25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 EKONOMI ABDURRAHMAN YILDIRIM 29 TEMMUZ 1991 Yatırımcıydım, zorla oyuncu yaptılar (Ya da açığa satış itirafları) B HakanDura orsada işlem gören şirket sayısı 128, aracı üyesi sayısı 154. Günlük işlem hacmi 100 milyar civarında. Bir aracıya yaklaşık rum. Küçükbiraçığımkalırsa onu bir miktar döviz bozdurarak karşılıyorum. Bunun suçlusu ben değilim. İçinde bulunduğumkoşullarbenispekülatörolmayaitti. Bunun sorumlusu da başta kâr payı vermeyen şirketlerdir. Şirketler temettü guvencesi vermedikçe oyuncu olmak zorundayız." Bundan sonra ne yapacaksınız? "Bundan sonra da paramı borsaya bağlamam. Bu işbitmiştir. Hiçbir önlem borsayı düzeltemez. Altın yumutlayan tavuk kesilmiştir. Şimdi cenazesi kaldınlacaktır. Bizim gibi spekülatörler borsayı ayakta tutuyor. Çekilsek vatandaş hissesini satacak yer bulamaz. Bankalar, KOİ ve ayakta kalabilen aracılar borsada baş başa kalırlar. Bu borsa beni yatırımcıhktan oyunculuğa getirdi. Cambaz haline soktu. Artık bundan sonra bankalar da girse, KOİ destekleme alımı da yapsa, bir şey olmaz, ancak bana ve benim gibilere para kazandırır. Yükseliyorsa alırım, seans sonunda satarım. Bu borsa güven yeridir. Bu güveni sarsmayacaklardı. Şimdi ise güven kalmamıştır.Bu güven de kısa sürede sağlanamaz, yıllaralacaktır." Hakan Dura'nın anlattıkları, borsada aracı üyelerinin açığa satış ve müşteri portföyünden satışları yanında spekülatörlerin de neden açığa satışa yöneldiklerını gözler önüne seriyor. Aracılar, ayrıcayatırımcıları, günlük oyuncuları açığa satışa teşvıketmışler, "zarar ancak böyle çıkar" dıye. Aslında açığa satışı karşılayacak ölçüde "gerçek alıcı gelse"borsaduşmez,tersine yükselır. Ama "adam tokatlama ve yatırımcıyı sürekli enayi yerine koymaktan dolayı, şu borsa bir çıksa da satsak kurtulsak" diye düşunenler cok buyuk çoğunluğu oluşturuyor Bu bakımdan da gerçek yatırımcılarpiyasada alıcı değıller, yükselirse satacaklar. Borsadakı bu kötü gıdışı kırmak da ancak bu satışları karşılayacak güçlü para gırışıne bağlı. Şu gunlerde Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemırlı'ye "Açığa satışlar dahil olmak üzere borsa düşüşleri" konusunda raporsunmakıçın Istanbul'da araştırmalar yapan SPK'ya, borsa yönetımıne, KOI'ye ve tüm olarak devlete, "borsayı kurtarmada" büyük sorumlulukduşüyor. Sonuç "İnsanlar aldatıldıkları yere ikinci kez gelmezler." BORSA NOTLARI R E K L A M D U N Y A S I Sıcakta kampanya hazırlıkları Körfez krizini atlatan reklam ajansları personel sayısındaki bazı eksiltmelerle birlikte temmuz sıcağında yoğun kampanya faaliyetlerini sürdürüyorlar. Profilo markah tum urunler RPM/Radar/CDP'den Graflka Lintas'ageçerken, bu ajansın müşteri portföyunde yeni isimler arasında TPAO'nunCastrol'üdegöründü. Merkez Ajans'ın yeni hizmet vermeye başladığı iki müşteri ise Halk Yaşam Sigorta ile Japon Tokai çakmakları. Tuborg'un CenaRoza Mecidiyeköy Gazeteci Cengiz Mumay ile sinema oyuncusu Ali Tutal'ın kurdukları Roza Reklam ve Halkla îlişkiler Şirketi Mecidiyeköy'de çalışmalarına başladı. Roza'nınilkmuşterisi "Boğaziçi Çevre Günleri 91" oldu. Ajans aynca Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin hazırladığı "İş Dünyası Dev Katalogu"nun prodüksıyonunu üstlendi. Reklamcılık ve halkla ilişkilerin yanısıra yayıncılık faaliyetleri de yuruten Roza hakkında ayrıntılı bilgi 167 46 05'ten alınabilir. Olins'ten knrumsal kimlik Merkezi Londra'da bulunan Wolff Olins şirketinde Renault'dan Lever'e, Bristish Telecom'dan ICI'ya kadar Avrupa'da bir çok dev holdingin kurumsal kimlik çalışmalarına 1965 yılından bu yana danışmanlık yapan şirket başkanı VV'illy Olins, RPM/Radar'ın konuğu olarak geçenlerdeİstanbul'ageldi. İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda üst düzey işadamlanna konuyla ilgili bir konferans veren Olins, ayrıca bazı firmaların yöneticileriyledegörüştu. Olins, Turkiye"nin uluslararası alanda "Turkey" adından vazgeçip "Türkiye"yi kabul ettirme kampanyası sırasında kurumsal kimlik faaliyetine ihtiyacı olduğunu belirtti. jans/Grey'den Yorum'ageçmesinin yanı sıra RPM'den Hulusi Deveci'nin tle aynı ajansta goreve başladığı bildirildi. Bu arada buyuk bir İstanbul gazetesi için yeni prezantasyon hazırlayan ajans sayısının 3'ü geçtiği öğrenildi. Sonbaharda ekranlarda ve gazetelerde yeni kampanyalar yeni ajansların imzalarıylagörünecek. Şimdilerde uzun uzun yeni müşterileri kazanma çalışmalarını surdürüyor ajanslar. Devamı gelecek sayıda... Reklam Blöfçüsünün Komik El Kitabı 750 milyon liralıkgünlük işlem hacmi düşüyor. Orialama yüzde 0.5 komisyon uzerinden günlük kurtajgelırı 3.7 milyon lira. Aylık gıder ise aracı başına ortalama 200 milyon lıra. Yani masraflarını bile karşılayamıyorlar. sermayeden yıyorlar. Bazı aracı kurumlar masraflarını azaltmak için eleman çıkarmayabaşladılarbile. Birde açıticaretle uğraşıyor. Borsaya2.5 ğa satışlaryaygınlaştı. yıl önce tasarruflarını değertenEndeksın yüzde 9.4 duştuğü dırmekamacıylagırmış. Olaya geçen hafta sadece açığa satış uzun vadeli bir yatırımcı olarak yapanlar kazandı. Açığa satış başlamış ve kendı deyişıyle konusunda banka ve bir aracı "zorla oyuncu, cambaz" yapkurum tarafları kendı açıların mışlar. Çok para kazanmış bordan görüşlerini açıkladılar. Ge sadan, kaybetmiş de. Hakan nelde birbirlerını suçlayıcı nite Dura şımdi borsanın "parasız likteydi. Konuşmayan taraf ıse ve kağıtsız" oyuncusu. Şöyle spekülatördü. Şımdi söz sırası tnlatıyor: onda. "Uzun vadeli yatırımcı olaYaşı52. iktısatçı. Istanbul'da rak girdim borsaya. Alayım, Advertising Bluff your wayın Kim için Insider trading yasağı? lar ve bunların yakınları, eğerellerinde hisse senedi bulunuyorsa ne yapacaklar? Ankara'da bürokrat ve sıyasılerın bir zamanlar "hisse senedine boğuldukları" herkestarafındanbilınıyor. Bırkerebu hisseleri satsalarsuç ışleyecekler, satmazlarsa da yıne suçlu duruma düşecekler. Bu konudabelırsızlıkvar. Birde unutulan sadece Efedeğıl.sıyasıler. yanıbakanlarve kasama kilitleyim ve yıldan yıla temettüsünü alayım, dedim. Ama temettü vermediler. Şirketlerdağıtacakları temettülere sermaye arttınmları yoluyla ortaklarının eline geçmeden el koyuyorlar. Yani temettüyü ortağından kaçırıyor. Borsada iyi temettü dağıtan şirketlerin sayısı bir elin parmakları kadar. Temettü alamadığınızda, kazanç için bu kez fiyat artışlarına umut bağhyorsunuz. Bu insanı spekülatif hareketlere itiyor. Uç aylık yatırım kararınız bir aya, bir aydan bir haftaya derken sonunda bir güne kadar iniyor. Şimdi borsada günlük oynuyorum. Üstelik "parasız ve kağıtsız". Paramı dövize yatırdım. Ucuz fiyattan alıp yüksek fiyattan satıyorum. Yadadüşerkenönce satıyorum, sonra alarak bu sattığım hisseleri karşılıyo Orijinal adı "Bluff Your VVayin Advertising" olan 62 sayfalık küçük kitap aslında hem bilgilendirici hem de eğlendirici bir yapıt.KitabınyazanNigelFosterunlü bir Ingiliz reklam yazarı. Reklamcılık alanındakibilgisiyle Ingiliz mizahını birleştirmişveortaya gulumseyerek okunan bir kitap çıkartmış. 35 bölümden oluşan kitapta ajans felsefesinden briefing'e produksiyondan medya satıcılarına kadar reklam çarkının tüm dişlileri birer birer sergilenmiş. Sekreterlerle resepsiyon memurelerine de yer verilen kitabın temel ozelliği yazarın üslubu. Sarkastik üslubu benimse>'en Foster, mizahını reklam veren ve ajans patronuna yöneltirken reklam yazarı ve sıradan tüketicinin sesi olmaya çalışıyor. Foster'dan iki tanım. Reklamcılık: Hafif eğlencenin populer bir çeşidi. Hiçbir zaman yaratıcılarının sandığı kadar önemli olmayan bir faaliyet. Reklam AjansKİnsaniyaratıklardaaşırıstresiincelemek üzere kurulmuş sosyolojik bir laboratuvar. i Jrtoğrucu Davut" olarak tanınan BaşUbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, Sermaye Piyasası Kanunu Değışiklik Tasarısı'nın yasalaşmasını beklemeden "Borsaya bir çekidüzen vereyim" dedi Borsada "bilgi eşitliğini vedolayısıyla fırsat eşitliğini" bozan, kamuya açıklanmamış bılgıleri önceden öğrenerekticaretyapmayı (insider trading) yasakladı. Pakdemirli, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Sanayı ve Tıcaret Bakanlığı. Merkez Bankası, Hazıne, DPT, KOI, SPK, borsa ve kamu bankalarına gönderdığı genelgede, görevleri gereği bilgi öğrenme durumundaki kişilere ve bunların eş ve çocuklarına borsada ve borsa dışında hisse senedi alım satımını men etti. Başbakan Yardımcısı olarak Pakdemirli, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gibi üst makamları genelgesine dahil etmedi, edemedi. Bir yandan kamu kesimındekilere borsa yasağı koyarken, bu yasağa Semra Özalı ve Efe Özal'ı dahil etmedi. Borsada eşitlık sağlanmaya çalışılırken fire verildi. Pakdemirlı'ningenelgesıbırzamanlar "Borsa yönetiminin ve personelinin borsada oynamalarını yasaklayan'' tebliğe benziyor. Cezayonundenhafifkalıyor ve halen elınde hisse senedi olanlarm ne yapacağını da belirtmıyor Genelgeye uymayanlara sadece "disiplin cezası" verilebilecek. Dahadaönemlısi.adı geçen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan milletvekillerı. Onlar da rahatlıkla bu bilgilereulaşabılırler. Eğer ıktıdar "insider trading"i önleme konusunda kararhysa, ikı yıldan berı kanunlaşması beklenen tasarıyı bir an önce Genel Kurul gündemıne almalı ve kanunlaştırmalıdır. Bu işi kökten çözmelidır. Pakdemırli'nın "doğruculuğunu" bekleyıp göreceğiz. TEKNOLOJI VITRINI Toshiba'dan yeni televizyon Japon elektronik firması Toshiba, bugünkü televUyon teknolojisiyle yüksek tanımlı televizyon (HDTV) arasındaki uçurumu kapatan bir televizyonu piyasaya surüyor. Japonya'da HDTV televizyon setinin üçte biri fıyatına (yaklaşık 36 milyon TL) satılan EDTV (genişletilmiş tanımlı televizyon) ile HDTV standardında yapılan yayınlar alınarak dönüştürülebiliyor. Bazooka Wide adlı bu yeni model televizyon, bir dış dönüştürucüye gerek olmadan Japonya'da yapılan tüm yerden ve uydudan yayınları alapak görüntüleyebiliyor. EDTV'nin resim kalitesi NTSC sinyallerini alan normal televizvonlardan daha iyi, ancak HDTV'nin resim berraklığına erişemiyor. Toshiba, HDTV'nin bugünkü satış fiyatı 100 milyon TL'nin uzerinde olduğu için bu sistemin 1995'ten once yaygınlaşmayacağını söyluyor. Bu nedenle, geçiş dönemi için Bazooka Wide geliştirdiklerini belirtiyor. Yeni sisteme geçiş gerçekleştiğinde, EDTV televizyonlar yine kuılanılabilecek. Öte yandan, EDTV televizyonlan fıyatının birkaç yıl içinde duşmesiyle birlikte, tuketicilerin daha iyi bir televizyon için daha fazla fiyat ödeyip ödemeyecekleri de daha açık bir biçimde ortaya çıkacak. MÜFETTİŞ YARDIMCILARI Genel Müdürlüğümüz bünyesindeki Tefîiş Kurulıı Başkanlığı'nda görevlendirilmeyi ve Bankactlık mesleğinde sonımlulıık alarak ilerlemeyi hedefleyen T.C. rataııdaşı ıv erkek 30yaşını aşmamış îktisat, İşletme, İdari Bilimler ve Hukııkla ilgili yüksek öğrenimini tamamlamış Çok iyi derecede İııgilizce bilen Sağlık dıınınuı yıırdıın her yerinde görev ve yolculııkyapnuıya elı erişli Askerlik hizmetini tamamlamış DemirÇelik'te grev hazırhğı İskenderun ve Karabük Demir Çelik Fabrikaları'nda çalışan 21 bin 506 işçi adına Hakİş'e bağlı Öz Çelikİş Sendikası tarafından Kamuİş Sendikası'na iletilen tekliflere bugüne kadar 'somut bir karşı teklif ahnmadığı bildirildi. ADANA (Cumhuriyet Giiney İlleri Bürosu) Turkiye DemirÇelik tşletmeleri'nde (TDÇİ) çalışan 21 bin işçi, son anda işverenden teklif gelmezse 9 ağustos cuma günü greve çıkacak. İki yıl önce 4.5 ay süren bir grev sonunda başarılı bir toplu iş sözleşmesi bağıtlayarak kamuoyunun dikkatini çeken demircelik işçileriyle işverenin teklifleri arasında yaklaşık 200 milyar liralık bir fark bulunduğu öğrenildi. TDÇİ'ye bağlı İskenderun ve Karabuk Demir Çelik Fabrikaları'nda çalışan 21.506 işçi adına Hakİş'e bağlı Öz Çelikîş Sendikası tarafından Kamulş Sendikası'na iletilen tekliflere bugüne kadar 'somut bir karşı teklif alınmadığı bildirildi. ö z Çelikİş Sendikası Toplu Iş Sözleşmesi Daire Başkanı Ferhat Yalçın. Devlet Bakanı Fahrettin Kurt'un Öz ÇelikIş Sendikası Genel Başkanı sendika yönetiminin nezaket ziyareti sırasında 'yüzde 50 artı 200 bin lira Mebmet Aras, 4 ay devam eden dokuz verileceğini' belirttiğini, ancak Kamuİş oturumdan da sonuç alamadıklannı betarafından ücret konusunda resmi bir ra lirterek, "Gerek httkümet ve gerekse işkam teklif edilmediğini söyledi. Hükümetin, Türkİş'e, bağlı sendikalara üye 500 bin işçiye verdiği zamları kendilerine de önerilmiş varsaydıklarını belirten Ferhat Yalçın, "Bu durumda demirçelik işçilerine hiikiimetin verebileceği zamma göre Demir Çelik Işletmesi'ne 1 trilyon 95 milyar 485 milyon lira yük bini>or. Send'kamızın teklifinin kabul edilmesi durumunda ise 1 trilyon 295 milyar 75 milyon liralık bir yük binecek. Anlaşmazhğa, iki teklif arasındaki 200 milyar liralık fark neden oldu, ancak henUz giderilmedi" dedi. veren sendikalannca makul ücret degil, yüksek ücret isteğimiz ifade edilmektedir, bu doğrudur; çunkü biz bir a>ın 15 gününü devlete, sonraki 15 gununü kendimize çalışıyoruz. Kesinlileri azaltsınlar makul ücret talep edelim" dedi. Mehmet Aras, sendika teklifinden daha aşağıya inmelerinin olanaksız olduğunu vurgularken şunlan soyledi: "Hükümetin verdiği yüzde 50 artı 200 bin liralık teklif ücretler yüzde 68.7'lik bir artışa tekabül ediyor. Sendikamızın teklifi ise yüzde 122'lik bir artışı öngörüyor. Hükümete ve kamu işveren sendikasına önerimiz, işten atma tehditlerinden, korkutmalarından bir an önce vazgeçmesidir. İşten atılmalann doğuracağı toplumsal sorunlan çözraek kendileri açısından imkânsız olacaktır." Kültür balıkçılıgı derme çatma TÜREY KÖSE İZMJR Bilinçsiz avcılık denizleri tüketince, kültür balıkçılığı yaygınlaşmaya başladı. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Atilla Alpbaz, "Bugün Turkiye1 de 150'ye yakın alabalık işletmesi var. 80 dolayında çipura ve levrek üretim tesisi var. Halkın balık yemesi ve ihracat için, kültür balıkçılığının gelişmesi zorunlu" dedi. Üretiminin yüzde 9O'ı ihracata dönük olarak çalışan Yaşar Holding kuruluşlarından Pınar Deniz Ürünleri AŞ Genel Müdürü Salim Sökmener de sektöre hiçbir teşvik ve destek sağlanmamasından yakındı. Sökmener aynca "Derme çatma ilkel teknolojiyle kunılmuş işletmeler denizden yavru lopluyor, bin tane toplarken yüzde 4O'ı fire olu>or. Bu, balık katliamıdır" dıye konuştu. Lokantalarda, balık hallerinde "doğa balıklan"nın yanında artık "kültür balıklan" da var. öyle ki yetiştiriciler alabalıkta doğa balığı kalmadığını, satılan tüm alabalıklann, çipuralarm da büyük bölümünün kültür balığı olduğunu söylüyorlar. Bazı lokantalarda, "Burada kültür balığı kullanılmaz denildiğinde de inanmayın" dı>orlar. Aynca "doga balığı" ile "kültür balığı" arasında hiçbir fark olmadığını, SİNOP (Cumhuriyet) 1 eylülde başlayacak yeni av sezonu için Karadenizliler bir dizi önlem alınmasını istediler. Samsun'dan Cemil Ciğerim'in haberine göre bir sezonda 150 bin litreye kadar mazot tüketen büyük balıkçı tekneleri için balıkçı reisleri turizme tanınan olanaklardan balıkçıların da yararlanmasını istiyorlar. Karadeniz bölgesinde büyük ekip olarak 200 trol, 70 de hamsi ekibi bulunduğunu söyleyen balıkçı reislerinden Halit Özdemir, en büyük korkularının başında hava sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde gitmesinin geldiğini söyluyor. Halit Reis, "Kar vağmazsa biz olduğumuz yerde eriyip kayboluruz" diyor. kültür balıklarının üretiminde hiçbir katkı maddesi kullanılmadığını \urguluyorlar. Kultur balıkçılığının en onemlı sorunlanndan biri, doğadan yavru bahk toplanması. Kurulan çok sayıda tesisin kuluçkahaneleri olmadığı için denizden ilkel yöntemlerle yavru babk toplanıyor, bu arada da stoklara büyük zarar veriliyor. Prof. Dr. Atilla Alpbaz, "Yavru üreten sadece Herhangi bir hizmet taabhüdü alttnda bulunmayan adaylar arasından yabancı dil ve meslek sınavlan //eTecrübeli ve Tecrübesiz Müfettiş Yardımcıları ahnacaktır. Ücret, günün ekonomik koşullarına göre belirlenecektir. Sınava katılmak isteyen adaylarm fotoğraflı ve ayrıntılı özgeçmişlerini ( varsa telefon nıımaralanm) içeren bir mektup ile, en geç 15 Ağustos 1991 tarihine kadar "Teftiş" P.K. 297 Karaköy İstanbul adresine başvıırmalan rica oltınur Tüm başvurnlar gizli tutulacak ve ceı 'aplcmdınlacaktır. Karadeniz SOS veriyor iki işletme var. Bizim de bir tesisimiz var. Yavru balık üretimi yetersiz, tabiattan toplanınca zarar veriliyor. Şimdi bakanlıgın Antalya'da bir üretim tesisi kurma projesi var, biz de bir tesis kurmak niyetindeyiz" dedi. Yaşar Holding kuruluşlanndan Pınar Deniz Ürünleri AŞ Genel Müdürü Salim Sökmener de "kâr marjı yüksek" diye derme çatma, ilkel tesislerin kurulduğunu belirterek "Sadece bizim entegre tesisimiz var. Kuluçkahanemiz var. Yavru balık da ihraç ediyoruz" dedi. Salim Sökmener şu anda Türkiye'de yılda 2400 ton alabalık üretildiğini, bunun 1700 tonunun ihraç edildiğini; deniz kültürü ile de 2400 ton çipura ve levrek elde edildiğini, bunların da 450 tonunun ihraç edildiğini soyledi. Sektörün hiçbir destek ve teşvik görmediğini da vurguluyan Sökmener, sozlerini şöyle sürdürdü: "İşletme kurmak için ön izin mekanizması var. Bu en az 9 ay sürüyor. Sonra turizmcilerle sıkıntılar var. 'Koy kapatılıyor' deniyor. Biz koy kapatmıyoruz, sadece denizi kullanıyonız." OSMANLl BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle