Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16EKİM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Harita
mühendisleri
paneli
• İstanbul Haber Servisi-
HaritaveKadastro
Mühendisleri Odası İstanbul
Şubesi. "İstanbul
Kadastrosu-Sorunlan ve
Çözüm Önerileri" konulu
paneldüzenleyecek. 20ekim
saat 14.00'teYıldız
Üniversitesi oditoryumunda
yapılacak panele. harita
mühendisleri ve
bilimadamlan katılacak.
Açıköğretim
lisesi
• İstanbul Haber Servisi -
Açıköğretim Lisesine
başvurular. 25 ekimde sona
crccek. Lisevedengi
okullannaraveson
sınıflanndan aynlanlarla
okul dışından lise bitirme
sınavlanna girmeye devam
edenlerin başvurulan. bu
öğretim yılı için kabul
edilmeyecek.
Kanserli koca
eşini öldürdü
• İSTANBUL (AA)-
Maltcpe'de kanser hastası
birkişi/'Scniçok
scviyorum" diyerek kansını
öldürdü. DragosCevizli
Mahullcsi 8 numaralı evde
mcydana gelcn olayda.
kanser hastası olan Özdemir
İncirci (52) adlı koca. 36
yaşındakicşi Havva
İncirci ye"Yakında
ölcccğim. ama seni çok
scviyorum. Scni kimseye
yar etmem" diyerek
ruhsatsız tabancasıyla ateş
etıi. Başından isabet alan
Havva İncirci. olay ycrindc
öldü.
Uyuşturucularla
mücadele zirvesi
• İstanbul Haber Servisi-
Türkiye ve İnterpol Genel
Sekreierliği'nin ortaklaşa
düzeniediği 22 ülkeden
toplam 54delegenin katıldığı
'L'yuşturucu kaçakçılığıyla
mücadele' zirvesi.
İstanbul'da başladı. The
MarmaraOteli'nde
düzenlenen toplantının açış
konuşmasını yapan İslanbul
Emniyct Müdürü Necdet
Mcnzir. uluslararası
uyuşturucu kaçakçılığıyla
ıckbirülkenin
mücadelesinin başanya
ulaşamayacağını söyledi.
Faturasız halı
• İSTANBLL(AA)-
Cağaloğlu'nda bir halıcı
dükkânının dcposunda.
falurasız 767 adel yabancı
menşcli halı vc kilim ele
geçirildi.
Ustalardan bir
beraberlik daha
Haber Merkezi - Eski dünya
şampiyonlan BorisSpassky
ve Bobby Fischer arasında 20
yıl aradan sonra gerçekleşen
özcl rövanş karşıîaşmasının
19. oyunu berabere
sonuçlandı. Fischer'in
bcyazlarla oynadığı
karşılaşmada.rakipler84
hamle sonunda
,tnişemcyeceklerine karar
vcrdilcr. Beraberlikler
puanlamaya dahil
cdilmediğinden. maçın
skorunda değişiklik olmadı:
Fischer7-Spassky3.
kupah Sicilya açı lışı
Fischer
(beyaz)
Ie4
2Ac3
3Age2
4Ad7
5Aec3
6Ad5
7g3
8Fg2
9h4
!0d3
I!ed5
12 F4
130-0
14Kbl
15b4
16bc5
I7c4
18Va4
19Kb7
2OVb5
2lKf7
22Fd2
23Vc6
24Kel
25Va4
26Şh2
27Ff4
28Ke2
29 Şh^
3OKe5
31Fe5
32 d6
33 Fd6
34Fd5
35Va7
36Va8
37 Vb7
38 «4
3*Ja5
40 u6
41 FD
Spasskv
(sivab)
cS
Ac6
e5
Age7
Ad5
Fe7
d6
h5
Fe6
Fd5
Ab8
Ad7
g6
f5
b6
bc5
0-0
Ff6
Ab6
Kf7
Şf7
KbS
Ac8
Ae7
Vc7
ef4
Fe5
Kb6
Ag8
de5
Ve7
Kd6
Vd6
Şf8
Ae7
Şg7
ŞfiS
f4
fg3 .
Vt'4
Af5
42Ve4
Fischer Spassfcy
43Vf4 gl
44Fe4 Val
45a7 Va7
46Ff5 ef5
47Vf5 Şg7
48Vg5 ŞP8
49Vh6 ŞE8
5OVh5 Vc7
51Vg6 Şh8
52Vf6 Şg8
53Ve6 Şh8
54Vd5 Vf7
55Şa2 Vg6
56Şh3 v n
57Ve5 Şh7
58Şg4 Vg6
59Şf4 VTı6
60 Şf3 Vg6
61Ve4 Şh8
62Şe2 Vd6
63 Ve3 Vh2
64Şdl Vhl
65Şd2 Vh2
66Şc3 Vh4
67d4 Şh7
68 d5 Vf6
69Şc2 Vd6
7OVg5 Şh8
71Şd2 Vb6
72 Ve5 Şg8
73Ve8 Şg7
74Vb5 Vc7
75Şc2 Şf8
76Va6 Vh2
77 Şb3 Vb8
78Vb5 Vc7
79Şa3 Va7
$0Şb3 Şe7
'81Şc2 Şd8
82Şd2 Vc7
83 Va6 Vf4
84Şc2 Ve4
Bcruhere...
Yerel yönetimin yetkisini arttırmayı öngören'Yeni İstanbul ModelTne şehrin eski ve yeni belediye başkanlan
fc
evet'dedi
Sözeııle Dalan'ıbirleştireıımodelREMZİGÖKDAĞ
İçişleri BakanhğTnca haar-
lanmakta olan yerel yönetimle-
rin yetkilerinin arttınlmasını
öngören "Yeni İstanbul Mo-
deli"ne İstanbul'un eski ve yeni
büyükşehir belediye başkanlan
"eyet" dedi.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen. ye-
rel yönetimlerin yetkilerinin
arttınlarak İstanbul'un An-
kara'dan yönetilmesine son ve-
rilmcsini. trafık. sağlık. eğitim
gibi hizmetlerin belediyelere
devredilmesi gerektiğini belirte-
rek. "Dünyanın bütün gelişmiş
ülkeleri bu modelle yönetiliyor.
Biz bu konuda geç kaldık. Hü-
kümelin konuy la ilgılı çalışma-
lan kısa zamanda tamamlaya-
rak, yerel yönetimlerin yetkile-
rinin arttınlması gerekiyor"
dedi. İstanbul Büyükşehir eski
Belediye Başkanı've DYP İs-
tanbul Milletvekili Bedrettin
Dalan da Türkiye'de yerinden
yönetim modelinin gelecekte
kaçınılmaz olduğunu. ancak bu
modele geçilirken çok dikkatli
davranılması gerektiğini belirt-
ti.
İçişleri Bakanlığı'nca hazırla-
nan ve bu ay içinde İstanbul'da
Başbakan Süleyman Demirel
başkanlığında yapılacak bir
toplantıyla kamuoyuna duyu-
rulacak "Yeni İstanbul Mode-
li" uzmanlann da görüşü alınıp
yasa tasansı haline getirildikten
sonra meclise sunulacak. İlçe
kaymakamlarının İstanbul Va-
lisi'nin bazj yetkilerini almasını
ve İstanbul Valisi'nin yetkileri-
nin arttınlmasını öngören mo-
delde. yerel yönetimlere de yeni
yetkilerin verilmesi bekleniyor.
• İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Nurettin SÖZen: Dünyanın bütün
gelişmiş ülkeleri bu modelle yönetili-
yor. Biz bu konuda geç kaldık. Hükü-
metin çalışmalarının kısa zamanda
tamarrüanarak yerel yönetimlerin
yetkilerinin arttınlması gerekiyor.
• İstanbul Büyükşehip eski Belediye
Başkanı Bedrettin Dalan: Yerinden
yönetim modeli tukakaya getirilme-
meli. Yanlış bir adım atılmamalıdır.
Yerinden yönetime çok rahat geçilir,
çok iyi de yönetilir. Ancak geçiş döne-
mi dikkate alınmalıdtr.
Modelin. Sözen'in geçtiğimiz
ay Demirel"e. İstanbul'da ken-
tin sorunlanyla ilgili verdiği bri-
fing ve İçişleri Bakanı Ismet
Sezgin'le yaptıgı toplantıda is-
tediği güçlü yerel yönetim tarzı-
na doğru bir adım olduğu belir-
tiliyor.
Sözen. İstanbul'un bazı so-
runlannı aşabilmesi için merke-
zi yönetimin elindeki yetkilerin
verel vönetimlere devredilmesi
ve büyükşehir belediyesi ile ilcc
belediyeleri arasındaki yasal
ilişkilerin yeniden gözden geçi-
rilmesi aerekıiğini söyledi. Baş-
bakanlığın 3.1.1992 tarih ve
1992 1 sayılı genelgcsi ile oluş-
turulan İl Meclislerinin. hükü-
metin bu konudaki duyarlılığı-
nın bir örneği olduğunu ifade
edcn Sözen. bu meclislcrin İl
Parlemenlosu'nun ilk adıminı
oluşlurduğunu söyledi. Sözen.
"Merkezi hükümetin
ağırlığının azaltılarak kamu yö-
netiminde yerel yönelimlere
ağırltk verilmesi. yanı merkezin
denetiminin azaltılmasını
olumlu bir gelişme olarak görü-
yorum. Ancak bu denemenin
yeterli olmayacağını da belirt-
mek isıiyorum" dedi.
Türkiye'nin içinde bulundu-
ğu siyasi durum nedeniyle bu
konuda accle edilmemcsi ee-
rektiğini ifade eden Bedrettin
Dalan ise. "Yerinden yönetim
modeli tukakaya getirilmeme-
li" dedi. Yanlış bir adımın atıl-
ması halinde geriye dönüşü ol-
mayan bir yola girilebileceğini
vureulayan Dalan. şunlan söy-
ledi':
"'Dünya. yerinden yönetime
doğru gjdiyor. Türkiye'nin de
bu yönetimi benrmsemesi kaçı-
nılmazdır. Bu konuda en bü-
yük adım 1984 yılında mctro-
politen yönetim biçimiyle atıl-
mıştır. O dönemde benim hazı-
rladığım tasan ile bakanlıklann
yetkileri Büyükşehirde top-
landı. Yerinden yönetime çok
rahat geçilir, çok iyi de yöneti-
lir. Ancak geçiş dönemi dikkate
alınmalıdır. 3194 sayılı yetkiyle
plan yapma yelkisi belediyelere
devrediîmişti. Belediyelerin lek-
nik altyapısı olmaması nede-
niyle büyük yanltşhklar yapıldı.
Daha sonra bakanhk bu yetkiyi
geri almaya kalktı. Bu gibi ör-
nekler de gözönünde bulundu-
rulmalıdır."
Mimarlar Odası İstanbul Şu-
be Başkanj Oktay Ekinci de
sağlıklı bir kentleşme ve uygar
bir sivil toplum için yerel yöne-
timlerdeki monarşik yapılan-
mayı değil. demokratik yapılaş-
mayı kollayan hukuk reformu-
na ihtiyaç olduğunu söyledi.
Ekinci. yerel yönetimlerde katı-
hmcılık y.erine tek adam ege-
menliğini. demokratik işbirliği
yerinc buyurgan yönetim anla-
yışını ve özerİclik yerine vesaye-
ti esas alan. bu anlamda da batı
demokrasilerindeki kurallarla
tümüyle çelişen yönetim tarzı-
nın yasal ve anayasal dayanak-
larla hala yürürlükle olduğunu
sözlerine ekledi.
İstanbul'daki Yedikule Gazhane Fabrikası'nda düzenlenen Seretonin II, çeşitli etkinliklerle açıldı
Çağdaş sanat, ayağıtugaza bastıKültür Senisi- Yedikule
Gazhane Fabrikası'nda düzen-
lenen Seretonin II. dün çeşitli
etkinliklerle açıldı.
Sergide plastik sanatlar. mü-
zik. dans. performans. insolati-
on (mekan düzenlemesi) hatta
çalışan işçilerin görüntüsüyle
ekonomik politika bile yer alı-
yor. Htç bir kuruluşa bağlı ol-
madan. çalışmalannı esnek bir
yapıda sürdüren grup. elle-
rindeki mekanı özgürce değer-
lendiriyorlar.
Dikmen Sezer'in, mim gös-
terisi ardından. Mahir Günşi-
ray'ın hazırlayıp. Mimar Sinan
Üniversitesi Konservatuvarı
öğrencilerinin yorumladığı
performansta, kömür iş-
çilerinin içinde bulundukları.
çalışma ve yaşam koşullannın
dehşet verici görünümü
yansılıldı. Oyuncular. perfor-
manslanyla. kömür işçisinin
ölümünü. toprak altında ka-
lanlan kurtarmaya çahşanlann
ve ailesinin dramatik durum-
lannı çağpştıran oyunlanyla
beğenildi. İzleyicılerin tüylerini
ürperten. 'zombileşmiş' kömür
işçilerinin ilgi. destek ve çağ-
daşlığa duyduğu açbğın dıle ge-
tirildiği performans yaklaşık
800 kişi tarafından ilgiyle izlen-
di.
Aydın Teker'in hazırladığı
Köm-Ur isimli performansta
ise, kötü koşullarda çalışan in-
sanlaraduyulankayıtsızlık,"gü-
leriz ağlanacak halimize" te-
masında değişik bir anlayışla iz-
leyicilere sunuldu. Komet'in,
siyah bez üzerine beyazla
Megastar, sık sık mendilini kullandı
KonserCarreras'ın
'burnundan' seldic^
• Josep Carreras'ın konseri için milyarlar harca-
maktan kaçınmayan Mersin Belediyesi'nin "Ana-
dolu"ya ilk kez bir megastar getiren kuruluş" olma-
nın onuru dışında hiçbir kazancı olmadı.
Gazhane'deki bir performansta kömür işçisinin dehşet verici yaşam koşullan yansıtıldı. ( Fotoğral: İBRAHİM GÜNEL)
yazdığı dev "Protesto ediyo-
rum' yazısı. asılı olduğu yerden
kuşkulu bir şekilde yok olduk-
tan sonra. konduğu Gazhane
fınn bölümiinün arkasındaki
yeni yerinde görülebilir.
Seretonin H'yi hazırlayan
Arhan Kayar. Türkiye'de her-
şeyin devletıcn bekîenmesini.
kültür mirasına yokedilmeden
önce sahip çıkılmamasını ve sa-
nat galerilerinin istekleri doğ-
rultusunda sergi açılmasını
eleştiriyor. Kayar. amatör ruh-
Ia yaptıklan tüm işlerin ön-
yargılı eleştirildiğini. ancak
Feshane Sergisi sayesinde Ha-
liç'in Eczacıbaşı Sanat Müzesi"-
ne kavuşmasının özgür sanat
adına övünç verici olduğunu
söylüyor. "Feshane sanata ka-
zandınlırken değiştirildi. Sanat.
sanat adına yok edildi" diyen
Kayar. Gazhanc'nin yaşa-
masını. ayakta kalmasını. dc-
ğerlendirilmesini özellikle iste-
diklerini. ancak bu yapılırkcn.
yapının doğallığını korumala-
nnı istiyor.
Feshane ve Sokak Sergisi
sayesinde sanatla halkın arasın-
daki duvarı yıkan amatör gi-
rişimciler, Gazhane'deki sağ-
lıksız ortamda çalışan 103
işçinin de yardımlanyla. oraya
özgü. oranın ruhunu taşıyan
escrler oluşturmuşlar. Bunlar-
dan biri Eliza Proctor'un. fab-
rikadaki tea breaklerden esin-
lenerek pencerede oluşturdu-
ğu \c Gazhane'deki işçileri
tcmsil eden 103 çay bardağı.
Behçet Sefa ise mekanın bü-
yüklüğünü en iyi değerlendi-
renlerden. 11x11 meıre bo-
yundaki resminin yanında bir-
çok büyük eseriyle sergiye
katılmış.
Türkiye'den plastik devlerine yatınm davetiİstanbul Haber Servisi - Dün-
yanın dev plastik üreticileri. bu
maddenin daha çok üretilip tü-
ketilmesinin nasıl sağlanacağım
görüşmek için. dün İstanbul'da
bir araya geldi.
Plastik devleri, doğaseverler
tarafından "çevre düşmanı"
ilan edilen plastiğin hammadde
üretiminde ve işlenmesinde kul-
lanılan en yeni teknolojileri
Türkiye'de de getirmeyi planlı-
vor.
İTÜ ile "Modern Plastik-
Kauçuk" dergisinin katkılany-
ladüzenlenenuluslararası"İkin-
ci Plastik ve Gelecek Kon-
feransf'nda dünyanın dev plas-
tik üreticileri biraraya geldi.
İTÜ Maçka Tesisleri'nde dü-
zenlenen ve iki gün sürecek
olan konferansa, Do\v Chemi-
cals. ATO. Exxon Chemicals.
BASF. Monsanto. Atohaas.
Irg Plastics gibi uluslararası dev.
plastik üreticileri katıldı. Tür-
kiye'den ve bu arada Türki
eumhuriyeilerinden ilgililerin
davet edildiği konferansta.
plastik devleri. geliştirdikleri
yeni plastik türevlerine, plastik-
lerin işlenmesi ve kullanımında
geliştirdikleri yeni tekniklere
ilişkin bilgi verdi.
Konferansın düzenlenmesine
öncülük eden İTÜ Öğretim
Üyesi Prof.Dr. Ahmet Akar.
plastik ürünlere karşı tepkilerin
2İderek arttığı Türki\e'de dev
plastik üreticileriylc bir konfe-
rans düzcnlcmenin bir çclişki
olup olmadığı yolundaki soru-
muzu şöyle yanıtladı: "Tür-
kiye'de plasıik tüketimi, ABD-
deki tüketimin yanında hiç
kalır. Çevre bilincinin son dere-
ce yüksek olduğu ABD'dc çok
büyük miktarlarda plastik tü-
ketiliyor. ama bunlann çoğu
geri kazanılıyor. Çcvrecilerin
tcpkisinc yol açan bu geri kaza-
nılabilir plastikler değil. daha
çok PET vc naylon torba gibi
ambalaj malzemcleri. Bizim
konumuz daha çok geri ka-
zanılabilir plastikler. Karşı
çıkmak çözüm değil. çünkü
tüm dünya kullanıyor bunu.
daha ucuz, daha pratik ve ta-
şınması kolay. Bütün mesele,
üretilen plastiğin geri kazaml-
masını da sağlayabilmek. Bu
şirkctlerin çoğu. çevreye mil-
yarlarca markiık pay ayınyor-
İar."
MLSTAFA SAĞLAMER
MERSİN - İkı gün gecikmeli
de olsa. sonunda Türkiye'ye bir
megastar geldi. burnunu çeke
çeke de olsa. sonunda konserini
vcrdi.
Ancak. başta \urgulamak
gerekir ki. Josep Carreras'ın
konseri için milyarlar harca-
maktan kaçınmayan Mersin
Belediyesi'nindebuişten."Ana-
dolu'ya ilk kez bir megastar ge-
tircn kuruluş" olmanın onuru
dışında bir kazancı olmadı ğı
gibi. parasal zarann yanı sıra.
siyasi rakiplere de bol bol mal-
zemc çıkmış oldu.
koltuklu salonun büyük
çoğunluğunun protokol. SHP'-
li belediye mcclisi üycleri vc özel
çağnlılar oluşturuyordu. Tüm
izleyicilerin. bilet karşılığı olan
2.5 milyon lirayı ödediklerini
düşünsek bile, ortaya 2 milyar
liranı altında bir rakam çıkıyor-
du ki. bu. harcamalan karşıla-
maktan çok uzaktı. Ekinıin 11 '-
inden bu yana Hilton Oteli'nde
kalan konuklann. Carreras'a
eşlik eden Ankara Devlet Opc-
ra ve Bale Orkestrası eleman-
lannın masraflan, davetiyeler.
afişler. resepsiyonlar. ucak bi-
letleri. ücretler. megastarlann
(haydi yediği içtiği ona kalsın)
aldıklan toplandığında. yak-
laşık 3 milyar lira gibi bir mas-
raf çıkıyordu ortaya. Özellikle
belediye yöneıimine muhalif
olanlann dilinde bir de iddia
vardı:
Üstay Şirketler Gnıbu'nun
kentin en güzel -yerinde yaptığı
ve 1.5 milyar liradan sattığı dai-
relerden biri de Carreras'a arma-
ğan edilmiş, ancak sanatçı, he-
nüz kabul edip etmemeye karar
vermemişti.
k
Şu tabak kıran mı?'
Mersinlilcrin konsere ilgisini
vüzdcve \urursak. ortava bir
KAREL ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR.
SBKETtMCİN VtDA BİR FAB ÖOCMBU. vitiK MUT %89 SAfl/T FAJZU. I TfRTİP TAHVlliaf 21 10.1992 TARMNOB* tTfcAREN TÜftK E K O N O ^ SANKAS A S MBBCEZ VE SUBELfRlNDE SATISA SUNUIACAKTI&
BU TAHN^USt SaMAYE PtYASAS niRÂU'NUN 7 10 1993 T A I ^ Vt 73/^-4 ^ Y m UU3ESIU K ^
C AMORT8M*MLUII I
M4A&İ0
antoa
« GCa3 U J U * v>uıaı l
n
Bi&mn
M KAD (ZMtM
yoCacBmv
ÎMM
mor Oılv
r* KİF. Ûî S
,î '2 1989
J39 273
•77 16!
14 814
3 Î » 7 J 2
S61949
375-55*
375 559
13» 748
44 789
9A 959
47*4;
î»»*773
7SKKC
36 549
3*549
• 781
2 371443
3229 722
1989
9159 534
01S9 534
* 13*534
2S57 63İ
61*003
«16035
IÎ4İSP3
41 409
tm
»133
3 » 3 202
•8611
l 1*7 407
1 304 035
:]7 2M
rm
543
284
O3t
0Î1
»45
«a
0»)
31 lî 1990
t 397 997
6C7 608
1C4I«
'898 'X
103' 534
S95 8S3
Sîi 150
74 TO
394 033
B8**5te
1 125000
124X3
160738
1*0 731
74i» MS
9098 120
•»90
24 019 3"!
Î4019 391
112 337
14 586 402
» 320 607
2179 48*
7 141 11*
213 380
107 9*0
108190
' Î 5 * î * 6
86 675
?439 0*S
3*37 351
3 801 734
19W
tıo
ıa
O'2
043
ox
0 1*
31 12 I99t
I79O4tÇ
7 157139
* 300 001
ir3*a;
I9 3S2O8«
5 731 07Î
3 7 2 7 t «
1 981 317
1 744871
1 94S0B7
6*2 143
Î52«54
13 661 OIJ
2000 00O
277 94*
153 0ft3
10 53)004
t* J820l«
3» 95» 628
36 443431
51 j ' « '
21 717 549
15 221079
927 0*6
4770 579
9 523 434
1 008 CÎ4
21*245
10 474 240
68 399
10 53" 004
1991
248
043
043
OJC
' 026
.019
300* >9Q2
88*7»
2*41 1 109
1944 Ş48
;
-38 341
4!**7V4j
A 47 900
1 tm
)«*C409
72 445
3 6İ7 3M
İ7 443'*,
7000 300
277 94*
277 046
7 7X C1
' B
26 4P 109
Iss'pi
3O*54BU
•340)0
2*33 300
6979 573
383 779
383.779
53 345
7 308006
130 773
7 434 597
1«İO4!
3 vBftBs
t OÛB «
o «/v DtCn
1 ÇfRlİ&A
l l t t » »ooc
7 tS«M[««£üORr
3 OÛBKMJMJ*
511 375
511*51
UMVAft
v aCfi
AKBANK CAZ FESTİVALİ
Doğalarında
doğaçlama var
Kültür Senisi- Akbank Caz
Pcstivali'ne kalılan bazı sanat-
çılar. dün düzenlenen bir top-
laniıyla basına tanıtıldılar. Hil-
ton Ölcl Altın Kubbe'de yapı-
lan loplantıya. Nat Adderlcy.
David Murray. Lawrcnce
"Butch" Morris. Cccil Taylor.
Amcrikalı caz clcştirmcni Ho-
uard Mandel ile Akbank Kül-
lür Sanat Başdanışmanı Nazmi
Akıman vc fcstivalin organizas-
>onunu üstlcncn Pozitiften
Ccm Yegül ile Mehmet Uluğ
kalıldılar.
Türkiyc'yc ilk kez gelen ünlü
cazcılar (David Murray dışın-
da). İstanbul'u "egzotiklikle
modernliğin birleştiği bir şehir"
olarak çok ilginç ve çekici bul-
duklannı söylediler. Sanatçılar
İsianbul'dan çok etkilendikleri-
ni ve bunu müziklerine de yan-
sımklannı belirttiler.
Caz larihinin en büyük alto
saksofonculanndan Cannon-
ball Addcrley'nin kardcşi.
'"kornel"çi vc besteci Nat Ad-
derley. Türk seyircisinin caz
müziğinc lcpkisi konusundaki
bir soruya karşılık. seyircinin
mii/iği "kapıp kapmadığının"
ıtıiiziğin güçlü olduğu yerde
güçlü lepki vermesiylc anlaşıla-
biteccğini. önceki gün verdiği
konserde de Türk seyircisinden
bıııuı aldığını söyledi.
Fcstivaldc. ney sanatçısı Sü-
ley man Ergüner ve topluluğuy-
la iki konser verecek olan Butch
Morris dc Türk sanatçılanyla
çalışma ncdcnlerini şöyle açık-
ladı: "Gitliğim ülkelerin gele-
nekscl çalgılannı ve motiflenni
nuiziğimdc kullanmak çok ilgi-
mi çckiyor. Okay Temiz'le de
yıllar öncebirlikte çalışmıştık."
""80'lcrin komple tenor sak-
sotbncıısu" diye nitelenen Da-
vid Murray ise İstanbul'a. daha
önceki iki ziyarctinden edindiği
olumlu anılarla. mutlu olarak
gcldiğini ifade ettikten sonra.
son albümünde İstanbul adın-
da bir bcstesi bulunduğunu
açıkladı. Amerika'da yaşayan
bir "siyah" olarak kültürel geç-
mişi doğrultusunda müzik yap-
maya mecbur olduğunu belir-
ıcn Murray. "Doğaçlama
bizim hayatımızın bir parçası."
şeklindc konuştu.
Toplantıya biraz geç katılan
Cecil Taylor ise çağdaş cazın ve
modern müziğin cn öncmli pi-
\anistlcrenden biri olarak ka-
bul cdiliyor. Caz hakkında
oldukça felsefi açıklamalarda
bulunan Tayjpr. Afrika, Güney
Amerika ve Üçüncü Dünya ül-
keleri müzisyenlerinin. miizik-
lerindc "rcaksiyoner" bir tavır
hulunduğuna dikkal çekti.
rakam çıkmuyacak. Herhalde
bindc 2-3 dcmck yanlış olmaz.
Konserdcn iki saat kadar öncc
ycmeğc gittiğimiz Göçtü Lo-
kantası'nın emcktar garsonu
Clper. "Acelemiz \ar. Carre-
ras'ın konserinc gideceğiz" de-
yince, şu karşılığı veriyor:
"Hangisi'' §u labak kıran mı?"
Anlaşılan Olpcr. Carreras'ı Fe-
don'la kanştınyordu...
İçeride durum farklı mı?
Konser salonundakilenn gö-
rüşleri de. aslında şalgama
Mehmct'inkinden pek faklı de-
ğildi. Belediye meclisine gjrdik-
ten sonra. işsizlikten müteah-
hitliğe terfi eımiş bir partili. on
dakikalık arada. yanındakilere
şöyle diyordu:
"Llan nıye getirdiler bizi bura-
ya? Sanki ne yapıyor bu adam?
Haydi İbo desen neyse. Hem o.
bunun söyiediklerini söylüyor.
Bu da onun şarkılannı söylesin
dc görelim bakalım."
Biraz da Carreras
Katalan tenor sahnede görüne-
ne kadar. başta Ahmet San
olmak üzere. tüm izleyicilerin
kafasında hâlâ soru işaretleri
\ardı: "Adam husta. Ya söyle-
mekten vazgeçerse!" Bu neden-
lc. ortaya çıkmasıyla birlikte.
gerçekten salon hacminin üze-
rinde bir alkış koptu. Carreras
da bir iki reveranslan sonra ce-
binden mendilini çıkanp. müzi-
ği bastırmaya aldınş etmeden,
burnundakileri boşalttı. "Aca-
ba" dedik: "gerçekten hastay-
dım da onun için 48 saat geciİc-
tim. İşte görün" mü demek
istiyor? Ama bu. konser boyun-
ca sürdü. Carreras'ın enfeksi-
yona yakalandığına kuşku
yoktu. Zaman zaman da dışan-
dan içcriye doğru hava çekip,
burnundakileri yemek borusu-
na boşaltarak rahatlamaya ça-
lıştı.
Anlaşılan. kendisine tahsis edi-
len bir işadamının Mercedes'-
inin şoförü Hacı'va çektirdikle-
ri de bir işe yaramamıştı.
Otomobile her binişinde. gölge-
de 30 dereceye ulaşan sıcağa
karşın kaloriferi açtırdığından.
arabadan herinişinde. Hacı'nın
mabadından sular süzüldüğü
görülüyordu...
Carreras. kuliste iki üç dakika
dinlenip sahneye döndüğünde.
şef Enrico Ricci. orkestraya
"hazır" komutunu vcrdi. Sinek
uçsa, scsi duyulmazdı. Çünkü
konseri yann yayımlamak üze-
re fılme alan InterStar'ın pro-
jektör soğulucusu. hayli gürül-
tülüçalışıyordu. Carreras, sesin
geldiği yeri işarct ederek. şefe
"Bakın. do sesi veriyor. İsterse-
niz ona göre hareket edelim"
dedi.
Carreras. lösemiliydi. Ancak.
parasal olanaklanyla. ömrü
uzatıhyordu. Bunu düşündü-
ğümüzde. Lemi Adh'nın karcı-
ğar şarkısını duymamak elimiz-
de miydi:
"Bir yareli kuş çırpınıyor sanki
telinde. çıkmakta bu avaz o ga-
ribinciğerinden..."
Akdenizli sanatçı. iki hastalığa
yakalanmış olmasına karşın.
gerçekten megastardı. İlk bis-
ten önceki (iki bise karşılık ver-
di) son parçada. dinleyicinin
hangi tabakadan olduğunu bi-
lemese de. kendisi gibi Akde-
nizli olduğunu bildiğinden,
"Granada"ya asıldı. Parçanın
fınalinde, belediye meclisinin
değerli üyeleriyle birlikte. ekran
başındaki şalgamcı Mehmet'in
de çılgınca alkışladığına en ufak
kuşkusu yoktu.