23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11EKİM1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER IHD'ye polis baskını • İstanbul Haber Servis - İnsan HakJan Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'ne dün polis tarafından yeni bir baskîn yapıldı. Arama ve kimlik kontrolleri sırasında İHD'nin çeşitli kişi ve kunıluşlarla yaptığı yaaşmalar ile bazı olaylara ilişkin açılan imza kampanyalannın onjinal metinlerinede el konuldu. İHD'ye dün saat 14.00 sıralannda gelen Dernekler Masası'na bağlı sivil ve resmi polis ekipleri. ellerinde yazıh arama etnri olmadığı halde arama yaptı. Altısı yönetim kurulu üyesi olmak üzere toplam lOkişininbulunduğu sırada gerçekleştirilen baskında, aynca demek üyesi olmayan 4 kişinin isimieri ile derneğin daha önce yaptığı basın açıklamalan tutanağa geçirildi. Kısa bir süre önce faaliyet gösterdikleri apartmaran gırişinde bulunan İnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi yazılj tabelanın da beyaz badana boyası ile boyandığını anımsatan İHD yöneticileri, polisin sürekli aramaizni olmadan derneğe baskın düzenleyerek, içerdeki insanlan 'potansiyel suçlu' olarak göstermeye çalıştığını söyledi. SHP MYK, seçim bölgelerinde • ANKARA(ANKA)-SHP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri, propaganda çalışmalannda bulunmak amacıyla 1 kasımda ara yerel seçimlerinin yapılacağı 12 ile dağıhyorlar. SHP Merkez Yürütme Kurulu, 1 kasımara yerel seçimleri için üyeleri arasında görevlendirme yaptı. Buna göre genel sekreter yardımcılan Ethem Cankurtaran ve Mustafa Kul, İstanbul'da seçim yapılacak Bahçelievler, Bağcılar, Güngören. Maltepe, T\ızla ve Avalar'da propaganda çalışmalannı yürütecekler. ANAP'ta imza sayısı213 • ANKARA(ANKA)- ANAP Genel Merkezi yeni bir manevra ile olağanüstü kongrenin toplanması için yeterli imza sayısını 213'e yükseltti. Partide kongre için gerekli imzanın toplanıp toplanmadığı larüşmalan sürerken, disiplin kurulu üyeleri de delege toplamına katıldı.ANAPMKYK toplantısında Halil Şıvgın tarafından ortaya atılan •'disiplin kurulu üyeleri de delege sayılmah" görüşü genel merkez yönetiminin ilgisini çekti. ANAP'tan propaganda atagı• ANKARA(ANKA)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, bu ay yapacağı Bursa mitingiyle muhalefet anlayışına yeni aksesuarlar ekleyecek. Mitingde Başbakan Demirel'in kendi sesinden vaaUerin yer aldığj kaset çahnacak ve sözlerinin aralanna "palavra palavra", "eline gözüne dizine de dursun" nakaratlan yerleştirilecek. Kınm TÖPklepinden ppotesto • İSTANBUL (AA) -Kınm Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mükremin Şahin, Kınm'a dönüş yapan 250 bin civannda KınmTürkü'nün, bir yandan ekonomik zorluklar altında yerleşmeye çalışırken, bir yandan da bazı Rus şovenist gruplann engelleme ve saldınlanna maruz kaldıklannı bıldirdi. Mükremin Şahin, "Şovenist Rus gruplann, Kınm'da, Kınmın yerli nalkı Kınm Tatarlannın hergeçen gün nüfusunun artması karşısında ve Kınm'a yeniden kök salmalannı engellemek için yapmış olduklan baskılann sonucu olarak meydana gelen bu türolaylar, Kınm'ın geleceği açısından endişe verici bir gelişme çizgisi takip etmektedir" dedi. OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 92.DfrEMKAYITURI DfVAM EO*t0M Hafta sonu-Hafta içt ve Akşam kurslan devam ediyor Dershane: ÛSKÜDAR: J«3 «7 tt-Jif İ2 M K02YATAĞI:3«47J3 TARABYA » •• « İstanbul Barosu Genel Kurulu'nda ilk gün yargının demokratikleşmesi tartışıldı Baro başkanınıbııgün seçiyor DENİZTEZTEL İstanbul Barosu'nun Genel Kurulu'nda Baro Başkanı Tur- gut Kazan'a karşı avukatlar Kazan'ı AVTA tatil köyü pro- jesi nedeniyle eleştirdiler. Genel kurulu açış konuşmasını yapan Kazan'ın bazı sözlerine İslamcı avukatlar tepki gösterdiler ve Kazan'ın konuşmasını engelle- meyeçalıştılar. İstanbul Barosu'nun 2 gün sürecek olan genel kurulu dün başladı. Genel kurulda Çağdaş Avukatlar Grubu olduklannı ileri süren iki grup ile Çağn ve Özgür Düşünce gruplan liste çı- kardılar. İstanbul Barosu Baş- kanı Turgut Kazan açış konuş- masında, Anayasa ve hukuka aykın yollarla seçilmiş kişilerin Sayıştay'da ve Anayasa Mah- kemesi'nde görev yaptığını be- lirterek şunlan söyledi: " Yargıtay Başkanı hukuk dı- şı türküler söyler, Sayıştay Baş- kanı ile Anayasa Mahkemesi yargıa, Anayasa Mahkemesi karannı dinlemezse, başka in- sanlardan hukuka saygı bekle- nemez. Böyle bir anlayışa son verilmelidir. Hem Sayıştay Baş- kanı hem de adına yasa çıkan- lan ve bu yolla Anayasa Mah- tstanbui Barosu seçimlerinde başkanlık için 4 aday yarıştı. ı F- otoğraf: ZAFER AKNA R) kemesı üyeliğine seçilen bu nakşibendi kişi istifa etmeli- dir." Kazan'ın bu sözleri İslamcı avukatlar tarafından yuhalan- dı. Bazı avukatlar kürsüye yü- rüyerek Kazan'ın sözlerini kesmeye çalıştılar. Bu kişiler görevliler ve araya giren avu- katlarca engellenirken, kürsüye calışma raporu, bazı kağıtlar fırlatıldı. Daha sonra konuş- masına devam eden Kazan, "Cumhurbaşkanf nın Anayasa Mahkemesi'ni ele geçirme ope- rasyonuna mutlaka son veril- melidir" dedi. Divan seçimini Necla Fer- tan'ı destekleyen Çağdaş Avu- katlar Grubu'nun almasından sonra Çalışma Raporu okun- du. Daha sonra yapılan konuş- maiarda başkanlığa adav olan avukatlar Turgut Kazan'ı AV- TA tatil köyü nedeniyle eleştir- diler. Kendisinin Çağdaş Avukat- lar Grubu'nu temsil cttiğini be- lırten Necla Fertan şunlan söy- ledi: "Başkan "Suskun bir baro- dan saygın bir baro yaratık' diyor. Zaten İstanbul Barosu saygın bir barodur. 12 Eylül dö- neminde kapısına kilit vurukJu- ğunda da saygındı. başkanı tutuklandığında da saygındı. Turgut Kazan Baronun adını ilk defa akçeli işlere kanştırdı. Sayın Kazan, çağın bir medya çağı olduğunun bilinciyle. med- ya dünyasmda görüntüsünü sergilemeyi yeğlemiştir. Bu ara- da mesleğin sorunlan çığ gibi büyümüştür." Eleştirelere yanıt veren Tur- gut Kazan, kendisine sadece AVTA tatil köyü nedeniyle eleştiri geürildiğini, yaptığı di- ğer işlerle ilgili doğru dürüst bir eleştirinın söz konusu olmadı- ğını belirtti. Kazan, "Vaat et- miştik yaptık. Bu işle ilgili ola- rak beş kuruş cebime girmemiş- tir" dedi. Kazan'dan sonra söz alan ve Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden 7 kişiden biri olan Ergin Cinmen'de Kazan'ı çok iyi tanıdığını vurguladı. Cin- men. "Kazan yaptığı iyi ışleri sanki tek başınayapmışgibian- lalıyor. O işleri Yönetim Kuru- lu ile birlikte yaptı. Kazan tek kişilik bir korodur. O her za- man en iyisini bildiğini söyler" dedi. Genel kurulda bugün avu- katlar Başkanlık ve Yönetim Kurulu seçimi için oy kullana- caklar. 17. Genel Kurulu'da PKK ve sol içi bölünme tartışıldı: Adaııa BarosuTida gerginkongre • 758 üyeli Adana Barosu'nun genel kurulu sert tartışmalarla başladı. Kongrede yönetime Başkan Aydın Çoşar tekrar aday oldu. ADANA (Cumhuriyet Güney tleri Bürosu)- Adana Barosu'- nun 17. olağan genel kurulu, ÇHD sekreterinin konuşması- nın engellenmesi, PKK tartış- ması ve sol içi kısmi bölünme nedeniyle sert bir ortamda ya- pıldı. Bir grup avukat, kürsü doku- nulmazlığına engel olunduğu gerekçesiyle genel kurulu terke- derken. sol kesimin adayı Ah- met Doğan ise, bir gazetede yer alan haberle ilgili olarak Bana PKK'h diyenlerin Allah be- lasmı versin" diye konuştu. CHP kökenli eski Baro baş- kanlanndan İbrahım Günay'ın Divan Başkanlığı altında yapı- lan 758 üyeli Adana Barosu'- nun genel kurulunda sert tartış- malar oldu. DYP Adana mil- letvekillerinden Selahattin KJIIÇ, Uğur Aksöz ve Ahmet Şanalın kısa süreyle izledği kongrede yönetime tekrar aday olan Başkan Aydın Çoşar, söz alarak avukatlık yasasında ya- pılmak istenen iyileştirmelerin büyük hamleler olduğunu vur- guladı. Bazı yargıçlann da izlediği genel kurulun havası ÇHD Sekreteri Ali Akıncı'nın konuş- masına müdahale edilmesi sıra- sında birden elektriklendi. Daha kürsüye çıkar çıkmaz Di- van başkanı İbrahim Günay'ın "Burası politika konuşulacak yer değil. Mesleki sorunlarla il- gili olarak konuşun" biçimin- deki uyansıyla karşılanan Avu- kat Akıncı, Çağdaş Hukukçu- lar Derneği imzalı metinde yer alan "Türkler Kürtlere, Kürtler Araplara, esnaf ve memur işçi- lere, çalışanlar işsizlere , batıda yaşayanlar doğuda yaşayanla- ra karşı kışkırtılıyor. Kürt ve Türk halklannın kardeşliğine zarar verecek uygulamalann artmasına zemin hanrlanıvor" cümlesini okuyunca ikinci kez uyanldı. Divan Başkanı Gü- nay'ın müdahalesine karşı çıkan ÇHD Başkanı Fahri Do- ğan ve bir grup arkadaşı, oyla- ma yapılarak Ali Akıncı'ya söz hakkı verilmemesi üzerine salo- nu terk ettiler. Daha sonra kürsüye gelen sol kesimin adayı Avukat Ahmet Doğan da Ali Akıncı'ya yapı- lan müdahaleye değinmeksizin bir konuşma yaptı. Bir yerel ga- zetede çıkan Kürt kökenli oldu- ğu ve eylemsiz PKK'lıiara dir- sek temasında bulunduğu yo- lundaki haberlerden söz ederek "Bana PKK'yla dirsek teması var diyenlerin Allah belasını versin" dedi. Hastanede tedavi kabul etmeyen 9 tutuklunun sağlık durumu kötüye gidiyor Açhkgreyinde ölüııı sıııırıaıtık aşıldı• Buca Cezaevi'ndeki gerginlik sürüyor. CezaevT- ndeki uygulamalan protesto etmek amacıyla açhk grevine başlayan 78 tutuklu ve hükümlüden 20'si dün eylemlerine ara verdi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bu- rosu)-Buca Cezaevi'nde 27. güne girilirken 20 tutuklu ve hükümlü eyleme ara verdi. Bu arada kadın tutuklu ve hüküm- lülerin 'kapıaltında' yapılan aramalan protesto etmek ama- cıyla avukat görüşüne çıkma- dıklan öğrenildi. Açhk grevin- den hastanede tedavi kabul et- meyen 9 kişinin sağlık durum- lannın kötüye gittiği bildirildi. Buca Cezaevi'ndeki gerginlik sürüyor. Cezaevi'ndeki uygula- malan protesto etmek amacıyla açhk grevine başlavan 78 tutuk- lu ve hükümlüden 20"si dün ey- lemlerine ara verdi. Açhk grevi- ni bırakanlann bir hafta sonra yeniden eyleme başlayacaklan belirtildi. Bu arada Cezavi ikin- ci Müdürü Osman Işık'a haka- ret ettiği savıyla 15 gün hücre cezasına çarptınlan grevciler- den Mehmet Demirli'nin ceza- sının DGMce onaylandığı öğ- renildi. CHD İzmir Şubesi Yö- netim Kurulu Üyesi Avukat Nedim Değirmenci, cezaevinde müvekkilleriyle yaptığı görüş- meden olumsuz izlenimler aldı- ğını belirterek kendisine aktan- lanlan şöyle anlattı: "Daha önceden kadın tutuk- lu ve hükümlülerin üst araması koğuşlarda yapıhyordu. Mü- vekkilerimin belirttiğine göre açhk grevinde bulunan Meh- met Demirli'ye yönetime karşı geldiği ve daha farklı gerekçe- lerle 15 gün hücre cezası veril- miş. Bu arada açhk grevinde bulunan 78 kişiden 20'si eylem- lerine ara verdi. Ara verenler açhk grevinin 35. gününde ye- niden greve başlayacaklar." Değirmenci, baskılann son verilmesi için ÇHD ve İzmir Barosu olarak girişimlerde bu- lunacaklannı söyledi. Cezae- vindeki eyleme destek olmak amaayla bazı tutuklu ve hü- kümlü yakınlan da HEP Buca İlçe Binası'nda açhk grevine katıhyorlar. Tutuklu yakınlan- ndan 5'i açhk grevinde 23. güne girerken bir grup da değişik sü- relerle eyleme katıldı. Memur eylemine 6 gözaltı İZMİR (Cumhuriyet Büro- su)- Kamu çalışanlan platfor- munu oluşturan memur sendikalannın baloAlu göste- risine polis izin vennedi. Olay yerine gelen güvenlik güçleri zor kullanarak topla- nan sendika üyesi memurlan dağıttı. Bu arada polis çembe- rine giren altı kişi gözaltına alındı. Memurlann gösterisinden önce basına dağıtılan bildiride memur sendikalannın anaya- sal güvence altına alınması, işçi, memur aynmının kaldın- larak. grevli, toplu sözleşmeli yasa çıkartılması istendi. Bil- diride aynca İLO'nun 87 ve 151. maddelerinin TBM M 'de onaylanarak en kısa süre için- de yürürlüğe girmesi gerektiği belirtildi. Memurlar hazırla- dıklan pankartı, ucuna balon- lar takarak havaya uçur- mak istedikleri sırada olay ye- rine gelen polisler tarafından engellendiler. Memurlann bu durumu alkışlayarak protesto etmeleri üzerine de çevik kuv- vet zor kullanarak topluluğu dağıtmaya başladı. Bu sırada bazı memurlar, polis tarafın- dan tartaklandı. Tartaklanan- lar arasında Rıza Çeki adlı memur yaralandı. Olay yerin- de gözaltına alınan altı kişi Karşıyaka Emniyet Müdürlü- ğü'ne götürüldü. • • w • • POLİTIKA GONLUGÜ HtKMET ÇETİNKAYA HEP'ten Ayrılanlar Olacak mı? Halkın Emek Partisi'nden (HEP) önümüzdeki günlerde kopmalar olabilir mi? HEP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Alınak'ın göre- vinden istifa etmesinden sonra siyasi kulislerdeyoğunlas- maya başlayan "yeni bir parti oluşumu" giderek ağırlık kazanıyor. Bazı HEP milletvekilleri bugünlerde kimi köşe yazarla- rıyla konuşup HEP'in içinde bulunduğu tıkanıklığı anlab- yorlar. Bu milletvekilleri hem kendi özeleştirilerini yapı- yorlar hem de bir çıkış noktası arıyorlar. HEP Içindeki tıkanıklığın, Ahmet Türk'ün genel başkan seçilmesinden sonra giderek büyüdüğüne ilişkin görüşler parti tabanında tartışılırken, bu miltetvekilinin girişimleri de ilgiyle izleniyor. Ahmet Türk'ün HEP Genel Başkanlığı'naöOOdelegeden 94'ünün oyunu alarak seçilmesinden sonra parti içinde başlayan çalkantı kim milletvekillerini düşündürmeye başladı. Diyorlar ki: "Türk aydmına ve halkına daha yaktn bir partiydik biryıl önceye kadar. Bundan bir yıl önce daha sempatiktik. Ana- dolu'da Kürtlerin yoğun olmadığı bölgelerde ilgi görüyor- duk..." HEP içinde bir grup milletvekili "Kürt partisi" görünü- münün giderek Türk aydını ve halkında tedirginlik yarattı- ğını, kendilerine eskisi gibi sempatiyle bakılmadığını açık açık söylüyorlar. O zaman ne yapılması gerekiyor? Bu sorunun da yanıtı şu oluyor: "Şimdi yeni bir orgütlenmeyle tüm toplumun sempatisi- ni kazanmak gerekiyor. Onun için de yeni birparti kurrnak en akılcı iş..." Kimi HEP milletvekillerinin bir kuşkusu da şu: "Dokunulmazlığımızın kaldırılması da söz konusu." Kürt kökenli 22 HEP milletvekilinin dokunulmazlığının kal- dırılması için hazırlanan tezkere, TBMM'de bulunuyor. Bu konuda neler söylüyor HEP'liler? "Eğer dokunulmazlığımız kaldırılırsa bizim için daha iyi olur. Böylece kamuoyu oluşturabiliriz. Avrupa'ya karşı da hükümet zor duruma düşer..." Bir başka önemli konu da şu: "Anayasa Mahkemesi HEP'i kapatır mı?" HEP milletvekilleri kapatılacağı yolundaduyumlaraldık- larını söylüyorlar. Şöyle diyorlar: "HEP'i Anayasa Mahkemesi mutlaka kapatacak... Çür,- kü Sosyalist Parti de aynı gerekçeyle Anayasa Mahke- mesi'ne götürülmüştü. Sosyalist Parti, Anayasa Mahke- mesi tarafından kapatıldığına göre HEP'i de aynı sonuç bekliyor. Yeni bir örgütlenme bu nedenle de gerekiyor." Evet, HEP'ten ayrılıp yeni bir parti kurmak isteyen.erin gazetecilere anlattıkları bunlar... Görülüyor ki HEP içinde bir tıkanıklık ve sıkıntı v^. Kimi milletvekilleri bu olumsuzlukların giderilmesi nEP'in "Kürtpartisi" kimliğinden kurtulması için tüm U!L sun sem- patisini toplayacak yeni bir partinin kurulmasm istiyortar. Acaba bu yeni oluşum kolay olur mu? Bize göre biraz zor olacak. Çünkü HEP gc akten biryıl önce toplumun sempatisini kazanmış bir havadaydı. Bu- gün ise tam tersi bir görüntüde. Geçen yıl TBMM'nin açılışında Hatip f cle ve Leyla Za- na'nın yemin sırasında Kürtçe konuşmaKta direnmesinin, HEP'in kuruluş sürecine etkisi olumsuz olmuştu. İki millet- vekilinin bututumu, ilkeden öte "çocjksu"birdavranış bi- çimiydi. HEP'in kuruluşuyla birlikte Guneydogu'da yaşanan olaylar da buna eklenince tıkanıklık başladı. HEP'in PKK ile ilişkileri gündeme geldi ve kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Türkiye'de son aylarda "Kürt-Türk" kışkırtıcılığı kimi çevrelerce körükleniyor. On gün önce Fethiye c.e yaşanan olaylar bunun en somut örneği. Yeni kurulacak bir siyasal parti, HEP'in kap .ılmasından önce mi yaşama gececek? Yeni kurulacak ,jartide görev alacak olanlar Kürt kökenli mi olacak? Diyorlar ki: "Bu parti herkese kapılarını açacak..." Evet, HEP'ten bugünlerde kimi kopmalar olabilir. Yeni bir parti süreci başlayabilir. Başkanlıksistemini TBMM'deÖzala milletvekillerisavunuyor ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-Cumhurbaşkanı Turgut Özaİ'ın zaman zaman tırman- dırdığı başkanlık sistemi tartış- masma destek, TBMMdeki Özalcı ANAP milletvekillerin- den geliyor. Genel Başkan Me- sut Yılmaz'a karşı bayrak açan- lardan Cumhurbaşkanı Özafm kardeşi ve Malatya Milletvekili Yusuf Bozkurt Özal da başkan- lık sisteminin reformist karar- lar alınmasını sağlayacağını söyledi. Başkanlık sisteminin Osmanhsistemine benzediğini bildiren Özal, "Başkanlık siste- mi Osmanlı sisteminin bir nevi demokrasiye adapte edilmiş şekjidir'dedi. Özal. başkanlık sisteminde diktatörlüğe gitmenin imkansız denecek ölçüde zor olduğunu savundu. Özal TBMM kulisındeCum- huriyet muhabirine başkanlık sisteminin avantajlı gördüğü yönlerini şöyle anlattı: "Bu sistemde kuvvetlerin ay- nlığı ve dengesi prensibi vardır. Yasama kuvveti olarak Temsil- çiler Melcisi ve Senato vardır. İcra başkanın kendisi ve bakan- landır. Yargı, mahkemelerdir. Bunlar birbirinden ayndır. Ay- n güçleri ve birbirlerine karşı dengeleri vardır." Özal, başkanlık sisteminin avantajlı bulduğu yanlannı şöyle sıraladı: "I- Başkan, bakanlan genel- likle mecüs dışından tayin eder. Meclis içınden seçilen bakanın görevinden istifa etmesi gere- kir. Aynca bakanlıktan aynldı- ğında da yeniden milletvekilli- ğine dönemez. Dolayısıyla mil- letvekilleri bakanlık. kırmızı plaka sevdasında olmuyorlar. 2- Başkanın sınırlı sayıda parlamenter arasından bakan seçmek yerine bütün nüfus için-, den seçme imkanı var. 3- Hükümet bir bütün olarak parlamentoya tabi olmuyor. Bakanlar ayn ayn konfırme ediliyor mecliste. Dolayısıyla bizde olduğu bir kabine içeri- sinde zayıf ve uygun olmayan kişilerin bakan kalması engelle- niyor. Çünkü bizim sistemde güvenoyu hükümete veriliyor. 4- Bizde bakanlar hem icrada bulunuyorlar. hem de milletve- kili olarak TBMM'de oy veri- yorlar. Böylece yasama ve yü- rütme içiçe giriyor. Kuvvetler aynlığı prensibi bir nevi zarar görüyor. Aynca her bakana yakın birkaç milletvekili oldu- ğu düşünülürse, bu daha bariz şekilde ortaya çıktyor. Meclis bir yerde hükümetin güdümü- ne giriyor. 5- ABD'de meclis bugün de- mokratlann. başkanlığın cum- huriyetçilerin elinde olmasına rağmen kararlann alınmasında ciddi bir bunalım yoktur. Bila- kis harp karan bile alabilmiş- lerdir. Bizim ülkemizde geçen dönem büyük sayida milletve- kiliyle iktidarda olmamıza rağ- men Körfez savaşı sırasında büyük sıkıntılar çektik. Baş- kanlık sisteminde kararlar da- ha seri alınabilir ve daha iyi re- formlar yapılabilir. 6- Başkanlık sisteminde baş- kan, icranın kararlannı beğen- me>ince veto edebiliyor. Veto edilen karar. bizde olduğu gibi bir daha görüşülmüyor. 7. Başkanlık sisteminde yar- gının da çok önemli bir rolü var. ABD'de ayn bir Anayasa Mahkemesi yoİc. Yüce Mahke- me vardır. Nihai merci odur. Bütün meselelere de bu mahke- me bakar." Behice Boran anildl Behici Boran, ölümünün 5. yılmda Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mezan başında anıldı. Dün düzenlenen anma törenine, Boranın yakınlan, bazı sanatçılar ve yurttaşlar katıldı. Törende, Boran'ın yaşamı üzerine konuşmalar yapıldı.Behice Boran için bugün Sepetçiler Kasn'nda, "Tanıyanlann gözüyle Behice Boran" konulu bir toplantı düzenlenecek. Yann da AKM'de, Kültür ve Sanat Gecesi yapılacak. Sol partiler Kürt devleti politikasına karşı: 'Kendî Kürdünü döv, komşimun Kürdünü sev Mesut Yılmaz, Elazığ'da konuştu: Tüıkiye'ııiııgücünükullanamıyorlar ERHAN DABAK ELAZIĞ-Hükümetin terör olaylan karşısında çaresiz kal- dığını belirten ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Bölü- cü teröre karşı Türkiye'nin ne gücü varsa. onu kulanacağı gün bugundür. Maalesef bugün Tür- kiye'yı idare edenler. bölücü te- röre karşı, eşkiyaya karşı Tür- kiye'nin gücünü kullanacak ba- sirete sahip değillerdir" dedi. Yılmaz. Türkiye'nin terörle mücadele ederken muhalefet- lcn yana hiçbir sıkıntısı ol- madığını söyledi. Dün saat 11. 30'da uçakla Elazığ'a gelen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, havaalanında kalaba- lık bir yurttaş topluluğu tara- fından karşılandı. Mitingin ger- çekleştirildiği Elazığ Istasyon AlanTnda "Kurtar bizi ağabey, bu zalim babadan'V'Benim emeklim dediler, açhğa mah- kum ettiler" pankartlannı taşı- yan yurttaşlar. "Baba istemiyo- ruz, hükümet istiyoruz" sloga- nını atular. ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, yaptığı ko- nuşmada, Türkiye'nin teröre karşı ne gücü varsa, onu bugün kullan- ması gerektiğinı belirterek. "Eğer Türkiye bu gücünü bu- gün kullanmayacaksa. hiçbir zaman kullanmasına ihtiyaç yoktur" diye konuştu. Yılmaz, "Maalesef bugün Türkiye'yi ıdare edenler bölücü teröre kar- şı, eşkiyaya karşı Türkiye'nin gücünü kullanacak basirete sa- hip değillerdir" dedi. Hüküme- tin teröre vanlış teşhis kovdu- ğunu öne süren Yılmaz, meclis- ten güvenoyu almadan terörist- ler için yaptınlan Eskişehir Ce- zaevi'nin kapaiıldığını. asker ve polise yanlış mesaj verildiğini söyledi. Yılmaz. hükümetin verdiği yasa önerisiyle teröristlerin gö- zaltı süresinin 8 günden 2 güne indırilmesini öngördüğünü be- lirterek şunlan söyledi: "Türkiye'de hergün onlarca şehit verilirken, teröristlere kar- şı bu vatanın evlatlan döyüşür- ken. hükümetin teröristlere karşı daha ağır cezalar getirme- si gerekirken gözaltı süresi indi- rilmcyc çalışılıyor." İSTANBLL (ANKA)- Sol partiler Kuzay Irak'ta federe Kürt Devleti'nin ilanı ile sonuç lanan gelişmeleri ve hükümetin tavnnı değerlendirirken SBP. Bakanlar Kurulu'nun Federe' Kürt Devleti'ni tanımamasını da eleştirdi. HEP ise hükümeti, ikiyüzlü politika izlemekle suç- ladı. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, hü- kümetin "Ken- di Kürt'ünü döv, komşu Kürt'ü sev" politikası izle- diğini savuna- rak, ABD'nin müdahalesi ile bir Kürt devleti kurulmasını doğru bul- madıklannı bildirdi. Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkanı Sadun Âren, Kuzey Irak'ta Federe bir Kürt Devle- ti'nin kurul- masının yeni olmakla beraber sürpriz bir olay sayılamayacağını söyledi. Sözkonusu oluşumun maddi ve tarihsel temelleri bulundu- ğunu belirten Aren, Bakanlar Kurulu'nun bir federe Kürt dcvletinin tanımamasını doğru bulmadıklannı belirtti. Sadun Aren. "Doğru olmaktan kas- tım da. Türkiye'nin çıkarlanna uygun olmaması anlamında- dır. Genel olarak eskimiş kav- ramlarla çağımızın bu lür olay- lannı değerlendirmek yanlış so- nuçlar verir" dedi. Koalisyon hükümetinin Ku- • Sosyalist Birlik Partisi Genel Baş- kanı Sadun Aren, Kuzey Irak'ta Fe- dere bir Kürt Devleti 'nin kurul- masının yeni ol- makla beraber sürpriz bir olay sayılamayacağını söyledi. Aren. Ba- zey Irak'taki federe Kürt devleti karşısısında katı bir tutum değil, esnek bir tutum alması gerekti- ğini savunan Aren, belli başh ül- kelerin sözkonusu devleti kabul etmeleri durumunda Türkiye'- nin bu durumda manevra yap- ma olanağı vermeyen bir tutum almasımn doğru olmayacağını ifade etti. HEP Genel Başkanı Ahmet Türk ise koa- lisyon hükümetinin Azerbaycan Bosna- Hersek ve Kıbns'ta yaşanan olaylara' karşı tavır koyup Irak'taki Kürtler için böyle bir tavır alnui- masını iki yüzlü bir tavır olarak nitelen- dirdi. Hükümetin söyle- dikleriyle yaptıklan arasında büyük bir çelişki olduğunu ileri kanlar Kurulu'nun bir federe Kürt devletinin tanıma- masını doğru bul- madıklannı belirtti. süren Türk şöyle ko- nuştu: "...'Türkler birinci sınıf vatandaştır. Mozayiğin bir par- çasıdır' diyorlar. Ama Irak'ta Sad- dam zulmüne mazur kalan insaıüar biradım atmışlar. Buna karar verecek olan İrak hükümetidir. Türkiye'nin böyle bir hareketi desteklemesi gerekirken, kabul etmemesini ben anlayamıyorum. Bu tavır hükümetin Kürtlerin. insanca yaşamasını istemediğini ortaya koyuyor." IP Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek de hükümetin "Komşu Kürt'ü sev, kendi Kürt'ünü döv" politikası izlediğini, kom- şu Kürtlerin devlet halinde ör- gütlenmelerinden rahalsızlık duyduğunu ileri sürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle