14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıb! Cumhınyet Matbaacıljk ve Gazeıecıbk Turk ^ o m m Şırkelj adına N.dir Nadı % Genel Y'ayın Mudüru H ı s u Ccnul, Muessest Muduru Enuae l?«khgil, Yaz! Işlerı Müduru Ofcır GoDensn. 9 Haber Merkra Mudurj Ytiflö Baytr, Sava Duzenı Yönetmenı AJİ Acar 0 Temsücıler Akmet Tan. IZMİR Hikmet Çetınkay*. ADANA Çtdn VİJenojlu lç Pobuka Cetol BafJugif, IstanbuJ Hjbcrien Şeas7 Kalkaa. Eionomj Mfni î w n . Dıs Habtritr Ergn» Bmia. 1< Şukru KC«KI Kultur Crfal Lncr. Egılım Gcacay şarteM. Vun Habenen Need*t Dofuı Spcr Danısmanı Abdalkftdk Vıcrimıa. Dızı YajH.ar K«mıı ÇshşkM. Araşurmı Ştfcıa Alp«j, Dü2dlme AMntlah VUKI 0 KoofdlEalOr ABMCI 0 Malı lj,cr Erol Erkul £ MuîuMbe Ifeleat I M T £ Bıilçt Pljnlanıa Soji Onubeşeatlıı 0 Rekıam # Idarc Hnr>» Garet 0 Ijktme Önkr Çtlik f Bıl|] Işlcm NUI I n l 0 Pcrsoncl Se»JI Bosmcıotlıı Yeyı/t Kundhı hijkis Nadir Nıdl Bason ve iayun Cumhur.yc Maıbaaobk ve Gaz«*a];J< TA-ŞL Tûrtoatl Cad 39/4] I Okuj Ubd. Y«lp» B«J«r. H m 39334 Is Pk 246 Islanbul Trl 512 OS 05 (20 1a!|. Tda 21246 Fu (|) ;26 «0 ^2 9 Cemi. HikaMt ÇettaJıai*. Oka> Burotar \afcara: Zıva Gokajp Blv lnlc iap S No 19 4, Tet 133 II 4M7. Tdet. 42344, Fvc («) 133 G o n ı a Lt>' M U K » . J l k u 05 65 % Uoır H Zıya Bl> 1352 S 2/3, Tti 13 12 30 T&a 52339, F u (5!) 19 53 60 Sdç>k \ll Slrmcn. «knel T u 9 «••!«« inSr.u Cad 119 & V- 1 Ku I Td 19 37 52 (4 -,ıl), Tdei' 62155, Fu Cl) 19 23 T> TAKVİM: 29 AĞUSTOS 1991 hnsak: 4.48 Güneş: 6.20 öğle: 13.10 İkindi: 16.52 Akşam: 19.49 Yatsı: 21.15 Telefonla konuşurken, dinlerken, düşünürken önünüzjdeki kâğıtlam neler karalıyorsunuz? Çizdikleıiniz sizi ele veriyorSERPİX GÜNDÜZ Telefonla konuşurken, iş sa- atinin dolmasını beklerken, din- lerken, düşünürken önünüzde- ki kâğıtlara bir şeyler çiziktirdi- ğiniz oluyor mu? Farkında olmadan çizdikleri- miz değişik anlamlar mı taşıyor? Ya da kendi iç dünyamızı mı yansıtıyor? Telefonda konuşuyorsunuz. O anda konuştuğunuz kişiye "canımın içi" demek durumun- dasınız. Ama içinizden muthiş bir öfke ve tepki duyuyorsunuz. Dikkat edin belki de sert sert çizgiler çiziyorsunuz önünüzde- ki kâğıda. "BİKBÇÜ, koatrolümüzde olan bir yafamımız var, ama bazen büiııç kontrolü dışında kaçaklar oluyor" diyor tstanbul Tıp Fa- kültesi Psikiyatri Anabilim Da- h'ndan Doç. Dr. Bilgin Saydam. Saydam'a göre bazı davranış- lanmız "otomatik motor" biçi- minde de ortaya çıkıyor. Elleri- mizi ovuşturmamız, yerimizden oynamamız, ayak hareketleri gi- bi... Bu tür "çiziktiraıeler"de bunlarla bır paralellik taşı- yabilir. Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Psi- kiyatri Kliniği'nden Psikolog Dr. Ayhan Karay ıse, "Hiçbir istegi, başka bir niyeti bahane etmeden geüşiguzel amaçsız ya- pıian davranışlar vardır ki bura- da kjşi farkında olmadan çogu zaman kendisinin de bilmeiüği, aynca başkalanna da hiçbir şe- Idlde büdirroek islemedigi niyet- leri, istekleri ortaya çıkartır" di- yor ve şöyle öraekliyor: "Telefonla konuşurken insan- lann genelde bir şeyler karala- ması bazı geometrik şekiller yapması insan resmi .>•» da port- re resmi yapmaları imza atma v.s. bunlardan birkaç lanesidir. Borada bilinçalünda faaliyette buJunan istek ve ibtivaçlann gnfikte ifadcsini bularak tekrar teknur semboUk bir şekilde büin- ce çıkması söz konusudur. Farkında olmadan çızdiklerimiz kendi iç dünyamızı mı yan- sıtıyor? Psikiyatrist Doç. Dr. Bilgin Saydam ve Psikolog Dr. Ayhan Karay, bilinçaltına itilmiş duy- gu ve düşüncelerle bağlantı ku- rarak yanıtlıyorlar. Psikolog Dr. Ayhan Karay, "Bizler duygu ve düşünceierimi- n bazen bilinçli olarak gizleriz" derken kişilerin; kişisel eğilim- lerine, olağan davranışlanna ve duşuncelerine ters düşse bile du- yan isteklerimiz bilinçaltına iti- lir; orada etkinüklerini korur; bastırılmış, itilmiş bir halde uy- kuda bekler. Her an kendilerini gerçekleştirecek doyuma ulaştı- racak olanak arar ve orada kompleks halde yaşarlar. Bazen de bir anahtar deliğinden süzü- lür gibi bilinçaltından kaçıp bi- lince çıkar, davranışlan etkiler, kişiyi zor duruma sokarlar. Bas- tınlan trir düşüncenin bir anlık kurtuluşu kaçak hareketlere ve sözlere neden olur. "Ömeğin" diyor Dr. Karay, "biraz dekolte giyinmiş bir ha- nımla iyi dekore edilmiş bir evi gezerken, 'guzel dekore edilmiş' Psikolog Ayhan Karay'a göre toplumsal ahlak ve kendimizi korumak uğruna belli etmediğimiz duygularımız, düşünce eğilimlerimiz, do> r um bulmayan isteklerimiz bilinç altına itilir. Bastırılan bir düşüncenin bir anlık kurtuluşu kaçak hareketlere ve sözlere neden olur. Psikiyatrist Bilgin Saydam, farkında olmadan çizdiklerimiz için, "Bu kendimizi ifade etme gereksinimi de kaçınılan bir şeylere karşı korunma da olabilir" diyor. nımun gerektirdiği davranışı gösterdiğini ve genel eğilimlere uyarak ideal biçimde davranma- ya çalıştığını söylüyor. "Bunun için de" diyor Psikolog Dr. Ka- ray, "başkalan ile iyi geçinmek uğruna öfke, hiddet, nefret, kız- gınlık, kırgınlık ve kıiskunluk- lerimizi saklanz. Olaylar gönlü- müzce geüşmezse aglayıp sulan- mayız, hatta çe\rede olumsuz yankılar yapacaksa bazen sevin- cimizi bile gizleriz." Dr. Karay'ın açıklamalarına göre toplumsal ahlak ve kendi- mizi korumak uğruna belh et- mediğimiz duygulannuz, du$ün- ce eğilimlerimiz, doyum bulma- yerine, 'guzel dekolte edilmiş' demekle istek çok 'masum ve muzip' bir şekilde ifade edilir." Dr. Ayhan Karay'ın açıklama- larında aynı şekilde, yazarken yapüan kalem sürtmeleri, sözle- rin ve hecelerin sıkıştırılması, sözcük aralannda hece atlanma- sı kararsızbğı belirtiyor. "Giderilemeyen istekler, öz- lemler, ulaşılamayan tutkular, heyecanlar, korkular bu şekilde biçim degiştirerek semboUerle doyum bulur. Bu davnuuşlar so- nınlan çözmese bile kişi\i geri- limden kurtanr, problemlerle başedebilmek için organizmayı rahatlatır. Bir güvenlik supabı görevini görerek psişik dengeyi korur" diyor Dr. Karay. Psikolog Dr. Ayhan Karay, "Bunlar biUnçaltına itilmiş imaj ve düşünceyi temsil eder" der- ken, açıklamasuu şöyle surdüriı- yor: "Değişmez, kalıci bir anlam- lan vardır. Aynı bastırılmış dü- şünceyi temsil etmek için çeşitli semboller kullanılabilir. Ancak tek bir tanesi evrensel bir anla- ma sahiptir... Yani herhangi bir istek o kişiyi rahatsız ettiği için biHnçaltına itilmek zorunda kal- dığında kendisini sembolik bir yolla ifade etmekte ve vazgeçil- mesi gereken istek objesi yerine onu temsil eden bir sembol ol- maktadır. Bazı semboller çö- zümlendiğinde ulusal ve evren- sel kttltürde yerteşmis bulunan ortak bir dii oluştururlar. Örne- ğin genelde güvercinin banşı, özgürittğıi simgelemesi gibi. Ba- zı grafiklerimiz ise kisiseMir, bi- ze özgüdiir ve kişligimizden ge- len yansımalardır. Bureda görii- yoruz ki bunlar, isleklerimizin doyuma ulaşmak amacıyla oy- nadığı oyun, başvurdugu bir kurnazlık, amaç ise istegin bir kez daha sansıire ugramaktan kurtulması." Psikiyatrist Doç. Dr. Bilgiu Saydam, farkında olmadan çiz- diklerimize, "Bu kendimizi ifa- de etme gereksinimi de kaçını- lan bir şeylere karşı korunma da olabilir" diyor. Pedagog Nevzat Erkmen ise, bu tür çizgileri çizen kişinin far- kında olmadan bir isteğini dile getirdiğini öne sürerek, "Kulla- nüan çizgiler dışa açık ya da içe yönelik olabilir. Kalın ve kesin çizgiler kararlılığı, belli belirsiz çizgiler dağınıklık ve güvensiz- liği ifade edebiür. Bu tür durum- larda kişiliği belirleyici, sınırla- yıcı şeyler söylemek hatalıdır" diyor. HANGİ ÇİZGİ, NE ANLAMA GELİYOR? Silik çizgi, güvensizlik; kesin çizgi, kararhlıkUzmanlar, kullanılan çizgilere bakarak kişiliği belirleyici ve sınırlayıcı şeyler söylemenin hatalı olduğunu vurguluyorlar. Çizgilerde kullanılan sembollerin herkes için farklı anlamlar taşıdığı belirtiliyor. Kişiye göre değişiyor ve o kişi için "ille de böyledir" t^^^^g^^^^g^^ı^ şeklinde bir yargının yanlış olduğu dile getiriliyor. Ancak kullanılan figürlerin sembolik yanlan da var. Belli karakteristik özellikler çıkanlabiliyor. Ev ve ağaç: Kişinin kendisini ifade etmesi. Örneğin kuçük bir ev, kapısı yok; kimseyi sokmak istemiyor. Yaygın bır ev; ayaklan sağlam basıyor. Penceresiz ev; ne ben dışanyı göreyim, ne de başkası görsün. Dışa açılan doğnı çizgiler: Dışa yönelme belirtileri olarak tanımlanabilir. Vıldız: Turklerin kuçük yaşlardan başlayarak bayrak resmi çok çizdiği için, boyle bir aiışkanlık olabileceği üzerinde dunıluyor. Bir de bazı çizgilerin kültürel özellikler taşıyabileceği belirtiliyor. Eskimolar genellikle fok ve balık, Türkler at çiziyorlar. O Belli belirsiz sUik çizgiler: Dağınıklık ve güvensizlik. Diiz çizgiier: Belirsızlikten kaçma isteği. İmza atmak: Mizahi bir şekilde dile getirilirse, "narsisizm" olabilir. Kendini ön plana çıkarma, kendini kanıtlamak isteyip bir yere varma çabası olarak değerlendirilebiür. Kendine statü kapma çabası olabilir. _ _ Kalın ve kesin çizgiler: Kararlılık. Yılan, maymun, sopa, bıçak: Erkek cinselliği ile ilgili bağlantı kurulabilir. Daire, yuvariak çukur kap: Kadın cinselliği. Kare ve dörtgenler: Somut, etle tutulur, anlaşılır nitelik taşıyorlar. Birleşmemiş ve ayrı tutulmuş bölmeler; ihtiyaç ve dürtülerin ifadesi. Dağınık ve daha sonra merkezde toplanan çizgiler: Bu kişinin içe dönüklüğünün belirtisi olabilir. Çiçek: Kendini gösterme, görülme isteği. Aııaokıdlarırım denetimi yetersiz tŞİYİ KONUK EDtYOR — Rahat, spor giyimli kirai gençler pistte dans ediyor. Kimileri de masa aralannda. (Fotograf: MUHARREM AYDIN) Kuruçeşme'deki Çeşme 88'in konuklannın çoğu, minietekli, kot pantolonlu gençler 88'in gençleriyle rock geceleri AYŞE YILDIRIM tki katlı, Boğaz manzaralı yazlık çay bahçesiydi Çeşme 88'in bulunduğu alan. Kuruçeş- me*de Mülkiyeliler Birliği'nin hemen yan tarafında, Galatasa- ray Adası'nm karşısında, duvar- lan sarmaşıklardan görunmeyen yerin "rock kulübii" olduğunu anlamak çok zor. Bu açık hava kulübünde hâkim müzik rock. Geç saatlerde başlayan müzik yola taşıyor. Kulübün etrafında yer alan işyerleri ve evler gürul- tüden rahatsız olacağı için faz- la volümden kaçınıyorlar. An- cak bir sure öncesine dek Çeş- me 88'de program yapan Gnıp BulutsuzJuk Ozlemi, doğan bu rahatsızlıktan ötürü şimdilik ku- lüpten aynlmak zorunda kalmış. Değişik müzik ve farkh eğlen- ce arayanlara, özellikle de genç- lere hitap ediyor Çeşme 88. Ku- lübün sahibi Mebmet Güner "Barayı bar-dancing, rock- knliip havasına sokmaya çalıştık" diyor. Star 88'in bir ne- vi devamı olarak açılan Çeşme 88, kışın da Ortaköy'de başka bir "88" adıyla konuklannı ağırlayacak. Rock müzik yapan 3 gnıp çı- kıyor Çeşme 88'de: Gür Akat- bent, Netice ttibarryla ve Safa- Ercan-Hüseyin üçlüsü. . Pazar ve pazartesi sahne alan Safa-Ercan-Hüseyin üçlüsü da- ha çok Türkçe sözlü müzik yapıyor. Hafta sonlan 350-400 kişinin geldiği bar-dancingin, çay bah- çesi zamanından kalma kapısın- dan girerken bir yerli içkinin de dahil olduğu 20 bin lira giriş üc- retini veriyorsunuz. Sonraki iç- kiler ise 15 bin lira. Yine etrafı sarmaşıklarla kap- lı merdivenleri çıkarak gelinen sol taraftaki ilk kat, pistin ve Gece saat 01.30'a dek rock müziği çalıyor. Daha sonra başlayan disco ve dans müziği 04.00'e kadar sürüyor. Giriş, ilk yerli içki de dahil 20 bin lira. Sonraki içkiler 15'er bin lira. geliniyor. Burası daha çok bar havasında. Küçük bir alan, 7-8 masa. Barın önunde büyük bir kalabalık. Asağı kata bakan ta- raf demir parmaklıklann arasın- dan ve ustünden, dans edenler seyrediliyor. Yerlerdeki halılar çay bahçe- si zamanından kalma. Müşteri- lerin hemen hepsi birbirini tanı- yor. Mehmet Güner, kulüpleri- nin farklılığını anlatıyor: "Gelen insanlaro düzeyli mü- zik verip düzeyli eğlenmelerini sagJamaya çahşıyoruz. Burası in- sanlann rahat etmesi için yapıl- diskjokey kabininin bulunduğu yer. Pistin etrafında masalar. Boğaz, gece ışıklarıyla aJabildi- ğine karşınızda. Mümkun oldu- ğunca az ışıklandınlmış içerisi. Mini etekli, kot pantolonlu, rahat ve spor giyimli gençler doldurmuş kulubü. Masalarda yer bulamayanlar merdivenlere, duvar diplerine oturmuş; kimi- si ayakta duvara yaslanmış, mu- ziğe uyum sağlayarak guzel bir Boğaz gecesinin tadını çı- kartıyor. Saat 22.00'de başlıyor müzik ve sahne görevi yapan ağacın al- tında gruplar yerini alıyor. Cuma gecesi Gür Akatbent sahnede. "Aciliyetten buradayız. Siz de çok aciliyettensiniz" dedikten sonra şarkılanm seslendirmeye başlıyorlar. Arada "Elimizden bu kadar geliyor", "Hava iste ya.." gibi konuşmalarıyla genç- lerle diyaloglannı sürdürüyorlar. Yavaş yavaş pistte yerlerini alan gençler dans etmeye başlı- yor. Bazılan ise masa ara- larında. Kalabalıktan güçlükle çıkılan merdivenler aşılarak ikinci kata dı. Bu nedenk kapıda seçiciyiz. Gelen insanlar aile gibidir. Ay- nı çevrenin insanları, yabancı yok." Çevrenizde garson aramaya kalkarsanız Çeşme 88'de, bula- mazsınız. Çünkü her yerde oldu- ğu gibi kostümleri yok. Ellerin- de içkileri, dans edip müşteriJer- le şakalaşan genç çocuklar ma- sanızdan boşalan bardağı aldı- ğında garson olduklarıru hisset- tiriyorlar. Çoğu üniversite öğ- rencisi. Gece 01.30'a kadar devam eden gnıp muziğinden sonra gö- rev, diskjokeye devrediliyor. Bu saatten sabah 04.00'e kadar dis- ko ve dans müziği çalarak genç- leri eğlendirmek artık onun işi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Kreş, anaokulu anası- nıfı, gündüz bakımevi gibi okul öncesi eğitim kurumlarmın fi- yatlan, verdikleri hizmetler, bi- nalann durumlan ile ders araç ve gereçleri yeterince denetlene- miyor. Okul öncesi eğitim ku- rumlannın denetiminin ayn ay- rı bakanlıklarda olması da sı- kıntı yaratıyor. Okul öncesi eği- tim kurumlanrun sayısının çok az olması ve yeterli uzman ele- man bulunmaması da bu olum- suzluklara ekleniyor. özel kreş ve anaokullarının fıyatlan serbetçe belirleniyor ve üzerlerinde herhangi bir dene- tim yapılmıyor. Bu nedenle kreş ve anaokulu fıyatlan, bulun- duklan semte ve verdikleri hiz- mete göre büyük farklılıklar gösteriyor. Farkhlıklar, verilen hizmetin niteliğinden ve biçi- minden kaynaklanıor. Kimi yu- valar öngörülen eğitim progra- mı dışında bale, yabancı dil, bilgisayar, klasik müzik gibi et- kinlikleri de eğitim programla- nna koyuyorlar. Bu uygulama- lar, fiyatların artmasına neden oluyor. örneğin Ankara'da yu- va fiyatlan semtlere göre 150 bin lira ile 1 milyon lira arasın- da değişiyor. Pahalı olan yuva- lann eğitim programlan daha nitelikli oluyor. Bu yuvalann, velilerin talepleri doğrultusun- da özel eğitim programı uygu- lamaları sözkonusu olabiliyor. Türkiye genelinde hizmet ve- ren okul öncesi eğitim kurum- lannın üçte ikisi üç büyük kent- te toplanıyor. örneğin Ankara 1 da 93 özel kreş ve yuva hizmet veriyor. Bu sayı Sosyal Hizmet- ler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu'nun Türkiye'deki toptan kreş ve yuva sayısından fazla. Sosyal hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu yetkilileri de kreş ve gündüz bakımevi sayısının ihtiyacın çok altında olduğunu söylüyorlar. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'ne bağlı 16 ilde kapasıtesi 3 bin 413 olan toplam 27 kreş ve gündüz ba- kımevi hizmet veriyor. Uzmanlar, bu sayılann dün- ya ortalamasmın çok altında olduğunu belirtiyorlar. Uzman- lar, sosyo ekonomik yapısının hızla değişmesine paralel olarak çalışan anne sayısının arttığını ve bunun sonucu olarak kreş ve gündüz bakımevlerine gereksi- nimin fazlalaştığını dile getiri- yorlar. Okul öncesi eğitim konusun- da yeterli uzman bulunamama- sı da kreş ve yuva sahipleri ta- rafından büyük bir sorun ola- rak nitelendiriliyor. Kreşlerle il- gili yönetmelik, çalışabilecek uzman kadroyu sınırbyor. Kreş ve yuvalarda bulunması zorun- lu olan sorumlu müdurlerin üniversitelerin çocuk gelişimi ve sağlığı bölümünden mezun ol- maları gerekiyor. Kreş ve yuvalann uzman ele- man sorununun yanı sıra yeterli nitelikte bina, araç ve iç düzen- leme sorunlan gündeme geli- yor. Yönetmelikte "merdiveni olmayan müstakil bina" zorun- lu tutulmuş olmasına karşm bu hükme genellikle uyulmuyor. Özel ve pahalı kreş ve yuvala- nn dışında, diğerleri eğitim ara- a sıkıntısı çekiyor. Uzmanlar, okul öncesi eğiti- min bir bütün olduğunu vurgu- luyorlar. Uzmanlar, bütün okul öncesi eğitim kurumculannın Milli Eğitim Bakanlığı'na bağ- lanması gerektiğini vurgulava- rak eğitim kadrosundan eğitim programına, denetimine kadar bütün okul öncesi eğitimin bi- limsel bir biçimde ele alınması gerektiğini belirtiyorlar. Çevre sorunu alt komisyona • ANKARA (Cumhuriyet Bhrosu) — Çevre sorunlan, alt komisyonlara haval edildi. ÇevTe Bakanı A.. Talip özdemir, çevre sorunlannın, bakanlıklar arası kurulacak alt komisyonlarda ele alınacağını, Çevre Bakanlıgı'nın da bu komisyonlar arasında koordinasyon görevi üstleneceğini söyledi. özdemir, dün yapüan Yüksek Çevre Kurulu toplantısında, üniversite temsilcileri ile diğer bakanlık müsteşarlanmn görüşlerini aldı. özdemir, bakanlığın en iyi hizmeti verebilmesi için hantal ve geniş bir yapıda olmayacağını söyledi. Sağlık projesine BM destegi • ANKARA (AA) — Türkiye'deki sağhk hizmetlerinin geliştirilmesini amaçlayan 1. Sağhk Projesi'nin danışmanlık hizmetlerine ilişkin mutabakat metni, dün Ankara'da imzalandı. Metne, Türkiye adına Dışişleri Bakanhğı Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar Dairesi Başkanı Sumnı Noyan ve Sağhk Bakanhğı Bakan Danışı nı Dr. Gaffar "fâkın Ue projenin teknik danışmanlık hizmetlerini yürütecek BM kalkınma programı proje hizmetleri bürosu (UNDP—OPS) adına da UNDP'nin Türkiye temsilcisi Edmund J. Cain imza koydu. Dünya Bankası, toplam maliyeti 146.7 milyon ABD Dolan olan projeye 75 milyon dolarhk katkıda bulunacak. ARUP ekiH LstanbuJ'da • tstanbul Haber Servisi — Eczacıbaşı Topluluğu İş Merkezi için açılan çağrılı proje yanşmasına ; Ingiltere'den katılan ARUP> Mimarlık - Mühendislik Şirketi'nden dört temsilci, dün tstanbul'a geldi. Don Ferguson, Nick Suslak, Michael Edmends ve Alan Ross'dan oluşan ARUP ekibi, üç gün boyunca Istanbul'da incelemelerde bulunacak. 1963 yılında kurulan ARUP şirketi, 1972'den bu yana çizdiği projelerle 10 kez Fina ;ial Times'ın "Mimarlık ödülü"nü kazandı. ARUP'un çizdiği projeler - arasında Londra'daki Broadgate binalan, Lloyds Bankası ve Royal Life Sıgorta binası, Avustralya'da "R and 1 Kulesi", Hong Kong'da Hong Kong Bankası ve Hong Kong Borsası binalan yer alıyor. Kaptanlar tutuklandı • tSTANBUL (AA) — tstanbul Boğazı'nda cumartesi gecesi carpışan Italyan tankeri ile Türk gemisinin kaptanlan, ölümle sonuçlanan kazaya neden oldukları gerekçesiyle tutuklandılar. Çarpışma sonrası batan arpa yüklu "Denizatı"nın kaptanı Süphi özavar ile hampetrol yüklü ttalyan tankeri "Leonis"in kaptanı Degenaro Luigi, haklanndaki soruştuı^a tamamlanarak bugün Beykoz Adliyesi'ne sevk edildiler. Nöbetçi savcı ile , sulh ceza yargıcı tarafından sorgulanan sanıklar, "ölümle sonuçlanan kazaya neden olduklan" gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Iki kaptan hakkında yakında Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılacağı büdirildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Hazine aleyhine dava açtı Mimar Sinan zengin olacak Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a bağışlanan gayri menkuller, Sinan'ın ölümünden 403 yıl sonra gündeme geldi. KAYSERİ (AA) — Turk mi- marisinin büyük ustası Mimar Sinan, açılan dava kazamhrsa, ölümünden 403 yıl sonra gayri menkul zengini olacak. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süley- man tarafından Mimar Sinan'a bağışlanan gayri menkullerin Hazine'den geri alınabümesi için Kayseri Vakıflar Bölge Müdür- lüğü'nce dava açıldı. Kayseri Vakıflar Bölge Müdu- ru Mehmet Çayırdağ, yaptıkla- n araştırmada, 1489-1588 yılla- n arasında yaşayan Mimar Si- nan'ın, Bünyan ilçesi Doğanlar mahallesinde bir değirmen ve arsası, Ağırnas kasabasında 20 bin metrekarelik mera ile aynı kasabada 3 ayn çeşmenin sahi- bi olduğunun belirlendiğini kay- detti. Çayırdağ şunları söyledi: "Mimar Sinan, 99 yıllık baya- ü boyunca yozlerce eseri yaptır- dıgı gibi kendisine ait de birçok gayri menkulü oldu. Zamanın padişahı Kanuni Sultan Süley- man tarafından da birçok gayri menkul Mimar Sinan'a bagış- landı. Bünyan Uçesinin, eski adı Gergeme olan Doğanlar mahal- lesindeki değirmen, Ağırnas ka- sabasındaki 20 bin metrekarelik mera, 3 ayn çeşme ve bu çeşme- lere ait arsalar bunlardan sade- ce birkaçı. Bu gayri menkuller kayıtlara geçirilmediği için bu- giine kadar tapulannın çıkanl- ması miimkün olmadı. Yapüğı- mız çahşnudar sırasında Agınıas kasabasında bulunan bir çeşme ve bu çeşmenİD cevresindeki 692 metrekarelik alan belediyeden alınarak Mimar Sinan adına ta- puya tescil ettirildi." Çayırdağ, Ağırnas kasabasın- da bulunan 20 bin metrekarelik meranın halen tapuda Hazine adına kayıtlı bulunduğunun be- lirlendiğini belirtti. Bünyan'daki, zamanla tama- men yıkılan değirmen ile Ağır- nas kasabasındaki diğer iki çeş- menin yerlerinin tam olarak belirlenmesi için çalışmalar yap- tıklanm da belirten Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Çayır- dağ, cabşmalann tamamlanma- sından sonra bu gayri menkul- ler için de Hazine aleyhine tapu- ya tescil davası açacaklannı söyledi. ODEME KOLAYLIĞI Borsa yatınmlannm Demirbank Menkul Değerler'de ger<ekleştirin, alım emirleri sonrasmda ödeme kolaylığından yararlanın. DEMİRBANK MENKUL DEĞERLER 166 50 22-173 2127-1732195 DEMİRBANK İyi günler diler"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle