Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E=Erîi£ CUMHURİYET/6 • HABERLER 26 EYLÜL 1991
SECEVT91
DYP GenelBaşkanı Süleyman Demirel, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladv
'Cumhurbaşkanı adeta kaşınıyor'
— ı —
AHMET1AN
ANKARA — DYP Lideri Süleyman
Deaairel ile göruşmeye giderken yepyeni
bir haber ya da açıklama yakalamak için
gitmedik elbette. Çok kullanılan kimi kav-
ramlann, kendi deyüniyle "vuzuh" kazan-
masını sağlamak ilk amacımız.
Bir de "Ben knnseye hesap vermem, an-
cak Alhhıma veririm" diyen Cumhurbaş-
kanı'na, bu "hesap" konusunda ne diye-
cegini, asıl önemlisi "kesabııı" aynntüa-
nnı mcrak ediyorduk.
Aday listeleri Demirel'i epey terletmiş-
ti. Güniz Sokak'taki evinin kitaplı salo-
nunda koltuğuna otururken, "Alevlerin
araandan srynnp geiiyoraz" dedi gulerek.
Vakit geceyansına doğruydu. Sutlu kah-
vcleri içerken, hemen konuşmaya geçtik:
— Efendim, üt "Sayın özal'dan hesap
soracağız" diyorsunuz. Sayın Özal ise,
"Benden hesap soramazlar, ben ancak Al-
lahıma hesap veririm" diyor. Bu hesap 5si-
•i nasıl vonımluyorsunuz?
OEMDKEL — Sayın Özal'ı yorumla-
mak ne derece lüzumlu, ne dereceye ka-
dar değer taşır, bilmiyorum. Hergün baş-
ka şey söyler. Hesap herkese sorulur. Ba-
na hesap sorulamaz demek, "Ben Layü-
•eUm", yani keyfı idarenin adamı olduğu-
nu, demokrasiden nasip almadığını gös-
terir. Hesap varsa herkese sonılur, soru-
lacakür. Niye diyemiyor, sorsunlar işte ben
buradayım diye. Kendisi mfllettın daha mı
güçlfl? Demokratik olmayan bir kafanın
bu çeşit şeyleri söylemesi, bence şaşınla-
cak birşey değildir.
— Hesap soracagınızı beUrtiyorsunuz,
bn dnceHkle hangi konularda olacak?
DEMİREL — Bız "Türldye'de yolsuz-
hüc, rifapet, suistinıal almış yüriimüstür"
diyonız. Millet, bunun hesabının sorulma-
snu istiyor. O kadar çok istiyo ki, meydan-
larda bunu söylemeden konuşmayı bitir-
meye kalkarsak, meydan ayağa kalkıyor
"hesap" diye. Biz diyonız ki, "Hesap so-
mhnnıııı mı istiyorsunuz?" Halk dıyor ki,
"rftT. "Oyleyse gtıç verin ki soralım
fcesap" diyonız biz de. Şimdi birtakım kö-
tülemeler yapmak, birtakım adamlann
aleyhinde konusmak,rivayetlere,zanlara,
duyumlara dayanarak insanlann namu-
suyla, faziletıyle oynamak kolaydır. Bizim
yapügımız bu değildir ve biz böyle birse-
yi yapmayı duşünmüyoruz. Biz rnadem ki,
bu Olkede yaygın bir şikâyet vardır, siyasi
yolsuzluklar açık seçik her yerde toplum
hayatının her kesiminde rüşvetten şikâyet
edilmektedir. Biz bunu araşünnz. Elimiz-
de birçok şikâyetler vardır. İhbarlar var-
dır. Yalnız devlet elimide olmadığı için
bunlann üstüne eğilemiyoruz. Delilsiz iş
yapmayız ve kâni olursak ki olay ciddidir
ftstüne vannz. Olayın ciddiyetine kâni ol-
mazsak da üstüne varmayız. ÇünkU o bi-
zi yıpratır. Bizim yapacağımız devletin bü-
tûn ihalelerini ve alımlannı gözden geçir-
mek, devletin fonundan yapıan sarfları
gözden geçirmek. Bunlann usulune uygun
olup olmadığına bakmak, usulüne uygun
olmayan varsa onlan bir olay haline ge-
tinnektir.
Şimdi ve eğer devlet aklanmazsa, bu ka-
dar dedikodudan sonra sanınm bizim dev-
lete olan inana ve saygınlığı yeniden tesis
etmemiz kolay olmaz. Türkiye'nin büyük
ihtiyaadır devlete olan saygınlığı yeniden
tesis etmek ve bir güven ortamı meydana
getirmek. Biz inanıyoruz ki, olayın içine
girildiği zaman pekçok yolsuzluk hadise-
si çıkacaktır. Hal böyle iken kimsenin bi-
ze "Kanşünnayın kardeşim, bnndan ra-
hatsızlık duyuyonız" demeye hakkı yok-
tur. Yahut da "Ortalıgı allak bullak
ediyorsunuz" demeye de kimsenin hakkı
yoktur. Hadıse ne odur, ne odur. ölçUsü
içerisinde milletin yöneticüeri, herşeyin
GENÇLİK AŞIM — DYP Genel Başkanı Süleyman Üeraıreı genclik aşım" diye ni-
teledigi gençlerle biriikte resim çektirerek üzerinde "once gençler" >azılı bir afiş ha-
zırtaftı. Afişte, Sıileyman Demirel'in yanında kurmaylanm diye adlandırdıgı Taner
Mustafaoglu, Tugba Kocaefe, Dildar Öndeger ve Emin Biber adlı gençler yer alıyor.
açıkbğa, aleni ve halkın gözü önünde ce-
revan etmesini taahhUt etmişlerdir. Bu ta-
ahhütün gereği olarak da daha öncesinde
bu böyle yapdmamışsa onun üstüne va-
racaklardır.
— Söderinizden hesap sormada yalnız-
ca maddi yolsuzluklar ön plana cıkıyor...
DEMİREL — Şimdi siyasi hesaplaşma
gerçek demokraside sadece halka siyaset-
çileri veya yöneticüeri şikâyet etmek, on-
ları teşhir etmek ve onların yeniden bira-
raya getirilmesine mani olmaktan ibaret-
tir. Avrupa Konseyi'nin kararlan var, bu
kararlarla siyasi hesaplaşmanın mahkeme-
ye götürüimesı halini demokratik bulmaz,
O zaman siyaset yapmak imkânı dışında
kalır. Hur irade, hüı parlamento, hür par-
lamento kursusü, hür muhalefet kavram-
ları yara alır. Eğer adam bugün görevini
yaparken, yann mahkemeye gideceğım gi-
bi bir endişe içindeyse, gerçekten sistemi
işletmek mümkün olmaz.
— Pcki görevini kötüye kullanmak?
DEMÎREL — Görevini kötüye kullan-
mak, iki tfirlü olur. Bir tanesi yapması ge-
reken şeyi yapmamıştır, bir tanesi de yap-
maması gereken şeyi yapmıştır.
— ANAP donemi için sadece Cumhur-
başkanı'ndan hesap sorulacakmış gjbi bir
durum ortaya çıkıyor...
DEMtREL — Bizimki kişiyi hedef al-
mıyor, devleti aklamayı hedef alıyor. Hat-
ta ben o kadar ileri giderek de söylüyonım
ki, bunda zaman aşımı olmamalı. Bizim
dönemimize ait her kimin bir iddiası var-
sa onu da ortaya koymak lanm.
— Sık sık hedef alınan 1980 öncesi du-
ramla mı ilgili olarak?»
DEMtREL — Evet, 1980 öncesinde de
cereyan etmiş bir yolsuzluk varsa da ben-
ce birisi ortaya çıkıp onu da ortaya koy-
mak gerekir.
— Ama daha çok siyasi yolsnzluklar...
DEMtREL — Siyasi olaylardan dolayı
suçlama bir tartışmadan ibarettır. Suçla-
ma, devleti zarara sokmaktır. Yetimin hak-
kı dediğımiz olay bu. Yani siyasi hesaplaş-
ma zaten seçim meydanlannda yapıhyor.
Bizim hesap sormadan kastımız, ya adam
zimmetine para geçirmıştir, yahut birisi-
nin zengin olmasını sağlamıştır.
— Hnkuk devletinin çiğnenmesine iliş-
Idn bir hesaplaşma soz konusu olmayacak
mı?
DEMİREL — Onun hesaplaşması ya-
pılamaz. Ama şudur mesele, eğer ülke>i
yönetenler kanunları, nizamlan asarak, ci-
nayetler işlenmesini teşvık etmişlerse, in-
sanlara işkence yapmışlarsa ve zulüm yap-
mışlarsa, onun hesabı sorulur. O hesap-
laşmaya dahildir.
— Keyfi idare derken, örnegin STAR1 me-
seJesi var.
DEMtREL — Bu bir siyasi hesaplaşma
olayı değildir. Burada maddi kusur var.
Eğer siz TC Anayasası'mn yasakladığı bir
olaya, devleti, nufuzunuzu kullanmak su-
retiyle sokmuş ve onu kanuna karşı hile
denilen bir yolla o yasağı ortadan kaldır-
mıssanız, bu siyasi suç değildir. Maddi
suçtur. Kanunu, anayasayı ihlal etmissiniz.
Ceza kanunlarında hukukun suç saydığı
olaylar var ve bunlann karşılığı cezalar
var. Siyasi suçlamalann ceza kanununda
suç sayıldığı ve karşılığında ceza olduğu
vaki değildir. Ama bunlar maddi suçtur.
— Peki, STAR1 gibi sizin maddi suç
olarak nitelediğiniz durumlaria Cumhur-
başkanı arasmda Uişki kurmak mumkıın
olacak mı?
DEMtREL — Olabilir. Ben yine şunu
söylüyonım, iddialar, deliller, suç nereye
kadar uzamyorsa, bence oraya kadar gi-
dilmesi lazım.
— O zaman, hftlft yolsnzluklardan söz
edilmesi mumkun. İktidan yuriitmenin
basını bir yana bırakarak Cumhurbaşka-
m'ndan hesap sorulma yoluna gidilirse, o
zaman bu yürutmenin başımn Cumhur-
baskanı oiduğunu kabul anktmına gelme-
yecek mi?
DEMİREL — Hayır, bakın şimdi, yü-
rütme dediğimiz organ kendi hakkını baş-
kasına devredemez ve bu şekılde baskası-
mn suç işlemesine sebep olamaz. O da suç-
tur. Bizim hedefimiz Sayın özal, Çanka-
ya ya da Cumhurbaşkanı değil. Bizim he-
defimiz, kanun ve nizamlann tahrip edil-
mesi, anayasanın çiğnenmesı, anayasaya
uygun olmayan hareketlenn yapılması, ya-
hut hırsızlıklara vesile olunması, onların
himaye edilmesi, devlet nüfuzunun kötü-
ye kullaıulması... Bunu kim yapıyorsa ora-
ya kadar gideceksiniz.
— Eğer hesap sormaya baştan baslana-
caksa Sayın Cumhurbaşkanı'ndan başla-
mamz gerekmiyor mu?
DEMtREL — O zaman olaylardan baş-
lanacak. Bunun ardından insanlar, failler
çıkacak. Yalnız kanun, hakkın suıistima-
lini himaye etmez. "Bana kimse hesap
soramaz" demek de kanuna karşı gelmek-
tir. Sorulacak hesap varsa, sorulur.
— Kazmümıs hak kavramı ile ilgili bir
tarbşmaya geçmek istiyorum. Cumhur-
başkanı diyor ki muhalefet anayasayı de-
ğiştirip, beni buradan ikdirecek. O zaman
nerede kaldı hukuk devleti, nerede kaldı
kazanılmış hak kavramı? Cumhurbaşka-
nı'nın kazanılmış bakkından söz etmek
mümkün mü?
DEMİREL — Hayır, siyasi kamu hiz-
metinde hak sadece kamunundur. Kişiler
"Beni seçtiniz, beş seneliğine seçtiniz, ben
beş sene giünem" gıbı bir beyanda bulu-
namazlar. Seçen, kullandığı yetkiyi geri-
ye aldığı takdirde, açıkta kalırsımz. Mük-
tesep hak olmaz kamu hizmetinde. O öz-
lük haklannda olur. Hukuken durum ga-
yet açık, tereddüte mahal yok.
— Cumhurbaşkam'm indirme konu-
sunda siyasi karannız var. Hukuk da ar-
kanızda. Yani Sayın Özal a ilk neyin he-
sabuu...
DEMtREL — Mesele Cumhurbaşkanı
değil. Her kim o olayın içinde varsa...
Onun içinde bugünkü Cumhurbaşkanı
Sayın özal da varsa, o da buna muhatap.
Suç varsa orta yerde, "Bana hesap
soramazsınız" kim diyebilir ki? Şunu di-
yecektir, "Ben ne yaptım ki, bana hesap
soracaksınız?" Bunu diyemeyip de kendi
orurduğu makama sığuıarak, onun perdesi
arkasına sığınarak "Bana hesap
sonunazsuuz" kimse diyemez.
— Anayasanın 148. maddesi, Cumhur-
baskanı'nın yargılanablleceğini ifade
ediyor...
DEMİREL — Vatana ihanet sucu ta-
rif bile edilmemiştir. Anayasayı ihlal eder-
seniz, o vatana ihanettir. Yeminine ihanet
de aynı şeydir. Bu sözleri söylerken dahi
Sayın özal anayasayı ihlal ediyor. Bir se-
çim atmosferinde çıkıyor, sanki 8. partiy-
miş gibi veya 7. partinin hamisiymiş gibi
siyaset yapıyor. Adeta kaşınıyor. Aman
bana birisi çatsa diye. Bizi polemiğe çek-
meye çahşıyor. Görüyorsunuz, bunlann
derdi mernleket değil, itişmek kakışmak,
dedirtmek istiyor. Kendisine oy verilme-
yecek. Oy isteyenleri ise böyle kendi üs-
tune çekmek suretiyle, halkın gözünde ho-
roz döğûşü yapıyor durumuna düşurmek
istiyor. Bu bir tuzaktır. Bunlann taktiği şu.
Aslında sanıyorum hükümetle de aralann-
da bir ihtilaf var. özal ile bizi uğraştınp
hükümeti kenarda bırakmak ve halka ki-
şisel bir demagojinin veya tartışmamn içi-
ne girmişiz gibi bir intiba vermek, kendi-
ni halka acındırmakUr.
— Cumhurbaşkanı diin Yozgat'ta üç
yerde birden konuşrn. Meydaalan çıkü.
Yann siz onu geçmek için dört meydana
çıkmak durumunda kaldınız.
DEMtREL — Biz seçim kampanyası
yapıyoruz. Halka diyonız ki memleket çok
kötü idare edilmiştir. Idare edenler bu işi
yapamamıstır. İşte sıkıntılara girdiniz, bize
oy verin. O ne yapıyor? Hayır, bunlara oy
vermeyin. O, yanşa dahil olan taraflardan
biri değildir. Yanşa hiç kanşmaması ge-
reken bir kişidir. O haliyle de anayasa ih-
lali içindedir. Yemini ihlal içerisindedir.
Kuvvetler aynhğı prensibini tanınmaz hale
getirmiştir. Çankaya'ya çıkarken hükümeti
ve partiyi cebinde götürmüştür. Ben de-
medim. Eski Başbakanı dedi, "Madem
parti islerine kanşacaktın, partinin ba$m-
da durnydın. Madem ki oraya çıktm, çık-
bgnı yerde orur be adam" demedi mi? On-
dan daha büyuk delil olur mu? Bir ada-
nun yeminine ihanet ettiğine...
— Sayın Evren'den de bir hesap sorma
düsÜDceniz var mı?
DEMtREL — Şimdi iddia edildiği gibi
kim yolsuzluklara kanşmışsa, bence o im-
tiyaz sahibi değildir. Yolsuzluklara kan-
şan imtiyaz sahibi değildir. Bunun içine
hesap soracağız diyenler de dahildir.
— Bunu, sonımu müspct olarak yamt-
ladıgımzı kabul edeyim mi?
DEMtREL — Bence hedef Evren de-
ğildir. Hedef gayet açık. Hiç kimse bir im-
tiyaz sahibi değildir. Yani sorumluluk var-
sa, bunu sorumsuz hale getinneye hiç kim-
senin hakkı yoktur.
— Peki bu konuda sLdn EvrenTe UgiM
ItannarinİT ncdİT?
DEMtREL — Bilemem, yapılacak
araştırmalar ne netice verir?
— Yani bir araştırma yapılacak di-
yorsunuz.
DEMtREL — Yapılacak tabii. Evren
için değil, yapılacak araştırma ne Evren
için ne de bilmem Akbulut için. Araştır-
ma, olaylar için olacak. Olayların altın-
dan kim çıkıyorsa, bence ülkenin yargı sis-
temi onun yakasına yapışmakla görevlidir.
— Arastınlacak olaylar 12 Eylttl
1980den mi baslayacak?
DEMtREL — Hayu, 1980 veya 1990
meselesi değildir. Filan ihale, fılan alım-
satım, nereye kadar sıçnyorsa, oraya ka-
dar götüreceğiz.
— Önceye sıçnyorsa-.
DEMtREL — Bizim iktidanmıza sıç-
nyorsa, bize kadar da devam edecektir.
— Yani böyle bir soruşturma zindri
başlatacaksuuz iktidanmzda.
, DEMtREL — Tabii ki.
StRECEK
Cumhurbaşkaru'nın meydanlara çıkmasını eleştirdi
Demirel: 8. parti Çankaya partisiDemirel dünkü mitinglerinde Özal'a çatarak
"Oy pusulasında yedi parti var. Ama bir de
orda adı olmayan bir Çankaya partisi var. Bu
Çankaya partisi ülkenin çeşitli yerlerini dolaşarak
laflar ediyor" dedi.
NEVŞEHtR -
NtGDE - AKSA-
RAY-KOUKKA-
LE —DYP Genel
Başkanı Süleyman
Demirel, seçim kampanyasında-
ki "fl" vaatlerine dün de "ilçe"
vaatlerini ekledi. Meydanlara
bu kez elinde sandıkla geldiğini
belirterek Cumhurbaşkanı
özal'ın meydanlara çıkmasını
eleştiren Demirel, özal'ı "Çan-
kaya partisi" diye niteledi.
DYP Genel Başkam Süley-
man Demirel, milletvekili aday
listelerinin belirlenmesinin ar-
dından dün 4 ilde birden miting
duzenledi. Aday listelerine itiraz
eden bazı partüilerin gece yan-
sı Güniz Sokak'taki evinin
önünde toplanması nedeniyle
geç saatte yatabilen Demirel,
dün helikopterle Nevşehir, Niğ-
de, Aksaray ve Kınkkale'yi gez-
di. önceki gece Demirel'in evi-
nin önünde çok sayıda partili-
nin toplanması üzerine Güniz
Sokak'ta yoğun güvenlik ön-
lemlerinin ahndığı belirtildi.
Ancak partüiler belli bir saatten
sonra dağılınca, Demirel -4 ili
kapsayan gezisine dun sabah ra-
hathkla çıku.
Demirel, Nevşehir'de 7 nisan-
da yapılan ve DYP'nin kazan-
dığı belediye başkanlığı öncesin-
de konuştuğu sebze pazannda
dün yeniden vatandaşlann önu-
ne çıktı. Demirel, erken saatler-
de miting alamnın boş olmaa
üzerine kentin üzerinde helikop-
terle birkaç tur atarken
DYP'nin seçim otobüsü Süva-
ri'den mahalli bir sanatçımn
söylediği türkülerle vatandaşla-
nn "hoşça" vakit geçirmesi sağ-
landı. fbrahim Tatlises'i taklit
ederek "Söylim mi, bence Sü-
leyman Demirel" diye seslenen
mahalli sanatçı Bayram Aktaş,
bağlaması eşuğinde ANAP'ı
eleştiren bir de türkü okudu.
Mahalli sanatçımn türküsünde-
ki "ANAP bu diyardan çekip
gitsin, bütün miUetvekillerin
birden dökülsttn, aynlamaz
ANAP'ından koşkünden. Bize
ettiğini bulasın ANAP, evin yı-
küsın ANAP, belin bükülsün
ANAP, bütün milletvekillerin
birden dökiüsun ANAP" sözle-
rine zaman zaman alanda bulu-
nanlar da katıldı.
Miting alanı, Demirel'le bir-
iikte gelen uzun konvoydakiler-
le dolarken DYP lideri, otobü-
sün üzerine cıkınca, alanm ar-
ka tarafımn boş kaldığına dik-
kati çekerek televizyon için gö-
rüntünün dolması amaayla ala-
nı düzenletti. Demirel, demok-
rasi tarihine geçtiğlni beürttigi
sebze pazannda konuşmasma
başlarken 20 Ekim'de sandığın
gelmesini Nevşehirlilerin sağla-
dığım vurguladı. 7 nisan beledi-
Demirel, dun Nevşehir, Nigde, Aksaray ve Kırıkkale'de miting duzenledi...
ye seçimlerinde DYP'ye destek
olunmasının ANAP'ın talihini
döndurduğünu ve kaydırdığını
anlatan Demirel, "Bunlar kaç-
tılar kaçtüar, ama 20 Ekim için
halkın önûne gddiler. Nevşehir
hallu bunları yakasından tuttu,
sandığın önüne getirdi" diye
konuştu.
20 Ekim'deki fırsatın kaçınl-
mamasım isteyen Demirel, yine
vatandaşlara sık sık sorular so-
rup yanıtlarını alma biçiminde
sürdürduğu konuşmasında,
Nevşehir'de seçimi DYP'nin 3-0
kazanacağmı savıuıdu ve böyle-
likle DYP'nin iktidar olacağını
bildirdi. "Herkes üstüne duşe-
ni yaparsa, memleket rahat
olur" diyen Demirel, yörenin en
önemli urünlerinden olan pata-
tesi de eline alarak, çiftçi sorun-
lanrn dile getirdi ve şöyle dedi:
"Ülkede bir rüzgftr esiyor, bir
yel esiyor. Ülkeyi 8 senedir ida-
re edenlerin yerinde yeiler esi-
yor. Ülke idaresini eline geciren-
ler yapamamışlardır. Bu insan-
lann halkın >uzune bakmaya
yüzleri yoktur. DYP nasıl olsa
iktidardır. DYP'yi iktidar yap-
mak sevapür, gelin bu sevaba
kaüün. Ülke idaresini boşlukta,
askıda bırakmanın, koalisyon-
lar yaratmanın vebali vardır.
Sadece biz rahatlık veririz. Eger
DYP'ye guç verirseniz, mabcup
etme>iz."
Demirel, hesap sorma karar-
ulıklannı anlatırken de "Benim
idare ettigim dönem de dahil,
eger Türkiye'deki hırsızlıklar
nere\e, kime kadar gidiyorsa,
bunlann besabuu sormazsak bir
daha sizin yüzünüze bakm<i)iz"
dedi.DYP lideri Demirel.beçim
kampanyasmdaki il vaatlerine
dun de ilçe vaatlerini ekledi. De-
mirel, dun gittıği yerlerde ilçe
olma isteğini içeren çeşitli pan-
kartlarla karşılandı. Demirel,
bu pankartlan tutanlara, istek-
lerinin kabul edıleceğinı ve yö-
relerinin ilçe yapılacağını söyle-
di.
Meydanlara bu kez elinde
sandıkla geldiğini anlatan De-
mirel, özal'ı "Çankaya partisi"
diye niteledi. Demirel, özal'ın
meydanlarda ANAP için çahş-
masını da şöyle değerlendirdi:
"Seçime gidiyoruz. Oy pusu-
lasında 7 taoe parti var. Ama
Mr de orada adı olmayan, fakat
(esitli yeriere giderek 'Bana oy
verin' diyen var. Bu Çankaya
partisidir. Çankaya partisi, ül-
keain çeşitli yerlerini dolaşarak
laflar ediyor. 'Şöyle ilerledik,
böyle ilerledik' diyor. Ama,
halk var."
Demirel, yeşil karttan herke-
se ış, enflasyonun düşürülmesi,
herkese öğrenim olanağı gibi va-
atlerini sıralarken de özal'ın
sağlık konusunda kullanılacak
yeşil kart Ue ilgili eleştirilerini
yanıtladı. Demirel, "Yeşfl kar-
tı nasıl verecegimizi sonıyor.
Bütün aklımı sana mı vereyim?
tş bilenİD, kıhç kuşananm. Bu
yeşil karü herkese verecegiz"
dedi.
Askerliğin 8 ay ya da 1 yüa
indirileceği vaadinde de bulu-
nan Demirel, ANAP'ın duru-
munu anlatırken de ANAP
amblemi anyı anımsatarak,
"Biliyorsunnz, an soktugu za-
man sokası içerde kalır, an da
ölür. Şimdi bu an da vatandaşı
soktu ve öldü. Siz de bunlan bir
daha cıkmamak üzere sandıga
gömeceksiniz" diye konuştu.
öte yandan DYP'nin reklam
nimleri 29 eylülden itibaren
Starl'de yayımlanacak. Demi-
rel'in Starl'in açıkoturum öne-
risini incelediği, yayınların
"tarafsızlığına" göre karar ve-
receği öğrenildi '