Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 12 EYLÜL 1991
Türkiye, Sovyetler Birliği'nden bagımsiTİıkilan eden cumhuriyete temkinlVyaklaşıyor
Aııkara'ıımAzerbaycan kaygısı„ . . . . .. J „...•/ O
De Cuellar
Tahranda
• TAHRAN (AA) — BM
Genel Sekreteri Perez de
Cuellar, 4 günlük bir
ziyaret için Tahran'a geldi.
Tahran Mehrabad
Havaalanı'nda Iran Dışisleri
Bakanı Ali Ekber Velayeti
tarafından karşılanan de
Cuellar, lran'da yapacağı
temaslaı sırasında, BM
Güvenlik Konseyi'nin lran-
Irak arasındaki ateşkesi
konu alan 598 sayılı
kararının ele alınacağını
belirtti.
Hükümette
degişiklik
• tSLAMABAD (AA) —
Pakistan Başbakanı Nawaz
Şerif, kabinesinde geniş
çaplı değişiklik yaparak 9
bakanı ve 18 devlet
bakamnı değiştirdi. tktidara
geldiginden bu yana geçen
10 ay içinde hükümette ilk
değişikiıği yapan Nawaz
Şerif, Pakistan Siyasi
tarihinde ilk kez sol görüşlü
Ulusal Awami Birliği
Partisi'nden iki üyeyi
kabinesıne aldı.
SPlideri
Lipeki öldti
• VARŞOVA (AA) —
Polonya Sosyaüst Partisi
lideri ve Polonya'daki
komünizm karşıtı
muhalefetin önde gelen
isimlerinden Jan Josef
Lipski öldü. Polonya
senatosu yetkilileri, Polonya
Dayanışma Sendikası'nın da
önde gelen isimlerinden 65
yaşındaki Lipski'nin, güney
Polonya'daki Krakow
Hastanesi'nın yoğun bakım
ünitesinde öldüğünü
bildirdiler.
Lenin'in
mozoleai
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Kttltür Bakanı
Nikolai Gubenko, Vladimir
Lenin'in mozolesinin Kızıl
Meydan'dan taşınmasına
karşı olduğunu söyledi.
Gubenko, yaptığı
açıklamada, Lenin'in birçok
aç, umutsuz insana bir
dönem umut verdiğini
belirterek, "Ondan sonra
gelen kişiler, Lenin'in
nazari inançlannı ve
umutlannı tahrif etmişlerse,
bundan Lenin'in suçu
yoktur" dedi.
Giray, Pankin
ile görüştti
• MOSKOVA (AA) —
Dışişleri Bakanı Safa Giray,
Moskova'da başlayan AGİK
Insanı Boyut
Konferansı'nın, demokrasi
ve insan haklannın
Avrupa'da artık kahcı
değerler olarak yerleştiğini
kanıtlaması açısından
buyiik önem taşıyan bir
toplantı olduğunu bildirdi.
Safa Giray, konferans
çerçevesinde yaptığı ikili
temaslannı dün de
surdürdtt. önce Azerbaycan
Dışişleri Bakanı Huseyin
Sadıkov ile görüşen
Dışişleri Bakanı,
Sadıkov'dan
Azerbaycan'daki son
gelişmeler hakkında bilgi
aldı. Giray, daha sonra bir
araya geldiği SSCB Dışişlen
Bakanı Boris Pankin'le de
SSCB'de iş yapan Turk
rnüteahhitlerinin sorunlan
ve Kıbns konusunda
yoğunlaşan bir görüşme
yaptığını belirtti.
Bakü'deki gelişmeleri yakından izleyen Ankara'nın kaygıları, şu
nedenlerden kaynaklanıyor: 1) Radikal İslamcı akımlar, 2) Pan-
türkizmin Turancıhk sevdasma dönüşmesi, 3) Moskova'nın
tutumu, 4) Ermenilerle gerginlik, 5) Iç çekişmeler.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Azerbaycan'da pazar günü
yapılan ilk doğnıdan devlet başkanlığı seçi-
mini. tek aday olan Ayaz Muttalibov'un ka-
zanmasının ertesinde Ankara, Bakü'yü yakın
izlemeye aldı. Turkiye*nin Azerbaycan ile iiiş-
kilerini geliştirme yönünde belirleyici bir
adım atmadan once mevcut kaygılann bir öl-
çüde giderilmesinin gerektiği belirtiliyor. Bu
kaygılar, Pan-Türkizm, radikal Islamcüık gibi
akımlarla, Ermeni-Azeri gerginliği, Mosko-
va'nın tutumu ve Azerbaycan'ın iç çelişkileri
noktalannda yoğunlaştyor.
Hükümete yakın kaynaklardan edındıği-
miz bilgıye göre Türkiye, 'Türki' Sovyet cum-
huriyetleri içinde gerek coğrafi gerek kültu-
rel açıdan en yakuı olduğu Azerbaycan'la iliş-
kilerini, bu cumhuriyetin kendi geleceğine
ilişkin siyasi tercihlerini netleştirmesi sonra-
sında yeni bir düzene oturtacak. Yetkililerin,
"siyasi terciblerin netleşmesi" kapsamında
değindikleri temel nokta, Azerbaycan'ın ken-
di iç çekişmelerini aşması. Bu çekişme, dev-
let başkanlığı seçimi sonrasında daha da be-
lirginleşti. Seçmenlerin yüzde 78 orarunda ka-
tılım gösterdiği ve tek aday Muttalibov'un
kullanılan oylann yüzde 90'ını kazandığı se-
çimler, Azerbaycan Halk Cephesi tarafuıdan
geçersiz sayılıyor.
Ankara'nın kaygılan
Ankara'daki diplomatik kaynaklar, Tür-
kiye'nin, Azerbaycan politikasını Azeri hallu-
run kendi içindeki farkı siyasi egilimlerden et-
kilenmeden meşru bir zeminde geliştirdiğıni
belirtiyorlar. Ancak Azerbaycan Halk Cep-
hesi ile Komunist Parti ve bu partiden kısa
sure önce aynlan Muttalibov yanlüan arasın-
daki çekişmelerin Ankara'yı zor durumda bı-
raktığı da gözlenıyor. Dışişleri Bakanlığı yet-
kilileri, Azerbaycan'ın bağımsız bir devlet
olarak tanınmaması üzerine bazı çevrelerden
gelen eleştirileri, "Azeri yönetiminin böyk bir
talebi yoktur. Azerbaycan, egeraen cumhu-
riyetlerin konfederal birliginin parçasıdır.
Şimdilik bağımsız bir devlet olarak tanınmak
için hiçbir' girişimde bulunmadılar. Üstelik.
Azerbaycan içindeki farklı siyasi istemlerin
ülkenin kendi gelecegi konusunda nasıl bir
tercih yapümasına yol açacagı henuz neı
degildir" şeklinde yanıtlıyorlar.
Ankara'nın Azerbaycan politikasını tem-
kinli kılan 5 unsur şöyle sıralanıyor:
1) Pan-Türkizm; Turki Sovyet cumhunyet-
leriyle kültürel, ekonomik ve siyasi yakınlaş-
mayı aşamalı bir süreç olarak değerlendiren
Ankara, bu bolgede özellikle de Azerbaycan-
da Tan-Türkist' akımlann güçlenme zemi-
nine sahip olduğu görüşünde. Bu akımlann,
Türkiye'deki 'Turancıhk' çizgisiyle çakışma-
sı ve Türkiye'deki bazı *aşın milliyetçi' siyasi
çevrelerin propaganda malzemesini oluştur-
ması dışişleri çevrelerini kaygılandırıyor. Bu
çevreler, Türklük unsurunun yayılmaa emel-
leri beslemeyecek bir çizgide, banşçı işbirli-
ği temeünde kullanılmasmdan yana göruş bil-
diriyorlar.
2) Radikal tslam: Azerbaycan ile İran ara-
sındaki kültürel bağlar ve İran tslam devri-
minin Turki Sovyet cumhuriyetlerine ihracı
yolundaki Tahran politikası da Ankara'yı du-
şundurüyor. Bu bölgedeki İslamcı hareket-
lerin Iran ya da bazı Arap ülkeleri tarafın-
dan siyasi amaçla sömürülmesi olasüığına
karsı Türkiye temkinli bir politika izliyor. An-
kara, özellikle Azerbaycan'da Atatürkcü, laik
eğilimlerin güçlü olduğu gözleminden yola çı-
karak bu cumhuriyete yaklaşımlarını temel-
lendirirken aynı çizgide hareket etmeye özen
gösterecek.
3) Moskova: Sovyet merkezi yönetiminin
Türki cumhuriyetlere yaklaşırru da Ankara1
nın sürekli izlediği bir konu. Bu cumhuriyet-
lerle kurulacak yeni ilişkilerde, Moskova'nın
'göruş ve onayımıı' doğnıdan olmasa da do-
laylı biçimde kazanılmış olmasına önem ve-
rilecek.
4) Ermenistan: Ermeni-Azeri gerginliği son
günlerde özellikle Dağlık Karabağ bölgesin-
de iyice tırmandı. Bu gelişmeyi gözleyen An-
kara, Turkiye'ye sırurdaş olan, ancak Azer-
baycan ile arasında Ermenistan toprağı bu-
lunan Nahcivan konusunda büyuk duyarlı-
hk ta$ıyor. Ermeni-Azeri gerginliğinin Nah-
civan'daki huzursuzluğu arturması durumun-
da Türkiye'nin de en azından siyasi düzeyde
devreye girmek zorunluluğunda kalabilecek
olması kaygı yaratıyor. Ankara, Türki cum-
huriyetlere yakınlaşırken, Ermenistan'la da
barış ve dostluk temeünde bir iliski geliştir-
mek istediği için Ermeni-Azeri gerginliğinde
taraf olmak zorunluluğuna düşmemeyi arzu-
luyor.
5) tç çekişme: Halk Cephesi ile yönetim
yanlıları arasındaki çekişmeler, Ankara'nın
Azerbaycan politikasını kesin çizgilerle belir-
lemesini güçleştiriyor. Muttalibov'un seçilme-
sinde hile yapıldığı ve zor kullanıldığı yolun-
daki iddialan değerlendiren Ankara, bu id-
dialara sahip çıkmaktan uzak duruyor.
Gorbaçov: 11 bin kişüik bir tugay kısa sürede geri dönecek
SSCB, Küba'dan çekiliyorSovyetler Birliği
Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov, Küba ile
politik ve ekonomik
alanlar dışındaki tüm
ilişkilere son
verileceğini söyledi.
Küba lideri Castro,
Gorbi'ye karşı girişilen
darbeyi desteklemişti.
Dış Haberler Servisi — Sov-
yetler Birliği Kuba'daki askerle-
rini çekecek. SSCB Devlet Baş-
kanı Mikail Gorbaçov, çok kısa
sure içinde Kuba'daki 11 bin
Sovyet askerinin geri çekilmesı
için görüşmelere başlanacağını
ve bu ulke ile politik ve ekono-
mik alanlann dışındaki ilişkile-
re son verileceğini söyledi.
AP'nin haberine göre Gorba-
çov dün ABD Dışişlen Bakanı
James Baker ile göruştü. Göruş-
meden sonra duzenlenen ortak
basın toplantısında Gorbaçov,
"Küba'dan 11 bin kisilik bir tıı-
gayı cekmeye huınz. Bunun
İÇİB Küba yönetimiyle kısa sure
içiade gnnişmelefe başlanacak-
tar. Kaba ile politik ve ekonomik
alanlann dışındaki UişkUerimiz
SOB bnlacakür" dedi.
Baker da ABD kıyılanndan
145 kilometre uzakhktaki Kü-
ba'dan Sovyet askerlerinin geri
çekümesinin Amerikan halkırun
nazannda çok önemli olduğunu
bildirdi.
Merkezi Londra'da bulunan
Stratejik Araştırmaiar Enstitü-
sü, SSCB'nin Küba'da 7700 as-
keri bulunduğunu varsayıyordu.
Gorbaçov'un 11 bin askerden
söz etmesinin, "şaykınlık" yarat-
tığı bildiriliyor.
Küba, özellikle son iki yıldır
kuvvetli esen demokrasi ruzgâr-
larına kapılmamakta direniyor-
du. Küba lideri Fkld Castro, ko-
münizmden hiçbir biçimde taviz
VAR BANA ÖZGÜRLÜK— Moskova'daki AGİK loplantısına kaülan Amerikan beyetinden Kongre üyesi Steny Hoyer.binamn
önunde gösteri yapan protestocolann insan haklan ihlallerine ilişkin şikayetkrini dinledi. Hoyer'e derdini anlatmaya calışanih-
tiyar protestocu üzeriade "Bush bana özgürttk ver" yazılı bir pankart taşıyordu. (Fotograf: REUTER)
vermeyeceklerini söylemişti.
Castro aynca, Gorbaçov'a kar-
şı girişilen darbeyi de destekle-
mişti.
SSCB Dışişleri Bakanı Boris
Pankin, geçen hafta yaptığı
açıklamada, ülkesinin, Küba'nın
da aralannda bulunduğu birçok
ulke ile ilişkılerıni gozden geçıre-
ceğini söylemişti. Pankin, bu ka-
rarda, darbe sırasında bu ülke-
lerin takmdığı tutumlann rol oy-
nadığını bildirmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Baker,
SSCB Devlet Başkanı ile yaptı-
ğı görüşmede, bu ülkeye yapıla-
cak ekonomik yardım konusu-
nun da ele alındığını kaydetti.
Baker, Moskova'da suren AGİK
tnsani Boyut toplantısına katıl-
mak üzere SSCB'ye gelmişti.
AGİK toplanüs11
Bu arada Moskova'da önceki
gün başlayan AGİK Insani Bo-
yut Toplantısı sürüyor. Rusya
Devlet Başkanı Boris YeUsin,
dün sabah AGİK tnsani Boyut
Konferansı'na katılan dışişleri
bakanlarım toplu olarak kabul
etti.
Kabul sırasında Dışişleri Ba-
kanı Safa Giray'la da bir araya
gelen Yeltsin, Türkiye'nin bir
komşu olarak Rusya için
"önemli işbirttgi ortagı" olduğu-
nu bildirdi.
Safa Giray da Rusya Devlet
Başkanı'na, Türkiye'nin
SSCB'deki anayasal iktidann
yeniden işbasma gelmiş olma-
sından duyduğu memnuniyeti
dile getirdi.
Giray dün sabah aynca, AT
dönem başkanı ve Hollanda Dı-
şişleri Bakanı Hans Van Den
Broek ile bir araya geldi.
Bu arada AGİK Konferansı-
run dün sabahki oturumunda
Kıbns Rum yönetiminin Dışiş-
leri Bakanı Yorgo Yakovu bir
konuşma yaptı.
Yakovu'nun konuşması sıra-
sında, Türk heyeti otunım salo-
nunu terk etti. Diplomatik göz-
lemciler, Yakovu'nun konuşma-
sını "son derece ılımü" olarak
nitelediler.
ISVEÇ SEÇİMLERİ
Başbakana, Seguela makyajı
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM — lsveç'te parlamen-
to seçimlerine üç gün kala siyasi parti-
ler depara kalkarken sandıktan ne renk
iktidann çıkacağı bilinmiyor. Son kamu-
oyu yoklamalan dort partiden oluşan
sağ cephenin yüzde 48'in uzerinde oy
toplayarak meclis çoğunluğunu kıl pa-
yı sağlayacağını ve iktidar partisi sosyal
demokratlann (SAP) sağ cephe ile ara-
sındaki farkı kapatamadığım gösteriyor.
SAP ile eski komünistler toplam yüzde
43 dolayında geziniyor, 'hoşnutsuzluk'
partisi Yeni Demokrasi ise yüzde 6-7 oy
alarak meclise gireceğe benziyor.
tsveç olası bir rejim değişikliğine adım
adım yaklaşırken ülkede yoğun bir afiş
slogan mucadelesı de yaşanıyor Cadde-
lerdeki reklam panoları, sokaklar, oto-
bus durakları, metro istasyonları, bele-
diye araçlarırun içi ve dışı meclise gırme-
de iddialı partilerin afişleri ile kaplan-
mış durumda. Centılmenlık uzlaşması
gereğince taraflar afışlen genellikle bir-
Jacques
birinin uzerine değil, kendilerine ayrüan
yerlere yapıştırıyor. Kımi yerlerde yan
yana dizilı solcu ve sağcı afişler, bir film
şeridi gibi gözler onünde resmi geçıt ya-
pıyor.
'91 tsveç seçimlerinin en büyük imaj
sorununu Sosyal Demokrat Parti yaşı-
yor. Karizmatik eski lider Olof Palme'-
nin döneminde bile kişileri öne çıkarma-
yan, partiyi bir kolektif imajı ile benim-
setmeyi tercih eden SAP, günün medya-
ya dayalı akımlarınm karşısmda artık
duramıyor. Şikâyet konusu olan, SAP
Sosyal Demokrat Parti, Başbakan
Ingvar Carlsson'un donuk ve tutuk
imajını değiştirmek amacıyla
seçimlerde ünlü Fransız siyaset
reklamcısı Jacques Seguela'yı
kullanıyor. Ingvar Carlsson halkın
karşısına artık kahn çerçeveli
gözlükle çıkmıyor.
lideri Ingvar Carlsson'un donuk ve tu-
tuk imajını degiştirmek amacıyla parti,
seçimlerde ünlü Fransız siyaset reklam-
cısı Jacques Seguela'yı kullanıyor. Se-
guela'nın Sosyal Demokrat Parti'ye top-
lam masrafının 20 milyar TL'yi aştığı bi-
liniyor.
Başbakanda görülen en önemli değı-
şiklik, gözlukJerinde. Eskiden kalın ke-
narh cerçeveleri tercih eden Ingvar
Carlsson, artık halktan herhangi birinin
kullanacağı gözlüklerle kamuoyunun
karşısına çıkıyor. Önceleri oldukça ha-
reketsiz bir konuşma tarzına sahip ol-
makla suçlanan Carlsson, şimdi ellerini
daha çok kullanıyor, TV'de tartışırken
daha keskin ifadelere başvurabiliyor.
Seguela'nın katkılan, SAP'nin afişle-
rinde de kendisini hissettiriyor. SAP,
parti yöneticisi ve bakan portreleriyle
halka yaklaşmaya çalışıyor. Bifokal
camlı, sıradan gözlükleri, hem 'görmüş
geçinniş' hem de 'anlayışu' bakışlarıy-
la Carlsson, 'ülkeyi ancak buükte, d de
gelistirebiliriz' ifadesi uzerinde 'baba'
rolünü üstlenmiş görünuyor. Seguela,
Carlsson'dan başka, 'halktan biri' gibi
görimüşüyle Maliye Bakanı AHan Lars-
son'u ve hafîf punk stili saçlanyla genç
kuşağa seslenen Çalışma Bakam Mona
Sanlin'i de tüm doğal renkleri kullana-
rak öne çıkanyor.
Ancak bütün bunlann da SAP'ı se-
çimlere çeyrek kala eski gücüne kavuş-
turmadığı ortada. Seçmenlerin yüzde
13'ünün oyunu hangi partiye vereceği-
ni hâlâ bihiıemesi, göstergeîerden biri.
Dünya ekonomisi ve uluslcmmsı ilişkileryetküisi Blagovolin'in Cumhuriyetfe demect
Sovyetlerlde yeni darbe olasılığı hâlâ var
SEMtH İDİZ
ANTALYA — Merkezi Mos-
kova'da bulunan "Dünya Ekono-
misi ve Uluslararası tüşkiler
Fnstitüsü'nün direktörlerinden
Sergei Blagovolin, Sovyetler Bir-
Iıği'ndeki hızlı değişim süreci
çerçevesinde 'nüklecr tetigin'
Rusya'da olmasını umduğunu
söyledi. 'Yeni dünya düzenine'
geçiş döneminde nükleer silah-
ların tümüyle ortadan kaldırıl-
masının 'genel güvenliğe'hizmet
etmeyeceğini söyleyen Blagovo-
lin, Rusya ABD ve hatta Çin'in
uluslararası duzeyde, nıikleer
şantaja karşı bir 'güvenlik
kuşagı' oluşturabüeceklerini be-
lirtti.
Türk Atlantik Antlaşması
Derneği tarafından duzenlenen
'Daha Genis Bir Görüş Açısın-
dan NATO' başlıklı konferans
için Antalya'da bulunan Blago-
volin, Azeri-Ermeni çatışması-
nın ileride Türkiye ile Rusya'yı
karşı karşıya getirebileceğini de
çağnştırdı. Buna rağmen bu iki
ülkenin "Almanya ve Fransa gi-
bi birbirlerine karşılıklı olarak
duydukları gereksinme oranın-
da tarihten gelen sorunlannı
asabileceklerini" söyledi.
Sovyetler Birliği'nde gerçekle-
şen darbeden birkaç gün önce
bir darbenin hazırlanmakta ol-
duğunu söyleyerek Devlet Baş-
kanı Mihail Gorbaçov'un danış-
manlığı gorevinden istifa eden
Aleksander Yakovlev'in 1983-85
yıllarında başkanlığını yaptığı
enstitünün direktörlerinden Bla-
govolin Cumhuriyet'in soruları-
nı yanıtladı.
Gorbaçov'un ülkesinin tarihi-
ne 'en büyük reformculardan
biri' olarak geçeceğiru söyleyen
Blagovolin, 'kendisi içinde bu-
lunduğumuz geçiş döneminde
olumlu bir rol ovnuyor. Ancak
açıkça konuşmak gerekirse siya-
si yaşamının sonuna geldiğine
de inanıyonım" dedi.
Rusya'nın, Batı'nın savunma
sistcmıne entegre olmasını
'kaçınılmaz' olarak niteleyen
Blagovolin, "Ülkemin >aşayabil-
mesi için tek yol uygar dunyanın
bir parcası ounasıdır" dedi.
Sovyetler Birliği'nde yeni bir
darbe tehdidinin ortadan kalk-
madığım da belirten Blagovolin
şunları söyledi:
"Askeri işbirliği olmazsa Ba-
tı için de bir garanti yok. Ufuk-
ta yeni Yanayevler. yeni Yazov-
lar hatta yeni Stalinler belirebi-
lir. Yeni bir darbe niçin olabilir?
Bunun yanıtını çok derinlere iş-
lemiş bir yaşam türünde aramak
lazım. Muhafazakâr unsurlar
belki Moskova ve yeni adıyla Pe-
tersbarg'da degil, ama kırsal ke-
sirnde guçlerini koruyorlar.
Bunlann ana duşüncesi ilk asa-
mada imparatorluk, ikinci aşa-
mada da güçlu merkezi idare...
Başka bir if»deyle ülkenin mer-
kezden yönetüenbir kısla olma-
sı fikri bu giiçler açısından tüm
cazibesini koruyor. Bu da bizim
mirasımızın en karanuk yönu."
Blagovolin, aşın Rus milliyet-
çıliğini "var alan bir olgu olarak
inkâr edemeyecegini" de kayde-
derek "F.konominin daha da kö-
tüye gitmesi bu unsurlann, mu-
hafazakâr ve Rus şovenizmini
sergileyen sloganlaria guç ka-
zanmalanna yol açabilir. Bu da
korkunç sonuçlara yol alabilir"
dedi.
Blagovcün, Türkiye ile Rusya
arasındaki ilişkiler konusunda
bir soruyu yanıtlarken de ilginç
bir yaklaşımla bu iki ulke ara-
sında tarihten gelen potansıyel
sorunların bulunduğu, açıkça
ima etti. Bu sorunlardan birını
omeklerken Azeri-Ermeni catış-
masmı gösterdi. Böylece bu iki
cumhuriyet arasında çıkabilecek
ciddi çatışmaların Türkiye ve
Rusya'yı da karşı karşıya getire-
bileceğini çağnştıran Blagovolin
şöyle konuştu:
"Ancak tarihimize ragmen or-
tada bir Fransa ve Almanya ör-
neği var. Bu ülkeler nasıl tarihi
sorunlannı hallettilerse biz de
somnlanmızı birbirimize duy-
duğumuz gereksinmeye oranla
çözebiliriz. Halkımızın bazı ke-
sitnlerinde Turkiye'ye karşı ba-
zı kuşkular var tabii. Ama bun-
lar Türkiye'nin demokrasi öncü-
sü olarak bolgede oynayacagı rol
ile asılabilir;
SOVYETLER BÎRIJĞI
Rusya'dan Kınm
TürKİerine destekDış Haberier Servisi — SS-
CB'de Kafkasya yarası derinle-
şiyor. Gürcistan'da Devlet Baş-
kanı Zviad Gamsahnrdia kar-
şıtı gösteriler dun de sürdü.
Azerbaycan'da ise geçen hafta
sonu yapılan devlet başkanlığı
seçimleri ile ilgili tartışmalar
büyüyor. Bu arada Letonya'da
Komunist Parti yasaklandı.
Rusya Federasyonu, Kınm
Türklerinin topraklanna döne-
bılmesi için giriş başlattı.
AFP'nin haberine göre
Gamsahurdia karşıtlan dün de
devlet başkanırun istifasım iste-
yerek gösteri düzenlediler.
Ajans, Tiflis sokaklannda ön-
ceki gün kurulan barikatların
durduğunu bildirdi.
Tiflis'te önceki gün muhale-
fetin düzenlediği gösterinin ar-
dından Gamsahurdia yanlıları
da bir yürüyüşle devlet başka-
nına destek vennişlenü. Gürcis-
tan'da muhalefet Gamsahurdi-
a'yı "dikutör" olmakla suçlu-
yor. Gösteriler sırasında Gam-
sahurdia karşıtlan Tiflis sokak-
ltruıa barikatlar kurmuştu.
Azerbaycan Merkezi Seçim
Komisyonu, pazar günü yapı-
lan cumhuriyet tarihindeki ilk
doğrudan devlet başkanlığı se-
çimini, halen bu görevde olan
Ayaz Muttalibov'un, oylann
yüzde 90'mdan fazlasmı alarak
kazandığını açıklamasına kar-
şuı, Azerbaycan Halk Cephesi,
bu secimin anayasal geçerlüiğe
sahip olabilmek için geçerli ka-
tılım oranına bile ulaşamadığı-
nı savundu.
Letonya
Letonya Parlamentosu'nun,
Letonya Komunist Partisi ve il-
gili tüm organizasyonlaraı,
partinin geçen ay SSCB'de ger-
çekleşen başansu darbeyi des-
teklemesi nedeniyle yasakladı-
ğı bildirildi.
AA'nın haberine göre parla-
mentonun kararında, "Komü-
•ist partinin, sadece darbeyi
gerçekleşrJren Otaganüstü Hal
Konütesi'mi destekiediti için de-
ğil, bn gınbnn tüm faaUyetk-
rini, bıhuıabiiecek tüm imkan-
laria desteklemek amacıyla bir
uygnlama grubu kurması yü-
zünden" yasaklandığı belirtildi.
Rusya Federasyonu, Kınm
Türklerinin topraklarına geri
dönmeleri için girişimlerde bu-
lunuyor.
Rusya Federasyonu Bakardar
Kurulu bir genelde yayımlaya-
rak, Moskova ve St. Petersburg
da dahil olmak üzere cumhuri-
yetin tüm idari birimlerinin ye-
rel yöneticilerine, Kınm Türk-
lerinin topraklanna dönmeleri
için gerekli kolaylığı sağlama-
larını istedi.
MOSKOVA GÜNLÜĞÜ
Elveda6
yoldaş'
nıerhaba4
beyefendT
HAKAN AKSAY
MOSKOVA — Hammefen-
di', bay', 'baya»' gibi hitap bi-
çimleri, Sovyetler Birliği'nde
yakın zamanlara kadar hiç du-
yulmazdı. Çarlık Rusyası'nda
sık sık kullanılan bu sözcükler,
1917 Bolsevik devriminden son-
ra ortadan kaybolmuştu. Bol-
şevik iktidar, bu sözcükleri,
'Burjuvalano, toprak afalan-
nın, sömüriicüleria' kullandığı
'soguk hitap tarzlan' olarak
afaroz etmişti. Giden sözcükle-
rin yerine gelen yeni hitap bi-
çimleri nelerdi? En başta
'yoMas' sözcüğü. Rusça söyle-
nişiyle tovariş'.
Bu sözcüğün yaklaşık üç
yüzyıllık geçmişe dayandığı ve
Türkçe kökenli olduğu söyleni-
yor. Tovar' (mal) ve 'iş' (bildi-
ğimiz anlamda) sözcüklerinden
oluşan bileşik bir sözcük oldu-
ğu belirtiliyor. önce tüccarlann
kendi aralannda kullandıklan
'tovariş', 19. yüzyılın sonlann-
da ve 20. yüzyıhn başlannda
bambaşka bir içerik kazanmış.
Çarlığa karşı mücadele eden
devrimcilerin ve komunist par-
tisi üyelerinin birbirlerine hitap
ederken kullandıklan 'yoldas'
sözcüğü, dünyadaki öteki dev-
rimciler ve komünistler arasın-
da da yaygınlaşmış.
Sovyetler'de, 1917 devrimin-
den sonra, bu sözcüğe halk da
alışmış. 'Yoldaş' şu anda top-
lumdaki en yaygın hitaplardan
biri. örneğin, yolda adres sor-
mak için durdurduğunuz kişı-
ye *yoldaş' diye hitap ediyorsu-
nuz. Ya da dükkânda, satıcıya
bir şey söyleyeceğiniz zaman,
sözlerinize "Tezgahtar yoldaş'
diye başhyorsunuz.
Son yıllarda, bu hitap tarz-
larırun terk edilmesi ve tekrar
'beyefendi', hanımefendi".
'bay', 'bayan' hitaplannın kul-
lanılması gerektiği uzerine ba-
sında ceşitli yazılar çıktı. Bu
tartışmalar şimdilerde alev len-
di. Komunist iktidara son veril-
mesinden ve Komunist Parti-
nin kapatılmasından sonra, en
çok 'yoMaş' sözcüğü tepki top-
luyor. Bazıları, bu sözcüğün
komünizmin simgesi olduğunu
ileri surerek yasaklanmasını is-
tivor.
BİLGİSAYARİNGİLİZCE
İTHALATİHRACATKAMBİYO
AĞIRLIKLI
T.C.
Mllll Eâltlm Bakanlığı
O2EL ŞİŞLİ
AKŞAM TİCARET
LİSESİ
Universıteye Girış Hakkı - Askerlik Tecılı • 2. Yıldan
itibaren ışe yerleştırme imkanı - 20 Yıllık deneyım -
Tecrübeiı Oğretmenler ve modern donanımla.
Lise 2.-3. sımflara nakil ve
Lise 1 öğrenci
kayıtları başlamıştır.
Adres Şışlı. Palazoğlu SK. No 4 IST
Tel 146 32 51 - 14B 95 58
Oitjl >t^lı AkvJiTı Tıcaret ^
Şı>lı Bılgısayjı tgıtım Merku.'ı Kur