Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• • KENT-YAŞAM HURİYET/15
EKTUP
îskeleye
yanaşmak
• Sayın Şehir Hatları
Vapur işJetmeleri yetkilüeri,
sabah saatlerinde işlerimize
yetişmek için oldukça
sıkıntıü saatler yaşıyoruz.
Bir de sizin acemi
kaptanlarınız buna tuz
biber oluyorlar. özellikle
"Dolmabahçe" gemisinin
kaptanı iskelelere en zor
yanaşan kaptan unvanını
aldı. Bir îskeleye
yanaşmanın 30 dakikayı
geçtiği nerede görülmüş.
MESUT ÇARKÇI
KÎSÂ KISA
• Üsküdar Belediye
Başkanhğı'nca kentteki
belediye sorunlarına acil
çözünı getirmek amacıyla
'Alo Belediye" birimi
oluşturuldu.
• Şişli Belediyesi'nce 200
çocuk sünnet ettirildi.
• Adnan Oktar'ın
müritlerinden olduğu öne
sürülen Tuğçe ve Altuğ
Berker çifti de dün tstanbul
2. Asliye Hukuk
Mahkemesi'ndeki
duruşmaları sonunda
boşandılar.
Otobüs ve kuyumcu soygunu
Iki soygunKayuMcu Kartal Cevizli'de bir kuyumcuyu soyan
silahlı 5 kişi, dükkân sahibini öldürüp yardımcısını
yaraladıktan sonra kaçtılar.
Otobüse baskut Topkapı'dan kalkan otobüsü
Okmeydanı'nda durduran 3 kişi yolculardan kuyumcu
mutemedini soydular.
Istanbul Haber Servisi —
Kartal Cevizli'de bir kuyumcu
dükkânı, silahlı 5 kişi tarafından
soyuldu. Olayda soygunculara
direnen kuyumcu öldürüldü,
yardıması yaralandı. Soyguncu-
lar, bir tniktar altını da gasp
ederek kaçtılar. Cevizli, Çınar
Caddesi 31 numaradaki Omer
Demirbağ'a ait Doğu Kuyumcu-
su'na dun 12.45 sıralarında gi-
ren biri uzun namlulu, silahlı üç
kişi altınları istediler. Dükkân
sahibi Ömer Demirbag (36) ile
yardımcısı Erkan Karlıdağ'ın
(18) direnmesi üzerine ateş açan
soyguncular, bir miktar aJtını da
alarak dısanda bekleyen iki ki-
şiyle birlikte plakasız bir Ana-
dol kamyonetle, plakasız bir
taksiye binerek uzaklaştılar.
Afır yaralanan kuyumcu ile
yardjmcısı Kartal Devlet Hasta-
nesi'ne kaldınldı. Yapılan tüm
müdahalelere karşın dükkân sa-
hibi ömer Demirbag yaşamını
yitirdi. Demirbağ'ın 4, yardım-
cısı Karlıdağ'ın 2 kurşun yarası
aldığı belirtildi.
Topkapı'dan hareket eden 17
LF 575 plakalı yolcu otobüsü,
Okmeydanı'nda 3 kişi tarafın-
dan saat 23.30 sıralarında dur-
duruldu. Otobüsün önce baga-
jını açtıran silahlı soyguncular
daha sonra otobüse binerek
Febmi Yavaş adlı kuyumcu mu-
temedinin yanına gittiler. Mute-
medin oturduğu koltuğun üze-
rindeki bölmede bulunan pake-
di alan soyguncular daha sonra
kaçtılar. Şi$li Emniyet Amirliğji
ne giderek şikâyetçi olan ku-
yumcu mutemedi Fehmi Yavaş1
m çelişkili ifade verdiğini öne sü-
ren polis, mutemedi gözaltına
alarak soruşturmaya başladı.
Çaünan çantadaki 5 kilo alnnın
Biga'daki bir kuyumcuya ait ol-
duğu bildırildi.
Üniversiteli
Seher hâlâ
komada
tstanbul Haber Servisi —
Gectiğimiz sah günü, öğre-
nim gördüğü okulun üçüncü
katından polis tarafından
atıldığı öne sürülen, Mimar
Sinan Üniversitesi Güzel Sa-
natlar Akademisi 2'nci sınıf
öğrencisi Seher Şahin'in ko-
madan çıkamadığı öğrenildi.
Taksim llkyardım Hastanesi
Reanimasyon Servisi doktor-
lan, Seher Şahin'in sağlık du-
rumunda bir düzelme olma-
dığını belirtti.
Seher Şahin'in tedavisi için
MSÜ'de yardım kampanyası
başlatıldığı bilidirildi.
