Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c uıvın ufiı IJZI /o 1 lhMMUZ 1991 Keşmir'de seçim 17 ölü • MUZAFFERABAD (AA) Keşmir'in Pakistan yönetimindeki bölümünde, bugün yapılan seçimler sırasında çıkan oiaylarda, ilk belirlemelere göre 17 kişinin öldüğü bildirildi. Polis ve siyasi partilere yakın kaynaklar, 17 kişinin öldüğünü belirtirken resmi açıklamalarda, sadece 6 kişinin öldüğü, 50 kişinin de yaralandığı ifade edildi. Görgü tanıkları, Ravvlakot yerleşim bölgesinde, karşıt gruplar arasında çıkan silahlı çatışma sonucunda 3 kişinin öldüğünü ifade ettiler. Başkent Cezffyifde dün sabaha kadar meydana gelen çatışmalarda enaz2kişi öldü, 8 kişi yamlandı Cezayir'de Islamcılar ayakta yir'in kenar semtlerinden önceki gece silah sesleri gelmeye başladı. İslamcıların örgütlendiği Belcourt bölgesinden geldiği bildirilen silah sesleri dün sabah da sürdü. Ajanslar, gece sokağa çıkma yasağı uygulanan kentte önceki gece yarısı duyulan silah seslerinin, Islamcılarla polis güçleri arasında meydana gelen silahlı çatışmalardan kaynaklandığını bildiriyorlar. AFP'nin haberine gore Belcourıtaki çatışmalar, islamcıların Afganistan'daki mücahitlerin savaşına atfen 'Kabil' adını verdikleri bir caminin çevresinde odaklaştı. Bu bölgedeki çatışma sırasında otomatik silahların yanı sıra karşıhkh molotof kokteylleri ve yangın bombaları da kullanıldığı bildiriliyor. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre olaylar sırasında en az iki kişi öldu, 8 kişi de yaralandı. Güvenlik güçlerinin kuşatması altında bulunan Belcourt semtindeki İbnHaldun Camisi'ne götürülen ölü ve yaralılar daha sonra 'Allahiiekber' sesleri arasında hastanelere gönderildiler. Hükümete karşı göstenlerin ve grevlerin başını çeken İslami Selamet Cephesi'nin Çatışmalarda İslamcıların başını çeken Islami Selamet Cephesi'nde (FIS) bölünmeler derinleşiyor. Islamcılara 'Cihat' çağrısı yapan parti lideri Abbassi Madani, parti içinde 'İslam için bir tehlike' olarak niteleniyor. Dış Haberler Servisi Cezayir'de İslamcılarla hükümet arasında haziran ayının başından bu yana süren çatışmalar dinmiyor. Hükütnetin ilan ettiği sokağa çıkına yasağını liderleri Abassi Madani'nin çağrısı üzerine çiğneyen İslamcı gruplar, dün yine güvenlik güçleriyle çatıştılar; en az iki kişi öldü, sekiz kişi yaralandı Ajansların haberlerine göre başkent Ceza (FIS) içindeki anlaşmazlıklar, her yeni çatış nun üyesi olan İman, FIS üyelerini Madamanın ardından daha da derinleşiyor. 29 yıl ni'nin 'tehlikeii politik çizgbine' karşı uyardı. Madani, cuma gunu 20.000 fanatik tarafdır Iktidarda bulunan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (FLN) karşısındaki en önemli mu tara seslenirken 'ordu sıkıyönetimi kaldırmaz, halefet grubu olan FlS'm lideri Abassi Ma sokakları boşaltmazsa cihat yoluna dani, çatışmaların şiddetlendiği geçen hafta gidilmesini' istemişti. dan bu yana parti içinden sert eleştirilere heFIS Şurası'nın üyesi İman, partisinin