24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 10 AĞUSTOS 1991 'SHP'de parti içi egitim' • ANKARA (UBA) — Sosyal Demokrat Halkçı Parti, parti içi eğitime devam edecek ve üyelerine SHP'nin alteraatif politikalannı anlatacak. SHP'nin parti içi eğitiminden sorumlu Genel Sekreter Yarduncısı Abdülkadir Ateş, yaptığı açıklamada, SHP'de başlatılan parti içi eğitimin kongreler nedeniyle aksadığını belirterek, önümuzdeki günlerde parti içi eğitimin yeniden başlayacağını bildirdi. Ateş, "Yapacağımız parti içi eğitimlerde önceliği SHP Genel Merkezi'nin ürettiği alternatif polilikalara vereceğiz. örgütlerden gelecek temsilcilerle SHP'nin alternatif politikalannı anlatacağız. Bu politikaların ANAP'ın izlediği politikalarla farklarını, ekonominin nasıl düzeleceğini açıklayacağız." 'Ağzını mecazi yırttım' • ŞANLIURFA (AA) — Şanlıurfa Belediye Başkanı Ibrahim Halil Çeük, Karadeniz'de Cumhurbaşkanı için söyiediği sözün mecazi anlam taşıdığım bildirdi. RP'li Belediye Başkanı Ibrahim Halil Çelik, gazetecilere bir yemek verdi. Yemekte, "Kanuni hakkımızı vermeyen Cumhurbaşkanı da olsa ağzını yırtanm" sözünü Karadeniz'deki konuşmalarında söylediğini belirten Başkan Çelik, bu sözün yanhş yorumlanmak istendiğini kaydetti. Çelik, "Bu söz aslında mecazi anlam taşımaktadır" dedi. Böbreğini satıyor • İstanbul Haber Servisi — 20 yaşındaki Huseyin Akın adh genç, 4 yıldır kan kanseri olan annesini Isviçre'de tedavi ettirebilmek için böbreğinden birini satmak istediğini belirtti. Amasya'nın Taşova ilçesi Mercimek koyunde oturduklarını söyleyen Akın, annesi Nazife Akın'ın kan kanserine yakalandığından beri parasızlık yüzünden tedavi edilemediğini ifade etti. Akın, annesiyle birlikte Samsun'da çeşitli hastane ve doktorlara gittiklerini, doktorların kendilerine tedavinin ancak lsviçre'deki bir hastanede yapılabileceğini beürttikJerini söyledi. Akın, üç kardeş olduklannı belirterek "Biz, çiftçilik yaparak geçimyoruz. Başka bir gelir kaynağımız yok. Evin en buyüğü benim. Babamız uzun süre önce öldü. Ben de bir kahvehanede çalışıyonım. Annemi doktorlara götürecek parayı güçlükle bulabildim. Şimdi, 332 milyon sağlanabilirse Isviçre'de tedavi edilebileceğini belirtiyorlar. Bu yüzden böbreğimin birini satıp, annemi tedavi ettirmek istiyorum" dedi. 2 bankaya bomba • tstanbul Haber Servisi — Yenibosna Yıldırım Beyazıt Caddesi'nde bulunan Akbank ile Yapı ve Kredi Bankası şubelerine dün sabaha karşı molotof koktey1leri atıldı. Olayda, her iki banka şubesinin • binalarının camları kırıldı, ölen ya da yaralanan olmadı. Dün sabah saat 05.30 sıralarında meydana gelen olaydan sonra saldırganlar, bir pankart bırakarak kaçtılar. Bu arada, dün öğle saatlerinde Nişantaşı'ndaki İsrail Başkonsolosluğu önunde görülen bir kuşkulu paket polise ihbar edildi. Bomba uzmanlarının yaptığı incelemede, paketin içinde patlayıcı madde olmadığı anlaşıldı. Eroinle yakalandılar • İstanbul Haber Servisi — Cerrahpaşa'da 7 kilogram eroinle yakalanan, aralarında bir polis ve emekli bir uzman çavuşun da bulunduğu 4 kişi tutuklandı. istanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nde çalıştığı ve kısa süre önce tayini çıktığı belirtilen polis memuru Mehmet Âdil Şahin, emekli uzman çavuş Mehmet Alptekin ile Şafak Alptekin ve Yusuf Akça adh kişiler, dün çıkanldıkları tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından, "uyuşturucu ticareti yaptıkları" iddiasıyla tutuklandılar. Üç parti neler istiyor, hangi noktalarda uzlaşıyorlar? Partilerin seçim istekleriANLAŞAMADIKLARI NOKTALAR TBMM'de grubu bulunan üç siyasi parti, seçmen yaşının 18'e indirilmesi milletvekili sayısının 600'e çıkarılması, iller bazındaki seçime ek olarak oluşturulacak Türkiye kontenjanından milletvekili seçilmesi ve siyasi partilere üyelik yaşının 18'e indirilmesi konusunda görüşbirliğine vanyorlar. ANLAŞTIKLARI NOKTALAR ANAP ve DYP seçim barajının yüzde 10 düzeyinde kalmasını savunuyor. SHP ise bu oranın yüzde 5'e düşürülmesini istiyor. SHP Cumhurbaşkam'mn halk tarafından seçilmesi ve yerel seçimlerle genel seçimlerin aynı anda yapılmasına karşı çıkarken DYP önerileri arasında nispi oy sisteminin korunması yer alıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosn) — Erken genel seçimin kasımda yapılması düşüncesi, anayasa ve yasalarda yapılması öngörülen değişiklikleri ön pla- na çıkardı. TBMM'de grubu bulunan uç siyasi parti, seçmen yaşının 18'e indirilmesi, milletvekili sayısının 600'e çıkartılması, iller bazmda- ki seçime ek olarak oluşturula- cak Turkiye kontenjanından milletvekili seçilmesi ve siyasi partilere üyelik yaşının 18'e in- dirilmesi konularında goruşbir- liği sağlıyorlar. ANAP ve DYP, seçim barajımn yuzde 10 düze- yinde kalmasını savunurken, SHP bu oranın yuzde 5'e duşu- rulmesini istiyor. Başbakan Mesut Yılmaz, anayasa değişiklikleri konusun- da görüşbirliğı sağlanması ha- linde TBMM'yi erken toplantı- ya çağıracaklarını muhalefet li- derlerine açıklarken, anayasa, siyasi partiler, seçimlerin temel hukümleri ve seçmen kutukleri ile milletvekili seçim yasaların- da degişiklik yapılmasına ilişkin çalışmalar siyasi partilerde he- men hemen son şeklini aldı. TBMM'de grubu bulunan partilerin seçim sistemine ilişkin yasa değişikliği önerileri şöyle sıralanabilir: Seçim sistemine ilişkin yeni düzenlemelerin "adil bir yasada" ifade bulması gerekti- ğini savunan SHP, degişiklik onerilerini a>rıntılı bir program .halinde açıklamadı. SHP'nin bugüne dek tutumu- nu netleştirdiği temel değişiklik- Cavit Çağlar, partisine katkısının siyasi olduğunu söylüyor 4 DYP'nin kasası degilim' GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Kamuoyunda "Parasını DYP'ye aktardıgı" göruşü yaygın olan işadamı \e Bursa Milletvekili Cavit Çaglar, "DYP'nin kasası olmadıgını" soyledı. Önemli olanın parasını değil, gönlunü