Rektörlük Genel Sekreteri
Sabit Ayasbeyoglu, Seher'in
kaydının devamsızlıktan ötü-
rü silindiği için resmi olarak
yardım edemediklerini, an-
cak üniversite çapında kendi
olanaklarıyla bir yardım
kampanyası başlattıklarını
söyledi.
Emniyet Müdürii Mehmet
Ağar ise A.A!ya yaptığı açık-
lamada, Seher Şahin'in cam-
dan düşerek agır yaralanması
olayıyla polisin ilgisi bulun-
madığını söyledi.
5 > i n c j s
" düzenlenen Marmara Kupaa
\ a t yanşı'nm startı dun verildi. 16 yaün
katıldığı yanşmada, tekneler Marmara Adası'na doğru yelken açtılar. Sponsorlügünü The Mar-
mara Oteli'nin düzerdedigi yanşmanın startının verildigi Fenerbahçe'deki Galatasaray Kulıibü'-
nden 5 bin balon uçuruldu. 3 gün sürecegi belirtilen yanşta, yanşmacılar 160 deniz mili yol kate-
derek, Marmara AdasTıuıı etrafını dolaşıp basiadıklan yere dönecekler. Marmara Kupası Yat Ya-
nşlan sporsörlügiinii bundan böyle kendÖerinin üstlenecegini belirten The Marmara Oteli yetkili-
leri, 1. ve 2'ncilik kupalannın her yıl el degiştirecegini söylediler. Havanın bugttn ve yarın fırtına-
lı olacagını belirten yetkililer, yanşmanın zorlu ve zevkli geçmesini bekJediklerini kaydettiler. Ya-
nşmacdara, sanatçı Mehmet Cem tarafından hazırlanan kupaları önömiizdeki cnmartesi The
Marmara Oteli Balo Salonunda verilecek. (Fotograf: BEHZAT ŞAHİN)
r
EREKLÎ
TELEFONLAR
055
056
527 57 00
m
172 13 73 -74-75 ve 088
• ISdınza: 068
Ad:077
H 511 89 18
M T»: 588 48 00
Çaşa T*: 534 00 00 (100 hat)
• T*: 340 01 00
tap^a İ M K 345 46 80
EM: 131 22 09
Mp 152 43 00
a H » H | l 588 44 00
S» Uamntm: 121 77 77
SSK Uztaşt: 358 67 60
.: 176 24 14 (Isl),
356 0* 85-86 (Kadıkty)
Mtff Traflk: 377 22 07 (E-5).
356 04 86 (Şehınçı),
314 36 (B Çekmece)
• TNY:
içltotor. 573 13 31.
Dt* IMtar 574 73 00 (25 hat).
Saatnfc 574 73 00,
tetffMT—: 574 82 00 (45hat)
• 0DY:
Skkad tapı: 527 00 50,
tLPtfM D i i f i : 336 20 63
*Jf*t» Saatıal 348 80 20
• VAFM:
|«Mr Natbn: 526 40 20.
144 42 33,
DMb Ttian (Jlc«M*): 145 53 66,
144 25 02 149 18 96
DMfa 0 M M : 149 15 58
• MCTEOMUUİ:
(Hava tahmını öğrenme) 573 89 80
HABERLERİN DEVAMI
Kadınlar Politikaya...
(Baştarafı I. Sayfada)
nusudur. Bu sayı, toplam seçmenlerin yüz-
de 50'sine yakındır. KırsaJ kesimde kadın oy-
larının sayısı daha da yüksektir: Yüzde 57
civarında seyrettiği söylenebilir.
Ülkemizde kadının durumuna ilişkin baş-
ka rakamlar da verilebilir. Bu topraklarda ya-
şayan kadın nüfusun yüzde 70'i okuryazar
gözüküyor. Lise ve üniversite mezunu kadırv
ların sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Sendikalı
işçilerin yaklaşık onda biri, devtet memurla-
nnın yüzde 30'u kadınlardan oluşuyor.
Yalnız bu sayısal gerçekler bile ülkemiz-
de kadınların önemli bir aşama yapmış ot-
duklarını göstermektedir, Gerek bu durum-
ları gerekse seçmen olarak sahip oldukları
potansiyel güce karşın, kadınların Türk siya-
set sahnesindeki etkisiz konumları, üstünde
özellikle durulması gereken bir konudur.
Çünkü Türkiye'de demokrasi eğer güçlene-
cekse, bir yaşam tarzı olarak yerleşecekse,
kadınların da aktif olarak politikanın içinde
yer almaları gerekir.
Bu konuda siyasal partilerimize düşen gö-
revler var. Kadınlan politikaya daha çok cek-
mek, parti üyesi olmalan için özendirmek,
yönetim kademelerinde ağırlıklı biçimde yer
vermek, parlamento ile bakanlar kurulunda
gereği gibi temsil edilrnelerinı sağlamak.. Bir
başka deyişle, politikayı erkek işi olmaktan
çıkarmak ve kadınların poiitikada gosterme-
lik değil, gerçek anlamda yer almalarına ka-
pıyı açmak gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek,
çağı yakalamakla eş anlam taşır.
Kadın oylarının seçimlerdeki anlamı yıllar
içinde belirginleştiği için siyasal partilerin bu
konuda gitgide duyarlı hale geldikleri söyle-
nebilir. Bu alanda özellikle SHP, bir sosyal
demokrat parti olarak olumlu bir adım atmtş
bulunuyor. Partinin yönetim organlannda ka-
dınlara yüzde 25'lik zorunlu bir kontenjan ay-
rılmış olması, bir bölümü haklı eleştirilere
kaynakhk etmiş olsa bile, kadınların siyasal
katılımı açısından yerinde bir karardır.
Milletvekılı aday adaylannın belirlendiği şu
günlerde siyasete ilgi duyan kadınların du-
rumu nedir?
Bu soruya pek öyle olumlu bir karşılık ver-
me olanağından ne yazık ki yoksunuz. Bel-
ki tüm partilerde kadın adayları parti vrtrini-
ne çıkarmak için belirli bir çabaya rastlanı-
yor. Ama kadınların parlamentoda gerçek-
ten yeterli biçimde temsil edilebilmelerini
sağlayacak bir gelişmeden söz etmek ola-
naksızdır. Partilerin aday listelerinde kadın
isimlerine kuşkusuz rastlanacak; ama yer-
leri büyük bir olasılıkla öyle olacaktır ki par-
lamentoya girebilenlerin sayısı yine günlük
deyimle devede kulak kalacaktır.
Bu durum acaba biraz daha değiştirilemez
mi?
Siyasal parti liderlerinin, özellikle de sos-
yal demokratların bu alanda kendilerini bi-
raz daha zorlamalarında yarar olduğuna ina-
nıyoruz. SHP'de önseçim mekanizmasının
dişlıleri arasına bırakılacak kadınların herhat-
de çok azı milletvekili seçilebilecek yerlere
gelebiliıier. Bu konunun özellikle SHP açı-
sından şu günlerde ne denli duyarlı olduğu-
nu bilmiyor değiliz. Aday yerlerinin saptan-
ması özellikle Sayın inönü'ye son derece sı-
kıntılı, sancılı bir dönem yaşatıyor. Ama yi-
ne de kadınların poiitikada daha etkin biçim-
de yer alabilmeleri için bugün bile hâlâ bir
ölçüde de olsa yapılabilecek bazı şeyler ol-
duğu inancındayız.
Tabii bir noktanın alttnı burada özellikle
çizmek isteriz:
Politikayı bu ülkede erkek işi olmaktan çı-
karmak hkp kuşkusuz yalnız erkeklerin işi de-
ğildir; dünyanın hiçbir yerinde de zaten öy-
le olmamıştır. Siyasal haklarına ancak bu
yüzyılın başında kavuşmuş olan Batı dünya-
sındaki kadınlar, bunun için son derece cid-
di, örgütlü mücadele vermişlerdir.
Son 20 yıldır dünyada kadın hareketleri-
nin büyük bir ivme kazandığı biliniyor. Bu
arada Birleşmis Milletler "Kadın 10 Yılı" ilan
etmiş bulunuyor. Birçok ülkede erkek-kadın
aynmcilığını öngören hükümlerin yasalardan
temizlenmeye başladığına tanık olunmakta-
dır. Bütün bunlara karşın yine de kadınların
dünyanın hemen her yerinde politikaya er-
keklerle birlikte mutlak eşitlik içinde katıldık-
lan söylenemez.
Ülkemizde de durum farklı değil.
Kadınlar yasal olarak siyasal haklarını
1934 yılında kazandılar. Ama bu ileri adım,
kadınların toplumumuzda bağımsız siyasal
davranışlarda bulunabilmelerini kendi başı-
na güvence altına alamadı. Türkiye gibi ge-
leneksel değerlerin ağır bastığı, kadın-erkek
ilişkilerinin otoriteye, erkeğe bağımlılık teme-
iine dayandığı bir ülkede, kadının siyaset
sahnesinde kendi başına yol alması kuşku-
suz kolay değildir. Bu açıdan daha çok ko-
canın, babanın ya da ağabeyin dediği olur.
Kuşkusuz bu durum gitgide değişiyor ve
değişmelidir de. Bu konuda herkesin, özel-
likle sosyal demokratların kendilerine düşe-
ni yapması bir demokrasi ve çağdaşlık gö-
revidir.
Ama bu görev en başta kadınlara düşü-
yor. Politikayı erkek işi olmaktan çıkarmak,
erkeklerin değil kadınların işi olmalıdır.
Herkes kendi hakkını soke soke alabilir-
se demokrasi ete kemiğe bürünüyor, başka
türlü değil.
Güreş'ten 2 uyarı
(Baştarafı 1. Sayfada)
emekli Büyükelçi, eski Dışişleri
ve Milli SavTinma Bakanı Haluk
Bayttlken, konferansın gerek
Sovyetler Birliği, gerekse Doğu
Avrupa'da hızlı gelişmelerin ya-
VEÜEFENDİ
HİPODROMIPNDAN
FİKRETDAĞLIOĞLU
TAHMİNLER
1. Koşu: F. Noble Star (1), P.
Ertunga (2), S: Fidelia (3).
2. Koşu: F. Cobra (2), P. Aloş
(1), PP. Nazlı 65 (8), S. Ram-
bo(4).
3. Koşu: F. Doğubatur (5), P.
Tayga (3), PP. Aslanım (4), S.
Ömer (2).
4. Koşu: F. Gungadin (4), P.
Victod Rose (7), PP. Dragon
(1), S. Brownie (2).
5. Koşu: Uni (1), P. Ginza (5),
PP. Bankocu (9), S. Baskomu-
tan (3).
6. Koşu: F. Audia (8), P. Mag-
rana (4), PP. Devir (2), S. Sa-
uther Dancer (6).
7. Koşu: F. Havuçözü (4), P.
Yerdelen (8), PP. Turanbey
(6), S. Arzu (9), SS. Bozkurt 4
(2).
8. Koşu: F. Şans 7 (9), P. Va-
lide (10), PP. Aslangülü (5), S.
Mesudem (7).
şandığı döneme rastlamasına
dikkat çekti. Konferansta, Ür-
dün Kraü Hüseyin'in oğlu Prens
Abdullah, Atlantik Antlaşması
Asamblesi Başkanı Bernardimo
Gomez, NATO Genel Sekreter
Yardımcılarından Amodeo de
Franchis ve Milli Savunma Ba-
kanı Barlas Dogu'nun yaptıkları
konuşmalarda daha çok genel
ifadeler yer alırken Genelkur-
may Başkanı Doğan Güreş'in
"net" mesajlar verdiği gözlendi.
Gelecekte esas tehditlerin Or-
tadoğu bölgesinden geleceğini
ifade eden Orgeneral Güreş, bu
tehditleri şöyle sıraladı:
"Filistin sorunu; petrol reji-
mi; hangi boyutlara ulaşacagı
belirsiz olan aşın dini cereyan-
lar ve uluslararası terorizm; kiue
tahrip silahiannın yayılması."
Güreş, bu sorunlara ek olarak
su konusunun ileride ciddi so-
runlara yol açabileceğine de işa-
ret ederek şöyle konuştu:
"Türkiye, bilindigi üzere bir
süredir GAP diye adlandınlan
büyük bir sulama ve elektrik
üredmi projesini gerçekleştinne-
ye çalışmaktadır. Bu baraj pro-
jesine, Suriye ve Inık kendileri-
ne kalan su rejiminin azalacagı
gerekçesiyle itiraz etmişler, hal-
ta Irak, gecen yıl bunu tehdit ha-
line getirmeye teşebbüs etmiştir.
Aslında bu iki ülkeye bırakılan
su mikbuı, ibtiraçlanoı karşıla-
yacak ölçüdedir. Neticede, pet-
role ilave olarak ileride kendile-
rini güçlii hissettikleri ölçüde ve
zamanda bu iki ülke, bölgede
bir de su sorunu çıkarabilecek-
ierdir."
Iran-Irak ilişkilerinin önü-
muzdeki yülarda da bölgede po-
tansiyel bir istikrarsızlık unsuru
olmayı sürdüreceğini belirten
Orgeneral Güreş, "Kürt sorunu"
konusunda şu uyanda bulundu:
"Körfez krizi nedeniyle Iran-
Irak arasında bir yakınlaşma ça-
bası göriilmesine rağmen, bölge-
de zaman zaman ciddi ihtilafla-
ra yol acan etnik sorunlar ve
mezhep farklılıklan vardır. Kaf-
kaslar bölgesindeki Ermenistan,
Azerbaycan ve Giircistan ibtflaf-
lan gibi burada da istismara
müsait bir Kürt meseksi vardır.
Etnik kıpırda/nalann tahrik edi-
lerek, cografı zoriamalara teşeb-
büs edilmesi, yeni ve çok tehli-
keli çatışmalara yol açabilir ve
süratle yaygın bir şekil alabilir.
Çok hassas ve milli bünyeleri
parcalayıcı nitelikteki bu tehli-
keli mücadelelerin hedefi, tari-
hin derinliklerindeki somut ol-
mayan ve miispet delillere da-
yanmayan iddialardır."
Güreş, Irak'm toprak bütün-
lüğüne özen gösterilmesi gerek-
tiğini de "Ortadoğu'da meyda-
na gelecek dengesizlik ve boş-
luklar nedeniyle oluşacak yeni
raahalli çaUşraalar, özellikle
Irak'ın etnik yönden bölünme-
si, bölgede ikinci bir Lübnan ya-
ratılmasına sebep olur ki bu bu-
günkünden daba ciddi müzm'm
olaylara yol açar" sozleriyle ifa-
de etti.
Orgeneral Güreş, Türkiye'nin
bölgede bir istikrar unsuru olma
vasfının anan bir şekilde devam
ettiğini de belirterek, Ortadoğu-
dan Avrupa'ya ve NATO'ya yö-
nelebilecek tehditler için Türki-
ye'nin bir "anahtar" ülke oldu-
ğu gerçeğinin geçcrliligine de
işaret etti.
MilliEğitim Bakanhğı Müsteşan Nihat Bilgen'
Oğrenci ütülü
pantolona beıızetildi
AYŞE SAYIN
ANKARA — MUli Eğitim
Bakanhğı Müsteşan Doç. Dr.
Nihat Bilgen, mevcut eğitim sis-
teminde yetişen öğrenciyi 'ütü-
lü pantolon'a benzetti. Ders
geçme kredi sistemiyle, öğrenci-
lerin 'katılımcılıgının' sağlana-
cağını anlatan Bilgen, "Bu, eği-
timde demokratikleşme
olayıdır" dedi.
Sisteme 'pilot bölge' uygula-
masına gidilmeksizin birdenbi-
re geçişin gerekçesini, "lîM6'da
demokrasiye geçilirken de pilot
bölge uygulaması olmadı" diye
açıklayan Bilgen, "Kaybedile-
cek zaman olmadıgını" belirtti.
Mevcut eğitim sisteminin öğren-
ciyi 'otorite kabul edilen kitaba
boyun egen' duruma getirdiği-
ni kaydeden Bilgen, şöyle ko-
nuştu:
"Ogrencileri bir kalıp içinde
yetiştiriyoruz. Ütülü pantolon
gibi, ögrenci düşüncelerini ifa-
de edemiyor. Getirdiğimiz sis-
Öğrenciye şartsız kurul
(Baftarafi 1. Sayfada)
rencilerinin de yararlanacağını
söyledi. Akyol'un verdiği bilgi-
ye göre bütünlemeli öğrencilerin
durumları, başansız oldukları
derslerden aldıklan notun en az
3, yıl sonu başan notunun da en
az 5 olması şartına bakılmadan
sınıf öğretmenler kurulunda gö-
rüşülecek. Öğretmen kurullan
9-10 eylül günlerinde top-
lanacak.
Bu konudaki genelgeyi dün
Düzce'de imzaladığını söyleyen
Akyol, genelgenin iki gün için-
de çok acele kaydıyla illere gön-
derileceğini belirtti.
Akyol, öğretmenler için yapı-
lan hizmetleri anlatırken de "Bu
benim için bir besap vermedir.
tlk kez söylüyorum, son kabi-
nede Milli Eğitim Bakaniıgı'n-
dan başka hiçbir bakanhğı ka-
bul etmedim. Çünkü başlattıgı-
mız hizmetleri bitirmek istiyor-
dum. Icra planımızda öngördü-
gümüz bütün hizmetleri tamam-
ladun, bunun mutlulugu içinde-
yim" diye konuştu.
Bu arada Milli Eğitim Bakan-
lığı'ndan yapılan açıklamada,
1991-1992 öğretim yılından iti-
baren, "Ders geçme kredi siste-
minin" uygulamaya konulaca-
ğı ammsatüarak, "Şartsız kurul
hakkı, bu sisteme uyumu kolay-
laşbrmak, eski sınıf geçme yö-
netmeliginden kaynaklanan
magduriyetleri önleyerek fırsat
ve imkân eşitligini sağlamak,
genellik ve eşitlik ilkesini ger-
çekleştirmek amacıyla verilmiş-
tir" denıldi.
Milli Eğilim Bakanbğı Müs-
teşar Yardımcısı Abdülkadir
Türkmen'de şartsız kurul hak-
kının yeni sisteme geçümesinden
kaynaklandığını belirterek şöy-
le konuştu:
"Gelecek sene bütün sistemi
degiştiriyoruz. Ögrenci kendi
yetenegine uygun dersleri oku-
yacak. Ortaokullarda da ilko-
kuldaki gibi ögrencinin yerişti-
rilmesi esastır. Onu bir derste
başansız diye sınıfta kalması
yanlıştır. Gelecek yıl sisteme ge-
çecegimize göre, bir dersten 2
dersten başansız diye acaba öğ-
renciyi sınıfla bırakmak doğru
mu? Bu yanlış olur."
İNÖNÜLER POZ VERDİ
SHP'nin kozıı
6
çağdaş lider'
İÇ PoUtika Servisi — SHP'nin
seçim kampanyasında, Genel
Başkan Erdal İnönü'nün eşi Se-
vinç Inönü ile birlikte çekilmiş
fotoğraflan "çağdaş lider" ima-
jını yaygınlaştırmak amacıyla
kullanılacak. Partinin kampan-
yasmı üstlenen Yorum Ajans'ın
Ergun Çağatay*a çektirdiği yüz-
Ierce fotograf arasında yer alan
kan-koca Inönülerin fotoğrafla-
n, hazırlanacak olan afiş, pan-
kart, kokart ve bül-board'Iarda
değerlendirilecek.
1987 seçimlerinde de SHP'nin
kampanyasını üstlenen Yorum
Ajans yetkilileri, geçen seçimler-
de kullandıkları "limon" espri-
sinin "oegatif kampanya" kap-
samına girdiğini ve gerekli tep-
kiyi aldığını belirterek, bu yıl
yalmz bununla yetinmeyecekle-
rini, "pozitif kampanya"da ya-
pacaklanm söylüyorlar. Yetkili-
ler, "Biz bu kez SHP'nin neler
yapacağını aktaracağız. Yani
yamızca diğer partilerin eleştirisi
üzerine kurmayacağız kampan-
yamızı. Ama bu, miting alanla-
nnda yürütüldüğü gibi kaba,
zoriayıcı ve rakipleri aşağdayıcı
olmayacak" diyorlar.
Kampanyayı "gül"le açtıkla-
rını ve "gül"le kapatacaklarını
söyleyen Yorum Ajans yetkilile-
ri, kampanya süresince şimdilik
isimlerini açıklamak istemedik-
leri başka simgeleri de gündeme
getireceklerini anlattılar.
Partilerin hemen tümünün
reklam kampanyalarında oluş-
turmayı hedefledikleri "çagdaş
lider" imajını, SHP'de, Genel
Başkan İnönü'nün eşi Sevinç
înönü'yle "dengeh' ilişkisi ve Se-
vinç Hanım'ın çağdaş görünü-
mü"yle vermeye çahşacak. Se-
vinç Hanım'ın, diğer lider eşle-
rinden daha farklı bir görünü-
me sahip olduğunu belirten Yo-
rum Ajans yetkilileri, "esinin ya-
nında olan, ama herkesin kendi
sınınnı çizdigi bir ilişki" imajı-
nı yaratmak istedikierini belirti-
yorlar. Halkın beklentisinin de
bu doğrultuda olduğunu sapta-
dıklarını söyleyerek, "Biz, ne
eşinin ve çağın gerisinde kalmış,
ne çağın gerisinde olduğu halde
cağ ötesi bir göriınüm sergfleme-
ye çalışan, ne de eşinin parti iş-
lerine kanşır durumda olan bir
lider eşi imajı veriyoruz" diyor-
lar. Ve ekliyorlar: "Zaten Erdal
Bey'le Sevinç Hanım'ın ilişkile-
ri de buna uygun."
Ergun Çağatay tarafından İs-
tanbul ve Ankara'da değişik me-
kânlarda tnönü'nün eşiyle, ka-
labalık içinde ve yalnız başına
yüzlerce fotoğrafını çektiren Yo-
rum Ajans, şimdilik bunların
hangilerinin nerelerde kullamla-
cağına karar vermemiş. Ama fo-
toğraflann yaygın olarak, miting
alanlarında yer alacak büyük
boy posterlerde, afişlerde yer
alacağmı, ı.yrıca kâğıt, metal ve
plastikten yapılacak olan yaka
kokartlarında kullanılacağını
açıklıyorlar. Televizyon için de
1987'de olduğu gibi dört film
hazırlayacaklannı söylüyorlar.
tem, egitimde demokratikleşme-
dir. Biz 'doğru olan bir şeyin
doğru ya da yanlış olduğunu de-
neyerek görelim' diyonız ve bu
fırsatı yarattık. Birdenbire geçi-
şe öğretmen ve ögrenci adapte
olacak mı? Bu konuda güven-
diğim insanın yeterlilikleridir.
tnsanın sonsuz potansiyelidir.
Çünkü, insan özgüriüğünü,
kendi yaranna olan şeyleri çok
çabuk kavrayabilir. Değişme ar-
zusu gösterebilir. 1946"da de-
mokrasiye geçilirken de, pilot
bölge uygulaması olmadı. Eğer
bekleyelim, koşullar olgunlaşsın
diye beklenseydi, bugünlere ge-
linemezdi."
Bilgen, yeni sistemin yerleş-
mesiyle birlikte, üniversite seç-
me ve yerleştirme sınav siste-
minde de değişiklik yapılacağı-
nı anlattı. Bu konuda ÖSYM
başkanhğı ile birlikte çahştıkla-
nnı anlatan Bilgen, kısa yoldan
meslek sahibi ohnak isteyenle-
re, ilgi alanlan doğrultusunda
'seçme olanağı' tanınacağını be-
lirtti. Kapasitesi geniş olan öğ-
renciye, fazla sayıda ders alma
ya da ilgi duyduğu konularda
yoğunlaşma olanağı tanınacağı-
nı kaydeden Bilgen, 'yatay ve
dikey geçişlere' olanak sağlana-
cağını bildirdi.
Buna göre, örneğin endüstri
meslek lisesinde okuyan bir öğ-
renci, edebiyata ilgi duyuyorsa,
normal liseden ders alarak kre-
disini tamamlayacak. Yine fen
bilimleri alanında yükseköğre-
nim yapmak isteyen ögrenci,
seçmeli ders çeşidini azaltarak,
fen bilimlerinden daha fazla
ders alarak kredisini tamamla-
yabüecek.
'Cinsel bilgiler' dersi "
Milli Eğitim Bakanhğı Talim
Terbiye Kurulu, 'zorunlu ve seç-
meli dersler' ile ilgili çahşmala-
rını sürdürüyor. Lise 1. smıflar-
da 'zorunlu' kapsamına alınan
fen bilimleri dersi içinde öğren-
cilere 'cinsel bilgiler' dersi de ve-
rilecek. Bakanlığın 'vücudumu-
zu tanıyalım' adı altında hazır-
layacağı programa göre, çocuk-
luktan gençliğe geçişin psikolo-
jik ve fizyolojik etkileri anlatı-
lacak. Bakanlık yetkilileri, bu-
nun 'biyoloji derslerinin' kapsa-
mının genişleterek sağlanacağı-
nı ve zorunlu ders kapsamına
ahnacağını söylediler.
GOZLEM
UĞURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Ya 1977 seçimlerinde "mükBtrer oy" kuUanılm\ştır ya 1982
halkoyiamasında birçok yurttaşa oy kullandırılmamıştır. Bir
başka olasılık söz konusu olabilir mi? Olamaz.
1987 halkoylamasında Yüksek Seçim Kurulu'nun oylama
öncesi ve sonrası açıkladığı toplam seçmen sayıları birbi-
rini tutmamaktaydı.
Halkoy'aması öncesi ile sonrasında açıklanan seçmen
sayıları arasında 363 bin 630 fark vardı.
Bu farkın, sınır kapılannda oy kullanan "gurbetçiseçmen"
sayısı kadar olması gerekmekteydi. Gurbetçi oy sayısı da
253 bin 725'ti.
Bu 363 bin 630 sayısından gurbetçi seçmen sayısını çı-
karsanız, 109 bin 560 sayısı elde edilir. Halkoylamasında
"ever" ve "hayır" oyları arasındaki fark 75 bin 55'ti.
Demirel'e, Ecevit'e, Erbakan ve Türkeş'e siyasal haklan
işte bu 75 bin 55 oy farkla verilmişti.
Ve ortada da "kuşkuiu oylar" vardı.
Yüksek Seçim Kurulu, bu kargaşanın, sandık görevtile-
rinin hem kayıtlı bulundukları seçmen kütüklerinde hem de
görevli oldukları sandıklarda yazılmalarından doğduğunu
ileri sürmüştü.
Seçim sandıkiarında 689 bin 899 kişi görevliydi. Bu yüz-
den Yüksek Seçim Kurulu'nun bu açıklaması konuya açık-
lık getirmemişti.
Genel seçimlerde ve halkoytamalarında kullanılan kütük-
Ifer güven vermiyor.
Bunu bile bile seçim yapıyoruz.
Seçim değil bu; atama işlemlerinin halkoylaması ile onay-
lanmasıdır. Halkoylamasında bir metin oylanıyor, burada da"
parti genel başkanlarının atadığı listeler
Fark bu!
•
DYP'nin Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde-
ki oy artışı ne kadardı?
1987 seçiminde DYP Ankara'da 237 bin 886 oy almıştı.
Bu, oyların yüzde 145'iydi. DYP, bu oyunu, 1989 yerel se-
çiminde 336 bin 548'e çıkardı. Oran da yüzde 20.8'e sıçra-
dı.
istanbul'da 1987 seçimlerinde 368 bin 678 oy alan DYP,
iki yıl sonra oyunu 404 bin 904'e çıkardı. Oran yüzde
11.9'dan 15.8'e çıktı.
İzmir'de 1987 genel seçiminde 206 bin 556 olan DYP, oyu-
nu 1989 yerel seçiminde 243 bin 594'e çıkardı. Oran, yüz-
de 15.6'dan yüzde 20.8'e yükseldi.
SHP, DSP ve ANAP'ın oyları ile karşılaştırırsanız şu so-
nuca ulaşıyorsunuz:
ANAP oylan DYP'ye kayıyor. ANAP oyları DYP'ye kaydıkça
DYP'nin şansı artıyor. DYP sağ oyları toplamaya çalışıyor.
Topladığı ölçüde güçleniyor.
DYP'nin bir şansı da sosyal demokrat oyların SHP ve DSP
arasında bölünmesidir. Sosyal demokrat oylar bölündükçe
DYP güçleniyor.
•
Demirel'e siyasal yasaklar getiren anayasa, halkoylama-
sında, Isparta'dan yüzde 91.80 gibi büyük bir oy oranı sağ-
lamıştı. Ecevit'in seçim bölgesi Zonguldak'ta bu yasakçı
anayasaya yüzde 91.37 oranında oy çıkmıştı.
Bu anayasaya Ankara'da yüzde 88.13; istanbul'da yüzde
8837, izmir'de yüzde 90.53, Diyarbakır'dan yüzde 8030'luk,
Hakkâri'den yüzde 82.78'lik, Van'dan yuzde 9a97'lik ve Tun-
celi'de de yüzde 82.64 oranlarda oy kullamlmış; yasaklar
da halkoylamasında, ancak 75 bin oy farkı ile kaldırıla-
bilmişti.
1982 yılında Demirel'e. Ecevit'e, Erbakan ve Türkeş'e si-
yaset yasaklan getiren secmenler şimdi bu liderler ve bu
liderlerin partilileri dışlayarak yaptıkları milletvekili atama
işlemleri için oy kullanacaklar!
Birileri, bizleri, seçim, demokrasi ve çok partili düzen adı-
na işletiyor!
Bilgisayarla veya Yabancı dille DAKTİLO veya MUHASEBE bilenlere
İŞSİZLİK SORUNU YOK!..
G e r ç e k t e n İŞSİZSE\İZ GELİN KANITLAYALIM !..
Sahasında DÜ^TVA ŞAMPİYOIMJ olan
AMPIYÖN
U) SEKRETEfl VE BİL6İSAYAR KURSURI
Hiçbir bağlayıcı ödeme zonınluğu olmaksızın BONOSUZ + TA.4HHÜTSÜZ
veya Ö\CE OĞRE>; SO\RA ÖDE usülüyle
ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ;
daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE
AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN
seçenekleri + her türlü ödeme koiaylıkları ile SİZLERİ BEKÜYOR.
Merkez Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel
Kadılcöy : Altıyol, Kuşdılı Caddesi, 6/8 Tel
Beşılctaş : Çırağran, Asarıye Cad. 7/2-3 Tel
Şişli • Abıdeı Hürrıyet C. Hasat Sok. 15 Tel
Bakırköy Hüsreviye S. 18/4 (Migros sırası) Tel
517 92 S7 - 517 92 58
338 08 42 - 336 1 1 SO
158 24 97 - 158 24 98
130 90 37 - 175 43 14
571 31 31 - 561 29 06
Dikkat: Bu 5 «tre«en bafkt ŞAMPIYON adıyla çahMn hiçbir Daktilo Sckreter ve Bilgisayar kursu şubcmiz de^itdır.