Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cıjmhurı\et Matbaacıtık ve Gazetecılık Turfc ^nonım Şırketı adına Nathr Nadı £ Gene! Trayın Mıiduru Hasaa Cemal, Muosese Muduru Enine Ijakbgıl. Yazı l;l;n Muduru Okıj Gooemin. # Haber Merkezı Mıiduru YaJçın B«y*r, Sa\la Duzenı >önetmenı 41ı Acar 0 Temsılcüer 4kmetTll, IZMlR Hıkmct Çttinkm. \DA\A ÇeOn i, f\>,ıt,k« Criıl Batlaapf. Istanbul H.Mrlcıı Ş « » l*lku Ekonomı Vknl TUMT. DIŞ Haberler L>]aıı Balcı. Iş bcndıka Şaknn Krltaci kul.UJ Cetel luef. Egıtım <•***> Şaytam, Yun Hsberkn Nccdet Dofın. Spor Damsmanı \Mllkwlk ^«cctnu [hı YuıUı kota Uhıku Arastırma ŞaUa Alpv. Düzelııro Abdalbk Yuıcı 9 KoordııuııOr U H Konlu» £ Mılı Işkı Lrol Ertut 0 MuhAsrte Baknl hKr £ Bmçe PlanUna Sn>|l Ofoufccfcotlu 0 RtLlun An« Tonıa 0 Ek to>mlır Hnl>* \k>ul 0 [daıc HiscrM Gttnr 0 tîlelme Oader Çtük 0 Bügi liKm >|N İMİ 0 Pcnond Okl«} AklML ttlçn Itajrr K a u Ctaal, HikM Çttlakı». Okı> Goacada. l | w ( t a n , tlku . Ah Strmtm. Akmet T u &aon >f lovui. Cumhurıyct M»ıb«acJıl •* G^elealık TA Ş Tort Ocajı Cad 39/41 CıtUolhı 34334 kl Pk 246 lııubul Td «12 05 05 {20 l»:l Tcta 22246 Fax. (1) 526 60 72 0 Bürolar Aakan Zlyı ÜOUlp Bh lalılıp S No 19 4 Td 133 II (IT Tetaı 42344 Fu. (4) 133 05 65 0 lıh H 2u» Bh 1352 S ! 1 Tll H I! 30, Tda 523», FU (51) 19 53 60 0 A^ase loonü Cad 119 S No I KJI 1. Td 19 37 52 (4 hal). Tdet «2155, FaJ (71) 19 23 71 TAKVİM: 29 TEMMUZ 1991 İmsak: 4.03 Güneş: 5.49 öğle: 13.15 İkindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.10 Çıplak tenin büyülü dansı: Can Can geceleri. Bu kentte gece eğlenceleri aslında çok çeşitli. Ama biri var ki herkesi neşelendiriyor. Can Can danslı, bacakların 180 derecelik pergel gibi açıldığı, popüler müzik eşliğinde bale yapılan bir "müzikhol" kültürü bu. MİNE G. SAULNIER PARİS Paris, yalnızca sanat anıtları ve yapıtlanmn inci gerdanbk gibi dizildiği bir başkent değil... Olgunluğun uç tadında ve çok "görüp geçirmişliğin" hafif bezginliğiıii çeken kadın gibi; ağır bir eğlence efsanesi sürüklüyor peşinde. kahveleri gibileri mutlaka Fransızca anlamayı gerektiriyor. Ama bir yüzyıldır Paris deyince akla gelen bir eğlence türü var ki yerli yabancı herkese hitap ediyor. Lido, Crazy Horse, Mounn Rouge ve Paradis Latin'in temsil ettiği: Can Can danslı, bacaklann 180 derecelik pergel gibi açıldığı, popüler müzik eşliğinde bale yapılan "müzikhol" külturu bu. Biryüzyıldır Paris deyince akla gelen bir eğlence türü var ki, yerliyabancı herkese sesleniyor Samsun'da deniz kirli • SAMSUN (AA) Samsun'da, 30 kilometrelik kıyı şeridinde kolibasili oramnın tehlikeli boyutta olduğu belirlendi. Samsun Çevre Sağlığı Müdürü Şefık Kaplan, son yağışlar nedeniyle kanalizasyonlann bozulmasının, kirlenmede büyük etkisi olduğunu beürterek şunları söyledi: "100 ml. deniz suyunda maksimum bin olması gereken kolibasili, 36 kilometrelik bölümdeki ölçümlerde 3 bine ulaşmaktadır. Bu da sağlık açısından buyük tehlike demektir. Çıkan sonuçlan belediyeye bildirdik. 30 kilometre boyunca uyarı levhaları astık. Belediye de araçlarla anons yaparak, denize girmenin tehlikeli olduğunu duyuruyor!' Bacaklar pergel gibi Büyülüdür Paris Doruk noktası İşte doruk noktası... Tüyler, danteller, French Can Can geleneğine göre ve erkeklerin hepsi, usta bir ressamın fırfırlı iç çamaşırlar, fistolu etekler, her şey fırçasından çıkmışçasına kusursuz beyaz, her şey beyaz... Billur gibi kadın güzellikteler. Hepsinin kılığı çırılçıplaktan beter. Çılgın tüyler arasında göğüsler uçuşuyor. çığlıkları, kristal kahkahalar ve bunlara eşlik eden Offenbach'ın unutulmaz notaları... Kalçalar bir görünüp, bir kayboluyor. dolaşanı, Toulouse Lautrec'in m bilen Amerikalılar da bu karesimleri sayesinde tanınan bareyi daha Fransız olduğu için "Moulin Rouge" fakat bu kaba tercih ediyorlar. Ve elbette ihmal re artık pek bir performans du edilmiyorlar. şuklüğu gösteriyor. Lido ve Kabarenin cana yakın değCrazy Horse ise, tam anlamıyla nekçisi Sergio, Amerikalı grup Amerikalı turistleri hedef alır gelince sahneye fırhyor ve ayaken iyice "Broadway"e benze ğa kaldırdığı Amerikah turistleyip, Fransız sıcaklığından uzak re, ciddi ciddi milli marşlanm bir "tektip sbow" turu be söyletiyor. Zavallı ABD yurttaşnimsemiş. ları, bu arada diğer masalann Paradis Latin, aralannda en kıkır kıkır gülduğunün farkına özgün kalanı. Yemekleri nefis bile varmıyorlar. Kabarenin üç yılda bir değiFransız mutfağuun en seçkin örneklerinden oluşuyor; zaten bu şen "revü"sünde, Paris esprisi yüzden en pahalı "mönü'yü su içinde değerlendirilen çokuluslu, nuyor. Müşterilerinin yüzde yet çok sesli bır program olmasına miş beşini, taşradan Paris'e "fe dikkat edüiyor. Bizim seyrettiğilekten bir gece çalmaya" gelen miz "Viva Paradis" revusu, 1990 yerliler oluşturuyor. özellikle yılında sahneye konmuş. Mozart'ın 200. ölüm yıldönüyaz aylarında Fransa başkentini dolduran ve ağızlarmın tadı mü nedeniyle, Amadeus'un o çok sevdiği "popüler müzikhol" dekonı içerisinde Forman'ın fılmine selam çakan bır tablo var. Fransız devnminin parodisini yapan ve Bonaparte dönemınin çılgın olduğunca hafifmeşrep eğlenceleri, bir ba^ka tablosunu oluşturuyor revünun. "Orient Eıpress" treninin kalkışmı canlandıran mizansende, biz Türklere de çağnşımlar var. Gemi Rıhtımları, Bir Müzikhol Yıldızının Doğuşu, llk Aşk, Uzayda Buluşma, "Viva Paradis" adlı revünun eşsız güzelliktekı konulu danslarını oluşturuyor. Butun bu mizansenlerı canlandıran kızlar ve erkeklenn hepsı, usta bir ressamın fırçasından çıkmışçasına kusursuz güzellikteler. En fecisi, hepsinin kılığı çırılçıplaktan beter. Çılgın tüyler arasında göğüsler uçuşuyor. Arasından incecik bir zincirin geçtiği kalçalar; yıldızlar, payetler ve tüller arasmda bir görünüp, bir kayboluyorlar. 180 derecelik pergel bacaklar, burnumuza teğet geçerek açılıyor. Yumuşak heykel görünumündeki vücutlar, başımızm ustunde havalamyor. Fakat fotoğraf çekılmesi kesin olarak yasak. Fotoğrafçı arkadaşım, masanın ustüne koyduğu makinesinin deklanşörune, vizörden bakmadan "gizlice" basabiliyor ancak. Bize eşlik eden basın danışmanı Bayan Simonne Blain, revüdeki yaş ortalamasımn 23 olduğunu söylüyor. Sanatçılar 25 yaşında son verirlermiş dans yaşamlanna. 25'inden sonra uçulmazmış böyle havalarda. Kabarenin sahibi ve yöneticisı Stephane Kriegel, tum dansörlerin klasık bale eğitiminden geldiğini anlatıyor. Bale okullanndan çıktıktan sonra devlet bale ve klasık bale kumpanyalannda iş bulamayanlar, muzikhollere geçerlermiş böyle. "Paradis Latin'ın en büyük özelliği, erkek (ya da erkek..) dansörlerin gösteri öncesi garson olarak servis yapmalan. Görkemli bir travesti olan 1.80lik Julien, masamıza sahne makyajıyla hizmet ediyor ve kendisiyle yanak yanağa resim çektiriyoruz. French Can Can ise, "Viva Paradis" revüsünün "Bouquet Final" diye anılan doruk noktası; güzelliğin ve coşkunun en uste vurduğu, seyircilerde alkışlamaktan hal kalmadığı ve hepiraizin, ağzı açık ayran budalası gibi gulümsediğimiz hayranlık anı. Kızlar ve erkekler, mutlaka beyaz giyiyorlar bu son tabloda. Eiffel'in büyulu eli değmiş çelik tavanlı, kırmızısiyah salonun onasında bu beyazhk, tek sözcükle muhteşem. Tüyler, danteller, French Can Can geleneğine göre fırfırh iç çamaşırlan, fıstolu etekler, her şey beyaz, her şey beyaz ve o köpüklu beyazlar arasında bir görünüp bir kaybolan bacaklar, "balkon"dan taşan göğüsler eski potinlerin sımsıkı sardığı incecik, ipincecik biIekler. Çılgın tttyler arasında Dans eden kızlarm Kadın kahkahaayla çınlayan, erotizm ytiklü, çıplak tenli, Can Çok "turistik" görunduğü Can danslı ve şampanya köpük için kimi "entel" yabancılann lü Paris gecelerinden, kimler, bunın kıvırdığı bu eğlence yerkimler akmamış ki? lerini görmediyseniz, belli bir kültür kabızlığı yuzunden PaBüytılüdür Paris geceleri. Bu ris'i Paris yapan efsanelerden bikentte gece eğlenceleri aslında rini ıskaladınız demektir. çok çeşitli. Fakat pekçoğunun Bu kabarelerden Paradis Latadına varabilmek için; örneğin muzikli şiir kabareleri, tiyatro tin'de bir gece, çıplak göğüslu güzel kızlan, onlann nefıs danslarmı sizin gözlerinizle seyrettik. Büyük fedakârhklarla ve tıka basa "kaz ciğeri" yedik, iki şişe şampanyayı bitirmekte epey zorluk çektik. Eğer gunun birinde yolunuz Paris'e düşerse ve gecelerden bir gece "Paradis Latin"e giderseniz, "Cumhuriyet okuyucusu" ve Turk olduğunuzu söyleyin. Bizden almadılar; ama sizden adam başı, yaklasık 450.000 TL. alırlar. Buna karşıük belki sizi de bize olduğu gibi, salona girerken Mozart'ın Türk marşını çalarak karşılar orkestra. Fransızlann, parayla satm alınamayan böyle bazı incelikleri vardır. Aslmda bu tür Fransız müzikhollerinin dünyada en çok adı Oğrenci yurdu başvuruları • ANKARA (ANKA) 19911992 öğretim yılında Yuksek öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (YurtKur) bağlı üniversite öğrenci yurtlannda kaimak isteyenlerin başvuruları bugün başlıyor. YurtKurt Genel Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre yurtlarda kaimak isteyen öğrenciler, il ve ilçelerdeki kayıt burolanndan başvuru formları alacaklar. Yurt başvuruları, öğrencinin maddi durumu ile ilgili ölçutler çerçevesinde, yurtlardaki boş yatak sayıları göz önüne alınarak bilgisayar aracıbğıyla sonuçlandırılacak. Başvurular, 29 ağustosta kapanacak. Üniversitelerde artık yıllarını okuyan öğrenciler ile önkayıt ve özel yetenek sınavı sonunda yuksek öğretim kurumlarına girmeye hak kazanan öğrencilerin başvuruları ise 16 eylülde başlayıp 7 ekimde bitecek. Korkunç enerji Can Can dansının, gösterinin "assolisti" oluşu yalmz bir gelenek tutkusuna bağlı değil. "P«r»dis Lattn"in yöneticisi (Ve kurucusunun oğlu) Stephase Kriegd'in anlattığı ve dikkatli gözlerin ayrımsadığı gibi, çok zor bır dans olması etken, şöhretine. Korkunç bir tempo, enerji ve hız gerektiriyor, kızlar, erkekler saniyelerin değerli olduğu zaman kesitlerinde uçuyorlar, uçunıyorlar birbirlerini. Can Can'ın geçmişi ilginç. Adını, dedikodu anlamına gelen "cancan"dan alıyor ve ilk adımlarım ördek yürüyuşunü (Canard) andıran fıgürlerle atıyor. 183034 yılları arasındaki sokak eğlencelerinde ve açık hava balolarında koregraf Chocard'ın (ya da Chicart) yeni duzenlemesiyle dans başlıyor. önceleri çamaşırcı kızlann özelliği olan bu dans, daha sonra kabarelerin "Fransız" özelliği olarak tarihteki yerıni alıyor. ANCANNEDIR? HlZLIGECE YAŞAMI EiffeFin tiyatro salonu Ünlü Fransız miman Gustave Eiffel'in, yurduna Eiffel Kulesi'ni armağan etmekten başka, kadın "jartiyeri"nin mucidi olduğu anlatıhr. Kesin olan bir şey varsa, o da ustadın gece yaşamında epeyce hızlı olduğu. "Paradis Latin" kabaresi, miman olarak da tarihsel bir Paris anıtı ve Gustave Eiffel'in inşa ettiği tek tiyatro salonu. Ama söz konusu kabarenin, Eiffel'den eski bir geçmişi var. 18O3'lü yıllarda "Latin Tiyatrosn" adlı bir eğlence merkezini banndınyor ve temelleri 1200"lu yıllarda Paris'i çeviren ünlu "Philippe Angnste" surlannın üstunde yükselmiş, Gustave Eiffel, bu Anadolu fen liselerine kayıt • ANKARA (ANKA) Anadolu fen liseleri ve özel okullarda 199192 ögretirrı yılı asil listelerden öğrenci kayıtları bugün sona eriyor. Anadolu liselerinde asil listelerden kayıtlann sona ermesinden sonra gözler yedek listelere çevrildi. Anadolu liselerinde açık kontenjan kalması halinde yedek listeden kayıtlar 31 temmuz çarşamba günü başlayacak. Okul müdürlüklerinde yapılacak yedek liste kayıtları 15 ağustosta sona erecek. Fen liselerinde yedek liste kayıtları ise 15 ağustosta başlayacak ve 6 eylülde sona erecek. eski tiyatronun yerine 1889 yılında; yani Eiffel Kulesi'nin bittiği yıl ve aynı çelik iskeletli malzemeyi kullanarak "Paradis Latin'M inşa ediyor. Devrin parlak "French Can Can" merkezlerinden biri olan "Paradis Latin" 1903 yılında iflas ederek kapamyor. Jean Kriegel, sanatla ilgisız bir mühendis ve muteahhiı. 1973 yılında, hiçbir şeye benzemeyen bu yapıyı satın alıyor. Amacı, her şeyi yıkıp apartman dikmek. Yıkım başlayınca, ortaya Eiffel'in çelik konstrüksiyonu çıkıyor, Billur gibi kadın çığlıkları, geçmişi aydınlanıyor kristal kahkahalar ve bütun birdenbire. Mühendis Kriegel, YAŞ ORTALAMALARI 23 Revudeki kızlann ve erkeklerin yaş ortalamalan 23. Hepsinin vucutlan yumuşak bir he>kel göriınü bunlara eşlik eden Offenbachapartman projesinden cayıp miinde. Kızlann o incecik, ipincecik bilekli bacaklan 180 derece açılı>or. Göğüsleri, bembeyaz Iu>ler uçuştukça ortaya çıkıyor. ın unutulmaz notaları... tiyatroyu restore ediyor. GöSTERl, ŞAMPANYALAR OLUK OLUK AKARKENBAŞLIYOR tf ( A B i R f T D f PARİS Revünun zenci baş yıldızı ve 1.88'lik bir güzel sahneye çıkıp ağzını açınca anlaşıhyor. Muhteşem bir sesi var! Çok hareket etmiyor, çevresinde dansörler uçuşurken nazlı nazlı merdivenlerden iniyor ve tatlı Amerikan aksamyla "Viva Paradis"nin özgün şarkısıru Fransızca söyluyor, "Porgy and Bess"ten parçalar şakıyor, Mozart'ın "Figaro'nun Düğünii" aryalanndan örnekler sunuyor. Yaşamı, hiç de içler acısı sayılmaz. "Leonard Bernstein Mass"dan Andre Levasseur'e kadar bir sünı ustayla çalışmış. Hair, Jesus Christ Superstar müzikallerinde kendini göstermiş. Dokuz yıldan beri, Paradis Latin'de, "Champagne", "HeUo Paradis" ve sonuncu revü "Viva"da başrol oyuncusu. Neden Paris, diyoruz Paris'in ekmeklerine bayılıyorum. Hele "Croissant" ve "Cafe Creme"lerine busbutün vurgunum, diyor. Mesleğimi ve kişisel mutluluğumu Paris'te bütünleştirdim. Biz Amerikalılar, bir gün hep Paris'e gelmek isteriz. tstisnasız, Sigara cildi bozuyor • İZMtR (ANKA) Zararları sayılamayacak kadar çok olan sigaramn, özellikle kadınlarda cildi bozduğu belirtildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Saffet Solak, fazla içilen sigaramn cıldin rengini bozduğunu öne sürdü. Prof. Solak, sigara dumanının akciğere çekilen havayı iyice kirlettikten sonra akciğerdeki hava keseciklerinin duvannda bulunan kan damarlarına nikotin zehiri verdiğini belirterek "Bu zehir, her şeyden önce damar zehiridir. Dolaşan kana girdikten sonra damarlarm çeperlerini bozmaya başlar. Çeperi bozulmuş damarlarda kan dolaşımı aksar. Aksayınca cildin beslenmesi bozulur" dedi. French Can Can'a eşlik eden geleneksel içki elbette şampanya! Ama bu şampanyalar normal yoldan açılmıyorlar. Fransızcaya deyim olarak yerleşen "Sabrer le Champagne", kabarede Can Can öncesinin atraksiyonu. Usta garsonlar, ellerindeki kısa kılıçlarla şampanya şişelerinin ağız kısmını bir vuruşta kesiyorlar ve o güzelim içki, kadehlere (ve yerlere) oluk oluk akarken duyuluyor Can Can dansının ilk çığlıkları, ilk notaları. Gösteri bittikten sonra, revünun baş yıldızı Lrsuline Kairson ve "showman" Sergio masamıza geliyor, birlikte resim çektiriyor, sohbet ediyoruz. Doğa harikası bir giizellik "dev"i hepimiz. İşte ben bunu gerçekleştirenlerden ömnimce. Sonunda, dertli fizigimi peşimde biriyim. siuüklemek yerine, öniime gecirmeye karar verdim." Guzel (ve çok uzun) Wilma, bu karar doğrultusunda Maria Moore adlı tamnmış bir dans öğretmeninden dersler alıyor ve Tilburg Konservatuan'na devam ediyor. "Konservattıann ve klasik dansın gerekli oldugunu biliyordum. Ama bale yapmayı hiç düsünmedim. Beni bu boyla kugunun olümiinde duşleyebilir misiniz? Başından beri muzikal hedefledim ve artık yerimi buldugumu düşnnüyonım. Sesim olsaydı, başyıMız olmayı isterdim. Ama o da boya giüniş anlasıian." Wilma, iki yıl Lido'da çahştıktan sora bu son revü ile "Paradis Latin"e geçmiş. Tann'nın, yaratırken kendinden geçip biraz uzun uzun uğraştığı bir nefaset. "Peki 25'inden sonra ne olacak?" diyoruz. "Daha iki yıl var" diye gülüyor. Paradis Latin'de, geçmiş ve gelecek unutuluyor. O gece, Paris yaşanıyor yalnızca! 1.90'lıklann arasında ufak tefek bir star Ursuline Kairson, o görkemli revünun ve en kısası bir seksenlik 40 adet dansör ile dansözün arasında mini minnacık bir Amerikalı zenci. Ve revünun baş yıldızı. Herkes önünde pervane, kabare yöneticileri deli divane. Neden böyle olduğu, Ursuline Ursuline Kairson iyi guzel de bizim aklımız 1.88 metreye bana mısın demeyen, revünun "prbnadonna"sı Wilma Kolhoff'a takıldı. Bu boyuna posuna dayamlması zor yaratığı, sahne makyajını sılip blucinini çektikten sonra kabareden çıkmak üzereyken yakalıyoruz. Yan yana durunca, ünlem işareti oluşturuyoruz. WUma, kuzeyden gelen bir güzel. Ursuline gibi cana yakın değil. Nazik fakat hafîfçe canı sıkkın yanıtlar veriyor. Ve ister istemez tepesinden bakıyor insanın. "23 yıl önce Hollanda'da dogmuşnm. Kttçiikken gıizelligbn dillere destan, boyum ise başıma bela oldu. Butun erkeklere yüksekten bakmanın dramını anlayabilir misiniz? tşte o mutsuzluğu yaşadım Türkiyede ortalama ömür66yıl ANKARA (AA) Turkiye, 66 yıl ile ortalama tahmini ömür uzunluğu sıralamasında 124 ülke arasında 52. sırada yer aldı. Dunya Bankası'nın verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre 1989 yıhnda en yuksek ortalama ömür 79 yılla Japonya, en düşük ortalama tahmini ömür ise 42 yılla Sierra Leone'de kaydedildi. Ortalama ömrün en uzun olduğu ülkeleri bazı istisnalar dışında Batı, Güneydoğu Asya ve Arap dünyasının zenginleri oluştururken en kısa olduğu ulkeler arasında dünya nimetlerinden fazla yararlanamayan yoksul Afrika ülkeleri başta geliyor. l\ırizm Bakanı Akarcalı, konunun araştırılacağını söylerken İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, "Devlet, bir Alman yurttaşının apış arasını korumak gibi görevi nereden üstleniyor"dedi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Biırosn) Alman turist Angelika Wittwer'in evlilik cuzdam olmadığı gerekçesiyle bir Turk arkadaşıyla kaldığı otelden gece yarısı alınıp bekâret testinden geçirihnesi tepkilere yol açtı. Turizm