Katalog

CUMHURIYET/12 HAVA DURUMU Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre; yurdun kuzeybarj kesimleri parçaJı çok bulutlu, Trakya, Marmara, Kuzey Ege, iç Anadolu'nun kuzeybatısı ile Batı Karediniz sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. HAVA SICAKLIGI: Yurdun batı kesimlerinde azalırken, diğer yerlerde artacak. RÛZGÂR: Güney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvDenizlerde KaAdana Mapaan Adıyaman Afyon Aun Ankara Antakya Anülya Artvın Aydın Balıkesır A B A A A A A A A B B B A A Y B B A A 28 TEMMUZ 1991 TÜRKİYE'DE BUGÜN 34° 25° Dıyarbakır A 27°18°Edırne 7 8 ° E B 40° 24° Eiıncan 30° 16° Erzurum 32° 15° Estoşehır 35° 28° Gaaantep 35° 26° Gıresun 36° 22° Gümuşhane A 26° 19° Hakkarı 29° 19° Isparta A 27° 15° Istanbul B 26°16°lzmır B 38° 19° Kars A 34° 17° Kastamofflj Y 28° 12° Kaysen A 28° 15° Kırtaarelı B 26° 18° Konya A 33° 13° Kutahya A 30° 19° Malatya A 42° 22° Manısa 28° 17° K Maraş 35° 18° Mersın 32° 10° Mujla 33°16°Muş 40° 25° Nı{de 28° 21° Ortu 33°17°Rra 34°20°Samsun 32° 17° Siırt 25° 18° Sınop 27° 18° Sıvas 31° 12° Tetardağ 29° 12° Trabzon 35° 16° Tunceh 26° 17° Uşak 35° 17° Van 29° 16° Yazgat 38° 21° Zonguldak B A A A A A A A B A Y A B A A A A A 28° 18° 37° 23° 34° 26° 30° 18° 37° 17° 35° 17° 28° 21° 28° 21° 27°20° 41° 27° 28° 22° 33° 14° 26° 18° 28° 21° 35° 19° 29° 17° 32° 17° 32» 15° Helsınkı Lenmgrad Kopenhag C<,, r DÜNYA'DA BUGÜN Amstertam A 25° Amman A 30° "*'/Lond •Berlın Atına Bajda: Barceiona Bııeok radeniz'de gündoğusu ve poyraz, diğer denizlerde günbatısi lodostan saatte 1021 deniz mili hızla esecek. Van Gölü'nde hava; açık geçecek. Ruzgâr güney ve batı yönlerden hafif esecek. "J&£ aç Bıng6l BıOıs Bolu Bursa Çaraktale Çorum Denıziı Madrıd »L,zb?n u. ^ , 3 Y 26° 17° Cez^H *& Aı a t n Tunus "• Kahıre < * t «Jlullu Aaçık Bbulutlu Ggüneşlı Kkarlı Ssıslı Yyaflmurlu Y 30° A 44° A 29° A 21° Basei Brigrad Y 30° Berlın A 24° Bonn A 25° Brukseı A 28° Budapeşffi A 21° Cenevre A 23° A 33° Cezayır A 41° Cmde Dubaı A 43° Frank*urt A 26° A 34° A 22° A 38° Kahıre Kopenhag A 24° Köln A 26° Letkoşa A 34° a™ Lenıngrad B 20° Londra A 26° Madrıd A 32° A 29° Mılano Montreal B 25° Moskova A 24° Münıti NewYofk A 22° Oslo A 27° Pans A 21° Prag A 44° Rıyad Roma A 31° Y 30° Sotya A 40° Sam Tel Avıv Tunus A 23° Varşova Venedık Y 27° A 25° Vıyana VVashıngion Zürıh A 22° MUST4FA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Uslarını Başlarına Toplayanlar... Taşlama ustası Hasan Çelebi, olağanüstü kurultay sırasında, 30 Eylül 1990 günü şu dörtlüğü düşmüştü: "Çıkar ortaklığının vurdu mu kızgın kokusu / YemyBşil erik sirkesi iksirleşiyor / İsmail Cem'le bakın Baykal ağa, / Ne zaman, nerde nasıl birleşiyor!" Hasan Çelebi, olağanüstü kurultay öncesi, 20Eylül 1990'da da şu dörtlüğü düşmüş: "Geçen gün Deniz Baykal güzel bir söz söyledi; / "Partimde bir er gibi çalışacağım" dedi; / Eh, beklemeden başka işlerin bitimini, / Bitirse iyi olur erlik eğitimini!" Murgul'un Damar'ından savunman Mehmet Morgül de 13.7.1991 günü şu dörtlüğü düşmüş: "Siyasada liderlik dayanılmaz bir hırstır./Merdivene tırmanmak adım adım bir kurstur./Erlik eğitiminden subay olunmaz ama,/Muvazzaflıktan sonra en üstlükle terhistir." "Baykalcılık", bir "hizip" olarak, ayrık otları gibi sardı SHP'yi. Oysa Baykal, "Ben Baykalcı değilim" derdi. Bunu da gerçekte Ecevit'ten esinlenerek söylemişti. Nasıl mı? Bülent Ecevit'in 28 Mayıs 1972 günü Aydın'da yaptığı konuşmada şöyle bir bölüm vardır: "...Bu beni hem biraz ürküttü hem de bana kıvanç verdi. Demek ki CHP'deki yeni hareket, yeni akım hiçbirimizin kişiliğine bağlı değildi. "Ecevitçi" denen o insanlar Ecevit'in nefesinin tükendiği yerde onu da aşıp geçmeye kararlıydılar. Onun içindir ki arkadaşlarım, 5. olağanüstü kurultayımızda da söylediğim gibi, "Ben Ecevitçiliğe inanmıyorum. Ben kendim "Ecevitçi" değilim; örgütçüyüm, sizlerden biriyim, gücümü sizlerden alıyorum." Ecevit'in bu konuşmayı yapmasından 16 yıl sonra genel yazman olarak çıktığı, 1988 SHP kurultayında Deniz Baykal, şunları söyleyecekti: "...Bu tartışmaların ışığında umarım son kez, umanm son kez; İstanbul kongremizden sonra kurultayımızda da bir konuya daha değinmem gerekiyor: "Baykalcılık" sorunu. Sevgili sosyal demokratlar, hepinizin artık kesinlikle bilmenizi istiyorum: "Ben Baykalcı değilim!" Daha da ötesi Türkiye'de hiçbir sosyal demokrat da "Baykalcı" değildir, olamaz! Biz bir tarikat değiliz; biz bir aşiret değiliz..." Aradan dokuz ay geçti; o zaman yazdıklarımızın tümü gerçekleşti. SHP içinde, milletvekilliği, belediye başkanlığı bekleyen SHP'liler değil, çeşitli gazetelerin muhabirieri arasında bile "Baykalcı"lar çıktı. Adları çok gerekli değil, gerekirse açıklarım; Baykal'dan haber toplayarak geçinenler mi var ne? Başarılarını, planlarını onlara sızdırır, onlar da zaten hazırdır, kıyak haberler yazmaya. Bunlar "naylon" gazetecilerdirl Bir muhabiri soylediler, Baykal elini yıkamaya gidince, havlusunu mu ne tutarmış! Bunların basında işi ne? Baykal, SHP'yi iktidara değil, dağılmaya götürebilir? Teornan Erel ne derse desin; Sabah ne derse desin; bakmayın ona da. İsmet Paşa'nın "Sunay formülü"nü yatıran bir tümcesi vardı, Sunay'ı eleştirdiği sırada; şöyle demişti; Sunay'ın Cumhurbaşkanlığı süresi altı ay uzatılırsa ne yapacak? Ne yapacak? Şimdiye kadar ne yaptıysa onu yapacak! Deniz Baykal da şimdiye dek ne yaptıysa onları yapacak. Hizipçiliği bırakabilecek mi? Kendisi söyledi, "Ben adamlarımı bırakmam!" diye. Bırakamaz ki. Adamları bırakmaz, o bıraksa! Baykal'ın Enerji Bakanlığı sırasında, yetkili bir görevde bulunan, Enerji Bakanlığı'nda çalışan biri anlatmıştı. O sırada nükleer santrallere karşı bir çalışma var, bakanlığın bürokrat kesiminde. Giriyor içerı yetkili bürokrat, anlatıyor anlatıyor; Deniz Bey: Peki, diyor tamam, nükleer santralleri kurmayacağız. Ama biraz da ciddi işlerle uğraşalım! Arkadaşımız Cinel'in yerleştirilmesini istediği adamlar ne oldu, yerleştirebildik mi? Yetkili bürokrat, ağzı açık ayrılır yanından. 1978'lerde Başbakan olan Ecevit'in ağzı öylesine yanmıştır ki petrol sıkıntısı sırasında, Enerji Bakanı Baykal'dan hayır çıkmadığını görünce, Başbakan Yardımcısı olan Hikmet Çetin'le işlflri yoluna koymaya çalışmıştır! Tüpgaz bunalımı da öyle... Ecevit1 in SHP'ye bir türlü yanaşmak istemeyişinin nedenlerinin başında, Deniz Baykal ile arkadaşlarının SHP'de olmaları mı gelmektedir? Başka nedenleri de vardır kuşkusuz. Ama baş gerekçe budur! Baykal'lar SHP'de kaldıkça, DSP ile birleşme bir düşten başka şey değildir. Aydın Güven Gürkan'ın, SHP'de etkili olmaması için Deniz Baykal'ın elinden geleni ardına koymadığını yakından biliyorum. Gürkan, Halkçı Parti'den gelmiştı, Antalya milletvekiliydi. Eee, Deniz Bey de yasağı kalkınca nereden adaylık koyacak? Antalya'dan. O yönden, önce Aydın Güven Gürkan'ın defteri dürülmeli, SHP'de "genel yazman" olamamalıdır! Olamamıştır da. Teoman Erel de ben de yardımcı olduk bu konuda doğrusu! "İnönü'yü destekliyoruz!" diyerek, Aydın Güven Gürkan'ın harcanmasına katkıda bulunduk! Teoman belki biliyordu ama ben Deniz Bey'in planlarından habersizdim. Usu çoook sonra başıma geldi! İlhan Selçuk, son günlerde sık sık bir özdeyişi yineler; "En büyük hazinemiz aklımızdır" der. SHP'liler de uslarını başlarına toplarlarsa, sorunlarını çözebilirler; toplayacaklar, çözeceklerdir de... • Bir de başlarını taşa vuranlar vardır; ikisini de göreceğiz. > SHP kurultayının ilk gününde olanlar görülmeye değerdi; Baykalcı dinleyiciler basının solundayığınlaşmışlardı. Alan onlarındı! Sabahın erinde düzmece (sahte) kartlarla girip salonun o köşesini doldurdukları ileri sürülüyordu. Genel Merkezciler, bu düzmece kartlarla girenlere de pek aldırmamışlar mıydı? Delege üstünlüğü ise Hint Horozu'nda görünüyordu. Hint Horozu, konuşması sırasında Baykal'ı bir güzel dövdü! Baykal kararmış bir yüzle oturuyor, terini kurutmaya çalışıyordu. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Cıhz, zayıf... Ucretle çalışan kimse. 2/ Doğu Anadoluda bir ırmak... Bir çeşit küçük atmaca. 3/ Fazladan kılınan namaz ya da tutulan oruç... llaç. 4/ Bir şeye inanarak bağlanış... Eski dilde bağırsaklar. 5/ tslam dinine göre ölüleri mezarında sorguya çekecek olan iki melekten biri (Diğeri MttHkir.) 6/ Güreşte bir oyun... Etek ucuna doğru genişleyen giysi. 7/ Bir nota... Bizans döneminde, lstanbul'da siyasal suçlulann kapatıldığı ünlü zindan. 8/ Ağırlama... "Manolyalar gibi uzak ve aydınlık ve / Yaşamanın uyuyan bahçesinde" (Fazıl Hüsnü Dağlarca.) 9/ Kuşlann taşiık da denilen midesi... Duyunı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Halı, kilim ya da bez dokuma tezgâhı... Hizip. 