Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetl
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Bcrin Nudi * Murahhas Uye: EmiiK Uşaklıgil 0 üenel Yayın Müdurü:
Hasan Cemal, Yazı 15leri Mudurü: Oka) Gonensin £ Yaa tşleıı Müdür
Yardımcıları: Salim Alpaslao, Kerem Çabşlun, Necdel Do£an, Lutfö Tmç
Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Atar 0 Ankara Temsılcisv Ahmet Tmn
tç Politika: Mehraet Tezkan Ekonomi: Merel Tamer, Kültür: CeUl Üster, Istanbul Haberleri: Mııhittin
Sirer, Spor: Abdülluıdir Yucelmiin, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeltme; Abdullab Yazrcı 9 Koordina-
tör: Ahmet Konılsan % Maü lşler: Erol Erkut # Muhasebe: Büleot Yenet * Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoglu • Reklam: Ayşc Torun # tdare: Hoseyin Gürer % Işletme: Önder Çdik • Bilgi-lşlem:
Nail tnal • Personel: Sevgi BosUncıoglu
Basan vr Yaynn: CumhıuiyM Mtlbuolık ve GaaMcılik TA.Ş. TOrkocığl Ctd. 3
34334 tst PK: 24« Istanbul. Til: 512 05 0$ (20 hal). Tfcta: 2224i. Fu: (1) 526 60 72
l U k m Zıy» OOkılp B]v Inkıljp S. No. 19/4. Td- 133 11 41-47. TUec 42344, Fu: (4) 133 05 63
% hmlr H Zıya Blv. 1352 S 2/3, Tcl: 13 12 30, TW«: 52359, Fu: (51) 19 53 60 # ı U w
InOnO C«d 119 S. No: 1 Kaı 1, TH: 19 37 52 (4 h«), Tila. 62155, FK. (71) 19 25 7»
TAKVIM: 29 OCAK 1992 Imsak: 5.43 Guneş: 7.11 Oğle: 12.22 İkindi: 14.59 Akşam: 17.23 Yatsı: 18.45
• Haber Merkezi - Fransa'da büyük
modaevleri, dondurucu kış soğuklan
sürerken, kadınlann içlerini ısıtmak
için ilkbahar-yaz koleksiyonlannı
sunmaya başladılar bile. Bu ışin
öncülüğünü yapan Christian Dior
modaevinin özellikle yazlık gece
elbiseleri büyük ilgi görüyor. Taftarun
ağırlıkta olduğu gece kıyafetlerinden
bu ilginç giysi de çiçekli taftadan.
Elbisenin eteği bol ve ince plili, bedeni
ise klasik bustier.
Cem Evi'ne koruma
• AA(tzmir) - İzmir'in Narhdere
semtinde kurulu ve yaklaşık 300 yıldır
özelliklerini koruyan bir mahalk
koruma alüna ahnıyor. Izmir Valiliği
Araştırma-Geliştirme Kurulu
yetkilileri, Narhdere'deki söz konusu
yerde valilik ve 1 no'lu Kültür ve
Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu
üyelerinin araştırma yaptığını
söylediler. Araştırma sonucu, yaklaşık
300 yıldır larihi ve kültürel özelliklerini
koruyan evlerin, Alevi mezhebinden
olanların dinsel törenlerini
gerçekleştirdikleri "Cem Evi" ve
asırlık servi ağaçlannın bulunduğu
mahallenin koruma altına alınması
gerektiği belirlendi.
Yeşillerden destek
• tstanbul Haber Servisi - Yeşiller
Partisi, Pamukkale'nin uğradığı
tahribat nedeniyle boykot yapılmasını
öneren S.O.S. Akdeniz Grubu'nu bütün
olanaklanyla destekleyeceğini bildirdi.
Parti genel sözcüsü Aydın Ayas yaptığı
yazıiı açıklamada, Türkiye'nin
güzelliklere sahip çıkması, farklıhklan
koruyabilmesi gerektiğini belirterek
S.O.S. Akdeniz Grubu'nun boykot
kararını desteklemek için de
uluslararası bağlantılannı bu iş için
harekete geçirmeye kararlı olduklannı
söyledi. Sivil bir uçağın düşürülmesiyle
suçlanan iki Libyalı nedeniyle Birleşmiş
Milletler'in tüm Libya halkına karşı
yaptırım uygulama teklifini anlamsız
bulduğunu belirten Ayas, sivil uçağın
dUşürülmesi olayına karışanların
yakalanarak bağımsız mahkemelerde
yargılanmalarını istediklerini sözlerine
ekledi.
