22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VOAĞUSTOS 1991 * * * KENT3AŞAM HURÎYET/15 TELEFONLAR >UGUN • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına düzenlenen Gülhane Etkinlikleri'nde geleneksel "Sünnet Şöleni" saat lCKOO'da başlayacak. • The Marmara Oteli'nde Yunan ve Türk turizmrilerinin toplantısı '•saat 9.30'da yapılacak. Cağaloğhı'nda yaııgm • İstanbul Haber Servisi — Türkiye Gazetesi'nin de bulunduğu binanın alt lcatmda henüz beürlenemeyen bir nedenle ,yangın çıktı. Cağaloğlu Çatalçeşme Sokak'ta, Türkiye Gazetesi'nin bazı servislerinin de yer aldığı Fırat Han'ın bodrum katındaki Mustafa Önen'e ait hurda kâğıt deposu, dün saat 18.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle -yanmaya başladı. Depoda çalışan işçiler kaçarak dışarı çıkarken, olay yerine gelen istanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Itfaiye ekipleri yoğun duman yüzünden bir süre içeri giremediler. Daha sonra getirilen oksijen tüpü ve projektörlerle içeri giren itfaiye erleri, yangını kontrol altına almayı başardılar. 2 ayrı olay, 2 6lü Eski karısına kurşun yağdırdı tstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'da iki avrı olayda 2 kişi yaşamını yitirdi. Kasımpasa Bahariye Cadde- si Akarca Sokak numara 17'de Fatih Dilenci operasyonu tstanbul Haber Servisi — Fa- tih Belediyesi, yaya trafiğinin yoğun olduğu caddeleri ve cami- lerin önünü dilencilerden arın- dırmak amacıyla çalışmalar başlattı. Başkan Yardımcısı Mehmet Kocayavuz yönetiminde gerçek- leştirilen dilenci operasyonun- da, Fatih, Valide, Sümbiil Efen- di camileri ile Kızılelma cadde- si ve Atatürk Bulvan'ndan di- lenen 5 kişi yakalandı. Başkan Yardımcısı Kocaya- vuz, dilencilerin son günlerde Fatih'te yoğunlaştığını belirle- diklerini, vatandaşlardan şikâ- yet aldıklannı, bu nedenle böy- İe bir operasyon düzenledikleri- ni, çalışmaların süreceğini söyledi. saat 17.15 sıralannda Müslüm Toprak, boşandığı eşi Giilhan Kurtoğlu'nu yaşadığı Ejder Gürbüzoğlu ile birlikte kurşun yağmuruna tuttu. Giirbüzoglu olay yerinde ölürken, eski eşi Kurtoğlu ağır yaralı halde Tak- sim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı. Kurtoglu'nun 4 aylık hamile olduğu belirtildi. Olay- dan sonra kaçan samk Müslüm Toprak'ın aranmasına başlandı- ğı kaydedildi. Kısıklı Küçükçamhca Cadde- si'nde dün sabah yaşlı biı erkek cesedi bulundu. Cesedin üzerin- den kimlik cıkmadığını belirten yetkıliler, olayla ilgili soruştur- manın devam ettiğini bildirdiler. Bakırköy Siyavuşpaşa Lale Sokak'taki olayda bunahm ge- çiren Hakan Çalık adh genç, ev- de kendini iple tavana asarak in- tihar etmek istedi. Yakınları ta- rafından son anda fark edilerek kurtanlan genç, Yaşam Hasta- nesi'nde tedavi altına alındı. Pendik'te arkadaşına silahını göstererek şaka yaptığı belirti- len Ercan Zihni. silahın ateş al- ması sonucu arkadası Mustafa Menteş'i yaraladı. Menteş, Haydarpaşa Numune Hastane- si'ne kaldırılırken yolda öldü. e'"*'*' B ° İ a z sularındaki çöplere el attı. Kuruçeşme ve Ku- | |ejj gçıklannda, denizden çöp toplama çalışmalan başlatan is- tanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri, "temizlik harekâtı'nın başanlı olabilmesi için vatandaşla- nn da denizi kirietmemeye özen göstermelerini istediler. Haliç Tersanesi'nde onarımı tamamla- nan çöp toplama teknesi, dün temizlik çalışmalanna başladı. Kuruçeşme'den denize açılan tekne, Kuleli Askeri Lisesi açıklannda biriken çöpleri topladı. Denizden çıkan çöpler içinde pet ve cam şişelerin yogunluğu dikkati çekti. Çöp toplama teknelerinin saatte 5 ton çöp toplama kapasitesine sahip olduğunu belirten tstanbul Büyükşehir Belediyesi Satın Alma Dairesi Başkanı Coşkun An- cı, onanmı süren ve yeni alınacak teknelerle temizlik çalışmalarının takvi\e edilecegini kaydetti. 19 kişi 4.5 milyarlık hırsızlık yapanlar yakalandı tstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'da şantiye ev ve işyerle- rinden 4.5 milyar lira değerin- de iş makinesi, eşya, para ve mücevher çaldıkları iddiasıyla 19 kişi gözaltına alındı. Asayiş Şubesi Hırsızhk Masa- sı'ndan yapılan açıklamaya gö- re yakalanan 19 kişinin bir şan- tiye, 7 ev, 10 işyeri, 13 çelik pa- ra kasasından hırsızlık ile sahte evraklar düzenleyerek 10 kam- yon malın çalınması olayının fa- illeri oldukları belirtildi. Açıklamada, sanıklardan Zülfiye Yaman'ın (23) kendisi gibi hizmetçi olan ablasının ça- lıştığı Haluk Aydemir adlı işa- damının evinden 125 milyon li- ra değerinde para ve mücevher çaldığı kaydedildi. Samk, ifade- sinde güzel mücevherler ilgisini çektiği için hırsızlık yaptığını, ablasının olayla ilgisi olmadığı- nı söyledi. Şantiye, ev, işyeri ve çelik pa- ra kasalarından çalınan para, mücevher, iş makinesi ve çeşitli malların tutarının yaklaşık 4.5 milyar lira olduğunu kaydeden yetkililer, soruşturmanın sürdü- rüldüğünü bildirdiler. • Pttts latt: 065 • ltMye:000 • Itmtamr, 056 • Zakıta MMirtifti: 527 57 00 i 172 13 73 -74-75 ve 088 l U ı r a 068 • SAÖJfc Nrar Adl:077 SafhkMMİrtiti: 511 39 18 C t T»: 588 48 00 3 00 00 iiOOhat) T»: 340 01 00 Har*aıp*a NIMMM: 345 46 80 9fH EIM: 131 22 09 Ttfntaı bky»**: 152 43 00 SSI SaMtya: 588 44 00 SSK OkiMytfMi: 121 77 77 SSS Uztopr. 358 67 60 • TMffc: Tnlft * * • W.: 176 24 14 (Ist.). 356 04 85-86 (Kadıköy* B M * Tnflk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Sehınçı). 314 36 (B Cekmece) • THY: Iç HMar 573 13 31. Dt$ HaOtr 574 73 00 (25 hat), Saatnl: 574 73 00 teamfym: 574 82 00 ı45hat> • DDY: SMwd l a p a : 527 00 50. HJftf» Da^ma: 336 20 63 H.Pa*a SMrtnl 348 80 20 • VAPIHt: $ • * Haovt: 526 40 20, 144 42 33. DMII YıMan (AcMte): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 DMb OtıfeâM: 149 15 58 • METEOMUMİ: (Hava tahrrnnı öğrenme) 573 89 80 nta A 526 62 74 Fatft-T^Ukıte 526 62 74 B l f l ^ : 150 83 50 Ka*ktr 348 71 40 069 HABERLERİN DEVAMI ARDINDAKI Alman turistler sahverildi Yılmaz, Talabani ile GERÇEK(Baştarafı 1. Sayfada) let, ne de yabancı bir ordu bu- lunmaktadır. Güneydoğu sınırı- mızdan içeri dalarak vurkaç yöntemi uygulayan teröristleri bölgeden temizlemek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri kendisi- ne verilen görevi yapıyor. Kamuoyunda olayın çapını olduğundan büyiik gösterebile- cek bir hamasi edebiyata girme- nin doğru olmadığını düşünüyo- ruz. Kimi çevrelerde görülen bu eğilim, abartmalı başhklar ve gerçek dışı yorumlarla basımn bir bölümüne de yansıyor. Silahlı Kuvvetlerimizi PKK ile eşit ve karşıt iki güçmüş gibi gösterebilecek olan bu abartma- nın yanlış bir mantıktan doğdu- ğunu söylemekte yarar var. Türkiye Cumhuriyeti ordusu- n\ın tüm ülkenin savunmasını yetkinlıkle yapahilecek gücüttü kamuoyunun gözünde yanlış bir kıyaslamaya çekebilecek olan duygusallıktan arınmak gereki- yor. Genelkurmay, eytemin adım k ->ymuştur: Güvenlik harekâtü. Harekât, bölgede savaşı değil, çevreyi terönstlerden temizleme- yi hedefliyor. Bu amaca yönelik bir girişimi; kendi boyuıları, ça- pı, ağırlığı içinde değerlendirir- sek ve serinkanlı bir ölçıiyii işin başında benimseyebilirsek, so- nuçlan tartmak zamanı geldi- ğinde daha sağlıklı bir yaklaşım içinde olabiliriz. • • • VELİEFENDİ HİPODROMIPNDAN FÎKRETDAĞLIOĞLU 1. KOŞU: F. Altmkız (1), Se- dahan 1 (5), S. Can 1 (3) 2. KOŞU: F. Gökpmar (4), P. Şua (6), PP. Ebru (10), S. Has- bey(3) 3. KOŞU: F. Melike 13 (7), P. Elif 4 (5), PP. Seün (6), S. Han- dan(3) 4. KOŞU: F. Tuluybey (4), P. Ulubey (10), PP. Begüş (11), S. I 5. KOŞU: F. Pertevniyal (9), P. Bigehatun (3), PP. Sahra (10), S. Hodrimeydan (5). 6. KOŞU: F. Gay Bride (2), P. Brownie (3), PP. Victot Ro- se (9), S. Hanımtay (4) 7. KOŞU: F. llkgan (5), P. Tulga (4), PP. Hayırhoğlu (6), PP. Mücahit (7), S. Birtaç (2) 8. KOŞU: F. Burçakhamm (2), P. Viva Zapata (1), PP. Kıs- kanma (10), S. Gold Son (5) (Baştarafı 1. Sayfada) best bırakümasını istiyorlardı" dediler. Bu arada Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Ekke- hard Eickhoff turistlerin serbest bırakılmaları için Alman hükü- metinin PKK ile gizlice pazarlık yaptığı iddialarını yalanladı. Arkadaşımız Ergun Aksoy'un bildirdiğine göre 1 afustos gecesi saat 23.00'te konakladıkları Nemrut Dağı zirvesindeki kra- ter gölu civanndaki kamp mer- kezinden PKK'h teröristlerce ka- çırılan 3'ü çocuk 10 Alman tu- rist, dün Muş'un Hasköy ile Bit- lis'in Güroymak ilçeleri arasın- daki Çizmeburun dağlık kesi- minde salıverildi. Bir süre yüru- dükten sonra bölgedeki bir mez- rada konaklayan Alman turist- ler 05.00 sıralannda karayoluna inerek Gazi FJibol yönetiminde- ki Tokat Itimat Seyahat Acente- si'ne ait otobüsü durdurdular. Otobüsle Tatvan'a kadar gelen turistler yol üzerinde hiçbir gü- venlik görevlisiyle karşılaşma- dan emniyet müdürlüğune götü- rüldüler. Bu arada emniyet müdürlüğu çevresinde geniş güvenlik ön- lemleri alındı. Bitlis ll Jandar- ma Alay Komutanlığı'ndan he- likopterle gelen bir istihbarat su- bayının da Almanların kimlik tespitini yaptıktan sonra çeşitli sorular sorduğu öğrenildi. Sor- guda Almanya'nın Ankara Kon- solosluğu yetkililerinden Wolf- gang Dick de bulundu. Bu arada Tatvan Emniyet Müdürluğu'nden Bitlis İl Jan- darma Alay Komutanlığı'na ge- tirilen turistlerden ikisi soruştur- ma görevlileri ve Wolfgan Dick ile birlikte helikoptere bindirile- rek, serbest bıraküdıkları, kaçı- rıldıkları ve teröristler tarafın- dan gezdirildikleri noktalar uze- rinde gezerek soruşturma ekibi- ne bilgi verdiler. Edinilen bilgiye göre sorgula- nan turistler kaçınlma olayını şöyle anlattılar: "Konakladığımız yere gece gelen silahlı dört kişi bizi araç- lanmızdan dışarı çıkardı. Önce şaka >-aptıklannı sandık, araçla- nmuın camlannı kınnca şaka olmadığını anladık. Korku için- de yaklaşık 1,5 saat yüriidük. Sonra bir kamyonete bindirdiler. Bu araçla da 1,5 saat gittik. an- cak anzalanması nzerine aşağı indik. Aracın onanlmasından sonra yaklaşık 2,5 saat daba yol aldık. tndirildiğimiz yer yakın- lanndaki bir eve götürüldük. Evin içinde silahlı 6 kişi daha vardı, böylece 10 kişi oldular. 