2/ Asya'da bir ulke... Bal koymaya yarayan küçük tekne. 3/ tncelmiş, antılmış... Avrupa Topluluğu'nu simgeleyen harfler. 4/ Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek... öğütucü dişlerin ortak adı. 5/ Kara batmamak için ayağa takılan bir çeşit örgülü ayaklık. 6/ Kraliçe... Acele, tez. 7/ Bakınn simgesi... Eski dilde dul kadınlar. 1/ Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetüerek yaptınlan efsanevi bahçe... Sıvasın bir ilçesi. 9/ Eski bir Hint tannsı... Bir çağrışım ya da içe doğma yoluyla akla gelen duygu ya da düşünce. tstanbul Siluetini 'Konıma* İstanbul siluetinin '27 yüzyıllık' bir geçmişi vardır. Yeryüzünde 'tek'tir. Hiçbir zaman bir 'Paris', ya da 'Roma silueti'nden söz edildiğini duymamışsınızdır. Oysa 'İstanbul', 'siluet'le özdeştir^ Geçen günlerde vaktiyle Dalan tarafından bir profesöre ısmarlanmış olan bir plan, Büyükşehir Belediyesi'nce onaylandı ve kamuoyuna açıldı. Adı, "İstanbul Tarihi Yarunada Koruma İmar Planı" olan bu planı tartışuken sadece sözcüklerle yetinmemek düşüncesiyle bir işlik çalışması geliştirdik. Bu çalışmanın, konunun yeryüzü ölçeğindeki önemi dolayısıyla, olabildiğince kapsamlı ve titiz bir çabanın ürünü olmasına gayret ettik. Çalışmanın teması, 1937 yüından bu yana tüm vazgeçilmezliğiyle Fransız şehirci Henri Prost'un yapıtı planla, sözünü ettiğimiz yeni planın bilimsel bir karşılaştırılması oldu. Bu çalışmanın bazı sonuçları, aşağıdaki gerçekleri ortaya çıkarmıştır: 1 tstanbul'un siluetinin korunması için Prost'un koyduğu "40 Rakım" kuralının (denizden 40 metre yükseklikteki arazide 3 kattan yüksek yapı yapılamaz) uygulandığı alan, toplam 1520 hektar olan Suriçi alanımn yaklaşık yüzde kırkıdır. Prost, Istanbul'un samldığmdan çok daha büyük bir bölümünü yükseklik kısıtlaması altına alarak 2700 yıllık "tstanbul silueti"ni koruma başarısını göstermiştir. Sözünü ettiğimiz "koruma planı" ise 40 metre yükseklikte 2 kat, 50 metre yükseklikte 1 kat olmak üzerc Prost planı kuralını çiğneyen kat ilaveleri vermiştir. Böylece "dünya mirası", "kutsal emanet" yapıtlan, camileri, kubbeleri, minareleri, yerine göre 6 metre, yerine göre 3 metre be TARTISMA 60 YIL ONCE Cumhuriyet Tayyare piyangosu 2» TEMMUZ 1931 Tayyare piyango biletlerinde bazı tadilât yapılacağı ve RAOıYA T O?.J bundan sonraki keşidelerde ikramiyelerin fazlalaştırılacağı haber Gelmistir verilmektedir. Tayyare Piyango Müdürü Fikri B. dün bu hususta şu izahatı vermiştir: " Mevzuu bahis tadilâtın ancak 932 senesindeki keşideler için yapılması düşünülmektedir. Şimdilik 11 ağustosta yapılacak keşidede de bundan evvelki keşidenin aynı ikramiyeler vardır. Bunda (200,000) liralık bir mükâfatla 30,000, 15,000, 12,000, 8,000 liralık büyük ikramiyeler vardır. l"HR^#LER Bıllıkıt ton yığınları içine gömüyor. Sonunda her 2030 yılda bir, bir