gedef oluyor. Partinin üst düzey yetkililerinden çen ay aldığı karara, ordu müdahalesine yol Şeyh Mubammed İman, önceki gün televiz açacağını bildiği için karşı çıktığını vurgulayonda liderlik makamına yönelttiği şiddetli dı. eleştiride, parti genel başkanı Abassi MadaFIS siyasi şurasının tman dışındaki üç muni'yi 'lek adam yönetimi yaratmakla' suçlar halif uyesinden Fakir Baçir de yine önceki ken danışmanlarına 'aldırış etmediğini' be günkü televizyon yayınında Madani'yi 'tsiam lirtti. Şeriat sistemini savunan partisinin si için bir tehlike' olarak niteledi. Üç üyeden ikiyasi karar organı Meclis Danışma Kurulu si partiden ihraç edildi. Haklar ve Özgürlükler Hareketi, resmi ilişkiler dışındaTürkçeninserbestçe kullanılmasını istiyor Arafat kaygılı • TUNUS (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat, İsrail işgali altındaki topraklarda durumun gitgide kötuye gittiğini ve Ortadoğu'da barış surecinin tıkanmasından kaygı duyduğunu söyledi. Filistin Ajansı WAFA, Arafat'ın Tunus'ta bulunan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu heyeti önunde yaptığı konuşmada Kuveyt'teki Filistin topluluğunun durumundan da endişe duyduğunu belirterek işgal altındaki topraklarda ve Kuveyt'te yaşayan Filistin halkının BM tarafından korunmasını istediğini bildirdi. Parlamento'da görüşülen yeni anayasa taslağı üzerine taruşmalar sürüyor. Taslağın 3. maddesinde yer alan Toplumsal ilişkilerde Bulgarca konuşulur' şeklindeki ifade Haklar ve Özgürlükler Hareketi'nce protesto edildi. Haklar ve Özgürlükler rnılletvekillerinin parlamentoyu terk etmesi sonucu madde yeniden komisyona gönderüdi. FATtH M.YILMAZ Bulgaristan'da Türkçe' tartışılıyor. Parlamentoda bir aydır anayasa taslağı üzerinde süren göruşmelerin en önemli gundem maddesini Türkçe ve diğer azınlık dillerinin kullanılması oluşturuyor. Parlamentoda önceki gun anadilleri değişik olan Bulgar vatandaşlarının kendi dillerini öğrenebilmeleri prensipte kabul edildi. Ancak Bulgaristan'ın üçüncü buyuk siyasi gucü Haklar ve Özgürlükler Hareketi bu konuda daha fazla adım atılmasını istiyor. Haklar ve Özgürlükler Hareketi, örgütlenmesini büyük ölçüde Türk azınlığa dayandırıyor. Şu an için 23 milletvekili ile temsil edilen Haklar ve Özgürlük aristan Türkçeyi tartışıyor lar oldu, madde yeniden komisyona gitti. Tasarının başka maddelerinde Bulgar asıllı olmayanların kendi dillerini oğrenebilme ozgurlüğu tanırmor, ancak 3. madde dilinizi yalnızca evinizde kullanmanızı istiyor." t Tatarlı, bazı temaslarda bulunmak için geldiği Istanbul'da sorularımızı yaler Hareketi geçen ayın başında anaya nıtlıyor. Tatarh'ya Haklar ve Özgürlüksanın çeşitli maddeleri gorüşülürken ler Hareketi'nin 23 milletvekili olduğuparlamentoyu terk etti. Hareketin önem nu, ancak neden 20'sinin parlamentoyu li adlanndan Prof. Dr. İbrahim Tatar terk ettiğini soruyoruz. Tatarlı, bu kolı, bu eylemin nedenini şöyle anlatıyor: nuda şunları söyluyor: "Bir kopuş ke"Anayasanın üçüncü maddesi goru sinlikle soz konusu değil. 20 arkadaşışiilüyor. Bu madde etnik azınlıkların dil mız parlamentoyu terk etmenin daha yaözgürlugu ile ilgili bir madde. Tasarıda, rarlı olacağını düşündü, 3 arkadaşımız Cumhuriyetin resmi dili Bulgarca olup ise mücadelenin parlamento içinde sürbu dilin resmi kuruluşlarda ve toplum dürülmesini istedi. Ayrılığın nedenibu.' sal ilişkilerde kullanılması zorunludur' Bulgaristan parlamentosunda görüşudeniliyor. Haklar ve Özgürlükler Hare len anayasa taslağı, bu ayın ortalarına keti'nin 20 milletvekili bu maddedeki kadar karara bağlanmak zorunda. toplumsal ilişkiler ifadesine karşı çıkaAhmet Doğan'ın liderliğindeki Hakrak oturumu terk etti. Çünkü toplumlar ve Özgürlükler Hareketi, anayasa sal ilişkiler deyince bir insanın yaşadıgı taslağında yapılmasını istedikleri değievin dışındaki tüm ilişkiler akla gelivor. şiklikleri madde madde ilan etmiş. Prof. Bunun degiştirilmesini istedik. Tartışma Dr. İbrahim Tatarh'dan aldığımız bilgilerin ışığında Haklar ve Özgürlükler Hareketi'nin isteklerini şöyle özetlemek müınkü.ı: 1 Turkçenin serbestçe ogrenilmesi, konuşulması, okullarda okutulması, 2 Jivkov döneminde uygulanan asimilasyon politikası "Ülkede azanlık yok" düşüncesine davanıyordu. Bu nedenle.yeni anayasada ülkede etnik azınlıklann olduğu teyit edilsin. 3 Azınlıklar kendi radyo, televizyon ve yazıiı basın araçlanna sahip olsunlar. 4 Bulgaristan'ı oluşturan her etnik grup kendi kültürünu özgürce koruma ve geliştirme hakkına sahip olsun. Tatarlı, bu haklann buyük çoğunluğunun Jivkov'un iktidardan gitmesi ve Bulgaristan'ın özgürlük ruzgârlanna kapısını açması ile gayri resmi olarak kulİanıldığını belirtiyor. Ancak Tatarlı, Bulgaristan'ın şu an bir geciş sürecinde olduğunu anımsatarak "Haklanmızı resmi olarak sağlamak istiyoruz. Bir daha yönetimin keyfi uygulamalan nedeniyle yerlerimizden süriilmek, acı çekmek istemiyoruz" diyor. KÎMLİK KARTI BULGARİSTAN Siyasette geniş yelpaze Nüfus: 9 milyon Yüzölçüntü: 110.972 kilometrekare Etnik dagılım: Yüzde 85 Bulgar, yüzde 8.5 Türk, ° BULGARİSTAM a,,,^"™™' 1 " yüzde 6.5 Pomak, Yunanlı. Yönetim biçimi: Demokrasi yerleştirilmeye çalışılıyor. Parlamento dagılımı: Sosyalist Parti: 211, Demokratik Güçler Birliği: 144, Haklar ve Özgürlükler Hareketi: 23, Çiftçi Partisi: 16, Bağımsızlar: 5 Bulgaristan Parlamentosu, 399 sandalyeye sahip. Demokratik Güçler Birliği, bünyesinde sosyal demokratlardan yeşillere, liberallerden çiftçilere kadar geniş bir yelpazeyi barındırıyor. BATI'DA GEÇEV HAFTA... BATI'DA CEÇEV HAFTA... BATl'DA CEÇEV HAFTA^. BATI'DA GECEIV BAfTA~ BA Thatcher Lordlar Kamarası'nda EDİP EMİL ÖYMEN Eski Başbakan Margaret Thatcher'm, 1992 genel seçiminde adaylığını koymayacağını açıkiaması İngiltere'de bütün diğer iç ve dış siyaset sorunlarını bir anda gölgede bıraktı. Avrupa Topluluğu'na ilişkin tartışmalar, Thatcher'a önce maliye ve sonra dışişleri bakanını kaybettirmiş, ardından kendisi koituğundan olmuştu. Ama Avrupa Topluluğu'nun ahı o kadar derindi ki Thatcher'm başbakanlıktan ayrılarak 'sıradan bir milletvekili' olarak kalması da yetmedi. AT konusunda gözünü budaktan esirgemeyen, bu yüzden de AT ile mümkün olduğu kadar kavgasız geçinmeye çabalayan Başbakan Major'ı sık sık güç durumlara sokan Thatcher'm, Avam Kamarası'ndan da gitmesi gerekiyordu. Başbakanlıktan aynldığından bu yana geçen 7 ay içinde bu gerekliliği artık yakın dostları televizyonda bile açıkça ifade eder olmuştu. Evvelki hafta, Thatcher'm can düşmanı eski Başbakan Edvvard Heath, kendisini AT konusunda ' y a ' a n bilgi vermekle' suçlayınca artık ipler koptu. Thatcher, zaten AT yüzünden fikir ayrılığı içinde bulunan, gelecek seçimi kazanacağı artık umulmayan parti için bir yük haline gelmişti. 'Sıradan' olmayacak kadar önemli, etkili ve ağzını tutamayan bir üyeydi. Başbakanlığa yeniden dönüşü söz konusu değildi. Tek çare, Lordlar Kamarası'na gitmesiydi. Zaten başbakanlıktan ayrılmasından sonra kraliçe onu 'Lady' yapmıştı. Hukuken Lordlar Kamarası üyesi olmuştu. Ancak Thatcher, yasama yetkisi bakımından geri planda kalan Lordlar Kamarası'nda 'iktidarsız' bir üye olacak gibi görünmüyor. İNGİLTERE ITALYA Araba orduları otoyolları kilitledi NİLGÜN CERRAHOĞLU İtalya'da bu hafta sonu 12 milyon "araba" tatıle çıktı. Okulların tatile girmesiyle birlikte güneye doğru hareket eden araba orduları Italyan otoyollarında gerçek bir olağanüstü hal yaşanmasına yol açtı Ortadoğu'nun henüz tam aniamıyla gerçek bir barışa kavuşmaması, Ispanya'nın son haftalarda yeniden Bask terorizmine sahne olması, Yugoslavya'da yaşanan ıç savaş dramı, Güney Amerika'dakı kolera salgını bu yaz İtalyanların büyük çoğunluğunu İtalya sınırları içinde tatil yapmaya itiyor. Son yıllarda Akdeniz'in çeşitli köşelerine dağılan ve ucuzluğu nedeniyle Türkiye gibi yeni keşfedilen ülkelen bir süre için (talya'ya yeğleyen Alman, Fransız ve İngilizlerin de yeniden "çizme"ye dönmesi bekleniyor. Örneğin Sicilya'da daha şimdiden geçmiş yıllara oranla yüzde 20'lik bir turist artışı kaydediliyor. Turizm alanındaki ünü her yıl artan Türkiye, bu yıl hiç güven telkin etmiyor. Tatil için bu yaz "illa" yurtdışına gitmek isteyen İtalyanların favori hedefleri arasında Portekiz ve Kuzey Avrupa ülkeleri sayılıyor. Arabaların üstüne bisikletleri bağlayıp Fransa'nın güneyinde "Provence" turu yapmak çok moda. Bazıları da iyice "ekolojik" olsun diye tren ve bisiklet bileşimini yeğliyorlar. Bisikletle Prag ve Bchemya şatoları turu yapanlar Viyana'dan bisikletle Balaton Gölü'ne dek uzananlar doğa turizmı yapmanın zevkine, bırkaç kilo kaybederek ve form kazanarak eve dönmenin keyfini de katmayı umuyorlar. 20 yıl önce inişli çıkışlı San Francisco'da iki genç tarafından icat edilen "mountain bike"lar, bu nedenle yazın en "moda" objesi haline gelmiş bulunuyor. En dik yokuşları bile güç sart etmeden çıkmaya olanak veren bir "mountain bike"ın (dağ bisikleti) fiyatı 1.5 milyon TL ile 15 milyon TL arasında değişiyor. Tatil furyasının tatlı heyecanlarından önce 500.000 öğrenci olgunluk sınavında ter döktü. Geçen hafta biten sınavların en büyük korkusu, seyyar telefonlarla kopya çekilmesiydi. Çalışma ve kavramanın yanı sıra üniversite adayı olan lise öğrenilerinin olgunluk, düşünme, sentez gücü ve kendi kendilerini ifade etme yeteneklerini ölçen sınavdaki en can alıcı sorular, dünya ve ülke aktüalitesi üzerinde odaklaşıyordu. Türkiye'de gerçek bir beyin hamallığına dönüşen üniversite giriş sınavlarından çok farklı bir sınav yaklaşımı sergileyen olgunluk imtihanının en ilgi çeken sorularından biri, "Dünyamız bir yandan AT gibi bölgesel bütünleşmelere sahne olurken bir yandan da güçlü etnik hareketlerle sarsılıyor. Bu iki zıt çekımı nasıl açıklıyorsunuz? Eski dengeleri tehlikeye sokan bu gelişmelere nasıl yaklaşmayı öneriyorsunuz?" idi. Siyasal gündemi kapsayan haftanın olayı ise Bari'deki sosyaiistlerin 46. kongresı oldu. Bari limanında demir atan birbirinden lüks 3 gemide yatıp kalkan parti ileri gelenleri "sosyalist birlik" ve "sol alternatif" konularını tartıştılar. "Demokratik Sol Parti" adını alan eski komünıstlerle birleşmeyi tartışan Craxi'nin sosyalistleri. bunun için henüz şartların olgun olmadığına karar verdıler. Fakat bu seçeneği açık bırakan İtalyan sosyalistleri,çok çetrefil olan konuyu gelecek yıl Sosyalist Parti'nin doğuşunun 100. yıl kutlamaları nedeniyle yapacakları gelecek kongrede yeniden ele alacaklarını belirttiler. Dışişleri Bakam'nın gaflan FERRUH YILMAZ DANİMARKA Danımarka Dışişleri Bakanı Uffe EllemanJensen sık sık mesnetsiz çıkışlarıyla sosyal demokratların gazabına maruz kalıyor. Dışişleri Bakanı geçen hafta içinde iki kere sosyal demokratları kızdırdı. Bakan Jensen iki potunu, Lüksemburg'un AT'nun ileride federal bir yapıya devletedönüştürülmesi önerisini olumlu bularak kırdı. Muhalefette olmalanna rağmen Danimarka'nın dış politikasmda her zaman söz sahibi olmuş olan sosyal demokratlar, Danimarka Parlamentosu'nun AT'nin daha entegre bir yapıya dönüşmesine karşı bir tavır içinde olduğunu hatırlatarak, Başbakan Poul Schlüter'den Dışişleri Bakam'nın kulağtnı çekmesini istediler. Dışişleri Bakanlığı'nın geçen haftaki mesnetsiz ikinci çıkışı ise, aylardır Danimarka kamuoyunu meşgul eden Tamil skandalı konusunda oldu. Eski Adalet Bakam'nın, Tamil mültecilerinin eşlerini ve çocuklarını yanlarına getirmelerine yasalara aykırı olarak izin vermediği iddiaları üzerine açılan soruşturmada ifadesi alman Dışişleri Bakanı, uygulamamn yasalara aykırı olduğundan habersiz olduğunu. ama spontan mültecilere kendisi de karşı olduğundan, uygulamaya karşı çıkmak gibi bir düşüncede olmadıgım söyledi. Bakan Jensen, Lübnan ve Sri Lanka gibi ülkelerden gelen spontan mültecilerin terör örgütleriyle ilişki içinde olduklarını, bu nedenle Danimarka'nın güvenliği açısından tehdit oluşturduklarını iddia etti. Birincisi Danimarka'dan sığınma hakkı almış mültecilerin ailelerini yanlarına getirebilmeleriyle ilgili bir davada, böylesine mesnetsiz bir suçlamada bulunduğu gerekçesiyle Sosyal demokratlar bu sefer de Adalet Bakanı'nı,Adalet komisyonunda hesap vermeye çağırdılar. Adalet Bakanı Hans Engell de komisyonda, Tamillerin Danimarka için tehdit oluşturmadıkianm kabul etmek zorunda kaldı. Sosyal Demokratlar, zaten gelişmekte olan yabancı düşmanlığını kışkırttığı için Dışişleri Bakam'nın sözlerini yakışıksız ve oy çalmaya yönelik buldular. If Spekülatör mültimilyoner oğlunun eli ile bir vakıf kurma aşamasında. Doğu Avrupa ülkelerinde ve 'demokrasinin yeşermediği' diğer yerlerde özel girişimi yüreklendirmek amacıyla burs verecek, mali yardım yapacak bir vakıf olacak bu. 65 yaşındaki Thatcher, böylece 'üzerinde güneş batmayan' Amerikan Imparatorluğu'nun Avrupa şubesi olan ingiliz çokuluslu sermayesine yeni pazarlar bulmaya yönelerek özel girişim ve sosyal Darvvinciliğin bayraktarlığını sürdürecek. Ana muhalefet İşçi Partisi, Muhafazakâr Parti'de, önce Heseltine'ın önünün kesilmesi, ardından Thatcher'm atılması ile artık potansiyel lider kalmadığnı görüyor ve ellerini ovuşturarak 1992'de itidara hazırlanıyor. l ! BELÇİKA Yağmuriar bezdirdi SABETAY VAROL Haziran ayının son günlerinde Belçikalımn kafasını iki çok önemli sorun işgal etti: Bir türlü dinmek bilmeyen şiddetli yağmuriar ve temmuzla beraber gelecek olan yaztatili. Cuma akşamüstü iş çıkışı ücretli iznini bu ay kullanmaya karar verenler, kendilerini yollara attılar. Yağmur çamur dinlemeden... Belçika zaten çok yeşil bir ülke. Bu yıl ilkbahar biteli çok olduğu halde her yerden yeşillik fışkırıyor. Sayılan iyice azalan çiftçiyi bir yana bırakırsanız yağmurun 'nimet' olduğunu anımsayan yok. Herkes bir an evvel yağışların kesilmesi için dualar etti. Pazar gününe doğru o da 'şartlı' oiarak biraz kesildi. Tatile gelince; biliyorsunuz Slovenya'da iç savaş var. Yunanistan'dan itibaren Kürt mülteciler sorunu başlıyor. Biraz ileride Körfez savaşı devam ediyor. Akdeniz'in güneyinde Müslümanlar ayaklanmış. Tatil seçenekleri bu yıl hayli az. Atlantik kıyılarına dönecek olursak bu kez yine kötü haya koşulları, Fransa'da metro grevleri, Almanya'da Neonaziler ve yağmur, İtalya'da hayat pahalılığı, İspanya'da işsizlik, Brüksel'de Avrupa bürokratlarının grevi... Yugoslavya'da kıyamet vs., vs. Küçük ülke olunca, insanlar ister istemez çevreleriyle yakından ilgileniyor. II Yabancılann dozu aşın mı? FRANSA MINE G.SAULNIER Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac bilindiği gibi aynı zamanda Cumhuriyetçi Birlik (RPR) partisinin de genel başkanı. Büyük çaplı bir belediyeci ve orta sıklet bir politikacı olan Chirac, 'çağdaş ve dinamik' görünmeye, genç bir dil kullanmaya bayılır. Madonna ile fotoğraf çektirdiği vâkidir. Fransa'da bu ay işsiz sayısı tarihte ilk kez 2 milyon 700 bine ulaşarak acı bir rekor kırdı. İşsizlikten her söz edilişte, projektörler ister istemez 4 milyon yabancı işçiye doğru dönüyor. Chirac da konuyla ilgili olarak uyuşturucu kuilanımındaki aşırılığı vurgulayan bir deyim eşliğinde tutup, "Fransa'da aşın dozda yabancı var" dedi. Hay demez olaydı. Kolay mı sosyalist entellerle başa çıkmak? Kültür Bakanı Jack Lang, başka bir uyuşturucu deyimi ile cevabı yapıştırdı. "Bu sözlerden, sayın Chirac'ın son günlerde ırkçılıkla kafayı bulduğu anlaşılıyor" Fakat asıl yakıcı karşılık, faşist parti lideri Le Pen'den gekji. Böyle atışmalarda rakiplerine toz attıran Ulusal Cephe Başkanı, Chirac'ın kendisini taklit ettiğini ima ederek, "Aslı dururken kopyasına ne gerek var" dedi. Tabii, Fransa'da ne kadar göçmen birliği varsa ayağa kalktı. Beyaz renkli Paris belediye binasının önü, Arap ve zenci göstericilerden kapkara kesildi. Zavallı Chirac, halkın arasına karıştığı çarşıpazar gezintilerini, belirsiz bir süre için ertelemek zorunda kaldı. Ve bu arada Le Pen'in partisi büyüyor. Fakat iki günden beri Le Pen'in karşısında da yabana atılmayacak bir rakip var: Marsilya futbol takımınm sahibi başanlı işadamı Bernard Tapin. Mitterrand'ın sevgili. evlatlarından biri olan Tapin, 1992 mart seçimlerinde Le Pen'in şahsen aday olduğu Cote D'Azour bölgesinde ona karşı adaylığını koyduğunu açıkladı. Le Pen, kendi listesinden kazanır mı bilemeyiz. Ama sosyalist Tapin'in zaferi kesin. Vatikan'da St. Peter ile S t Paol Yortuso kntj ^ ^ ^ G m g pin.Mei ^ k n t . l a n d l Ç i l d i lamalara katıldı ve Papa ü. Jean Paul'ün elini öpttt. KuÜamaiar Vatikan'daki St. Peter Bazilikası'nın önönde yapüdı. (Fotoğraf: AFP) YUNANİSTAN Koskotas, lüks koğuşunda bekliyor STELYO BERBERAKİS Yunanistan'da geçen hafta en çok üç konu konuşuldu. Bunlardan biri yine Koskotas skandalı için açılan davalann görüşülmesine engel olan avukatların greviydi. En çok konuşulan ikinci konu ise Yunan Komünist Partisi içindeki anlaşmazlıklar oldu. Üçüncü konu ise bir ailenin dört üyesinin barbarca öldürülüşü ve katilinin yakalanamayışıydı. Koskotas skandalı için açılan özel mahkeme, avukatların sürekli ilan ettikleri grevler nedeniyle üç haftadır ABD'den Yunanistan'a iade edilen sanık ve aynı zamanda tanık Yorgios Koskotas'ın yarıda kalan ifadesini alamıyor. Koskotas, Pire'nin Koridallos Cezaevi'ndeki "lüks" koğuşunda tüm Yunan halkı gibi avukatların grevinin sona ermesini bekliyor. Komünist Parti (KKE) içinde çıkan anlaşmazlıklardan sonra sol ittifak SINASPISMOS'tan ayrıldı ve bu partideki faaliyetlerini sürdürecek olan üyelerini ihraç edeceğini açıkladı. KKE içindeki gelişmelerin kazanacağı boyutlar, önümüzdeki hafta içinde belirlenecek. Atina'nın banliyö semti Ekeali'de bir karı kocamn iki küçük çocuğuyla birlikte balta ve keser darbeleriyle barbarca öldürülmeleri, Yunan halkında şok etkisi yarattı. Katilin, büyük bir olasılıkla bu zengin ailenin Taylandlı erkek hizmetçisi olduğundan söz ediliyor. Taylandlı hizmetçi cinayet günü eşiyle birlikte Tayland'a uçtu. Yunan polisi, Interpol'ün yardımım istedi.