Yemek yarışması
• AA(lzmir) - Batı Makine Kalıp
Sanayii A.Ş., "önce Lezzet" adında
bir yemek yanşması açtı. BMS
yetkilileri, yanşmanınTürk mutfağını
unutulmaktan kurtarmak ve yeni
kuşaklara tanıtmak amacıyla
açıldığını bildirdiler. Son katılım tarihi
17 şubat olarak belirlenen yanşma,
"sıcak yeınekler", "soğuk yemekler"
ve "tatlılar" olmak üzere üç kategoride
gerçekleştirilecek. Yanşmada her
kategorinin birincisine 6'şar milyon,
ikincilerine 3'er ve üçüncülerine de
2'şer milyon lira ödül verilecek.
"Vebatehdidiyok"
• A.A (Erzurum) — Türkiye genelinde
11 milyon 600 bin büyükbaşhayvan
sığır vebası hastalığına karşı aşılandı.
Erzurum Tanm İl Müdürlüğü
yetkilileri, 3 aydan bu yana devam
eden aşılama çahşmalannın
tamamlandığı Doğu Anadolu
bölgesinde, bu sürede 4 milyon
hayvanın aşılandığını söylediler.
Erzurum, Ağn, Kars, Muş, Bingöl,
Tunceli ve Erzincan illerinde 11 bin
995 sıgır, taşıdıklan veba mikrobu
nedeniyle itlaf edildi. Tanm İl
Müdürlüğü yetkilileri, itlaf edilen
hayvanlann maddi değerinin 50 milyar
lira olduğunu, bunun yüzde 70'inin
hayvan sahiplerine ödendiğini
kaydettiler. Türkiye genelinde 11
milyon 600 bin büyükbaş hayvanın
ilkbahar aylanndan itibaren ikinci kez
aşılacağını ifade eden yetkililer,
aşılama çahşmalannın 2 yıl boyunca
aralıklarla tekrarlanacağını, böylece
25-30 yıl içinde sığır vebası salgınının
bir daha ortaya çıkmasının
engelleneceğini belirttiler.
Bebek ticapeti
• AA(Riode Janeiro) - Brezilya'da
"uluslararası bebek ticareti" yapan bir
çete yakalandı. Brezilya televizyonu,
üçü kadın dört kişilik çetenin geçen yıl
60 Brezilyalı bebeği yurtdışındaki
ailelere sattığını haber verdi. Polis
açıklamasında da çetenin, Brezilya'da
200 ila 300 dolara satın aldığı bebekleri
yurtdışında 60 bin dolara varan
fıyatlarla pazarladığı belirtildi. Rio de
Janeiro'da bir araya getirilen
bebeklere sahte pasaportlar çıkanldıgı
ve uçakla Almanya'ya gönderildikleri
bildirildi.
Kültür Bakanlığı ve Memphis Belediyesinin işbirliğiyle gerçekleştirilecek serginin maliyeti 6 milyondolar
Osmanlı kültürü ABD yolcusuASU KAYABAL (istanbul) Elvis Presley'in kenti Memphis ve Osmanlı-
lar... Osmanlı kültürünü tanıtmayı amaçlayan, "Osmanlı Sultanlannın
Ihtişarriı-Türk Saray Hayatı" adb dev sergi, nisan ayında Amerika yol-
cusu. "Osmanlılar" 300'ü aşan özgün eserle, keşfinin 500. yılı tüm dün-
yada kutlanan Yeni Dünya'ya adım atacak.
Toplam maliyeti 6 milyon dolar (yak- belli başlıklar altında tanıtılacağını ak-
tanyor: "Osmanlı Devlet Adamlannın
Nitelikleri Tanıtan Eserler", "Asker Pa-
dişahlara ait Eşyalar", "Sanat Eserleri",
"Saray Yaşamı, "Harem"... Böylece Os-
manlı dünyasını kuşatan kaftanlar, sarık-
laşık 33 milyar lira) olarak saptanan ser-
gi Memphis Belediyesi ile Kültür Ba-
kanlığı'nın işbirliği ile gerçekleşiyor. Dı-
şişleri Bakanlığı Kültür İşleri Müdür
Yardımcısı Metin Göker, "dev serginin"
hazırlanmasmda ulaşılan aşamayı şöyle
aktanyor, "Serginin 'sigorta poliçesi' ve
ABD'den gelecek "garanti belgesi' iki ay
içinde hazır olacak. Proje bakanlar kuru-
luna sevkedilecek ve kurulun karanm is-
teyeceğiz."
Memphis yolcusu eserlerin % 90'ı
Topkapı Sarayı'ndan derleniyor. Sad-
berk Hanım Müzesi ve Askeri Müze de
bu sergiye çeşitli eserlerle destek veriyor.
Projenin danışmanlığını üstlenen Prof.
Dr. Nuran Atasoy, bu sergide eserlerin
lar. kıhçlar, kemerler, tahtlar, kitaplar,
kumaşlar, hat ve Kuranlar, işlemeler,
bohçalar, İzhik çini ve seramikleri, hazi-
neye ait parçalar ABD'nin yolunu tuta-
cak.
Bu eserler arasında 1987'de açılan "Ka-
nuni Sultan Süleyman Sergisi"nde yer
alan, Kanuni'nin 17. yüzyıla ait tahtı da
bulunuyor.
Türk kultürünü yurtdışında tanıtmayı
amaç edinen bu tür sergilerin "etkili" bir
propaganda ajacı olduğu kesin. öte yan-
dan önceki yıllarda benzer amaçlarla dü-
zenlenen çeşitli sergilerin Bazı eleştirilere
hedef olduğu da bilinen bir gerçek. Bu
eleştiriler yakın geçmişimizde yaşanan
"somut olaylar"dan kaynaklanmıştı.
Çok eski değil, 1970 yılında Taksim'-
deki Kültür Sarayı (Atatürk Kültür
Merkezi) yangınında, Padişah IV. Mu-
rat'ın Topkapı Saray Müzesi'nden çık-
ma 9 parça eşyası yanıp kül olmuştu.
Sözkonusu eserler Kültür Sarayı'nda
sahnelenen IV. Murat adlı oyunla ilgili,
fuayede sergileniyordu.
Dönemin Topkapı Sarayı Müzesi Mü-
dürü Kemal Çığ, IV. Murat'ın eşya-
lannın "291 bin liraya" sigortalandığını
açıklamıştı. Bu olayın ardından "müze-
lerden dışan eser çıkanlmaması" karar-
laştınldı. Bu karara neden olan gerçek
IV. Murat'ın ortadan kaybolan eşya-
lanydı.
Ve 1990 yılının haziran ayı. Bu kez Vj-
yana'dayız. Kunst Histroy Saches Miî-
zesi'ndeki "Anadolu'nun Görkemi Tür-
kiye Hazineleri" adlı sergiden 7500 yıllık
anatannça heykelciğinin çalındığını
yazdı gazeteler. "Beş yıldır", Avrupa ve
Kanada'yı dolaşan sergideki 344 parça
eserin sigorta değeri "30 milyon dolar"
(yaklaşık 72 miîyar) olarak belirtildi.
Çalman heykelciğin sigorta değeri ise
yaklaşık "1500 dolar"dı. Bir uzman,
heykelciğin sigorta değerinin gerçek be-
delinin çok altında olduğunu aktanyor.
Ve 1990 yıhnda tepkiler: Prof. Dr. Oluş
Ank, "Kendimizi tanıtmak için çok pa-
halı bedel veriyoruz", "Prof. Refık
Duru, "Olay skandal! Bu sergiler astan
yüzünden pahah".
Heykelciğin kaybolması sonrasında,
dönemin Kültür Bakanı Namık Kemal
Zeybek şu açıklamayı yaptı, "En kısa za-
manda tarihi kültür değerinin buluna-
cağını ummak istiyoruz".
Ve 1992. Dışişleri Kültür İşleri müdür
yardımcısı Metin Göker'e heykelciğin
akıbeti üzerine bilgi soruyoru2. Göker
şöyle yanıtlıyor. "Avusturya hükümetin-
ce sonışturma yürütülüyor. Henüz bu-
lunmuş değil."