seferber etmesı olduğunu vurgulayan Çağlar. DYP'nin, parasına ihtiyacı ol- madığını belirtti. Milyarlık yatırun, uçağının ve helikopterinin de içinde olduğu tüm olanaklanm, Genel Başkan Süleyman Derairel'in ve partı- nin emrine sunan Çağlar, bu olanaklanm rakamla ifade et- mekten kaçındı. "Partinin pa- nıya ihtiyaa oiursa, bunun limi- ti yok. Imkân sonsuz" demek- le yetinen Çağlar, "Rakam işi küçülliır" dedi. Kendi boyutunda bir sanayı- cinin Türk siyasi tarihinde ılk kez politikaya girdiğini vurgu- layan Çağlar, "tktidarla değil, mohalefetie birlikte oldugu- nun" altını özellikle çizdi Demirel'in yanında bir nefer gibi koştuğunu belirten Çağlar, "Bir Sabancı'yı, bir Koç'u, bir Eczacıbaşı'm alın getirin siyase- te. Gelmezler. Onlar daima, 'Aman ne şiş yansın, ne kaz yansın, ne ördek kaçsın'a ba- karlar. Biz geJmişiz, bir demok- rasi savaşı verivoruz. Menfaat savaşı verseydik, başka yerde olnrduk" diye konuştu. DYP lideıinin sağ ko!urolan ve her gittiği yerde yanında yer alan Çağlar, Başbakan olduğu dönemde de Demirel'e sempati duymuş. Ancak, hiçbir ticari olayda, Demırel'e gidip, yardı- mını ıstememiş. Demokrasinin ve hukuk devletinin Turkiye'de, Demirel ile tam oturacağına inandığı için de "bıitıin olanaklanyla" partinin neferli- ğini üstlenmiş. "DYP'nin kasası" diye ünle- nen Çağlar, bu nitelemenin ka- muoyundaki "Cavit Çaglar bü- yük bir işadamı. Biıyük imkân- ları var, her şeyini DYP'ye ak- Cavit Çaglar, demokrastnln ve hukuk devletinin Turkiye'de De- mirel iie tam oturacağına inandığı için "biıtün olanaklanyla" partinin neferligini üstlenmiş. (Fotograf: BARIŞ BİL) tarıyor. Parti için seferber ediyor" izleniminden kaynak- landığıru söyledi. "DYP'je kat- kınuz siyasi" diyen Çağlar, "Ya maddi katkınız" diye sorunca gulerek karşılık verdi: "Yok canım öyle bir şey. DYP'nin, ooo... Benim gibi maddi katkıda bulunan yuzler- ce, binlerce taraftan var. Ben de onlardan biri>im. Bir siyasi par- ti, maddi konuda şahıslarla >u- rumez. Benim uzerime ne görev diişerse vanm. Ama her partili gibi. fazlası yok. Şahıs bir par- tiyi maddi olarak destekliyorsa, o zaman o parti futbol takımı- na döner. Şirkete döner. Bak- mayın siz, kamu bizi ö>le göriı- >or. Çünku Cavit Çaglar bıiyiık bir isim. Yanında 6 bin kişi ça- lışıyor. Türk siyasi tarihinde be- nim boyutumda hiçbir sanayici politikaya girmemiş. Ama her şey maddiyat değil, onemli olan maneviyat." Bursa'daki en buyük iki sana- yi kunıluşundan birisinin ken- disine ait olduğunu ve Türkiye'- nin en buyük on işadamının arasına girdiğini belirten Çağ- lar, bu serveti siyasi iktidarlann kayırmasıyla değil, "dişiyle tırnağıyla" yapüğını vurguladı. Çağlar, hem bu büyük serveti- ni koruyup hem de kârını artı- rırken politikaya ayıracak za- manı nasıl bulduğunu sorduğu- muzda şu karşılığı verdi: "Çahşmayı çok seven, zama- nı en iyi kullanan bir adamım. Diinyada en kıymetli şey olan zamanı iyi kullanabilmek için de her türlü araç gereçten faydala- nıyorum. İşime. partime, aileme gereken zamanı ayınyorum. So- nuçta, herkes mutlu." Çağlar, en çok Demirel ile birlikte partinin hizmetlerini yaptığı zaman nasıl mutlu oldu- ğunu şöyle anlattı: "Ailenize, işinize ayırdıgınız zamanı, sonuçta kendinize ayı- nyorsunuz. Ama Sayın Demirel ile beraber hizmet eitigiın zama- nı, millete avmvorum. Bunun degeri çok fazla. Bir işadamı ola- rak, ulkeme hizmet etmek, inandığım bir lider ve siyasi par- tiyle bu davada bulunmak, be- ni mutlu ediyor. tşte onun için her şeyimle vanm. Biz bir gemi- deyiz artık. O gemiden ayrıla- mayız. Çünku her şey para de- ğil. Bonun önemi bir yerde bi- tiyor. Cenab-4 Allab bana her imkânı verdi. Ama ülkenin iyi ellerde olması için kavga venne- nin, sessiz milyonlara hizmet edebilmenin zevki var ya... O bambaşka. Her türlü imkânım olmasına rağmen Sayın Demi- rel'in yanında bir nefer gibi ko- şuyonım. Bu takımın içinde bir neferim ben. Zaten nefer olma- sam, bünye beni kabul etmez içine." Çağlar, bir işadamı olarak si- yasete atılmasının "sessiz mil- yonlann hizmetinde bir nefer gi- bi çahşmasımn" ödülünun, hal- kın sevgisi olduğuna ınanıyor. ler şöyle sıralanıyor: "— Seçmen yaşının 18'e in- dirilmesi; seçilme yaşının 25'e çıkarılması, milletvekili sayısı- nın 600'e çıkanlması. 600 mil- ktvekilinİD yüzde 90'ının iller- den seçilmesi sonrasında yüzde 10'unun partilerin aldıklan ge- nel oy toplamına göre dağıtıl- ması, partilere üye olma yaşımn 18'e indirilmesi." SHP, yurt çapında seçim ba- rajının yüzde 5'e indirilmesini de savunuyor. Cumhurbaşkanı- nın halk tarafından seçilmesi ve yerel seçimlerle genel seçimlerin aynı anda yapılmasına karşı çı- kan SHP, TV ve radyodaki se- çim konuşma sürelerinin arttı- nlması ve propaganda süresinirı uzatılmasını destekliyor. Cindoruk dun düzenlediği ba- sın toplantısında partısınce ha- zırlanan anayasa, siyasi partiler, seçimlerin temel hukümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki yasalarla Milletvekili Seçim Ya- sası'nda degişiklik öngören öne- riyi açıkladı. Yurtdışında yaşa- yan TC yurttaşlanna mektupla oy hakkı verihnesini savunduk- lanm belirten Cindomk, seçim barajının "bu seferlik" yüzde 10 düzeyinde kalmasmdan yana olduklannı bildirdi. Cindoruk'un açıklamasına göre DYP'nin yasa değişikliği teklifinin ana hatlan şöyle: "Seçmen yaşının 18'e, seçil- me yaşının 25'e indirilmesi, mil- letvekili sayısının 600'e çıkartıl- ması, 600 milletvekilinin 500'ünün illerden seçilmesi, 100'ünün genel oy toplamına göre partilere dagıtılması, kon- tenjan adaylıgının kaldınlması, illerde en çok oy alan partiye bir millervekiİliği fazb verilmesinin kaldınlması, partilere üyelik ya- şının 18'e indirilmesi, açıkhava toplantılannın saat 23.00'e ka- dar yapılabttmesinin raümkün kılınması, TV ve radyodaki ko- nuşma sürelerinin uzatılması, propaganda süresinin 15 güne çıkartılması." DYP'nin önerisinde aynca nispi oy sisteminin korunması, birleşik oy pusula sisteminin ko- •nfnarak bu pusulalara parti adaylannın isimlerinin yazüma- sı unsurları da yer alıyor. ANAP ne istiyor? ANAP'ın seçim sistemine iliş- kin degişiklik önerilerinin başın- da, yerel seçimlerle genel seçim- lerin aynı anda yapılması geliyor. ANAP aynca, seçim bölgele- rinin daraltılarak yeniden dü- zenlenmesini savunuyor. ANAP Seçim Komisyonu'nun önerisi, seçim bölgelerinin en fazla üç ya da dört milletvekili çıkaracak şekilde yeniden düzenlenmesini içeriyor. Bedrettin Dalan 'şovpartisV'imajını reddediyor DMPnin Doğu AnadoluBatı'da uygulanan işsizlik sigortasımn başlatılması • Hayvancıhğın sübvansiyonlarla yeniden canlandırılması • Doğu Anadolu'da adalet ve eşitliğin sağlanması GÜNDÜZ İMŞİR Saat 15.00. Urartu medeniye- tinin beşiği Van'da güneş hâlâ yakıcı. Hükümet konağırun önü kalabalık ve coşkulu. Dalan'ın kürsüye çıkmasıyla birlikte alan bir anda hareketle- niyor. Gençler demokratik istek- lerini sıraladıklan karton pan- kartlan sallayarak yukan doğru kaldırıyorlar. Kamuoyunda bir tstanbul partisi olarak tanımla- nan DMP (Demokrat Merkez Parti) Doğu Anadolu Bölgesi'n- de seçim öncesi önemli bir sü- reçten geçiyor. Dalan da bunun biüncinde. Kendisini izlemek üzere alana toplanan kalabalık yurttaş topluluğuna seslenirken heyecanlandığı gözleniyor. Ve üst üste doğunun kalkınması için vaatlerini sıralamaya başlı- yor. "Batı'da uygulanan işsizlik si- gortasını, ülkemizde ben başla- tacagım. Pilot bölge olarak Do- ğu ve Guneydoğu Anadolu'yu seçeceğim. Hayvancüıgı yeniden canlandıracağım. Önemli sub- vansiyonlan hayvancılığın geliş- mesi için uygulayacagım. Doğu Anadolu'da adalet ve eşitlik sağ- lamayan iktidar, iğne fıçısı üze- rinde otunıyor demektir. Bu böigede insanca yaşam yaraülın- caya kadar çalışacağım. tktida- ra gelirsem bir daha buraJardan aynlmayacağım. ANAP'tan Dogu ve Güney- dogu Anadolu için verilen taah- hütleri yerine getirmedigi için aynldım. Bu ve benzeri hedef saptırmalan bir Doğulu olarak içime sindiremedim. tşte şimdi vamnızdayım. Orman arazileri- ni orman koylusunun ustüne ta- pulayacağım. Devlet arazilerini üretim için sizlerin hizmetine açacağım." Doğu Anadolu'da 3 gün ge- çirdiğimiz Bedrettin Dalan böi- gede Van, Hakkâri U binalan ile Yüksekova, Erciş, Muradiye ve Çaldıran ilçe binalarını hizme- te açtı. Dalan'la Van mıtin- gi sonrası sohbet ederken ozel- likle durduğu konuların başın- da kendilerinin bir tstanbul par- tisi olarak nitelendirilmesi geldi. Dalan, konuyla ilgili olarak yaptığı her konuşmadan sonra gazetecilere seslendi: "tşte göriıyorsunuz, bazılan- nın iddia ettiği gibi Dalan'ı sa- dece tstanbullu tanımıyor. Bu insanları buraya toplayan, hiz- met eden bir kişiye duyulan say- gı. Hepsinde yeni bir parti özle- mi ve yeni bir lider arayışı var." DMP liderine partinin ılk ku- rulduğu günlerde parlayan yıldı- zının neden saman alevi gibi söndüğünü sorduğumuzda ise cevabı hemen yapıştırıveriyor: "Biz şov partisi imajıyia yola çıkmadık. Yeni bir partiy iz. Türkiye'nin geleceği için parlak düşiincelerimiz, gerçekçi prog- ramlanmız var. Kadromuz genç ve siyasette çoğu yeni. Ajitasyon çekilerek yapılan politika bizim ilgimizi çekmiyor. tlk hedefimiz yapılacak ilk seçimlere tüm Turkiye'de örgütlenip girmek. Bunun karşüığuu da en son 2 ey- lülde almış olacağız. DMP se- çimlere butun Turkiye'de gire- cek." DMP'nin neden suskun kal- dığını İstanbul tl Başkanı Doğu- dan Bayulgen bize "taktik" ola- rak açıkladı. Nasıl bir taktik so- rumuzu ise şöyle yanıtladı: "Seçim tarihi belirienir belir- lenmez son 4-5 ay bizim atak süresi olacak. Yoğun bir programın içine girip, dağ tepe dolaşıp seçmene programlarımı- zı açıklayacağız. Seçmene seçi- me girerken taze mesajlar ver- mek istiyoruz." DMP'nin Doğu Anadolu'da yaptığı 3 günluk gezintiyi ozet- lersek, Bedrettin Dalan gittiği her yerde karşılaştığı büyük ilgi ve sevgi gösterileriyle hayli mo- ral kazanmış oldu. Kendisini se- vindiren olaylann başında ise belediye başkanlığı döneminde Anadolu'ya gönderdiği 900"u aş- kın iş makinesinin hâlâ unutul- maması geldi. Yaşlı bir Başka- le'liyle konuşurken "Senin alet- lerin çok ise yaradı başkan. Çok kişiye ekmek yedirdi" sözleri Dalan'ı hayli duygulandırdı. As- lında Doğu Anadolu Bölgesi Dalan için yabancı bir bölge de- ğil. Yaptığımız gezide bunun ay- rımına vardık. Çünku Başkale 1 de yaptırttığı, "Bedrettin Dalan Endüstri Iisesi", Erdş'te adı ve- Dalan. Dogu gezisi sırasında Van'ın Köşk mezrasında Şerefhan asiretinin konugu oldu. rilen cadde, DMP liderinin bu- ralarda iyi tanındıgının bir baş- ka göstergesi. Bu nedenle de Da- lan'ın Doğu Anadolu'da hayli seveni var. DMP'nin Van tl Baş- kanı ise bölgenin en kuvvetli aşi- retlerinden Şerefhan asiretinin ünlü ismi Ibrahim Kaya. Vanlılar, Kay-a'run sözüne çok güveniyor. Aşiretine hâkim ol- duğu çoğu kişi tarafından yine- lendi. Kaya, son seçimlerde DYP'yi desteklemiş, kendisine 9 bin oy kazandırmış. Bu seçim- de ise adayı Bedrettin Dalan. Dalan'a gezi sonrası izlenim- lerini soruyoruz: "Sevinçli olduğum kadar iız- gün ve düşünceliyim" yanıtım alıyorum. Aldığim cevap beni şaşuiıyor. Çünkü DMP'nin Do- ğu Anadolu'da üç günluk süre içinde gördüğü ilgi hayli büyük. Kendisine yanıtım biraz açması- nı istiyoruz. "SevİDçliyim çünkö yurttaşla- n hayli coşkulu gördüm. Bu se- çimleri kararsız oylann iktidara taşıyacağma inandığım için mut- luyum da. Ama bölge çok zor dururada. Elin PKK'lısında 3 bin menzUU silah varken bizim askerin elinde bin menalli silah- lann bulunması kolay içinize sindireceginiz şey değil. Korucu uygnlaması çok yanlış, yöre hal- kının buyuk tepkisini çekiyor. Yöneticilerin bunun farkına va- rarnaması olacak şey değil. Bun- ca olanaksızlık içinde bu insan- lan sıfıra indirmek büyük ayıp." Bedrettin Dalan'a daha önce sık sık geldigi böigede yapılan yanlışlığı değerlendirmesini is- terken diğer yanımızda gazete- cilerin sorularını yanıtlayan bir aşiret reisinin, "Ne zaman ki 'benim ailemde Kürt var. Ben Kürtleri severim' dendi. Bölge tanınmayacak hak geldi. Âdeta yara kaşındı" sözlerine kulak misafiri oluyoruz. Bedrettin Da- lan önce susuyor ısranm üzeri- ne ise "Reisin sözlerine fazla bir şey eklemek olanak dışı" diyor. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMETÇETİNKAYA Erken Seçim Olacak mı5 Olmayacak mı? Bir dostumuz soruyor: — Gerçekten kasım ayında genel seçim yapılacak mı der- sin? Ne yanıt vermeli? Gülüyorum: — Sen ne diyorsun? Kasımda seçim yapılacağına inanı- yor musun? Susuyor bir süre... Dostumuz, "Olabilir, yapmaları gerekir" deyip ekliyor: — Eylülde üretici kesime para verirler... Nasıl olsa işçiye, memura, emekliye, dul ve yetime zam yaptılar. Başka çıkış noktaları yok. Eğer 1992'yi beklerlerse ANAP diye bir parti kalmaz. Eriyip yok olurlar... Bu ekonomik politika o zamana dek iflas eder iyice... Dostumuz haklı olabilir. SHP ve DYP çevrelerinde de ay- nı hava esiyor. Bir SHP'li yetkili şöyle diyor: — Başka çareleri kalmadı. Kasım ayında erken seçim ya- pılabilir. Bir DYP yetkilisi de aynı görüşte: — Evet evet, öyle bir havayı biz de kokluyoruz. Biz DYP olarak seçime hazırız... Başbakan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemırlı, Marmaris'in Okluk Koyu'nda Cumhurbaşkanı özal'la neler konuştular? Dünkü yazımızda belirtmistik, bir kez daha yineleyelim: Birincisi Şilahlı Kuvvetler'in Kuzey Irak'ta başlattığı PKK ope- rasyonu. İkincisi ise ekonomik önlemler paketi. Üçüncüsü ise kasım ayında yapılma olasıhğı gündeme gelen erken se- çim. ANAP çevrelerine erken seçim olasılığını sorduk. ANAP'ta iki görüş egemen. Birincisi erken seçimin 1991 kasımında yapılması, ikincisi 1992 yılı mayıs ayına alınması. Ancak ikin- cisi şu anda ağır basıyor. Cumhurbaşkanı Özal'a yakın olan ANAP'lılar ise şu görüşü savunuyorlar: — Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerin 1992 mayıs ayında yapılmasından yana değil. Özal, en geç kasım ayı sonunda seçim yapılmasından yana... Kimi ANAP'lılar bu — T^TZ \ gömşün tam tersini Kasım 1991de erken dü i ü sS : öza,, 1992 seçime gidilir mi? mayısında seçim ya- BSŞbâkan MeSUt pılmasından yana. Biz y.ıma7 ;/o DaQ hakan bunu daha önce ken- r//maz lie DaŞDaKan disjyie görüşmüstük... Yardımcısı Ekrem Ozetlersek, ANAP _ _ . , . . . . .. .. cephesi bakanından Pakdemirll Sall gUDÜ miiietvekiiine kadar yen jden Marmaris'e erken seçtm konusun- J . da ikiye bölünmüş du- Saibakan Mesut ş dün SHP ıide- Ozaıla ekonomik ri İnönü ve DYP lideri na ı(f ,fj K.y u*7 Demirel'i ayrı ayrı zi- PonBll OIT KÖZ yaretetti. Elbetbuzi- aÇID yaretin amacı lnönü : ü l k D ' y yü kutlamak, Demirel'e "Nasılsınız?" demek değildi. İki mu- halefet liderinin seçim konusunda görüşlerini almak, Mec- lis'te belli noktala'-da birliktelik sağlamaktı. Bu arada bir sorun daha var: ANAP MKYK ile ANAP Mec- lis Grubu acaba erken seçimin kasım 1991'de yapılmasın- dan yana mı? Şu anda il sayısını 100'e çıkarma çalışması yapılıyor. Se- çim Yasası'nda da önemli değişiklikler için hazırlıklar sürü- yor. ANAP yönetimi biliyor kı 1991 ya da 1992'de tek başına iktidara gelemeyecek. ANAP'la SHP'nin birtoalisyon yap- ması ancak Deniz Baykal'ın genel başkan seçilmesiyle sağ- lanabilecekti, ama olmadı. Bir ANAP'lı bu konuda şöyle diyor: — Bizim oyiarımız şu ya da bu şekilde, ne oiursa olsun yüzde 15-20 arasında degişir. Eğer biraz daha yukarı çeker sek DSP ile ortaklık kurabiliriz... ANAP'ın elinde iki sihirli kutu var. İki televizyon da ANAP için bulunmaz iki fırsat... Kasım 1991'de erken seçime gidilir mi? Başbakan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli salı günü yeniden Marmaris'e gidiyoriar. Cum- hurbaşkanı Özal'la ekonomik paketi bir kez daha açıp ko- nuşacaklar. Açılan paketten kasım ayında erken seçimin ya- pılıp yapılmayacağı ortaya çıkacak. Eğer ekonomik önlem- ler yumuşak inişı gösteriyorsa, kasımda seçim sandığı ha- zır demektir. SHP lideri Erdal İnönü, "erken seçim" belirtileri gördü- ğünü söytese de, biz ekonomik paketin açılmasını bektemeyi yeğliyoruz. İnönü, dün oldukça sevinçliydı. Onun için de "Çok iyi, çok iyi" deyip düşüncesini açıklıyordu: — Seçime yaklaştığımızı görüyoruz. Ondan aynca mut- luluk duyuyoruz. 2.5 yıldır bir erken seçim istiyoruz. Bu se- çim artık karşımızda ve erken olacağı anlaşılıyor... Biz Sayın İnönü gibi pek iyimser değiliz. Onun için bize erken secimi soran dostumuza şöyle diyoruz: — Hele biraz daha bekleyelim, çünkü düş kırıklığına uğ- ramaktan bıktık... Bekliyoruz... 7' ^^ ,- "V- V / O 1 A 1 ^ ~ IITTT - OLACAlC J ANNEME REKLAMCI OLDUĞUMU SÖYLEMEYİN... o BENI BIR GENELEVDE PİYANİST SANIYOR • Kendımı unutturmak ıçın aynı za- manda hem Sosyalıst Partinin hem Giscard'cıların hem de Chırac cıların seçim afışlerını yap- tım.Sonum gelıyordu.Gıdıp tedavi olmalıyım.Bengalıba delıyım. Reklam delısı YARIN ÇOK STAR OLACAK Çc ITI W.reHakxıl Slarolog halıne gelen reklam yaza- n.starınne olduğu sorusuna ya- şamdan bir dızı portre çızerek ce- vap verıyor:Montand-Sınatra, Mıtterand-Gorbaçov, Bardot-Madonna, Platını-Pele. Ama vardığı sonuç umulandan farklr " Starımızı şaşırmayalım" diye seslenıyor markaların yaratıcı- sı. SjGUjLjV v- . // ( t.j-yf HOLLYWOOD DAHABEYAZ YIKAR Çevıren ismuıS Yerguz Hollyvvood Daha Beyaz Yıkar si- ze sekızıncı sanatın kapılarını açıyor Ama yanılmayın Bu reklam rehberı aynı zamanda da buyuk bir aşk romanıdır. Jacques Seguela'nın yürek yakan bir kadına yaşamının kadına karşı reklama karşı duyduğu aşkın romanı. AFA YAYINLARt A. Ş.BaD ak Cad SıhhıyeA^ÎS CajaBjlu-lstanbul • TeMon 526 39 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle