Katalog

24 TEMMUZ 1991 Mevhibe Inönü dtizeliyor • ANKARA (AA) önceki gece rahatsızlanarak kaldınldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ndeki tedavisi süren Mevhibe Inönü'nün dünü daha iyi geçirdiği, tansiyon ve nabzının da normale döndüğü bildirildi. GATA yetkililerinden alınan bilgiye göre, Mevhibe Inönü'nün tetkikleri GATA Komutanı Prof. Dr. ömer Şarlak başkanlığındaki bir heyet tarafından tekrar değerlendirildi. Bunun sonucunda, lnönü'nün daha önce geçirdiği beyin enfarktüsünün bir yenisini daha geçirdiği belirlendi. Yetkililer, tansiyon ve nabzının önceki güne göre daha iyi olduğunu belirttikleri Mevhibe lnönü'nün, sağ kolu dışında tüm uzuvlarının faaliyet gösterdiğini, ancak konuşamadığını belirttiler. Prof. Şarlak, Acil Servis Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altında bulunan Mevhibe İnönü'ye bir bayan görevlinin refakat ettiğini, oğlu ömer Inönü ile kızı özden Toker'in de annelerini ziyarete geldiğini söyledi. • ; Inönü cephesi ÜMİT ASLANBAY ANKARA SHP Genel Merkezi yoneticileri \e Yenilikçiler,' 'kagıt üzerinde kazandıklannı düşündiıkleri" kurultay için oluşturulacak parti yönetimi listesi konusunda gözlerini Genel Başkan Erdal İnönü'ye çevirdiler. Genel Başkan İnönü, dün sabah, durumu önceki güne gore biraz daha iyi olan annesi Mevhibe Inonü'yu Gulhane Askeri Hastanesi'nde bir kez daha ziyaret etti. Inönu'yu destekleyen çevreler, genel başkanın "kapsayıcı bir liste yapmasını beklediklerini" ifade ederlerken son gelişmeleri şu noktalarda değer HABERLER CUMHURÎYET/5 'KURULTAY'A DOĞRU SHPSON 3 GÜN Gözler listeye çevrildi lendiriyorlar: "Baykal'ın genel başkan adaylığı için tereddiitü kurultayı kâğıt üzerinde kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Eğer önde olsa>dı, bu bir oy dahi olsa ada>lığını açıklardı. Yaptığı uzlaşma çağrılarının gerçek ve samimi olmadığı ortaya çıkmıştır. Şimdi, 'mecburen adav oldum' demeye hazırlanmaktadır. • Baykal biitün bunlara rağmen ka>bedeceğini anladığı için kurultay giinü 'Adaylıktan vazgeçtim' di\erek prestij (oplamava çalışabilir." İnonü'nün liste hazırlıkları konusunda gorüşlerini belirten bir genel merkez yoneticisi "Erdal Bey kapsayıcı bir liset vapacaktı. Ama bu Bavkal yanlılarından da olsun, bizden de olsun diye yapılan bir koltuk uzlaşması olmayacaktır. Keskin olmavan, tek tek hareket edebilen, takım anlayışının dışına çıkmış ılımlı adlara listesinde yer verebilir. Ama kurultava karşı taraf, kıran kırana bir mücadele ile gelmiştir. Bu aşamadan sonra delege 'uç oradan, beş buradan olsun' hesabıvla gidilmez"goruşunü ortaya koydu. Bu arada son günlerde SHP kulislerinde sıkça tartışılan bir konuyu da 'genel sekreterlik' oluşturuyor. Bu konuda kurultay sonrastna donuk olarak dolaşan düşünceler ise şöyle: "İnönü kurulta> sonrasında Hikmet Çetin ile Onur Kumbaracıbaşı arasında 'becayiş' »aptırabilir. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile bir süre önce partiye yeniden dönen SHP'nin kurucu Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, akşam yemeğinde bir araya geldiler. lnönü'nün daveti üzerine Gaziosmanpaşa'daki Biz Restoran'da gerçekleşen akşam yemeği öncesi gazetecilere açıklama yapan İnönü, "Partinme tekrar onur veren Gürkan'la, olay| a rı nasıl gördüğünü, değerlendirdigini konuşacağız. Ama herhangi bir mesaj, herhangi bir görev konuşacak degilim." dedi. CÜNEYT ARGAYÜREK YAZIYOR İşte ABD: Bir 0 Yana Bir Bu Yana! ANKARA "Çevreye" girebilen iki gazetecinin "çevreden" alarak dün yazdıkları bılgiler hem birbirini tamamlıyor hem de birbirıyle ters düşüyor. Denktaş'ın eşit koşullarda katılacağı dörtlü konferans fikrini benimsediklerini burada resmen açıklayan Bush, giderayak, şaşırtıcı bir yaklaşım sergiliyor. Bush, Âtina'nın üçlü konferans önerisini birden masaya getıriyor. Kahvaltı sürprizı olarak Türk heyetinin önüne üçlü konferansı kabul edip etmeyeceğimızı araştırmak amacıyla Yunan önerisini uzatıyor. Mesut Yılmaz'la Denktaş'ı dışlayan, üçlü bir konferans! Tabii reddedıyor Başbakan Yılmaz. Dün bızleri kabul eden Başbakan, ABD'nin birden fikir ve görüş değiştirmesindeki nedenı açıklıyor. Bush'un dörtlü konferansı kabul etmesi, önce Atına'da, sonra belirli kaynaklarda örneğin İngiltere basınında büyük gürültülerın doğmasma neden oluyor. Mitsotakis, Ankara elçisi kanalıyla Bush'a dörtlü toplarttıyı reddettiğini bildiriyor. Ya üçlü ya da dokuzlu konferans fikrini anımsatıyor. Yunan baskısına dayanamıyor Bush, tam doksan altı saat boynundan indirmediği dörtlü konferans davulunu hemen bir yana atıyor. TÖ'yü gözeten, Başbakanı ve Denktaş'ı dışlayan üçlü konferansı denemeye alıyor. Bush'la ABD yöneticileri kafalarındaki Denktaş'la ilintili "sabit bir fikir"den bir türlü kurtulamıyor. Her fırsatta dokunduruyorlar ya da Baykalolann delege hesabı: "474747" k J H P ' d e tum ciddi liste tanışmaları, delege hesaplamaları \e resmi olan, olmayan adayların turları surerken bir yandan da ilginç espriler üretiliyor. Esprilerin birisi Genel Başkan Erdal İnönü, dığeri de adaylığını resmen açıklayan Prof. Dr. Tolga Yarman'la ilgili. İnonucu bir delege bir gun yolda yuruyormuş, bir de bakmış ki Baykal'ı destekleyen partililer bir çukurun başında "46, 46" diyerek oynuyorlar. Dayanamamış yanlarına gitmiş ve "Hayrola niye oynuyorsunuz o çukura bakıp, 4646 diyerek" demiş. Baykalcılar, "Gel de bak!" demişler. İnönücü çukura eğilince bir tekme, adam çukura düşmüş. Bu kez Baykalcılar tekrar başlamışlar oynamaya; '47, 47, 47". " Tolga Yarman partide "Hocam" diye anılır. Yarman Hoca'nın adaylık açıklaması sırasında basına dağıttığı bir de görüşler bütunü var. Partililer Tolga Yarman'ın en büyük arzusunun "birleşmiş, bütünleşmiş bir sosyal demokrat parti" olduğunu belirtiyorlar. Ve Tolga Hoca'nın bir başka arzusunun da "SHP otobüsü Üzerinde İnönü, Baykal ve Ecevit'i yan yana, omuz omuza görmek" ve "partiyi böylece iktidara taşımak" olduğunu söylüyorlar. Bir espri de bunun üzerine üretmiş muzip bazı SHP'liler. Caddenin iki yanında iki ayrı kişi yürüyormuş. Bir bakmışlar yolun ortasına adamın biri bir bank koymuş, eline de iki tane sandal küreği almış sürekli çekiyor. Dayanamayıp şidip ne yaptığını sormuşlar. Adamcağız, "iktidara gidiyorum" yanıtını vermiş. Ince uzun boylu, gözlüklu ve daha kilolu, orta boylu «ozluksuz olan iki adam kurek çekene, "Yahu kardeşim cadde ortasında kürek mi çekilir?" demişler. Adam dönmuş şoyle bir bakmış ve "Zaten siz hiç anlaşamazsınız. Hadi binin de iktidara göture>im" demiş." i 'Asker teftişi' • ANKARA (UBA) DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, ABD Başkanı Bush'un Türkiye ziyaretini "hafta sonu tatili" olarak nitelendirdi. Dülger, Ankara'daki programın asker teftişlerini hatırlattığını ifade ederek "Bush keşke Ankara'ya bir kez daha ama bu sefer Demetevler ve Kurtuluş yolundan gelse de oranın eksiklikleri de giderilse" dedi. SHzî'jr. 1[SÎ? diyesoruyor. Bush'a mi? " diye soruyor. 9g ö ^ g CÖZÜme tek Bush'a göre çözüme .' . bir kez daha ortaya çı arıkra "H^nkta^ kıyor. ABD Başkanı, aÇIKÇa UeriKldŞ inönü ile Kıbrıs'ı görü UZİaSITia İSter fY)İ" ^burada ile Kıbrıs'ı göruşurken sr ouo , inönü tek engel Denktaş. engel DenKtaŞ. bHP SHP hdeh •Eibette" fjderj "Elbette" diyor. diyor. Demırellekonu şurken Bush'un soru Demırel le Konuşurken şu: "Burada beni Yular, değil mi? " biçiminde söylediği Dush'un D U S n U n S O r U s o r u . ,,, , J nan taraftan buluyor bİÇiminde SOyledlğl Bu iki kısa not, ? ouraaa uenı Bush'un Atina'yı kom Yunan taraftan u Bir btanbul'da iki SHP YALÇIN ÇAKIR İstanbul hayli hareketli. Önce SHP eski Genel Sekreteri ve olası genel başkanı adayı Deniz Baykal gelecek, birkaç saat sonra da Genel Başkan Erdal İnonü. İnönu'nün gelişini il merkezi bildiriyor; Baykal'ınkini, kendisini destekleyen partililer ve Ankara'daki büro duyuruyor. Üstu açık, metalik yeşil renk boyalı 200 D Mercedes. Nikelajları ozenle cilalanmış, pırıl pırıl parlıyor. Plakasında beyaz zemin üzerinde kırmızı bir yazı: 'Deniz Baykal.' Çeşitli ilçelerden gelmiş araçlar, camlannda Baykal'ın gülümseyen renkli fotoğraflarıyla, kornalar çalıyor, arabalardan sarkmış insanlar 'Baykal, Baykal!' diye bağırıyorlar. Baykal da çıkmış Mercedes'in üstune, el sallıyor. Genel merkezi destekleyen bir Uçe başkanı da "acaba adaylığını açıklar mı" düşüncesiyle gelmiş, gördüğü manzara karşısında bize, "Yahu işte iki genel merkez. Sevgili İstanbullu arkadaşlarımız genel başkanı bile böyle karşılamamışlardı İstanbul'a son gelişlerinde. Adayım demiyor, peki öyleyse ne yapıyor böyle" diye soruyor. Turun ikinci etabı Ahırkapı Feneri'nin arkasında denize nazır Kalyon Oteli'nde sürüyor. Baykal, toplantı salonunda konuşma yapıyor. Basın içeri alınmıyor. Gazete muhabirlerinin yanı sıra Starl'in kameramanı da beklemede. Prof.Dr. Asaf Savaş Akat'la Seyfettin Gürsel de dolaşanlar arasında. TÜSES Başkanı Korel Göymen göze çarpıyor. Daha pekçok partili 'dinlemek için' gelmişler. İçeri girmek isteyenlere hangi ilçeden olduklar, delege olup olmadıkları sıkı sıkıya soruluyor. Sonra içeriye, küçük beyaz kâğıda yazılı fış gönderiliyor ve kabul görürse bekleyen, salona alınıyor. Onca gazetecinin arasında biz de bir atak yapıp salona girmek istiyoruz. Baykal'ın İstanbul'daki önde gelen savunuculanndan Cavit Savcı bizim isteğimizi iletiyor içeriye ve kabul ediliyoruz. Baykal neşeli mi neşeli. Ellerini ileriye doğru uzatıyor. İki avuPARTtLİYE SELAM SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Mavi Marmara Restoran'daki "Dostluk ve Dayanışma Gecesi"nde bir partilinin "Baykal aday olsun" diye seslenmesi üzerine "Kolay mı, kolay mı" diyerek guldü. (Fotoğraf: SL'AT KOZLUKLU) cu birkaç kez birbirine çarpıyor ve "Ooo Cumhuriyet" diyor. Güçlü ses duzeniyle donatılmış salonda yankılanan bu sözler üzerine bir anda delegeler de alkışlamaya başlıyorlar. Kürsüye dönüyoruz, yarım saat önce telefonda konuştuğumuz ve "Bizim görüşümüz belli. Sayın İnönü'yü destekliyoruz" diyen İl Başkanı Kamer Gök, SHP'den ihraç edildikten sonra HEP'te görev alan, sonra tekrar SHP'ye dönen İstanbul milletvekili Kenan Sönmez, Yeni Sol'un mimarlanndan İstanbul milletvekili İsmail Cem ve Baykal yan yana oturuyorlar. Bir tek Gök gülmüyor davetliler ve kürsüdekilerin arasında. Fotoğraflan çeken arkadaşımız işini bitiriyor. Tam çıkmak için kapıya doğru yönelirken Baykal bir kez daha sesleniyor: "Şu taraftan da çek. Bakın delegelerimiz gözüksün." Kahkahalar sürüyor. Bu kez Baykalcı delegelerden bir kısmı "O yandan da çek, bu yandan da çek, her vanımızdan çek" diye sesleniyorlar. Gök, az sonra beraberinde İl Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte salondan çıkıyor ve doğruca gazetecilerin yanına gelip "Bizim görüşümüz belli. Yanlış anlaşılmasın. Sayın Baykal ili ziyaret etmişti, biz de nezaketen buraya geldik' diyor. Gök, buradan havaalanına gidiyor, Genel Başkanı Erdal Inönü'yü karşılamak üzere. Toplantı bittikten sonra Baykal ve partililer Baykal'ın kalmakta olduğu Maçka Oteli'ne gidiyorlar. Genel merkezi destekleyenlerse İnonü'nün katılacağı yemek için Ataköy'deki Mavi Marmara Restoran'i hareket ediyorlar. İnönü, sessiz ve sakin bir şekilde alınıyor havaalanından. "Dostluk ve Dayanısma Gecesi"ne geliyor. Salonda il kongresi öncesini andıran bir tablo hâkim. Baykal'a karşı o sıralar birlikteUk yapmış, ancak il kongresinde ayrışmış tüm isimler bir arada. Ev sahipliğini üstlenen Zeytinburnu İlçe Başkanı İbrahim Yiğit, "İşte kurultayda da öyle olacak" diyor. İnönü, önce bir salona bakıyor, sonra "Hepinizi öpmek istiyorum, ama o kadar çoksunuz ki hepinizi öpersem ne olur bilemiyorum" diyor. Bir kahkaha tufanı oluyor salonda. "Ankara'ya dönmem gerekiyor, kısa konuşacağım" diyor İnönü ve kısaca şunları söylüyor; "İl başkanımız anlattı. Bugün değerli arkadaşlannuz il merkezine uğramışlar, 'Çözumleri beraber bulacağız' demişler. Ama adaylıktan söz etmemişler." Bu sırada bir partili sesleniyor. "Aday olsa ya..." İnönu elini ileri doğru uzatıyor ve gülerek "Ha ha ha kolay mı, kolay mı?" diyor. Salon tekrar kahkahaya boğuluyor. Davetliler hep bir ağızdan "Açıklasın adaylığını" diye bağırıyorlar. SHP'lilere sorduk, Baykal ve İnonü'nün kurultay oncesi son İstanbul turlannı. "Baykal İstanbul'dan genel başkan gibi geçti. Peki, ama ada> mı?" yanıtını aldık. Dün oğlen saatlerine kadar Istanbul'da kalan Baykal'dan hâlâ adaylığı konusunda görüş alamamıştık. Ancak yanşı sürdüren Yeni Sol'un kurmaylarından bir milletvekili, "Göriinen kö> kılavuz ister mi?" diye sordu bize Önceki gece bir İstanbul'da iki SHP vardı. ' "Dnraria hf>ni ANAP binası bombalandı • Haber Merkezi ANAP Bandırma ilçe binası bombalandı. Ölen ya da yaralananın olmadığı saldırıyı "DevSol" adlı yasadışı sol örgüt üstlendi. Salihli'ye bağlı Yılmaz kasabasının DYP'li Belediye Başkanı, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Geçen hafta sonu ANAP Samandağ ilçe örgütune düzenlenen bombalı saldırı ile ilgili olarak bir kişi gözaltına alındı. Anavatan Partisi Bandırma ilçe binasına yerleştirilen bomba dün sabah saat 6.30 sıralarında büyük bir gürültü ile patladı. Patlayıcının ses bombası olduğu anlaşıldı. DSP'nin işçi şöleni • ANKARA (ANKA) DSP, tstanbuFda işçi şöleni düzenliyor. Lütfü Kırdar Spor Salonu'nda bugün yapılacak şölene DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de katılacak. DSP Istanbul il örgutünce, Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile Sosyal Sigortalar Yasası'nın kabul edilişinin 28. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen şölene Samime Sanay, Selahattin Alpay, Bedri Ayseli, Fatih Mühürdar gibi sanatçılar da katılacak. ANAP'EV DİYARBAKIR RAPORU Yunan saplantısını gösteren belirgin örnekler. Muhalefet liderleriyle bu tür konuşmalar yapan Bush'un Atina'dan gelen baskı sonucu birden görüş ve fikir değiştirmesi ise çok doğal. Fakat, ABD'ye göre çözümün anahtarı, TÖ! Ne Başbakan ne de Denktaş. Bu sonuç pek çok gerçeği yansıtmıyor mu? Ne var ki Başbakan Yılmaz, Turkiye'nin görüşünü bir kez daha, ama dirençle ortaya koyunca, Bush ve çevresi yelkenleri suya indiriyor. Kağıtları topluyorlar, Atina'yı ABD'nin de benimsediği "dörtlü konferansa ikna edeceklerini" söyleyerek ayrılıyorlar. Mantık, Atina'yı diplomatik yollardan sıkıştırmayı emrediyor. Dünkü kısa süreli görüşmemizde Başbakan'ı Atina'ya karşı çıkışa hazır gördük. Mitsotakis'e bir mektup yazmaya hazırlanıyor. 11 eylülde bir toplantı vesilesiyle gideceği Paris'te buluşup görüşmeyi önermeye hazırlanıyor. Yunan lobisinin yönetim ve Kongre üzermdeki etkfis^yH0 baskı gücünü bilenler, Bush'un önümüzdeki günlerde haj> gi girişimlere başvuracağını henüz kestiremiyorlar. Arrta Türkiye, öncelikle BM Genel Sekreteri'nin toprak dışındasekiz önerisinden yedisini Yunanistan'ın kabulünü istiyor Bakalım Yakın dostu TÖ'nün deyimiyle "Süper lider" neler yapacak? Başbakan Yılmaz, diplomasi alanındaki gelişmelerden fazla rahatsız değil. Ama işçi ücretleri? "Çok verdim" diyor. Toplam 43 trjlyona patlıyor son anlaşma. On trilyonu, 30 trilyon açığı olan bütçeden çıkacak. Sigaradan bir nefes çekiyor, "Fiyatlarda ayarlama" diyor. Yeni zamlardan söz ediyor Ve zamlardan sonrasını düşleyerek "Allah Allah işte o zaman" diye ekliyor. "Ateşten koltuk" Başbakanlık. Verince geri almanın yollarını aratıyor insanlara, başbakanlara, bakanlara. ^ r r t ş ^ u ^ z buluyorlar, değil mi?" Olayda güvenlik güçleri kasıtlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Mesut Yılmaz, Diyarbakır olaylarını inceleyen dört ANAP milletvekiliyle önceki akşam yaklaşık 3 saat süren bir görüşme yaptı. Milletvekillerinin, görüşmede HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın cenazesinde çıkan olaylardan güvenlik güçlerini sorumlu tuttuklan, Yılmaz'dan, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun görevden almmasım istedikleri öğrenildi. ANAP milletvekillerinden Nurettin Dflek ve Kemal Birlik, görüşme sonrasında, "Olayda güvenlik güçlerinin kastı olduğu kesindir. Başbakan'ın bu olaya açıklık getirecegine inanmak istiyoruz. Birkaç gün gelişmeleri bekleyeceğiz" açıklamasını yaptılar. Gözaltılara SP'den tepki • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sosyalist Parti 11 Başkanı Halil Güleç, partilerinin il yönetim kurulu yedek üyesi Mehmet Veli Yeşilbağ ile üyeleri Fevzi Avan'ın, "Bush defol" yazılı pankart asmak istedikleri savıyla gözaltına alındıklarını belirterek "Üç gündür haber alamıyoruz. Arkadaşlanmızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. Halil Güleç yaptığı yazılı açıklamada, partilerinin hiçbir üyesinin hiçbir yasadışı faaliyete katılmadığını söyledi. BlR GÖRÜS Kurultayda kararlar dikkatli almmalı TEKİN İLERİ DİKMEN Eskı \1uş Milletvekili ANAP'a spiker aranıyor • ANKARA (ANKA) ANAP, Başbakan Mesut Yılmaz'ın yurt gezilerinde seçim otobüsünden anons yapmak için profesyonel sunucu alacak. Başbakan Mesut Yılmaz'ın bu hafta sonu Gaziantep ve Şanlıurfa'ya yapacağı gezi ile ağustos ayı içinde 15 ile düzenleyeceği yurt gezileri için seçim otobüsü "Petekl"in ses düzeni değiştirildi. Yeni ses düzeninin çift sistem olarak kurulduğu, herhangi bir arıza anında otomatik olarak ikinci sistemin devreye gireceği belirtildi. x \ t e ş i n etrafımızı sardığı, içeride ateşli tartışmalar \e çeşitli yönlerden biri diğerinin varhğına kastetmiş kesimlerce ateşli icraatların yapıldığı bir Turkiye'de SHP kurultayı toplanıyor. Demokrasiyi kemaliyle kurma arzu, irade \e gücüne sahip olmayan bir iktidarın olduğu, insan ve emeğin siyasi değerlendirmenin ekseninden uzaklaştırıldığı, vatandaş ve haklannın arka plana itildiği, hak ihlalleri ve işkencelere seyircilik konumunun seçilmiş olduğu, iktidarı lafızda kalmış ve bir anayasal iktidar olamamış nev'i şahsına munhasır (sui generis) bir yönetimin mevcut olduğu Turkiye'de SHP kurultayı toplanıyor. Halk yığınlarının fakirliğe ve hatta sefalete surüklendiği, diğer bir deyimle canından bezdiği, koşe dönmeciliğin, kaba maddiyatcılığın kural haline geldiği bir Turkiye'de SHP kurultayı toplanıyor. Bütün bu sebeplerden ve sizlerden her birinin bildiği diğer sebeplerden dolayı SHP'nin iktidar olması yalnız SHP'liler için değil, tüm halkımız için kaçınılmaz bir yukümlülük olmuştur. Elimizde mükemmel olmasa da çok iyi sayılabilecek bir program mevcuttur: Program ve yorum tanışmaları bu kurultayın iki gunluk zamanın.n birkaç saatine sığdırılamaz. Zaman içinde, hele icraat mevkıine geldiğimizden sonraki dönemde bu tartışmalar kaçınılmaz hale gelecektir. İlçelerde, illerde, mahalle ve koylerde yaşlı ve genç partililerin ve diğer bir çok vatandaşın goruşleri alınarak oluşturulacak goruşler elbette ki yarınki kurultayların gündemine gelecektir. Böylece yapılacak tartışmalardan doğacak parti içi "kanat"lar fikirlerini ve kadrolarını ancak o zaman kurultayın, parti tabanımızın ve halkımızın takdirlerine sunmak hakkına sahip olacaklardır. Dar çerçevede, kısa zamanda hazırlanmış önerilere \e bu oneri sahipleri olan gruplara ne ad verilirse verilsin kurultayda ciddi bir ağırlık arz etmemelidirler, bu gruplar sadece bundan dolayı kurultayda ciddi bir ağırlığa ve önceliğe sahip olmamalıdırlar. Bu kurultay çok yakın olan bir senme partiyi göturecek olan yoneticilerini ve mevkiinin onemi çok açık olan genel başkanını ve disiplın kurulunu seçecektir. Kurultaydan çıkacak sonuç: Örgıitü, partilileri, arayış içinde olan vatandaşları, toplumda daima ağırlığı olan aydınlan tatmin edecek mahiyette olmalıdır. Sadece ikive bölunmüş ilçe ve il kongre deîegasyonunun değil, geniş parti tabanının temsilcileri olduklarını elbette sayın delegeler bilmektedirler ve de kurultayın kamuoyunun ilgi odağında yer tuttuğunu hassasiyetle goz onunde bulundurmalıdırlar. Bu kurultayda alınacak kararlar partinın geleceğıni zedeleyici ve tahrip edici mahiyette olmamahdır. Seçimin en ağırlıklı maddesini genel başkan seçimi teşkil etmektedir. Delegeler boşalmış bir yer için yarışacak adaylarla ilgili bir tercihte bulunacak değillerdir. Halen başkanlık mevkiinde bulunan bilgilı, çağdaş, dirayetli, guvenilir, Turkiye'nin ve çağın problemlerinden haberdar, toplumun her kesiminde savgınlığı olan Erdal İnonu gibi bir insanla ilgili tercihlerini ortaya kovacaklardır. Belirtilen vasıflarıyla yerini tartışmasız muhafaza etmesi gereken Inonu'ye oy vermeyerek bir başkasını seçecek delegeler alkışlarımıza hak kazanmayacak ve hatta kamuoyunun yergisine muhatap olacaklardır. Varın: Metin Şekereiogln dınlatılamamış, bununla da kalmamış, güvenlik güçleri cenaze sırasında bir tertip içine girmişlerdir. İçişleri Bakanlığı'nın raporunda cenaze töreninin PKK tarafmdan düzenlendiği ve olay çıkanldığı, poliskrin sorumloluğunun olmadığı belirtiliyor. Ama bunlar doğru değildir. Vatandaşlar olayda hiç silah kullanmamışlardır. Silah kullamimadtgı gibi, poiisierin uyansı ile dağılmışlardır. HEP milletvekilleri de silah kullanmamışlardır. Çünkü zaten HEP'in otobüsü gazetecUerie dolnydu ve etrafı da polisle çevriliydi. Milletvekilleri otobösten inerken sUahlamu otobüste bıraktllar. Bu SİIaUar knllanılnnym, bunlan kuDanaalar milletvekilleri degil, özel timdir" Milletvekilleri, bu gorüşleriYılmaz'ın talimatıyla Diyar ni aktardıktan sonra, yöre milbakır'a giderek olaylan yerinde letvekilleri, "Olayın aydınlatılinceleyen ANAP milletvekille maması, sorunun çözüme kari Alaattin Fırat, İsmail Da\ı. vuşturulmaması durumunda Nurettin Dilek ve Kemal Birlik bölgede milletvekilliği yapma dün akşam Başbakanlık Konu imkânlannın kalmayacağına" tu'na gittiler. Yılmaz, Türklş dikkat çektiler. Yılmaz da milyöneticileriyle yaptığı görüşme letvekillerini büyük bir dikkatle sonrasında milletvekillerini ka dinledikten sonra olaylann üzebul etti. Saat 22.00 sıralarında rine gidileceğini ve suçlulann başlayan görüşme gece 01.00'e ortaya çıkanlacağını beürtti. değin surdü. Üç saatlik görüşSiirt Milletvekili Kemal Birme boyunca Diyarbakır'da lik ile Diyarbakır Milletvekili edindikleri bilgileri bir rapor Nurettin Dilek, görüşme konuhalinde Başbakan'a sunan mil sunda Cumhuriyet muhabirine letvekilleri, aynı zamanda Di şunları söylediler: yarbakırlı gazetecilerle yaptık"Doğu ve Güneydoğu'da deları bir göruşmeye ilişkin video mokrasi ve insanlık adına çok kaseti de Yılmaz'a izlettirdiler. ciddi hadiseler var. Olayda güVedat Aydın'ın öldürülmesi venlik güçlerinin kastı olduğu olayının faillerinin kısa sürede kesindir. Başbakanımız Mesut bulunmasını, yöre halkının Yılmaz'ın bu olaya açıklık geolaydan polisi sorumlu tuttuk tireceğine inanmak istiyoruz. lanm behrttiler. Milletvekilleri Hükümetin bu olayı çözeceğinin Yılmaz'a anlattıkları tespit ne inanmak istiyoruz. Birkaç gün gelişmeleri bekleyeceğiz. ler özetle şöyle: "Olaylann asü nedeni, bölge Tavnmızı bu gelişmelere göre deki yöneticilerin, vatandaşla belirlemeyi düşünüyoruz. Binn hepsini suçlu olarak görme zim teminatımız namuslu insidir. Vedat Aydın cinayeti ay sanlardır."