Büyük sergilerin etkin bir propaganda
aracı olduğu açık. "Duyarh görüşler" bu
tür sergilere "ünik ve özgün eserlerin"
gönderilmemesi konusunda ısrarlı. Ben-
zeri çok fazla sayıda olan eserlerin gön-
derilmesinde ise genel olarak bir sakınca
görülmüyor.
Bir uzmanın görüşü şöyle, "Görmeye
özendiren, doyumluk değil tadımlık eser
gönderelim"...
Sergiyle ilgilenen yetkililer giden eser-
lerin maruz kalacaklan değişimlere kar-
şa her türlü koruma ve kontrollerinin
yapıldığını aktanyor. Tüm bu koruyucu
yaklaşımlara karşın "özgün eserler" ye-
rine, kopyalar, tıpkı basımlar ve nitelikli
görsel malzemeler aracılığıyla da "etkile-
yici" ve "Türk kultürünü tanıtıcı" sergi-
lerin düzenlenebileceği belirtiliyor.
Buna karşı çıkangörüş ise şöyle "kop-
ya, tıpkı basım ve fotoğraf sergi ruhunu"
veremez.
Görüşler farklı
Dev sergi düzenlemek
\ararlı mı9 zararlı mı?
Altın yuvalı yakut ve fîruze taşlarla süslenmiş maşrapa.
• Metin Göker (Dışişleri Bakanlığj Kültür
İşleri Müdür Yardımcısı) Dünyakültür
mirasını paylaşan bölgeler, müzeler, SİT
alanlan var. Kültür mirasını dünya ile
paylaşmak zorundasınız. Dünya kültürü
ortak. Hepimiz yararlanacağız. Dünya
teknolojı>ı paylaşmıyor mu?
• Prof. MıAibbe Darga (Arkeolog) Bu tür
dev sergilere kesinlikle karşıyım. Memphis,
ABD'nin Çemişgezeki gibi. Memphis
Belediye Reisi gelecek seçimlereyaünm
yapıyor. Amaç Türk kultürünü
tanıtmaksa bu kültürü fotoğrafb sergılerk
de tanıtabiliriz.
• Prof. Jale tnan (Arkeolog) Türk kultü-
rünü dünyaya tanıtmak açısından gerekli
tedbırler ahndıktan sonra bu tür büyük
sergilerin düzenknmesinde yarar var.
• Çetin Aniağan (Sadberk Hanım Müzesi
Müdürü) Büyük sergiler elbetterisktaşır.
1983 Şubaü'nda Paris'te Printemps'da
Osmanlılar üzerine bir sergi açtık. Bu
sergiyi 160 bin kişi gezdi. Büyük bir
propaganda. Böyle sergüer daha kısa süre
kalsa belki daha iyi.
• Yıldız Demiriz (Sanat Tarihçisi) İlke
olaraksergilerin gönderilmesine karşıyım.
Her konuda ya hep ya da hiç diyoruz.
Şergiler açısından ılımlı bir yol bulunabüir.
Örneğin benzeri çok eserler seçilebilir.
Eserler çok düşük değerlerde sigorta
ettirüiyor. öyle bir sergi düzenleyelim ki
görmeye özendirelim. Tadımlık
gönderelim, doyumluk değil. Maddi
yıpranmaya karşı uzun süreli sergiler
düzenlenmemeli.
• Prof. Nuran Atasoy (İstanbul Üniver-
sitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı)
Memphis yolcusu eserler müzayede fi-
yatlannın iki üç katına sigortalandı.
Uçak... Topkapı Sarayı'nın üzerine de
düşebilir uçak.
• Prof. Oktay Aslanapa (İstanbul Üni-
versitesi, Edebiyat Fak. Sanat Tarihi
Bölümü) Böyle sergiler tanıtım açısından
yararb. Memphis, Elvis Presley hay-
ranlannı çeken bir kent. Kentte sürekü
sergilerdüzenleniyor. Özgün eserlerin
kopyalan giderse. düzenlenen sergi olmaz.
• boç. Mehmet I. Tunay (İÜ Edebiyat
Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü) Eski
eserlerin, bulunduklan müze binalanndan
alınarak yurtdışına çıkanlmalan sakıncalı.
• Dr. VVotfgang Radt (Arkeolog) Bu tür
sergilerin yararh olduğu açık. Almanya'da
Hititler sergisi çok etkileyici olmuştu.
• Oğuz Alpözeıı (Bodrum Sualtı Arkeoloji
Müzesi Müdürü) Benzerlerindenpekçok
örneğin bulunduğu eserlerin gitmesinde
sakınca yok. Bergama Zeussunağı için
kampanya yapıhyor. Varsayahm ki sunak
geldi. Bu tarihi yapıyı nerede koruyacağız?
Bergama anük şehrini koruyabiliyor
muyuz?
• Mete Tınçay (Tarihçi) Özgün eserlerin
gönderilmesinde tanıtım açısından yarar
var. Fotoğraf ya da kopya o duyguyu
vermez.
• Prof. Refik Duru (Arkeolog)
Yurtdışına çıkanlacak eski eserler
konusunda yeni bir yasal düzenleme
geürilmeli. Yeni Kültür BakanTnın yasal
düzenlemeleri tartışmaya açması iyi olur.
• Doç. Mehmet Özdoğan (Arkeolog)
Türkiye'nin içe kapanmasına karşıyım.
Böyle sergiler geçekleştirilmedikçe Tür-
kiye'yi tanıtamayız. Eserlerin gidecekleri
ortama göre maruz kalacaklan değişimler
yönünde korunmalan gerekir.
Ambalajda >eşil nokta paniği
YAPRAK ÖZER (tstanbul)-Alman-
ya'nın ihraç ürünlerimize uygu-
lamaya başladıgı Yeşil Nokta,
ambalaj sektörünü gafıl avladı.
Karton ambalaj imalatçılan,
plastikçilere darbe vurup kendi
pazarlannı genişleteceği ümi-
diyle Yeşil Nokta'yı şimdilik
olumlu karşılarken, plastik am-
balaj üreticileri çaresizlik içinde
sektör değiştirmeyi düşünüyor-
lar.
Yeşil Nokta uygulaması ikinci etapta
Fransa, üçüncü etapta ise İngiltere ta-
rafmdan yürürlüğe sokulacak. Bu du-
rura, 'Çevreye zaran yoktur' anlamına
gelen Yeşil Nokta'yı taşımayan ürünle-
rin bu ülkelere girmesini engelleme
amacını güdüyor.
Ticaret Odası (ÎTO), Karton Ambalaj
Meslek Komitesi, Türkiye'de Avrupa
standartlannda ambalaj üretimi yapıl-
madığını, Yeşil Nokta uygulamasının
karton ambalajcılannı değil plastikçileri
etkileyeceğini açıkladı.
İTO Meclis üyesi Kenan Öziç ile İbra-
him Aksüt, Karton Ambalajcılan Mes-
lek Komitesi adına yaptıklan açıklama-
da, Yeşil Nokta'ya çok kısa zamanda in-
tibak edebileceklerini söylediler. Öziç ile
Aksüt, üretimlerinin Yeşil Nokta stan-
dardına aykın olmadığmı, kanserojen
madde taşıyan plastiklerin Yeşil Nok-
ta'ya takılacağını söylediler.
Ttslsltr
Almanya'da
paketler
damgalandı
Ehş Haberier Servisi - Almanya'da
büyük reklam kampanyalan ile
kamuoyuna duyurulan yeşil
nokta uygulaması tesis yetersiz-
liğinden dolayı işleme geçirile-
miyor.
Alman vatandaşlan atıklann yeniden
işlenebilmesi için özel olarak belirtilen
çöp kutulanna şişe, kutu ve kartonlan
döküyor. Ancak işplastik atıklann yeni-
den işlenmesine gelınce tesis ve yeniden
işlenmiş mala olan talepteki yetersizük
sorun oluyor.
Geçen sonbaharda tüm süpermarket-
lerde paketler damgalandı. Buyolla
atıklar yeniden işlenecek ve çevre korun-
masına katkı sağlanacaktı. Ancak evde-
ki hesap çarşıya uymadı.
Der Spiegel dergisinde yeralan bir ha-
bere göre yeşil nokta, etiket kandırma-
casından başka bir şey değil. "En İyi
Çöp Tenekesi" isimli çevre kuruluşu, tû-
keticinin kandınldığı gerekçesi ile bu ay
ortasında Yeşil Nokta şirketi aleyhine
dava açtı.
Almanya'da yapüan bir kamuoyu
araştırması, tuketicüerin üsüerine düşen
görevi yerine getirdiklerini ve aük mad-
deleri ilgili çöp kutulanna attıklannı or-
taya koydu.
Bonn kentinde 50 bin aileden sadece
yüzde 15'i çevre korumaa çağnlara
kulak asmıyor.
AtıkJann yeniden işlenmesi için gerekli
mali kaynak, depozito olarak toplanı-
yor. Tüketici, örneğin dişmacunu tüpü-
ne daha fazla para ödüyor.
Her yıl yedi milyon ton kutu, karton gibi
kaplama malzemesinin yeniden iş-
lenmesi gerekiyor. Karton, kâğıt, cam ve
teneke atıklan yıllardır yeniden işleniyor
ve bir sorun yaşanmıyordu. Oysa,
plastik madde atıklan için alıcı bulun-
muyor.
Yeşil nokta ilkesine göre çöpler ayn-
lırken geleneksel ürünle ileri teknoloji
ürünü aynı yerde toplanıyor. Köln'de
sekiz elemanın el emeği ile içecek kutula-
n, PVC şampuan şişeleri tekrar aynl-
mak zorunda kalıyor.
Pahalı ürünler, eski Demokratik Al-
manya'daki demode tesislerde yeniden
işleme konmayı bekliyor. Bazı tesislerde
bu işlem el emeği ile gerçekleştiriliyor.
AJüminyum, karton kutu ya da çeşitli
plastik maddeleri ayıracak bir tane bile
tesis yok.
Almanya'da her yıl 1.3 milyon ton
plastik aük toplanıyor. Diğer bir deyişle
her Alman jılda 16 kilo plastik aük dö-
küyor. Oysa belediyelerin tesislerinde
ancak 780 bin ton plastik aük toplanabi-
liyor ve bunun ancak yüzde 5'i yeniden
işlenebiliyor.
Eski plastiklerin yeniden işlenmesi kârh
değil. Çünkü üretici, kimya birbğine
ürün bedelinin yüzde 25'i oranında
depozito ödemek zorunda.
Kİnya sanayünde ürünlerin yeniden
işlenmesi de pek cazip değil. Çünkü 1990
yüından bu yana basit plastiğin fıyaü
yanyanyadüştü.
Ibrahim Aksüt, "Yeşil Nokta şimdilik
bizi doğrudan etkilemiyor, ama plastik-
çiler bu işe ayak uyduramadıklan za-
man ister istemez ihracatı sürdürebil-
mek için kâğıda ve kartona dönecekler.
Tesislerin genişletilmesini, yeni yatınm-
lann teşvikini istiyoruz" dedi.
Yeşil Nokta uygulamasının gündeme
gelmesinden sonra dışarıdan ambalaj it-
hal etmek gibi kısa vadeli çözumler
arandığını. bunlan yanlış bulduklarını
belirten Meslek Komitesi yetkilileri gö-
rüşlerini şöyle ifade ettiler:
"Biz meslek komitesi olarak ambalaj
ithal etmeyi ancak bir süre için ve çok
zaruri olduğu hallerde kabul edebiliriz.
Türkiye, ambalajını kendisi yapmalıdır.
Ithal ambalajlarla rekabet olamaz, mali-
yeti arttınr, istihdama balta vurur ve biz
bu durumla yanşamayız. Kaldı ki bu
konuda kimse bizim fıkrimizin ne oldu-
ğunu sormadı".
Karton ambalajcılar, tanm ürünleri-
nin yurtdışına ihracatının özellikle GAP
projesiyle birlikte Yeşil Nokta konusu-
nu daha ciddi boyutlarda gündeme geti-
receğine inanıyorlar. Bugün tanm ürün-
lerinin naylon torbalarla sevk edildiğıni
belirten ambalajcılar, "GAP'tan sonra
kâğıt ve karton ambalaj ihtiyacı üç katı-
na çıkacaktır. Bugünden tedbir almaz-
sak fena halde şaşınp kalacağız. Türki-
ye'nin hemen harekete geçmesi gerekir,
hükümetin derhal karar almaşı
lazımdır. Yeşil Nokta vazgeçilemez bir
konu olacaktır. Bunun ciddiyeti şimdi-
den anlaşılmalıdır" dediler.
Plastik ambalajcılar, Yeşil Nokta'yı
karton ambajajcılar kadar rahat karşı-
lamıyorlar. İTO Plastikçiler Meslek
Komitesi üyesi Nahit Kemalbay, Yeşil
Nokta paniğini hissetmeye başladık-
larını, kartona dönmeyi düşündükleri-
ni söyledi. Kemalbay, "Sonucu ne ola-
cak. devlet ne düşünüyor, hükümet ne
yapacak bilmiyoruz. Her an çok büyük
bir problemle İcarşı karşıya gelmeyi bek-
liyoruz" dedi.
İHMÇMtk
Plastikçilerin önünde belli başlı iki se-
çenek var. Bunlardan bir tanesi plastiğin
zararsız olduğuna dünyayı ikna edebil-
mek, diğeri bu sektörü bırakmak. Ke-
malbay'a göre ikna etmek hiç kolay de-
ğil, o zaman işi bırakmaktan başka çare
gözükmüyor.
Meclis komitesi üyesi Kemalbay,
"Plastik çıktığında, biz plastiğe dört elle
s'anldığımızda, bunlan yaşayacağımızı
hiç düşünmemiştik. Plastik çok güzel bir
şeydi, bütün dünya bu buluşu olumlu
karşılamıştı" dedi.
Kemalbay, plastik sektörünün büyük
bir krize girmek üzere olduğuna dikkat
çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kartona dönmek durumundayız.
Bu, maliyeti çok yükseltecek, rekabet
gücümüzü kıracak. Bugün tedbir alınsa
bile krizden kaçılması olanaksız. Aramı-
zdan bazı arkadaşlanmızın, sektörün
çözülmesiyle birlikte işlerini kaybetme-
leri gündeme gelecektir" dedi.
Yasa değişikliği
ÖYÖKiçin
gerisayım
başladı
HAKAN AYGÜN (Ankara) -
Milli Eğitim Bakan Köksal
Toptan'ın yürüttügü YÖK'le
ilgili yasa değişikliği çahşmala-
n son aşamaya geldi. Yasa
değişikliği taslağı bir hafta
içinde Başbakan Süleyman
Demirel ve Başbakan Yardım-
cısı Erdal İnönü'ye sunulacak.
Koalisyonun iki liderinin taslağa son
şeklini vereceğini belirten Toptan.
"Kendilerinin onayı ahndıktan sonra
taslağı Bakanlar Kurulu'na götürece-
ğim. Bu arada kamuoyunda da tartış-
maya açarak. gelecek eleştiri ve katkı-
lan değerlendireceğiz" dedi.
Henüz kesinlik kazanmamakla be-
raber, 2547 Sayılı Üniversiteler Ya-
sası'nda yapılması planlanan değişik-
likler şöyle sıralamyor:
- YÖK Başkanhğı: Anayasada yer
almamasına karşın YÖK Başkanını
Cumhurbaşkanı'nın doğrudan atama-
sına olanak sağlayan yasa hükmü de-
ğiştirilecek. Yasaya eklenecek geçici
bir maddeyle de yeni yasa çıküktan
sonra YÖK Başkanı yeniden belirlene-
cek.
-,YÖK Üyelikleri: Cumhurbaşkam'-
nın atadığı YÖK üyelerinin sayısı azal-
tılacak. Üniversitelerarası Kurul'un
atayacağı üye sayısı ise arttınlacak.
YÖK'e meslek örgütlerinin de üye
göndermesi sağlanacak. Yapılacak ya-
sa değişikliğiyle YÖK'ün mevcut üye
yapısı değiştirilecek.
- Rektör ve Dekan Seçimi: Anayasa
olanak vermediği için rektörlerin
Cumhurbaşkanı tarafından atanması
devam edecek. Ancak rektör adaylan
YOK tarafından değil, ilgili üniversite-
lerde seçimle belirlenecek. Dekan
adaylan da fakülte bünyesinde sapta-
nacak. Dekanlar bu adaylar arasından
fakülte yönetim kurulu veya rektör ta-
rafından saptanacak.