2 agustos gecesini bu evde geçir- dik. O akşam bizi traktöre bin- dirip götürdüler. Traktörden in- dirilip bir süre yüriidükten son- ra kampa benzeyen bir yere gel- digimizi gördük. Burada çay ve su verdiler, oradan da >nkınlar- daki bir eve götürüldük. Ertesi gün de minibüsle bir dere kena- nna götürüldük. Sekiz gün için- de sürekli >er değiştirdik ve 30 kadar silahlı insan gördük. Bu süre içerisinde bizlere iyi davran- dılar. Yiyecek ve giyeceklerini paylaştılar. Almanca-Türkçe ACIKAYBIMIZ Of eşrafından merhum Hacı Mehmet ve merhume Ehnas Soylu'nun oğulları, Elmas, Erim, Sevim, Celal, Nagihan'ın çok sevgili babalan, Özlem ve Cem'in biricik dedeleri, Methiye Soylu'nun değerli eşi, Karabük demir tüccarlarmdan müstesna insan, ALÎ SOYLU yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak 9 Ağustos 1991 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 10 Ağustos 1991 tarihinde (bugun) Haznedar Merkez Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Merter Aile Mezarlığı'na defnedilecektir. AİLESt sözlükle anlaşmaya çalışıyor- duk. Anladığımu kadanyia Al- man cezaevlerindeki PKK'lı ar- kadaşlannın serbest bırakılma- sını istiyorlardı. Önceki gece biz- leri daglık bölgeye geürdiler. Bu- rada bırakıp gösterdikleri yöne doğru gitmemizi istediler Yol üzerinde, üç evin bulunduğu bir yere geldik. Evterden birinin ka- pısını çalıp bir süre dinlendik. Sonra karayoluna çıkıp durdur- duğumuz bir otobüsle Tatvan'a geldik." Alman turistler Christel Ul- mer (22), Irngard Armbruster (36), Patrik Armbruster (10), Ni- cole Armbruster (13), Sonja Armbruster (8), Klaus Arm- bruster (38), Tina Sibilia (35), Thomas Sibilia (37), Doreen Linne (23), Fako Escnenho (24) daha sonra bölgede bulunan çok sayıda yerli ve yabancı ga- zeteciye gösterildi. Eickhoff: Pazarlık yok Almanya'nın Ankara Büyü- kelçisi Dr. Ekkehard Eickhoff, ANKA muhabirinin sorularını yanıtlarken Alman hükümetinin PKK ile kesinikle pazarlık yap- madıgını ifade etti. Büyükelçi, PKK'nın yayımladığı bildirilere dikkat çekerek "Bu tür iddialar tamamen gerçek dışıdır. Zaten PKK hiçbir taleple bulunmadı. Böyle bir talep yapsaydı kesin- likle kabul etmezdik" dedi. Almanya'da sevinç Berh'n'den arkadaşımız Dilek Zaptçıoğlu'nun bildirdiğine göre Alman turistlerin bırakılması, ^kmları ve kamuoyu tarafın- dan sevinçle karşılandı zam (Baştarafı 1. Sayfada) lık yük geldiğini belirterek, bir TEK personelinin günde 217 bin liraya mal olduğunu ifade etti. TEK'in 1 ağustoston itibaren kilovat-saat başına uygulayaca- ğı tarifeler şöyle: Meskenlerde: Ayda ilk 120 kilovat-saat için 289 lira, 120 ki- lovat saatten fazla kullanımlar- da 376 lira. (Kalkınmada önce-. likli illerde, meskenlerde yüzde 15 indirim uygulanacak.) Ticarethane, yaahane: 406 li- ra. Sanayi: Ankara, İstanbul, İz- mir, Kocaeli, Bursa ve Adana- da 326 lira, kalkınmada öncelik- Ii illerde 263 lira, diğer illerde 310 lira. Ark ocaklarında 245 lira, köy, içme ve tarımsal sulamada 135 lira. 1 eylülden itibaren Afyon, Sa- karya, Manisa, Trabzon, Konya, Elazığ ve Amasya'da peşin elek- ırik satın alacaklara en düşük tarifeden enerji satılmaya başla- nacak. Aym uygulama 1 ekim- den itibaren Ankara, tzmir ve Ağrı'da da uygulanacak. 6 kilovat-saatin altında güç kullanan ufak çaplı işletmeler- de reaktif enerji parasının tüke- ticilerden ahnmayacağı, küçük esnafın ödediği elektrik parasın- da yüzde 50 tasarruf sağlayacak bu uygulamanın 1 ağustostan itibaren başlatılacağı da bildiril- di. Bu arada Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Muzaffer Arıcı, dün gazetecilere yaptığı açıkla- mada, TCDD Genel Müdüru Birkan Erdal'ın Türkiye Elek- trik Kurumu Genel Müdürlu- ğu'ne getirileceğini bildirdi. (Baştarafı 1. Sayfada) hğı Sozcüsü Büyükelçi Kaya To- peri ile bir araya gelebilen Tala- bani'nin, Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operas- yonuna karşı olduklannı belin- tiği bildiriliyor. Kuzey Irak'ta PKK kampları bulunmadığını savunan Talabani'nin, operas- yondan esas olarak bölgedeki si- vil halkın etkilendiğini kaydet- tiği ifade ediliyor. Büyükelçi Toperi'nin, operas- yonun "sağlam istihbari bilgilere dayandıgını" belirterek Talaba- ni'nin bu operasyon konsunda basına yaptığı açıklamalardan Ankara'nın duyduğu hoşnut: JZ- luğu •'kararir ifadelerle dile ge- tirdiği bildiriliyor. Edinilen bilgiye göre Toperi- nin, Türkiye'nin, kendisine yö- nelik saldırılara ileride de aynı kararlılıkla karşılık verme niye- tinde olduğunu vurgulayarak Kuzey Irak'ta PKK militanları- na "hareket sahası" sağlanma- masını da istediği kaydediliyor. Yaklaşık 1.5 saat süren gorüş- mede, büyükelçi Toperi'nin Ta- labani'ye, sınır ötesi harekâtın devam edeceğini bildirdiği kay- dedildi. Görüşmenin dostane ve yapıcı bir hava içinde geçtiğini bildiren Toperi, Talabani'nin, TSK'nın Kuzey Irak'ta yurüttü- ğü operasyonda sivil halkın za- Yılmaz^ Kaddumi ile görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Mesut Yıl- maz, Filistin Devleti Dışişleri Bakanı ve FKÖ Siyasi Büro Şe- fi Faruk Kaddumi'yi kabul et- ti. Basbakanhk Sözcüsü Yalım Eralp, görüşmede, Kaddumi'- mn İKÖ'nün Filistin davası için aldığı karardan dolayı memnu- niyetini dile getirdiğini söyledi. Yılmaz'ın Kaddumi'den Orta- doğu Barış Konferansı hakkın- da da bilgi aldığını belirten Eralp, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan, böyle bir konferansın basarıya ulaşması için FKÖ ve Filisünlilerin tem- sil edilmesi gerektiğini dile ge- tirdi. Sayın Kaddumi, konfe- ransın Türkiye'de yapılabilece- ğini, Yılmaz da bundan mem- nunluk duyacağını belirtti." İsviçre Türkiye'ye silah satışıııı askıya aldı BERN (Reuter)— İsviçre hü- kümeti, Türk Silahlı Kuvvetleri1 nin Kuzey Irak'taki operasyonu nedeni ile Türkiye'ye silah satış- larını askıya aldığını açıkladı. İsviçre Savunma Bakardığı ta- rafından dun yapılan açıklama- da, Dışişleri Bakanlığı "Türki- ye'deki durumu gözden geçirip- bu konuda bir rapor hazırlayın- caya kadar" Türkiye'ye silah sa- tışİan.im dondurulacağı bildiril- di. Savunma Bakanlığı Sözcüsü, Kasper Villiger yaptığı açıkla- mada, "Hükümet, önümüzdeki bir iki gün içindeki gelişmelerin ışığında nihai kararını verecektir" dedi. rar gormemesi için Türk hukü- metiyle temas içinde bulunma- ya hazır olduğunu söylediğini ifade etti. Talabani de görüşmeden son- ra, harekât sırasında sivil kayıp- ların sayısı konusunda kesin bir rakam veremeyeceğini belirte- rek, operasyona ilişkin yorum yapmaktan kacındı. Ankara'da önceki gün temas- larda bulunan IKDP Lideri Bar- zani'nin temsilcisi Dızai, dün Ankara'dan Diyarbakır'a geçti. Dızai, Ankara Esenboğa Hava- alanı'ndan ayrılmadan önce ga- zetecilerin sorularını yanıtladı. Büyükelçi Toperi ile gerçekleş- tirdiği görüşmede, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonu sıra- sında Kuzey Irak'ta sivillerin öl- düğünü belirttiğini söyleyen Dı- zai, bu nedenle operasyonun durdurulmasını istediklerini bil- dirdi. Dızai, Istanbul'a gitmek üze- re Esenboğa'ya gelen SHP Ge- nel Baskanı Erdal Inönü ile kar- şılaşarak bir süre göruştu. tnö- nü, görüşmeden sonra gazeteci- BAŞSAĞLIĞI Can kızımız, SELVA KARADAĞOGLU'nu trafik canavarı elimizden aldı. Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. KAŞİF TÖRE AĞANOĞLU lerin sorulannı yanıtlarken şun- ları söyledi: "Barzani'nin temsilcisi Dızai, lerorizmi desteklemediklerini söylediler ve bu harekâtta sivil- lerin öldügünden bahsettiler. Bence terorizm önlenrneli, gü- venligin kurulması gerekli. Böy- le kimin ne yaptığı belli olma- yan durum devam ettiği sürece, böyle şeyler gündeme geliyor." Ote yandan Kuzey Irak'taki PKK kamplanna karş: düzenle- nen harekât sürerken Başbakan Mesut Yılmaz, düzenlenen ope- rasyonla ilgili olarak "lrak'ta kalmaya niyetimiz yok" dedi. Yılmaz'ın dün SHP Genel Bas- kanı Erdal Inönü'yle yaptığı görüşme sırasında, tnönü'nün "kaygı" duyduğunu söylemesi uzerine, "Sınır güvenliğimizi sağlamak açısından harekâta zonınluyduk. Operasyon dik- katle hazırlanmıştır. Orada kal- maya niyetimiz yok" dediği öğ- renildi. Yılmaz'ın, operasyonun ne kadar süreceği konusundaki bir soruya da "iki üç gün daha sürebUir" dediği kaydedildi. BASKENTTEN AHMETTAN (Baştarafı 1. Sayfada) leyman Demirel'e gösterdi. İki lider de, böyle bir paketi 1989 yılının 27 mart pazartesi günü sabahından beri tam iki buçuk yıldır istiyoriar ve bekli- yorlardı. Ama bu uzun bekleyiş, içle- rindeki sevdayı öldürdüğünden mi, yoksa bu beklenmedik pa- ket, "bombalı" olabileceği için mi, pakete fazla sevinç göster- mediler. Ama paketi ret de etmediler. Önce bu "bomba" gibi "se- çim paketi" nereden ve neden çıktı? Yanıtlayalım: 1-Gerek memura ve işçiye ver- diği zamlar, gerek iş dunyası ile kamuoyunun bir kesiminde ve ANAP'ta oluşan nispi canlıhk. Mesut Yılmaz riizgânnın bir sü- re daha esebileceğini ortaya koy- du. 2-Cumhurbaşkanı Özal. "küs" rolü oynayarak ve kendi- sini geriye çekerek, bu rüzgânn daha da güçlenebileceğini gör- dü. 3-Hele de Yılmaz hükümeti- nin PKK üzerine kararuhkla yü- riimesi, yürümek bir yana, sını- nn ötesine savaş uçakları ve bir alay askerle geçmesi, bu rüzgâ- nn gücünü daha da arttırabile- cekti. 4-Aynca ANAP politikalan- na göre yüzdüriılen ekonomi ge- misi için deniz tükenmek üzere idi. Bütün göstergeler bunu or- taya koyuyordu. 1992 yüınm ile- riki ayları. bu yılın ekim-kasım aylarını mumla aralır hale gele- cekü. Önümüzdeki aylarda "enflas- yon kendiliğinden" düşecekti. Bu düşüş, Yılmaz hükümetinin marifeti olarak sunulabilecekti. Şöyle ki, geçen yılki aylık enf- lasyon rakamları, Körfez krizi- nin etkisiyle çok yüksek düzey- lerde idi. Bu aydan itibaren nor- mal akışa giren enflas>on, 1991'deki anormallik olmadığı için kasımda yüzde 55'lere duş- muş görünecekti. S-Merkez Bankası matbaası- nın son günlerde yaptığı fazla mesaisinin faturası kasım ayın- dan sonra enflasyona yansıya- cak ve fiyatlar yeniden alevlene- cekti. 6-Ayrıca IMF, ekim ayında Türkiye'ye, yülık teftişe geliyor- du. Banknot matbaasının kâğıt tüketimi bakımından gazeteleri solladığı, iç borçlann ve dıs ti- caret açığının, Ankara çukurla- nndan derin olduğu ortaya çıka- caktı. Kasımda seçim karan alınması, IMF teftişini ertele- mek için haklı bir gerekçe ola- caktı. Kaldı ki IMF'nin ekimde ve- rebileceği "kötü rapor", böyle- ce muhalefet için iyi bir seçim malzemesi olmaktan çıkarriıyor- du. 27 Mart 1989 gününden bu yana her tannnın günü ortaya konan erken seçim taleplerini başanlı hesaplarla pörsuten Özal, şimdi Başbakan eliyle tno- nü ve Demirel'e seçim paketi gönderiyordu. Amacı; geciktirdiği erken se- çimin sonuçlarını kendisi için "ehven-i şer"e dönüşturmek. Kasım seçimleri, kendisine tek- noloji ile çağ atlatacak bir üs- tünlük de sağlayacak durumda. Çünkü biri resmi. öteki gayri resmi iki televizyon bu seçimler- de hizmete amade olacak. Bu tarihten ileriye gidilirse, muha- lefet toparlanarak kendi "öz korsan yayın örgütünü" oluştu- rabilecek. SHP'nin bu yönde hazırlık yaptığı biliniyor. Başbakan'la tnönü görüşme- sinde bulunan SHP Genel Sek- reteri Hikmet Çetin, ANAP'ın kasımda seçim isterken. TRTye ve Magic Box'a guvendiğinin al- tını çiziyor ve ekliyor "Ama >TI- pacak bir şey yok. Halkınuz TV'lerden \Tipilabilecek: kaba ve kör parmağım gözüne türunden ANAP propagandalanna papuç bırakmayacaktır. Haksızlığa karşı çıkarak SHP'ye oy vere- cektir." Özal'ın Yılmaz eliyle sundu- ğu seçim paketinde her türlu in- ce hesap var. Seçim Yasası'nı değiştirerek 5 ve 6 milletvekili çıkaran bölge- leri, 3 veya 4'lü dar bölgeye çe- virmek istiyor. Böylece, her böl- geden en az bir milletvekili çı- karma olasüıgının yükseleceği- ni hesaplıyor. Örneğin 3 millet- vekili olan bir bölgede, barajı aş- mak için oylann en az yüzde 33'ünü almak gerek. Bu oran aşılamayınca 3 milletvekilliği, 3 parti arasında paylaşılıyor. Böyle 100 dar bölge yaratan ANAP, en az 100 milletvekilli- ğini garanti edebileceğini düşü- nüyor. Başka ince hesaplar da var. Örneğin, Özal'ın kendisinin bi- le milletvekili seçilme yaşı ola- rak aylardır savundugu 30 yaşın 25 yasa indirilmesinden vazge- çilmesi. Bunun nedeni açık: Şu anda- ki milletvekillerine "genç kitle- lerden ilave rakipler" çıkarma- mak... Herhalde bir de Meclis'e 25'lik delikanlılan doldurarak, "genç Başbakanı" birdenbire orta yaşlı hale getirmemek... ANAP'm seçim paketi. belirt- tigimiz gibi ince hesaplarla do- lu. Ama muhalefet, bu hesapla- nn hepsine "lades" deyip pake- ti kabul etmek zorunda... GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye üç rakamlı enflasyona doğru hızla koşuyor. Önü- müzdeki yıl, ekonomi tam anlamıyia karaya oturacak. ANAP, elini çabuk tutup bu kasım ayı için seçim kararı alamazsa, 1992'de hali büsbütün dumandır! Seçim, sosyal demokratlan, ikiye bölünmüş olarak yaka- lıyor. SHP ve DSP, ayrı ayrı partiler olarak seçime girecekler. Bu da sol oyları dramatik biçımde bölecek. Söz gelişi bir kentte SHP ve DSP'ye verilen toplam oylar boşa gidecek; sosyal demokratların çoğunlukta oldukları kentlerden ANAP ve DYP milletvekilleri seçilecekler! Sosyal demokratlar birleşseler, büyük bir çoğunlukla tk- tidar olacaklar. Konu bu kadar açık; birleşmedikleri için muhalefette ka- lıyorlar. Bu da o kadar açık. Sandıktan yine sağ iktidarlar çıkarsa suç yalnızca ve yal- nızca sosyal demc4(ratlarındır. • • • Türkiye'de anarşi ve terör, 1974 "Kıbrıs Barış Harekâtı"n- dan sonra tırmandırılarak, 1980 yılında bir rejim değişikli- gine yol açtı. Yurtdışı temsilciliklerimize yönelen Enmeni teröru 1974 yı- lından sonra artarak 1980 yılı öncesi ve sonrasında doruk noktalarına tırmandırıldt. , 1974-1984 arasında yurtdışı temsilciliklerimize 71 saldırı düzenlenmiş; bu saldırılar sonucunda 51 kişi yaşamlarını yitirmişlerdir. 1974-1980 yıiları arasında çeşitli illerdeki terör olayların- da 5388 yurttaşımız öldürülmüstür. Aynı çatışmalarda 11 bin 160 yurttaşımız da yaralanmıştır. "Kıbrıs Barış Harekâtı"ndan sonra iç ve dış terör sanki bir eşgüdüm içindeymiş gibi birbirine koşut olarak tırman- ma göstermiştir. 1978-1980 yıiları arasında ele geçen 804 bin 197 çeşitli cins ve marka silahın onda dokuzu NATO ülkelerinde üre- tilmiştir. ASALA'nın Türk diplomatlanna yönelttiği saldırılar da büyük çoğunlukla NATO ülkelerinde yapılabılmiştir. Bunlar elbette rastlantı değildir. ASALA, "Kıbrıs Barış Harekâtı"r\\ izleyen yıllarda NATD başkentlerinde bunca saldırı düzenledikten sonra sahne- den çekilmiş; 1984 yılı Ağustos ayından sonra da PKK ey- lemleri yoğunlaşmıştır. Bugün PKK, tıpkı ASALA gibi NATD ülkelerinin başkent- lerinde serbestçe örgütleniyor. Bu dördüncü sınır ötesi harekâttan sonra PKK, büyük ola- sılıkla yine NATO ülkelerinde Türkiye Cumhuriyeti temsil- ciliklerine saldırılar düzenleyecektir. Hem Türkiye içinde hem yurtdışında PKK'nın yeni saldı- rılar düzenlemest kimse için "sürpriz" sayılmamalıdır. Dün ASALA'yı koruyan ve barındıran NATO ülkeleri, bu- gün PKK'ya kucak açıyorlar. NATO ülkeleri Türkiye'nin ASALA ve PKK gibi terör ör- gütleri aracılıkları ile "destabilize" edilmesine neden yeşil ışık yakıyorlar? • • • 12 Eylül'ün silah zoruyla getirip uyguladığı model, Paşa- bahçe porselenini de Paşabahçe personelini de çatlattı. Yalnız Paşabahçe'yi mi? Zonguldak madenlerini de, Metaş madenlerini de... 12 Eylül'ün faturasını işçiler ödedi, memurlar ödedi, yok- sul köylüler ödedi. Emek gelirlerinin ulusal gelirdeki payları düştükçe düş- tü. Ve frenler boşaldı; yokuş aşağı iniş başladı. Paşabahçe, kâğıt üzerinde en kârlı kuruluşların başında geliyor, yeni teknoloji sonucu her yıl fabrikadan yüzlerce işçi atılıyor Yasalar da işçilerden değil ne yazık ki, işverenden* yana. Örneğin "hak grevi" yapmak yasak... Ekonomik yapıdaki çürüme her kurumu, her işletmeyi ve her şirketi böyle sorunlar içine sürüklüyor. Olan da işte böyle hep işçilere oluvor. Beş dakika ve işin içindesiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle