06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EKIM 1992 CUMARTESl OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Demirel ve Nüfus Siyasasa. Sayın Demirel. başbakanhk sorumluluğunu ılk kez aldığınız ekım 1965 tarıhı ıleyedmcıkezaldığmızekım 1991 tanhlerı arasında ulkemızın nufusu yaklaşık ıkı katına ulaşmıştır. Sız tanhsel olarak ülkesımn nufusunun ıkıye katlandığını görecek ender yonetıcılerden bınsısınız MLMTAZTEKERNüfusbılımcı, Ege trııv. SosvolojiBölümü Savın Demirel değışık mekân ve zamanlarda- kı konuşmalannızda, ulkede çozumlevemedıgı nız sorunlann sıze aktanlmasını ıstedınız Daha ılen gıderek. tum ınançlı kışılenn vaptığı gıbı "Bıhp de söylemeyen olursa, vebalim uzenne- dır' dedınız Sızkıbu ulkede >edı kez başbakan- lığa geldınız Elbette ülkemıze yapüğınız ışlet çoğunlukta olacaktır Aksı halde nıçın ulkemın guzel ınsanlan sızı ısrarla bu goreve seçsınler" Ben burada ülkemıze kazandırdığınız ışlerden değıl ama, sızın de belıruığınız ve çozumleneme yen bır sorunu tanhsel sureçte lartışmak ıstıyo rum Hemen belırieyım kı amacım sızî uzmek değıl soruna cozum bulmak ve ulkemızın bu so- ruiun sarmahndan kurtulması ıçın bırhkte fıkır üretmek, bunlan eyleme geçırmekur Aynca bu mektubumu. her kafadan bır ses çıkması' değj de "tartışma ıstemı' olarak kabul edersenız ^evı- nınm Sayın Demirel, başbakanhk sorumluluğunu tlk kez aldığınız ekım 1965 tanhı ıle yedıncı ke2 aldığınız ekım 1991 tanhlen arasında ulkemızırı nüfusu yaklaşık ıkı katına ulaşmışur Sız lanhsel olarak ulkesmın nufusunun ıkıye katlandığını görecek ender yonetıalerden bınsısınız Bö>lesı bır olgu ülkemızde ılk kez sızın başbakanhk dö- nemlennız ıçıne sığmıştır Hemen belırteyım kı duzeylenne ulaşmak ıstedığımız Batı toplumla- nnda bır başbakanın bunu görmesı olanaksız dır Nufusun bu denh hızh anışı ve geurdığı sorunlarda kanımca sızın hukumeı etüğınız do- nemlerdekı kararlann büyuk eücısı vardır ör neğm başbakanhk gorevıne ılk kez geldığınızde ülkemızde sağlık hızmetlennın sosyalleştınlmesı hakkındakı yasa l%3 vılında doğurganhğm erı yuksek olduğu ıllerden Muş'la uygulanmaya başlamıştı 1963 ıle 1965 yıllan arasında başan ıle uygulanan sosyalleştırme sızın başbakanhk donemınızın ılk yılından (1966) başlayarak ba şansız bır uygulamaya donuşmuştür Bunun ılk örneğı olarak, ülkemızde sağlık hızmetınm go- turulmesını planlayan, nufus sorununa, avdın- lann pohtıkacılann, yazar ve sanatkarlann çoğunluğunun eleşünlenne karşın eğılen, sağlık- nufus ılşıkısının bırlıkte alınmasını vurgulayan ve bu konuda ılk çalışmalan yapan oncu kışı Prot Dr NusretH Fışek ı, SSYB musteşarhk goavınden aldınız Sdğlık Hızmetlennın Sos- valleştınlmesı Hakkındakı Kanun ve Nüfus Planlaması Hakkındakı Kanun M965) sızın dö- nemınızden (1966) başlayarak başarısız bır şe- kılde u>gulanmışur Nüfus Planlaması yerine Aile Planlaması Bu anlavış kısa zamanda ülkemızde ka\ ram- krın değışmesıne neden olmuş ve nufus sorunu- nun makro açıdan çözumunü ıçeren nufus plan- laması yenne, mıkro açıdan ele alan aıle planla- ması kavramına geçış sağlanmıştır Artık hızh nufus artışı ulusal bır sorun olarak değjl, aılele- nn bır sorunu olarak gorûlmuştur Işm tlgınç \anı hukumetlennızın lavn bununla kalmamış. hızla artan bu nufusun yer değıştırmelen konu- sunda bır goç pohükası oluşturulmamışür Olay o kadar hafife ahnmıştır kı yurtdışına olan göç- lenn sonucu. nüfus artışının ve ıç göçlenn bır sorun olmayacağı ılen surulmuştur Donemı- mızdekı nüfus sorununa olan ılgısızlığınız nu- fusbıhmcıler arasında tartışılmış ve aşağıdakı konularda genel bırkabullenme olmuştur ı- Po- lıtıkacı. kısa donemde etkısını gösteren u> gula- malara kaynak aktanr Uzun donemde etkısını gosterecek nufus alanındakı sorunlara kaynak ayırmaz u- Turkıye'de aılelenn nufus program- lanna belırgm bır taleplen olamaz Bu konuda baskı grubu oluşturamazlar ııı- Hükumetlenn nufus ve aıle planlaması konusunda behrgın bır tutum alması ve uygulaması olumsuz sonuçlan (oy kaybını) doğurur ıv- Ideolojı gruplannın baskısı, nüfus konusunda açık bır polıtıkamn uvgulanmasını engeller Gerçekten 1973"ten sonra degışık donemlerde yönetıme geldığınızde ozellıkle son maddeden oıuru nüfus sorununu kendı doğal gehşmesıne bıraktınız 1980-1990 dönemınde nufus sorunu üzennde hükumet programlan ve kalkınma planlannda yazılanlann tam tersı oldu Orneğın buyuk şe- hırler büyutulmeyecek dendı, son on yılda bu şehırler en fazla buyudu Aılelenn kendı sos>o- ekonomık duzeylenne gore ıstedıklen sayıda ço- cuğa sahıp olmalannı sağlayacak uygun ve etkıh aıle planlaması hızmeüen sunulacak dendı. hız- met açığı beklenılmeyen şekılde buyudu En temel gelışmışhk gostergesı olan bebek olum hız- lannı. bırakın ulkemızın ekonomık duzeyıne ındırmek komşulanmızın duzeyıne bıle ındıre- medık Ülkemızde 1960-1990 donemmde hızh nuîus artışı sonucu oluşan değışmenın ılk bo>utu kentleşmedır Kentleşme olgusu. degışık taktor lenn etkısı ıle hız kazanmasına karşm eğıtım harcamalanrun yetersızlığınden oturü kenthleş- me olgusu yetennce bo\ vermemıştır Çunku hızlı kentleşme, eğıtım ve sosyal harcamalar, ul- kemızdekı ekonomık anlayışın benımsedığı ge- hşmenın ıçsel parçalannı oluşturmamışür Kentleşmenın ongörühnemış hızı ülkemızde kı- sa bır zaman dıhmınde gercekleştığı ıçın bır yan- dan hızla artan nufusun, bır yandan da kentlere gelenlenn gereksınımlennı karşılamak zorlaş- mıştır Orneğın, eğıtım, ulaşım, bannmavb ge reksınımler ıçın kıt kavnaklar ıçınden yeterlı pav aynlmarruşür Ote yandan temel anlayış gereğı kıt kaynaklann endustnleşme ıçın kullanımmın daha vararlı olacağı savı ve uvgulaması bu do- nemde egemen olmuştur Bu gelışmenın sonucu orta>a çıkan sorunlar kent yaşamında halkın hoşnutsuzluğunun kaynağjnı oluştururken kıt- leler orgütsuzluk, sırurlı dun\a göruşu, karşılaş- tırma noktasırun sureklı köydekı çıkış aılesını (ebeveynını) temel alması \b etkenlerden oturu yaşadıklan sorunlan gündeme getırememışler- dır Dahası. kıtlelere ekonomık sozler ve umut- lar yenne "Behrh bır döneme donmek mı ıstı- yorsunuz0 " şeklındekı sıyasal baskı, tum med- yalar araahğı ıle sureklı uygulanmıştır 1990'lardaki degişmede farklüık Savın.Demırel, 1990 lann kentlısı \e koylusu, ılk başbakanhğa geldığınız donemdekınden farklıdır Günumuzde kentlerde hızmet \e en- dustnde bır dızı ışler kırsal kökenlıler tarafından yapılmaktadır Bunlar takdır edersınız kı Os- manh reayası vecumhunyet koylusünden fark- lıdırlar Farkhhk kendıru, değerlerde umutlar- da, yönetımde, ışbolumunde ve egıümde göster- mektedır Bu bağlamda. otuz yıl ara ıle aılelere sorulan, ıstenen, ıdeal bulunan \e doğurmak ıs- tedığı çocuk sayısı sorulanna venlen yannlarda- kı değışme (azalma yonunde) ınanılmayacak boyutlardadır Ne var kı aıleler bu ısteklennı gerçekleştırecek sağlık hızmetını bulamâmışlar- dır Bu yuzden ülkemızde ısteyerek duşuk yap- ma (kürtaj) olgusu çok çarpıcı boyutlara var- mıştır FarkUlıgın bır başka boyutu ıse kentleşme su- recıne katılan bu aılelenn çocuklannı ne pahası- na olursa olsun eğıtım hızmetlennden vararlan- dırmalan. buna karşın bunlann genç yaşta ışsız- hkle karşı karşıya kalmalandır Sızın her zaman behrttığınız otuzlu yaşlardakı genel müdurluğu- nuz bu kuşak teknık personel ıçın yıldızlar kadar uzak bır umuttur Bu konu burokratık vapı ıçın tehlıkehdır Demokrası ve demokratık haklann yokluğundan, gundeme gelme surecınde top- lumsal üretımın dağıhmı ekonomık buvume, fırsatlardan yararlanma gıbı konular en çok bunlann dıkkatını çekecektır Gıderek bu konu- lardakı farkhlaşmalar \e gergınlıkler yonetımle- nn temel sorunlan olmaya ba^layacaktır Nede- nı ıse açık Kıt kaynaklann nufusun avncalıklı bır azınlığının çıkanna kullanıldığı genç bevm- lerde perçınlenmektedır Kaynak dağıhmı ala- nındakı eşıtsızlıkler bunlarla sınırh değıldır Kent-kır doğu-baü farklılaşmasının yanında endustn merkezlennın obur ^erleşmelerden farkhlaşması bunun kanıtıdır fşın ılgınç yanı 1960'tan bu vana soz konusu verleşmeler arasın- dakı farklıhklann ortadan kaldınlması bır yana, bu farkhlığın arlüğı konusunda degışık belgesel gozleme davalı araştırmalar vardır Bu nedenle hızh nufus artışı ve kaynaklann eşıtsız bıçımde dağıtılmasından oturü ulkemızın koşullanna özgu voksulluk sınınnda yaşayanla- nn sayısı artmıştır Çözüm önerileri Merkezı hükumetlenn son otuz yılda nufus sorunu uzenne başanlı çabşmalar yaptığı soyle- nemez Bu nedenle venı orgütlenme çalışmalan aşamasında olayı, nufus pohtıkası yaklaşımı ıle kavuşturmak uzere yerel yonetımlere bırakınız Yerel yonetımler kendı seçım beölgelennde nu- fus pohtıkasını sosyo-ekonomık büyumelenne göre düzenlesınler Merkezı yönetım bu konu- dakı genel çerçeveyı belırlesın yeter Bu bağlam- da yerel yoneümlenn çözum ıçın uğraşacaklan sorunlar şunlar olacaktır: - Gecekondu ve kırsal nufusun sağlık hızmetı- nı yenı bır anlayışla goturmek Benzer şekılde ^gıtımı tum yıla yaygınlaştırarak, eğıtımın do- ğurganhk uzenne olan dolaylı ve dolaysız etkıle- nnden jararlanmak - Türkıye nın donüm noktasmı yaşadığı ıstıh- dam konusunda yenı seçenekler yaratmak En- dustnleşme ve mekân organızasyonunu kuçuk kentlere doğru yaymak ve ıç goçlen buralara vonlendırmek Sayın Demirel sızın de behrttığınız gıbı Tur- kıye, Ankara'dan yonetılmeyecek kadar büyu- muştur Buyuyen bu ulkenın yerel yonetımlenne yetkı vennız Herkes kendı sorununa çozüm üretme>e başlasın Ankara artık umut kentı ol- maktan çıksın Umut bekleyen bızlere yetkı ve- nn Bıraz da bız duşünelım Saygjlanmla PENCERE ARADABIR ALİRIZA ÖNDER Emekli Yargılay Üvesi C. Kudret ve Anımsadıklanm lOTemmuz 1992 gunu olumlu dunyadan goçen unlu ya- zın ve sanat adamı Cevdet Kudret le ılgılı olan ve bızı ellı beş yıl oncelere goturen kımı anılarımızı eskı bıroğrencısı olarak bu yazımda ozetlemekle bır odevı yenne getırmış olacağıma ınanıyorum 1936-1938yıllannda Kaysen Lısesı'nde ıkı yıl sure ıle bı- ze edebıyat oğretmenlığı yapan oğretmenımız, o sıralarda en genç oğretmenlerımızden bırısıydı 1907 dogumlu oldu- ğuna gore aramızda on bır yaş lark vardı Yuksekoğrenı- mını Hukuk Fakultesı nde yapmıştı Ancak daha oğrencılı- ğı yıllarında şıırle yazınla ılgılenmış, Yedı Meşalecıler toplulugunda kışılığıne yon vermış, sıırler yayımlamış bır genç olarak lıselerde ders venmeyı uygun bulmuştur Ho- ca sınıfta ve ders dışındakı davranışlarında az konuşan ağırbaşlı bır kısı olarak tanınırdı Ders anlatısında goste- rışten uzak bılımadamlarınayakışır bır tutum ıçındegoru- lurdu Öğrencılenne yonelttıg 1 ders sorularında herkesm özel eğılımlerıne oncelık verır onun ılgılendığı alanlardakı bıl- gısını yoklamaya ozen gosterır boylece oğrencılerının sevdıklerı konularda geiısmesını sağlamayacalışırdı Be- nımle ılk ılgılenışı şoyle olmuştur Bır yazılı >oklamadakı yanıtlarımı beğenmış olacak kı ondan sonrakı derslerde ozel bır yakınlık ıcınde bana ayrı bır değer vermeye başla- mıştır Sozlu yoklamalarda, daha çok ılgılendığım tasavvuf edebıyatı üzerıne sorular yoneltırdı Bu da benım şevkımı arttırıyordu Bu arada pek yatkın olmadığım bır konuda benı uyardığını da unutamam Bır pıyes provasında, tek- duze bır vurgulama ıçınde konuştuğumu gormuş ustlen- dığım role uygun canlı ve degışık tonlarla konuşmamı ıstemıştı Bızden ıkı ust sınıfta bulunan ve ağırbaşiılığı ıletanınan oğrencısı Ihsan Hanım a gonul yakınlığı duymus olacak kı o yıl lıseyı bıtıren bu arkadasımızla evlenerek yuva kurdu Böylece o yılların unlu avukatı Saıt Azmı Feyzıogiu nun enıştesı oldu Ihsan Hanım rahmetlı Prof Turhan Feyzı- oğlu'nun da halası ıdı Bu evlılık, uzun yıllar suren mutlu bır yaşamın başlangıcı olmuştur 13 temmuz gunu Aşıyan Mezarlığı nda topraga venlen unutulmaz oğretmenımıze Tanrıdan rahmetdılıyorum Şımdı Hoca nın bır ıkı ozellığı uzerınde duracagım Is- tanbul da doğup buyumus bır kısı olması onun Anadolu halkına yakınlık duymasına engel olmamıştır Bızım yore- de yetısmıs halk ozanlarıyla da ılgılenmıştir Bunlardan bırı olan Uzunyaylalı Âşık Talıbı Coşkun u bır gun lıseye getırmış bahcede bızlen çevresınde toplayarak ondan bol bol şıırler ve oykuler dınlememızı saglamıştı Okul dışın- dakı kulturel toplantılarla da ılgılendığım bılıyoruz O yıllar- da eskı bır kılısede ışlevını yenne getıren halkevı salonun- da Nâzım Hıkmetı anlatan oldukca oğretıcı bır konusma yapmıs şıırlennden bol bol ornekler vermıstı Bu konus- ma ne kamu gorevlılerının ne de solun karsısındakı halk kesımının herhangı bır tepkısıyle karşılasmıştır Bu olgu Ataturk donemının daha sonrakı yıllara gore oldukca hoş- gorulu oldugunu gösteren canlı bır ornektır Şu var kı, bu gerçeğı ılerıkı yıllarda kavrayabıldığımı belırtmek ıstenm Hoca nın sol goruse yatkınlığı kımse ıcın gız değıldı An- cak bunun ogrencılerı arasında ve toplumsal çevresınde yayılmasını amaçıayan hıcbır somut davranışını gormuş değılız lnancı ıcınde saklı gıbı ıdı dersek yennde olur ' Solok soyadından gorduğu zararlara fazla katlanmak ıstemedı Bunudadegıstırerekıkıncıadı Kudret ısoyadı olarak kullanmaya başladı Lıseler ıçın yazdığı ders kıtabında kullanmak zorunda kaldığı Abdurrahman Nısarı takma adı Kaysen de ya- şamıs gercek bır kısıye aıttır Bu kışı yanılmıyorsam bır zamanlar Kaysen basınında belırlı bır yen olan Aydın Nı sarı nın amcası ıdı Gununun kulturlu kısılerı arasında sa- yılırdı Emeklılığı yıllarında Turk Dıl Kurumu nda karsılaşmala rımız oldu Yayımladığı kıtaplarından okuyamadıklarım vardır Ancak edınıp okuyabıldıklerımız onun yuregımız dekı yerını daha da belırgm kılmış sevgımızı pekıstırmış- tır Topluma yararlı kısılerden bırısı olarak anısı onunde saygıyla eğılıyorum (*) TARTIŞMA Bapo Seçimleri ve Oneriler Guçlu, baeımsız ve çağdaş bır ^avunma orgutu, hukuk devletı ıçın bır guvencedır Dıh anlatımı ve ıçenğı ıle eleştırdığımız A\ ukdllık Yasası gercğınce Baro Ge- ncl Kurulu ıkı >ılda bır baro bdşkanının ddvciı ıle gundemındekı maddelen goruş- mck uzcrc ckım avının ılk hdttası ıçınde topLınır Bu yıl vapılacak olan baro organlan se- ı»ımlcnnın hukumetın gundemındekı mes- Ickı konuldr ncdenı>lc ayn bır onenıı olduğu kanısınddMZ Yururluktekı Avukaüık Kanunu'nun 66 mdddcsı gereğınce "Herdvukat.bolge- sı ıı,ındc sureklı olarak dvukdtlık cdeceğı \enn baro levhasına yazılmakla >ukumlu- dur (Onenmız hera\ukat ıkametgahı- nın bulunduğu ılın baro levhdsına >azıl- mdk zorundd olmahdır) Barolar, " tüzclkışılığe sahıp kdmu ku- rumu nıtehğınde meslek kuruluşldndır " (md 76) (Onenmız-\apılacakyenıand\a- sdda belırtıl«xek esaskr dahıhnde- Barola- ıın tuzelkışılığe sahıp bağımsız savunmd kuruluşlan olduğu ırdelenmelıdır) 'Baro başkanlığı başkanhk dıvanı. vo- netım denetleme ve dısıplın kurulu uyelık- len ıle baro menfaatlannı gozetme ve sa- vunma hususunda avukatldra venlen ışler ucretsız gorulür ' (md 78) (Onenmvz, \enlen gorevler karşıhğında onur ücretı odenmehdır) Baro Genel Kurulu, baronun en yüksek organı olup levhada >dzıh bulunan bütun avukdtlardan oluşur (md 80) Genel Ku- rul >onetım. dısıplın ve denetleme kurulu ıle baro başkanmı ve TBB dekgelennı se- çcr(md 81 1) Baro levhasına yazılı her avukatın gerek olağan. gerekse olaganustu genel kurul topldntılanna kaulması ve oy kullanması zorunluluğu, yasa gereğıdır (md 86) (Onenmız, toplantıva katılmama halınde u\ gulanmakta olan para cezası kaldınlma- hdır) Guçlu. bağımsız \e çağdaş bır savunma orgütü, hukuk devletı ıçın bır guvencedır Yenı bır a\ ukatlık yasası, kaçınılmaz bır gereksınımdır Mevcut yasa tasansı taslağı ıle tasan arasınddkı farkldr ırdelenmelı, ka- muoyunun bılgiMne sunularak kamusal katılım sağlanmdlıdır Savunmd mesleğı hakkındakı yasa. hu- kumet metnı uzennde değıl barolann katı- lımıvla TBB nın hdzırldvdcaeı onen uze- nnde goruşulerek ve yenı anayasa ıle bır- lıkte hazırlanmdhdır Avukdthk mesleğınc toplumsal savgınlık kdzandırdcak onlemler ıvedılıkledhnmalı- dır Sa\-sdvunmd ılışkısı oz ve bıçımsel olarak eşıtlenmelıdır Serbest çahşdn avukatldnn sosyal gü- venlığı uyelenn baro vdsıtdsıvla olan SSK ılışkısı ıvedıhkle ele alınmalı, çağdaş ve ge- nış kapsdmh bır sıgorıa sıstemıne geçılme- hdır Lcuz adalcı goruşunün yanhşhğı veso- nuçlan ılıbarıvla sakıncaldrı toplum onun- de tdrtışılmalıdır Yargılama gıderlen. kat- lanılmaz değıl fakat duşundurucu olmalı- dır Asgan ucreı tanfesı ve uvgulanışı, guncelleşiınlmehdır Yargıevı (mahkeme) bınalan, ozellıkle büyük kentlenmızde adalet hızmetının su- nulmasına ve kentın ozellıklenne uygun olmalıdır Hukuk devletı ozlemının gerçekleşebıl- mesı. toplumun yasalan bılen haklannm başlangıç ve smınnı özdenctımle çızebılen bıre>lerden oluşmasına bağlıdır Bu neden- le. usul vdsaUm baştd olmak uzere hemen tum yasalara ılışkın somut goruş \e onen- ler hdzırlanmah, gerekçelen topluma açık- ianmalıdır Bıreyın savunuculuğu ıle gorevını >enne getıren avukat, guçlu \e bağımsız barosuy- la hukuk devletı savunuculuğunun sozcu- su ve oncusu olmalıdır Avukatlar. kara cuppclennden kurtanl- malı. gorev andına bağhlık konusunda, gorev ve sıfatı ne olursa olsun herkese ör- nek olunmalıdır Hak edılmesı gereken savgınhğı ıle avu- kat olabılmek ayncahğı. hukuka saygınm somut gostergesıdır Av.HLLLSİMETİN htunbul Muz!...Muz agacını ılk kez Adana da gordum O yıllarda muz luks bır meyveydı istanbul dakı en gozde semtlenn buyuk manavlarında bıte guç bulunur- du Cukurova nın san sıcağında yetışen muz hevengı-* nı ağacın dallarında gorunce, belleğımın bır koşesıne ızduşumunu yazdım Beyoğlu nda seckınlerın gıttığı tpek, Melek, Saray gıbı sınemalar bır yana, Alkazarda bıle seyırcı uslu akıllı otururdu Adana da uç sınema vardı Asrı, Alsa- ray Tan Hangısınde olursa olsun, oğlan kızı optuğutv de bagınrtardı - Eyı muuuz1 Daha Latın Amerıka cumhurıyetlerının acılı yazgısın- dan haberım yoktu 'Unıted Fruıt Company ye de ya- bancıydım Emperyalızmie muz arasındakı ılışkıyı sonradan oğrenecektım ABD nın el koyduğu kukla cumhurıyetlenn adı sıyasal tarıhın sozluğune nasıl geçmıstı Muz cumhunyetı* Ister kahve yetıştırsın ıster kakao ısterse kauçuk tarlalanyla donansm petrol ya da bakır kaynaklanyla unlensın ABD nın ekonomık somurusu altında yaşa- yan Latın Amerıka ulkelerıne 'muz cumhunyetı dıyor- lardı Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra Arnerıkan emperyalızmı Asyaya da yayılınca muz cumhurıyet- lerı yerkuresının her yanında turemeye başladı Çıkıta muz donemmde emperyahzm kılık değıştır- se de kımı cumhurıyet muz gıbıdır, ne nıyetıne yersen ye' Ustelık ılle de ulkenın cumhurıyetle yoneltılmesı- ne gerek yok Kuveyt Emırlığı de ' eyı muz' yetıştırmı- yor mu'' ^ Pekı, şımdı Guneydoğu smırımızın otesınde bır muz cumhunyetı kurulmuyor mu' Irak ın guneyınde Kuveyt Kuzeyınde Kurdıstan Ve 36 ncı enlemın kuzeyınde Kurt Kurt u boğazla- dıkça tarıh babanın gozyaşları bembeyaz bıyıklarını ve sakallannı ıslatıyor Gun gormuş ıhtıyar, Ortadoğu - nun yoksul koylulerıne acıyan gozlerle bakarak dıyor kı - Vah zavallılar benım yazdıklanmı hıç okumamışlar kı bırbırlennı olduruyorlar Evet Kurt Kürt u boğazlıyor Oysa son yıllarda yaygın ınanca gore yalnız Turk'ün Kurt u ya da Kurt un Turk'u oldurebıleceğıne ılışkın bır yanılgı oluşmuştu Etnık boğazlaşmayı one çıkararak ınsanların kınlerını bıleytaşına vurmaya çahşantar, şımdı şaşkınlıkla Irak ın kuzeyınde olan bıtenı seyredı- yorlar Kan davalarını korukleyen ılkel duşunceden her zaman yararlanan emperyahzm şımdı 36 ncı enle- mın kuzeyınde elle tutulur gozle gorülur kadar çarpıcı- laşmıstır Kurt kardeşlerımız bu kez de olenlerın suçunu Türk- ler ın ustune yuklemeye kalkışabılırler mı'' Hayır Bayanlar baylar gozlerını açın bunun adı emperya- lızmdır kardeşı kardeşe kırdırır • Uygarhk tarıhının ınsana sağladığı bılıncı dışlaytp yalnız sıyasal tarıhın sığlığında kulaç atmaya kalkan- lar, 20 ncı yuzyılın başından bu yana Anadolu da yaşa- nanları hıçbır zaman yeterlı Aydınlık' ıçınde göreme- yecekler - Etnık bağnazlık çemberının kırılası donencesınde dar mıllıyetçılıkle yorumlayacaklar Somurecek pek çok malzeme bulacaklar, yaşanmış kırımlan, cınayetlen, ışkencelerı andıkça, eskılerı gun- celleştırıp yenılerı tazeledıkçe Turk ıle Kurt arasında oluşması gereken yakınlaşmanın sınıfsalhk uzenne yukselmesı gereğı unutulacak Anadolu'da ınsanca ve hakça bır düzen kurmak ıçın emekçı halkın butunleş- mesı engellenecek, emperyalızmın ekmeğıne yağ su- rulecek O emperyalızm kı halkları muz gıbı soyar, ıstedığı nı- yete yıyıp yutar, kabuklarını yere atar * Neden"? Bırılen o muz kabuklan ustune basıp kaysın, sonra tepetaklak dusüp belını kırsın dıye MEVLID Sevgılı varlığımız HÜLYA AKYOL'un aramızdan ayrılışının 40 gününe rastlayan 11 Ekım 1992 Pazar gûnü Ûskûdar Yenı Camu'nde öğle namazından sonra mevlıt okutulacaktır. Tüm dost ve arkadaşlarına duyururuz AİLESİ (*lkıınl BI tt\«ltt kudrki I * ' Jt I ı ınNıl ü ı ıkıulı ı». Hukuk I ıkulu nıhtıınlı Bırsua IIM olı.h!\.ıiiii!n.lnKiılıı.ı \ ıpl 1 1 M' > l v )^l> n \-\m\.\ r«'k \ns\ pcıiısı tuk U/TI ın uln.ık ı, IIINM FXOKKM! Pın ıtın k ı j t ı ı ı.t.lnK^ iA.rıiv gorc\mJı.n ıvnk) Nııkıı.ıd.ı ı\ ık ıhl> ıiflı Hıt i N nın<.\ ntk ıl ım>ı ıı» »I ıı «I (,.>'•* Sı>dvıl Bılgıkı FjkJİKM B.i"in \ ı> ııOkulu Hİı<ut.l ı "Iıı ık L \ ıpı Ldchu u ıl ı Î IKI \ı.r lınvırnını ıskın kıı ıb ır *ır ft ıtthr KH mm vıpıtıolan K ıkınınl LI ull K [ ıhının ır»h>lıımım k »M I iLhulıhı Giicütnüz, Giiveninizdir. Şekerbank'tn, 39 Yıldan bu yana, Bankacıhktaki ana ilkesi Müşterisinin Mutluluğu, Kazancı ve Güvencesi olmuştur. ŞEKERBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle