06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 11 AhilikKûltür Haftası • KültürServisi-Kültür Bakanlığı tarafından geleneksel olarak düzenlenen, 'Ahilik Kültür Haftası" pazartesi günü başlayacak. Küitür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Ahilik Kültürü'nün Türk toplum vapısma olan etkilerinin ortaya çıkanlması amacıyla düzenlenen hafta, 12-18 kim tarihleriarasında kutlanacak. Hafta boyunca seminer, sempozyum ve konferanslarla Ahilik kültürü anlatılacak. Tiyatro. halkoyunugösterileri, konserlerve sergilerle sürecek hafta. Ankara, Bilecik, Çankın, Denizli. Gaziantep, Isparta. İstanbul, ICayseri, Kırşehir, Konya. Malatya, Manisa, Şanlıurfa \e Trabzon'da gerçekleştirilecek. ÖmerSeyfettin öykü yanşması • KültürServisi- Gönen Kaplıcalan lşletmesi"nin dü- zenlediği 4'üncü ömer Sey- fettin Öykü Yanşması'na son katılma tarihi 31 aralık. Herkeseaçıkolan yanşmanın konusu serbest. Seçici kurulunda Tank Dursun K., Emin Özdemir, Hulki Aktunç, Zeyyat Selimoğlu. Melisa Gürpınar, Necati Güngör ve Kaya Uzer'in bulunduğu Ömer SeyfettinÖykü Yanşması'nın birincisine 2.5, ikincisine2. üçüncûsüne 1.5 milyon lira ödül verilecek. Başkent Ödülleri" • ANKARA(AA)- Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce heryıl verilen "Başkent Ödülleri"nin buyılki sahiplen belli oldu. Başkent Ankara'ya bilim, kültür, sanat gibi alanlarda hizmetlersunan kişilere verilen "Onursal" nitelik taşıyan ödüllere, bu yıl devlet sanatçısı kemancı Suna Kan, sski parlamenter ve şair Şinasi Özdenoğlu, Ankara Belediyesi eski başkanı Vedat Dalokayile 1990 yılı Şubat ayında öldürülen Hukukçu Prof.Dr. MuammerAksoy değer görüldü. ödülter, Kasım ayında Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin toplayacağı "Ankara KurultayTnda verilecektir. Eddie KendPicks öldü • BIRMINGHAM(AA)- Amerikalı ünlü rock grubu Temptations'ın kurucusu ve solisti Eddie Kendricks ABD'nin Princeton kentindeki Baptist Medical Hastanesı'nde, 52 yaşında, akciğer kanserinden öldü. ABD'nin Detroit kentinde 1961 yılında kurulan gruptan 1971 'de aynlan Kendricks, bu tarihten sonra solo müzik yaşamına devam etti. Kendricks. 1981 yıhnda . tekrarTemptationsgrubuna dönmüştü. Tiyatro Yazım Yanşması • ANKARA(AA)- Çankaya Belediyesi'nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği "Çocuk ve Genclik Tiyatro Oyunu Yazım Yanşması"nda Prof.Dr.Neriman Samurçay, Leyla Tecer, Özer Tunca ve Celal Kızıldağ'dan oluşan Seçici Kurul, Gençlik Dah'nda dereceye gireçek eser bulamadı. Kurul, Ünver Oral'ın "Karagöz Park Bekçisi" adlı eserivle, Haluk Işık'ın "Kurşun Askerin Utancı" adlı eserlerine Büyük Ödül,Banş Havvadem'in "Düşçü Dedenin Düşleri", Nil Banu Engindeniz'in "Burnunu Kaybeden Palyaço" ve Yaşar Ürük'ün "Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı eserlerine de Mansiyon verdi. Hasandede Kûltür Festivali • ANKARA(AA)- Hasandede Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen 8KüJtür Festivali yann SHP Genel Başkanı ve Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün yapacağı açıhşla başlayacak. Çeşitli sanatçılann katılacağı Festival'de aynca, kitap sergisi, kısa ve uzun metrajlı film gösterisi ile Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nce tiyatro gösterisi ve Resim ve Heykel Sergisi deyapılacak. Matematik dersi verilir. 325 94 15 'Dünya Seramikçilerinin Diliyle' sergisi Yıldız Sarayı Silahhane binasmda Seramikte dünyadilinedc• Sergiye katılan 32 yabancı sa- natçı, yapıtlannı Resim ve Heykel Müzesi'ne bağış- ladı. 'Dünya Se- ramikçilerinin Diliyle' sergisi 20 ekimekadaraçık. BAHAR ATLAMAZ 6-20 ekim tarihle- rinde Yıldız Sarayı Si- lahhane binasında bü- yük bir seramik sergisi yeralıyor. 26 ulkeden 150'yi aşkın seramik sanatçısı 'Dünya Sera- mikçilerinin Diliyle' adlı sergide buluştu- Jar. UNESCO'nun bir yan kuruluşu olan Uluslararası Seramik Akademisi'nin (IAC) 36. Genel Kurul top- lanusı bu yıl İstanbul'- da yapıldı. Mimar Si- - ^viaocısanat y^mı kudayanseramiksanatçımızFöreya'yabirplaketverildi.Füreya'yıkutlayan- nat Dalı Başkanı Prof ' a r a r a s m < ' a Uluslararası Seramik Akademisi Başkanı RudolfSchnyderdevardı. Bril Al b kBeril Anılanmert başkanlığında 3 gün süren toplantı kapsamında yabana se- ramikçiler İstanbul, İznik ve Bursa'yı da gezdiler. IAC'nin 18 yıldır başkanlığını yapan İsviçreü seramikçi ve sanat tarihi profesörü Rudolf Schnyder ile seramik ve açılan sergi üzerine konuştuk. Dünyada seramik Schnyder seramiğin gelecekte ne yöne gideceğini görmenin çok zor olduğunu söylerken kendısınin daha çok geçmişe baktığını belirtiyor. 'Geçmişten günümüze izlersek seramikte çok büyük gelişmeler var. Genellikle seramikte ortak bir dünya diline doğru gidildiği söyleniyor. Bu sergide de görüldüğü gibi Avrupa, Amerika ve Japonya gibi farkh yerlerden benzer yapıtlar var. Fakat dikkatle bakarsanız bunlann çok farkh şeyler anlatüğını görürsünüz. Çok çeşitli ve farkh anlatım yoÜan var.çogunu bu sergide görmek mümkün. Bu sergide çok değişik. heyecan verici vapıtlar var. Örneğin kocaman bir demir sandık konmuş ortaya, içinde sadece işlenmemiş çamur var. Yapıt şu mesajı vermektedir: Daha işe başlamadık, en başındayız. Elimizdeki malzeme çok değerlidir, iyi düşünüp kullanmak gerekir." (Yapıt İsviçreli sanatçı Heinz Gerber'e ait.) Bu mesaj gelecek için umut dolu bir başlangıçtır.' Schnyder dünyada işlevsel seramiğe her zaman büyük talep olduğunu ama gündelik kullarum dışındaki seramiğe henüz fazla alışılmadığını belirtiyor. 'Çamur çok sıcak ve insancıl bir malzeme. Her anlaümı kolayca yansıtır, çok duyarlı ve dı- şavurumcudur. Eğer çamurda duyarlılık ve denge iyi saglanırsa çok kolay anlaşıkr çünkü çamur konuşur ve olup biteni olduğu gibi yansıtır. Politik mesajlara çok uygun olmayan bir malzeme ama doğayı kusursuz yansıtı- yor.' 'Dünyada pek çok gruplaşma ve okul var. Dikkat edilirse çoğu ülkenin kendine özgü tarzı var, bakıp "bu Japon. bu Hollanda' demek mümkün. Bunlar okuldur. Tasanm alanında iş- levsel ve pratik uygulama yapan çok okul var. Ama tasanm dışı, işlevsel çah- şan sanatçılann işleri tümüyle kişisel sanattır. Çünkü teknik ve işcilik o kadar ileri gitti ki bu işleri makina işle- riyle kıyaslamak imkansızdır. Örneğin sade Japon çay kaplan astronomik değerde olabiliyor. binlerce dolar, oysa ayru kabın çok benzeri (ayırt etmek çok zordur) bir kaç dolara da var. İstanbul sergisi Schnyder sergideki bazı yapıtlan muhteşem olarak nitelendiriyor ve özellikle Japon koleksiyonunu büyüle- yici buluyor. İsveç ve İspanya'nın da kendisini şaşırtıp sevindirdiğini ekliyor. Seramikte en zengin ve öncü ülkele- rin başında ABD ve Japonya geliyor. Sergide çok ünlü isimleri görmek müm- kün. Sergiye katılan 32 sanatçı sergile- nen yapıtlannı MSÜ Resim ve Heykel Müzesi'ne bağışladı. Slchnyder Türk seramiği üzerine şunlan anlattır'Türk sanatçılarçesur ve atak olmaya çalışıyorlar. Önemle düşünülmesi gereken konu, kendi kimliğinizi oluşturmak. Modern sanat yapan ülkelerin etkisi büyük _ öte yandan çok önemli ve zengin bir seramik tarihiniz var. Kanşık etkiler sözkonusu. Acele etmeden, zamanla bu etkiler kendinize uyarlanmalı. Türk seramikçilerden en önem verdiğim, çok özel bir yeri olan Alev Ebüzziya Siesby'dir. Biçım ve dekoras- yon olarak tümüyle Türk tarihini kullanıyor. Kuvvetli bir Türk kimliğı var. Tüm Türk sanatçılannda büyük istek, çaba ve yaratıcılık görüyorum ama zamanla daha öznel işler yapaca- ğınıza inanıyorum. Sergide özellikle Bingül Başanr'ın yapıtlan çok ilginç. Bundan 30 yıl önce İspanya'da seramik yoktu oysa bugün çok güçlü ve iyiler. İnanıyorumki siz de kısa sürede önemli çıkışlar yapacaksınız.'. Dünya Seramikçilerinin Diliylej Karma Seramik Sergisij6- 20 ekim/ Yıldı: Sarayı Silahhane Türk seramiğinin öncülerinden Prof. Sadi Diren'e göre seramik: Zenaat ile sanatuıkesiştiği yer NtLGÜNTOPTAŞ "Seramik, resmin, hey- kelin ve tek- niğin birleşti- ği çok ente- resan bir sa- nattır. Form bakımından heykelle ak- Sadi Diren raba, yüzey- sel seramik resimle içiçe, buna bir de seramiğin kendi tekniği katılınca fevkalade güzel bir kombinasyon oluyor. Seramik, zenaatla sanatın kesiştiği yer- dir. Seramik bir sanatur. bir ilim ve bilimdir." Türkiye'de se- ramiğin öncülerinden Sadi Di- ren seramiği böyle tanımhyor. Sadi Diren. Füreya Koral'la birlikte, Türk seramiğinin ön- cülerinden. 1949'da iki yıllık hukuk öğrenimini yanda bıra- karak, Güzel Sanatlar Akade- misi'nin seramik bölümüne gir- miş. 1927"de kurulan bölümde. iki hoca ve Diren'den başka de- vam etmeyen iki öğrenci daha varmış. Hocalar İsmail Hakkı Oygar ve Vedat Ar, öğrenciler- seHızırve"Macar"yada"Kam- bur" Atilla diye bir kişi. Diren ve iki hocası "dirençle" derslere devam etmişler. 1952'de Füre- ya Koral İsviçre'den dörnnüş ve beraberinde bir elektrikli fınn getirmiş. O zamana dek Tür- kiye'de sadece, Akademide'ki havagazlı fınn ve odunla yanan çömlekçi fınnlan varmış. O yıl Füreya Hanım bir sergj acmış. bir yıl sonra da Diren; böylece Türkiye'de seramik sergileri açılmaya başlamış. Derken, 1955-56'da, Ecza- cıbaşı Mumhane'de bir sanat atölyesi açmış. Diren'in anlat- uğma göre bugün bilinen belli başb isimler hep buradan yetiş- 20 ekime kadar açık kalacak 'Modern Türk Seramik Sergisi'nde Sadi Diren'in vapıtları da ver alıyor. Sergi, Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel MüzesTnde. miş, Nasip İyem'ler. Mediha Akarsu'lar... *1957'de Hakkı İzzet İzet tarafından kurulan Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'- ndan da Jale Yılmabaşar. Er- dinç Bakla. Tankut Öktem gibi isimler kazanılmış. Sadi Diren 1964'te Alman- ya'dan döndüğünde Akademi'- ye hoca olarak girmiş. O tarihte de Akademi'de yaklaşık 20 öğ- renci varmış. 1949'da Sadi Di- ren'le birlikte üç öğrencisi olan seramik bölümünün bugün 100'den fazla öğrencisi var. Aynca Hacettepe. Anadolu ve Marmara üniversiteferinin de seramik bölümleri var. Seramik olayının sanatsal ve endüstriyel olmak üzere iki yönü olduğunu belirten Diren şöyle konuşu- yor: "Bugün seramik bölümünü bitirenler için geniş çalışma ola- naklan var. Eğitimimiz artistik seramik ve endüstriyel seramik olarak aynhyor. Öğrenciler is- tedikleri. kendüerine uygun olan bölümü seçiyorlar. En- düstriyel bölümden mezun olanlar, Eczacıbaşı. Toprak Se- ramik, Çanakkale Seramik, Yıldız Seramik ve Kütahya Porselen gibi kuruluşlarda. yö- netici, teknik eleman olarak çalışabiliyorlar ya da kalıp ve sır atölyeleri açıp işin teknik yanını yapıyorlar." Türk seramik sanayii 1960"h yıllardan sonra Türk sanatçı ve mühendislerini kullanmaya başlamış: "Eczacıbaşı, Fransa'- dan ya da Almanya'dan ele- man getirirdi. Ben 1964'teTür- kiye'ye döndüğümde fabri- kanın müdürü bir Almandı. Benim de teşvikimle Faruk İşman adlı mühendis, fabri- kanın başına geçti. sonra ben de girdim. Alman uzaklaştı. Bu ta- rihten sonra sanayide Türk ele- Tnanlar v"er aldı." Sadi Diren. "seramik ülkesi" Türkiye'de, seramiğin şu anda geçmişe nazaran çok daha iyi durumda olmasına karşın. 1900'lü yıllarda yaşanan gerile- meyi şu şekilde açıklıyor: "Ab- dülhamit devrinde Yıldız'da bir seramik fabrikası vardı, orada, Fransa'dan gelen bazı ustalar, sanatçılar, teknik elemanlar. bir şeyler yapmışlardı 1910'lar- da. O da kapanınca Türkiye'de seramik endüstrisi diye bir şey kalmadı. Endüstrisi olmayan ülkelerde seramik sanatı çok kısır kahyor. Çünkü Özellikle günümüzde, her gün bir yenilik yapılıyor. yeni bir şey bulunu- yor. Sanayi olmayınca seramik sanatçısının olması da çok zor, hatta imkansız. Böylece Türkiye'de bir gerile- me devri yaşandı. Oysa tüm dünyada "tek renk" çalışılır- ken, bizde Rüstem Paşa Cami si'nde de görüldüğü gibi tüm renklerin kullanıldığı, serami- ğin doruklanna ulaşan örnek- ler verilmiştir." Diren'e göre, Türk serami- ğinin en önemli sorunu dışanya açılamamak. Bunun için "Sera- mik Genel Kurulu'nun" Türki- ye için önemli bir fırsat olduğu- nu belirten Diren Türk sanatçı- lannın da kalabalık bir grup halinde dışanda böyle bir sergi acmalan gerektiğini söylüyor. Diren bu konuda devlet deste- ğinin gerektiğini vurguluyor: "Seramiğin gerek taşınması ge- rek sergilenmesi zor. Tüm dün- yada, seramik sanatçılan dı- şanda bir sergiye katılacaklan zaman, devlet onlara her türlü kolaylık sağlar. Bizde ise sa- natçı bir ülkede sergiye katıl- mak için kendisi büyük bir çaba sarf ediyor. Gümrüklerde yapılan kontroller sırasında birçok parça kınlıyor." Izmir'de Tekel'in düzenlediği resim sergisi Konak'taki Esbank Sanat Galerisi'nde Rakıkeyfinden natürmortkeyfine TUHK KALP VAKFI Muayene ve Kontrol için [275 12 44 - 248 58 66 GÜRHANTÜMER İZMİR - Tekel Genel Müdürlüğü ta- rafından düzenlenen ve Konak'taki Es- bank Sanat Galerisi'nde açılan serginin adı hayli ilginç: "Natürmortta Keyif". Natürmort deyince, insanın aklına he- men, vazolarda çiçekler. iştah kabartıcı kavun karpuz diümleri, üzüm salkım- lan geliyor. Bu sergide de bunlardan elbette ki gö- rülebiliyor. Örneğin, Ahmet Yeşil'in "Benim Çiçeklerim", Nejat Baltutanın "Elmalar" adını taşıyan resimleri de bu türden. Ama işin bir de "keyfi" var ve bu ke- yiften söz eden de Tekel. O zaman. bek- lentiler bıraz değişiyor. Bu durumda in- san. içinde, "keyif veren" rakı şişele- rinın. şarap kadehlerinin, sigara paket- lerinin yer aldığı natürmortlar bekliyor. Bu sergide, bunlardan da elbette ki bu- Öte yandan, Sezgin Yüksel'in aynı lunuyor. Örneğin. Nezihe İmamoğlu'- adı taşıyan yapıtına. Ender Savaşkurt'- "Keyfı Natürmort"u, Ceylan un. "Salonda Natürmort"una, oradakinun Mutlu'nun "Akşamüstü Keyfi". Mü- çıplak bir kadın vücuduna ha dönüştü rüvvet Eser San'nın "Bah- çemden"i. böyle bir bek- lentisi olanlan düş kırıklığına uğratmıyor. Ama "Na- türmortta Ke- yif sergisinde- kı kimi resim- lerde. sözgelişi Aka Gündüz Temur'un. Ender Savaskurt: 'Salonda Natürmort'. GülsenPınar'ın,A.BercisAnk'ın"İsim- siz'lerinde, insan, kedi, horoz gibi "canhlar" da var. ha dönüşecek olan armuda, yanı başındaki alegorik ve mu- zip muza bakar- ken, sürrealistle- ri uzaktan uzağa da olsa anımsa- mamak elde de- Şimdi biraz da Uluslararası İzmir Festivali'- ni düzenleyen İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakf; - ndan haberler: 6. festivalin bilançosu ancak çıkartılabildi. Elde edilen sonuca göre bu yıl festi- vale 388'i Türk, 335'i yabancı olmak üzere, 723 sanatçı katılmış. İzleyici sayısı ıse 19.897. Şu ya da bu nedenle bi- let almayip davetiye ile girenler bu sayının dışında. 6. Uluslararası İzmir Festivali'nin gi- derleri ise 2.5 milyar liraya yaklaşıyor. Çıkanlan tam rakam. 2.466.045.759 TL. Gerek ekonomik yönü, gerek organi- zayon, gerekse programı dikkate alındığındü, Uluslararası İzmir Festiva- li'ni, "fzmir'in en büyük sanat olayı" olarak nitelemek sanınm abartma ve yanlış olmaz. Bir aynntı daha: En çok izleyiciyı Chris de Burgh, en az izleyici Rambert Dans Topluluğu çekmiş. Evet. 6. festival bitti, 7. festivale hazır- lanılıyor. Şeyma Reisoğlu Nalça. Marmara ÜniversitesTnde görevli. ŞeymaReisoğlu Akademiüyesi • Füreya Koral, Uluslararası Seramik Akademi- si'nin onur üyeliğine getirilirken, Şeyma Reisoğlu Nalça da Akademi'nin üyeliğine seçildi. Kültür Servisi-UNESCO'nun bir yan kuruluşu olan Ulusla- rarası Seramik Akademısi'nin İstanbul'da yapılan 36. Genel Kurulu'nda Türkiye'den Şeyma Reisoğlu Nalça üyeliğe, Füre- ya Koral şeref üyeliğine seçiîdi. Yerli ve yabancı toplam 53 sanatçının üyelik için başvuruda bulunduğu 36. genel kurulda Norveç'ten iki. Hollanda dan bir, Avusturya'dan iki, Japonya'dan iki, Estonya'dan bir, Belçika'- dan bir ve Kanadadan iki kişi olmak üzere toplam 12 sa- natçının üyelikleri kabul edildı. IAC üyeliğine Türkiye'den seçilen Şeyma Reisoğlu Nalça, bu yıl gerçekleştirilen Asya- Avrupa Bienali'nde Gümüş Madalya, Seramik Demeği'nin "Su" konulu yanşmasında (1992) ise Bi- rincilik ödülü kazanmıştı. 1959 İstanbui doğumlu sanatçı, Tür- kiye ve Japonya'da açılan karma sergilere kaüldı ve kişisel ser- giler açtı. Yurtiçi ve yurt dışındaki müze ve koleksiyonlarda yapıtlan bulunan Şeyma Reisoğlu. halen Marmara Cniversite- si'nde araştırma görevlisı olarak çalışmalannı sürdürüyor. Bu arada IAC toplantı ve sergilerine. Japonya'nın Nagoya ve Saga kentlerinden katılan yaklaşık 30 kışılık grup. Uluslararası Seramik Akademisi'nin (IAC) 1996 toplantılannın bu kentler- de gerçekleşmesi için kapsamlı bir tanıtım etkinliğinde bulun- du. MSÜ Oditoryumu'nda gerçekleşürilen toplanüda MSÜ Rektörü Prof. Gündüz Gökçe. IAC Başkanı RudoIfSchnyder, Nagoya Valisi Isomu Imoto konuşma yaptılar. Ardından Na- goya ve Saga kentlerini tanıtan multivizyon gösterisi gerçekleş- tirildi. Gaziııoyıkıntısında bir sanat \apıtı Kûltür Servisi Suzy Hug- Le\i. Büyükdere mahallesine bağlı Fındıksuyu semtinde, alı- şılmadık bir çevre düzenlemesi gerçekleştiriyor. Sanatçının. Fındıksuyundaki terkedilmiş bir kır gazinosu- nun terkedilmiş bir kız gazi- nosunun yıkıntılan arasında gerçekleştirdiği çok boyutlu çalışmanan amaa, "20. yüzyı- lın sonunda sanat yapıtının nasıl bir özelliğe sahip olması gerektiğini" gostermek. Sanatçı,gazinonun yıkıntıla- n üzerinde. kendi resim anlayı- şıyla. duvarlan. bacalan, mut- fak tezgahlannı vedamı, kolaj mantığıyla yenıleştirerek sanat yapıtına dönüştürüyor. Çağdaş sanat etkinliklerinin galeri, sergi merkezi, müze gibi kapalı mekanlardan açık ha- vaya çıkmasından yana olan Suzy Hug-Levı, bu calışma- sında,resim,heykel ve ses gibi teknikleri birleşürerek yeni bir şenteze ulaşıyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fakül- tesinin özel izniyle gerçekle- şen çalışma. bir yıl süresince serbestce izlenebilecek. Atatürk Kültür Merkezi'nde seminer Yazar, oyıınunu nasıl vazar?%/• Bugün başlayacak Seminer. AKM Sinema Sa- lonu'nda her gün ücretsiz izlenebilecek. 15 ekime kadar sürecek Oyun Yazma Tekniği SeminerTnde eleştirmenler ve yazarlar bildiri sunacaklar. Kültür Servisi-Kıiltür Ba- kanlığı ile Tiyatro-TV Yazar- lan Derneği ve Üniversite Ti- yatro Bölümlerinin işbirliğiyle, istanbul, Ankara ve İzmir'de düzenlenen "Oyun Yazma Tekniği Semineri" bugün İstanbul 'da başlıyor. Atatürk Kültür Merkezi Si- nema Salonu'nda her gün saat 14.00- 17.00 arasında ücretsiz izlenebilecek seminer. 15 ekim perşembe günü sona erecek. Seminerde bugün Tahir Öz- çelik "Eleştirmen Gözüyle Oyun Yazan". Doç. Dr. Eftal Sevinçli "Oyun Yazarlığında Temel Bilgiler". yann Doç. Dr. Ayşın Candan "Türk Dra- matik Yazınında Biçim Soru- nu", Doç. Dr. Zehra İpşiroğlu "Oyun Yazarlığı ve Tiyatro Eleştirisi"konulannda konu- şacaklar. Pazartesi günü Turan Ofla- zoğlu "Oyun Yazma Sanatı". Prof.Dr. Ünsal Oskay "De- mokratikleşme Süresince Bir İletişim Formu Olarak Tiyat- ro", salı günü Doç. Zeliha Berksoy "Oyun Yazarlığında Konuşma Dili", Prof. Dr. Ce- vat Çapan "Oyun Yazarlığı", Prof. Dr. Sevda Şener "Klasik ve Modern Oyunlann Kurgu Teknikleri". çarşamba günü Tamer Levent "Uygulama", Sevgj Sanlı "Oyun Yazma Sa- natında Kişilerin İşlenişi", Tuncer Cücenoğlu "Oyun Ya- zarlığında Konu Seçimi", per- şembe günü de Tamer Levent "Uygulama". Güngör Dilmen "Oyun Yazarhğı", Recep Bil- giner "Oyun Yazannın Dramı Üzerine" başlıklı bildiriler su- nacaklar. BURSA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1 H , , No. 1992'533 Davacı Mııstafa Akın'ın tarafından mahkememize açılan gaiplik davasuun yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararı geregince, 1986 tarihinden beri izine rastlanamamış sağ veya ölü olduğu hak- kmda bir haber alınamayan ve uzun bir süreden beri de turn araraa- lara rağrnen bulunamayan Hasan oğlu Nazlı'dan olma 7.3.192S doğumlu Muharrem Akın'ın M.Y.'nın 32 maddesi gereğince gaipli- ğine karar verileceğinden adı geçenin hayatta olup olmadığı, nerede olduğu, ne iş yaptığını bilenlerin rnahkememizin 1992/533 esas sayı- lı dava dosyasına müracaat ederek bilgi vermeleri hususu ilanen teb- liî olunur. Basın: 38411
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle