Katalog

CUMHURIYET/4 HABERLER 2 AGUSTOS 1991 MİT'e saldın yalanlandı • tSTANBUL (AA) — Beşiktaş Yıldız'daki Milli Istihbarat Teşkilatı (MIT) tesislerine yönelik saldın olmadığı bildirildi. MlT yctkililerince yapılan açıklamada, kuruma komşu yerleşim yerleri olan sınır duvan üzerinde sabaha karşı bir kişi görülmesi Uzerine nöbetçinin uyarı amacıyla havaya ateş ettiği belirtildi. MİT tesislerinin yanında, yabancı uyruklulara ait yerleşim yerlerinin de bulunduğunu belirten yetkililer, uyarı ateşi üzerine kaçan kişinin hırsızlık amacıyla orada bulunabileceğini kaydettiler. Elrîm Grubırna tahliye • İZMİR (Cumhuriyet Ege Btirosu) — DGM'de süren 8'i tutuklu 11 sanıklı Ekim Grubu Davası'nda, Haydar Klaguz, Kasım Kebude, Şinasi Öztürk tahliye edildi. 4 sanıklı Dev-Sol Davası'nda da savunmalar yapılamadı. Dev-Sol sanıkları cezaevinde ayakkabılanmn aranmasını protesto için duruşmaya gelmediler. Sanıkların avukatları da bu nedenle savunmalarını yapamadılar. Ekim Grubu Davası'nda sanıklar, cezaevi yönetiminin tutumunu protesto ettiklerini, bu nedenle duruşmaya ayakkabılannı giymeden geldiklerini belirttiler. Sanıklar ayrıca cezaevi yöneticileri hakkında işlem yapılması için mahkeme heyetine suç duyurusu dilekçesi verdiler. : 'Yılmaz'ın genelgesi • ANKARA (UBA) — Başbakan Mesut Yılmaz bakanlıklan sıkı denetime alıyor. Başbakan Yılmaz, bir genelge yayımlayarak bakanlıkların önemli faaliyetlerini içeren haftalık raporlar hazırlamasını ve her pazartesi Başbakanlığa sunmalarını istedi. Yılmaz, bu raporların bir örneklerinin Cumhurbaşkanlığı'na da gönderileceğini bildirdi. .Şa&b.akan, fyleşut Yılmaz imzasıyla yayımlanan genelgcde, haftalık faaliyet raporlarının her.Jıafta pazartesi günü en geç mesai saati sonuna kadar Başbakanlığa "gizlilik" kaydıyla gönderilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, "ilgili bakanlıkça Sayın Cumhurbaşkanı'na ve Başbakana sunulmak üzere önemli konular hakkında bilgi verilecektir. Başbakan tarafından Cumhurbaşkanı'na sunulan raporda her bakanlık için bir bölüm ayrılmıştır. Bu sebeple bakanlıklar gereken ehemmiyeti göstermek durumundadır" denildi. Gazete satanlar gözaltuıda • İSTANBUL (ANKA) — lşçi Partisi Yolunda Politika adlı gazeteyi satan 5 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Dergiden yapılan açıklamada derginin özel sayısı olarak Işçi Partisi Yolunda Politika adıyla yayımlanan gazetenin Pasabahçe Cam Sanayii ijçilerinin direnişini anlatan özel sayısırun bugün yayımlandığı belirtildi. Gazetenin, Kartal Cevizli Tekel Fabrikası'nda satışı sırasında Teoman Gülksever, Hacer Aydın Evren, Bektaş Özçelik ve soyadları saptanamayan Demir ve Can adh kişüerin gözaltına ahndığının bildirildiği açıklamada, "Işçilerin direnişini engellemeyen iktidar, direnişi anlatan yayınımızı satmamızı engellemeye çalışmaktadır. Bu durumu protesto ediyor. Gözaltına alınanlann serbest bırakılmasını istiyoruz" denildi. HEPTi yönetici kaçmldığını öne stirdü • İZMİR (Cumhuriyet Ege Btfrosu) — HEP Bornova llçe Saymanı Hasan özdemir, kendisinin kimliği belirsiz 5 kişi tarafından kaçınldığını, 4 saat süreyle ddvüldüğünü, ölümle tehdit edüdiğini ve sonunun Diyarbakır HEP ll Başkanı Vedat Aydın gibi olacağının söylendiğini öne sürdü. HEP tl Başkanı Avukat Bayram özcan da parti yönetici ve üyelerine yönelik saldınların sûrdüğünü belirterek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. DYP Genel Başkanı DemireVden Ecevit'e ağır suçlama: Dört kazı gtidemedînDemirel dün düzenlediği basın toplantısında Özal, Evren ve Ecevit'i ağır dille eleştirdi. Ecevit'i yanıtlayan Demirel, "Ben Ecevit'e çektirdiysem. o da millete çektirdi. Ecevit olmadık duaya amin der, bir gün patlıcan keser, bir gün taş toplar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, 12 Eylül önce- sinde koalisyon konusunda "kendisine çok çektirdigini" söyleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e, "Ben Ecevit'e çektirdiysem, o millete dünyanın sıkıntısını cektirdi. Şimdi, dola- şıyor gagalanmadan ortalıkta. Nasıl olsa bizim abşımıza geiir" dedi. Demirel, dün düzenlediği ba- sın toplantısında, Ecevit'i, Cum- hurbaşkanı Turgut özal'ı ve es- ki Cumhurbakanı Kenan Evren'i sert bir dille eleştirdi. Özal'a, "Çankaya, Ingiliz koyunda na- zik vücudunu serinletu-ken, hii- kümet kararname takip ediyor" diyen Demirel, Evren'ih "Cum- hurbaşkanlığına çıkmak için kan içinde oturdugunu, o kan gölünun onu bogacağını" söyle- di. Demirel, Ecevit'in koalisyon konusunda kendisine yönelttiği eleştirileri, şöyle yanıtladr. "Sayın Ecevit ile sürtüşmeye girmek istemiyorum. Yamız, son günlerde söyledigi şeylerin hiç- birine inanmadım, Mecbur mu- yum inanmaya? Sayın Ecevit birtakım olmayacak işlere "arain' der. Bir gün patlıcan kestirir, er- tesi gün taş toplatır. 25 aylık ik- tidan zarfınca, Türkiye'yi çık- maza sokmuştur. 'Koalisyon teklif ettim, kabul etmedikr' di- yecegine, seçime gelseydi. 1980 senesinde Türkiye'nin gitmesi muhtemelen olan yeri önlemek için, 'gelin, seçime gidelim' di- yen biziz. Önergeyi veren de bi- nz. Seçimin anayasaya aykın ol- dugunu iddia eden, onlar. İnşal- lah, Sayın Ecevit seçim zamanı gelir, halkın önune çıkar da, kendisiyle hesaplaşırız. Hesap- laşmamız, mümkiin olmamıştır. Gerçi 1979 ekiminde hesaplaş- tık. Eğer bu işi bu kadar iyi bi- liyorsa, 1979 ekiminde yüzde 41 olan oyunu yüzde 28'e indirme- seydi, iki sene zarfında." Ecevit'in "Adalet Partisi'nden bir oya bir bakanlık sandalyesi vererek çaldığı adamların, hır- sızlık yapmasına göz yumduğunu" savunan Demirel, "Ondan sonra da hapishaneler- de çüriimelerini bir kenara-«tıp da, on sene sonra müezzinliğe çıkmasının bir yaran yoktur" dedi. Demirel, Ecevit'e eletirisi- ni şöyle sürdürdü: "Sayın Ecevit laf bihyorsa, biz Sayın Ecevit'i birçok kere mag- hıp ettik, gene ederiz. Ondan iyi bilivonız lafı. Sayın Ecevit dört kazı güdememiştir. Üçünü kay- betti, geldi. 1979 ekimindeki Türkiye'nin hali vahimdir. Bu hale o getirdi. 1978 yılı başında, Turkiye'de sıkıyönetim yoktu. Getirdigi kan deryasmı, getirdigi kuynıkları ben temizlemeye kalktım. Ve bix, kuyruklan ve- saireyi kaldırdık, ekonomiyi ra- yına oturttuk, ama kan temiz- İenmesi yapüamadı. Çünkü baş- ka bir musallat da ona çıktı. O da Armutalan sakinidir. Bugün Armutalan'da, kendi başma ha- tıra yazıyor. Armutalan sakini, Antalya'da tapu müdürü değil- dir. 13 eylül günü dinen kanın, 11 eylül gunü niye aktığının hâ- Ift hesabım verecektir. Uzun se- neler verecektir. Çankaya'ya çı- kıp oturmak için, orayı kan ça- nağı haline getirdi. Kanın için- de oturdu ve o kan kendisini bo- ğacaktır. tşte böyle ikilinin ara- sına girince de, Türkiye bir yere çıkamadı. Birisi Türkiye'yi yan- gın yerine çevirdi, öbürii yangı- mn sönmesinde görevini yapma- dı. Söyletmeyin beni." Demirel, koalisyon kurulma- sı konusunda da şunlan söyledi: "Matematikte üç tane sayısı varsa, bunun kombinezonunu yaparsınız. Evvela bir ile ikiyi toplarsınız. Sonra iki ile üçü, sonra da bir ile üçü. Ama bu kombinezonlar marifet degil ki bu kombinezonlann kabili cem olması lazım. Biz 1980de, Sayın Ecevit ile ne koalisyonu yapa- caktık ki. Biz kendisini, 'Türki- ye'yi kan çanağına çevirdi' enf- lasyonu üç rakamlı sayıya çıkar- dı diye itham ettik. Kabili cem degildir ki. Öyle her aklına ge- leni yapamaz. Ben kendisine çektirdiysem, Sayın Ecevit de dünyanın sıkıntısını Türkiye'ye cektirdi. Bugünkü sıkıntılann kökünde de özünde de kendisi vardır. Şimdi tabii, gagalanma- dan dolaşıyor ortalıkta. Biraz daha dolaşsın. Siyasi anlamda söylüyorum, nasıl olsa bizim ab- şımıza gelir." Demirel, çekiç güçle ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "Çevik kuvveti isteyip, çekiç gücü iste- miyoruz diyemezler. 50 milyar dolar borcunuz varsa, çekiç güç olacaktır. Çankaya'daki, sınırla- nmızı koruyorlar diyor" dedi. Bartın'daki seçim propagandası gece yurüyuşleriyle renkleniyor. SHP'lilerin düzenlediği yürüyüşlere onceki .' diye Başkanı Karayalçın, tzmir Belediye Başkanı Çakmur da katıldı. tki başkan SHP adayı Metin Ulukavak'ın kazanması halinde tıim olanaklanyla destek vereceklerini Bartınlılara açıkladılar. (Fotograf: AA) İnönü, Demirel ve Yılmaz bugün mitingyapacaklar Bartıırda oy pazarıHAKKI ERDEM BARTIN — Bartın, pazar günu yapıla- cak belediye başkanlığı seçimi oncesinde oy pazanna dönüştü. Partiler, propaganda ça- lışmalarının yanı sıra yurttaşlara çeşitli ar- mağanlar dağıtmaya başlayınca ilçe hare- ketlendi. ANAP'lılann para dağıttığı iddi- aları üzerine, bir bölum vatandaş belediye- yi bastı. Maden işçilerinin bir süre önce gercek- leştirdikleri uzun yürüyüş, Bartın seçimle- rinde etkisini gösteriyor. İlçe seçmeni, he- men her gece sokaklarda, maden işçilerinin yürüyuşünü çağrıştıran gösteriler yapıyor. Bu yürüyüşleri, genellikle SHP'liler gerçek- leştiriyor. DSP'liler de onlan izliyor. Alkış- larla yürüyen partilileri başka partililerin yandaşlan da zaman zaman alkışlarla, za- man zaman da el sallayarak selamlıyor. Pro- paganda çalışmalan alabildiğine bir hoşgö- rü havası içinde geçiyor. Seçim yurüyüşle- rinin Rio karnavalından tek farkı, çılgın giy- siler ve lambada dansı. Ama lambadanın eksikliği. yol onasında çekilen halaylarla gi- deriliyor. Seçim çalışmalan, ilçenin hemen yakınındaki sayfiyesi lnkum'a gelen tatil- cilerin de eğlencesi oluyor. Tatilcilerden bir bölümü, zaman zaman destekledikleri par- tinin propaganda çahşmalanna da katıhyor. SHP'liler ilçe içindeki yürüyüşlere Anka- ra Anakent Belediye Başkanı Murat Kara- yalçın ile Izmir Anakent Belediye-Başkanı Yüksel Çakmur'u da kattılar. Karayalçın ve Çakmur, SHP adayı Metin Ulukavak'ın ka- zanması durumunda tüm olanaklan ile des- tek vereceklerini Bartınlılara açıkladılar. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Me- sut Yılmaz, SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nu ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demi- rel'in bugün Bartın'da yapacakları miting- ler için yoğun hazırlıklara girişildi. 3 parti- nin yöneticileri birbirleriyle temasa geçerek mitinglerin aksamadan surdürülmesi için göriiş alışverişinde bulundular. 3 liderin bir meydanda konuşması üzerine TRT de özel önlemler aldı. TRT, bir naklen yayın aracı ile seyyar uydusunu Bartın'a gönderdi. Bartın'da seçim yaklaştıkça, partiler seç- menlere hediyeler de dağıtmaya başladı. SHP'liler, parti amblemi taşıyan çakmak ve kalem dağıtırken DYP'liler dün üzerinde partinin amblemi olan toplar verdiler. ANAP'lılar, bir ara erzak dağıtımı yaptılar. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü kurul- taydaki rakibi Baykal'ı Bartın'a çağırdı. Inönü, dün saat 15.15'teDeniz Baykal'ı evinden telefonla aradı. Konuyla ilgili olarak ANKA muhabiri- ne bilgi veren Deniz Baykal da Genel Baş- kan lnönü'nün davetini doğrulayarak bu sabah parti otobüsü ile Bartın'a gidecekle- rini sövledi. DSP lideri tavanda veya sandıkta birleşme olmayacağını söyledi Ecevit: SHP bize şantaj yapıyorSHP lideri İnönü'yü yanıtlayan Ecevit, hiçbır şartta birleşmenin olmayacağını vurguladı. Ecevit, "SHP günahını taşıdığı seçim sistemini hâlâ istismar ederek bize baskı yapmaya çalışıyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- sinin söz konusu olamayacağı- rosu) — DSP Genel Başkanı nı bildirdi. DSP'nin üye ve oy Bülent Ecevit, SHP ile DSP'nin kaynağımn, SHP ile DSP'nin tavanda veya sandıkta birleşme- birleşmesinden doğacak bir par- tiye gitmesinin mümkün olma- dığını vurguladı. Ecevit, iki par- tinin oylan yüzde 50'yi aşsa bi- Ie bunun milletvekili sayısına yansımayacağını belirten SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yü yanıtlarken " O , SHP'nin ken- di günahı. SHP, günahını taşı- dığı seçim sistemini hâlâ istis- mar ederek bize baskı, hatta şantaj yapmaya kalkışıyor. Bu- nu asla kabul etmeyiz" diye ko- nuştu. lnönü'nün, kendisinin ra- kamlara dayanarak belirttiği gerçekleri bile anlamazlıktan geldiğini bildiren Ecevit, "tki partinin tavanda veya sandıkta birleşmesi diye bir şey söz ko- nusu olamaz" dedi. Ecevit, Cumhuriyet'in sorulannı yamt- larken SHP ile DSP'nin neden Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 64 26 îtlaçka îttcmt A N T İ K A C I L I K A . Ş . Bronz Sok. 1 MAÇKA-İSTANBUL 141 18 69 - 140 47 15 Fax: 147 69 07 1 Gecen sezon bize gösterilen ilgi ve güvene teşekkür eder, 20 EKİM 1991 ve 15 ARALIK 1991 tarihlerinde yapılacak olan antika MÜZAYEDELERİMİZE eser kabulüne başladığımızı arz ederiz. * A.» îeıebı TEM SANÂT GALERISJ . N.Q- <*e<+ Oevrm 2 7 Mayıs-8 Ağustos 1991 S o 1 ' Tolot Eol.l Y^ltseJ Arsbn Met r Tnia>r-or « . Cad Sc* MARMARA UNİVERSİTESİ Ataturk Egıtım Faküüesı Resım Boıumu Og'encılen GENÇLER SERGİSÎ 7 Haziran - 25 Agustos'a kadar uzatıldı. DERİMOD KÛLTÜR HERKEZİ OSMANU KUMAŞ VE İŞUMELERİ SERGİSİ AT1UA EKÇİMOILUGİL KOUKSİYONU Setgımız genel ıslek üıerıne 15 Ağuslos'a kadar uzaiılmıstır SAM4T GllfftlSI TR 521 35 92 ATÖLYE3 + 1 MİMAR SİNAN ve MARMARA UNİVERSİTESİ YETENEK SINAVLARINDA BAŞARI Desen - rağhboya ve Suluboya Uygulamalı Çalışma «tolycsı Meclıs ı Metnısan Cao «okusu *t 34 KJI 5 llkaüeırı Kjri'SO Fmdlkll IST Bıtgı 'cın Saaı 20 00 den sanra 574 46 38 556 50 18 I . KARMA RESİM SERGİSİ 3 Ağustos'tan i t i b a r e n Galerımız Pszar Pazartesi rıarıc hergun 11 00 19 00 ırası ac*htır IAM POLİTİKA GÜNLÜĞÜ 146 97 38 132 64 26 birleşemeyeceklerinin gerekçesi- ni şöyle aktardı: "Çünkü bu, sosyal demokrat ve demokratik sol oylar topla- raının biiyiik ölçüde azalmasına yol açar. Bunun nedeni de bep belirttigim gibi şudur: DSP'nin üye ve oy kaynagj çok biiyük öl- çüde SHP'nin kaynağından farklıdır. Bu oylann SHP'ye ve- ya SHP ile DSP'nin birleşme- sinden dogacak bir partiye git- mesi mümkün degildir. tki par- ti, ancak birbirinden çok farklı olan seçim alanlannda çalışma- lannı sürdürerek Turkiye'de sosyal demokrat ve demokratik sol oylar toplamının yüzde 50'yi aşmasını saglayabilirler." Ecevit, lnönü'nün, iki parti- nin sandıkta birleşmemesi duru- munda, oylann milletvekili sa- yısına yansımayacağı yönünde- ki eleştirisinin anımsatılması üzerine de şunları söyledi: "O, SHP'nin kendi günahı. SHP, ANAP ile işbirliği yapıp dünyanın en adaletsiz seçim sis- temini Türkiye'ye getirdi. Şim- di günahını taşıdığı o seçim sis- temini hâlâ istismar ederek bi- ze baskı, hatta şantaj yapmaya kalkışıyor. Bunu asla kabul et- meyiz. Eger demokrasiye ger- çekten inanıyorsa SHP, bizim- le birlikte bu seçim sisteminin degiştirilmesi ve adil bir sistem getirümesi için mücadeie verme- lidir. Kaldı ki biz artık bu seçim sistemine karşın Meclis'e güçlü bir şekilde girebiiecek durumda- yız." Ece\it, "SHP'nin kunıltay- dan derlenip loparlanarak çıkıp çıkmadığına" ilişkin soruya da "Benim kendi düşüncelerim, gözlemlerim bir yana, Turkiye'- de hiçbir gözlemci veya yorum- cu o kanıda degü" karşılığını verdi. Ecevit, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in, dün ko- alisyon konusunda kendisine yönelttiği ağır eleştirilerle ilgili olarak bugün bir açıklama ya- pacağını söyledi. HİKMETÇETİNKAYA Mesut Yılmaz, Ozal'a Meydan Okuyor (!) Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Marmaris'in Okluk Koyu'nda dinleniyor. Kimi gazeteler ise son günlerde Özal'ın Mesu Yılmaz'la arasının 'limoni' olduğunu yazıyor. Acaba bu haberler doğru mu? SHP ve DYP çevreleri bu tür haberlerin kandırmaca ol- duğunu, Başbakan Mesut Yılmaz'ın başarı grafiğini yükselt- mek için bu yöntemin gündeme geldiğini belirtiyorlar. Kasım ayında bir erken seçim olası. Bu tür haberlerle ANAP'ın genç lideri Mesut Yılmaz puan toplayacak; baba Özal ile oğul Özal'ın iki televizyonuyla atağa geçecek; yaşlı iki lider İnönü ve Demirel hapı yutacak (!) işçilere ve memurlara verilen zam, eylül, ekim aylarında üretici kesimine destek sözü ANAP'ın seçim hazırlığında- olduğunu gösteriyor. Hükümet, yenileşme ve gençleşme adı altında kurultay yorgunu SHP'yı kündeye getirip, DYP'yi alt edip en azından olası bir koalisyon düşlüyor. Onun için Cumhurbaşkanı Özal bugünlerde suskun. Ya- zılı basın boy boy Mesut Yılmaz ve ANAP haberleriyle atak- ta... Haberlere bir göz atalım... Cumhurbaşkanı Özal, Mesut Yılmaz için şöyle konuşuyor- muş: — Tavsiyelerimi dinlemiyor... Özal, işçi ücretlerıne verilen zammı fazla bulmuş. Bugün Turkiye'de işçı ücretleri son zamlardan sonra ortalama 600-700 bın lira dolayında. Bir yıllık işçiyle 20 yıllık işçi ara- sında 300 bin lira fark var. Kamuoyuna ANAP tarafından yayılmak istenen hava şu: — Mesut Yılmaz, Özal'a meydan okuyor. Özal'ın ANAP'a baskısı giderek azalıyor... Bu kandırmacayı cicili bicili ambalajla sunuyorlar, yurttaş Mehmet efendinin yemesi için... — Helal olsun Başbakan'a, Özal'a meydan okuyor!.. Hiç Yılmaz, Özal'a meydan okuyabilir mi? ANAP'a genel başkan seçildiği gün, Özal'a 'Manevi liderimiz' diyen Me- sut Yılmaz değil mı? ANAP'ın muhafa- zakâr kanadının ön- de gelenleriyle ko- nuştuk. Onlar da 'Kandırmaca' deyip ekledıler: — Özal'ın baskısı ANAP'ın üzerinde her zaman var ola- caktır... Mehmet Keçeciler de Teoman Erel ar- kadaşımıza bir tatil yöresinde aynen şunları söylüyor: — Gerçi Anavatan seçmeni tam tercihı- ni henüz yapmadı, ama icraatımız böy- le giderse DYP gibi bir partiye kerhen oy verebilir... Keçeciler, Inönü 1 nün yeniden SHP Genel Başkanlığı'na seçilmesiyle Mesut Yılmaz'ın kârlı çı- kacağına katılmadığını da vurguluyor... ANAP'ta Mehmet Keçeciler gibi düşünen çok kişi var. Za- man zaman konuşuyoruz. Onlar, ANAP'ın sıkıntısını şöyle yansıtıyorlar: — Bizde ideoloji yok, onun için her şey işporta yapılıyor... Önceki gün kimi ANAP'lılarla söyleşiyorduk. SHP lideri Inönü için şu yorumu yaptılar: • — Deniz Bey'in SHP Genel Başkanlığı'na seçilmesi bi- zim için iyi olurdu. Çünkü Baykal, hırçın bir kişiliğe sahip. Çok çabuk puan kaybeder bu tür kişilikte olanlar. Oysa İnö- nü çok rahat, üstelik güvenilir kişiliği var. Onun için şimdi ANAP'ın işi zor... Turkiye'de kimi değerler 12 Eylül 1980 sonrası değişti. Po- litikada da aynı şeyler oldu. Bir Baykalcı milletvekiline sorduk: ; — Partinizin içinde Lozan'ı savunanlarla niye birlikte de^ ğilsiniz de Sevr'i savunanlarla birliktesiniz? Şu yanıtı verdi: — Seçilmek için her şeyi geçerli saydığımız için... ' SHP'de bir kanat bugün bu noktada. Erdal İnönü, kurul- tayda pek çok şeyi karşısına aldı: Kürt kökenli SHP'lilerle pazarlığa oturmadı, üniter devleti savundu... Şimdi kurultay bitti, İnönü Genel Başkan. ANAP iki tele- vizyon ve kimi cicili bicili gazetelerle atağa kalkacak, Özal- Yılmaz sürtüşmesiyle kasım ayında yapılacak olası erken ge- nel seçim öncesi türlü numaralar sergileyecek. Mitterrand'a seçim kazandıran reklamcı Seguela, birden günün adamı. otdu Turkiye'de. izlemeye devam edin, ileriki günlerde ve ay- larda daha ne ilginç şeyler olacak. Ama şu ya da bu biçim- de ANAP bir daha iktidar olamayacak. SHP'yi bölmeye ça- lışan güçler de aradıklarını bulamayacaklar. Hele hele 1984 yerel seçimlerinde SODEP'İ Moskova'dan ruble almakla suç- layan ve gazetelerine başlık hazırlayanlar o cicili bicili am- balajlarda sunduklarını bir güzel kendileri yiyecekler... izleyin göreceksiniz... , ANTİTEROR YASASI İŞLİYOR ~ Ismail Beşikçi tııtııklaııcb Kürt sorunları üzerine incelemeleriyle tanınan yazar İsmail Beşikçi "Ortadoğu'da Devlet Terörü" kitabında "devletin bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapmaktan" cezaevine konuldu. Kamuoyuna ANAP tarafından yayılmak -v istenen hava şu: 'Mesut Yılmaz, Özal'a meydan okuyor. Özal'ın ANAP'a baskısı giderek azalıyor..' Bu kandırmacayı cicili bicili ambalajla sunuyorlar, yurttaş • Mehmet efendinin yemesi için... 'Helal ofsun Başbakan'a, Özal'a meydan okuyor!..' ANKARA (UBA) — Kürt sorunu üzerine inceleme ve araştırmalanyla tanınan ve bu çalışmalan nedeniyle uzun yıl- lar hapis yatan sosyal bilimci Ismail Beşikçi "Ortadoğu'da Devlet Terörü" adlı son kita- bında devletin bölünmez bü- tünlüğü aleyhine propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklana- rak cezaevine kondu. Edinilen bilgiye gore, Beşik- çi'nin Yurt Yayınları'ndan çı- kan "Ortadoğu'da Devlet Terörü" kitabı için dün DGM savcılığı toplatma emri verdi. Bunun üzerine kitap piyasa- dan toplatılırken, Ismail Be- şikçi de savcılığın istemi üzeri- ne dün ifade vermeye gitti. Be- şikçi savalıktan sonra scvk edildiği nöbetçi mahkeme ta- rafından tutuklandı. 3713 sa- yılı Terörle Mücadeie Yasası- nın 8. maddesi "devletin bö- lünmezliği aleyhine propaganda" suçunu düzenli- yor ve suçu işleyenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla, aynca yüz milyon liradan az olmamak üzere ağır para ceza- sına mahkûm edileceklerini öngörüyor. Bu tutuklamayla anti-terör yasası, ilk kez yazar- lar aleyhine kullanılmış oldu. Nüfus kâğıdıraı ve 4543-6002-0436-2605 no.lu (T.lş Bankası Visa) kredi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. İRFAN SANCI Marmara Üniversiiesi Atalürk Eğitim Fakühef ingüûce öğrenim Bölümü Irimligimi kaybettim. Hükümsüzdür. BULVtN UYSAL BABAM NURULLAH JÜAÇ Meral Tolluoglu 8.000 lira (KDV içinde) ÖdemeU göoderUmez.