plancı ortaya çıkar ve kat ilavesi verirse 'siluet" diye bir şey kalır mı? Ve "İstanbul" diye bir şey kalır mı? 2 lstanbul'un "kendine özgii koruma kavramlarT'nı belirleme çalışmalarına ışık tutacak olan, daha önce üretmiş olduğumuz; bir kentte oluşmuş dokunun topografyayı bir yorgan gibi örtmesi sonucu ortaya çıkan, dokusal örtünün en üst düzlemine (çatılar) karşılık olan, "dokusal örtü tavanı" ve kesitteki izdüşümü "dokusal örtü tavan çizgisi" kavramı, tarihi yarımadaya uygulandığında; esasen uygulamada "kaçak yapüaşma" ve birkaç yılda bir yinelenen "İmar Affı" gibi dehşet yöntemleriyle delinmiş olan bu kavramsal tavan, bu kez "plancı eliyle", "kurtarma planı" aracılığıyla ve "akademik olarak" bir kere daha delinmektedir. Bu tutum için plancının savunması; "Ben, teşekkül etmiş 67 katlı yapılan 45 kata indiriyorum" biçimindedir. Oysa bir plancının görevi (hele tarihi suriçi için yapılmış bir koruma planında) herhalde bu olmamalıydı!.. Bu tehlikeli tutumun en somut, en canh ömekleri, zaten adı geçen dönemin "icraatı" olarak gözlerimizin önünde durmaktadır: Unkapanı Köprüsü'nden geçerken Istanbul'a bir bakmak yeterlidir. Haliç'e gölge atan büyülü "tstanbul silueti" üstünde, "Yavuz Sultan Settm'in Külliyesi" ile "Mihrimah Sultan Camisi" arasında yıllardan beri bir beyaz yapı türemiş, "dokusal tavan"ı tüm kitlesiyle delerek siluetten 6 kat yükselmiş, külliyeyi örtmüş, onunla rekabete girişmiş, silueti mahfetmiştir. Bir benzeri "Kara SunT'na bitişik 10 katlı "belediye kooperatifi" yapılan olarak Silivrikapı'da boy vermektedir. İstanbul siluetinin "27 yüzyülık" bir geçmişi vardır. Yeryüzünde "tek"tir. Hiçbir zaman bir "Paris", ya da "Roma silueti"nden söz edildiğini duymamışsınızdır. Oysa "tstanbul", "siluef'le özdeştir. Osmanlıda ya da Bizans'ta siluet sözcüğünün karşılığının olup olmadığını bilmiyoruz; işte tarihçilerimize birincil araştırma konusu; ama önce Bizanslılar, sonra Türkler siluet olgusunun yaratıcısı ve uygulayıcısı olmuşlardır. Bu emanet bundan 3000 yıl sonra da orada kalmalı ve var olmalıdır. MUSTAFA İZBERK Yük. Müh./lstanbul Çocııklar, eglence sizi çağırıyor!.. C CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN > DİLEYEN HERKESE Henüz tasavvur halinde bulunan yeni tertipteki tadilât hakkında tekarrür etmiş bir şey yok gibidir. Geçen tertipte Izmir'de bir aileye yanm biletten isabet eden 100,000 lira herkesin yanm bilet almakta tehalük göstermesini mucip olmuştur." Yeni antrenör Futbol federasyonu tarafından tngiltere'den celbedilen futbol antrenörü M. Fred Pagner şehrimize gelmistir. Bu antrenöre 35 tngiliz lirası maaş verilecektir. Kendisile bir senelik mukavele yapılmıştır. Antröner yakında faaliyete geçecek, bilhassa genç oyuncularla meşgul olacaktır. M. Fred Pagner Ingiltere'nin en meşhur profesiyonel futbol takımlannda uzun müddet futbol oynamış ve antrenörlük etmiştir. Ingiltere federasyonu, antrenörün kıymetli bir muallim olduğu hakkında teminat vermiştir. Unlü Çocuk Klasikleri ve Çizgi Film Videokasetleri ŞİMDİ Cumhunyet Kitap Kulubü olarak ünlu çocuk klasiklermın vıdeo kasetlennden 312ın için bir seçım yaptık 8 u Kasetler arasında dünün küçük ızleyıcılerının TV'den unutamadığı Slyah Inel, Nils ve Uçan Kaz da yer alıyor Aynca bugune değın beğenıyle ızlenen Şirinler. Oefine Adası.Oon Kişot, Kul Kedisi gıb> unlu cocuk klasıklen, kampanyamızm yapıtları arasına almmıstır Vıdeo kasetler arasından beğendığıru2 10 adetını seçıp ısaretleyecek ve Kasel Istek Formunu dolduracaksınız Cumhuriyet Kıtap Kulubü uyesı ısenız 11 kaset ışaretleyeceksınız Bunun ıçın CKK üyelik tormunu dddurmanız yeterlidir 28 Temmuz 6 Ağustos TAKSİTLE Kıtap Kulübu üyelik formunu doldurup siparışle bırlıkte kulübe ulaştırmaları yeterlidir. Hemen alın, dört ayda ödeyin (*) Ister VHSister BETA İşte videokasetleriniz! Belgeter ımzalandıkian sonra kasetlerınız hemen teslım edılecektır Bu kampanya 6 Aqustosa kadar surecektır. • ÜYEÜK AVANTAJI Cumhuriyet Kıtap Kulubü. uyelen ıçın bir avanta) getırmıştır Kıtap Kulübu uyelerı, ıstedıklen 10 kasetın yanında 1 kaset de ucretsız edınebıleceklerdır Bu avanta|dan yararlanmak ısteyenlenn 30 YIL ONCE Cumhuriyet Lazio, Can'ı bekleyecek 28 TEMMUZ 1961 Lazio KulübU tarafından Real Madrid'e kiralanacak olan Fenerbahçeli milli futbolcu Can Bartu askerlik işinde çıkan pürüzü gidermek için dttn yanında Fikret Kırcan olduğu halde Gebze'ye kıt'asına gitmiş ve durumu hakkında malumat almıştır. llgililer tarafından verilen izahata göre Can, Ordu takımı ve Dünya Can Kupası maçları için kampta kaldığı günler için izin almamış ve bu müddet askerliğine sayılmamıştır. Bu müddet 83 gün tutmaktadır. Can şimdi son olarak Genel Kurmay Baskanlığına müracaat ederek izin isteyecektir. Çok uzak bir ihtimalle bu izin çıktığı takdirde Can gidecek, aksi takdirde 83 günlük vatani vazifesini yapacaktır. Dün Roma ile yapüğunız bir telefon konuşmasmda Laziolu idareciler haberden dolayı üzüldüklerini buna rağmen Can'ı israrla bekhyeceklerini, zira adı geçen oyuncunun Real Madrid'e satılacağını belirtnuşlerdir. fZs Lutfen 10 adet işaretteyiniz GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet özal'a anayasa uyarısı 2» TEMMUZ 1990 Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Yekta Güngör Özden dün Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın adım anmaksızın, "Kimse anayasanın dışında ve üstünde değildir" dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Yekta Güngör özden bu açıklamasını, Cumhurbaşkam Turgut Ozal'ın kamuoyunda "sansür ve sürgün" kararnameleri olarak nitelenen 424 ve 425 sayıh kararnamelerin değiştirilmesine izin vermeyeceğine iliskin sözlerine tepki olarak yaptı. Z 1 KÜLKEDİSİ 7 2. ALICE HARİKALAR DİYARINDA (Düçler Dunyasına Yolculuk) 3 ROBİN HOOD 4 ŞİRİNLERI ' 5 ŞİRİNLERII ' 6. LASSİE MUTLULUĞUN SESİ 7. KRAL SOLOMON'UN HAZİNELERİ " 8 SİYAH İNCİ " 7. 9 CESUR TERZİ 1 80 GÜNDE DEVRİÂLEM 0 "" 1 MOHİKANLARIN SONUNCUSU 1 ". 12 DENİZLER ALTINDA 20.000 FERSAH " 13 ALICE HARİKALAR DİYARINDA (Beyaz Tavşanın Evi) 14 ALİS HARİKALAR DİYARINDA (Duvardaki Yumurta) 15 NILS VE UÇAN KAZ (Kurnaz Tilki) 16 NİLS VE UÇAN KAZ (Nils ve Tiny'nin İnanılmaz Seriivenleri) ' . 17 DEFİNE ADASI :. 18. DEMİR MASKELİ ADAM n 19 DON KİŞOT n 20. TOM SAWYER • AORES Cumhunyet Kıtap Kulubü. Cağ Pazarlama A S Turkocağı Cad 3941 Cağaloğlu İstanbul 512 05 05 / 516 Posta çekı No 148 784 ÇALl^ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL SORU: VIDEOKASET ISTEK KUPONU 10 kaset |5O 000 TL 3 80.000 TL Tel | 290.000 TL Peşınat yatınlan yer ve tanh: . .. Adım Soyadım Adresım Teslımat Adrea: "Son takvim yıh" • HERKESE UYGUN TAKSİTUR Peşınat ve taksıt tutarları Istek Kuponunda gosterılmıştır Bunun dışında sızden KDV, Naklıye vb gıbı hiçbir lalep olmayacaktır.Peşınat yatırıldıktan sonra ılk taksıt ızleyen ayın ıkıncı yarısında olacaktır. Istedığım sıstem I İBETA I I VHS 1935 doğumluyum. 1963 yüı kasım ayından bu yana bir yabancı sanayi firmasının Turkiye'deki mümessillik şirketlerinde yüksek elektrik mühendisi olarak kesintisiz bir şekilde çahşmaktayım. Sonım: Emekli maaşı hesabında 5 yıllık ortalamaya çalışüan son yılın da girmesi için emekliliğe başvuruda en uygun tarihin o yılı izleyen ocak ayının İS'İ veya 16'si olduğu söylenmektedir. Hangisi doğrudur? GJG. • • KASCTLERİNİZ HEMEI TESÜM EDİLECEK Kampanyamıza katılan herkesin peşınat ve sozleşmesını gönderdığınde kasetlen hemen teslım edılecektır CUMHURİYET KITAP KULUBÜ UYELIK FORMU Uyelık 30 000 TUYenıleme 20 000 TL Adı Soyadı Adres TelMesleğı: Cınsıyetı: Ûğrenım durumu:... İmza:. • RATUUKOŞULURI Katılmafişınıdotdurup peşınatı gosterılen hesaba yatırınız ve fotokopısıyle bırlikie Çağ Pazartama AŞ'ye göndennız Peşınat ve katılma fişı elımıze geçince sıze satış sözleşmesı, teminat senedı ve adınıza düzenlenmiş 3 adet 80.000 TL'lık posta çeki gönderılecektir. Cumhunyet Kıtap Kulubü'ne üye olup kampanyanızdan yararlanmak ıstıyorum Uyelık ödentımı peşınatla bırlıkte yatırdım Gereklı belgelen gondennız f *) Teslımat başvuru sırasma gore yapılacaktır. BU KAMPANYA, ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş. RAKSOTEK İŞBİRLİĞİYLE DÜZENLENMİŞTİR Kaplumba§a Mavl VMcırhık DALYAN'da TATİL 10 km. kanalda Tarlh Termal • • • T.C KAYSERİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1991/185 1991/587 Davacı Kayseri ili Melikgazi ilçe Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalüar Ayşe, Ahmet, Mustafa ve Hayriye (Soyadlan bilinmiyor) aleyhine açüan izaleyi şuyu davasımn mahkememizde yapılan yargılajnası sonunda mahkememizce verilen hükUm, davalüara tebliğ edilememiş olup, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Gülük mahailesi kütük: 191, pafta: 71, ve 340 ada; parsel 9'da kayıtlı tasınmazın taksimi mümkün olmadığından açık anırma ile satışına karar verilmiş olup adı geçen davalılann mahkememize karar gazetede ilan olduktan sonra sekiz gün içinde gelmeleri, gebnedikleri takdirde karann kesinleşeceği tebüğ olunur. 12.7.1991 Basın: 48538 DÜZELTME • 1991 TÜBİTAK ödüllerini kazananlar arasında bulunan Prof. Dr. Burak Erman'ın adı, gazetemızın önceki günkü sayısında yer alan haberde yer almamıştır. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Burak Erman, mühendislik dahnda 'BUim Ödülü' kazanmıştır. Düzeltiriz. Havuz • Bar • Restaurant • Spor Act. • Bahçe Odalarda: Balkon, Telefon, Müzik, WC Duş 12.8.91'e kadar DOYASIYA kahvaltı, akşam yemeği 7gun, 1 kişi 700.000.TL DALYAN (6116) 11361137, IZMİR (51) 22 38 64 YANIT: 1) 1 ocak gününden önce, 30 ya da 31 aralık günlerinde yapılan emeklilik başvurulannda, başvurulan yıla ilişkin primler yılhk ortalamada göz önüne alınacak mıdır? Soruyu iki yargı karan ile bir genelge yarutlayacaktır. (1) "Medeni Kanun'un 2. maddesinde ongörülen afaki iyi niyete ilişkin esas, sigortalıyla Sosyal Sigortalar Kurumu arasındaki ilişkilerde dahi geçerlidir. Olayda 1971 takvim yılının dolması için sadece bir güne ihtiyaç vardır. Bu bir gün için kurumun yaşlıhk aylığının hesabında 1971 takvim yüını göz önünde tutmaması arulan afaki iyi niyet kurallanna aykındır;' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 8.10.1973 tarih, 200 esas ve 621 karar) (2) "ÖZET: 31 aralık tarihinde emeklilik isteminde bulunan işçinin emeklilik ayhğımn hesabında son takvim yüının da göz önünde bulundurulması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 18.4.1984 tarih, 1982/1072 esas ve 1984/422 karar) Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 12 no.lu genelgesinin 63. sayfasında bu konu ile ilgili uygulamanın nasıl yapılacağı şöyle açıklanmaktadır: "Bir takvim yılı içinde zorunlu sigortaya tabi veya isteğe bağlı sigortalı olarak 360 gün malullük, yaşhlık ve ölüm sigortaları primi ödeyerek aynı yılın sonunda (30 veya 31 aralık) işten ayrılan ya da ölen sigortalıların bu yıla ait prime esas kazanç tutarları da tahsise esas cetvelde gösterilir. Bu durumda olan sigortalılardan: Öncelikle, sigortalmın 360 gün prim ödediği son takvim yılına ait prime esas kazanç tutarı, ayhğımn tespitinde nazara alınan ortalama yıllık kazancm hesabına dahil edilir ve bu yılı takip eden yıla ait "Gösterge Tespit Tablosu"ndan gösterge tespiti yapılır!' Başvurunun 30 ya da 31 aralık günü yapılması durumunda o yıla ait prim ödeme gün sayısı 36O'a ulaşmış ise prime esas yıllık kazanç da ortalamada göz önüne ahnmaktadır. Kaynak: (1) Mustafa Çenberci Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, 1977, sayfa: 1182 (2) Yasa Hukuk Dergisi, Ağustos 1984, sayfa: 1111