vergj yasalan, hakça (adıl) olma v ar olan vergı mıktannı malı guce gore boluşturme, altta kJ ^nnı çıksın goruşunden uzaklaşma, guçlü karşı- sında guçsuzu tutma. sıraladığımız kötuluklen kaldırma doğrultusunda reform konusu olmaktadır Vergı re- formunun hazırlanmasında ıküsatçı- nın (kamu malıyecısının) bılgısı hıç de yeterlı değıldır vergı hukukçusunun ve ışletme vergıasının bılgısı ıyıce ge- rekbdır Zıra kamusal yeğleme dısıp- lmlerarası bır alandır Re.eform gereksınımı sıyasal araç- lann sıyasal amaçlara uymamasından doğar Reform, vergı hasılatında (art- ma ya da azalma) koklu değışme ve vergıler yapısında (vergı hasılatı yükü- nun boluşümunde) gene koklu değış- me dıye ıkıye aynlır Vergı reformu amaç -kısıtlama- araç kalıbındadır Amaç, bıbmsel adı ıle, toplumsal refah fonksıyonu ve bu fonksıvonda once- bklerdır, amaa partı ya da hukumet bebrler Kısıtlama. vergıden kaçınma ve vergı kaçakçıbğı. vergı yonetımırun ctkınlığı. oy verenlenn desteğıdır Dış tıcaret ve odemeler dengesı ıle yabancı kurumlar da reforma kısıtlama getınr Reformda baskı gruplan hele hele ışa- damlan gurultu (noıse) eder Reformu ancak guçlu hukümetler yapabilir • ergılemede eşıtlık ılkesı, reform- la yasalardakı boşluklann kaldınlma- sını ıster Yukümluler. mahır bır medenı hukuk bıçımı seçerek. boşluk- lardan yararlanır, vergı odemezler, bu vergıde kaçamak vapmadır (vergıyı peçeleme va da ıçetme) T ergılemede ters vonde (zengın- den yana) ekonomık amaca oncelık verme, matrahı aşındınr ya da orta- dan kaldınr, vergı teşvıklen butçe (dı- ğerlennın vergısı ıle karşılanan) gıden dır mab gucü olandan değıl. malı gucuolmayandan vergı almaktır De- vır kazançlannın ve faız gebrlennın vergılenmemesı, aşın amortısmanlar, ayncalıkür (ımtıyaz) Her bır partı, vergı bayrağını dalgalandırarak ıktı- dara gelır, seçım sırasında soyledıkle- nnı seçimden sonra vapmayı unutur Hakça (adıl) bır reformu yapmak olası mıdır 0 Sorunun yanıtı, bılımde koca- man bır "evet\ fakat siyasette 'fakat'b bır "evet'tır Vergı teşvıklen hakça ol- mama kötuluğu yanında. ekonomıde kaynak kullanınunı da (dağılımını) saptınr ve bozar, fıyat oluşumunu et- kıler, yoğuniaşmayı arttınr tekeller yaratır, rekabeti ortadan kaldınr, teş- vik var dıye yersiz yatınm yapılır, teş- vikler nedeni ıle bilançolar ekonomık (malı) yönden değıl, vergisel yönden hazırlanır, sermaye oluşumunun nıte- lığı ortadan kalkar kaynaklar ısraf edılır, vergisel nedenlerle çarpık şirket- leşme çoğahr, kâr payı-faız ayrımı borçlanmayı arttınr Borç yatımın fı- nansman aracı olur T ergıler konusu sıyasetçıler ıçın seçım yatmmı, seçmenı ele geçırme aracıdır Vergı hukuku alanı kadar lo- bıalığın egemen olduğu başka bır hukuk alanı yoktur Bır vergı polıtıka- sı ve bır vergıleme zıhnıyetı yoksa, çı- kara bağlı göruş karşıthğı. ıyı olan fı- kır çokluğuna değıl, kotü olan fıkır anarşısıne vanr Vergı yasalanndakı pek çok çelışkı ve karmaşıklık. taslağı hazırlayan kışılenn bılgısızlığınden de- ğıl bellı baskı gruplannın çıkarlanm kovalayan kımı Meclıs uyelennın dav- ranışından doğar SÜRECEK POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Behice Boran İçin... Behıce (Sadık) Boran adını o yıllardaçıkan dergılerden tanıyordum Yurt ve Dunya, Adımlar, AnL Kendını tanıdı- ğımda Dıl-Tarıh'te sosyolojı okutuyordu Okuttuklarına karşıtları, bıraz da kuçumseyerek Amerıkan sosyolojısı dn yorlardı Bızde unıversıtelerde sosyolojı okutanlar Durc- haıme'ın manyatık alanındaydılar Zıya Gokalp boyle çığır açmış ardından gelenler de gıdıyorlardı özellıkle Musta- fa Şekıp Hoca'nın istanbul'da etkısı baskındı O yıllarda Dıl-Tarıh te solcu tanınan oğretım uyelerı var- dı Bunlar Behıce Boran Nıyazı Berkes, Muzaffer Şerıf Başoğlu Pertev Naılı Boratav, Saffet Korkut Hem Amen- kan sosyolojısı dıye kuçumsuyorlar, hem solcu dıyerek karalıyorlardı Oğretmen oğrencı bır avuç ınsan da buna dayanıyordu O zamanın gecekonduları Altındağ'dı Bır ödev vermış- lerdı Altındağ ın sosyolojık durumu ıncelenecektı Hep bırlıkte Altındağ a ürmandık Gecekonduları ınceleyecek- tık Evler kaç gozdü7 Kaç kışı yaşıyordu Hela, banyo var mıydı9 Elektrık, su verılıyor muydu'' Yaşayan ınsanların ışı gucu var mıydı? Bız oğrencıler odevlerımızı yapmak ıçın dağa tırmandık, bızımle bırlıkte sıvıl polıs de tırmandı Bır okul araştrması polısıye bır olay oluyordu Başta Ankara Valısı Nevzat Tandoğan olmak uzere devletın ılerı gelenlerı bu ıncele- meyle ılgılenıyorlardı Sonunda bılenler, bılmeyenlere anlattı da ışın ıçyuzu oğrenıldı O yılların eğlence yerlerı Çubuk Barajı, Soğutozu ydü Hafta sonlarında, tatıllerde oralara yuruyuşler yapar, eg- lenceler duzenlenırdı Bız oralara gıderdık, sıyası polıs de çevremızı sarardı O yıllarda solculuk yavaş yavaş yeşerıyordu Dergılerde yazılıyor, toplantılarda konuşuluyordu Solcu tanınanlar, oğretmen ve oğrencılerdı Behıce Boran, yılma nedır bılmeyen oğretmenlerden bı- rıydı Dergılerde (Yurt ve Dunya, Adımlar) yazıyor duzen- lenen toplantılarda konuşuyordu Amerıkan yazarlarından çevırıler de yapıyordu Walt Whıtman demokrasının şaırıy- dı Onun şıırılerını okumak bıraz da demokrasıye sahıp çıkma oluyordu Bır avuç solcuya dayanamadılar Bın turlu bahane ıcat ederek Behıce Boran ve arkadaşlarını unıversıtenın dışı- naattılar Önce bakanlıkemrıne aldılar Bu yetmeyınce bu kez de kadrolarını bütçeden çıkardılar Behıce Boran 1945'lerden 1960 lara değın her turlu siyasette dışlandı Ancak 1966 seçımlerınde Işçı Partısı'nden Meclıs'e gırebıl- 1 dı Meclıs'te sol muhalefetın ne oîduğunu anlatan konuş- malar yaptı Işçı Partısı parlamentoda solcuların gorun- mesıdır Behıce Boran, 1970'lerde partının başına geçtı Açıkta, kapalıda sıyaset yapmaya devam ettı Askerı darbeler do- nemı de başlamıştı Her cunta ocunu solculardan alıyor gıbıydı 12 Eylül fırtınasının sardığı donemde, baskınlar karşısın- da yurdu terk etmek zorunda kaldı Eskı mılletvekılı olduğu ıçın dıplomatık pasaportu vardı Dışarı pasaportla çıktı Bu çıkışı bıle suç saydılar çıkanları cezalandırdılar Behıce Boran, aralarında bolunmuş olan solcuları der- leyıp toparlamak ıstedı Işçı Partısı'nın çevresınde topla- *dıkları da oldu Yurdundan ayrılığa yureğı dayanamadı Gunun bınnde öldu Cenazesının getırılışını, Zıncırlıkuyu Mezarlığı'na gomülüşunu anımsıyorum Cenaze törenine yerlı yabancı bırçok kışı katılmıştı Çok gorkemlı kaldırıldı Ardında saygıya duranların bır ucu camıde bır ucu me- zarlıktaydı Sevgı her zaman baskıya üstun gelmıştır Behıce Boran'ı uğurlamaya gelenler bunu kanıtladılar Yıj- lar sonra yenıden anılıyor BUL3V1ACA SOLDAN SAĞA: 1 1/Içene sonsuz ya- şam verdığıne manı- lan ve söylencelere geçen su 2/ Sınır nı- şanı Macar mutfa ğına ozgu bır tür et yemeğı 3/ Bır uzay taşıtının butun yapı- sı ıçınde yer alan ba- ğımsız bölum Ban- kada hesabı olanla- ra gonderılen odeme ya da çekme mektu- bu 4/ Ağırlık ve uzunluk olçulen ıçın kabul edılmış yasal olçu modelı. Rey 5/ Zarara uğra- ma tehhkesı Üç denız mılı uzunlu- gunda eskı ölçu bırımı 6/ Bır renk Ilave Guneş doğmadan öncekı ala- ca karanhk 7/ Muzıkte asıl parça- >a yol gosterıcılık gorevı yapan gınş parçası 8/ "Yeşıl pencereden bır at bana / Işıklarla dolsun kal- bımın ıçı" (Ahmet Muhıp Dıranas) Bır nota Eskı Mısır'da guneş tan- rısı 9/ llkcağda kendı yasalarıyla yö- netılen bır ya da bırkaç kentten oluşmuş devlet At tuyunun rengı. YUKAR1DAN AŞAĞIYA:1/ Kıvnk bır sopaya benzeyen ve aü- cısına gen donen bır av araa 2/ Cınsel zevlden çağnştıran, cınsel ıstek uyandıran. Matematıkte bır kuvvetm derecesını veren sayı. 3/ Tarlaya surerek dınlenmeye bırakma Sus ıçın yapümış gıysi kıvnmı 4/ Sureyya da denılen ve yedı yıldızdan oluşan takım. 5/ Eskımolarm buzdan vaptıklan kulubelenne venlen ad Bü- yuk sıçan 6/ Kenar susu Hollanda'nm plaka ışaretı Adlan sıfat yapmakta kullanılan bır yapım ekı 7/ Muğla'nın bır ılçe- sı İstanbul'dakı bır unıversıtenın kısa yazılışı 8/ Elementle- rın genel bıleşım kurallannı saptayan ve kendı adını taşıyan ya- sasıyla çağının atom kuramını temehnden sarsan unlu İtalyan fizık ve kımya bılgını 9/ Yuva.. En kısa zaman suresı. 8 İLANEN TEBLİGAT AKHİSAR BİRİNCİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dos>a No 1992/1486 Akhısar'da Mehmet Günduz Veküı Av Fadıl Ünal'a 30 785 000 TL asıl alacak, Merkez Bankası'nın kısa vadelı kredılere uyguladığı reeskont faızı, avukatlık ucretı ve ıcra masraflan ödemeye borçlu, Akhısar Zeytınlıova'da zeytın tıcareu yapan Mustafa lnce'nın ış bu borcundan dolayı, borçluya çıkanlan 163 örnek ödeme emn ve ekle- rı büa teblığ ıade edılmış, borçlunun adresı zabıta manfetıyle tahkık edılmış, zabıta tahkıkatı netıcesınde yenı adresının tespıtıne ımKân bulunmadığından, Tebhgat Kanunu'nun 28, 29, 30, 31 maddelen gereğınce ödeme emrının ılanen teblığıne karar venlnustır Yukanda yazılı borcunuzu masraflan ıle bırlıkte ışbu ılarun neşn tanhınden ıtıbaren kanunı sureye 15 gün üavesıyle 25 gün zarfında ödemenız, takıbın dayanağı senet alündakı ımza sıze aıt değüse 20 gün ıçınde açıkça bır dılekçe ıle Icra Tetkık Mercu Hakımbğı'ne bıl- dırmenız, aksı takdırde ıcra takıbındekı kambıyo senedı altındakı un- zanın sızden sadır sayılacağı, ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız, sözü edılen senede dayanan takıp konusu alacagın %40'ı oranında para cezasına mahkum edıleceğınız, takıbın dayanağı senet kambı- yo senedı nıtelığue haız değüse, borçlu olmadığınız, borcun ıtfa ve- ya mehıl venldığını veya alacağın zaman aşımına uğradığını, yetkısızlık hakkında ıtırazınız varsa bunu sebeplenyle bırlıkte 20 gün ıçınde Ic- ra Tetkı Mercıı Hakımüğı'ne bıldırmenız, yukandakı hususlar hak kında Icra Tetkık Mercu HakımlığYnden ıtırazınızın kabul edıldığıne daır bır karar getırmedığınız takdırde cebn ıcraya devam olunacağı ıhtar olunur 30 9 1992 Basm- 39813
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle