Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11EKİM1992PAZAR
PAZAR KONÜKLARI
Berat Günçıkan, çocuk istismanru bir uzman ve tecavüze uğrayan bir çocukla konuştu
Polat: Hoşgörüsüztoplumistismara açıktırÇ istismarı nedir?
POLAT-Çocuk istisman konusunda
bugüne kadar pek çok tanım getirildi.
Bugün için en sağlıklı kavram olarak
Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımını ka-
bul ediyoruz. WHO. I986'da aldığı bir
kararla. çocuğun sağlığını, fıziki ve psiko
sosyal gelişimini olumsuz etkileyen, eriş-
kin, toplum veya devlet tarafından bile-
rek ya da bilmeyerek yapılan davranışla-
n çocuk istisman olarak kabul etti. Bu
oldukça geniş ve her şeyi kapsayan bir
tanım. Bu tanımlama içinde istismar. fi-
zik istismar, cinsel istismar ve duygusal
istismar ile kötü ihmal. fena davranış
olarak gruplandınlıyor. Devletin. bir sa-
vaş sırasında çocuklara bakamıyor ol-
ması bile istismar olarak değerlendirili-
yor.
^^^Dünvada ve Türkive'de çocuk istis-
nuırma vaklaşım farkhlık gösteriyor mu?
POLAT- I960^70"li yıllardan başlaya-
rak tüm dünyada çocuk istismannı önle-
mek için faaliyetler başlatıldı. Konu
özellikle sosyal açıdan gelişmiş ülkelerde
yoğun olarak gündeme geldi. 1964 yılın-
da İsveç'te çıkanlan bir yasayla bu tip
olaylann devlete bildirilmesi zorunlulu-
ğu getirildi. I975'te de sır saklama konu-
munda olan doktor. avukat ve bekçiler
bu tür olaylan bildirmeleri halinde kap-
sam dışına alındı. ABD ve İngiltere'dede
devlet, devlet dışı kurumlar ve üniversi-
teler bu konuda çeşitli çahşmalar yaptı-
lar. Ama istismar hakkında saptama
yapmanın zorluğu, bilimsel calışmalann
OGUZ
POLAT1959ytlmda ABD de
Arlanta Georgio'da doğdu. I983yıhnda
İstanbul Tıp Fakülıesi'ibitirdi. 1983-88
yılları arasında Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nde Adli Tıp ihtisasım
tamamladı. 1990 yılma kadar GA TA
Pataloji Anu Bilim Dalı nda uzman
olarak çalışıı. 1990yılmda Marmara
Ünırersıtesi. Tıp Fakültesi'negeçerek,
Adli Tıp Anu Bilim Dalı 'nm kuruluşunda
görevaldı.avnı rıldoçentoldu. Halen
u\ m jakültede Adli Tıp Ana Bilim Dah
Başkanlığıgöreviniyürütiiyor Hukuk.
diş hekimliğifakülteleri ile İ.L'A dli Tıp
Eııstitüsü 'nde dersler veriyor. M. V,
Kriminoloji Enstitüsü Danışma Kurulu
iiveside olun Polat ın The Briıish
Âcatlemy ofForensk Serences re
Forensıc Scıence Socıety demeklerinm
de üyesibulıımıyor. İngilıere de çocuk
istismarı ile ılgilipir merkezde çalışmalar
vapaıı Polat. İsıanhul'dada Çocuğu
İstismardan Koruma ve Rehabilitasvon
Derneği'ni (ÇİKORED-Çocuk İmdat)
kurdıt. Polat 'm çoı uk istismarı. tıbbi etik
koınılarmda çeşitliyaymları bulunuyor.
ortama verdiğimizde birdaha tekrarlan-
ması tehlikesi var. Bunu önleyebilmek
için çeşitli düzeylerdeki ilişkilerle bir yere
yerleştirmek gerekiyor. Bızım yakın geç-
mişte böyle bir vakamız oldu. Çocuğa
kişisel ilişkilerimizle on günde bir yer bu-
labildik. Türkiye'de 0-12 >aş grubu için
6600 çocuğun bakıldığı 52 yetiştirme
yurdu var. Mahkeme karanna rağmen
iki bin çocuk da yer boşalacakdive bekli-
yor. 13-18 yaş grubu içinse on bir bin
çocuğun bakıldığı 90 yer mevcut. Bu ra-
kamlar yetersizliği gösteriyor.
7insel istismarın çocuk üzerindeki
etkileri nelerdir?
POLAT-Cinsel istismann çok kötü
sonuçlan var. Çocuk, yaşamının sonraki
yıllannda da gerek cinsel yaşamda, gerek
toplumsal yaşamda gerekse iş yaşamın-
da bunun izini taşıyor. Erişkin olduğun-
da işinde başansız, sosyal ilişkilerde
uyumsuz oluyor, kendini aldaülmış ve
damgalanmış hissediyor.
^EACinsel istismarı önlemek için neler
ı apılabilir?
POLAT- Devlet, bugün bu konuda
birşeyler yapmaya çalışıyor. Bunun dı-
şında' 1986'da Ankara" da kurulan bir
dernek var. Şimdi de biz bir dernek kur-
duk. Bu derneğin temel amacı tüm top-
lumu, anne-babayı, öğretmenı. çe\ resin-
de gördüğü olguyu merak eden insanı,
böyle bir olayla karşılaşüğında net ve
açık olarak ne yapacağının bilincinde ol-
mayan hemşireyı. doktoru bilgilendir-
sağhklı olmasını engelledı. Dunyada,
bütün bunlar olurken Türkiye'de maale-
sef pek bir şey yapılmadı. 1986 da bir ça-
lışma başlatıldı, son hükümet dönemin-
de de Devlet Bakanı Akın Gönen' le
Türkan Akyol" un girişimleri oldu. Bu
tür çahşmalar yapılırken öncelikle hu-
kuk bazında da girişimlerin olması gere-
kiyor. Türk kanunlannda. bununla ilgili
çok somut ve oturmuş bir yapı yok. lyi
olan, konunun gündeme gelmesi ve tartı-
şılması.
^KLHukuk bazmdagirişünler nasıl olma-
lı?
POLAT- Bugün Türkiye'de, yan
komşunuzda bir çocuğun sürekli dövül-
mesine çok önemli bir hasar meydana
gelmedikçe müdahale edemiyorsunuz.
Oysa yurt dışında, örneğin ABD'de böy-
le bir olay olmuş, herhangi birisi ihbarda
bulunmuşsa bir polis yanında sosyal hiz-
met uzmanıyla olay yerine geliyor. Ola-
yın gerçekliğini araştmyor. doğruysa
hemen çocuğu alma hakkına sahip bulu-
nuyor. Çocuğu aldıktan sonra. üç aşa-
malı bir çalışma yapılıyor. Önce aileyı
uyanyor, aileden istismann süreceği
imajını alırsa çocuğu ahkoyuyor. Son
aşama olan mahkemede ise devlet çocu-
ğu kendi güvencesi altına aldıktan sonra
ya yetiştirme yurduna ya da koruyucu
aile yanına yerleştiriyor. Ülkemizde öne-
mine karşın maalesef koruyucu aile kav-
ramı yok.
WMCinsel istismar, loplumumuzun pek
yabancısı olmadığı ama komısulmayan,
görmezlikten gelen sorunu. Neden hem bu
olguyu yaşıyor lıern de görmezlikten geli-
yoruz?
POLAT- Kapalı toplum yapımız. cin-
selliği bir tabu olarak görmemız çocuğu
her türlü cinsel istismara açık bir obje
olarak gösteriyor. Çok fazla sayıda istis-
mar olgusu olmasına karşın dünyada
olduğu gibi bizde de bu konuda sağlıklı
araştırmalar yok. Çocuğa her türlü elle
sarkıntılık. kucağa oturtma, röntgen, se-
vişmeyi seyrettirme bir cinsel istismardır.
Anal, genital ya da oral yoldan vaklaşım
biçimlen de sıklıkla görülen olaylar. İs-
tismar. aile içindeyse aile içine girebil-
mek çok zor oluyor. Bir de Türk toplu-
munda amca, dayı kavramlar nedeniyle
çocuk sokağa çıİctığında kendini, diğer
ülkelerin çocuklanna göre daha güven-
mek, bilinçlendirmek. Aynı zaman da
yaşanan olaylar da var. Bunlara müda-
hale etmek gerekiyor.
^KKKBir fîziksel istismar olarak dayağa
Türk toplumu ne kadar yakın ?
POLAT-Dayak. bizde kırsal kesimde
olsun. kentte olsun çok > oğun olarak ya-
şanan bir olay. Geleneklerimizde. ata-
sözlerimizde de kendini gösteriyor. Son
zamanlarda dayağa karşı bir eğilim var.
Televizyonun da etkisiyle özellikle. otuz-
lu, kırklı yaşlardaki ebeveynler artık ço-
cuklanmıza daha iyi nasıl bakabiGriz. ne
yaparsak daha iyi eğitim verebtfmz di-
yor.
K^apalı toplum yapımız, cinselliği bir tabu olarak
görmemiz çocuğu her türlü cinsel istismara açık bir obje
olarak gösteriyor. Çocuğa her türlü elle sarkıntılık,
kucağa oturtma, röntgen, sevişmeyi seyrettirme bir
cinsel istismardır. İstismar aile içindeyse içine girmek zor.
celi hissediyor. Örneğin kendisinden
büyük biri." gel bakalım evladım" dedi-
ğinde çocuk şu amca beni çağınyor diyor
ve gidiyor. Bu da kimi zaman kötü so-
nuçlar veriyor. Özellikle köyden kente
göçle oluşan, değişik katmanlarda in-
sanlann birarada yaşadığı kentlerde ço-
cuk kaçırmalar ve tecavüzler sıklıkla
görülüyor.
••LYOH/ bir müdahalede bulunulabilir?
POLAT- Önce tedaviyi yaptınyorsu-
nuz. Aile içinde meydana gelmişse, avnı
duygusal istismar nedir?
POLAT- Cinsel ve fîziksel istismardan
sözettiğimizde bu son derece somut. var
olan verilerden ortaya çıkan bir olay .
Duygusal istismar ise çocuğa karşı göste-
rilen ilgisizlikten tutun da çeşitli sözle ya
da davranışla vereceğimiz sempaıi, sem-
pati eksikliği ile sevgi yoksunluğunu
kapsıyor. Duygusal istismann özellikle
gelişim çağındaki çocuklar üzerinde bü-
yük etkisi var. Duygusal istismara uğra-
mış çocuklar. geleceğın kendine güven-
siz. içine kapanık, sosyal yaşam ve iş
yaşamında başansız insanlan. Çocukla-
nn hem ev yaşamı içinde, hem de okul
yaşamı içinde mutlaka sevgi ortamı için-
de bulunmalan gerekiyor.
•••7Y/VA ailesinin nasıl bir yapısı var ki
çocuk istismarı bu sıklıkla görülüyor?
POLAT- Türk ailesinin yapısı daha
ataerkil, daha tek kişiye dönük bir yapı.
Osmanlıdan gelme bir toplum olduğu-
muz için padişah ve fermanlanyla yaşa-
ma alışkanlığıyla ailede de herşey ailenin
büyüğü ya da babası kavramıyla halledi-
lir. Düşünmeye pek açık olmayan, sade-
ce uygulayan toplumumuzda çekirdek
aile de çok yeni. Hepimiz, büyük aileler-
de çok konuşulmayan. düşünülmeyen.
ilgınin fazla odaklaştınlmadığı çocukla-
nn olduğu ortamlarda yaşadık. Gele-
neksel yapımızı sürdürdüğümüz için de
dayak hep etkili yol olarak görüldü. Goç
ve televizyonun etkisiyle çocuk artık aile-
de kişi olarak üzerine eğilen bir kavram
haüne geldi. Bu da dayağı gündenıden
kaldıracak on-yirmi yıl sonra dayağın
olay haline geldiği bir toplum olacağız.
WI^Istismar eğitim sistemi içinde nasıl
yaşarıyor?
POLAT- Eğitim sisıemine iki açıdan
bakmak gerekiyor. Batılısistemlerde ço-
cuğa olasıhklargösteriliyor. Eğitim süre-
ci içinde çocuk doğruyu anlıyor, eğer
yanlış yola saparsa kılavuz eğitmence
uyanlıyor. Bizse çocuğa baştan doğruyu
çiziyor. o doğrudan gitmesini istıyoruz.
Çocukla o yoldan çıkma girişimi varsa
cezalandınyoruz . Deneme yanılma yo-
luyla doğruyu bulmayı hedefleyen bir
eğitim sistemine sahip olsaydık, yanıldığı
yollarda düzeltebilmek için çocuğu tanı-
mak zorunda kalırdık. Tanımak için de
çocuğun kişiliği olacaktı. Halbukı bu
eğitim sisteminde bu öngörülmüyor. Ço-
cuğu kişi olarak değerlendirmemek de
hoşgörüsüzlüğü hakim kılıyor. Hata ya-
pıldığında cezalandınhr anlayışı hoşgö-
rü kavramından daha ön planda. Hoş-
görülü bir toplum olabilsek istismar da
daha az olacak.
^HHkAşırı sevgi de bir istismar olarak de-
ğerlendirilebilir mi?
POLAT-Her şeyin dengesiz olduğu
ortamlar istisman getirir. Aşın sevgisiz-
lik güvensizliği. aşın sevgi ise bağımlı ki-
şilik gelişimini gelistiriyor. Aşın sevgi
neden kaynaklanıyor? Çok sosyolojik
bir vaklaşım olabilir ama Türk toplu-
munda kadınlann çalışması yeni bir
olay. Kadınlar, evlerin içinde yaşıyor ve
sevgi objesi olarak eşlerinden çok çocuk-
lannı görüyorlar. Anne çocuğuyla karşı-
hklı sevgi alışverişine giriyor. Bu ilk
dönem için kadını ve çocuğu mutlu eden
olay, çünkü sevgiyi.güveni paylaşıyor-
lar. Ama yıllar geçtikçe. toplum içinde
karşılıklı rekabet ortamına girdikçe o
bağımlı kişilik yapısı her olayda dönüp
annesini aramaya başlıyor. Tek başına
ayakta duramayan bir insan modeli ya-
ratıbypr.
WKMIstismarın çözümünü hoşgörüde bu-
luyorsunuz. topluma hoşgörüyü nasıl öğ-
retebiliriz?
POLAT-Toplumumuzda sevginin
gösterilmesi yoksunluğu var. Sevginin
gösterilmesi bizde ayıptır. yani kime kar-
şı olursa olsun, kişi sevgisini fiziki şekilde
olsun sözle olsun çok fazla ifade etmez.
ağır bir şekilde kendine saklar. Bu da za-
man için de sevgılerin birbirine aktanl-
mamasına. iletişimsizliğe, çocuklann
sevgiyi hissedememesine yolaçıyor. So-
nuçta herhalde öncelikle birbirimizi da-
ha açık ve net anlatabilen bir toplum
olma özelliğinı kazanmamız gerekiyor.
Çocuklanmız evden başlayarak konuş-
ma hakkına sahipse. beş-altı yaşında
çocuk kendi fikrini söyieyebiliyorsa, bu-
nun üzerine tartışma açılabiliyorsa o
çocuk ileri yaşlarda kendini ifade etmesi-
ni. sevgisini göstermesini öğrenecektir. O
zaman da toplum daha sağlıklı iletişime
kavuşacaktır.
M, uyuştunıcu kuUanmıyor ardk, Fulbd takmı kurmuşlar o da kakcflik yapıvor.
Tecavüzkurbanı M.E.:
Büyümek istiyorum
M.E
13 yaşında bir çocuk...
1_3yaşındakiME
ailenin ilgisizliğinden
sokaklarda yatıp kalkmaya
başlamış. Defalarca tecavüze
uğramış. Anlattığında anne-
babası dahilJıiç kimse
inanmamış. Şimdi,
Bannmaya Muhtaç
Çocuklan ve Gençleri
Koruma DerneğTnde
kalıyor. Ailesinin yanına
kesinlikle dönmek istemiyor.
u. vaşanunı anlatır mısın?
M.E.-1979"da İstanbul'da doğdum. An-
nem ve babam aslen Kırşehir'li. Beş karde-
şin üçüncüsüyüm. Babam, Tarlabaşı'nda
sandöviç satıyor, annem ev kadını.
^t^Okula gittin mi?
M.E.- Daha binnci smıfta okukian aynl-
dım.
mN
M.E.- Benımle aynı sınıfta okuyan abim
öğretmcnin çantaândan para çakiı. sucu da
benim üzerime atü. Ben de korktuğum için
bir daha okula gitmedim.
^^ğ.4tmc ve baban okuman için seni zorla-
nuıdılarmı?
M.E.-Anne ve babam, okula gitmemi de-
ğıl. çalısrnamı. eve para geürmemı ıstıyor-
lardı. Babam. içki ve hap kullandığı, başka
bir kadına da gittiği ıcin para yetmiyordu.
Ditenmemı isdyorlar eve para getirmediğim
zamanlarda dövüvorlardı.
?ce seni mi, yoksa âiğer karaeşleri-
ni de mi dövüvorlardı?
M.E.-Hepimizi dövüyorlardı. Sonunda
9.5 yaşındayken evden kaçum, sokaklarda
yaşamaya başladım. Ara sıra eve gidiyor-
dum ama beni istemiyorlardı.
^KUSokaklarda neler vaptm?
M.IL- Tıner ve baliye aliştım. Bunlan ala-
bilmek ıçın de düendim, hırsızhk yapbm.
Bana. bali satan adam bir akşam tecavüz
etti. Karşı çıktım ama dinlemedi, bir kaç
kez daha tekraıiadı.
W^^M.4ilene. polise bildirdm mi tecavüze uğ-
radtğmi?
M.E.-İlk tecavüze uğradığunda sokakta
biradam bana yardım etti. Karakola götür-
dü. Poliskr inanmadılar. yalan söylediğimi
sandüar. Sonra eve gjdip olanlan annemle
babama anlatum ama onlar da umursama-
dılar. Aynı olayı abim de yaşadı ona da ses
çtkarmadılar. Balicıden sonra on kişi daha
tecavüz etü.
H^MOnlar kirn?
M.E.-Hepsinin ismini biliyorum, onlar da
sokakta, ya da inşaatlarda kalıyorlar. Polise
şikayet edeceğimi söylediğimde öldürmekle
tehdit ettikr. Polis de inanmadığı için bir
daha şikayetçi olmadım.
W^Winer ıV baliyi bırakmayı denedin mi ?
M.E.Denedim. Beni sokakta bulupyardım-
cı olan adam karakoldan sonra Bakırköy'e
alkoliklerin ve uyuşturucu kullananlann te-
davi edikJıği AMATEM'e götürdü. Orada
da bir hastanın tecavüzüne uğrayınca kaç-
üm. Şimdi. Bannmaya Muhtaç Çccuklan
ve Gençleri Koruma Demegi'nin kiraladığı
bir evde kahyorum. iki aydır da ne tiner ne
de bali kullanıyorum.
^g^Bundan sonra ne yapmak istiyorsun?
M.E.-Büyümek istiyorum. İnsan büyü-
yünce okula gidiyor, çalışıyor. Şimdi evdeki
arkadaşlarla takim kurduk. ben kaledeyim.
Kakxılıktc çok iyiyim, herkes beni kutlu-
yor.
inne ve baban. bundan sonra sana iyi
bakııiakları sözü verse. evbre döner misin? •'
M.E.-Hayır, onlara inanmıyorum. Yine
dövecekler. \ine benden para isteyecekfcr.
Onlarla birlıkte olmak istemiyorum.
ÖânB^SEC«CVEYBUŞTİRMEMEHK£ZİBAŞKANLIÖMOAN DUYURU
• bünywnd«yart4 )
llt *ı ıı flıf. I p ı gramta »ögn
nBMndBa i106XCDv.drfi.lKl. puwi An. •*•>*> b4*«n
ı FakülMİ programtam* yarl^lintontar hariç Mçtajryûl
Y t o k 1982 OSS putn U yçitaiar Yotofdmı* ifl«nl«in<t* 1992 Öflrenci S*çn» » Y«taş»nn» Snm Bincıei v« Ikinel B « W M *
d r t t ^ l ^ b û K i f c > l b U
4 Oııpmpramli «ri^İM ^•QııMlfkşmıı«rı»ıııı l»l<^>ı»» «NİMih ftı%lmın^ıınnnrııımııriTirinntıııı lı < İ I I » progn IIMHII
•11003& B^vunıd* bUuran K % W . doMurduMan B^vumMFormuH*bi«<t*,OSYMMnTüria>»KMıB«ıkaıAn
-t.ı..a..»««Ti j . ıı » ı — ı — •••••r -tl f n i r ıT 1 |.n m r •Jj'Tt-^TTfffT»T^TİîT-tr t i n t t ? f f FMm 1HBff j ı ' ı n f ı m m l h j j m t n ı
r -eiSYM Smm Hlaın—I Mûdûrtûaû SHYM 06838 ANKARA- «drwin. m*t İMhha
•kaüıHı bt*rar vtaytam tMiyu
HY.0, -*m «a
Bu IMMMI t
1992-1883 ÖĞHETİM YUNOA AÇLACAK OLAN SAâUK HEMETLEHİ MESLEK
YÜKSaOKUUA«NW BULUNOUĞU İLLER PFOOAAMLARI VE ÖâflENd KONTENJANLAH
P«r«. Pn>gfml> Ö4»~l
Mıo
77S»«
736»
7H51
90
35
19
39
19
50
29
19
10
19
90
25
90
35
15
90
39
15
»2
«2
«•4
a]
»4
2««3
İKİ
2v»4
mrn Mwuajw 32
1992-1993 ÖĞRETİM YUNOA AÇILACAK OLAN
SAĞUK HİZMETLERİ MESLEK YÛKSEKOKULLARINA
BAŞVURM» FOBMU
OogumTMhı .../ /19
Tocth EHğun Yükaeköfrslim Proo<«ml«ının Kodu
1 T.ıcıhım I I I 1 I I 2 Tatcıhım
Adt
DojumYan
3 Tercthım
1992-1993 öflr«em yıhnd. u&ctk otan sağl* hamellen mestok yûksekokUunda 6flı»nıııı Bomvek aHfonm GareMı ıstomir yap*nwn
uygâvmU uz «denn.
Adra*
İmz.
İLAN
RİZF KADASTRO
MAHKEMESt
Sayı: 1992/24
Davacı Osman Ülgen tara-
fından davaülar Ali Ülgen ve
arkadaşları aleyhıne açılan
tespitin iptali davasının yar-
gılaması sırasında:
Davalılar Hızır kıa Fatma
Ülgen, Ömer oğlu, Cemal
Ülgen ve Ömer oğlu Kemal
Ülgen'in yapılan araştırma-
lara rağmen tebligata sarih
açık adresleri tespit edileme-
diğinden yukarıda numara-
sı yazılı davada duruşma gü-
nü olan 23.10.1992 günü sa-
at 9.00'da mahkememizde
hazır bulunmalan davetiye
yerine kaim olmak üzere ila-
nen tebliğ olunur. 28.9.1992
Basın: 50587
İLAN
GELİBOLU
KADASTRO
MAHKEMESİ
1982/362
Davacı orman idaresi tara-
fmdan Gelibolu Demirtepe
Köyü'ne ait 755, 759, 760,
758 nolu parseller hakkında
açılan davanın yapılmakta
olan duruşmasında:
Davalı Fatma Hadiye Ay-
kol'a, yapılan tüm aramala-
ra rağmen tebligat yapılama-
dığından adı geçenin
17.11.1992 günü saat 9'da
mahkememizde hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekil-
le temsil ettirmesi, duruşma-
ya gelmediği takdirde dava-
nın gıyabında sonuçlanaca-
ğı tebliğ olunur.
Basın: 50591
ECEABAT
ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ
KARAR
EsasNo : 1991/99
KararNo : 1992/150
Hakim : Ertuğnıl Kubila-25236
Katip : YıtaıazUysal-979
Davaa : Niyazi Yankdudak-Turgut Mah. EvliyeÇelebi
Sok.No:5-Kocaeli.
Davalılar : 1-SalimYanmdudak-lsmetpaşaMah. Kanlıart
Bayın No: 5-Eceabat.
2- Halim Yanmbudak-lsmetpaşa Mah. Kanlı-
art Bayın No- 5- Eceabat.
Dava . TAPUtPTALJVETAPUDAlSİMTASHtHt.
DavaTarihi : 23.8.1991
Karartarihi : 29.6.1992
Taraflar arasında Tapu iptali ve Tapuda ısım tashihi davasında yapı-
lan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce, Eceabat llçesi, Ismetpaşa
Mahallesi. 144 ada 4 nolu parselın kadastro tesbit ile oiuşturulan tapu
kaydmın iptali ile 1 2'sinin davaa Niyazi Yankdudak, 1 2"sinin de Mus-
tafa kıa Ayşe Yankdudak adına tapuya tescihne;
Aynca tapu da davacının ve kardeşi Ayşe"nin soyadının Yankdudak
olarak düzeltilmesine ve Yanmdudak olarak yazılan soy isrrunın çızilme-
sine: karar verilmış, tüm aramalara rağmen davalüardan Salım Yanmdu-
dak. Halim Yanmdudak bulunamadığından, kendılerine tebhğat yapüa-
mamışür.
Iş bu karar özeünın ilamından ıtibaren 15 gün sonra davalılar ölü ise
mırasçılanna karann tebliğ edilmış sayılacağı ilanen duyunılur. 17.9.1992
AMASYA KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1991,185 KararNo: 1991/244
Hâkim Hüseyın Necati Aksov. 23657 Kâtıp: Semra Aksakal
Da\acı: Onnan Işleıme Müdürlüğıi. Amasya
Vekıli- Av Firdev^ Göstaş, Amasya
Davalı. Satılmış Karataş, Mustafa oğlu. Onnanözü Kö>iinden (ölû)
Mirasçılan: Mustafa Karataş. Seher. Şaban, Şerife, Hasan. Naaye. Ah-
met. Mehmet. Hudase. Fatma. Fatıh Karataş, Satılmış evlatlan. adresleri
meçhul.
Dava: Kadastro tespitinin iptali.
Dava Tanhı: 5.12.1990 K.Tarihi: 19.9.1991 Parsel: 1890
Da\acı vekilı tarafından mahkcmemize açılan davanın yapılan yargıla-
ması sonunda:
Mahkememizden\erilen 19.9.1991 gun. 1991,185 E-244K. sayı karan
ile da\acı vekilının davasının kabulüne. Amasya merkez Ormanözü
Köyü'ne aıt 1890 parsel sayılı taşınmaan komısyon karanmn iptali ile or-
man olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tescılıne. davalının alyetlıkle
ılgıli ibaresınin bevanlar hanesinden sılinmesıne. 2700 lira bakıye'harcın
davalı mırasçılanndan müştereken ve müteselsılen alınarak Hazineve ge-
lır yazılmasına. davacı tarafından vapılan 179.660 lira yargılama ıdan ile
10000 lira ücretı vekaletin davalı mirascılannrdan müştereken ma gıden
ile 10000 lıra ücretı vekaletin davalı mırascılanndan müştereken ve müte-
sehılen alınarak davacıya verilmesıne karar venlmij karar davalı mirascı-
lannın adreslennın saplanamaması nedeni ile tebliğ edılemedığinden ışbu
ilanın yayım tanhınden ıtibaren 15 gün sonra kesınleşeceğı ilanen tebliğ
olunur.
DENIZ BAYKAL
İSMAİL CEM
cem yayınevj
Nuruosmanye Cad. Ifardeşier Han 3/3 CağaloğlkVİSTANBUL
tLAN
BURSA ASLİYE 4. HUKUK HÂKİMIİĞÎ
Sayı: 1992 463
Davacı Muhsin Irmak ve Mehmet Bılir vekıli Av. tsmaıl Taşkın ile davalı-
lar Ahmet Köpekçi, Ahmet Solak, Mehmet Karaduman, Maliye Hazine-
si. Karayollan Genel Md. arasında yapılmakta olan tescil davasının yapı-
lan açık duruşması sırasında venlen ara karar gereğmce;
Bursa-Kirazlı Köyü. Akçataş roevkünde kain Doğusu: Ahmet Köpek-
çi tarlası. Batısı: Ahmet Solak tarlaa. Kuzeyi Uludağ Asfaltı. Güneyi:
Mehmet Karaduman tarlası ile çevnli bulunan taşınmazın davaalar adı-
na tescili yapılacağından belirtilen taşınmaz üzerinde hak iddia edenkrin
ve ıtirazı bulunanlann 3 a> içensınde mahkememiz dosyasına müracaat
etmelen MK"nın 639. maddesi gereğince karar verildi. 24.9.1992.
Basın: 39036