Bakanı Bülent Akarcalı, konunun araştırılacağını belinerek sorumlulann cezalandırılacağmı söyledi. TÜRSAB Başkanı Bahartin Yücel, olayın Türk turizminı olumsuz yönde etkileyeceğini belirtirken İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı, konuyu insan hakları ihlali olarak görduklerini kaydetti. ^Turiste bekâret testi'ne tepki 23 temmuz gecesı ulkesınde de birlikte yaşadığı Türk arkadaşı Yavuz Kaya ile kaldığı otelden evlilik cuzdam olmadığı ve fuhuş yaptığı öne surülerek alınıp Urla Polis Karakolu'na göturulen Angelika Wittwer için geniş bır kamuoyu oluşuyor. Wittwer, götüruldüğü karakolda yaklasık 15 saat gözaltında tutulmuş, daha sonra bakire olup olmadığı ve cinsel ilişkide bulunup bulunmadığının belirlenmesı içın hukumet tabipliğıne sevk edilmişti. Aktur 3 Motel'i Muduru thsan Özkaya da "fuhuş yaptırdıgı" savıyla tutuklanmıştı. Olayı Bakanlar Kurulu'nun GAP gezisinde öğrenen Turizm Bakanı Bülent Akarcalı, şunları söyledi: "Olacak iş değil. Buradan döner donmez bu işin uzerine gidecegiz. Gerekli araştumayı yapacagım, sonımlulan kimse gereken cezaya çarptınlacaktır. Aynca bu olayın dışında da turizmle ilgili butun iddialann, haberlerin uzerine gidiyorum. En küçuk haberlerin bile peşine düşiip takip ediyorum. Bu konuda vatandaşlann ve gazetelerin vardımını bekliyonım. Her şikâyeti, öneriyi dikkate alıyonım." TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel de olayın utanç verici olduğunu, uluslararası platformda Türkiye aleyhine kullanılabıleceğini belirterek şöyle konuştu: "Olay yüzkarasıdır. Aslında fuhuşu, varsa ihbarcüar, bu ihban ciddive alıp gece yansı insanlan yataklanndan kaldıranlar ve doktora se\ k edenler beyinlerinde yapıyorlar. Önce onlar kendi beyinlerini test ettirsinler. tzmir Vaüsi'ni göreve çağınyonım. Öncelikle Turizm Bakanı Sayın Akarcalı'yı göreve çagınyorum." İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı da olayın uluslararası platformda Turkiye'nin insan haklan açısından sicilinın bozuk olduğuna yeni bir örnek gibi değerlendirileceğini belirterek şunları söyledi: "Devletin Türkiyede insan haklanna yeterince »ay^ı du>duğunu söylemek mnmkun degil. BUindiği gibi ulkede değil kişinin özel yaşamı, yaşama hakkı da güvence altinda degil. Burada suçu işleyen devlettir, za'en insan haklan ihlalleri devi n geliyor. Devlet bir Almar taşımn apış arasını korumak „. bi bir görevi nereden üstleniyoı Bu olayın takipçisi olacağız." Yeşıller Partisi Genel Başkanı Bilge Contepe de olayı "korkunç ve akıl almaz bir şey" diye niteledi. Istanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Muduru Prof. Dr. Necla Arat da olayın Turkiye1 nin uluslararası imajı açısından önemine değindi ve yöneticilerin bu tur olaylan engellemesi gerektiğini söyledi. Otelin >ahıbi Cemal Aktaş da oncelıklc tutuklanan uiel Mu duru thsan Özkaya'nın yasal hakları için mucadele edeceklerini söyledi. OaniMOJde Can »•rılan Yakında çıkabilir